Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 EYLÜL 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Sezer’in laiklik karşıtı okullarla ilgili uyarısı destek buldu. Bakan ise ‘Bizde bilgi yok’ dedi DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Çelik ciddiye almadı Okuducu: Meydan okudu CHP’li Okuducu, Cumhurbaşkanı’nın uyarılarına yasadışı okul ve Kuran kurslarının yarattığı tehdidi görmezden gelerek yanıt veren Bakan Çelik’e tepki gösterdi. Okuducu, Çelik’in Sezer’e yönelik sözlerinin “meydan okuma” olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aydın da “Sorun, ilahiyat mezunlarıyla çalışılmaması” dedi. ? Baştarafı 1. Sayfada Kıbrıs’ta Taşeron Hükümeti Kuzey Kıbrıs’taki hükümet krizi ile ilgili suçlamalarda, işaret parmakları Ankara’yı ve AKP’yi gösteriyor. Yenisi henüz kurulma aşamasında olduğu için de, görevini resmen devretmemiş olan bugünkü CTPDP koalisyonunun Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş’ın bu konudaki açık suçlamaları, herkesten önce Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan yanıt bekliyor. Suçlama sadece DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’tan değil; KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı olan babasından, Rauf Denktaş’tan da aşağı yukarı aynı tümcelerle geliyor. Günlerdir Kuzey Kıbrıs’ın tek gündemi olan hükümet darbesi için, anlatılanları ‘‘Mısır’daki Sağır Sultan’’ duydu. Ama Ankara’da Erdoğan ve Gül, bu ayyuka çıkmış iddialar karşısında ağızlarını açmadıkları ya da açamadıkları için, iktidar partisinin darbedeki rolü açıklık kazanamadı. Anlaşılan, medyayı sadece kendisine danışmanların ilettiği hap özetlerdeki ana başlıkları kadarıyla izlemekle övünen Erdoğan, Rauf Denktaş’ın 11 Eylül gecesi ART TV’deki söyleşide, bütün bir Avrasya’ya yayılan şu sözlerinden hâlâ habersiz: ‘‘Şimdi Serdar’ın ve benim cemaat içinde dışlanmaktan kurtardığımız, makamlara kabul ettirdiğimiz Arabistan eğitimli bir Ahmet Yönlüerimiz var. Din İşleri Başkanlığı’na getiriliyor. Yönlüer’in Sayın Erdoğan’la ve onun yakınlarıyla sıkı fıkı irtibatı var. İşte bu Yönlüer, bu oluşumda rol alıyor; halk içerisinde Türkiye kökenlilere ‘Uzlaşmadan yana, CTP’den yana, barıştan yana olmalıyız. Türkiye’nin çıkarı budur. Türkiye sizden bunu bekliyor’ diye ayak üstü propaganda yapıyor. Söylenenler doğruysa, parasal açıdan bazı kişilere destek vermek suretiyle UBP’den ve DP’den istifalar temin ediliyor.’’ Serdar Denktaş, babasının ‘‘söylenenler doğruysa’’ diye belirttiği UPP ve DP’den ayrılan dört milletvekilinin hükümet bozma olayına dünkü Hürriyet’te daha da açıklık getirerek ‘‘Yani bizden birisine, örneğin istifa etmesi halinde 600 bin dolar teklif etmiş. Teklifi kabul etmeyenler anlatıyor’’ diyordu. ‘‘Cumhurbaşkanı’nın tespit ettiği hukuka ve Cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı bir okul varsa bunu bana intikal ettirirse ben de seri şekilde inceleme yaptırır, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşırım. Ama bize intikal eden bir şey yok’’ dedi. İmam hatipler, türban ve din üzerinden siyaset yapmayı küçüklük olarak kabul ettiklerini ileri süren Milli Eğitim Bakanı Çelik, ‘‘Ama bize bunlar üzerinden muhalefet yapılıyor. Ben soruyorum, başkalarına yapmayıp imam hatiplere yaptığımız ne var’’ diye konuştu. ‘OKULLARA MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİ’ Cumhurbaşkanı Sezer’in uyarılarına destek veren CHP İstanbul Milletvekili Okuducu, Milli Eğitim Bakanı’nın görevinin, kendisine bir uyarı gelmeden, laik sisteme tehdit oluşturabilecek gelişmeleri görmek ve önlem almak olduğunu söyledi. Çelik’in tepkisinde meydan okumanın sezildiğine işaret eden Okuducu bu sözlerin, ‘‘topluma dönük İslami kuşatmanın, İslami değer yargılarının yerleştirilmesinin, laik eğitim sistemini özünden saptırmanın, dinsel eğitimle gelecek kuşakların düşüncelerini karartmanın çok temel bir yansıması’’ olduğunu dile getirdi. Okuducu, milli eğitim okullarına ‘‘milli görüş’’ gömleği giydirilmeye çalışıldığını belirterek bugünkü iktidarın yarattığı siyasi iklimle bunu yapanlara güven verildiğini söyledi. NTV’de katıldığı programda yasadışı Kuran kurslarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şevki Aydın, din eğitiminin veriliş şeklinin çok önemli olduğunu belirterek asıl sorunun ilahiyat mezunu olmayan kişilerle çalışılması olduğunu söyledi. Aydın, ‘‘Eğitim yaparak bireylerinizi köleleriniz de yapabilirsiniz; özgür, bağımsız, kendi kendine yeten, denetleyen kişiler olmalarını da sağlayabilirsiniz. Din eğitimi için de aynı şey söz konusudur’’ dedi. Diyanet’e bağlı Kuran kurslarının devletin eğitimi dışında düşünülemeyeceğini belirten Aydın, kurum olarak yasadışı kursları takip edecek güçte olmadıklarını söyledi. Aydın, ‘‘Buradaki hocalarımızın hepsinin aslında ilahiyat mezunu olması gerekir. Fakat hocaları bırak, personelin yüzde 6’sı ilahiyat mezunu. Bu çok acı bir gerçek, Kuran kurslarında eğitim verenlerin yüzde 11’i ilahiyat mezunu’’ diye konuştu. 3 kardeşin sıraları boş kaldı Diyarbakır’da geçen hafta meydana gelen patlamada yaşamlarını yitiren ve aynı okulda eğitim gören 3 kardeşin sıralarına eğitim öğretim yılının ilk gününde arkadaşları tarafından karanfil bırakıldı. Yunus Emre İlköğretim Okulu, 2C sınıfı öğrencisi Mizgin ve Zilan ile aynı okulun 4C sınıfında öğretim gören Evin Demir kardeşlerin sıraları dün boş kaldı. Arkadaşları, Demir kardeşlerin oturduğu sıralara karanfil bıraktılar. Evin Demir’in sınıf öğretmeni Gülnur Tekeş, ‘‘Acımız çok büyük. Hepimizin başı sağ olsun. Evin, sevgi dolu bir öğrenciydi. Çok üzüntülüyüm’’ dedi. (Fotoğraflar: AA) Teslimiyete doğru Sade vatandaşın aklına takılacak soruyu, biz de gündeme getirelim: CTP’li bir başbakanın başkanlığında, CTP ile DP’nin oluşturduğu hükümetin, bozulmasını Ankara; daha doğrusu AKP niçin istesin ki? Sorunun yanıtı açık ve basit. Rauf Bey, o basit yanıtı yine söz konusu televizyon söyleşisinde ‘‘Uzlaşma adı altında teslimiyet’’ diye özetleyerek açıklıyor. AB ve ABD’nin Ankara’ya, yani AKP iktidarına yapacağı dayatma koşullarını gündeme getiriyor ve şöyle söylüyor: ‘‘Türkiye’de hükümet millete diyecek ki ‘Ne yapalım. Kıbrıslılar böyle istiyor. Biz onların kâhyası değiliz ki’ diyerek vermeyi kararlaştırdıkları tavizleri biz istemişiz gibi göstereceklerdir.” Yani Erdoğan, bir yandan kendi seçmenlerine karşı adada en küçük ödün vermekten yana olmayan ulusalcı rolünü oynamayı sürdürecek? Öte yandan da Kıbrıs’ta TalatFerdi Soyer ikilisinin ellerini maşa olarak ateşe sokturacak. Bir başka deyişle ödünleri verecek bir taşeron hükümetinin oluşturulması tezgâhlanacak. Bu iş için Türk Dışişleri Bakanlığı’nın elemanları da kullanılacak. Sahne önündeyse AKP’nin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli görev almış olacak! Kıbrıs’ın yaşayan en büyük mücahidi Rauf Denktaş, ‘‘O Plan’’ın öteki bölümlerini de sıralayarak Türkiye’nin nereye götürülmek istenildiğini görmeyenlerin ya kör olduklarını ya da gerçekleri görmemek için gözlerini kapalı tuttuklarını söylüyor. Avrasya Televizyonu’nun haber müdürü Teoman Turan’lı, 11 Eylül söyleşisinde ‘‘Devleti siz ilan ettiniz. Ne yapacaksınız’’ diye sormuş Rauf Denktaş’a ‘‘Biz sonuna kadar direneceğiz’’ yanıtını vermiş KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı. ‘‘Bizimle beraber olan arkadaşlarla bu yolu keseceğiz. Hiç olmazsa devletimize sahip çıkarak; şehit mi oluruz, gazi mi, belli değil. Ama mücadeleyi sürdüreceğiz. Böyle kepazelik yoktur dünyada’’ diye de eklemiş. ‘‘23 yıl sen bir devlet yaşatacaksın. Egemenlikten bahsedeceksin. TBMM’den iki devlet esası üzerinde kararlar geçireceksin. Ondan sonra da ‘Ne yapalım. Bu siyaset yanlıştı. Doğru siyaset teslim olmaktır’ deyip Kıbrıs Türkünü Rumun kucağına oturtacaksın. Millete de Kıbrıslılar böyle istedi diyeceksin. Bunu Allah da bağışlamaz, şehitler de helal etmez.’’ Biliyorum. Erdoğan, yazılanları okumuyor. Ama böylesine ağır suçlamaları danışmanları kendisine iletse de o da çıkıp savunmasını yapsa... AKP, Kıbrıs’ta bir ‘‘Damat Ferit Hükümeti’’ tezgâhlatıyor mu, tezgâhlatmıyor mu? ‘Gerici eğitim AKP’nin eseri’ Cumhurbaşkanı’nın laiklik konusundaki uyarılarına destek veren DİSK Genel Başkanı Çelebi, Türkiye’de 70 bin camiye karşılık sadece 45 bin okul bulunduğuna dikkat çekti İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, DİSK’in, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in laik eğitimin tehdit altında olduğu değerlendirmesine katıldığını belirterek ‘‘Gerici eğitim sistemi AKP iktidarı sayesinde yerleşti’’ dedi. Eğitim sistemindeki eksikliklerin ortada olduğunu vurgulayan EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de ‘‘Eğitim öğretim yılı açılışlarına katılan Başbakan Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yalnızca görüntüyü kurtarıyor’’ dedi. EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, başlattıkları ‘‘Bütçeden Eğitime Yeterli Kaynak ve Okuluma Yeterli Ödenek İstiyorum’’ kampanyasına destek için dün Çelebi’yi ziyaret etti. KAMPANYAYA DESTEK Dinçer’e eğitimin ve eğitim emekçilerinin durumuna ilişkin bir raporun da sunulduğu toplantıda konuşan Çelebi, ‘‘Okula katkı adı altında paralar alınıyor. Devlet, vatandaşın cebinden elini artık çeksin’’ dedi. Eğitimin niteliğine de değinen Çelebi, ‘‘Laik eğitimin tehdit altında olduğu görüşüne DİSK de katılıyor. Gerici eğitim sistemi, AKP iktidarı sayesinde yerleşti. Kadrolaşma, kayırma, sürgünler acımasız bir hal aldı. Ülkenin inançlarına saygılıyız, ancak 70 bin camiye karşılık, 45 bin okul var. Bu da okullara verilen önemin en güzel kanıtı’’ diye konuştu. Dinçer, kampanyanın, sorunlarını çözmede önemli bir adım olacağına inandıklarını belirterek ‘‘Eğitimin genel bütçe içindeki payının artırılmasını, okulların yıllık giderleri kalemine yardımcı personel giderlerinin de dahil edilmesini istiyoruz’’ dedi. Dinçer, Anadolu’nun ücra bir köşesindeki okulun yıllık gideri 5 bin YTL iken, Şişli’deki bir okulun yıllık giderinin 150 bin YTL olduğu örneğini vererek eğitimde yaşanan eşitsizliği vurguladı. ERDOĞAN VE ÇELİK GÖRÜNTÜ KURTARIYOR Yeni eğitim öğretim yılı kapsamında açılışlara katılan ‘‘Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yalnızca görüntüyü kurtardığını’’ söyleyen Dinçer, kampanyanın başlıca hedefinin ‘‘Anayasanın ‘uygulanmayan’ sosyal devlet ve eğitimöğretim hakkı ilkelerinin uygulanmasını sağlamak’’ olduğunu belirtti. Çelebi, EğitimSen Başkanı Dinçer’e dosya sundu. Kültüre duyarlı Vali Muzaffer Dilek, 3 yıl içinde kentin kültür varlıklarını ayağa kaldırdı Afyon’ da tarih canlanıyor ? Kurtuluş Savaşı’nın önemli merkezi Afyonkarahisar’ın kaderine terk edilmiş kültür varlıklarını ayağa kaldırmak ve kentin sosyokültürel yapısını canlandırmak için kolları sıvayan Vali Dilek, dikkat çekici çalışmalar yürütüyor. MEHMET FARAÇ AFYON Urfa’da gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarıyla örnek olan Vali Muzaffer Dilek, Kurtuluş Savaşı’nın önemli merkezi Afyonkarahisar’ın kaderine terk edilmiş kültür varlıklarını ayağa kaldırmak ve kentin sosyokültürel yapısını canlandırmak için de dikkat çekici çalışmalar yürütüyor. Urfalılar, aradan 3 yıl geçmesine karşın Dilek’in AKP milletvekillerince kentten alınmasına halen tepki gösteriyor. Tarihe ve kültüre duyarlı bir valinin görevden alınmasının yarattığı boşluk, bugün Urfa’da çok iyi hissediliyor. Kaderine terk edilmiş yapılar, yerel yöneticilerin duyarlılığını bekliyor. Vali Dilek, 2003 yılının Şubat ayında Afyonkarahisar’a atanınca kentteki kültür varlıklarının büyük bölümünün harebeye döndüğünü fark ediyor. 2 aylık bir sürede valilik bünyesinde Restorasyon Proje ve Uygulama Bürosu’nu kuran Dilek, o günlerde yerel basında ‘‘Atatürk’ün evi yıyıda kitap yayımlıyor, yerel müziğin örneklerini içeren CD hazırlatarak turizmin hizmetine sunuyor. Afyonkarahisar artık mermeri, kaymağı ve sucuğuyla değil, duyarlı bir valinin müdahalesiyle ayağa kaldırılan tarihi eserlerle de ilgi çekiyor. HALK SAHİP ÇIKIYOR Valilerin genellikle protokol görevi üstlendiği Türkiye’de, sıra dışı bir yönetici kimliği sergileyen Vali Dilek, üç yılı aşan görev süresinde kentin atıl durumundaki tarihi eserlerine işlev kazandırma dışında yoğun bir çalışma trafiği yürütüyor. Afyonlular, kamu birimleri arasındaki koordinasyonu en hızlı düzeye çıkararak yurttaşın devlete güvenini arttıran Dilek’i artık bağrına basıyor. Kentin kültürel dokusunu sahiplenen bir valinin varlığı, artık yöre insanına moral, girişimcilere cesaret verirken, Afyonkarahisar komşu şehirleri kıskandırıyor. Muzaffer Dilek, 2003 2005 tarihleri arasını içeren valilik çalışma raporunun sonuç bölümünde bu çabaları şöyle özetliyor: ‘‘Afyonsarahisar’da, kırsal kesimin altyapısı başta olmak üzere, eğitim, sağlık, çevre, el sanatları, kültürel miras, tarım, sanayi, kültür, turizm ve daha birçok alanda çalışma yapılmış, bu çalışmalar sırasında, kurumlar arasında oluşturulan ahenkli ve güvene dayalı ilişkilerin yarattığı sinerjiden de yararlanılmıştır.’’ Vali Muzaffer Dilek’in restore ettirdiği yapıların arasında Millet Hamamı da bulunuyor. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Türk askeri ekimde gidecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’a gönderilecek Türk askeri için BM ile müzakereler gelecek hafta başlıyor. Türkiye’den bir heyet, BM yetkilileri ile görüşmek üzere New York’a gidecek. Askeri yetkililerin ağırlıkta olacağı heyette Dışişleri Bakanlığı’ndan temsilciler de bulunacak. Konuya ilişkin bilgi veren bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, sürecin yavaş işlemesi ve belirsizlikler taşıması nedeniyle Türk askerinin Lübnan’a ekim sonu gitmesinin öngörüldüğünü söyledi. ‘Papa’nın talebini değerlendiririz’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, kasım ayında Türkiye’yi ziyaret etmesi beklenen Papa 16. Benedictus’tan, kendisine henüz bir görüşme talebi gelmediğini, ancak böyle bir talep gelmesi durumunda bunu değerlendireceklerini söyledi. Bardakoğlu, ‘‘Papa, siyasi kimliğiyle ve devlet başkanı kimliğiyle Türkiye’ye geliyor. Türkiye, laik bir ülke. Böyle olduğu için de devlet başkanları ve siyasetçilerin ziyaretleri hakkında yorum yapmayız’’ dedi. kılıyor’’ başlıklı haberi görünce çalışmalarını hızlandırıyor. AYAĞA KALKAN ŞEHİR... Atatürk’ün 25 Ağustos 1922 günü konakladığı Şuhut ilçesindeki Hacı Velioğlu Konağı, güzel bir restorasyonun ardından harap olmaktan kurtarılıyor, artık eğitim ve kültür amaçlı bir merkez olarak kullanılıyor. Kuvayı Milliye tablolarının süslediği Atatürk Evi’nde, Şuhut’un yaşam tarzı da sergileniyor. Vali Dilek, bu yapının ardından Millet Hamamı, Kadınana İlköğretim Okulu, Çeşmeli Konağı, Sülüm Çeşmeli Evi, Ot Pazarı Camii, eski kışla binası, Emirdağ İnkilap İlköğretim Okulu, Bayat Hükümet Konağı, Za fer Müzesi, Yanıkkışla, Çiğiltepe, Agah Efendi ve Giresunlular Şehitlikleri, Utku Anıtı, Kocatepe Savaş Karargâhı ve Afyonkarahisar tören alanını restore ettiriyor. Restore ve düzenleme çalışmalarından Millet Hamamı’nın çevresindeki 26 ev ve caddeler, Çavuşbaş, Küçük Olucak, Kale ve Bolvadin Cılkoğlu çeşmeleri ile Afyonkarahisar Kalesi yolu da hak ettiği payı alıyor. Çevre ve Kültür Evi olarak kullanılan Çeşmeli Konak da artık Anneler Derneği İşbirliği ve Dayanışma Merkezi de hizmet veriyor. Son 20 yılda üç kuruma tahsis edilmesine karşın restore edilemeyen Millet Hamamı ise Dilek’in duyarlılığıyla Kültür ve Semt Evi olarak kullanılıyor. Ancak restore çalışmaları 2006’da da hız kesmiyor. Bir tarih ve sanat âşığı olarak bilinen Dilek, Sultandağı Sahipata Kervansarayı, Yanık Kışla, Afyon Lisesi ve Millet Hamamı civarındaki 100 evin restore ve düzenleme çalışmalarının yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirtiyor. Vali Dilek, Bedesten Çarşısı’nın restorasyonu için sponsor arıyor. Taşhan’a işlev vermek için de çaba harcıyor. Frig Vadisi, Kocatepe Şuhut Zafer Yolu ve Ayazini Gezi Yolu projelerinde ise çalışmalar sürüyor. Büyük Zafer’in karargâhı olarak nitelendirilen Afyonkarahisar’da kültür çalışmaları sadece restorasyonla sınırlı kalmıyor. Dilek, kentin tarihini, kültürünü ve turizmini anlatan çok sa Kilise’ye ‘kurusıkılı’ baskın ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balgat’taki Protestan kilisesine kurusıkı tabancayla giren bir kişi gözaltına alındı. Konya’da bir handa çaycı olarak çalıştığı öğrenilen Celalettin K., dün akşam saatlerinde Karakusunlar 29. Cadde’deki Protestan kilisesine geldi. İçeri girdikten sonra silahını havaya kaldırarak temizlik görevlisine, ‘‘Yetkiliyle görüşmek istiyorum’’ diyen Celalettin K., yetkililere haber vereceğini söyleyerek yanından ayrılan görevli tarafından kiliseye kilitlendi. Polis ekipleri, Celalettin K’yi ikna edilerek silahı aldılar. CUMHURİYET 07 K