26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EYLÜL 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kıbrıs’taki hükümet operasyonunu takma isimle kaldığı otelden yönettiği ortaya çıktı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Darbenin mimarı Dişli BAHADIR SELİM DİLEK 5 Trilyona Aldılar 18.5 Trilyona Sattılar... Ben bu öyküyü bir yıl önce yazmıştım; bugün hangi aşamaya geldi, neler oldu, bir bakalım: ??? Sümerbank’ın Manisa Pamuklu Mensucat Fabrikası 1960 yılında açılmıştı... Demek ki 46 yıl önce kurulmuş... Pamuklu Mensucat’ın Manisa Ortak Girişim Grubu’na satışı ise TBMM Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın desteği ve 13 Haziran 2005 tarihinde Özelleştirme İdaresi’nin 2005/67 sayılı kararıyla gerçekleşti. Kaça satılmıştı Manisa Mensucat? 3 milyon 750 bin dolara yani 5 trilyon TL’ye... Manisa Pamuklu Mensucat Fabrikası’nı satın alan girişim grubu 53 ortaklıydı. Grubu kuranlar arasında belediye, ziraat, esnaf odaları bulunuyordu. Altı kurumun pay oranı ise yüzde beşti. Fabrikanın Manisa’nın içinde 145 bin metrekare arsası ve arsa üzerinde atıl tesisleri yer alıyordu. Özelleştirme İdaresi parasını vererek özel imar düzenlemesi yaptırdı ve 90 bin metrekaresini Manisa Ortak Girişimi’ne verdi. Fabrikanın hurdaları alıcılar tarafından 900 milyara satıldı, 160 milyar lira KDV devlete ödenmedi. Ayrıca kurumun devletten 500 milyar alacağı, geçmiş yıllara ilişkin bilanço üzerinde 40 trilyon lira kaybı bulunuyordu. Bu ne demekti? Şirket 40 trilyon kâr edene dek devlete bir kuruş bile vergi ödemeyecekti... Türkiye bir vurgun ve kapkaç düzeni miydi? CHP Manisa Milletvekili Hasan Özen bakın ne diyor: ‘‘Türkiye bu özelleştirmede AKP’nin ‘Babalar gibi satarım’ anlayışıyla bir koyup 13 alma düzenini yaşıyor...’’ ??? Hasan Özen işin peşinde!.. Diyor ki: ‘‘Başbakan Erdoğan’ın yolsuzluk damarlarını kestik açıklaması gerçeği yansıtmıyor. Kestikleri damarları kendi yandaşlarına bağlayıp onları besliyorlar. Mensucat Fabrikası’nı 5 trilyon liraya aldılar. 900 milyar liraya hurdasını sattılar. 90 bin metrekare arsanın 55 bin metrekaresini Kipa Tesca Şirketi’ne 18.5 trilyon liraya verdiler.’’ Vurguna bakın siz!.. Olay bir soygun!.. Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin saptaması ise açık: ‘‘Bilirkişi raporuna göre, Manisa Pamuklu Mensucat’ın değeri asgari 48 trilyon liradır...’’ Bunun üzerine pay sahiplerinden Taner Yönder Danıştay’a başvurup satışın durdurulmasını istiyor... Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 13 Mayıs 2005’te 2005/67 sayılı kararın yürütmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar veriyor... Türkiye Cumhuriyeti bir demokratik hukuk devleti midir? O zaman sorunun yanıtına siz karar verin... Davacı Taner Yönder’in avukatı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ‘‘yargı kararının uygulanması’’ istemini içerir yasal başvurusunu vermesine karşın şu ana dek hiçbir işlem yapılmıyor... Acaba neden hukuk çiğneniyor Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca? Manisa’nın AKP’li Belediye Başkanı Bülent Kar, ‘‘Çamur at izi kalsın’’ yöntemiyle Taner Yönder’i suçluyor: ‘‘Davayı açan arkadaş bazı arkadaşlara 2 trilyon verin davadan vazgeçeyim demiş...’’ Dava şimdilerde Danıştay 13. Dairesi’nde görüşülecek... ??? Türkiye’de hukuk çiğneniyor... Türkiye’de AKP yandaşlarını besliyor... AKP’li Belediye Başkanı Bülent Kar, ‘‘Danıştay 13. Dairesi’nde esastan görüşülecek dava lehimize sonuçlanacak’’ diyor. AKP’li Belediye Başkanı yargıyı etkileme gücünü kimden buluyor?.. CHP Milletvekili Hasan Özen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Özelleştirme İdaresi Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu... Manisa’da halkın malı birilerine peşkeş çekildi... Bir koyup 13 alma dönemi!.. Manisa’da yaşanan olay yolsuzluk değil de nedir? Türkiye’de hukuk çiğneniyor hukuk!.. Bergama Ovacık’taki ‘‘Siyanürlü Altın’’ tesislerinde hukuk çiğneniyor, Manisa Pamuklu Mensucat’ta da... Manisa’da sadece ‘‘yolsuzluk’’ tartışılmıyor. Tarikatçı örgütlenme Manisa’yı kuşatıyor. Zonguldak’ta, Trabzon’da, Erzurum’da sağlık müdürlüğü yardımcılıklarına imamlar atanıyor... Yatılı bölge ilköğretim okullarında okuyan öğrenciler imam hatip liselerine yönlendiriliyor... 2006 yılının Türkiyesi işte bu durumda!.. ANKARA KKTC’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında olduğu belirtilen sivil hükümet darbesinin, AKP’nin dış ilişkilerden sonumlu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli tarafından, takma isimle organize edildiği ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Dişli, Erdoğan’ın operasyona başlanması talimatının ardından, Gazimagosa’ya 8 kilometre mesafedeki Salamis Bay oteline karargâh kurdu. Dişli, yaz boyunca çeşitli aralıklarla geldiği otelde kendi adı yerine ‘‘Şaban Bolel’’, ‘‘Şaban Bolek’’ ve ‘‘Şaban İpek’’ adıyla kayıt yaptırdı. Hükümet operasyonunu buradan yürüten Dişli, temas kurduğu milletve ? AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Erdoğan’ın talimatının ardından, Gazimagosa’ya 8 kilometre mesafedeki Salamis Bay oteli’ne karargâh kurdu. Dişli, yaz boyunca çeşitli aralıklarla geldiği Otelde ‘‘Şaban Bolel’’, ‘‘Şaban Bolek’’ ve ‘‘Şaban İpek’’ adıyla kayıt yaptırdı. Hükümet operasyonunu buradan yürüten Dişli, temas kurduğu milletvekillerinin bir kısmıyla Salamis Bay’de, bazıları ile dışarda görüştü. killerinin bazısıyla Salamis Bay’de, bazıları ile dışarda görüştü. Sonuçta, Dişli’nin yönlendirmeleri doğrultusunda, KKTC’nin Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer’in girişimleri sonucunda UBP’den 3, DP’den 1 milletvekili Ankara’da da temaslarda bulundular. KKTC’ye, ‘‘ikna olduk’’ diyerek dönen milletvekilleri istifa etti ve yeni parti kurma çalışmaları hızlandı. Edinilen kulis bilgilerine göre süreç, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in Ankara’ya gelerek Başbakan Erdoğan ile görüşmesinden sonra başladı. Soyer, temmuz ayı başında geldiği Ankara’da Erdoğan’a, Serdar Denktaş’ın yaklaşımlarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdikten sonra, ‘‘Bu iş Serdar ile gitmiyor. Yeni bir hükümet oluşturulması gerekiyor’’ dedi. Erdoğan da Soyer’in bu sözleri üzerine gerekli operasyonların yapılması için düğmeye bastı. KKTC’de yapılan değerlendirmelere göre özelikle Maraş’ın Rumlara verilmesi ve Gazimagosa Limanı’nın AB ile ortak yönetime açılması konularında adım atmaya hazırlanan Erdoğan için Soyer’in telkinleri ‘‘hızlandırıcı bir etki’’ yaptı. Yönlüer’e Erdoğan desteği... KKTC’deki sivil darbede ön planda yer alan Yönlüer’in, Başbakan Erdoğan ile ilişkisinin önemli ay rıntıları da gündeme gelmeye başladı. Yönlüer’in Erdoğan’ı Saray Cezaevi’nde ziyarete geldiği ve yakın dostluk kurduğu belirtilirken, Erdoğan’ın da 20 Temmuz kutlamaları için gittiği Kıbrıs’ta Yönlüer’in kızının düğün törenine de katıldığı öğrenildi. Ertesi gün de Lefkoşa’daki Selimiye Camii’nde Yönlüer ile birlikte namaz kıldı. Erdoğan’ın hem Yönlüer’in kızının düğününe gitmesi hem de Yönlüer ile birlikte namaz kılması, AKP’nin en üst düzeyde Din İşleri Başkanı’na destek verdiği şeklinde değerlendirildi. Bunun yanı sıra Yönlüer’in, Kıbrıs’taki Nakşibendi Şeyhi Nâzım Kıbrısi ile yakın ilişki içinde olduğu da belirtildi. Hükümeti işaret diliyle protesto ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Büro Çalışanları Sendikası (BÇS) Genel Başkanı Ayhan Çivi, TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde bir grup üyeleriyle birlikte yaptığı açıklamada, hükümetin kamu çalışanlarının sorunlarına karşı ‘‘sağır olduğunu’’ söyleyerek işaret diliyle basın açıklaması yaptı. Çivi, ‘‘aradan geçen 4 yılda hükümetin yazılı ve sözlü olarak yapılan açıklamaları duymadığını veya okumadığını fark ettiklerini’’ söyledi. Yanında bulunan çevirmenini sendika üyeleriyle tanıştıran Çivi, bundan sonra yapılacak tüm açıklamalarda sürekli işaret dili kullanacağını kaydetti. Hükümetten bazı talepleri olduğunu belirten Çivi, ulusal ekonomi açısından son derece önemli görevler yürüten Ziraat ve Halk bankalarının özelleştirme programından çıkarılmasını istedi. AKP güdümlü hükümet darbesinin ardından karşılıklı suçlamaların dozu arttı KKTC’de siyaset sertleşti ? Hükümetten ayrılan Demokrat Parti’nin lideri Serdar Denktaş, milletvekillerine ahlaksız tekliflerin yapıldığını belirterek müftüye yönelik eleştirilerini sürdürüyor: Bir milletvekilimize 600 bin dolar, bir diğerine 400 bin dolar ve bakanlık teklif ettiler. Müftü Yönlüer ise AKP ile yakınlığını itiraf edip, Rauf Denktaş’ı hedef aldı. REŞAT AKAR Ağar: ABD’den icazet beklemem ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘‘Türkiye’de siyasi koz bekleyip ABD’den icazet bekleyen adamın siyasette bir saniye yeri olamaz. Genel seçimler bitene kadar Amerika’ya gitmeyeceğim’’ dedi. Ağar, İzmir’de bazı işçi, memur ve emekli sendikalarından temsilcilerle bir araya geldi. Türkiye’de sendikal sorunların kaynağında 1980 sonrası dönemin yattığını ifade eden Ağar, ‘‘AB’yi ekonomik çıpa olarak alalım, iyi. Ama AB’deki işçiişveren ilişkilerindeki yeni ilerlemeleri gevşek alalım. Böyle şey olmaz’’ dedi. TBMM’de ‘terör’ tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İskân Yasa Tasarısı’nı görüşmek üzere toplanan TBMM Genel Kurulu’nda terör tartışması yaşandı. Görüşmeler sırasında AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz’un CHP’ye yönelttiği ‘‘Terör konusunda bir projeniz var mı?’’ sorusuna CHP İstanbul Milletvekili Kılıçdaroğlu, ‘‘Peki sizin terör konusunda projeniz var mı? Hayır yok... Sizin projenizi ABD hazırlıyor, koordinatör atıyor, görüşmeler yapıyor... Sayın Başbakan da ‘Askerlik yan gelip yatma yeri değil’ diyor. Terör konusundaki anlayışınız bu’’ dedi. LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Demokrat Parti (DP) koalisyon hükümetinin bozulması ve 4 milletvekilinin partilerinden istifa ederek ‘‘Özgürlük Partisi (ÖP)’’ adı altında yeni bir siyasi oluşuma gitmesiyle başlayan sert tartışmalar devam ediyor. Yeni koalisyon için CTP ile ÖP arasında resmi görüşmeler dün başlarken, muhalefete düşen DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın ve ana muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), milletvekili istifalarıyla ilgili olarak KKTC Din İşleri Başkanı (Müftü) Ahmet Yönlüer ve AKP aleyhindeki sert eleştirileri devam ediyor. DP lideri Serdar Denktaş, gazetemize yaptığı açıklamada, partisine mensup bir milletvekiline 600 bin dolar, bir diğerine ise 400 bin dolar ve bakanlık teklif edildiğini belirterek ‘‘Bu operasyonun arkasında kendisini Erdoğan’ın adamı ilan eden müftü vardır’’ dedi. Serdar Denktaş, ‘‘İstifa etmeleri karşılığında para teklifi alan milletvekilleriniz neden açıklama yapmıyor’’ sorusuna, ‘‘Açıklama yapmaları için onları teşvik ediyorum. KKTC demokrasisine yapılanları sineye çekecek halimiz yok. Tepkilerimiz devam edecek’’ dedi. Geçen pazartesi günü parlamentonun yeni yasama dönemi ilk toplantısını DP ile birlikte boykot eden ana muhalefet UBP ise sivil toplum örgütleriyle görüşerek bundan sonraki eylemler için destek istiyor. UBP Eylem Komitesi, ilk ziyaretini dün Türk Mukavemet Taşkilatı (TMT) Derneği’ne gerçekleştirdi. UBP Eylem Komitesi adına konuşan İskele Milletvekili Nâzım Çavuşoğlu, devletin var olmasında mücadele eden TMT Derneği’nin, son gelişmeler karşısında kayıtsız kalamayacağını belirterek ‘‘Demokrasinin katledilmesine izin vermeyeceğinize inanıyoruz’’ dedi. TMT Derneği Başkanı Yılmaz Bora ise devlete dört elle sarılarak yo ğun çaba harcadıklarını, ancak Kasım 2002’den sonraki süreçte çeşitli senaryoların ortaya çıktığını ve bu senaryoların; Kıbrıs Türkü’nün parçalanmasına yol açtığını söyledi. Bora, gerek AB gerekse ABD ve İngiltere’nin KKTC seçimlerine müdahale ettiğini ve hükümetin ‘ulusal davadan yana olmayan’ CTP’ye bırakıldığını savundu. Müftü canlı yayında Bu arada son günlerin ‘olay adamı’ KKTC Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer, önceki akşam ilk defa yerel televizyonlardan Kanal T’nin ‘Son Durum’ programına katılarak soruları yanıtladı. AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yakın ilişkisini inkâr etmeyen ve bundan gurur duyduğunu söyleyen Yönlüer, ‘‘Ancak milletvekili istifalarını sağlayan ben değilim. Kimseye para dağıtmadım. Tam aksine, çok sayıda milletvekili benim odamdan geçti. Ziyaretime gelerek kendilerine AKP’den destek sağlamamı istediler’’ dedi. Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la, Dışişleri Bakanı ve DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’a ağır eleştirilerde bulunan Yönlüer, ‘‘Baba Denktaş’ın bütün öfkesi, oğlunun iktidardan gitmesi ve koltuğunu kaybetmesidir. Bu kadar zaman benden yardım isteyen onlardı. Şimdi koltuk gidince ben kötü oldum. Her yerde beni hedef gösteriyorlar. Ailem çok huzursuz ve endişe içindedir. Ancak buradan ilan ediyorum, burnum kanasa, başım yarılsa baba Denktaş’tan bilsinler’’ dedi. Kore Gazi ve Şehit Aileleri Dernekleri temsilcileri ile gaziler Anıtkabir’i ziyaret etti. (Fotoğraf: AA) Cumhurbaşkanı Sezer’den Başbakan Erdoğan’a yanıt gibi mesaj ‘Askere gitmek onurdur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gaziler Günü nedeniyle Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler düzenlendi. Düzenlenen törenlerde, şehit ailelerine ve gazilere Devlet Övünç Madalyası ve beratı verildi. Ankara Valisi Kemal Önal başkanlığındaki heyet de, Gaziler Günü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Gaziler Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, gazilerin, seçkin kişiliklerine yaraşır koşul ve olanaklara kavuşmalarının sağlanması, sorunlarına ilgi gösterilmesi ve kalıcı çözümler üretilmesi, haklı beklentilerinin karşılanması konusunda herkesin, sorumluluklarının bilinciyle hareket edeceğine inandığını belirtti. Sezer, yüce Atatürk’ün, ‘‘Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir’’ sözüyle, Türk ulusunun yaşam felsefesini ve geçmişten günümüze taşınan soylu kişilik özelliklerini en güzel biçimde dile getirdiğini kaydetti. Sezer, ‘‘Güzel yurdumuz üzerinde Atatürk öncülüğünde büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, ölümsüz önderimiz başta olmak üzere, yurdu için canını ortaya koymaktan çekinmeyen tüm kahramanlarımızın, şehitlerimizin ve gazilerimizin bugünkü kuşaklara armağanı ve emanetidir’’ dedi. Türk insanının askere gitmeyi, iç ve dış tehditlere, bölücü eylem ve girişimlere karşı yurdu savunmayı, bölünmez bütünlüğü korumak için gerektiğinde şehit ve gazi olmayı büyük bir onur saydığını belirten Sezer, Türk ulusunun ordusuyla birlikte büyük zaferler kazanmasını sağlayan, Atatürk cumhuriyetini kuran ve yaşatanın bu yüce ruh olduğunu vurguladı. Sezer, böyle onurlu bir savaşım sonucunda kazanılan Sakarya Zaferi’nin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce Atatürk’e mareşal rütbesi ve gazi unvanı verilmesinin, Türk ulusunun onun kişiliğinde tüm şehitlerine ve gazilerine duyduğu saygının ve gönül borcunun bir anlatımı olduğunu kaydetti. Başbakan’a 1 YTL ’lik dava Adana’da gaziler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, gazi ve şehit ailelerini üzen, inciten açıklama yaptığı savıyla manevi tazminat davası açtı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 YÖNLÜER, ŞERİATÇI ANADOLU’DA VAKİT GAZETESİNE KONUŞTU: Kıbrıs’ı Denktaşlar’dan kurtarın İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Kıbrıs Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer, Anadolu’da Vakit gazetesine verdiği röportajda, ‘‘Baba ve oğul Denktaş, Kıbrıs’ta dinsiz, imansız, inançsız ve kimliksiz bir gençlik yetiştirmek istiyor. Kıbrıs’ı Denktaşlar’dan kurtarın’’ dedi. Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın ‘‘Diyanet İşleri Başkanımız hükümeti yıkmak için milletvekillerine 600 bin dolar rüşvet teklif etti’’ sözleri ile gündeme gelen Ahmet Yönlüer ile yapılan söyleşi, Anadolu’da Vakit gazetesinin birinci sayfasında ‘‘Kıbrıs’ı Denktaşlar’dan kurtarın’’ manşeti ile yayımlandı. Haberde, Yönlüer’in ‘‘Onlar bizi Türkiye’ye ve İşçi Partisi’ne şikâyet ediyor. Ben de Türkiye’deki Müslüman Türk halkına sesleniyorum. Kalbi zerre kadar Müslümanlık için, Türklük için çarpan varsa ne olur bu insanlara karşı çıksın’’ sözlerine yer verildi. Denktaş ailesinin Kıbrıs’ta büyük oyunlar oynadığını öne süren Yönlüer, ailenin İslam adına bir şey yapılmasını istemediğini savundu. Kıbrıs’ta dinsiz bir toplum yetiştirilmek istendiğini ileri süren Yönlüer, hakkındaki rüşvet iddiasını da şöyle yanıtladı: ‘‘Serdar Denktaş bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Eğer ispatlamıyorsa müfteridir.’’ Ahmet Yönlüer, AKP lideri Erdoğan’la ‘samimi’ ilişkisini gizlemiyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet arşivi) CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear