26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER BELEDİYE ANKETİNDEN ÇIKAN SONUÇ: İstanbullular suyu bilinçsizce tüketiyor İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı ankete göre İstanbulluların yüzde 80’i evinde bir günde ne kadar su tükettiğini bilmiyor. Yurttaşların yüzde 95’i de evlerinde akan suyun hangi barajdan geldiğinden habersiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentte yaşayanların su kültürü ve tasarruf alışkanlıkları ile ilgili yaptığı anket, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Ankete göre İstanbulluların yüzde 70’inin çamaşır ve bulaşık makinelerinin bir yıkamada ne kadar su tükettiği hakkında hiçbir fikri yok. İstanbulluların yüzde 60’ı evindeki sifonun ne kadar su harcadığını bilmiyor, yüzde 90’ı da bir metreküp suyun bir ton suya denk geldiğinden habersiz. Su tüketmenin değil suyu kullanmasının esas alınması gerektiğini düşünen uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor: ? Musluklarını ve sifonlarınızı bakımlı tutun. Saniyede bir damla akan su yılda 3 tonluk tüketim anlamına geliyor. ? Banyo yerine duşu tercih edin. Bir duş ortalama 50 litre su, bir banyoda 150 litre su tüketilir. ? Rezervuarların boyutunu küçültün. 1220 litrelik yerine 6 7 litrelik ve kademeli rezervuarları tercih edin. ? İçme suyu dışındaki suları birkaç kez kullanmaya çalışın. Sebze ve meyve yıkadığınız suyla çiçekleri sulayabilir, temizlik yapabilirsiniz. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bazen Konu Sizi Bulur Biraz da konu bulmak amacıyla TV kanallarında geziniyorum... (Bilgisayar dosyalarımda sayısız konu başlığı ve not var... Fakat canım hiçbirini çekmiyor.) Yanı başınızda bir savaş varken (daha doğrusu eşitsiz koşullarda, çoluk çocuk gözetmeksizin sivil halka saldırılmaktayken) onun dışında ne yazabilirsiniz? Fakat savaşın nesini yazacaksınız? Kanallardan birindeki haber bülteninde, bir hastane koğuşunda, yüzünün yarısı paramparça, yatağın bir kenarındaki oyuncak ayısıyla yatmakta olan çocuğu mu? Görüntü yeterince açık. Nesini yazacaksınız? ??? Bir başka kanalda uzmanlar savaşı tartışıyor. Hepsinin söyledikleri, ayrı ayrı, doğru görünüyor... Fakat bir görüş bir ötekini neredeyse tümüyle çürütüyor. Bir sayın konuşmacının sözleriyle, bu gibi konularda ileri sürülen görüşlerin yüzde ellisi ‘‘komplo teorisi’’dir... Öteki yüzde ellisini (konunun esasını) anlamak ise kolay değil... Konunun esasının Ortadoğu haritasının yeniden çizilmesi olduğunu görmek için uzman olmaya da gerek yok aslında. Konuşmacılardan birinin ‘‘Strateji’’ ekimizin yazarlarından Bayan H. Miray Vurmay olduğu bu TV programını, Ortadoğu’ya ilişkin birçok şey öğrenerek sonuna kadar ilgiyle izledim... Onları izlerken, şu andaki siyasi iktidar sahiplerinin, en tepedekiler en başta olmak üzere, bu konuşmalarda yansıyan sağlam mantıktan, düşünce açıklığından ve anlatım yeteneğinden ne kadar yoksun olduğunu düşündüm... İşte enine boyuna irdelenmesi gereken bir konu! ??? Bir başka kanalda, ‘‘Oryantal Star’’ başlıklı programda, bir ‘‘oryantal dans’’ yarışmasının sonuçları açıklanıyor... İlerdeki programlar için on kişi seçilmiş, ötekiler elenecek... Poker oyununda ‘‘beş benzemez’’ diye bir deyim vardır... Zavallı kızlar, her birinin üzerinde bir ötekindekine benzemeyen ve her biri ayrı ayrı acayip ‘‘dansöz’’ giysileri, sahnede sıralanmış, kurbanlık koyunlar gibi bekleşmekteler... Üç bayandan oluşan ‘‘jüri’’, oraya çıkmış olmanın tadını acımasızca çıkarıyor... Üstlerinden dökülen giysileriyle sahnede bekleşmekte olan ‘‘oryantal star’’ adayları, merakta bırakılarak, arada bir öğüt verir gibi azarlanıp okşanarak, umutsuzlukla umut arasında bocalatılarak, sanki azar azar, ufak ufak, işkenceyle öldürülüyor... İşte bir başka Türkiye fotoğrafı! TV’de bir kanal atlamayla bu kadar farklı düzeylerin ortaya çıktığı, insan erdemleri ve kişilikleri arasında böylesine uçurumların bulunduğu bir başka ülke daha var mıdır? ??? Can sıkıntısıyla geçtiğim bir başka kanalda, beni bir başka ‘‘star’’, hoş bir sürpriz bekliyordu... ‘‘Jesus Christ Superstar’’ (‘‘Superstar İsa’’). İsa’nın yaşamına ilişkin bu müzikali sinemalarda gösterimde olduğu sırada görememiştim. Bu kez, zaman zaman notlar da alarak zevkle izledim... Gösterimde olduğu sırada hakkında pek çok yazı yazılmış olduğunu sandığım değerli bir sanat yapıtı bu... Başlı başına bir Shakespeare konusu olan Yehudaİsa ilişkisi üzerinde, bir başka yazıda ayrıca durulmaya değer... Önder ve mürit ilişkisi de ilginç bir konu... Fakat bu yazıda İsa’nın öldürmeye ve savaşa ilişkin düşünce ve davranışının üstünde durmak istiyorum. Bu peygamber, öldürmeyi hiçbir zaman düşünmediği gibi, hiç istemediği ve zihni sorularla dolu olduğu halde, ‘‘babası’’na (Tanrı’ya) sitem ederek, ölmeyi yeğliyor... Ayaklanmaya (öldürmeye) hazır ‘‘mürit’’lerine ise şöyle diyor: ‘‘Neden bu kadar meraklısınız savaşmaya... Bundan böyle balık tutun...’’ ??? CNBC’nin tam da bu günlerde bu filmi göstermesi belki de rastlantı değildi... Bütün peygamberlerin, Musa’nın da İsa’nın da Muhammed’in de müritlerinin, birbirlerini boğazlamaktan zevk aldıkları günlerde yaşıyoruz... Cinayeti kimin işlediğinin önemi yok... Hamas, Hizbullah, İran ya da İsrail... Yüzünün yarısı parçalanmış (ve belki de artık yaşamayan) bir çocuk, bir hastane koğuşundaki yatağında oyuncak ayısıyla yatmaktaysa, bundan bütün insanlık suçludur. Hepimiz suçluyuz. Hiçbir inanç, hiçbir öğreti, hiçbir çıkar hesabı, hiçbir ulusal, sınıfsal, dinsel, evrensel ideal, bu çocuğun acısını hafifletemez, haklı gösteremez... Not: Okurlarımdan iki hafta izin istiyorum. Topbaş: İGDAŞ’ı satacağız İGDAŞ’ın, doğalgaz hattını deniz altından geçirerek Adalar’a ulaştıran offshore (deniz geçişi) projesinin adalar arası son bağlantısı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katıldığı törenle Kınalıada’da yapıldı. Topbaş burada yaptığı konuşmada, İGDAŞ’ı satmayı düşündüklerini, İDO ve KİPTAŞ’ı da halka açacaklarını söyledi. İGDAŞ için yurtdışından teklifler geldiğini belirten Topbaş, “Bunları satmak suretiyle buradaki kaynaklarımızı İstanbul’un ulaşım ve diğer problemlerini çözmede kullanmayı düşünüyoruz’’ diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Gençler Durusu’da buluştu Durusu beldesindeki ‘‘Uluslararası Gençlik Gönüllü Çalışma Kampı’’ dünya gençlerini buluşturdu.1529 Temmuz tarihleri arasında Çatalca ilçesine bağlı Durusu beldesinde belediye ve Gençtur işbirliğiyle düzenlenen kampa, 8 farklı ülkeden 15 genç katıldı. Gençler, Durusu Çocuk Parkı yenileme ve sahil temizleme çalışmalarında gönüllü olarak çalıştılar. Fransız Mapamundi Belgesel TV ekibinin de ilgi göstediği kampın lideri Deniz Maden, ‘‘Bütün gönüllüler 15 günlük kamp boyunca kardeş gibi kaynaştı. Yabancı gönüllülerin hepsi Türkiye’yi çok sevdi’’ diye konuştu. 5366 sayılı yasa, belediyelere SİT alanlarındaki yapıları koruma kurullarına takılmadan kamulaştırma hakkı tanıyor Tarih yasa ile yağmalanıyor ÖZLEM GÜVEMLİ Haziran 2005’te yasallaşarak yürürlüğe giren 5366 sayılı ‘‘Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Yasası’’ ilk meyvelerini vermeye başladı. İstanbul’da özellikle tarihi yarımada içerisinde kalan SİT alanları belediye kararı ile yasa kapsamına alınarak kamulaştırılıyor ve kullanım hakkı çeşitli sermaye gruplarına devrediliyor. En son Adalar’da benzer bir uygulama yürürlüğe sokularak yaklaşık 900 binanın kamulaştırılması CHP ve ANAP’lı belediye meclis üyelerinin oyları ile reddedildi. Sessiz sedasız çıkarılan 5366 sayılı yasa, Ayvansaray’dan Beyoğlu’na ve Boğaz’a uzanan güzergâhta metruk binaların yenilenmesini içeren sözde ‘‘dönüşüm projeleri’’nin hayata geçirilmesinin önündeki tüm engelleri neredeyse ortadan kaldırdı. Süleymaniye, Ayvansaray, Yedikule, Zeyrek, Cankurtaran, Kumkapı, Gedikpaşa, Laleli, Fener ve Balat, Eyüpsultan, Tarlabaşı ve Üsküdar’da yaklaşık 10 bin ev SİT alanında bulunmasına karşın bu yasa sayesinde ‘‘aslına uygun’’ olarak yenilenecek. Ancak yapılacak bu yenilemelerin büyük kısmı rant odaklı bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Yasa en çok da koruma kurul ADALAR’DA REDDEDİLDİ Adalar’da yaşanan gelişmeler yasanın kolaylıkla suiistimal edilebildiğini gözler önüne serdi. Kendini İBB Başkan Danışmanı olarak tanıtan Hamit Çalışır, Adalar Belediyesi meclis üyeleri ile toplantılar yaparak 5366 sayılı yasa kapsamında Adalar’da neler yapılabileceğini anlattı. Çalışır’ın adada belirlediği 900 evi kamulaştırma planı AKP’ye karşı CHP ve ANAVATAN’lı üyelerin işbirliğiyle reddedildi. CHP Adalar Belediye Meclisi Üyesi İzzet Özacar, ‘‘Çalışır’ın danışman olmadığını öğrendik. Hatta Sakalı Şerif’i çalıp satanlar arasında adı bile geçiyormuş. Zaten bu konu komisyonda geçmeyince ortadan kayboldu’’ dedi. larını bypass edecek biçimde alana ve projeye özgü yeni kurullar oluşturulmayı, plan bütünlüğü ilkesini hiçe sayan parçacı yaklaşımlarla korumayı, sağlıklılaştırmayı, iyileştirmeyi değil, rant paylaşımını odağına alan dönüşümleri içerdiği için eleştiriliyor. Tarlabaşı’nda yapılan kamulaştırma da buna önemli bir örnek. Arsa payları 50100 metrekare arasında olan tarihi evler tek bir blok haline getirilerek ‘‘Akmerkez’’ benzeri bir mekâna dönüştürülecek. Blokları oluşturan binaların dış cepheleri korunacak, içlerinde alışveriş merkezleri, konutlar, butik otel ve pansiyonlar yapılacak. YARIMADADA 1280 BİNA Sulukule olarak bilinen Fatih Neslişah Mahallesi de dönüşümden payını alacak. Kentin simgelerinden biri olan Sulukule’deki Roman vatandaşlar evlerinden olacak, binaların ise restore edildikten sonra hangi amaçla kullanılacağı belli değil. Tarihi yarımadada ilk olarak 1280 bina dönüştürülecek. Bu binalardan 600’ü orta vadede, 515’iyse acilen yenilenecek, çökme riski bulunan 382 bina da tamamen yıkılarak yeniden inşa edilecek. En son Beyoğlu’nda Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Cezayir Çıkmazı ve çevresinde 323, 324, 492 parseller, Tophane bölgesinde 53, 54, 55, 56 parseller, Galata Kulesi çevresinde 149, 150 parseller, Belediye binası ve çevresindeki 282, 286, 287 parseller, Bedrettin Mahallesi’nde 908, 909, 910, 922, 923, 924 parseller 5366 sayılı yasa kapsamına sokuldu. Bir kısmı restore edilmiş binalardan oluşan bu parseller kamulaştırıldıktan sonra nasıl değerlendirilecek bilinmiyor. Muhasebe tarihçileri zirvesi Haber Merkezi ‘‘11. Dünya Muhasebe Tarihçileri Kongresi’’ Fransa’nın Nantes kentinde 20 ülkenin katılımıyla 1922 Temmuz tarihleri arasında yapıldı. Nantes Üniversitesi’nce Prof. Dr. Yannick Lemarchand’ın başkanlığında düzenlenen kongreye Türkiye’nin 9 üniversitesinden üç profesör, üç doçent, beş yardımcı doçent ve üç araştırma görevlisi katıldı. Türk bilim adamları heyetinin başkanlığını üstlenen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Güvemli, yurda dönüşünde yaptığı açıklamada, dünya bilim adamları ile dostluklar kurarak fikir alışverişinde bulundukları kongrenin çok başarılı geçtiğini kaydetti. İŞYERLERİ KUZEYE YÖNELDİ İstanbul’da boş plaza kalmadı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara depremi, evlerle birlikte işyerlerinin de adresini değiştirdi. Ofisler de binalar gibi kentin zemin açısından daha sağlam olan kuzeyine doğru taşınmaya başladı. İstanbul’da şu an satılık plaza yok denecek kadar az. Emlak komisyoncuları, kiralık plazalar için de mal sahiplerine yüzde 10 civarında indirim yapmaları önerisinde bulunuyor. TURYAP Yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner, gelişen teknoloji ile ofis trendinin de büyük değişiklik gösterdiğini belirterek İstanbul’da yapılacak olan yeni inşaatların konumlarında sadece ulaşımın kolaylığı değil, zeminin sağlamlığının da önem kazandığını söyledi. Bu kapsamda kentin özellikle kuzey bölgelerinin rağbet görmeye başladığını anlatan Soner, ‘‘İstanbul’da Avrupa yakasında EsentepeMaslak hattı halen talep görüyor. Anadolu yakasında ise Kozyatağı, Altunizade ve Kavacık bölgesi ofis açısından cazibesini koruyor. Zemin konusunun önem kazanmasından sonra Ümraniye civarı da tercih edilmeye başladı’’ dedi. Soner, Maslak bölgesinde plazaların metrekare fiyatlarının 1216 dolar, Levent civarında 1622 dolar, MecidiyeköyEsentepe ve Kozyatağı çevresinde 1216 dolara çıktığını anlattı. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Saltanat Kapısı araçlara kapandı İstanbul Haber Servisi Topkapı Sarayı’nın Babı Hümayun Kapısı (Saltanat Kapısı) araç trafiğine kapatıldı. Yıllardır turist otobüslerinin giriş çıkışı nedeniyle tahrip olan Saltanat Kapısı artık yalnızca yurttaşlara açık olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaklaşık 8 ay önce hazırladığı projenin ilk adımı sarayın Sultani Kapısı’nın araç trafiğine kapatılması ile atıldı. Proje kapsamında Darphane, askeri binalar ve devlet matbaası binaları tekrar Topkapı Sarayı ile bütünleşecek. UZMANLAR UYARIYOR: Yunanistan Genelkurmay Başkanı Oramiral Panayotis Hinofotis, Fener Rum Patriği Bartholomeos’u ziyaret etti. Patrikhaneye eşi Maria ve beraberindeki heyetle gelen Oramiral Hinofotis, ilgililerce karşılandı. Oramiral Hinofotis ve Bartholomeos, yaklaşık yarım saat süren bir görüşme yaptı. Hinofotis ve Bartholomeos, görüşmenin Hinofotis patrikhanede ardından basın mensuplarına görüntü verdi. Hinofotis, daha sonra patrikhane bahçesindeki Aya Yorgi Kilisesi’nde mum yakıp kiliseyi dolaştı. Ziyaretin ardından Oramiral Hinofotis, Yunanistan’a döndü. Hinofotis’i Yeşilköy Askeri Havaalanı’ndan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ve öteki ilgililer uğurladı. (Fotoğraf: AA) Teknoloji aile içi iletişimi öldürüyor NİHAN İNAL Banka hesapları soyulanlar sanal ortamda kurdukları sitelerde çare arıyor K.Çekmece’ye 38 park alanı İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece Belediyesi, 24 ayda ilçeye toplam 38 park alanı kazandırdı. En son; 20 Temmuz, 75. Yıl ve Şehit Rafet Uçankuş parklarının açılışını yapan Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ‘‘Çarpık kentleşmenin ciddi bir sorun oluşturduğu bölgemizde başlattığımız bu yoğun çalışmayla sosyal donatı eksikliğini hızla kapatmaya devam ediyoruz’’ dedi. ‘Hacker’ mağdurları 7 bini aştı HİLAL KÖSE Hacker’lar tarafından internet üzerinden hesapları soyulan kişilerin sayısı 7 bini geçti. ‘‘sanalbankamagdurlari.com’’ adlı sitede yaşadıklarını anlatanlar hakkında ise banka aleyhinde beyanda bulundukları gerekçesiyle soruşturma açıldı. Günümüzde kişisel bilgilerin si ber âlemde gezmesi nedeniyle, internet bankası müşterisi olmayanların hesapları da tehlikede. İnternet dolandırıcılığının, elektronik imza kullanılmasıyla engelleneceğini söyleyen uzmanlar ise bu uygulamayı başlatmayan bankaların birinci derecede sorumlu olduklarını belirtti. Telekomünikasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Alkan, önceden bilgisayarının güvenliğinde açık bulunduğu, şifre kullanımı konusunda özenli davranmadığı düşünülen müşterilerin kusurlu sayıldıklarını anımsattı. 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası’ndan sonra ise eimza altyapısı olmayan bankaların sorumlu olduklarını kaydeden Alkan, ‘‘Bu yasa, güvenli elektronik imza olarak adlandırdığımız ve ıslak imza ile eşdeğer olarak kabul edilen imza teknolojisini, hüküm ve sonuçlarını düzenlemektedir’’ dedi. Türkiye’de hâlâ kişisel verilerin korunmasına dair bir yasanın olmadığını belirten Alkan, ‘‘Bu gerçekten büyük bir boşluk. Dünyanın birçok ülkesinde üzerinde titizlikle durulan bu konuyu biz maalesef hâlâ görmezden geliyoruz’’ diye konuştu. Gelişen teknoloji doğru kullanılmadığında bireyi yalnızlaştırarak aile içi iletişimi öldürüyor. Uzmanlar, aile bireylerine, haftada bir kez birlikte ortak aktiviteler yapmalarını öneriyorlar. Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, son 20 yılda aile içi iletişimde büyük değişimler yaşandığını vurgulayarak, ‘‘Eskiden 06 yaş arası çocuklar anne babalarını model alırlardı. Teknolojik gelişmeyle birlikte çocuklar artık televizyondaki ya da internetteki herhangi bir kahramanı model alıyor’’ dedi.Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Verimli de, son yıllarda artan teknoloji tüketiminin aile bireylerini birbirlerinden uzaklaştırdığını ifade etti. Verimli, çocukların aile ortamından uzaklaşmasının ‘‘uyuşturucu’’ kullanımının artmasında büyük etken olduğunu belirtti. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Selma Özuslu Ünal ise insanların sanal âleme fazla yoğunlaşmasının aile bağlarının kopmasının yanı sıra birbirlerini anlamayan bireyler ortaya çıkaracağını dile getirdi. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear