26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2006 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Henrik Ibsen, Samuel Beckett’in doğduğu yıl ölmüştü Ölümün 100. yılında unutuldu ertolt Brecht onun için ‘Soyu tükenmiş bir burjuva’ demişti; ‘çağına ve sınıfına göre çok iyi...’ Belli ki Brecht, modern/gerçekçi tiyatronun babası olarak anılan Norveçli oyun yazarı Ibsen’i, kapitalizmin tek tip değerlerle donatarak tutsak aldığı küçük burjuva düşünce ve duyarlılığının dışında, özel bir yerde tutuyordu. Henrik Ibsen’in 100. ölüm yıldönümü 2006 yılına denk düşüyor. Aynı zamanda da Beckett’in doğumunun 100. yılına... Oysa 2006’da pek ilgilenen olmadı Ibsen’le. Ondan iki yıl önce yalnızca 44 yaşındayken ölençağdaşı Çehov adına 100. ölüm yıldönümü olan 2004’te art arda etkinlikler düzenlenmişti. 2006’da ise çeşitli alanlardaki dergiler, gazeteler ve kitap ekleri yanında, özellikle İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katılan tiyatro toplulukları, 100 yaşındaki Beckett’i bir kez daha değerlendirmeyi görev bildi. Dünya Kitaplar da ilk kez 1993’te yayımlanmış olan ‘Samuel Beckett Tiyatrosu’ kitabımın 3. baskısını yaptı. ‘Yüz yıl’ terazisine yüklendiğinde Çehov ile Beckett, Ibsen’den çok daha ağır çekiyor demek ki. Belki de tiyatrodan başka yazın türlerini de kucaklamış olduklarından... Metin And, bugün tedavisi bulunmuş kalıtsal B ? Moderngerçekçi tiyatronun babası sayılan Norveçli yazar Henrik Ibsen’i 100. ölüm yıldönümü olan 2006 yılında hiç olmazsa birkaç oyununun sahnelenmesiyle anımsamalıydık. hastalıklara ya da artık çözülmüş toplumsal sorunlara dayandırılan Ibsen oyunlarını çağ dışı bulduğunu, Sevda Şener de Ibsen tiyatrosunu pek sevmediğini söyler. Bense teknik nedenlerle sempati duyarım Ibsen’in ‘gerçekçi biçemde oluşturulmuş’ yapıtlarına. ‘tartışma ortamı’ yaratan ilk ustalardandır Norveçli yazar. Oyunu başlatan sıradan söyleşimleri kotarırken bir yandan küçük burjuva değerlerine ilişkin ‘ciddi’ bir olguyu gündeme getirir, bir yandan ‘olay örgüsü’ne ilişkin ilk düğümleri atar, bir yandan sahneye getirdiği kişileri ‘karakter’ boyutunda biçimlendirmeye başlar, bir yandan da oyunu dört perde boyunca sarıp sarmalayacak olan ‘merak öğesi’ni minik ipuçlarıyla oluşturur. Bütün bunlar, bir ‘küçük burjuva evi’nin salonunda oturan ev sa hibi ile konuğu arasındaki olağan konuşma sırasında gerçekleşir. Ibsen sanki gündelik yaşamdan doğal bir dilim sunmaktadır. Bana göre işin hoşluğu, sahnede ‘gerçek yaşamın yansımasıymış gibi’ sunulanı kotarmak için, bütünüyle ‘yapay’, bir başka deyişle, teatral (tiyatroya ait) öğelerin kullanılmasındadır. Ibsen’in ‘doğalmış’ duygusu veren ‘yapay’ söyleşimleri ve olay örgüsü, işinin ehli oyuncuların eline/diline düştüğünde, seyirciyi kıskıvrak yakalayarak oyunda yaratılan dünyaya taşır. Ibsen tiyatrosunda ‘geçmişe gömülmüş sırlar’ın açığa çıkması, birbirini yıllar önce yitirmiş insanların raslantısal karşılaşmaları, ‘gizli çekmece’lerde saklanmış eski mektupların bulunuvermesi, ölüm döşeği itirafları gibi, ‘gerçek’le sıkça örtüşmeyen olaylar ‘inandırıcılık’ kazanır. Çünkü sahnede sergilenen, ‘kötü adam’larla ‘iyi adam’ların bildik çatışması değil, ‘ak’ ve ‘kara’ özelliklerin birbirine karışmasıyla ‘grileşmiş’, çoğunlukla da erdemleri zaaflarına yenik düşmüş insanların dramıdır. Bu insanların öyküsü küçük burjuva dünyasının yüzeysel değerlerini/ahlak anlayışını yerle bir etmek için getirilmiştir sahneye. Ibsen, 19. yüzyılın popüler tiyatro türü ‘melodram’ ile modern tiyatronun başlangıcı sayılan ‘gerçekçi dram’ı, ‘iyi kurulu oyun’ anlayışı doğrultusunda kaynaştırmıştır. Swingle Singers Ankara’ya geliyor ? ANKARA (AA) Ünlü vokal topluluğu ‘Swingle Singers’, 4 Ekim’de Anatolia Gösteri ve Kongre Merkezi’nde konser verecek. Topluluk konserde, klasikten popülere, cazdan folk müziğine geniş bir repertuvarla aralarında Bach, Purcell, Mozart, Beatles, Chick Corea ve Cole Porter’ın da bulunduğu sanatçı ve toplulukların yapıtlarını seslendirecek. Sekiz kişiden oluşan topluluk, 1963 yılında çıkardıkları ilk albümleri ‘Jazz Sebastian Bach’tan bu yana dünyanın çeşitli ülkelerinde konserler verdi. Beş Grammy Ödülü bulunan Swingle Singers, 2005 yılının Ekim ayında da Ankara’da sanatseverlerle buluşmuştu. Hesaplaşma tiyatrosu Aynı zamanda bir ‘hesaplaşma tiyatrosu’dur Ibsen’inki. Çünkü ‘birey’in yaptığı yanlış ‘seçim’ler üstüne yapılandırılmıştır. Yapılmış olan yanlış ‘seçim’ ve bu seçimin neden olduğu durum ve olaylar (‘geçmiş’te yaşanmıştır) sahnede yer almaz. Oyunlar, ‘kahraman’ı ‘hesaplaşma’ noktasına götüren son aşamada başlar ve ‘bedel’in ödenmesiyle noktalanır. Ibsen, ‘kahraman’ın ‘trajik son’a doğru ‘düşüş’ünü gösteren ‘antik tragedya’ kurgusu ile ‘gerçekçi dram’ı buluşturma yolunda da ustalığını kanıtlamıştır. En ünlü çömezi Arthur Miller’dır. Miller, Ibsen’den öğrendikleriyle, yaşamının neredeyse tümünü, çağdaş trajedi yazmaya adamıştır. Ibsen’in 100. ölüm yıldönümünde, Devlet Tiyatroları’nın sahneleyeceği ‘Per Gynt’ yanında, başka oyunlarının da, sözgelimi ‘Hedda Gabler’in, ‘Nora’nın, ‘Denizden Gelen Kadın’ın, ‘Biz Ölüler Uyanınca’nın gerçekçi ya da başka biçemlerde sahnelenmesinin ilginç olacağını düşünüyorum. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü de ‘Ibsen’den Sonra Beckett’ başlığını taşıyan bir konferans düzenleyerek bu iki büyük yazarı 2006 yılı ekseninde bir araya getiriyor. Tartışan tiyatro Her şeyden önce, gündelik konuşma dili ve orta sınıftan insanların söyleşimleri yoluyla sahnede Banksy, Disneyland’i hedef aldı ? LONDRA (BBC) Kaliforniya Disneyland’e, ünlü ‘gerilla’ sanatçı Banksy tarafından Guantanamo’da tutulan mahkumları simgeleyen gerçek boyutlarda bir mahkum figürü yerleştirildi. Sanatçının şovu fark edilip yetkililerce müdahale edilinceye kadar mahkum figürü yaklaşık 90 dakika yerinde kaldı. Banksy adına konuşan bir sözcü, eylemin, çok tartışılan Küba’daki Guantanamo üssünde tutuklu bulunan mahkumların kötü durumlarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi. ‘‘Seyirci istiyorsan bir kavga başlat’’ sloganıyla hareket eden Banksy, provokatif eylemleriyle tanınıyor. Sanatçı, 2005’te British Museum’a sahte bir resim yerleştirmiş ve resim üç gün boyunca sahte olduğu fark edilmeden sergide konukların ziyaretine açık tutulmuştu. Sanatçı en çok halka açık yerlerde yaptığı grafiti çalışmalarıyla tanınıyor. FİLMİN YÖNETMENİ ÖLÜM TEHDİDİ ALDIĞINI AÇIKLADI Hayali suikast tartışmalara yol açtı LONDRA (BBC) ABD Başkanı George W. Bush’a yapılan hayali bir suikastı anlatan İngiliz yapımı film tartışmalara yol açtı. ‘The Death of A President (Bir Başkanın Ölümü)’ adlı filmin konusu muhafazakâr Amerikalılardan tepki görürken yönetmen Gabriel Range 56 ölüm tehdidi aldığını söyledi. Film, savaş karşıtı bir gösteri sırasında Bush’un bir keskin nişancı tarafından başından vurularak öldürülmesini konu ediniyor. Aynı zamanda filmin yazarlarından olan yönetmen Range, başkanın vuruluşunu canlandırmak için arşiv görüntülerinden yararlandığını söylüyor. Filmde başkan, dijital efektlerle, başının bir aktöre monte edilmesiyle canlandırılıyor. ‘Bir Başkanın Ölümü’, Bush’un partisi tarafından ‘şoke edici’ ve ‘rahatsızlık verici’ olarak tanımlanıyor. Ancak yönetmen, insanların filmi yargılamak için acele ettikleri görüşünde. Range, filmin güçlü dayanakları olduğunu, sansasyonel veya mantıksız olmadığını, yalnızca ABD’nin 11 Eylül saldırılarından bu yana ne kadar değiştiğine dair dolaylı bir bakış attığını iddia ediyor. Range, ‘‘Bana kalırsa kimse filmi izledikten sonra Bush’u öldürme hissine kapılmayacaktır’’ diye sözlerini tamamlıyor. Mel Gibson’ın olay yaratan ‘Passion (Tutku)’ filminin de haklarını elinde tutan ve ‘Başkanın Ölümü’nün haklarını da alan Newmarket Film, birkaç ay içinde film için ABD çapında bir dağıtım ağı oluşturmayı planlıyor. BODRUM’UN BİTEZ KOYU’NDA MAVİ BAYRAKLI, DENİZE SIFIR MANUELA HOTEL Botanik bahçesini andıran doğası ile mavi ve yeşilin buluştuğu bir tatil cennetidir. Özel plaj keyfi, konforlu odalarda TV klima rahatlığı, 20 yılı aşkın, kaliteli ve güleryüzlü hizmetiyle siz Cumhuriyet okurları için 55 YTL. Tam pansiyon, gazeteniz kahvaltı masanızda... OTELİMİZE AİT TEKNEYLE ÜCRETSİZ GEZİ TURLARI Daha fazla bilgi: www.manuelahotel.com Tel: 0 252 363 79 0405, Faks: 0 252 363 77 88, Cep: 0 532 624 12 06 CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear