24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 SON BİR AYDA YANAN ORMAN ALANLARI DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Orman Yangınları Karşısında Ortak Müdahale Gücü Son orman yangınının kabataslak bilançosu, gazetelere göre 2 bin hektarlık bir alanda, her dönümü 4 ile 5 bin YTL eden 4 milyar ağacın kül olduğunu gösteriyor. Yangın ister kendisine bu olayı propaganda aracı olarak kullanmak isteyen terör örgütü tarafından çıkartılmış olsun isterse insanımızın o yüzyıllardır inatla uyguladığı, anızdan; ya da ormana ateşle yaklaşmakta sakınca görmeyen kafa yapısından oluşsun... Sonuç, yitirdiğimiz orman zenginliğinin yerine gelmesi için yarım yüzyıla gereksinme olduğudur. Yıldırım düşmesi gibi doğal olayları ya da elektrik enerjisi taşıyan hatların sıcaktan kopması gibi önlenmesi olanak dışı olayları da göz önüne alarak, bölgemizdeki orman yangınlarının beklenmedik bir olay olmadığına alışmamız ve önlemleri buna göre almış olmamız gerekmiyor mu? Acı ama, somut gerçek Orman yangınında kullanılan uçak ve özellikle helikopterle güçlendirilmiş söndürme ekipleri açısından, Türkiye’nin yeterli olmadığı tartışılamayacak kadar somuttur. Geleneksel uygulama yangının baş gösterdiği yerlerde ellerinde kürek ve bir ölçüde de su sıkacak hortumlar bulunan insan güçlerinin seferber edilmesi olarak biliniyordu. Oysa, teknoloji, bunların yanı sıra havadan müdahale için tanker uçaklarının, dahası helikopter filolarının seferber edilmesini gerektirecek düzeye ulaştı. Gazeteler Kaş’ta Kıbrıs Kanyonu’na yıldırım düşmesi sonunda çıkan ve hâlâ söndürülemeyen yangın için 5 gün uçak beklendiğini yazıyor. Bir rastlantı, eski Orman Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan, yaz dinlencesi için ateşin sıcaklığını hissedecek kadar olayın yakınında Kalkan’da bulunuyormuş. Bakanlığı sırasında sorunu yakından izleyen ve özellikle Türk Hava Kurumu ile olduğu gibi çevre ülkelerden kiralık söndürme uçağının yangın mevsimi gelmeden el altında bulundurulması için önlem aldıran Çağan, kullanılacak uçakların büyük hacimli olmasının Akdeniz sahilleri açısından yararlı olmadığını söylüyor. Sahil şeridinde ve ateşli bölgenin üstünde görev yapan uçağın, yeni dönüşler için çok zaman ve yakıt harcaması, helikopterle müdahalenin daha yararlı olduğunu ortaya koymuş. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın hedefleri ‘tutmadı’ yalnızca kâğıt üzerinde kaldı AKP’ den fiyasko eylem planı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Orman yangınları ile mücadele eylem planı hazırlayan ve bunu kitapçık haline getirerek ilkbaharda yayımlayan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın hazırlıkları ‘‘kâğıt’’ üstünde kaldı. Eylem planında yangına 15 dakika içinde müdahale edileceğinin belirtilmesine karşın Kaş ormanları cayır cayır yanarken 5 gün boyunca uçak beklendi. Yangına ilk etapta 2 adet C130 uçağı ile müdahale edilmesi öngörüldü, ancak gereksinim olduğunda uçaklardan birisinin arızalı, birisinin Doğu Anadolu Bölgesi’nde, diğer ikisinin de bakımda oldukları ortaya çıktı. Ege ve Akdeniz bölgeleri 1. derecede yangın alanı olmasına karşın bakanlığın elinde denizden su alabilen amfibik uçak bulunmadığı ortaya çıktı. Bakanlık yangınlar başladıktan günler sonra İstanbul’daki iki kiralık amfibik uçağı bölgeye getirtebildi. Her yıl binlerce hektarlık ormanlık alanı kül olan Türkiye’de, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yangınlardan hiç ders almadığı ortaya çıktı. Kâğıt üzerinde kalan önlemleri ile yangın sırasındaki uygulamalar şöyle gerçekleşti: BAKANLIĞIN EYLEM PLANI: Yangına 1314 dakikada müdahale edilir. / Uygulama: Antalya’nın Kaş ilçesinde cuma günü çıkan ve 500 hektardan fazla alanda etkili olan yangına söndürme uçakları ancak beşinci günde ulaştı. EYLEM PLANI: İlk 30 dakikada toplam 45 helikopterle bölgeye gidilecek. / Uygulama: Yangının etkisini arttırdığı ilk gün müdahalede geç kalındı. EYLEM PLANI: İlk etapta 2 adet C130 uçağı ile orman yangınlarına müdahale edilir. / Uygulama: Hava Kuvvetleri’ne ait 4 C130 tipi uçaktan biri arızalı, ikisi bakımda, birinin de Doğu Anadolu’da bulunduğu öğrenildi. Ayrıca bakanlığın elinde direkt denizden su alabilen amfibik uçak olmadığı da ortaya çıktı. Bu özelliklere sahip iki kiralık uçak, ancak yangının başlamasından günler sonra Kaş’a ulaşabildi. EYLEM PLANI: 4560 dakika içinde 79 helikopter ekibiyle birlikte orman yangınına müdahale edilir. / Uygulama: Bakanlığın elindeki toplam 23 helikopter farklı bölgelerdeki yangınlara müdahalede geç kaldı. EYLEM PLANI: 50 arozöz ve 400500 yangın müdahale işçisi ile birlikte orman yangınlarına müdahale edilir. / Uygulama: Bakanlık Kuşadası ve Selçuk yangınlarında yorulan ekiplerini Gökova’ya kaydırırken onlar da başarılı olamadı. Yangına köylüler müdahale etmek zorunda kaldı. EYLEM PLANI: Orman yangınları ile mücadelede alınan tedbirlerin başında helikopter konuşlandırma yerlerinin yangın istatistiklerine göre belirlenmesi gelir. / Uygulama: Belirlendiği söylenen konuşlandırma bölgelerinde yeterli helikopter bulundurulmadı. EYLEM PLANI: 2003 yılından sonra yangın ihbarı alınır alınmaz bir helikopter ve yangın ekipleri yangın yerine ulaşmakta, bir saat içerisinde yangının büyüklüğüne göre 9 helikopter, 2 uçağın da katılmasıyla yangın söndürülmektedir. / Uygulama: Uçaklar alana ulaşmakta gecikti. EYLEM PLANI: Orman yolları, yangın mevsiminin başlangıcı olan 1 Haziran’dan önce ulaşıma açık hale getirilecektir. Teşkilat, 2005 yılı sonu itibarıyla toplam 18 bin 350 kilometre yangın emniyet yolu yapmış olup bunların hizmet verir durumda tutulabilmesi için gerekli olan bakımları yangınlar başlamadan önce gerçekleştirilecektir. / Uygulama: Yangına karadan müdahale sağlayacak yeterli orman içi yol olmadığı için araçların hareketi kısıtlandı. EYLEM PLANI: 2005 yılında orman yangınları ile mücadele hizmetlerinde çalışan yangın işçilerine koruyucu malzeme olarak 10 bin 500 yangından kaçış maskesi, 20 bin adet partikül maske, 8 bin adet sıcağa dayanıklı yanmaz gözlük, 10 bin adet kemer, 4 bin adet yangına dayanıklı örme başlık, 2 bin adet yangın battaniyesi, 480 adet yangına dayanıklı elbise, 480 adet yangına dayanıklı eldiven, 480 adet tam yüz maskesi alınmış ve bölge müdürlüklerine dağıtılmıştır. / Uygulama: Yangın alanlarına giden işçilerin üzerinde belirtilen malzemelerin bir bölümünün olmadığı görüldü. 2 bin futbol alanı kadar orman yanarken... Sel, deprem gibi doğal afetlerle karşılaşıldığı zaman, bir kriz masası oluşturularak önlemleri olduğu kadar, gerekli yardımları da tek merkezden yönetmek gibi; son yıllarda uyguladığımız bir çözüm yolunu orman yangınları için niçin düşünmüyoruz? 2 bin futbol alanı büyüklüğündeki ormanımızı kavurup kül eden bu son felaket için Başbakan’ın ağzını açıp tek söz ettiğini duyanımız var mı? Orman Bakanı Pepe’nin olaya ne kadar soğukkanlı yaklaştığını belgeleyen bir fotoğraf karesi, dün bir gazetemizde yayımlanmıştı. Sayın Bakan dumanlar içindeki alanda uzaktan hem alınmakta olan önlemleri izliyor. Hem de ateşten kendisini kurtarabilmiş iki genç ağacın arasına koyduğu küçük kaleci çocuğa şut çekerek zamanını değerlendirecek kadar moral sahibi olduğunu gösteriyor. Belki de, bu son yanmış kavrulmuş bölgeye, AKP’nin o ünlü 2B formülünü uygulamak için nasıl bir zamanlama yapılması gerektiğini de o arada düşünüyordur. Orman yangınlarının Akdeniz bölgesinde sahili olan Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya ve Portekiz içinde eşzamanlı tehlike haline geldiğini görmesi gerekenler, acaba bu ülkelerin oluşturacağı bir ‘‘Ortak Müdahale Gücü’’nün gerçekleşebilmesi için öncülük etmemizi sağlayan adımlar atmazlar mı? Ortak bir uçakhelikopter filosu. O filo için bölgeye dağıtılmış özel yakıt depoları ve orman içlerinde oluşturulacak su havuzları. Her ülke için ayrıca mobil olarak da görev yapabilecek şekilde uzmanlaştırılmış söndürme ekipleri. Yaşadığımız yer yuvarlağı hepimizin. Üstündeki örtü de öyle. O zaman ormanları yakan yangın terörüne karşı gerekli önlemleri almak için güç birliği yapmanın sakıncası var mı?.. SİVİL ÖRGÜTLER TEPKİLİ Çevre suçu asla meşrulaştırılamaz ANKARA (AA) Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Yeşim Aslan, son günlerdeki orman yangınlarını terör örgütü PKK’nin üstlenmesiyle ilgili olarak ‘‘Amaç ne olursa olsun, çevreye karşı işlenen suçlar kabul edilemez. Çevre suçu hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz’’ dedi. Türkiye Çevre Vakfı Genel Sekreteri Engin Vural da orman yangınlarının, teröre alet edilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Genel Başkanı Yunus Ensari ise ormanlara verilen zararın tüm dünyadaki insanları etkileyeceğini ifade ederek ‘‘Bu, en büyük suçtur’’ dedi. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net TURİZİMCİLERDEN DESTEK Bodrum’un Mumcular beldesinde çıkan yangında halep çamları da yandı Yangına karşı su havuzu prejesi Ekonomi Servisi Türkiye’nin her yaz ciddi orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oktay Varlıer, Orman Bakanlığı’nın su havuzları oluşturma projesine turizmciler olarak destek olmak istediklerini söyledi. Varlıer, denizden uzak olan ağaçlık alanlarda çıkan yangınlara havadan müdahalede zaman kaybedildiğine dikkat çekti. 450 metreküp hacmi olan ve 12 metre derinliğindeki su havuzları ile su kaynaklarından uzak olan ağaçlık bölgelerdeki yangınlara havadan kısa sürede müdahale edilebileceğine dikkat çeken Oktay Varlıer, yangınlardan en çok etkilenen alanlardan biri olan turizm sektörüne bir bağış kampanyası düzenleme çağrısında bulundu. Arıcılığın geleceği yok oldu ÖZCAN ÖZGÜR Bakan son noktayı koydu Çıkan yangınlarda Türkiye arıcılığının geleceği de yok oldu. MUĞLA Bodrum’un Mumcular beldesinde çıkan yangında sadece kızıl çam ormanları değil, bölgedeki zeytinliklerle, nesli tükenmekte olan halep çamları ve Türkiye arıcılığının geleceği de yok oldu. Dünya çambalının merkezi olan Muğla’da arıcılar 2.5 milyon YTL’lik zarara uğradı. Muğla Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, ‘‘Arıcının zararlarının karşılanması sorunu çözmüyor. Biz, Muğla’da kalan basralı çam ormanlarının derhal koruma altına alınmasını istiyoruz’’ dedi. Şahin, Bodrum yangınının Mumcular Barajı yakınındaki Kısırlar köyünden çıktığına dikkat çekerek orman bölge müdürlüğü yetkililerinin ihmaliyle de kısa sürede yayıldığını savundu. ‘‘Basra’’ denen organizmaların sadece Muğla yöresindeki bazı çam türlerinde ürediğini ve ünlü Muğla çam balını yarattığını belirten Şahin, ‘‘Üç gün süren yangında sadece çam ağaç ları değil, Muğla arıcılığı da yanıp kül oldu. Bal bahçelerini kaybettik’’ diye konuştu. Yangın Türkiye’de sadece bu bölgede yatişen halep çamlarını da yok etti. Çok dar bir kıyı bandında ve kızılçamlarla birlikte yetişen halep çamları en büyük darbelerden birini 5 yıl önce almıştı. Gökova Körfezi’nin cennet köşelerinden Akbük’te 21 Ağustos 2001 tarihinde de yangın çıkmış ve Halep Çamı Yetiştirme ve Koruma Alanı’nda 14 hektarlık orman kül olmuştu. Ölüm gemisi sokulmayacak Haber Merkezi İçerdiği asbest oranıyla tartışma konusu olan ‘‘Otopan’’ adlı gemi Çeşme açıklarında bekletilirken Hollanda Çevre Bakanı Van Gel, gemideki asbest miktarının onlarca ton olduğunu itiraf etti. Bu gelişme üzerine Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, gemiyi Türk karasularına kesinlikle sokmayacaklarını açıkladı. Çevre ve Orman Bakanlığı, Hollanda’nın Amsterdam Limanı’ndan söküm için Aliağa’ya gönderilen ancak tepkiler üzerine Türk karasularına sokulmayan ‘‘Otopan’’ adlı gemiyle ilgili tartışmalara son noktayı koydu. Hollandalı yetkililerin, gemide 1 ton asbest bulunduğunu bildirmelerine karşın Avrupa Gemi Söküm Platformu, ‘‘Otopan’’da 60 ton asbest olduğunu rapor etmişti. Bu rapor sonrası Orman Bakanlığı Hollanda’yı ikinci bir bildirim yapmaya zorlayarak asbest miktarının beyan edilenden fazla çıkması halinde gemiyi reddedeceklerini açıklayarak bir hafta süre vermişti. Bu süre dün dolarken Hollanda Çevre Bakanı Van Gel, katıldığı bir televizyon programında ‘‘Otopan’’ dahil yaşı 30’un üzerinde olan tüm gemilerde onlarca ton asbest olduğunu itiraf etti. Bu arada Bakan Osman Pepe, yapılan ölçümlerde asbest miktarının beyan edilenden fazla olduğu Hollanda Çevre Bakanlığı tarafından resmi bir yazıyla bakanlıklarına bildirildiğini açıkladı. İSTANBUL’DA ÖNLEM ARTTIRILDI Ormana giriş yasağı İSTANBUL (AA) İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, olası yangınlara karşı, hassas ve kritik orman alanlarına giriş ve çıkışın yasaklandığını bildirdi. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, ‘‘hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği, bu durumun büyük orman yangınlarına sebep olduğu, İstanbul’da da aynı anormal hava şartlarının sürdüğü ve eylül ayının ilk haftasına kadar bu şekilde devam edeceğinin tahmin edildiği ve kasıtlı orman yangınları çıkarılması ihtimalinin de tehlikeyi had safhaya çıkardığı’’ vurgulandı. ‘Yangın bir hafta daha sürebilir’ ANTALYA/MUĞLA (Cumhuriyet) Antalya’daki 8 yaban hayatı geliştirme bölgesinden biri olan Kaş ilçesi Kıbrıs Deresi Kanyonu’nda, 18 Ağustos gecesi başlayan yangın hâlâ devam ediyor. Yetkililer, kanyonda çıkan yangının bir hafta daha sürebileceğini söylediler. Milas’a bağlı Kısırlar köyünden çıkan BodrumMumcular yangını rüzgârın da şiddetini kaybetmesi nedeniyle dün kontrol altına alınırken, bölgede yaklaşık 2 bin hektarlık alan kül oldu. Aydın Valisi Mustafa Malay, Aydın’ın Nazilli ilçesi Aksu köyü ile İzmir’in Ödemiş ilçesi arasındaki ormanlık alanda çıkan yangının da söndürüldüğünü bildirdi. Dün ayrıca Bodrum Torba’da da yangın çıktı. Alevler, sadece çam ağaçlarını yok etmedi. Sürdürülebilir gen temizliği açısından önem taşıyan yaban keçilerinin barınma alanı, endemik türler ve bölgedeki yaban hayatı da neredeyse tümüyle yok oldu. Antalya Orman Bölge Müdürü Ahmet Gedikağaoğlu yangını söndürme çalışmalarına 6 helikopter ve kara ekibiyle devam edildiğini açıkladı. Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu da, yangının kanyon dışına çıkmaması için büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi: ‘‘Buradaki yangın, eşi benzerine az rastlanan bir kanyon yangınıdır. Kanyonun üzerindeki iki sırt boyunca 20 kilometreye yakın 30 metre genişliğinde hat açtık. Bir bu kadar daha hat açmaya ihtiyacımız var. Bu kanyonun iki ucunun kapanması lazım. Yani yangının kontrol altına alınması için dört tarafının çevrilmesi lazım. Yangının güneyini ve kuzeyini çeviremiyoruz, önüne hat açamıyoruz. Çünkü sarp kayalıklardan inemiyoruz. Bu yangın benim tahminime göre bir hafta daha sürebilir. Bizim amacımız, bu yangını korkulu hale getirmemek. Ama tehlike geçmiş değil, devam ediyor.’’ Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, 5. gününde kontrol altına alınabilen Mumcular yangınının büyük olasılıkla enerji iletim hatlarından çıktığı görüşünde. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear