26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR Yazarımız yurtdışında bulunduğundan bu haftaki yazısını yayımlayamıyoruz. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Eski BM sözcüsü Timur Göksel’e göre gönderilecek gücün ‘silahsızlandırma’ hedefinin olması çok riskli ‘Hizbullah’ın silahı el yakar’ Birlikler yerleşiyor UNIFIL askerleri yolda Dış Haberler Servisi Lübnan’daki geçici BM barış gücü UNIFIL’in güçlendirilmesi kapsamında gönderilen Fransız ve İtalyan askerleri ülkeye varıyor. 200 Fransız askeri dün sabah saatlerinde güneydeki Toulon Limanı’ndan Lübnan’a doğru yola çıktı. Askerleri taşıyan gemiye başta kamyonlar, P4 tipi küçük cipler ve amfibi zırhlı araçlar olmak üzere 130 kadar askeri aracın yüklendiği belirtildi. Hafta sonu Lübnan’a ulaşan İtalyan askerlerinin ilk taburunun ise liman kenti Sur’un doğusundaki bir bölgede toplandığı bildirildi. BM sözcüsü Alexander İvanko, 880 İtalyan askerinin Sur kıyıları, Nakura Limanı ve daha güneyde Beyrut’a çıktığını, 158 askeri araç desteğindeki askerlerin hepsinin Cebel Marun’da toplandığını kaydetti. Katar da yaptığı resmi açıklamayla Lübnan’daki BM Barış Gücü’ne 200 ile 300 askerle katılmaya karar verdiğini bildirdi. Katar, Lübnan’daki barış gücüne takviye amacıyla asker veren ilk Arap ülkesi oluyor. ? Birleşmiş Milletler’in 1701 sayılı kararının belirsizliklerle dolu olduğunu vurgulayan Göksel, buradan hareketle gönderilecek gücün Hizbullah’ı silahsızlandırmayı hedeflemediği sürece Lübnan’da kabul görebileceğini belirtiyor. Göksel, Hizbullah’ın BM kararını kabul ettiğini hatırlatıyor. Hükümet tezkeresi TBMM’den onay alıp Türk askeri Lübnan’a gelirse nasıl bir risk ile karşı karşıya kalır? TİMUR GÖKSEL Türk askerini burada diğer askerlerden farklı bir risk beklemez. Risk konusunda gerekli analizin yapıldığına eminim. Bu analizin, kendileri açısından olumlu olduğu belli ki hükümet bu tezkereyi yazdı. Burada Türk askeri tabii ki diğerlerinden biraz farklı. Her şeyden önce din sorunu var. Şu anda geleceği garanti gibi olan tek Müslüman olan ülke biziz. Tabii başka özellikleri de var. Buranın 400 sene yöneticiliğini yapmışız. Bütün hatıralar tatlı değil burada. Din faktörü nasıl bir etken? Tabii ki Ortadoğu’da bir SünniŞii ? Lübnan savaşının ardından İsrail’in beklentilerini karşılayamadığına dikkat çeken eski BM sözcüsüne göre, bölgede provokasyon olmaması ihtimali yok denecek kadar az. Timur Göksel, Hizbullah’ın İran’ın zorlamasıyla hareket etmeyeceğini düşünmekle birlikte, olası provokasyonları da ihmal etmemek gerektiğine inanıyor. rına karşıysa, protesto edeceklerini sanmıyorum. İlla onaylayacaklar diye bir şey yok. Direniş olur mu BM gücüne yönelik? Hizbullah BM kararını kabul etti. Lübnan ordusunu kabul etti. Örgütsel bir direniş olmayacak şu anda. Zaten Lübnan ordusunun oradaki varlığı, bir yerde bizim için de faydalı bir unsur. O da şundan dolayı, Lübnan ordusunun halkın gözünde büyük saygınlığı var. BM’nin büyük sıkıntısı, burada uzun yıllar, bir devlet yapısının olmamasıydı. O zaman adamın silahına el koyamazdınız, tutuklayamazdınız. Onlar sizin değil, devletin görevi. Devleti arayıp bulamazsınız. Bırakın Lübnan’ı, Beyrut’u bile kontrol edemezlerdi o zaman. Yapısını bilmiyorum Türk birliğinin ama, daha çok insani yardım özelliği olacak gibi görünüyor. Güney Lübnan’da uzun yıllar tek sağlık hizmetini BM verdi. Şu anda Hizbullah’ın durumu nedir? İsrail saldırılarının ardından eski gücünü koruyor mu? Evet. Tabii ki koruyor. Askeri bakımdan iyi, insan bakımından iyi, malzeme bakımından biraz kayıpları var ama, bunlar giderilmeyecek kayıplar değil. Hizbullah insan kaybını yenileyecek muhteşem güce sahip. Gönüllü güce sahip. Silahlar konusunda da, niyetiniz varsa kaybolan silahınızı, kullandığınız cephaneyi, malzemenizi yenilersiniz zaten. İlla da Lübnan hükümeti ile kardeş olmanız gerekmez. Burada verin parayı silah yarın gelir, eve teslim. Uluslararası silah piyasası aktif ve faal çalışan bir piyasadır. BAHADIR SELİM DİLEK BEYRUT Türkiye’nin Lübnan’a asker gönderme tartışmaları sürerken, 2003 yılına kadar Lübnan’da BM’nin siyasi danışmanlığını ve sözcülüğünü yapan Timur Göksel, ülkedeki koşulları anlattı. Göksel, ‘‘Hizbullah gücünü koruyor. Eğer Hizbullah’ın silahının peşine düşerseniz, sizi de hedef alır’’ uyarısında bulundu. Hizbullah’ın, elindeki silahları geleceği için bir garanti olarak gördüğünü belirten Göksel, barış gücüne yönelik provokasyonların da kaçınılmaz olduğunu söyledi. Göksel’in Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle: ayrımı söz konusu. Bu da dikkat edilmesi gereken bir başka unsur. Burada bir de Ermeni protestosu mevzubahis. Direniş olasılığı Toplam kaç Ermeni yaşıyor Lübnan’da? 120 bin filan Ermeni yaşıyor derler. Onların protestosu, onların kendileri açısından önemli. Siyasi partileri filan var. Görüşlerini ifade edecekler. Arada derin bir kırgınlık olduğu tartışmasız tabii. Ama Ermenilerin bir özelliği var Lübnan’da. Lübnan’a karşı bir şey yapmazlar. Çok dikkat ederler o konuya. Lübnan’ın çıkarla İ Provokasyon ihtimali güçlü RAN GÜNDEMİ VE HİZBULLAH ‘NATO gücü hayaldi’ Hizbullah hangi koşullarda barış gücünü hedef alabilir? Eğer kendi toplumuna karşı, kendi partisine karşı bir davranış olursa, onların varlığını, onların güvenliğini etkileyecek bir şey olursa harekete geçebilir. Bu da ne olabilir? Adam, ‘‘Benim silahlarımın peşinden gelmeyin’’ diyor. ‘‘Ben silahımı göstermeyeceğim, güce karşı çıkmayacağım’’ diyor. ‘‘Silahımla dolaşmayacağım’’ diyor. Zaten dolaşmazlar, yeni bir şey değil tabii. Ama, ‘‘Silahın peşinden gelmeyeceksiniz’’ diyor. ‘‘O silah benim garantim’’ diyor ilerisi için. Çünkü İsrail’in bir gün yeniden saldıracağından eminler. O silahını bırakmaz bu adam. Dolayısıylasıyla onların silahının peşinden giderseniz, onların güvenliğini etkilersiniz. O zaman harekete geçerler. Yani BM gücünü dolayısıyla Türk askerini hedef alabilirler... Alırlar tabii. O zaman işgal ordusu haline düşersiniz. Biz bunu en başından bu yana söylüyoruz. İngiliz Dışişleri Bakanı’nın St. Petersburg zirvesinden sonra demeci vardı, buraya NATO gücü gönderilmesi için. Dedim ki, ‘‘Hayal dünyasında mı yaşıyorsunuz?’’ Hangi asker gelecek, burada böyle bir harekâta girişecek? Zorla Hizbullah’ın silahını toplamak için. Burada yakarlar sizi. Niye öldürsün askerlerini burada adamlar? Zaten komediden de öteydi o. Aklı başında hangi diplomat öyle karar verecek? Ben sordum, İngiliz askeri geliyor mu böyle bir görev için. Hayır onlar çok meşgullermiş. Hayal kurmamak lazım. Hizbullah’ın varlığını ve güvenliğini tehdit etmezseniz bu iş devam edebilir. Annan Ankara’ya geliyor Öte yandan Ortadoğu ziyaretleri çerçevesinde dün Katar’da bulunan BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın bu akşam Ankara’ya gelmesi bekleniyor. Annan’ın Ankara’da Lübnan’daki barış gücüne dair temaslarda bulunması öngörülüyor. Halen Güney Lübnan’da görev yapan uluslararası güç UNIFIL Komutanı Fransız General Alain Pellegrini, BM gücünün yeni versiyonunun daha güçlü angajman kuralları ile kuvvetlendirildiğini belirterek, ‘‘Görevimizi yerine getirmek amacıyla güç kullanmak için daha çok olanağımız olacak’’ dedi. Pellegrini, ateşkesi ‘‘kırılgan’’ olarak niteledi ve ‘‘Herhangi bir olay tırmanabilir’’ ifadesini kullandı. ‘Lübnan gibi olmaz’ Nükleer dosyasından dolayı İran ile gerginlik artarsa, Hizbullah bağlamında bu BM gücüne yönelik bir tehdit oluşturur mu? GÖKSEL BM gücü için değil, de BM gücü içindeki bazı ülkeler için olabilir. Burada İran’ın davranışı da çok mühim. Bu eğer sert bir karşı çıkma olabilirse tepki olabilir. Zamanında oldu da. Fakat o zaman Hizbullah çok zayıftı. Çok fazla İran yönetiminin baskısı altındaydı 1980’lerde. 1990’lardan itibaren, Nasrallah geldikten sonra, tabii ki İran ile çok yakın ideolojik ve dini ilişkiler var ama Hizbullah’ın günlük davranışlarını etkileyecek kadar değil. Eskisi kadar İran’a jest olsun diye, kolay kolay Lübnan’ın çıkarlarına ters düşmezler. O zaman da buradaki konumları zayıflar. Bunu da istemezler. Hizbullah önce öyle başlamadı ama sonra Lübnan örgütü haline geldi. Burada, illa dışarıdan talimat gelmesi şart değil bir olay yaratmak için. Burada Suriye yanlısı bir sürü siyasi parti var. Bunlar bazen Suriye böyle istiyordur diye bir harekete girebilirler. Aynı şey İran için mevzubahis. İlla talimat dışarıdan gelecek diye bir şey yok. Tamam dışarıdan talimat gelebilir. Fakat şart değil. Burada kendi başına harekete geçip o ülkelere yaranmak isteyen tipler de vardır. Burada dikkatli olmak lazım. Olmert’ten Suriye’ye gözdağı Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Suriye ile olası bir çatışma halinde, bu ülkeyi ‘‘bütün güçleriyle’’ vuracaklarını söyledi. İsrail askeri radyosunun verdiği habere göre, parlamentoda savunma ve dışişleri komisyonuna açıklamalarda bulunan Olmert, ‘‘Suriye ile çatışma halinde, askeri güç kullanma bakımından, Lübnan’da uyguladığımız bütün sınırları kaldırırız’’ dedi. Olmert, ülkesinin Filistinlilerle görüşmelere yeniden başlaması gerektiğini de belirterek ‘‘Filistinlilerden daha acil bir sorunumuz yok’’ diye konuştu. İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter, İran’ın aralarında iktidardaki Hamas’ın da bulunduğu radikal örgütler aracılığıyla, Filistin yönetimini ‘‘fethetmeye’’ çalıştığını öne sürdü. ‘Risk makul düzeye çekilmeli’ Provokasyon bekliyor musunuz? Çünkü, gerek Ortadoğu’daki dengeler gerekse ABD’nin bölgeye yönelik politikaları bağlamında herkesin kendine ilişkin bir gündemi var... Eğer, Lübnan’da provokasyon olmazsa çok şaşarım yani. Her türlü siyasi görüşün olduğu yer. Provokasyonun kitabı yazılmıştır burada. Onun için olacaktır. Ama bizim de bunlara düşmemek için yeteri kadar zekâmızın olması lazım. Tecrübemiz var. Aklıselimimiz var. Ondan yana bir endişem yok. Bir provokasyon olmayacaksa barış gücüne ne ihtiyaç var ki. O zaman göndersinler Hilali Ahmer Cemiyeti’ni. Mühim olan riskin asgariye indirilmesi, makul düzeye indirilmesi. Gerisi de bir yerde ben kendi subayıma güveneceğim yani. BM’nin 2003 yılına kadar Lübnan’da danışmanlığını ve sözcülüğünü yapan Timur Göksel bölgeyi iyi tanıyor. İsrail beklediğini bulamadı İsrail’in beklentileri karşılandı mı? GÖKSEL İsrail’de beklenti filan bir şey kalmadı. İsrail’in beklentilerinin hepsi uçtu gitti. Başta istemiyorlardı. Orada ortalık birbirine girdi. Şimdi buyurun buradan yakın. Aynı güç ile baş başa kaldılar işte. En fazlasını istediler. Ama durum öyle bir hale geldi ki alacakları hiçbir şey yok. Peki, ne kazandılar? Eskiden hudutlarında Hizbullah vardı. Şimdi Lübnan ordusu var. Eskiden Hizbullah bayrağı vardı. Şimdi Lübnan bayrağı var. Bunu mu kazandılar? Hizbullah’ın hiçbir askeri gücü azalmış değil. Silahlarına yine sahip. Onu kazanamadılar. Lübnan ordusu geldi. Belki tek kazancı bu. Buna da şükür demeleri lazım. ‘Duble kahraman oldu’ Nasrallah’ı kahraman yaptılar... Zaten kahramandı. Şimdi duble kahraman oldu. Çok büyük statüsü olan bir insan. Sadece Şii toplumunda değil, bütün Arap dünyasında saygınlığı vardı. Şimdi daha da arttı. Muhteşem oldu. Çok bambaşka davrandı. Arapların ‘‘gurur’’ açlıklarını giderdi. Bu Hizbullah’ın saygınlığı anlamına gelmez. Nasrallah’ın saygınlığı başka. Bütün Şiiler Hizbullahçı değil. Büyük kısmı Emel Örgütü’nü destekler. Bir de içinde bağımsızlar vardır. Ama herkes Nasrallah taraftarı. ‘BM kararı belirsiz’ Eğer tezkere onay alırsa, Türkiye’nin nasıl bir birlik göndermesi uygun olur sizce? Madem bu kadar bir endişe var, tartışma var Türkiye’de görüyorum, eğer bu kamuoyunun ve halkın görüşü böyleyse o zaman en az riskli olanı getirin buraya. İstihkâm bölüğü gönderin. O zaman güvenlik görevi olmayacaktır. Halkla ve buradaki partilerle fazla teması olmaz. Burada bir enkaz kaldırılacak. Ne kadar büyük bir proje biliyor musunuz? Kim kaldıracak? Asker kaldıracak. Sivili beklerse 10 sene bekler bu adam. Fransa, askerinden önce istihkâmcısını gönderdi. Köprü yaptırıyor. BM’nin 1701 sayılı kararı yeter mi peki? Kararın muğlak olduğu hemen göze çarpıyor. BM’nin hangi kararı muğlak değil ki. Muğlak olmasa çıkaramazsınız zaten. Bunu çıkarmak için bile beklediler. Burada insanlar öldü. En sonunda bir uzlaşma kararı o. Bu kararın bir özelliği, şimdiye kadar BM komutanlarına verilmeyen bir yetki var ortada. Ama sanmayın ki BM gücü bir ordudur. Bu kararın BM Güvenlik Konseyi’nden geçmesi lazımdı. Herkesin kabul etmesi gereken bir karar çıkması lazımdı. O da çıktı. Batı Şeria’da yeni yerleşimler Gazze’de hava saldırısı Dış Haberler Servisi İsrail helikopterleri Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda bulunan bir eve hava saldırısı düzenledi. Görgü tanıklarına göre 5 mültecinin yaralandığı saldırıyı doğrulayan İsrail ordusu, yıkılan evin El Aksa Şehitleri Tugayı’ na üye bir kişi tarafından silah imalathanesi olarak kullandığını savundu. İsrailli yetkililer, Batı Şeria’da yeni Yahudi yerleşim birimleri inşasına yeşil ışık yaktı. Bayındırlık Bakanlığı’nın, Kudüs yakınlarında 700 konut inşası için açtığı ihalenin Batı Şeria’da yeni yerleşim birimleri inşa edilmesi anlamına geldiği kaydedildi. İhalede, 348 konutun Maale Adumim’de, 342 konutun da Beitar Eilit’te inşa edilmesi öngörülüyor. Filistin’de öğretmenlerin de dahil olduğu yaklaşık 170 bin kamu çalışanının mart ayından beri ödenmeyen ücretleri için yaptığı genel grev sürüyor. Batı Şeria ve Gazze’de okul ve kamu binalarının çoğu hizmet vermezken Hamas hükümeti, İsrail ve Batılı ülkelerin mali yaptırımları yüzünden çalışanlarına ödeme yapamadığını söylüyor. ‘Hamas’a İran desteği arttı’ İran’ın, bir taraftan İslami Cihad, diğer taraftan da Hamas aracılığıyla Filistin yönetimini demokratik biçimde fethetmeye çalıştığını belirten Dichter sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘İran, 2001’den bu yana Hamas’a desteğini arttırdı, Hamas’ın bütçesinin bir kısmı ve siyasi talimatları Tahran’dan ya da hareketin Şam’daki idaresinden geliyor.’’ İsrail’in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı ılımlı ve müzakereler için bir ortak olarak gördüğünü kaydeden Dichter, ‘‘Filistin yönetimi, Hamas’ın iktidarda kalması halinde Gazze Şeridi’ndeki durumun kendisini felakete sürükleyeceğinin bilincinde’’ diye konuştu. İsrail ordusu Gazze’deki saldırılarına bir yenisini dün ekledi. Cibaliye Mülteci Kampı’na helikopterle yapılan saldırının sonucu yine yıkım oldu. İsrail binanın silah imalathanesi olduğunu iddia etti. (AFP) CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear