26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.56 Güneş: 6.27 Öğle: 13.10 İkindi: 17.13 Akşam: 16.46 Yatsı: 21.04 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 5 EYLÜL 2006 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK niyetin buluşmasını gerçekleştiriyor. İki medeniyetin buluşmasını mı istiyorsunuz; RTE’den iki değil, üç! Muhalefet, medya, yüzde 90’ı Lübnan’a asker göndermeye karşı olan halkımız RTE’nin bu onurlu, Türk tarihine şan ve şeref kazandıracak görevini ne seziyor, ne de anlayacağa benziyor. Böylesine ulvi bir görevi yerine getirirken Lübnan topraklarında üç beş şehidin lafı mı olur? Bu ulus Arap’ın topraklarını savunurken Arap tarafından Sina çöllerinde, Arap Yarımadası’nda ve Yemen’de, Şam önlerinde ve hatta Lübnan topraklarında arkadan vurulmadı mı? RTE, yarın Türkiye’ye hangi oyunu oynayacağı bilinemeyen İsrail’le, Ortadoğu haritasını değiştireceğini açıklayan, Türkiye’yi bölmeye çalışan güçlere hangi yoldan destek vereceği bilinmeyen Amerika’ya hizmet etme yarışında ön kulvarı kapmaya çalışıyormuş; adamın büyük oynadığını bir iki kırtıpil yalaka dışında anlayan yokmuş! Umurundaydı sanki. Böyyük adam RTE böyyükk! ??? Öyle böyle değil. Amerika’yı, AB’yi, İsrail’i memnun etti; şimdi sıra geldi İslam Konferansı Örgütü’ne. Parmağını uzatıyor Araplara. 22 Avrupa Birliği üyesi barış gücüne katılıyor da; ey İslam örgütü sen neden Lübnan’da yoksun diye bir güzel haşlıyor Arap’ı. Emir yukarıdan. Ama Arap’ın yaleli çağrıya yanıt bile vermiyor. Bu durum karşısında geriye bir olasılık kaldı: RTE’nin Muhammet aşkına Arapları Lübnan’da Türklerin temsil edeceğini açıklaması. Söylemez diye düşünmeyin. Söyler: Hedefsiz atışta bir tanedir! Dilerseniz örnek bir kanıt verelim bu sava: RTE pazar günü bir akşam yemeğinde Lübnan’a asker göndermekteki ısrarını savunurken ‘‘Efendim, ‘orada gidip savaş mı yapacağız?’ diyorlar. Eğer bu riski almaz, önyargılarla hareket ederseniz zaten barışı koruyamazsınız’’ dedi. Lübnan’da barışı korumaya koşan RTE’nin; laikantilaik kavgası başlatan bir insanın iç barışı, daha dün 7 şehit daha veren bu ülkede iç güvenliği korumakta aciz bir Başbakan’ın... Bu sözlerini ciddiye alabilir misiniz? ??? Üstelik RTE ile Gül’ün aksini öne süren açıklamalarına karşın; hükümetin Meclis’e gönderdiği tezkerede askerimizin çeşitli stratejik hedefleri yer alıyor. Belgelerde bal gibi askerin çatışmaya zorlanacağı ve çatışacağı yazılı. Türkiye’nin iki limanını, iki havaalanını Meclis’ten karar almaksızın 26 Ağustos’ta Bakanlar Kurulu kararı ile gelene gidene açıyor. Bu hükümetin Lübnan olayında, baştan sona söyledikleri ve yaptıkları birbirini tutmuyor. Üstü kaval, altı şişhane! Erdoğan, AKP’lilere ‘Silahsızlandırma istenirse askeri çekeriz’ sözü verdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İkna operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin tezkere, bugün TBMM’de görüşülecek. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün gece geç saatlere kadar süren grup toplantısında milletvekillerini ikna etmeye çalıştı. Erdoğan, milletvekillerine ‘‘Size taahhüt ediyorum, eğer silahsızlandırma istenirse askerimizi geri çekeriz. Muharip güç göndermeyeceğiz, askerimiz kendisine saldırı olursa koruma amaçlı olarak ateş edecek’’ dedi. Lübnan’a asker gönderilmesi için hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören tezkere, bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Tezkerenin görüşmeleri, daha öncekilerin tersine açık gerçekleştirilecek. Gül, tezkereyle ilgili bilgi verecek. CHP lideri Deniz Baykal, tezkere görüşmelerinden önce grup toplantısı yapacak. Erdoğan, dün gece geç saatlere kadar grup toplantısı yaparak Lübnan’a asker gönderilmesini istemeyen milletvekillerini ikna etmeye çalıştı. AKP Grubu, akşam 20.00’de toplandı. Ucu açık olarak gerçekleştirilen toplantıyı Erdoğan yönetti. Gül, Türk askerinin misyonu ve görev tanımıyla ilgili bilgi verdi. Basına kulis yasağı Grup toplantısı sırasında, kulisler gazetecilere kapatıldı. Erdoğan, grup öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Lübnan’da herhangi bir silahsızlandırma görevi üstlenmeyeceğini belirterek bunun tezkerede çok açık olarak yer aldığını söyledi. Bu tezkereye göre hareket edeceklerini BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve diğer ülke liderlerine söylediğini kaydeden Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Böyle bir silahsızlandırmanın içerisinde yer almayız. Biz sadece barışın korunması için oraya gidiyoruz. Orada yapılacak olan tüm alt ve üstyapı çalışmalarında görevlendire ceğimiz kamu görevlileriyle birlikte her tarafı yıkılmış olan Güney Lübnan’ı ihya etme çalışmalarına yardımcı olmak üzere bu güçlerimiz gelecektir. Gerek karada, gerek havada bu noktada hatırlanabilirliliği ortaya koyabilecek güç oluşacaktır.Tezkereden sonra bunu Genelkurmayımızla oturup konuşacağız, ne gerekiyor, ne yapılması icap ediyor. Ona göre de adımımızı atacağız.’’ Erdoğan, basına kapalı bölümde vekillere, ‘‘Muharip güç göndermeyeceğiz. Askerimiz eğer saldırı olursa kendisini koruma amaçlı olarak ateş edecek. Size taahhüt ediyorum, bizden silahsızlandırma istenirse askerimizi çekeceğiz’’ diyerek muhalif milletvekillerini ikna etmeye çalıştı. Erdoğan, ülke içinde terörle mücadele edilirken yurtdışına asker gönderilmesinin eleştirildiğinin anımsatılması üzerine, Türkiye’nin, uluslararası alanda görev aldığı kuruluşlar nedeniyle üstlendiği gö revler olduğunu söyledi. Erdoğan, ‘‘Bunları da yapmak durumundayız. Türkiye’nin hatırlanabilirliği, değerliliği, tüm bunların sağlanabilmesi için bu görevleri üstlenmesi, iradesinin ve kudretinin de gereğidir’’ dedi. Erdoğan, Afganistan, BosnaHersek ve Kosova’ya asker gönderilirken de ülkede terör olduğunu kaydederek TSK’nin yalnızca terörle mücadeleyle meşgul olması gerektiği yönündeki anlayışın güvenlik güçlerine saygısızlık olacağını savundu. Tek tek söz aldılar Tezkereye muhalif olan milletvekillerinden Adana milletvekili Abdullah Çalışkan, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle toplantıya katılamadı. Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş ve Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır başta olmak üzere tezkereye muhalif milletvekilleri tek tek söz alarak görüşlerini dile getirdiler. Diyarbakır ve Van’da şehit olan polis ile askerlerin cenazeleri toprağa verildi Teröre lanet, AKP’ye öfke Yurt Haberleri Servisi Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde mayına basarak şehit olan 2 er ile Van’ın Çatak ilçesinde bir çöp bidonuna yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren 1’i polis 2 kişi dün düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Dicle’de PKK’lilerce döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Uzman Çavuş Mustafa Dağ için memleketi Tokat’ın Zile ilçesinde yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla tören düzenlendi. Hükümet Konağı önündeki törende şehidin annesi Şerife Dağ (70) ile babası Arif Dağ (75) güçlükle ayakta durdu. Geceyi hastanede müşahede altında geçirdiği öğrenilen şehidin eşi Minadiye Dağ ile çocukları Arif (12) ve Şerife Dağ (7) ise tören boyunca ağladı. Fenalık geçiren aileyi, yetkililer ve sağlık ekipleri sakinleştirmeye çalıştı. Törende İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun mesajının okunması sırasında hükümete istifa çağrısı yapıldı. ‘‘Ya bu kanı durdurun ya millet durduracak’’, ‘‘Lübnan’a değil Kandil’e’’, ‘‘İmralı’yı basarız, Apo’yu asarız’’ yazılı pankart taşıyan kalabalık, sık sık PKK aleyhine slogan attı. Dağ’ın cenazesi, buradaki törenin ardından ilçeye bağlı Hacılar köyünde toprağa verildi. Dağ’la birlikte Dicle’de şehit olan er Yakup Törün için de Sakarya’nın Hendek ilçesinde Merkez Büyük Cami’de tören düzenlendi. Tezkeresine 53 gün kala şehit olan Törün’ün cenaze töreninde annesi ve kız kardeşi güçlükle sakinleştirildi. Binlerce kişi tarafından PKK’nin lanetlendiği törenin ardından Törün’ün cenazesi Kahraman köyü mezarlığında toprağa verildi. Van’ın Çatak ilçesinde bir çöp bidonuna konulan bombanın patlaması sonucu şehit olan po Genelkurmay: Kofi Annan arabulucu ? CİDDE (AA) BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Hizbullah tarafından kaçırılan iki İsrailli askerin serbest bırakılması amacıyla taraflar arasında arabuluculuk yapacağını açıkladı. Ortadoğu turunun Suudi Arabistan durağında basın toplantısı düzenleyen Annan, İsrail ile Hizbullah’ın, arabuluculuğuna onay verdiklerini, müzakereleri yürütecek temsilci atayacağını söyledi. Arabuluculuk çalışmalarının gizli yürütüleceğini belirten Annan, esir değişimi önerisini değerlendirip değerlendirmeyeceği konusunda bilgi vermedi. Firari er yakalandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Hakkâri’de 1 Eylül günü meydana gelen çatışmaya ilişkin haberlere konu olan ve birliğinden firar eden erin, 2 Eylül’de yakalanarak hakkında yasal işlem başlatıldığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, basın ve yayın organlarında, 1 Eylül 2006’da Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde meydana gelen çatışmaya ilişkin bazı haberlerin yer aldığı anımsatıldı. Açıklamada, birliğinden firar eden erin yakalandığı belirtildi. Haberlerde, ‘‘HakkâriŞırnak karayollarında yol emniyetini sağlayan güvenlik güçlerinin Köprülü Üs bölgesindeki mevzilerinin, birliğinden firar eden bir er tarafından terör örgütü PKK’ye iletildiği’’ iddia edilmişti. ‘‘Saldırıyı ilçe halkı adına lanetliyor ve şiddetle kınıyorum’’ dedi. 2 Başbakan’ın son ulusa sesleniş konuşması, Lübnan’a sesleniş konuşması gibiydi. 3 AKP’liler kendilerine AK Parti diyor. Bush’un projelerine bu kadar sarılmaları karşısında buna Bushak parti demek, uygun düşer! Okurlar, Lübnan’a AKP birliğinin gitmesi için özel bir kampanya düzenlenmesini bile öneriyorlar. Lübnan’a sesleniş konuşması için de, özünde Bush’a sesleniş olduğunu düşünüyorlar. Ben de bu görüşe sonuna kadar katılıyorum. ‘‘Bushak parti’’ tanımına katılan okurlar ise Cüneyd Zapsu’nun ABD gezisindeki ‘‘bu hükümeti süpüreceğinize kullanın’’ sözlerine de gönderme yapıp, bu sütunlara aktarılması olanaksız yorumlar üretiyorlar! ??? Şimdi sözümüz Bushak politikaların uygulayıcılarına, destekleyicilerine... Bize gelen bu tepkilerin benzerlerinin size de geldiğini düşünüyoruz. Bunları elinizin tersiyle itip, halka da ne oluyor, biz kararımızı verir, istediğimizi yaparız, diyemezsiniz. Belki bugün diyebilirsiniz ama, yarın bu kararın altında kalabilirsiniz. İlle de asker göndermeliyiz derken, vurguladığınız iki şey var: 1 Türkiye büyük devlettir, istikrarlı bir devlettir. Orada olmamız gerekir. Olursak, bu büyüklüğü hak ederiz. 2 Türkiye’nin çıkarları orada olmamızı gerektiriyor. Eğer, Türkiye TBMM’ye gönderilen tezkerede olduğu gibi bölgesinin büyük ve istikrarlı bir devletiyse, bunu nasıl başardığını bir düşünün. Bizce, Türkiye, bölgedeki karışıklıkların hemen üzerine atlamayarak, taraflara güven vererek, en önemlisi de Atatürk’ün ‘‘Yurtta barış dünyada barış’’ ilkesine bağlı kalarak bunu başardı. Sayın Bushaklar, hükümet tezkeresinin 3. sayfasında bugüne kadar BM Görev Gücü’ne katkı yapacağını açıklayan ülkeler sıralanıyor: İtalya, İspanya, Almanya, Bangladeş, Belçika, Hırvatistan, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Endonezya, Finlandiya, Fransa, Gana, Hindistan, Hollanda, İrlanda, İsveç, Malezya, Lüksemburg, Nepal, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, Ukrayna, Yunanistan. Bunların arasında hiçbir Ortadoğu ve Arap ülkesi yok. Biz niye bu kadar acele ediyoruz? ??? Asker gönderirsek büyük ülke oluruz, sözünün de büyük bir kandırmaca olduğu Irak’tan anlaşılmıyor mu? ABD, Irak’a girerken, sırf girişinin devletler hukuku açısından bir ölçüde yasal görünmesi için etrafında ülkeler olsun istedi. ABD’nin 127 bin, İngiltere’nin 11 bin askerinin yanı sıra şu ülkeler koalisyona katıldı: İtalya (2754 asker), Polonya (2500), Ukrayna (1650), Hollanda (1198), Romanya (783), Güney Kore (657), Bulgaristan (485), Danimarka (409), Honduras (370), El Salvador (360), Çek Cumhuriyeti (317), Dominik (302), Macaristan (300), Azerbaycan (151), Norveç (150), Litvanya (150), Nikaragua (115), Moğolistan (100), Litvanya (100), Filipinler (97), Slovakya (85), Arnavutluk (72), Gürcistan (70), Estonya (43), Makedonya (31), Kazakistan (29), Yeni Zelanda (9). Şimdi Bushaklara soruyoruz: Yukarıdaki ülkelerden kaçı, Irak’ta ABD’nin yanında göründüğü için büyüdü? Bir kez daha düşünün... Bu kadar bushaklığın âlemi yok! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Neçirvan Barzani yaralandı’ ? AJANSLAR Kuzey Irak Bölgesel Kürt Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani’nin, bir akrabası tarafından vurulduğu iddia edildi. Saldırı sonucu ağır yaralandığı belirtilen Barzani’nin tedavi için Almanya’da bir hastaneye kaldırıldığı ileri sürülüyor. Barzani’nin uzun süredir görünmemesi dikkat çekerken bölgesel hükümet iddialara ilişkin bir açıklama yapmadı. Ortadoğu’da Savaş Bataklığı ? Baştarafı 2. Sayfada bu konuda çağrıda bulundu. Bu çağrıya ilk olumlu yanıt, kocaman bir ‘‘evet hazırız’’ sesi Türk hükümetinden gelmişti. Tarihçiler merak edip araştırmış olmalıdır. Hangi hükümetler kaç asker gönderdiler Kore’ye? Hangileri hiç sesini çıkarmadı? Hangi komşu ülke incir, üzüm göndererek başından savdı bu çağrıyı? Yanılmıyorsam Türkiye bir tugay yollamıştı oraya. Kaç kişiden oluşur bir tugay? Ne kadar Anadolu çocuğu kaldı Kore topraklarında? Ne kadarı yurda dönebildi ve ‘‘Kore’de Savaşanlar Derneği’’ni kurdular. Kahraman tugay komutanı General Tahsin Yazıcı’nın adını duydunuz mu siz? Türk bayrağını beline sararak, kuşatmayı yarıp çıkan o kahraman, Albay Celal Dora idi değil mi? Amerikan birliğini mutlak bir ölümden kurtaran Türk askerlerine, Amerikan hükümeti madalya vermişti. Daha sonraki yıllarda Amerika’nın Türkiye’ye karşı olumsuz tavrı görülünce Mehmetçiklerimiz bu madalyaları postayla geri yollamıştı Amerika’ya. Şimdi, Güney Kore’de bir Türk şehitliği var. Bir de Ankara’da tren istasyonu yakınında Ulaştırma Bakanlığı karşısında ‘‘Kore Şehitleri Anıtı’’ kaldı geriye. Şimdi de Asya haritasını açınız. Asya’nın öteki ucuna götürünüz parmağınızı. Bulunuz Kore’nin yerini. Anadolu nere? Kore nere? İhraç ürünü mü? M. Emin Değer’in, Ankara da Müdafai Hukuk dergisinde (s. 1417) yayımlanan ‘‘Soros Ne Demek İstedi?’’ başlıklı yazısını da görmenizi öneriyorum. (Kızılay Tel: 432 24 34) Bu derginin koleksiyonu da TBMM Kütüphanesi’nde var. Amerikalı ünlü politikacı ve para babası George Soros, 4 yıl kadar önceydi galiba. Türkiye’ye gelmiş ve İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, ‘‘Türkiye’nin stratejik konumu nedeniyle en değerli ihraç ürünü askeridir’’ demişti. Hadi oradan sen de, Türk askerini analar bu güzel yurdu düşmanlara karşı, düşmanın her türlüsüne karşı ve dost görünenlere de karşı savunsun, korusun diye doğurmuştur. İhraç ürünü değildir. Atatürk ordusunun askerleri, o sevgili çocuklarımızın her biri bizim gözbebeğimizdir, canımızdır, ciğerimizdir. Kerkük’te toplu mezar bulundu ? KERKÜK (AA) Irak’ın kuzeyindeki Kerkük kentinde, yaklaşık 80 cesedin bulunduğu iki toplu mezar ortaya çıkarıldı. Kerkük istihbarat şefinin yardımcısı Salih Halid, cesetlerin, Saddam döneminde düzenlenen Enfal operasyonunda katledilen Kürtlere ait olduğuna inanıldığını söyledi. Halid, mezarlardan birinde, çoğu çocuk ve kadınlara ait 18 ceset bulunduğunu belirtti. Halid, Kerkük’ün 15 kilometre kadar güneybatısındaki iki toplu mezarda 80’e yakın ceset bulunduğunu kaydetti. Çatak’ta şehit olan polis memuru Selami Doğrul’un polis olan eşi ve 1 yaşındaki oğlu Furkan tören boyunca gözyaşı döktü. (AA) On Numara devretti ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde, 10 bilen çıkmayınca 118 bin 746 YTL 45 YKr haftaya devredildi. Kazanan numaraların 1, 3, 8, 10, 14, 23, 24, 27, 28, 37, 38, 40, 41, 51, 52, 55, 56, 58, 62, 64, 69 ve 70 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilen 1867 YTL 45’er YKr, 8 bilenler 91 YTL 15’er YKr, 7 bilenler 10 YTL 40’ar YKr, 6 bilenler 1 YTL 40’ar YKr, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 YTL 25’er YKr ikramiye kazandı. lis memuru Selami Doğrul için Van Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene, şehit Doğrul’un polis olan eşi Hatice Doğrul ile 1 yaşındaki oğlu Furkan’ın yanı sıra Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Abdullah Atay, Belediye Başkanı Burhan Yenigün, CHP Van Milletvekili Mehmet Kartal ve yüzlerce kişi katıldı. Konuşmaların ardından Doğrul’un Türk bayrağına sarılı naaşı, memleketi Edirne’ye gönderilmek üzere Ferit Melen Havaalanı’na götürüldü. Çatak’taki patlamada yaşamını yitiren Belediye Yazıişleri Müdürü Nadir Babur da dün sabah erken saatlerde Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Patlamaya tepki gösteren ilçe halkı da ev ve işyerlerine Türk bayrağı astı. Çatak Belediye Başkanı Münir Bozdemir de basın toplantısı düzenleyerek Kaymakam son anda ayrıldı Bu arada Çatak Kaymakamı Vedat Yılmaz’ın, patlamanın meydana geldiği çay bahçesinde, savcı ve hâkimlerle 1 saat oturduğu belirtildi. Kaymakam ve beraberindekilerin, patlamadan 3 dakika önce çay bahçesinden ayrıldığı ortaya çıktı. Erdoğan acılara duyarsız ? Baştarafı 1. Sayfada 1. KOŞU: F: Altınkan (8), P: Gülcan Hatun (7), PP: Algök (12), S: Saldırgan (2). 2. KOŞU: F: Argent (3), P: Aryuş (4), PP: Estergen (7), S: The West Wing (12). 3. KOŞU: F: Fire To Fire (6), P: Man Of Woods (7), PP: Rauf Amca (1), S: Kahya (3). 4. KOŞU: F: Sunaç (4), P: Arakarya (2), PP: Hulin (1), S: Zümre (9). 5. KOŞU: F: Hazarfen (10), P: Ecekızı (8), PP: Çekice (9), S: Kısmetli (4). 6. KOŞU: F: Anabelle (7), P: Green River (3), PP: Redin Black (5), S: Alaz Tuna (1). 7. KOŞU: F: küçük Berca (3), P: Reishan (6), PP: Ceylanım (13), S: Başbay (7). 8. KOŞU: F: Batur (2), P: YaALTILI GANYAN vuzun Aslanı (5), 6 4 10 7 3 2 PP: Vulcan (4), S: Archimedes (1). 7 2 8 6 Günün İkilisi: 6. 1 1 9 13 Koşu: 7/3. Çifte 9 4 7 Bahis: 3. Çifte: 13 2 8 10/7. ğından kaynaklandığını savunan Erdoğan, şehitleri istismar konusu yapmak isteyenlere yanıt vermeyi amaçladığını söyledi. Balıkesir’de açılış törenlerine katılan Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, terör belasıyla mücadelenin devam ettiğini ifade etti. Bunun üzerine bir yurttaş, Başbakan Erdoğan’a ‘‘Sayın Başbakanım; şehit cenazesi görmek istemiyoruz artık’’ diye seslenerek tepkisini dile getirdi. AKP lideri Erdoğan da bu sözler üzerine şunları söyledi: ‘‘Canım kardeşim. Bakınız, askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değil. Hepimiz askerlik yapıyoruz. Hepimiz as kerlik yaptık. Terör bir beladır. Her yerde var. Buna karşı bu mücadeleyi uzun soluklu olarak yapıyoruz, yapacağız. Şüphesiz ki hiçbir sorumluluk mevkiinde olan, şehit cenazeleriyle karşılaşmak istemez ama bu mücadele sürerken, bu güvenlik mücadelesi sürerken şüphesiz zaman zaman şehitlerimiz oluyor, olacaktır ama bunu istismar edenler oluyor. Biz tarih boyunca neleri konuştuk, neleri paylaştık. Kaldı ki biz hep şunu söyledik: Git oğlum git, ya gazi ol ya şehit ol, diyerek evlatlarımızı gönderdik. Şimdi askerimizle, polisimizle buna yönelik olarak bütün mücadelemizi veriyoruz, vereceğiz. Bütün tedbirlerimizi so nuna kadar Türk Silahlı Kuvvetleri olarak alıyoruz, alıyorlar.Aynı şekilde emniyet teşkilatımız alıyor. El ele, dayanışma içerisinde terörle mücadele veriliyor, bundan sonra da verilecek ama bunun istismarını yapmak gerçekten çok üzücü ve bu istismar olmamalı. Bu istismarı yapanlara da sizler Türk milleti olarak prim vermemelisiniz.’’ ‘Yan gelip yatarak...’ Konuşmasında Lübnan’a asker gönderilmesi tartışmalarına da değinen Erdoğan, ekranlara Lübnan’da yaşananlar yansıdığı zaman insanların içinin kan ağladığını belirtti. Erdoğan, bugün TBMM’de oylanacak tezkere öncesi iktidarın asker gönderme gerekçesini ise şu sözlerle savundu: ‘‘Orada mazlum çocukların, o masum annelerin, kadınların, yaşlı insanların bombalar altında öldürülüşünü gördüğümüz zaman içimiz kan ağlıyor ve diyoruz ki; niye duruyoruz? Herkes bunu söylüyor. Peki yapılması gereken ne? Oturduğun yerden yan gelip yatarak gazel atmak mı? Yoksa orada verilecek olan bir mücadelede veya oluşturulacak gücün içerisinde yer almak mı? Şu anda hükümet olarak bizim kanaatimiz, yer almaktır. Çünkü yer alacağız ki, gündem belirleyelim. Yer alacağız ki, orada mazlum insanların yanında bulunalım.’’ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Dilşad Özkaya Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Mehtap Kuruçay CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear