24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2006 PAZARTESİ 6 HABERLER ŞEHİTKAMİL BELEDİYESİ Fatih’te getto halinde yaşayan tarikat büyüteç altına alındığında ilginç ilişkiler ortaya çıkıyor Siyasilerden koruma kalkanı Haber Merkezi İsmailağa Cami’nde yaşanan cinayet ve linç girişiminin ardından İstanbul Fatih’teki Çarşamba semtinde ‘‘İslami getto’’ halinde yaşayan grup, büyüteç altına alındığında ilginç ilişkiler gözler önüne seriliyor. Tarikatçeteterör örgütü bağlantılı bu yapılanmanın ayakta durmasını sağlayan en büyük etken ise siyasi iktidarlar ve bürokrasi tarafından oluşturulan koruma kalkanı... Cemaatle ilgili suç duyurularının yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 2000 yılında hazırladığı istihbarat raporunun sumenaltı edilmesi de korumanın ne boyutlarda olduğunu gösteriyor. İsmailağa Cami’nde emekli imam Bayram Ali Öztürk’ü bıçaklayarak öldüren Mustafa Erdal’ın linç edilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında tanık ifadelerinin alınmasına devam ediliyor. Ancak bugüne kadar dinlenen tanıklar adeta üç maymunu oynayarak ‘‘görmedimduymadımbilmiyorum’’ şeklinde ifadeler verirken, sadece bir kişi linç girişimini doğruladı. Fatih Adliyesi’ne giderek ifade veren bu kişi, şunları söyledi: ‘‘Elinde bıçağı görünce şaşırdım. Bir kez hocaya saplayınca yerimden fırladım. İlk darbeden sonra ikinciyi vurmaya hazırlanan Mustafa Erdal’ı, bıçağı tutarak elinden yakaladım. Bayram Ali Öztürk’e daha fazla zarar vermemesi için iki elimde onu havaya kaldırarak mihraba doğru hızla fırlattım. Başının üzerine düştükten sonra kımıldamadığını görünce, hocama yardım etmek için onun yanına yöneldim.’’ Cinayet ve linç girişimiyle ilgili soruşturma pek hızlı ilerlemezken Sabah gazetesinde dün yayımlanan bir haber, bunun olası nedenlerini gözler önüne serdi. Habere göre İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 19802000 yılları arasında cemaatin etkinliğiyle ilgili hazırladığı istihbarat raporu sumenaltı edildi. Haberde eski bir İçişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisine dayandırılan şu sözler, cemaatin bağlantılarıyla ilgili soru işaretleri yarattı: ‘‘2000 yılında ANASOLD döneminde Türkiye’deki irili ufaklı tarikat ve cemaatlerle ilgili geniş çaplı araştırmalar yapıldı. O araştırmalar sonucunda bu yapıların malvarlıkları incelendi. Cemaatin detaylı olarak ele alındığı dosya, İçişleri Bakanlığı’nın raflarında duruyordu.’’ Sauna çetesi ilişkisi Trilyonluk hesapların yaşandığı cemaatle ilgili araştırmalar sırasında çetelerle de ilginç bağlantılara rastlandı. Cemaatin başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerindeki örgütlenmesinden sorumlu kişi olarak gösterilen ve ‘‘Abdülmetin Hoca’’ olarak tanınan Metin Balkanlıoğlu da Ankara’da ortaya çıkarılan Sauna çetesi’nin bir numaralı sanığı Kasım Zengin’i tehdit ederek marketine el koymakla suçlandı. Zengin, ifadesinde Balkanlıoğlu’ndan borç para aldığını belirterek şunları anlattı: ‘‘Bir süre sonra parayı ödeyemeyince Balkanlıoğlu, Davut Yavuz isimli şahsı göndererek ‘Ben neyCüppeli Ahmet Hoca. AKP’li belediyenin1.5 aydır süren kaçak inşaatı durdurmak için hiçbir girişimde bulunmaması dikkat çekti. Gaziantep’te kaçak Kuran kursu inşaatı BEKİR ŞAHİN Mahmut Hoca’nın veliahtı olarak adı geçen ‘‘Cüppeli Ahmet Hoca’’nın Beykoz Acarlar Sitesi’ndeki 2 milyon dolarlık villası dikkat çekiyor. (Fotoğraf: Hürriyet) sem Davut da odur, marketi devret’ dedi. Marketi devrettim. Ancak daha sonra eşimle birlikte marketten alışveriş yaptım. Görevliler benden para istedi. Ben de bu marketin sonuçta benim olduğunu söyleyerek para vermek istemedim. Bunun üzerine Davut Yavuz’un bulunduğu müdüriyet kısmına indiğimde yanında ikisi Çeçen, toplam 7 kişi vardı. İçeri girdiğimde, silahlarını çekerek beni yere yatırdılar. İçeride bulunan ve Türk olanlar başıma silah dayadı, Çeçen de ağzıma bomba soktu. Hocamın sesini duymak istedim, arayıp telefonu bana uzattılar. Ben, ‘Hocam, buradakiler bana silah çektiler, bir daha markete gelme diye tehdit ediyorlar’ dedim. Hocam da bana, ‘Ulan zındık, sana ilmi biz öğrettik, sen şalvarı, cüppeyi çıkardın. Ne bıyık kaldı sende ne de sakal. Olmuşsun bir çakal. Artık sen de kâfirsin. Müslüman olarak domuzdan kıl kopartmak bize helaldir, orayı terk et, kendini öldürtüp pis kanınla kirletme’ dedi.’’ Milyon dolarlık villalar Maddi güç, cemaat içindeki iktidar kavgasının temelini oluştururken bir dönem Mahmut Hoca’nın veliahtı olarak adı geçen ve kamuoyunda ‘‘Cüppeli Ahmet Hoca’’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün 2 milyon dolarlık villası da dikkat çekiyor. Hürriyet gazetesinin haberine göre Acarkent’teki villayı Ünlü’nün eşinin babası satın aldı. Villasına doktor tavsiyesiyle havuz yaptıran Ünlü, ‘‘3 sene evvel oralar çok ucuzdu. Acarkent’teki mülklerden tripleks villaların 125 bin dolar, 1000 metre arsaya 850 metre kapalı alan inşaatı bitmiş yerin 250 bin dolar olduğu, en pahalılarının 350400 bin dolar olduğu 3 sene evvelki tüm gazete reklamlarında mevcut’’ diye konuştu. Acarkent’teki daireyi almak için Florya’daki 350 metrekarelik dubleks dairenin satıldığını belirten Ünlü, 10 yıl önce Mahmut Hoca’yı da defalarca misafir ettiğini anlattı. ‘Cemaate İBDAC çengel attı’ 6 yıl aradan sonra basına yansıyan raporda ise şu tespitler yer aldı: ‘‘Cemaatin onlarca üyesi kamu kuruluşlarının kritik noktalarına yerleştirildi. İsmailağa Cemaati’ne İBDAC çengel attı. Bunda da başarılı oldu. Cemaatin yayın organı Furkan, İBDAC’nin yayın organı haline geldi. Cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu ve Bahattin Ustaosmanoğlu İBDAC lideri Salih Mirzabeyoğlu’na yakınlaştı. Mali kaynağını çeksenet tahsilatı ve ihale takipçiliği yaparak sağlayan İBDAC ile yakınlık, cemaatte tartışmalar ve bölünmelere yol açtı. Cemaat içindeki bir grup, İBDAC gibi silahlı mücadelenin içinde olmak isterken, diğerleri silahsız ama radikal görünümden uzaklaşmadan mücadele içinde olmayı savunuyor.’’ Mirzabeyoğlu’yla birlikte yargılanan ve 7 yıllık hapis sürecinin büyük bölümünü birlikte geçiren Furkan Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Saadettin Ustaosmanoğlu’nun terör örgütüyle bağlantısını cemaatin lideri Mahmut Hoca’nın da tasleştirirken kameralara yansıyan Abdullah Ustaosmanoğlu’yla ilgili 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı rapora dikkat çekildi. Hızla artan servet Raporda, Ustaosmanoğlu’nun son 5 yılda malvarlığındaki hızlı artışın ve 1997’de Diyanet’ten izinsiz gizlice Kuveyt’e gittiğinin altı çizildi. Ustaosmanoğlu’yla ilgili 1997’de İçişleri Bakanlığı’na yapılan ihbarda ise Rabıta’nın davetlisi olarak Kuveyt’e gittiği, burada Daruleytam kuruluşu ile ilişkiye girerek yasal olmayan yollardan yardım topladığı ve servetinin 18 trilyonu bulduğu ileri sürüldü. Haberde Abdullah Ustaosmanoğlu’nun topladığı paralarla İstanbul Taşoluk’ta 6 bin metrekarelik alana külliye yaptırdığı ve son 5 yılda servetine servet kattığı vurgulanırken caminin Bayrampaşa’daki Kuran kursunda, medrese usulü Arapça eğitim verildiği, taciz ve tecavüz olaylarının yaşandığı iddialarına da yer verildi. GAZİANTEP Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde yeşil alanlara inşa edilen ruhsatsız camilerin yanına şimdi de imara aykırı olarak kaçak Kuran kursu ve imam lojmanları dikiliyor. Atatürk Mahallesi 111 No’lu Sokak üzerinde bulunan ve Mevlevi cemaatinin toplanma yeri olan Yükseliş Camii bitişiğine kaçak olarak Kuran kursu ve imam lojman inşaatı hızla devam ediyor. Hiçbir plan değişikliği ve imar planı olmadan inşa edilen ruhsatsız yapılarla ilgili mahalle sakinlerinin şikâyetleri de dikkate alınmıyor. Halk tepkili Yaklaşık 1.5 ay önce temeli atılan binanın bitme noktasına geldiğini, ancak uyarılara karşın AKP’li Şehitkamil Belediyesi’nin inşaatı durdurmak için hiçbir çalışma yapmadığını belirten mahalle sakinleri, ‘‘Aslında cami de kaçak fakat biz camiye karşı değiliz. Ama caminin bitişiğine şimdi yine ruhsatsız kaçak olarak lojman ve Kuran kursu inşaatı yapılıyor. Belediye buna nasıl izin verebiliyor? O zaman hukuk hiçe sayılıyor, tanınmıyor. Böyle bir şey olabilir mi?’’ dediler. Yeni TCY’ye göre, kaçak inşaat yapan, yaptıran ve buna göz yumanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması gerektiğini anımsatan yurttaşlar tepkilerini şöyle dile getirdiler: ‘‘Bu kanun herhalde zavallı vatandaşlar için geçerli. Biz mahalle halkı olarak bu sorunu yargıya taşıyacağız. Eğer sorun imam lojmanı yokluğu ise gelsin imama biz daire kiralayalım, hem de hiç para ödememek kaydı ile. Ama gelmez. Çünkü bunların niyeti farklı.’’ Aynı şekilde Değirmiçem semtindeki Eruslu Camii bitişiğindeki imam lojmanının da kaçak olduğu ileri sürüldü. TAM VAKFI DİREKTÖRÜ ŞEN Mahmut Hoca’nın yeğeni Sadettin Ustaosmanoğlu (sağda), İBDAC davasında terör örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu ile birlikte yargılandı. vip etmediği, aynı zamanda yeğeni olan Ustaosmanoğlu’nu bu konuda uyardığı belirtildi. İç hesaplaşma Sabah gazetesinde yer alan bir emniyet yetkilisinin şu tespiti ise ‘‘iç hesaplaşma’’ iddialarını güçlendirdi: ‘‘Cemaat ile İBDAC ilişkisinin arttığı dönemde Mahmut Hoca’nın damadı Hızır Ali Muratoğlu, Salih Mirzabeyoğlu’nun kendini mesih ilan etmesinin ardından ise cemaatin önemli isimlerinden Bayram Ali Öztürk’ün öldürülmesi dikkat çekiyor.’’ Hürriyet gazetesinde dün Gülden Aydın imzasıyla yayımlanan haberde ise Mahmut Hoca’nın amcasının oğlu olan ve Öztürk cinayetinin ardından cemaati sakin Scurla, Türkçe yayımlanacak FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı, Nazi Almanyası döneminde sürgüne giden ve genç Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınan, faaliyetlerini burada sürdüren Alman bilim adamlarını konu alan Scurla Raporu’nu (Der Scurla Bericht) Türkçe ve Almanca olarak yayımlama kararı aldı. Yakın Avrupa tarihinin en karanlık döneminde Almanya’dan ayrılıp yeni hayatlarını Türkiye’de kuran Alman bilim adamlarının faaliyetlerini anlatan ve Hitler ajanlarınca izlenmelerini konu edinen Scurla Raporu’nun önemli olduğunu belirten TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, raporun Türkçe ve Almanca yayımlanmasının iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli olacağını vurguladı. Dr. Şen, bugün Almanya’da yaşayan ve bilim alanında katkı yapan binlerce Türk’ün de çok önemli bir görev üstlendiğini belirtti. Dr. Şen, iki ülke arasında başlatılan ‘‘Kültürlerarası Diyalog ve Anlayış için Ernst Reuter Girişimi’’nin, iki toplum arasındaki işbirliğinin arttırılması açısından çok önemli bir rol oynayacağını ve TAM’ın da bu girişime her türlü desteği vereceğini söyledi. Çaresizlik tarikat ağına itiyor Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, ‘Tarikata Giriş Raconu’ başlıklı yazısında, arayış içinde bulunan ve hayatlarından memnun olmayan insanların tarikat ve cemaatlerle nasıl tanıştıkları konusunda ipuçları verdi Yazar Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinde yer alan dünkü yazısında, insanların tarikat ve cemaatlerle nasıl tanıştıkları konusunda örnekleriyle ipuçları verdi. Hakan yazısında, hayatlarından memnun olmayan ve bir arayış içinde bulunan dindar insanların farkında olmadan cemaatlerin ağına düştüğünü gözler önüne seriyor. Ahmet Hakan’ın ilk örneğinde, taşrada işleri iyi gitmeyen, gönül verdiği siyasi partiden umduğunu bulamayan, sürekli bir arayış içinde olan bir terzi, önce ‘‘Sami Efendi Cemaati’’nin yayın organı ile tanışıyor, daha sonra da cemaatin bir tebliğcisi tarafından kafalanarak cemaate dahil oluyor. Hakan diğer bir örnekte, Güneydoğu’da işi gücü olmayan, gününü kahvede geçiren bir gencin ‘Menzil’ tarikatıyla tanışmasını anlatıyor. Hakan, namazında niyazında olan babası tarafından ‘‘şu zibidi adam olsun” diye Adıyaman’ın Kâhtâ ilçesine bağlı Menzil köyüne götürülen gencin, keramet öyküleri dinledikten sonra ‘Şeyh Efendi’nin huzuruna çıkarak ‘Menzilci’ olduğunu kaydediyor. Başka bir örnekte de, İstanbul’un bir kenar mahallesinde oturan, İstanbul’un yaşamını içine bir türlü sindiremeyen taksici, içinden çıkamadığı sorunlardan soyutlanmak için çareyi ‘‘İsmailağa aemaati’’ne gitmekte buluyor. Hakan son örneğinde ise ‘‘sosyal içerik’’ ihtiyacı hisseden Kayserili tüccar, kapısına Zaman gazetesi bırakan bir genç tarafından kafalanarak “Gülen cemaati”ne dahil oluyor. ‘Gülen ve Erdoğan’ın arası açıldı’ Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır dünkü yazısında, Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’nin yazılarından yola çıkarak Fethullah Gülen cemaati ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında soğuk rüzgârlar estiğini öne sürdü. Çakır, Gülen cemaatinin etkili isimlerinden Hüseyin Gülerce’nin son günlerde yazdığı yazılarda AKP’yi sert bir dille eleştirdiğini ve özellikle Başbakan Erdoğan ile arasına belirgin bir mesafe koyduğunu kaydetti. Çakır, Gülerce’nin geçen cuma günü yazdığı ‘‘Tezkerenin Sonrası’’ başlıklı yazıda örtük bir şekilde, hükümetin cemaate yönelik bir operasyon düzenleyebileceğini, bunu yapması halinde AKP’nin intihar etmiş olacağını yazdığını kaydetti. Ruşen Çakır, Gülerce’nin yazısında yer alan şu makaleye dikkat çekti: ‘‘AK Parti, kendisine destek verenlerle ters düşürülüp yalnızlığa mahkum edilmek istenecektir. Öyle ki, kendisine sunulan düzmece belgeler ve medya destekli ‘resmi’ telkinlerle başlatılacak kampanya sonucunda, iktidar partisinin önde gelenlerine ‘Asıl kabahat bizde değil, falanlarda’ dedirtmeye çalışacaklardır. Orada kalsa neyse. Bir de kendilerine ‘Madem böyle düşünüyorsunuz, o zaman gereğini yapın’ denilecektir. Yani AK Parti siyaseten intihara sürüklenmek istenecektir.’’ Cumhurbaşkanlığı için.. Gülerce’nin sözlerini deşifre eden Çakır, Şemdinli İddianamesi ile başlayan Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nı engelleme ve yıpratma kampanyasının arkasında Gülen cemaatinin olduğunun söylendiğine dikkat çekerek TSK ile Gülen cemaati arasındaki gerginliğin geleceğinin, AKP hükümetinin alacağı tavra bağlı olduğunu öne sürdü. AKP’nin açık ve net bir şekilde Gülen cemaatinden yana tavır almadığını, onları aklamaya veya korumaya yönelik adımlar da atmadığını vurgulayan Çakır, Gülerce’nin son yazısının, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olabilmek için Gülen cemaatini gözden çıkardığı söylentilerinin de cemaat tarafından inandırıcı bulunduğunu gösterdiğini kaydetti. ACI KAYIP Canımız, her şeyimiz MEHTAP BAYRAM’ı (SAZLI) yitirdik. Sevenlerinin başı sağ olsun. MELAHAT HÜSEYİN ALAATTİN YILDIZ NOT: Cenazesi bugün öğle vakti Yenibosna Cemevi’nden kaldırılacaktır. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear