02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB Y PB 31 30 32 32 33 35 36 37 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y PB PB Y PB B PB 27 28 28 28 33 33 32 30 38 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 34 32 37 41 37 38 31 27 24 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeyi ile Doğu Karadeniz, Göller Yöresi, Kuzey Ege’nin iç kesimleri, Denizli, Eskişehir, Bolu ve Karabük çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde biraz artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y A Y 23 19 27 26 26 25 27 26 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB A PB B Y A B Y 28 33 37 30 32 27 32 34 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B A B A Y B 20 33 25 39 27 37 30 36 38 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AÇI MÜMTAZ SOYSAL Sine Seferberliği MİLLETİN SİNESİNE, şimdi değilse bile, genel seçimde er geç dönülecek. Yalnız, milletin sinesi, bereket tanrıçası Kibele’ninki gibi maşallah bir yığın değişik tepkiyle dolu. Oraya dönüldüğünde hangi tepkilerle karşılaşılacağı iyi hesaplanmalıdır. O tepkilerin nasıl karşılanacağı da. Şimdiki tek partili iktidara türlü türlü tepki var. Geçen seçimde o partiye oy verenlerin çekirdeğini oluşturanların bir kesimi Erdoğan ve takımının yapabildiklerini yeterli bulmuyor. Ama onlar kızıp da cumhuriyetçilere oy vermez; ‘‘daha da isteriz’’ diyeceklerdir. Demek ki, şimdiki iktidarın, ‘‘Laik düzeni rahatça değiştirebilmemiz için son seçimden de fazla oy isteriz’’ diyerek dinci demagojiyi son noktaya vardırması da düşünülecek bir olasılık. Ayrıca, seçim ekonomisiyle yoksul toplum kesimlerini baştan çıkarıcı bir dönem yaşanacak. Dolayısıyla, milletin sinesine gidildiğinde ‘‘Cumhuriyet tehlikede!’’ sözüyle alınacak oylar çantada keklik görülmemelidir. O halde, son seçimde dinci tepkilere ekonomik ve sosyal koşulların eklediği tepki oylarını asıl ait olduğu yöne, cumhuriyetçilikten yana çekecek köklü ve kesin çizgili bir toplumsal dönüşüm programına gereksinme vardır. rken seçim ve ‘‘sinei millet’’ kavramlarını gündeme getirmiş olan CHP ise, henüz böyle bir tasarım ortaya koymuş değil. En fazla yapılan, iktidarın yanlışlarına tepki göstermekten ibaret. Henüz ‘‘Planlı, toplumcu ve karma ekonomili bir program sayesinde IMF tutsaklığıyla yerli talanı durdurup emekçi kesimleri kazanacağız’’ gibi bir çıkış ve bu çıkışa dayalı bir siyasal toparlanma çabası görüyor musunuz? Ana muhalefet partisi, ‘‘Cumhuriyetçilerin elleri mahkum; bize oy vermekten kaçınamazlar’’ın rahatlığı içinde. Tıpkı cumhuriyetçi medyanın ‘‘Kötü gazetecilik ve beceriksiz yayıncılık yapsak da cumhuriyetçiler bizi destekler’’ rahatlığı gibi. Oysa, CHP ve cumhuriyetçi medya iyi bilmeli ki, son seçimlerin ender koşullarında alınan oyları ve medyanın bir kesimine cumhuriyetçilik aşkıyla verilen kitle desteğini saklı tutup arttırabilmek, sadece ‘‘Laik cumhuriyet tehlikede’’ sözcükleriyle başarılabilecek bir iş değildir. Tehlikenin ekonomik ve sosyal boyutlarını vurgulayarak geniş halk kitlelerinin beklentilerine uygun somut çözümler üretmek de yetmez; başarılı medyacılıkla tiraj ve reyting arttırarak çözümleri geniş halk yığınlarına duyurmak ve cumhuriyetçileri toparlayıcı bir politikacılıkla var olan büyük oy potansiyelini kapmak gerekiyor. ehlikenin büyüklüğü, karşıdevrimci kadrolaşmanın kamu yönetimi, adalet ve güvenlik mekanizmalarına sızmasından kaynaklandığına göre, kesin bir iktidar değişikliğine gereksinim olduğu gibi o mekanizmaların temizlenip yeni cumhuriyetçi yapının kurulmasına yönelik bir düşünce hazırlığı da kaçınılmazlaşmıştır. İşin artık hafife alınacak yanı kalmadı. Ciddi seferberlik gerekiyor. Kısa vadede çözüm yok ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY E sinde ısrar ederek sorunu Öcalan’da kilitliyor. ‘‘PKK’nin etkisizleştirilmesi için 2 yıldan bu yana hem Kürt liderler hem de Türkiye’deki güvenlik ve istihbarat birimlerinin koordinasyon halinde bulunduğunu, PKK’nin ‘çözüme katkı sunsunlar’ diye Talabani ile Barzani’ye çağrı yaptığını, CIA elemanlarının 2 yıl içinde üç kez Kandil Dağı’nda PKK yöneticileriyle bir araya geldiğini, ABD’nin, Kuzey’de kurulacak devletin tanınması karşılığında Türkiye’ye PKK’yi tasfiye sözü verdiğini ve PKK’nin ‘Öndersiz çözüm çözümsüzlüktür’ propagandasıyla Öcalan’a özgürlük sağlanmadan hiçbir çözüme yanaşmayacağını’’ içeren haber Cumhuriyet’in 20 Aralık 2005 tarihli sayısında yer alıyor. ABD aslında PKK’yi pasifize etme planını Irak’ta yapılan genel seçimlerin ardından uygulamaya sokmaya başlıyor. Washington, Irak’ta rahat hareket edebildiği tek bölge olan Kuzey Irak’ta, PKK nedeniyle hem Kürtlerin hem de ABD’nin Türkiye ile sorun yaşayacağını biliyor. Bir dönem PKK’ye operasyon yaparak Osman Öcalan ve çevresini örgütten uzaklaştıran Amerika, bir taraftan Irak’taki direnişçilerle savaşırken, Kandil’e müdahale ederek ikinci bir cephe açmaktan özenle kaçınıyor. Irak’taki Kürt gruplar da, ABD eliyle son aşamasına getirdikleri devletleşme çabalarının PKK yüzünden sekteye uğraya raltacağının bilinciyle aslında strateji bunalımına da sürükleniyor. ABD ve Kürtlerin müdahalesiyle PKK’nin alt kadrolarının Kuzey’de kurulacak devlete entegre edileceği, örgüt yöneticilerinin ise Türkiye’ye teslim edileceği endişesi de bu bunalımı giderek arttırıyor. Ancak hem operasyon endişesi hem de çözülme nedeniyle moralsizlik yaşayan örgüt, İmralı’ya odaklı stratejinin sonuçlandırılmasını bekliyor. 1984 yılından bu yana gerçekleştirdiği eylemleri Öcalan’ın yakalanması nedeniyle siyasal alanda bir mücadeleyle sonuçlandırmayı isteyen örgüt, çözüm için tek seçenek olarak masada Öcalan’ı tutmaya ısrarla devam ediyor. Yönlendirme sürüyor Tüm bunlara bakıldığında aslında ABD, Türkiye ve Kürtlerin Kandil’e askeri operasyon ya da PKK’yi diplomatik yolla çözme planından önce örgütün biadının sürdüğü Abdullah Öcalan üzerine yoğunlaşması gerekiyor. İmralı’da avukatları aracılığıyla Kürt örgütleri üzerinde stratejiler geliştiren Öcalan bir taraftan DTP’yi demokratik çözüm paketi hazırlayarak AKP’ye sunması, diğer yandan da Kandil Dağı’nı mücadeleyi geliştirmesi yolunda yönlendirmeyi sürdürüyor. PKK’nin 3 yıldır dile getirdiği‘‘Öndersiz çözüm, çözümsüzlüktür’’ çağrısı Türk tarafında yanıt bulmayacağına göre, AnkaraWashingtonSüleymaniye hattında sürdürülen diplomatik çabaların terör belasını kısa vadede durduramayacağı ortaya çıkıyor. Cumhuriyet 20 Aralık 2005 tarihli sayısında planı duyurmuştu. cağı endişesini yaşıyor. Tüm bunların yanı sıra Türkiye’nin PKK konusunda baskısını arttırması hem Kürtleri hem de ABD’yi çözüme zorluyor. PKK cephesi... TürkiyeABDKürt koordinasyonu bu çabalarının yanı sıra, PKK’nin içinde bulunduğu ve giderek derinleşen örgütsel ve siyasal krizden de yararlanmaya çalışıyor. Çünkü istihbarat birimleri son bir ay içinde 26 teröristin öldürüldüğünü, 177’sinin yakalandığını, 121’inin teslim olduğunu açıklıyor. Örgütün çatışmalardan kaçması, eylemlerini genellikle pusu ve saldırı şeklinde gerçekleştirmesinin örgütte güçsüzlük ve yılgınlık yaratması da PKK karşıtı uluslararası koordinasyonu umutlandırıyor. Kandil’in coğrafi konumu nedeniyle aslında güvenli bir bölgede olan PKK, örgütsel çözülmenin yoğunlaşması, KDP ve KYB’nin tecrit planına geçmeye çalışması ve baskıyı arttırmasının paniğini de yaşıyor. Örgüt, üçlü koordinasyonun üçgeni da T Son kurban çocuklar POLİS LOJMANINA SALDIRI: 7 YARALI DOĞUBEYAZIT (AA) Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde terör örgütü PKK üyelerince polis lojmanlarına uzun namlulu silahlarla ateş açıldı, el bombası atıldı. Açılan ateşe lojmanların güvenliğini sağlayan polislerin de karşılık vermesiyle çıkan çatışmada, 6 polis memuru ile Turgut Turhan isimli yurttaş yaralandı. Yaklaşık 5 dakika süren çatışmanın ardından gecenin karanlığından faydalanarak kaçan teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldı. Yurt Haberleri Servisi Bingöl’ün Genç ilçesi kırsalında terör örgütü PKK üyelerinin döşediği mayının patlaması sonucu 1 çocuk öldü, 3 çocuk yaralandı. Alınan bilgiye göre Genç ilçesine bağlı Ferdi beldesi kırsalında, terör örgütü PKK üyelerince araziye döşenen mayının patlaması sonucu 1 çocuk öldü, 3 çocuk yaralandı. Bingöl Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre bölgede hayvan otlatan Elif Şenlik (14) öldü, Ahmet Şenlik, Bayram Dursun (13) ve Besile Dursun (12) yaralandı. Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Şenlik ve Dursun, durumlarının ağır olması nedeniyle askeri helikopterle Elazığ’a sevk edildi. Mayın patlaması sonucu yaralanan çocuklar tedavi altına alındı (AA) Anlaşma imzaladılar Bu tür açıklamaların içeriği kadar, yapıldığı zemin de önemlidir. Rice, bu değerlendirmesini İsrail’de yaptı! ABD’nin, Ortadoğu’nun derinlikleri içinde yaptığı planların ayrıntıları başka bir yazı konusu ama, birkaç maddeyi vurgulamadan geçmeyelim: 1 Soğuk savaşın sona ermesinin ardından Balkanlar’da, Doğu Avrupa’da, Asya steplerinde her şey yeniden şekillenmeye başladı. Şekillenme devam ediyor. Ortadoğu çok sıcak bir bölge olduğu için soğuk savaş sonrası düzenleme burada yeni başlıyor! 2 Ortadoğu’da bugün yaşanan ABDAB çekişmesinin bir yansıması. Önümüzdeki dönemde ABD ile AB deyim yerindeyse tepişecek, altta kalan bölge insanları olacak. 3 ABD bu bölgeyi kimseye bırakmaya niyetli görünmüyor. Önümüzdeki günlerde Lübnan’a gidecek ana güç NATO ekseninde olursa ABD işgali başlamış demektir. BM ekseninde olursa çekişme devam edecek demektir. AB ekseninde olması zor; AB iradesi böyle bir operasyona girişecek güçte değil. ??? Biz kendimize dönelim... Başbakan Erdoğan ABD’nin Ortadoğu operasyonunda rol kesmeye çalışıyor. Orada alınacak bir rolün, bir sonraki seçim için önemli bir yatırım olduğunu düşünüyor olsa gerek! Eskiden seçim yatırımı denince; üreticiye normalin az üstünde para vermek, memura zammı beklenenin üzerinde yapmak gibi şeyler anlaşılırdı... AKP iktidarı ile birlikte seçim yatırımları da ‘‘dışa açıldı’’; ateş çemberinin etrafında dolaşmak, uluslararası projeleri görünce ‘‘tuzu benden’’ diye koşmak, IMF’yi hoş tutmak yeni yatırım araçları arasında görünüyor! ABD’nin Türkiye’ye biçtiği Ortadoğu rolü de aynı filmde kılık değiştirerek birden fazla rol almaya benziyor. Türkiye, terörün kaynağı haline geldiğini artık tüm kesimlerin kabul ettiği Kuzey Irak’a kesinlikle giremeyecek ama, arada bir uzaktan bakıp ‘‘çok kızmış’’ rolleri yapacak... Buna karşın, Lübnan’da oluşacak güce bir yerlerden katılacak. Türkiye, Rice’ın da altınıüstünü çizdiği yeni Ortadoğu haritasında ‘‘kaybeden’’ ülkeler arasında yer alacak. Buna karşın, yeni Ortadoğu’nun başarılı bir proje olması için ABD’ye her türlü desteği verecek! Özetle ABD şunu söylüyor: Irak ABD toprağıdır, terörü önleme amacıyla bile giremezsin; Lübnan’ın ABD denetiminde olması için bana yardım et! Buna stratejik ortaklık değil, trajik ortaklık derler! Başka şeyler de derler ama köşenin dilini bozmayalım! ??? ABD’nin, İsrail’in Lübnan’a girişine gösterdiği destek ortaya koydu ki; Bush yönetiminin Ortadoğu’da tek tek ülke planı yok, bölge planı var. Bunu yaşama geçirmek için de ne kadar kan dökülmesi gerekiyorsa dökülecek; ne kadar kin tohumu gerekiyorsa ekilecek... AKP hükümeti ile birlikte Türkiye’nin bu bölgedeki saygınlığı da giderek erozyona uğrayacak. Erdoğan’ın danışmanlarıyla birlikte şekillendirdiği politika, AKP’yi, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmaktan çok, Ortadoğu’nun oynak zeminli iktidarlarından biri haline getiriyor. Böyle bir iktidar biçiminden Erdoğan’ın da hoşnut olduğunu görüyoruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Irak hava sahası ABD’ye emanet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD, Ortadoğu’daki askeri dengeler açısından kritik bir adım attı. Koalisyon güçlerinin denetiminde kurulan ve ordusunda hava kuvvetleri bulunmayan Irak, Washington yönetimi ile uzun dönemli olarak Irak topraklarında ABD hava üsleri kurulması için anlaşma imzaladı. Böylece ABD güçleri Irak’ın tamamından çekilse bile, hava kuvvetleri bulunmadığı için Irak hava sahası fiilen ABD’nin kontrolünde kalmış olacak. ABD, işgal sonrasında kurulan hükümete egemenlik devrini gerçekleştirmiş olmasına karşın, uluslararası hukuka aykırı olarak Irak hava sahasının denetimini hâlâ elinde tutuyor. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre ABD yönetimi ile Nuri el Maliki liderliğindeki yeni Irak hükümeti arasında geçen haftalarda, Irak topraklarında kalıcı ABD hava üsleri kurulması yönünde bir anlaşma imzalandı. Halen Irak’ta bulunan ve ABD’nin bölgedeki hava kuvvetleri açısından büyük önem taşıyan hava üslerini hem hukuki açıdan meşrulaştıracak hem de uzun dönemli olarak ABD güçlerinin Irak’taki varlığını garantiye bağlayacak olan anlaşma ile ABD yönetimi, Ortadoğu’nun hava sahasında İran ve Suriye’ye karşı da büyük bir avantaj elde etmiş olacak. Fotoğraf: AA Fatih Şahin’in cenazesi Ankara’da toprağa verildi. : Türkiye’nin olası operasyonu Bush yönetimi için ikilem ‘Sınırlı harekât tolere edilebilir’ LOS ANGELES (ANKA) ABD’nin PKK’nin Irak’taki varlığının Türkiye için yarattığı sıkıntılara duyarsız davrandığı belirtildi. Los Angeles Times gazetesi, önemli bir kara unsurunu içermeyen bir sınır ötesi operasyonun Bush yönetimince ‘‘tolere edilebileceği’’ görüşüne yer verdi. Los Angeles Times tarafından yayımlanan bir makalede, PKK sorununun Türkiye ve Erdoğan hükümeti için yarattığı sıkıntılar ve ABD’nin bu konudaki yaklaşımı değerlendirildi. Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve eski ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Dairesi yetkilisi Henri J. Barkey imzasını taşıyan makalede Türk hükümetinin, askerlere Kuzey Irak’taki PKK üslerine karşı bir saldırıya hazırlanma emrini verdiği belirtilerek bunun Irak’taki düşük yoğunluklu savaş ve İsrailHizbullah çatışmasının ardından ABD Başkanı George W. Bush için yeni bir ‘‘ikilem’’ oluşturduğu görüşü dile getirildi. Türkiye’nin Kuzey Irak’a bir müdahalesinin daha çok ‘‘gösteri’’ için olsa da Bush yönetimi için büyük bir sıkıntı yaratacağı belirtilen makalede, ‘‘hayal kırıklılığı’’ içerisindeki Türkiye’nin, Washington’ın Kuzey Irak’taki PKK varlığıyla mücadele etmeye yanaşmamasından rahatsız olduğu belirtildi. Los Angeles Times’taki makalede Erdoğan’ın asıl zayıf noktasının PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığı sorunu olduğu vurgulanırken öldürülen askerler için misilleme yapma sözü veren Erdoğan’ın ‘‘eli kolu bağlı’’ olduğu yorumu yapıldı. Sınır ötesi bir operasyonu gerçekleştirmenin Erdoğan’a iç politika açısından sağlayacağı avantajlara dikkat çekilen makalede PKK’ye karşı ‘‘kayıtsız’’ kalmanın hükümetin düşmesine neden olabileceği iddiasında da bulunuldu. çümsediği ve Türkiye’deki Kürtlerin durumunu iyileştirmek için girişimde bulunmadığı iddiasına yer verilen makalede, ABD’nin yaklaşımı şöyle değerlendirildi: ‘‘ABD, PKK’nin Irak’taki varlığının Türkler için oluşturduğu siyasi maliyet konusunda pek anlayış göstermedi. Ve İraklı Kürtler, PKK’yi bir Türk sorunu olarak gördükleri için ayaklananlara erzak sevkıyatını kesmeyi reddetti. En büyük etkisi olan yanlışlık geçen sonbaharda, Türk istihbarat şefi Emre Taner, PKK’nin nasıl yok edileceğini Iraklı Kürtlerle konuşmaya başladığında meydana geldi. Iraklı Kürtler bir anlaşma yapmakla samimi bir ilgi gösteriyordu, ancak ne Türk hükümeti ne de askerleri fırsatı yakalama konusunda istekliydi ve çok sayıda sorun ile uğraşan Washington, müzakerelerin ilerlemesini sağlamak için Iraklı Kürtler nezdindeki oldukça büyük olan etkisini kullanmadı.’’ Şehitlere hazin tören Haber Merkezi Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Hacıbekir Kışlası’nda dün meydana gelen patlamada şehit olan 4 erden 3’ünün cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Hacıbekir Kışlası’ndaki törenin ardından, Türk Hava Yolları’na ait uçaklarla er Fatih Şahin’in cenazesi Ankara’ya, er Ercan Çukurçayır’ın cenazesi İstanbul’a, er Ali Basar’ın cenazesi Kocaeli’ne gönderildi. Şehit er Hasan Taşkın’ın cenazesi ise askeri helikopterle Elazığ’a gönderildi. Şehit askerler, memleketlerinde düzenlenen cenaze törenleriyle toprağa verildi. Milyar dolarlık yatırım yapıldı Konuya ilişkin bilgi veren kaynaklar, ABD yönetiminin özellikle Irak’taki Anaconda üssüne milyar dolarla ifade edilen miktarda yatırım yaptığına işaret ettiler ve bu üste, İsrailliler ile ABD’lilerin ortak işlettiği bir dinleme merkezinin de bulunduğunu belirttiler. ABD, geçen aylarda da Iraklı Kürtlerle bir anlaşma imzalayıp Kürt Bölgesel Yönetimi içinde hava harp akademisi açılması ve burada pilot yetiştirilmesi için çalışma başlatmıştı. ABD’nin halen Irak’ta, başta Musul olmak üzere, Kerkük, Balad, Bağdat, Nasıriye’de hava üsleri bulunuyor. Ayrıca Bağdat’ta İngiltere de bir hava merkezinin yönetimini elinde tutarken, yapılan anlaşmayla hangi üslerinin varlığını devam ettireceği, hangilerinin kapatılacağı netlik kazanmadı. ‘Milliyetçilerin hedefi’ Makalede, ‘‘Erdoğan’ın başbakanlığı üstlenmesinden beri siville askeri yetkililer arasındaki ilişkilerin en düşük noktada bulunduğu’’ görüşüne yer verildi. Generallerin Erdoğan’ın veya tutucu çevresindeki bir kişinin, Türkiye’nin başlıca ‘‘laiklik kalelerinden’’ Cumhurbaşkanlığını üstlenmesinden kaygı duydukları belirtilen makalede Erdoğan’ın, kendisini AB, Kıbrıs, ABD, PKK ve Iraklı Kürtler konularında fazla yumuşak davranmakla suçlayan milliyetçilerin hedefi olduğu da savunuldu. Çapın uğurlanıyor İstanbul Haber Servisi İstanbul’da önceki gün yaşamını yitiren gazeteciyazar Halit Çapın’ın cenazesi bugün toprağa verilecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) yapılan yazılı açıklamaya göre, Halit Çapın için TGC’de bugün saat 15.00’te bir tören düzenlenecek. Çapın’ın cenazesi, ikindi vakti Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak namazın ardından Topkapı Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde ileri derecede karaciğer yetersizliği teşhisiyle tedavi gören Çapın, önceki gün akciğerinde su toplanması ve solunum yetersizliği nedeniyle yaşamını yitirmişti. Sürekli Basın Kartı sahibi olan bir çocuk babası Halit Çapın, 51 yıl süren gazetecilik yaşamına 5 kitap ve çok sayıda ödül sığdırdı. ‘ABD etkisini kullanmadı’ Makalede şöyle denildi: ‘‘Türkiye’nin bir sınır ötesi operasyonu Bush yönetiminin canını sıksa da ABD, bunu tolere edebilir, özellikle eğer topçu saldırılar veya hava akımları şeklinde gerçekleşirse. Ancak tankların desteğindeki çok sayıda kara kuvvetinin katılımıyla yapılacak bir operasyon, Kuzey Irak’ta kargaşa yaratabilir.’’ Ankara’nın Iraklı Kürtleri kü CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear