26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER ‘EL/LE’ sergisi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 20052006 mezunlarının diploma projelerinden bir seçkinin sergilendiği ‘‘EL/LE’’ sergisi Pera Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu. 100’ü aşkın yapıtın bulunduğu sergide fakültenin resim, grafik sanatları, seramikcam, heykel ve fotoğraf gibi bölümlerinden 82 genç sanatçının imzası bulunuyor. Sergi 1 Eylül tarihine dek gezilebilecek. (Fotoğraf: BARIŞ MUMYAKMAZ) Festival sürüyor Silivri Belediyesi’nce düzenlenen ‘‘2. Uluslararası Yoğurt Festivali Kültür ve Sanat Etkinlikleri’’ coşkuyla sürüyor. Belediye Başkanı Hüseyin Turan, ‘‘Bu tür festivallerin, halkların birbirine bakış açısını değiştirerek yaklaştırdığını, iyi ilişkiler geliştirdiğini’’ söyledi. Azerbaycan, Bulgaristan, Çin Halk Cumhuriyeti, Kırgızistan, Kazakistan, Romanya, Yunanistan olmak üzere 7 ülkeden konuk edilen 300 kişi ilçede ağırlanıyor. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Erdoğan Ülkeyi İç Savaşa Götürür Milletvekili seçimlerinde oy kullananların üçte birinin oyları ile Büyük Millet Meclisi’nde üçte iki çoğunluk elde ederek Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan hakkında düşüncelerimi birçok kez yazdım. Kendisiyle kişisel hiçbir sorunum yok. Hiçbir zaman karşılaşmadık, yüz yüze görüşmedik. Benim Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde, sendikamızın o sırada Kabataş Setüstü’ndeki konutunun bir dönem önceden belediyeye birikmiş borcuyla ilgili olarak böyle bir olasılık söz konusuydu. Fakat, daha önceki bir yazımda da söz ettiğim gibi, gidip Tayyip Erdoğan’dan bir şey istemek içimden gelmedi. ??? Çünkü, yine aynı yazıda sözünü ettiğim gibi, Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığına aday olduğu dönemdeki TV konuşmalarından ve görüntülerinden şiddetle tedirginlik duymuştum. Beni tedirgin eden, siyaset ortamında ilk kez karşılaştığım bu kişinin katılmadığım görüşleri kadar ve belki onlardan da daha fazla, kendini fazlasıyla beğenmiş, kibirli, soğuk kişiliğinden yansıyan ürkütücü ve itici fanatizmdi. Tutuculuk ve kibirin bir aradalığı korkunçtur. Doğru bir dünya görüşünü bile sevimsiz kılacak bu kişisel özellik tutucu bir dünya görüşüyle bir araya geldiğinde, ‘‘fanatizm’’in ulaşabileceği sonuçları kestirmek güç değil. Tayyip Erdoğan’ın kişiliğinin bende uyandırdığı tedirginliği, üniversite öğrenciliğim döneminde, 1960’lı yıllarda, o zamanki CKMP’yi bir çeşit parti içi darbeyle ele geçiren Alparslan Türkeş için de duymuş ve bu duygumu arkadaşlarıma da söylemiştim. Oysa Türkeş’in siyasetçi olarak kimliği o sırada çok da belirgin değildi, ya da hiç değilse biz sosyalist gençler tarafından gerektiğince bilinmiyordu. Sonraki yıllarda yaşananlar, bu önsezimi ne yazık ki doğruladı. Tayyip Erdoğan’a ilişkin bir başka izlenimim, yine daha önce yazdığım gibi, belediye başkanlığından alındığında, İstanbul Belediye Binası önündeki bir topluluğa yaptığı bir konuşmaya tesadüfen tanık oluşumla ilgilidir. Bu, görevden alınan bir Belediye Başkanı’nın veda konuşması değil, kışkırtıcı bir meydan okumaydı. Tayyip Erdoğan, bildiği, inandığı yolda kararlılıkla yürüyen biri. Doğru (bilimsel, kuşkucu, araştırıcı, hümanist) dünya görüşüne sahip bir insan için erdem sayılacak bu özellik, tutucu bir dünya görüşü sahibinin kişiliğinde fanatizmin derecesini arttırır. Tayyip Erdoğan’ın kendi çevresindeki ‘‘karizma’’sı buradan geliyor. Kararlı, kibirli, katı, uzlaşmaz kişiliğinden... Başbakanlığı öncesinde de benim gibi kendisine ilişkin olumsuz izlenimleri olanlar kuşkusuz ki vardı. Başbakanlığı sırasında ise bütün bir toplum onu yeterince tanıdı. Başbakanlık eninde sonunda siyasal bir kurumdur. Cumhurbaşkanı ise ülkenin kimliği demektir. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasının, ülkemiz için çok ağır sonuçları olacağını düşünüyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan herhangi bir cumhurbaşkanı olmayacak. O ve yandaşları, devletin en tepesine çıkmış olmanın güveniyle, bildikleri yolda daha sakınmasız ilerleyecekler. Ve kaçınılmaz olarak da aynı sakınmasızlıkta karşı tepkiler, karşı duruşlar, karşı koyuşlar oluşacak... Böylece de cumhurbaşkanlığı makamı ülkeyi temsil etme simgesel değerini, saygınlığını, yasal konumunu yitirecek. Demokrasiye güven daha da sarsılacak. Toplum kargaşaya sürüklenecek ve korkarım ki bir iç savaşa doğru hızla yol alacak. Amerika Birleşik Devletleri’nin istediği acaba böyle bir Türkiye mi? ??? Tayyip Erdoğan ve yandaşları, böyle bir Türkiye’nin kendilerinin de sonu olabileceğini düşünmüyorlar mı? Cumhurbaşkanı olan bir Tayyip Erdoğan’ın siyasetin dışında kalacağını ve böylece AKP ile daha kolay baş edebileceklerini düşünenler varsa, bu olasılık gerçekleşir de AKP lideri Çankaya’ya çıkarsa, ne kadar yanılmış olduklarını acı biçimde göreceklerdir. GALATASARAY POSTANESİ Yeni uygulamada mavi akbillerin kontörle sınırlandırılması sıkıntı yarattı Tarihi binada restorasyon başladı ? Postanedeki restorasyon çalışmaları sırasında binanın yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan bölümleri de güçlendirilecek. 15 ay içinde bitirilmesi planlanan restorasyonun ardından bina Galatasaray Müzesi olarak hizmete açılacak. ÖZLEM GÜVEMLİ ‘Tek bilet’ tepkisi İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) toplu ulaşımı ucuzlatmak amacıyla başlattığı ‘‘Tek bilet akbil’’ uygulamada bazı sıkıntılara yol açıyor. Yurttaşlar, bazı mavi akbillerin halk otobüslerinde kullanılamamasından ve mavi akbillerin kontörle sınırlandırılmasından şikâyet ediyor. İBB, 1 Temmuz’dan itibaren, toplu ulaşım araçlarında tam bilet entegrasyonuna giderek tek bilet uygulamasını başlattı. Uygulamaya göre, nisan ayından beri yalnızca İETT, şehir hatları vapurları ve metroda uygulanan aktarma ve mavi akbil hizmeti artık özel halk otobüsleri, deniz motorları ve banliyö trenlerinde de geçerli. Çift katlı otobüsler, eotobüsler ve deniz otobüslerinin kapsam dışı bırakıldığı sistemde, akbil ile yapılacak yolculuklarda her kontörlü geçişten sonra 90 dakika içinde binilen 2. toplu taşıma aracı ücretsiz. ŞİKÂYETLER Yurttaşların ‘‘tek bilet akbil’’ uygulasıyla ilgili en çok şikâyet etti Tarihi Galatasaray Postanesi’nin yıllardır sürüncemede kalan restorasyon çalışmaları başladı. 1998 yılında müze yapılmak üzere kapatılan tarihi postanedeki restorasyon çalışmalarının 15 ay içinde tamamlanarak Galatasaray Müzesi olarak hizmete açılması planlanıyor. PTT Genel Müdürlüğü ile Galatasaray Postanesi arasında 1 Mayıs 2005’te imzalanan protokol ile 127 yıllık tarihi bina Galatasaray Üniversitesi’ne 25 yıllığına tahsis edildi. Üniversite ile Galatasaray Eğitim Vakfı arasında imzalanan protokol kapsamında da restorasyon fiilen başladı. 5 katlı tarihi binanın giriş katı nostaljik postane olarak düzenlenecek, diğer katlarda ise şu an Galatasaray Lisesi’nin müze bölümünde bulunan arşiv belgeleri ve kulübe ait kupalar sergilenecek. Vakıf başkanı İnan Kıraç’ın bağışı ile yapılan restorasyon çalışmalarının yüklenici firması AAG şirketi. Mimari projesini de Sinan Genim’in yaptığı çalışmalarda, binanın yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan bölümleri güçlendirilecek ve tarihi dokuya da sadık kalınacak. ği noktalar şöyle: ? Mavi kartların bazıları, halk otobüslerinde kullanılamıyor. ? Kullanılamayan akbiller, Belbim arıza merkezlerine yönlendiriliyor. Ancak bu merkezler geç açılıyor, erken kapanıyor. ? Mavi akbillerin önceki sisteme göre bir sınırı yoktu. Şimdi mavi akbillerde kontör sistemine geçiş ile 200 kontör sınırının getirilmesi bizi mağdur ediyor. ? Uygulama ile toplu ulaşım ücretlerine yüzde 16 ile 30 arasında değişen oranlarda zam yapıldı, zor durumda kaldık. ? Temmuz ayından önce alınan akbillerin bu sisteme dahil edilmemesi haksızlık. İBB yetkilileri ise daha önceki sınırsız olan mavi akbil uygulamasında 200 kontür kullanımının yüzde 1 gibi çok düşük bir oranda kaldığını belirterek ‘‘Biz bu uygulamamızla ulaşım araçlarının kullanımına yaygınlık verdik” açıklamasını yaptı. Yurttaşlar şikâyetleri için İETT’nin ‘‘0 800 211 60 68’’ ve ‘‘0 800 211 61 20’’ numaralı ücretsiz hatlarını arayabilir. ‘Sürgün ediliyoruz’ Sulukule’de yaşayan yurttaşlar projeye tepkililer. Sulukule Roman Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Günlük, Sulukule’nin yıkımı kararının, Romanlar için mahalleden sürgün anlamına geldiğini belirterek ‘‘Proje hazırlanırken kimse bize bir şey sormadı. Tapusu olmayanlar ve kiracılar, bu projede mağdur durumda kalacak’’ dedi. SIVACIYAN KONAĞI’NDAN MÜZEYE Galatasaray Postanesi 1875 yılında inşa edildi. Tüccar Theodor Sıvacıyan’ın mülkiyetinde konut olarak kullanılan yapının zemin katı Apolonatos tarafından ecza laboratuvarı olarak işletildi. 1907’de Posta Telgraf Nazırı Hüseyin Hasib Efendi’nin görevde olduğu dönemde kurum tarafından satın alınarak işlevi değiştirildi ve ‘‘Beyoğlu Posta Telgraf Merkezi’’ne dönüştürüldü. Alman ve İngiliz radyo şirketleri bir süre binada yayın yaptı. İstanbul Radyosu, yayınlarını 19431944 yılları arasında burada gerçekleştirdi. Tarihi boyunca 3 kez yangın tehlikesi atlatan bina 1982’de postane olarak hizmet vermeye başladı. 1998 yılında da postanenin kapatılarak müze olmasına karar verildi. Bugün dek geçen sürede tarihi yapı adeta kaderine terk edildi. Sulukule için imzalar atıldı İstanbul’un ilk düzenli yerleşim alanlarından olan bölge için 40 milyon YTL harcanacak. TOKİ, Sulukule’de 2 ve 3 katlı binalar inşa edecek İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ve Fatih Belediyesi işbirliğiyle başlatılan ‘‘Hatice Sultan ve Neslişah Sultan Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Projesi’’ne ilişkin protokol imzalandı. Sulukule’de yaşayan 3 bin 500 Roman yurttaş ise projenin sürgün anlamına geldiğini belirterek protokole karşı çıktılar. İBB Başkanı Kadir Topbaş, tarihi yarımadanın, İstanbul’un kalbi ve kentin ilk düzenli yerleşim alanı olduğuna dikkat çekerek ‘‘Proje çerçevesinde, hem buradaki sağlıksız binalar kaldırılacak, hem de sur bandı yenilenerek düzenlenecek. Projenin uygulanacağı alan için 40 milyon YTL yatırım yapılacak’’ dedi. Söz konusu mahallelerde 700 hak sahibi bulunduğunu, 400’ünün bölgede oturmadığını ifade eden Topbaş, ‘‘Yüzde 80’i kiracı. Özellikle kiracı olanlar TOKİ’den kurasız olarak kira bedeli karşılığında ev sahibi olacaklar’’ diye konuştu. Neslişah ve Hatice Sultan mahallelerinde, 80 bin metrekare alanı kapsayan ve 1.5 yıl önce çalışmalarına başlanan proje, 570 aileyi ilgilendiriyor. Proje söz konusu alanın yanı sıra sur bandının ve burada yaşayan insanların da rehabilitasyonunu kapsıyor. Alanda yapılacak yeni binalar 75 ve 95 metrekare, iki katlı, sur bandından uzaklaştıktan sonra da 3 katlı olarak inşa edilecek ve tarihi yarımadanın kimliğine uygun, klasik Osmanlı Türk mimarisinde olacak. Sulukule Roman Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Günlük, ‘‘Proje hazırlanırken kimse bize bir şey sormadı. Tapusu olmayanlar ve kiracılar, bu projede mağdur durumda kalacak. Eğer belediye burayı gerçekten tarihi bir mekân olarak korumak istiyorsa, evlerimizin bakım, onarım ve tamiri için bize maddi imkân ile mühendislik ve mimari destek sağlasın’’ diye konuştu. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 CHP DE DESTEKLEDİ 89 gecekondu yıkıldı İstanbul Haber Servisi Pendik Şeyhli Mahallesi’nde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca haklarında tasfiye kararı alınan ve daha önce tahliye edilen 89 gecekondu dün sabah yıkıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Uygulama Şube Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen yıkım olaysız geçti. Yıkılan gecekondular için hak sahiplerine 51 konut tahsisi yapılırken, 1 milyon 361 bin 745 YTL de enkaz bedeli ödendi. Çevre düzeni planı kabul edildi İstanbul Haber Servisi ‘‘İstanbul için makyaj projeler öngördüğü ve uygulanabilirlik şansı olmadığı’’ için eleştirilen ‘‘İstanbul Çevre Düzeni Planı’’, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde kabul edildi. ‘‘En kötü plan, plansızlıktan iyidir’’ anlayışı ile olumlu oy veren İBB Meclisi CHP Grubu, planın uygulanmasının takipçisi olacağını bildirdi.İBB Meclisi, dün Saraçhane’deki belediye binasında temmuz ayının son toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, 10 ay süren bir çalışma sonucu İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nce hazırlanan 1/100 bin ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı görüşüldü. Toplantıda konuşan İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler, ‘‘Eksiklik ve yanlışlıklar olmasına karşın bu plana, su havzaları ve ormanlar konusuna olumlu bakışı, deniz ve raylı sistem ulaşımının entegrasyonunun öngördüğü için olumlu oy vereceğiz. Planın hayata geçmesinin takipçisi olacağız’’ diye konuştu. Konuşmaların ardından İstanbul Çevre Düzeni Planı, İBB Meclisi’nde oybirliği ile kabul edildi. KADERİNE TERK EDİLDİ SARIYER KİREÇBURNU MAHALLESİ Konstantin Surları’nda tahribat başladı İstanbul Haber Servisi Halkalı ve Gebze arasındaki ‘‘Boğaz Demiryolu Geçişi ProjesiMarmaray’’ çalışmaları kapsamında Yenikapı’da yürütülen arkeolojik kazılarda bulunan ve tümüyle yok olduğu sanılan Konstantin Surları kaderine terk edildi. 4 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun surların korunmasına karar vermesiyle birlikte Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü’nün (DLH) kazıları durdurması Konstantin Surları’nı ortada bıraktı. DLH’nin konu ile ilgili vereceği karar beklenirken İstanbul arkeolojisine ışık tutan Konstantin Surları’nda tahribat başladı. Kazının sorumlusu ve şehir arkeoloğu Metin Gökçay, ‘‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, proje istedi. Belirsizlik olduğu için çalışmalar durdu. İstanbul’un dünya kültür başkenti olmayı hak edebilmesi için bu kazının yapılması gerek. Kararın çok çabuk alınması gerekiyor, bulunan surlarda tahribat başladı bile’’ dedi. İmar Yasası’na aykırı inşaata halk savaş açtı İstanbul Haber Servisi Sarıyer Kireçburnu Mahallesi sakinleri, Alakır Sokak’ta birçok kez mühürlenmiş ve yıkılmış olmasına karşın devam eden inşaata adeta savaş açtı. Mahalle sakinleri adına yapılan yazılı açıklamada, yaptıkları şikâyetler sonucu binanın inşaatının mühürlendiği belirtilerek ‘‘Bina birçok kez de yıkılmış olmasına karşın bina sahipleri her defasında binaya kat çıkmak suretiyle inşaatı devam ettirmiştir’’ denildi. En son şikâyetlerinde binanın zabıtalarca yıkılan üst katında tekrar inşaata başlandığı ifade edilen açıklamaya şöyle devam edildi: ‘‘Yapılan bu bina Boğaziçi İmar Yasası’na aykırı. Her ne kadar ruhsatı olduğu tabelada yazılı ise de kaçak katlar eklemek sureti ile yapılmaktadır. Bina Alakır Sokak’tan bakıldığında üç katlı, Hacı Ali Paşa Sokak’tan bakıldığında iki katlı görülmektedir. Binanın dördüncü katı yapılmaktadır. İzin alınmadan tuğla dahi koyulamayan bir bölgede bu denli serbest hareket edilmesi düşündürücüdür.’’ Feribotla İstanbulİzmir İstanbul Haber Servisi İstanbulİzmir arasında ilk özel hat olarak haziran ayından bu yana hizmet veren Samsun feribotu, dün İzmir seferine çıktı. Bakım çalışmaları tamamlanan Samsun feribotunda bir restoran, cafe teras, diskobar, çocuk kulübü, fitness salonu, yüzme havuzu, kuaför ve business center bulunuyor. 220 araç ve 575 kişi ağırlayabilen feribotta 26’sı suit olan, toplam 169 kabin, 110 pullman koltuk ve evcil hayvan taşımacılığı için özel bir bölüm de yer alıyor. Deniz Cruise and Ferry Lines, eylül ayından itibaren ise Ankara Feribotu’yla birlikte ‘Cruise’ hizmeti vermeye de başlayacak. DÜZELTME... ? 13 Temmuz 2006 Perşembe günü gazetemizin 6. sayfasında yer alan “Beylikdüzü’nde yağma iddiası” başlıklı haberde “Halen cezaevinde bulunan eski Beylikdüzü Belediye Başkanı ANAP’lı Orhan Tıraşoğlu” ifadesi yanlışlıkla yer almıştır. Orhan Tıraşoğlu’nun cezaevinde bulunmadığını belirtir, özür dileriz. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear