28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Önemli olan sanatçının nerede öldüğü değil; nerede, nasıl yaşatıldığı... KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Sanatçılar nerede ölür? iç unutmuyorum. Yıl 2000’di. MoskoH va’daydım. Bolşoy Tiyatrosu’nda... Kırmızı kadifelerle, altın sarısının egemen olduğu salonda, uzak geçmişin tüm görkemi kristal avizelerde toplanmıştı. İki bin iki yüz kişilik salonda tek boş yer yoktu... Sonunda o an geldi. Kristal avizelerdeki parıltı söndü. Sırma ve altından, orak çekiç işlemeli dev perde ağır ağır açıldı. Fonda, Bolşoy Tiyatrosu’nun ön cephesi göründü. Karanlıkta tok bir ses, ‘‘Maya Plisetskaya ve Devlet Başkanı Putin!’’ diye anons etti. Millet nefesini tuttu. Önde, kuğu adımlarıyla (siyah kuğu elbisesi, Pierre Cardin imzalı) Maya Plisetskaya ve vakur adımlarla Vladimir Putin, spot ışığı eşliğinde sahnede yerlerini aldılar. Devlet Başkanı Putin, sanatçının yeteneğini, kişiliğini, ülkesine katkılarını dile getirdikten sonra ‘‘Rus balesi, sizinle büyüdü; siz ona onur ve gurur kattınız’’ diyordu. Yanımdaki Ruslar, her zaman soğukkanlılığını koruyan devlet başkanlarını, ilk kez böyle duygulu ve heyecanlı gördüklerini belirtiyorlardı. Ve Putin, sanatçının önünde yerlere dek eğilip selam verirken, tiyatro ayağa fırlamış ayakta alkışlıyordu. O akşam sahneden hiç inmeyen büyük sanatçının 75. yaş günü kutlanıyordu. Beş saate yakın süren programda Maya Plisetskaya, üç eserde dans etti. Programın ilk eseri olan Çaykovski’nin altıncı senfonisinde, çocuklar eşliğinde sahnede dans ediyordu... Programın ortasında, Schubert’in müziğine, Bejart’ın onun için özel hazırladığı ‘İsadora’ balesi... Ve programın sonunda BachGunot’nun ‘Ave Maria’sı... Son günlerde sık sık o geceyi düşünmem boşuna değil... Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ‘eğitim, kültür ve gençlik’ konulu toplantıda ‘‘65 yaşında veya daha yaşlı bir İfade Özgürlüğü ve 10 Aralık Hareketi Dün Beyoğlu Adliyesi’nde yaşananları ifade özgürlüğü adına olumlu bir sonuç kabul edebilir miyiz kuşkuluyum. Çünkü, TCK’nin 301. maddesi nedeni ile açılan davaların ardı arkası kesilmiyor. Yazar, çevirmen, yayıncı ve gazeteciler üzerinde bir baskı oluşturan bu madde tümüyle ortadan kalkmadıkça, Türkiye’de ifade özgürlüğünün sınırlı olacağı bir gerçek. Dün, PEN Türkiye Merkezi olarak yayımladığımız basın bildirisinde, bu maddenin tümüyle ortadan kaldırılması için hükümeti ve TBMM’yi göreve çağırdık. Hükümetin bu konuda nasıl bir tutumu benimseyeceğini bilemiyoruz. Ama, acıklı olan ‘sosyal demokrat’ olduğunu iddia eden bir partinin, koşulsuz bir ifade özgürlüğünü savunamaması. CHP Genel Başkanı ‘‘Avrupa ülkelerinde de benzer maddelerin olduğunu’’ söyleyerek, milliyetçilere göz kırpıyor. İşte tam da bu nedenle, geçen hafta, Türkiye’nin gerçek bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı var demiş ve yeni bir oluşumdan söz etmiştik. Ne var ki, 11 Eylül12 Eylül derken, 10 Aralık yapıvermişiz hareketin adını! Bu yüzden, bu kez ‘‘10 Aralık Hareketi’’ne daha geniş yer vermek ve hareketin neden 10 Aralık adını aldığını, ‘10aralik.org’ sitesinden yaptığım alıntı ile sizlerle paylaşmak istiyorum. ‘‘10 Aralık Hareketi’nin ilk kitlesel toplantısı İstanbul Dedeman Oteli’nde, 10 Aralık 2005 tarihinde gerçekleşmişti. Hareketin isminin bu ilk toplantı tarihinden alındığı düşünülebilir. Aslında ilk toplantının bu tarihte yapılması bir rastlantı değildi. Hem ilk toplantı tarihi, hem de hareketin ismi, çok anlamlı simgesel bir tarih olan 10 Aralık 1948’e, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği tarihe dayanıyor. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, daha 1948 yılında, yaşama hakkını, sağlık hakkını, eğitim hakkını, çalışma hakkını, örgütlenme hakkını ve ifade özgürlüğünü uluslararası düzeyde güvence altına alan bir dayanak. Ama Türkiye’de bu hakların tam anlamıyla gerçekleştiğini 2000’li yıllarda bile söylemek maalesef mümkün değil. ??? Türkiye’de resmi istatistiklere göre yüzde 10’un üzerinde insan çalışmak istediği halde işsiz. Bir o kadar insan da resmi istatistiklere işsiz olarak yansımıyor çünkü artık iş aramaktan umudu kesmiş durumda. Milyonlarca işsizi olan, iş bulabilenlerin önemlice bir bölümünün ise asgari ücretin altında ve sigortasız çalıştırıldığı bir ülkede çalışma hakkından söz edilemez. Danıştay toplantılarında hâkimlerin kurşunlandığı, mahkeme salonlarının, bilimsel toplantıların, sergi salonlarının basıldığı bir ülkede sağlıklı yargıdan, yaşama hakkından ve ifade özgürlüğünden söz edilemez! Doğuda veya batıda, kuzeyde veya güneyde, Türkiye’nin belirli geri kalmış yörelerinde doğan çocuklar sağlık, eğitim hakkı konularında daha dezavantajlı ve çalışma olanakları da daha yetersiz. Ailenin eğitim düzeyi ve gelir düzeyi ne olursa olsun her çocuğa eğitim hizmetlerinde ve herkese sağlık hizmetlerinde eşit imkânlar sağlamak şart! Yapılması gereken şeyler tabi ki bunları sadece kâğıda yazmak, Meclis’ten geçirmek değil, uygulamaya sokmak, hayata geçirmektir. Bunun için de ekonomik ve sosyal politikalarla toplumun bütün kesimlerini güçlendirmek gerekir. Dolayısıyla 10 Aralık 1948’de kabul edilen hak ve özgürlüklere herkesin, ayrıcalık olmaksızın ulaşabilmesi için Türkiye’de ciddi bir siyasi, ekonomik ve sosyal değişim gerekli. İsmini her birey için çok önemli olan bu tarihten alan 10 Aralık Hareketi, çalışmalarını Türkiye’de bu değişimi gerçekleştirmek için sürdürmeye ve geliştirmeye kararlıdır.’’ vecdisayar@yahoo.com ? Onurlu, yararlı, insanca bir yaşam için devletin ideolojik kaygılardan değil, sevgiden ve saygıdan kaynaklanan bir bilinci ve belleği olması gerek. kişi nasıl arya söyleyecek, nasıl bale yapacak?’’; ‘‘Bazı sanatçılar sahnede değil, evinde ölmeli’’ dediğinden beri, Maya Plisetskaya aklımdan çıkmıyor. Yalnız o mu? Leyla Gencer’den Ayhan Baran’a, Yıldız Kenter’den Gülriz Sururi’ye, Haldun Dormen’den Münir Özkul’a daha nice sanatçımızı düşünüyorum, sahnede yaşamları hiç ama hiç bitmeyen... Elbet her sanatçı bu saydıklarım gibi olamaz. Ancak bir ülkenin kültür bakanı konuşurken dikkatli olmalı. Kalp, camdan değildir, kırılır! URİZM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI AYRILMALI Bugüne dek Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç’un yaptığı gaflar, söyledikleri, en önemli toplantılardaki uyku halleri, herkesi T çok eğlendiriyor, güldürüyor olabilir. Onun ‘babacanlığı’, ‘sempatikliği’ kimi gazetecilere bol malzeme sağlayabilir. Ama bunlar kolay. Benim üzerinde durmak istediğim konu başka: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı diye ayrılmalı. Bu ikisinin birleştirilmesi, daha önce Türkiye’de denendi, zararları görüldü, yapıcılığı değil, tüketiciliği saptandı ve vazgeçildi. Kültür alanları, sahip çıkılmaya, korunmaya, desteklenmeye ve üretici kılınmaya gereksinimi olan alanlardır. Devletin bu alanlarda kamusal sorumluluğu ve hizmetleri, koruma ve destek ağırlıklıdır. Kültür alanları devlete para getirmez (aksine götürür) ama buna karşılık kamuya öz benliğini ve insanı insan yapan değerleri, yalnız geçmişini değil, geleceğini de kazandırır. Turizm ise devlete gelir sağlayan en önemli alanlardan biri. Kâr amaçlıdır. Ancak para getirecek diye kültür değerlerinizi turizmin hizmetine verdiniz mi, onları gözden çıkarıp, harcamaya ve giderek tüketmeye yönelirsiniz. (Sit alanlarının turizme açılmasından, kültürel değerlerin özel çıkarlara hizmete yönelmesine uzayıp gidecek tehlikeleri sıralayabiliriz...) Bir devlet, herhangi bir sanat alanını, sanatçısını, kâr amacıyla desteklemez, destekleyemez. Ondan sağlanacak ‘kâr’ olsa olsa, o devletin onuru, kıvancı olur. Sayın Atilla Koç, yine Turizm Bakanı olmayı sürdürebilir. Zaman zaman Kars ile Ağrı’yı karıştırsa da, bakan olduğu günlerdeki müthiş (!) açıklamasını hatırlarsakhani, ‘‘Turizme karşı değilim’’ demişti; sonraki gaflarını (‘‘Rus turistler sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğüyle çok para bırakıyor, Alman turistler ise cimri’’) unutabilir, Turizm Bakanı olmasını savunabilirim... Ama Kültür Bakanı olarak, daha duyarlı bir yaklaşımı benimseyecek birini beklemek de hakkım. En azından, Sofokles’in ‘Kral Oedipus’u 80’inde; Goethe’nin ‘Faust’u 80’inden sonra yazdığını; Verdi’nin ‘Othello’yu 70’inde, ‘Falstaff’ı 80’inde bestelediğini; Picasso’nun 90’ında hâlâ deliler gibi resim yaptığını bilen biri... Gelelim sanatçılar nerede ölür ya da ölmeli sorusuna... Sahnede ya da evde; yaratıcılıkları, yetenekleri, enerjileri ve sağlık durumları elverdiği ölçüde, bilgi ve deneyim birikimlerinden yararlanıldığı sürece, nerede öldükleri önemli değil. Önemli olan, sanatçıların nerede ve nasıl yaşatıldıkları... Onurlu, yararlı, insanca bir yaşam için ise devletin ideolojik kaygılardan değil, sevgiden ve saygıdan kaynaklanan bir bilinci ve belleği olması gerek. www.zeyneporal.com faks:0212 2571650 ÜNLÜ BESTECİNİN 250. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE DÜZENLENEN ETKİNLİK YARIN SONA ERİYOR Mozart’la vapur yolculuğu... Kültür Servisi İDO, doğumunun 250. yılında klasik müziğin dehası ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ı besteleriyle Aykut Barka Vapuru’nda ağırlamaya devam ediyor. Vakıfbank’ın katkılarıyla gerçekleştirilen ‘Mozart Vapurda’ adlı etkinlik kapsamında Kıbrıslı piyano sanatçısı Rüya Taner ve Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar öğrencilerinden oluşan 5 kişilik Yaylı Çalgılar Orkestrası hafta boyunca Aykut Barka Vapuru’ndaki yolculara konser veriyor. Yarın Rüya Taner’in vereceği resitalle sona erecek olan etkinlik kapsamında vapur çalışanları ve sanatçılar, Mozart’ın yaşadığı 18. yüzyıla ait kostümler giyerek dönemin havasını yaşatıyorlar. Bugün saat 09.00’da ÜsküdarEminönü, saat 15.40 ve 18.45’te EminönüÜsküdar, yarın saat 09.00’da KadıköyBeşiktaş, saat 14.15 ve 19.15’te BeşiktaşKadıköy güzergâhlarında yapılacak konserlerle ünlü besteci Mozart’ın yapıtlarının daha geniş kitlelerce tanınması amaçlanıyor. Mozart’ın 250. doğum yıldönümünü konser salonundan çıkarıp alışagelmişin dışında bir Mozart’ı anma haftası düzenleme düşüncesiyle yola çıktıklarını dile getiren İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, konser dizisinin konseptinin belirlenmesinde Mimar Sinan Üniversitesi Müzik Bölümü Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Müdürlüğü’nün desteğinin büyük olduğunu belirtiyor ve ekliyor: ‘‘Kostüm ve dekor işin en göz alıcı parçasını oluşturuyor. Dinleyicinin tarihi bir aracın içinde yolculuk yaparken kostümlerle ve dekorlarla o dönemin atmosferini yaşamasını sağlamaya çalıştık. CRR stüdyoları ve Şehir Tiyatroları giysileri hazırlamamızda yardımcı oldu.’’ Bu sıra dışı ve farklı çalışmada yer almaktan büyük bir mutluluk duyduğuna değinen Rüya Taner, ‘‘Dünyanın hemen hemen her ülkesinde klasik müziğe olan ilgi gün geçtikçe azalmakta olduğu bir dönemde klasik müziğin konser salonlarıyla sınırlı kalmayıp daha geniş halk kitlelerine ulaşabileceği değişik mekânlarda seslenmesi gerçekten çok mutululuk verici’’ diye düşüncelerini açıklıyor. ‘Mozart Vapurda’ etkinliğinden sonra sanatçı, Letonya, Bosna Hersek, İtalya, İngiltere, Almanya, Belgrad, Türkiye ve KKTC’de resital ve konserler vereceğini sözlerine ekliyor. 80’lerin efsane topluluğu Ankara’da ? ANKARA (AA) 1980’lerde tüm dünyada fırtına gibi esen ‘Alphaville’ topluluğu bugün ODTÜ’de bir konser verecek. 1981’de kurulan grup, 84’te çıkardıkları ‘Big In Japan’ adlı ilk 45’likleriyle dünya listelerinde bir numaraya yükseldi. ‘Forever Young’, ‘Sounds Like A Melody’, ‘Do You Want to Dance With Me’ gibi parçalarıyla tanınan grup 80’lere damgasını vurdu. Son olarak 2003’te çıkardıkları ‘Crazy Show’ albümüyle dinleyicileriyle buluşan Alphaville, bugün saat 20.00’de ODTÜ Vişnelik Çim Amfide hayranlarının karşısına çıkacak. Dosya No: 2005/42 Tal. Bir borçtan dolayı satılarak paraya çevrilmesine karar verilen gayrimenkulun cinsi, adedi, evsafı, tapu kaydı, kıymeti: TAPU KAYDI: Satışa konu taşınmaz İstanbul ili Kadıköy ilçesi İçerenköy mahallesinde kain 204 pafta 943 ada 126 parsel sayılı 662.00 m2 miktarlı kat irtifaklı taşınmazda 104/1300 arsa paylı 5. kat 12 nolu bağımsız bölüm taşınmaz. İMAR DURUMU: 1 Kadıköy Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 3.2.2006 tarih ve 572990 sayılı imar durumu yazısında söz konusu 126 sayılı parselin 13.7.1992 t.t.li 1/1000 ölçekli imar planında H: serbest, TAKS: 0.25, KAKS: 2.07 ayrık nizam konut alanında kalmaktadır. Ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 tarihli 664 sayılı ilke kararı gereği söz konusu parsele komşu veya yol karşısına tespitli tarihi eser niteliğinde yapı bulunması halinde uygulama esnasında anıtlar kurulundan görüş alınması gerekmektedir denilmiştir. HALİHAZIR DURUMU: 1 Satışa konu taşınmaz Kadıköy ilçesi İçerenköy mah. Alan aldı caddesinden aynlan Köseoğlu Sokağı’nda mahallen 3 kapı nolu betonarme karkas sistemde bir bodrum bir zemin altı normal katlı inşa edilmiş melike apartmanın 5. kat 12 nolu dairesidir. Daireye girişte antre karşıda balkonlu mutfak, balkonlu salon sağda bir koridorda ikisi aynı balkona açılan üç yatak odası banyo tuvalet mahalleri mevcuttur. Döşemeler ıslak zeminlerde seramikle, salon ahşap parke odalar marleyle kaplıdır. Mutfakta tezgâh altı üstü dolapları, banyoda küvet, klozet ve lavabo vardır. Daire takriben 120 m2. sahalı olup dairede doğalgaz yakıtı kombi kat kalorifer tesisatı vardır. Bina vasat malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup binada su, elektrik, doğalgaz ve asansör tesisatları vardır. Bina her türlü belediye hizmetlerinden istifade eder konumdadır. Yukarıdaki koşullar göz önünde bulundurularak dairenin tamamının 140.ƒ 000.00 YTL. olduğuna karar verilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1Satış 03/11/2006 günü saat 15.00’ten 15.10’a kadar KADIKÖY 1. İCRA DAİRESİ’NDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 13/11/2006 günü aynı yer ve aynı saatte 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir... 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen değerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/42 talimat sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*)İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 45483 KADIKÖY 1. İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO : 2006/7 Satış Fatih ilçesi Abdi Subaşı Mahallesi, Sadrazam Ali Paşa mevkiinde bulunan 2301 ada, 264 pafta, 19 parsel sayılı 96.50 m2. miktarlı ahşap evin tamamı izalei şüyu ve açık artırma ile satışı yapılacaktır. TAPU KAYDI: Satışa konu gayrimenkul 8/12 payı Belma Işıksalan, 4/12 payı Halime Atalay, Hasan Sabri Bihuş, Gönül Tuğrul, Belma Işıksalan ve Anife Altınçelik adlarına kayıtlı olduğu, beyanlar hanesinde yapısı eski eserdir şerhi mevcuttur. İMAR DURUMU: Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün 5.4.2006 tarih ve 2267 sayılı yazılarıyla 19 parsel sayılı yer tescilli sivil mimarlık örneği olup, plan notlarının 3.C.1 ve plan genel hükümlerinin 1.4 maddesine göre uygulama yapılacağı, uygulamalar için kurul kararı alınması gerektiği bildirilmiştir. HALİ HAZIR DURUMU: Satışa konu yer, Fatih Abdi Subaşı Mahallesi, Sadrazam Ali Paşa Sokak’ta bulunan 24 kapı numaralı Zemin, 2 normal, çatı arası katlı kısmen yığma, kısmen ahşap ev olduğu, zemin kat yığma tarzda inşa edilmiş oda, hol, mutfak mahallerinden oluştuğu, normal katlarda ise tavan ve taban ahşaptan, duvarlar ise bağdadi tarzda yapıldığı, ön cephenin cumbası olduğu, hol, 2 oda ve ıslak hacimler mevcut evin arka cephesinde bahçe mevcuttur. Eve 1. ve 2. kat seviyesinde yığma yapılmış balkonlar eklendiği, evin toplam kullanım alanı yaklaşık 206.00 m2 olduğu, elektrik ve suyu mevcut binanın soba ile ısıtıldığı, yapı %95 civarında yıpranmış olup ekonomik değeri bulunmadığı, yalnızca arsa değeri olduğu, metruk halde bulunan binanın orijinaline uygun biçimde restarosyonu gerektiği tespit edilmiştir. MUHAMMEN BEDELİ: Satışa konu taşınmazın bulunduğu mevkii, imar durumu, yapısı eski eser olması, ulaşım durumu, meskun ve işyerleri ile olan bağlantısı, belediye hizmetlerinden yararlanması, civarda emsal oluşturulabilecek emlak alımsatım rayiçleri nazara alındığında serbest piyasa şartlarına göre 14.7.2004 tarihli bilirkişi kurulunca; binanın arsa ile birlikte toplam değeri:125.000,00 YTL. değerinde olduğu tespit edilmiştir. ARTIRMA ZAMANI VE YERİ: İlk açık artırma; Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu’nda 07.11.2006 günü, saat 15.00’ten 15.15’e kadar yapılacaktır. İlk açık artırmada teklif edilen bedel, muhammen değerin %60’ını bulmadığı takdirde en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla, artırma on gün uzatılarak, aynı yerde 17.11.2006 günü, aynı saatlerde artırması yapılacaktır. İkinci açık artırmada; en çok artırana ihalesi yapılacaktır. Ancak artırma bedelinin muhammen değerinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa satış düşecektir. Artırma Şartnamesi 27.10.2006 gününden itibaren açık olup, masraf verildiğinde isteyene posta ile gönderilecektir. Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetindeki pey akçesini nakit veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı talep ettiğinde 10 günü geçmemek üzere satış memuru tarafından mehil verilebilir. Gayrimenkul kendisine ihale edilen kişi, peşinen veya mehil verildiği takdirde, verilen mehil içerisinde ihale bedelini ödemezse namına yapılan ihale fesholunarak, İİK’nin 133. maddesi hükmü uygulanır. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizlerinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark; varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. İhale damga vergisi, emlak alım tapu harcı, (%18) KDV, tahliye ve teslim masrafları alıcıya ait olup, diğer ilişkiler satış bedelinden karşılanacaktır. İpotek sahibi alacakların, ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin haklarını, faiz ve masrafa dahil olan, iddialarının dayanağı olan belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri icap eder, aksi halde; hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç bırakılacaklardır. Satışa iştirak edenlerin; şartnameyi görmüş ve münderecaatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004/5 satış sayılı dosya numarasıyla memuriyetimize müracaat etmeleri, alıcıların satış yerinde ve zamanında hazır bulunmaları, iş bu gayrimenkul satış ilanı taraflara tebliğ yerine kain olmak üzere ilan olunur. 19.9.2006 Basın: 45668 FATİH ÜÇÜNCÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear