02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER LÜBNAN’A ASKER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Kana’da bir binaya yönelik bombardımanda 37’si çocuk 60’a yakın kişi öldü BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Washington Ankara’yı ikna edemedi MAHMUT GÜRER İsrail yine katliam yaptı Dış Haberler Servisi İsrail savaş uçaklarının dün sabaha karşı Lübnan’ın Kana kasabasında, saldırıdan kaçan sivillerin sığındığı bir binayı vurması sonucu 37’si çocuk 60’a yakın kişi yaşamını yitirdi. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’la yapacağı görüşmeyi iptal etti. İsrail’in, Kana saldırısıyla ilgili soruşturmanın yürütülmesi için dün geceden itibaren hava saldırılarına 48 saat ara vereceği bildirildi. Lübnan’ı 19 gündür bombalayan İsrail, dün yine katliam yaptı. Güney Lübnan’daki Kana kasabasını 2 saat bombalayan İsrail uçakları, evlerini terk eden sivillerin sığındığı 3 katlı bir binayı vurdu. Yerle bir olan binanın bodrumunda saklanan 37’si çocuk 60’a yakın kişi öldü. Binanın çökmesinin ardından insanlar yıkıntıları elleriyle kazıp yaralıları enkaz altından çıkarmaya çalışırken bile İsrail bomba yağdırmaya devam etti. Kurtulanlar, kasabada Hizbullah gerillalarının bulunmadığını, zaten bölgeden birçok kişinin göç ettiğini, kalanların da binalarda saklanmaya çalıştığını belirttiler. Bir Lübnanlı ‘‘Saldırı o kadar şiddetliydi ki saatlerce yerimizden bile kımıldayamadık. Kurtarma çalışmalarına ancak sabah başlayabildik’’ dedi. Kızılhaç yetkilileri, enkaz altından 37’si çocuk 55 kişinin cesedinin çıkarıldığını belirttiler. Ölenler arasında çok sayıda yaşlı kadın ve erkek de bulunuyor. Kana’da, 1996’da da benzer bir katliam yaşanmıştı. İsrail’in saldırısında, bombardımandan kaçmak için BM üssüne sığınan 100’den fazla Lübnanlı ölmüştü. Yarun’daki hava saldırısında da aynı aileden 2’si çocuk 5 sivil öldü. Kıyımın ardından, binlerce kızgın Lübnanlı BM’nin Beyrut’taki merkezi ‘‘BM Evi’’ne saldırdı. Protestocular binayı taşladı, girişteki cam kapıları kırdı. Binanın içine giren protestocular BM bayraklarını yaktılar. Kent merkezinde binlerce kişi toplanarak Demokrasi, Şeriat ve Ortadoğu 28 Temmuz tarihli yazım kimi okurlarımda tereddütler yaratmış. Özellikle, Hamas ve Hizbullah için söylediklerim karşısında farklı yorumlar yapılıyor. Meseleyi biraz daha netleştirelim. 1) Şeriat düzenini savunan örgütlerin halkçı ve demokratik olmaları imkânsızdır. Çünkü halkın gücü ve egemenliği yerine Tanrı’nın gücünü ve dinin kurallarını esas alırlar. Böyle bir düzen anlayışı demokrasi ile taban tabanadır. 2) Ortadoğu’da ABD ve İsrail’e karşı olan şeriatçı örgütler büyük ölçüde ABD ve Avrupa’nın beslediği, geliştirdiği ve kullandığı odaklardır. Hizbullah, Hamas, El Kaide, PKK ve diğerleri ABD ve Avrupa devletleri için gerektiğinde işbirliği yapılan kurumlardır. Bazen dost bazen de düşman ilan edilirler. Soğuk savaş yıllarında her iki taraf da bu örgütlerden aynı şekilde yararlanmaktaydılar. Soğuk savaş bitince Batı için işler karıştı. Sovyetler Birliği’ne karşı kurdukları ‘‘yeşil kuşak’’, ‘‘antiemperyalist ve Batı karşıtı’’ bir yapıya dönüştü. Bir bölümü ise bazı tarikat liderleri gibi, Batı’nın iyice kucağına oturdular. Bugünkü İran rejiminin ortaya çıkışı ABD ve İngiltere’nin ülkede demokrasiyi engellemesinin bir sonucudur. Üstelik mollalara Fransa da destek verdi. Sonuçta Batı karşıtı bir rejim geldi. El Kaide örneğinde aynı çelişkiyi ABD yaşadı. 3) İkinci Dünya Savaşı sonrasında Ortadoğu’da ABD, İngiltere, ‘‘demokratik ve halkçı çıkış yollarını kapattı’’. Bu engellemeler karşısında iki uçtan da dinci örgütler çıktı. Hamas ve Hizbullah gibi şeriatçı ve ABD karşıtı örgütler bunların sonucudur. Diğer taraftan bölgede ABD ve İsrail ile işbirliği yapan dinci örgütler düzenlendi. ABD, Avrupa ve İsrail bugün bu şeriatçı örgütlerle işbirliği içindedir. ABD, İngiltere ve İsrail ‘‘şeriatçılar yanında etnik ayrımcılığı’’ da örgütleyerek PKK, Barzani ve Talabani’yi bölge ülkelerine karşı kullandılar. ANKARA Washington, Lübnan’a askeri güç gönderilmesi için Ankara’yı ilk temaslarda ikna edemedi. Beyaz Saray danışmanlarından Phil Zelikow’un, Türkiye’nin bölgede herkes tarafından saygı gören bir devlet olduğu için barış gücü komutasını üslenmesini istediği dile getiriliyor. Ancak Ankara’nın bu konudaki yanıtının ‘‘Ateşkes sağlanmadan asker gönderemeyiz’’ olduğu vurgulanıyor. Zelikow’un Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan ile yaptığı görüşmede, olası bir barış gücünün Lübnan’a girip girmeyeceği ve bu duruma Türkiye’nin katkısının ne olacağı tartışıldı. Bu kapsamda Zelikow’un Ankara’ya asker planını anlattığı belirtiliyor. Bu plana göre Türkiye ya da Fransa komutasında İngiliz, Alman ve diğer ülkelerden gelmesi öngörülen 30 bin askerin Bekaa Vadisi ile Bint Cbeyl çevresine yerleştirilmesi ve Hizbullah ile çatışmaya girmesi planlanıyordu. Zelikow’un, bu tür bir gücün komutasının Türkiye’ye verilmesi durumunda Ankara’nın bölgedeki tarafsız rolü nedeniyle başarılı olabileceğini ilettiği öne sürüldü. Tuygan’ın ise Zelikow’a, şimdilik gücün komutasını istemediklerini ilettiği belirtiliyor. Tuygan, Ankara’nın ancak sıcak çatışmalar bittikten sonra bölgede etkin rol alabileceğini iletti. Ziyarete ilişkin bilgi veren kaynaklar ise güce Türkiye’nin katılımının koşullara bağlı olduğunu, ancak olası bir gücün yönetilmesinin şimdilik düşünülmediğini söylediler. ? İsrail uçakları Lübnan’ın Kana kasabasını kana buladı. Onlarca insan enkaz altında kaldı. Lübnan Başbakanı Sinyora, Rice ile görüşmesini iptal etti. Katliamdan dolayı yine Hizbullah’ı suçlayan İsrail’in hava saldırılarına 48 saat ara vereceği bildirildi. deflere ulaşmadan ateşkes yapmayacaklarını açıkladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Halutz, hava kuvvetlerinin vurulan binada sivillerin saklandığını bilmediğini öne sürdü. Ordu sözcüsü Yüzbaşı Jacob Dallal, sorumlunun, kasabayı İsrail’e roket ateşinde kullanan Hizbullah olduğunu ileri sürerek, ‘‘Biz, kasabanın savaş alanı olduğunu belirterek sivillerin terk etmesi yönünde önceden uyarıda bulunmuştuk’’ dedi. Lübnan’dan sert tepki İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, orduya soruşturma açması talimatını verdi. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden Gideon Meir ise Hizbullah’ın, kendi halkını kalkan olarak kullandığını savundu. Ulusal Birlik Partisi’nin lideri Beni Elon olayın Lübnan hükümeti ve Hizbullah’ın komplosu olduğunu öne sürdü. Elon, ‘‘Köyün yerlisi olmayan bebekleri ve çocukları oraya getirdiler ve katliamdan da onlar sorumludurlar’’ dedi. Rice’ın, Sinyora ile dün yapmayı planladığı görüşme, katliam üzerine Lübnan tarafından iptal edildi. ‘‘Önkoşulsuz ve acil ateşkes sağlanması’’ çağrısında bulunan Sinyora, ‘‘İsrailli savaş suçluları kınanmadan ve ateşkes sağlanmadan hiçbir görüşme yapmayacağım’’ dedi. Sinyora, ‘‘Bu üzüntü verici sabahta, acil ve ateşkesten, İsrail katliamları için uluslararası soruşturma yapılmasından başka bir şey konuşamam’’ dedi. Lübnan Devlet Başkanı Emil Lahud, ABD’nin İsrail’e desteğinin, bu ülkeye katliamda kısmen sorumluluk yüklediğini belirtti. Hepsi de antidemokratik Ya referanslarını dinden (Tanrı’dan) alıyorlar; ya da etnik ayrımcıların yaptığı gibi emperyalizmin bölgedeki maşaları oluyorlar. Hamas seçimle işbaşına gelse de demokratik bir örgüt olamaz. Çünkü dinî düzeni esas almaktadır. Bu anlamda, İsrail kadar antidemokrattır. Ancak, Hamas’ı şeriatçı seçeneğe, ‘‘yeşil kuşağı’’ oluşturanlar itti. Hamas’ın Hizbullah’ın, El Kaide’nin ve mollaların yaratıcıları bölgedeki emperyalist güçlerdir. Bugün İsrail’in ABD (ve Batı) adına bölgedeki faşist ve insanlık dışı saldırıları, ‘‘kaçınılmaz olarak yeni Hamas’’lar, yeni Hizbullahlar doğuracaktır. Türkiye her iki ucun da tehdidi altındadır. Bir yanda şeriat düzenini getirmek için çalışan; Batı’yı ve mevcut özgürlükleri bir araç olarak kullanan güçlerle karşı karşıyadır. Öte yanda Batı’nın düzenlemesi içinde etkilerini arttıran tarikat liderleri söz konusudur. Bunlar Cumhuriyet rejimine, demokrasiye, Atatürkçülüğe karşı güçlerdir. Referanslarında gerçek demokrasi yoktur. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Yerle bir olan binadaki küçücük çocuklar uykularında öldüler. (AP) saldırıyı lanetledi. Hizbullah, Kana saldırısının intikamının alınacağını açıkladı. Hizbullah’ın açıklamasında, ‘‘Bu korkunç katliam yanıtsız kalmayacak’’ denildi. Gazze’de, İsrail’in Kana katliamını protesto eden Filistinliler, kentteki BM binasına saldırdı. Binanın camlarını kıran protestocular BM bayraklarını yaktılar. Olaylar sırasında 7 kişi yaralandı. Acil ateşkes çağrılarını bir kez daha reddeden Olmert, Kana’nın İsrail’e füze fırlatan militanlar için güvenli bir sığınak olduğunu söyledi. Olmert, ‘‘Halka kasabayı terk etme talimatı verilmişti. Kasaba, füzeleri atanlar için güvenli bir sığınaktı” dedi. Başbakan Olmert, operasyonda he Olmert 10 bin asker istedi İsrailli bir yetkili, Olmert’in Rice’a, İsrail’in Lübnan operasyonunu sona erdirmek için 1014 güne daha ihtiyacı olduğunu söylediğini belirtti. Yetkili, Olmert’in, İsrail’in LübnanSuriye sınırına ve Beyrut çevresine konuşlandırılacak 10 bin asker istediğini ilettiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Rice, ‘Ateşkes zamanı geldi’ dedi ancak bunun acil olmadığını açıkladı Dünya bu kez sessiz kalamadı Dış Haberler Servisi İsrail’in Kana’da yaptığı katliama, çoğunluğu çocuk 60’a yakın sivilin ölmesine, dünyadan sert tepki ve kınamalar geldi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, sivil kayıplar olmasının çok üzücü olduğunu belirterek ‘‘Ateşkes zamanı geldi’’ dedi, ancak bunun ‘‘acil ateşkes’’ olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Rice, ‘‘Ateşkes, Lübnan’da savaş öncesi duruma dönüş anlamına gelmemeli’’ dedi. Tarafların, çatışmanın nasıl sona erdirileceğine ilişkin farklı görüşlere sahip olduklarını kaydeden Rice, bu tür savaşların, sivillerin de bulunduğu bölgelerde olmasından ötürü çok güç bir durum oluşturduğunu, ‘‘zaman zaman böyle üzücü sonuçlara yol açtığını’’ kaydetti. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in Kana’ya yaptığı saldırının ardından BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çağrısı üzerine toplandı. Annan, toplantıda, BM Güvenlik Konseyi üyelerinden İsrail’in Kana’ya yaptığı saldırıyı kınamasını ve tarafları acilen ateşkese çağırmasını istedi. Türkiye, İsrail’in Kana kasabasına düzenlediği saldırıyı kınadı.Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kana’da sivillerin yaşamını kaybetmesinin ‘‘derin üzüntüyle’’ karşılandığı ve sivillere yönelik bu saldırının ‘‘şiddetle kınandığı’’ belirtildi. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, yaptığı açıklamada ‘‘Arap Birliği, bu katliam ve İsrail’in Lübnan’da işlediği diğer savaş suçları için uluslararası soruşturma açılmasını istiyor’’ denildi. Bölgede İsrail’in dostu olarak bilinen ülke liderleri de saldırıya sert tepki gösterdi. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, saldırının affedilemez ve sorumsuzca olduğunu söyledi. Ürdün Kralı Abdullah İsrail’in bütün uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri, ‘‘iğrenç bir katliam’’ nitelemesinde bulundu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, saldırının, bölgede ateşkese duyulan acil ihtiyacın altını çizen bir ‘‘suç’’ olduğunu söyledi. El Fetih örgütünün silahlı kanadı ise, ABD ve diğer Batılı hedeflere misilleme yapacaklarını duyurdu. Hamas milletvekili Müşir el Masri, ‘‘Araplara ve Müslümanlara karşı açılmış bu savaşta, Siyonist varlığının derinlerine saldırmak da dahil her türlü olasılık mümkün’’ dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ‘‘Bu tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen devlet terorizmidir’’ dedi. İran, kıyımın Condoleezza Rice’ın bölgeye ziyaretinin doğrudan sonucu olduğunu bildirdi. Avrupa Komisyonu Sözcüsü Katharina Von Schnurbein, saldırının ‘‘korkunç’’ olduğunu belirterek ‘‘Komisyon, iki taraftan da ateşkes ilan etmelerini istiyor’’ dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, saldırının çok korkunç olduğunu söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ateşkes çağrısı yaptı. TEDARİK (Mal Alımı) için İHALE DUYURUSU Çakır Makina Metal Mamulleri İmalat İnşaat ve Nakliye Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Avrupa Topluluklarının Türkiye için Ulusal Katılım Öncesi Mali Yardım Programı, Samsun, Kastamonu ve Erzurum Düzey 2 Bölgeleri Bölgesel Kalkınma Programından sağlanan mali yardım ile Çorum’da CNC plazma kesim makinası alımı için bir mal alım ihalesi sonuçlandırmayı planlamaktadır. Teklif dosyası Küçüksanayi Sitesi 6. Cadde No:8 ÇORUM adresinden temin edilebilir. Son teklif teslim tarihi 04.09.2006 saat 10.00’dur. Muhtemel ek bilgi ya da açıklama/sorular, SKE Programı internet sitesinde yayınlanacaktır: internet sitesi http://www.skekalkinma.org.tr Teklifler, 04.09.2006 tarihinde saat 10.30’da ve Küçüksanayi sitesi 6. Cadde No: 8 Çorum adresinde, halka açık oturumda açılacaktır. Chavez: Hitler’in yaptıklarından farkı yok Dış Haberler Servisi Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, İsrail’i faşizm ve terorizmle suçlayarak bu ülkenin yaptıklarının Hitler’in eylemlerinden farkı olmadığını söyledi. Resmi ziyaret için İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Chavez, Tahran Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, ABD’yi ve İsrail’i eleştirdi. ABD’nin Irak, Filistin ve Afganistan’da ‘‘bataklığa saplandığını’’ söyleyen Chavez, ‘‘Birlikte hareket ederek, birbirimize yardımcı olarak Amerikan emperyalizmini yenebilir ve dünyayı kurtarabiliriz’’ dedi. ABD Başkanı George Bush’un ‘‘Benim Tanrıyla bağlantım var. Her gün Tanrıyla konuşuyorum’’ dediğini anımsatan Chavez, ‘‘Hayır, senin Tanrıyla bir bağlantın yok. Her gün konuştuğun da Tanrı değil, şeytan’’ dedi. İsrail’i de eleştiren Chavez şöyle devam etti: ‘‘Venezüella’nın tutumu, İsrail’in faşist girişimlerinin kınanmasıdır. Onların yaptıkları faşist girişimlerdir. Onlar için kimin öldüğü önemli değil. Faşist planları doğrultusunda kendi hedeflerine doğru ilerliyorlar. İsrail, Hitler’in cinayetlerini eleştiriyor. Elbette Hitler sadece Yahudilere karşı değil, bütün insanlığa karşı suç işledi. Ancak şu anda İsrail’in yaptıklarının Hitler’inkinden farkı yok. Biz, bu rejimin girişimlerini kınıyoruz. İsrail tarafından yapılanlar terorizm ve faşizmdir.’’ TC ADALET BAKANLIĞI BUCAK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2005/1556 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cinsi, kıymeti, adedi, evsafı ile satış şartlan belirtilen taşınmaz Müdürlüğümüzce açık artırma suretiyle satılarak paraya çcvrilecektir. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebliğ edilememesi durumunda veya adresi bilinmeyenler için işbu satış ilanının gazete ile ilanen tebliği yerine kaim olacağı ilanen ve tebliğen duyurulur. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Satış şartları: Satışa konu taşınmaz Atilla Mah. 175 ada, 99 parselde kayıtlı, 672 m2 miktarında, şehir imar planı içinde, elektrik ve suyu mevcut, kuzey ve doğu yönlerden umuma açık ham toprak yol ile çevrili, batı ve güney yönlerden şahıs arazileri ile sınırlı olup olduğu bölgede henüz yoğun yapılaşma mevcut değildir. Bilirkişilerce taşınmazın arsa değerine 13.440,00 YTL değer biçilmiştir. Taşınmaz üzerinde 2 katlı bir ev, arka tarafında müştemilatı ve yan tarafında da ahır bulunmaktadır. Evin alt katı betonarme karkas olarak yapılmış ve depo olarak kullanılmaktadır. Üst katta 4 oda, 1 mutfak, wc, banyo vardır. Yapının üst katı betonarme yığma olarak yapılmıştır. Tabanları ahşap kaplamalı, kapı ve pencereleri ahşaptandır. Yapının batı ve doğu taraflarında 2 adet balkon vardır. Evin arka tarafındaki müştemilat çok basit baraka tipinde ve kaba yapı görünümündedir. Evin güney tarafında bulunan ahır 1 katlı olup betonarme kolonlar ve tuğla duvar üzerine ahşap çatı ile yapılmış ve sıvasız durumdadır. Bilirkişilerce taşınmaz üzerinde bulunan yapılara toplam 98.594,33 YTL kıymet takdir edilmiştir. Bilirkişilerce taşınmaza arsa değeri, üzerinde bulunan 2 katlı yapı ve yapılara ait müştemilat ve ahırla birlikte toplam 112.034,33 YTL değer biçilmiştir. Taşınmaz bu miktar üzerinden satışa çıkartılacaktır. 1 Satış 08.09.2006 Cuma günü saat 11.0011.10 arasında Bucak İcra Müdürlüğü Adliye SarayıBUCAK adresinde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 18.09.2006 Pazartesi günü aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, tapu alım harcı ve masrafları ile %18 KDV ve tahliye masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, telaliye harcı ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/1556 esas sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 37742 ACI BİR DUYURU Türkçe çok büyük ustalarından birini, basın dünyamız eşsiz bir kalemşorunu yitirdi. Merhum Ömer Çapın ile Emine Çapın’ın sevgili oğulları, Berfu’nun babası; merhum Haluk Çapın ve Behice Çapın’ın abileri; merhum Nedim Arat’ın kayınbiraderi, Necla Arat’ın abisi; Ömer ve Mehmet Halit’in amcaları; ÜmitAlperÖzlem Arat ile AlevTurhan Özkan’ın dayıları GazeteciYazar ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, arkadaşımız, Takvim Gazetesi yazarı, Sürekli Basın Kartı sahibi ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi Değerli arkadaşımız HALİT ÇAPIN’ı 29 Temmuz 2006 günü kaybettik. Kaybı gazetecilik topluluğunda üzüntü yaratan Çapın’ın cenazesi 31 Temmuz 2006 Pazartesi günü (bugün) saat 15.00’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılacak törenin ardından ikindi vakti Ataköy 5. Kısım Camii’nden alınarak Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Arkadaşımızı saygı ve sevgiyle anarken ailesine, yakınlarına, basın topluluğuna, Takvim Gazetesi’ne başsağlığı dileriz. DUYGU ASENA 30 Temmuz 2006 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Asena’nın cenazesi 1 Ağustos 2006 Salı günü saat 10.00’da Vatan Gazetesi, saat 11.00’de de Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak törenlerden sonra öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Arkadaşımızı saygı ve sevgiyle anarken ailesine, yakınlarına, basın topluluğuna, başsağlığı dileriz. HALİT ÇAPIN’ı sonsuzluğa uğurluyoruz. O, 31 Temmuz 2006 Pazartesi günü (bugün) saat 15.00’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde, ikindi namazından sonra da Ataköy 5. Kısım Camii’nde sevenleri ile vedalaşacak. Işıklar içinde dinlensin... AİLESİ TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ CUMHURİYET 11 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear