Catalog

SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B PB PB B PB 26 26 26 24 28 29 30 29 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB B Y Y B B A B B 23 21 21 21 24 25 27 23 28 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A A A A BP 31 28 34 36 31 33 28 26 24 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz ile Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Ordu çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar, Doğu Karadeniz’in doğusunda etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B Y B B B B B 28 15 29 29 28 28 30 26 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B PB PB B B Y Y B B 30 26 32 24 21 22 24 26 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A PB PB B Y PB Y B 17 38 39 39 30 31 24 32 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Asker Üstüne Oyun mu? ? Baştarafı 1. Sayfada Bankalar, icralık olan yurttaşlara ulaşmak için bu kişilerin çocuklarını kullanıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY mana karşı konuşlanmıyor, laik Cumhuriyeti koruma alanında görevlendiriliyor; askerin bu durumu 1.5 milyarlık İslam dünyasında tek ve özel bir yeri olan Türkiye’de demokrasinin de teminatıdır. Bu kadar ağır sorumluluklar taşıyan bir orduya laiklik kapsamında şaibeli sayılabilecek bir hükümet tarafından 30 Ağustos vesilesiyle müdahale edilmeye kalkışılması, yaşanan bunalımın büsbütün ağırlaşmasından gayrı bir yarar sağlamayacaktır. Çocuğa borç tacizi ? Baştarafı 1. Sayfada AÇI C diğini öğrenmek istiyor. Aynı yöntem, kanun kaçağı durumdakiler için de uygulanırken uygun kayıt bulunması halinde ilgili öğrenciyle bağlantıya geçilerek, ebeveyninin arandığını ve adresini bildirilmesi isteniyor. Son dönemde benzer olayların artış göstermesiyse gerek eğitimcilerin gerekse velilerin tepkisine yol açıyor. Yurttaşlar, çocukların bulundukları sosyal ortam içinde olumsuz bir durumla karşı karşıya kalmasından ve psikolojilerinin kötü etkilenmesinden yakınıyor. Konuyu yargıya götürmeye hazırlanan Eğitimİş’in genel sekreteri Orhan Yıldırım da ‘‘Çocuk ya da genç sosyal ortam içinde kötü duruma düşüyor. En başta Evrensel Çocuk Hakları ihlal ediliyor’’ dedi. Velinin aldığı sorumluluk sonucu doğan sorunun yi ne veli tarafından çözülmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, ‘‘Okullar borç tahsilatı için araç olmamalı’’ vurgusunu yaptı. ‘MEB kolaylaştırıyor’ Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin vermekten öte uygulamayı kolaylaştırdığını savunan Yıldırım, ‘‘Bu şekilde yapılmamalı. Annebaba herhangi bir ticari faaliyeti ya da parasal işleri sonucunda girdiği borcun altından kalkamıyor, adresini değiştiriyor, çocuklar kanalıyla bu insanlara ulaşılmaya çalışılıyor’’ diye konuştu. Ailelerin böyle durumları çoğu kez çocuklarından sakladığını ve gelişme çağındaki bireylerin söz konusu uygulamayla okullarında öğretmenlerinden bunu öğrenmelerinin son derece yanlış olduğunu kaydeden Yıldırım, hem veliöğren ci hem de öğrenciokul ilişkisinin zedelendiğine dikkat çekti. Yıldırım, ‘‘Herhangi bir öğrencinin kaydı bir okuldan alındığı zaman başka bir okula nakil yaptırıp yaptırmadığı bu kadar takip edilmiyor. Belki ebeveynler çocukları tarlada çalıştırıyor, işe gönderiyor ya da başka şeyler oluyor.Ama bakanlık bunu takip etmiyor. Yaklaşım bakımından kesinlikle çok sakıncalı’’ görüşünü dile getirdi. ‘Çocuk hakları hiçe sayılıyor’ Konuya ilişkin MEB’e bir yazı gönderen Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli de ‘‘Bu yazışmalar ve uygulama, öğrencileri psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Bu uygulama çocukların kişilik haklarını hiçe saymaktır. Çocuk Hakları Sözleşmesi de dikkate alınarak bu tür uygula malardan vazgeçilmelidir.Adres tespitinin Yerel Yönetimler Yasası çerçevesinde köy ve mahalle muhtarlarından yapılması daha uygun olacaktır’’ dedi. Adıbelli imzasıyla sunulan yazıya, yanıt alınamadığı öğrenildi. Avukat Tansu Batur ise ‘‘Yasal anlamda uygulamaya engel teşkil edecek herhangi bir hüküm olmaması, bunun yapılmasına olanak tanındığı sanısına yol açıyor. Hukuk devletinde her şeyi yasaklarla belirleyemezsiniz. Kimi yerlerde yorum yoluna gidilir’’ dedi. Borçların kişisel olduğunu belirten Batur, üçüncü şahıslar aracılığıyla esas muhatap olan borçlunun yakalanmaya çalışıldığını ifade etti. Uygulamanın hareket noktası bakımından yanlış olduğuna işaret eden Batur, ‘‘Yasaklanmamış olabilir, ama kesinlikle etik değil’’ vurgusunu yaptı. MÜMTAZ SOYSAL Eğitimin Çivisi SON HAFTAYA girildi. Üniversitelere giriş sınavları öncesinin son haftası. Sinirlerin gerildiği, morallerin sarsıntı geçirdiği, sınav sistemi tartışmasının yoğunlaştığı günler. Sonuçlar, daha doğrusu puanlar belli olup tercihlerin yapılmaya başlandığı aşamada tartışmanın ikinci bölümü başlayacak: Üniversitelerin durumu. Ama, şu aşamada güncel olan, bir buçuk milyonu aşkın üniversite heveslisi genç arasından en iyileri nasıl seçtiğimizdir. n büyük sorun, ‘‘dershane’’ furyasının bütün eğitim, özellikle de lise öğretimi üzerinde yarattığı son derece olumsuz sonuçların giderilmesidir. İtiraf etmek gerekir ki, yalnız sınavlara hazırlanmanın değil, bununla birlikte bütün ortaöğretimin ağırlık merkezi düzenli eğitimden dershanelere kaymıştır. Bütün sakıncalarıyla birlikte. Yani, bilginin özünü öğretmek ve belirli bir düşünce olgunluğu yaratmak yerine, yanıt seçme tekniklerini, cambazlıkları öğretip olabildiğince yüksek puan elde etmenin yollarını göstermek. Bu işin inceliklerini bilenler, kazandıkları sahte ün sayesinde geniş dershane şebekeleri kurmuşlar, reklamları ve iyi öğretmenleri bu alana kaydırma yollarıyla birlikte tam bir ticaret kesimi oluşmuş, bütün kentler, hatta kasabalar, okuldan çok dershaneyle dolmuştur. Sonuç, fırlayan dershane ücretleriyle baş etmeye çalışan aile bütçelerinin sarsılması ve ders yılı boyunca, özellikle de sınav öncesi aylarda liselerdeki son sınıfların boşalmasıdır. Buna, bir de öğrenciler devamsızlıktan yıl kaybetmesin diye verilmiş raporlar için doktorlara ödenen paraları ekleyebilirsiniz. Kısacası, öyle bir rezalet ki, çok ciddi olması gereken ortaöğretim sisteminin canına okumuştur. alnız, bütün bu maceradan sağlam çıkmış tek şey var: Sınav sisteminin dürüstlüğü ve görünürdeki nesnelliğidir. Kayırmacılığın ve nüfuzlu kişilerin çocuklarına yapılan her türlü ayrıcalığın kol gezdiği bir ülkede küçümsenecek bir başarı değildir bu. Kimse, sistemin bu yanına toz konduramaz. Ama, ortaöğretimdeki eşitsizlikler, bölgeler arası nitelik farklılığı, sınavların içeriği ve sorulara, alanlara, bölümlere ilişkin sorunlar ayrı konudur; o konuda yapılması gereken çok şey, giderilecek çok kusur var. Örneğin, ortaöğretimdeki başarının sınav değerlendirmesindeki payına ve uygulanabilecek primlere ilişkin yeni çözümler bulunabilir mi? Acaba, lise sonunda üniversiteye devam etmek isteyenler için bizdeki eski ‘‘olgunluk sınavı’’na benzer bir elemeye mi gitmeli? Artık, sistemde sağlam çivileri muhafaza edip yerinden çıkmış olanların yerine sağlamlarını çakma zamanı çoktan gelmiştir. Yoksa, çöküş yakındır. E Geleneksel Arnavutköy Şenliği’ne katılan sanatçı Hülya Koçyiğit, İstanbul’a 3. köprünün yapılmasına karşı çıkarak ‘‘Bu tarihi doku bozulmasın; bunu koruyalım, korumaya çalışalım” diye konuştu. (Fotoğraflar: UMUT KORKMAZ / AA) ‘3. köprüye izin vermeyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, 3. köprünün Arnavutköy’ün tarihi dokusuna hançer gibi saplanmasına izin vermeyeceklerinin altını bir kez daha çizdi. Geleneksel Arnavutköy Şenliği’nin dokuzuncusu dün semtin meydanında gerçekleştirildi. Şenliğe katılan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, ‘‘30 Ağustos’a kadar Arnavutköy Meydanı’na bir Atatürk heykeli dikeceğiz.Atatürk de buradan köprüye ‘hayır’ diyecek. İnsanlar burada oturuyor ve mutluluğu yaşıyorlar, bu mutluluğu bozdurmayacağız. 3. köprüye sonuna kadar karşı çıkacağız’’ dedi. Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit de, ‘‘Bu tarihi doku bozulmasın; bunu koruyalım, korumaya çalışalım. Dünyanın en güzel şehrinde yaşıyoruz; bunun farkında olalım’’ diye konuştu. Arnavutköylüler Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelebi ise ilk eylemlerine 9 yıl önce 3. köprünün semtlerinden geçmemesi için yaptıklarını anımsatarak, zamanla bunun bir şenliğe dönüştüğünü söyledi. Çelebi, semtteki tarihi ahşap yapıların çokluğuna dikkat çekerek, itfaiyeye ihtiyaç duyduklarını belirtti. çok iyi olduğunu düşünüyor. Zaten yapılan açıklamalar da o yönde. 8 konuda anlaşmaya varılmış. İki ülke 8 konuda anlaştıysa, düşmanlar 8 olmuş, kıvranıyor demektir. Anlaşma maddeleri ise iki bakanın gülüşüne uyacak kadar gülünesi güzellikte. İpsala sınır kapısına bir köprü daha yapılacak, araya bir telefon hattı daha konacak, sahil güvenlik komutanlıkları birbirlerine gelip gidecek, doğal afetlerde işbirliği yapılacak, Meriç Irmağı’nın taşmaması için çalışma yapılacak... Ehh bu da bir şeydir. Bir yerden başlamak gerekli. Demek ki, iki ülke Dışişleri Bakanları arasında mükemmel bir uyum ve sorunları çözme iradesi var... ??? Gelelim madalyonun öteki yüzüne... Bakoyanni, İstanbul’a gelir de Patrikhane’yi ziyaret etmez mi? Eder. Yadırganacak bir durum yok. Ancak konuk bakan, misafirlik sınırlarının dışına çıkarak Patrikhane’yi ‘‘ekümenik’’ olarak tanımladı. Patrik Bartholomeos da aynı deyimi kullandı. Ekümenik kavramı bir anlamda Patrikhane’nin Türkiye Cumhuriyeti yasalarının dışına çıkarılmasını, devamında da ayrı kurallar koyabilen, devlet içinde devlete dönüşmesini öngörüyor. Geçmişte gerek Yunanistan gerekse Patrikhane bu konuda girişimde bulunduklarında Türkiye en azından karşı çıkar ‘‘Öyle değil böyle. Patrikhane, İstanbul Eyüp Kaymakamlığı’na bağlı bir kurumdur’’ derdi. Bu, madalyonun öteki yüzünün yarısı! Öteki yarısı ise Brüksel’deydi. İstanbul’da iki bakan gülümbalım gezerken; Rumlar, Türkiye ile ilgili Müzakere Pozisyon Belgesi’ni ateşe veriyordu. Tabii bu, Yunanistan’ın sorunu değil! Yunanistan, Kıbrıs konusunu AB’nin önüne koydu, Türkiye’yi onun yanına dikti. Orada Türkiye kıskaca alınırken, Yunanistan ‘‘iyi komşu’’ olarak, ilişkileri güçlendirmeye çalışıyor! Eskimeyen bir Yunan tragedyası! ??? TürkiyeYunanistan ilişkileri konusunda benim tanımım şu: Ege’nin iki yakası bir araya gelmeden, Türkiye ile Yunanistan’ın iki yakası bir araya gelmez! Barış, her iki ülkeyi de güçlendirecektir, her iki ülkenin de refah düzeyini arttıracaktır. Ama nasıl bir barış? İki tarafın da çıkarına olan, kalıcı, ilkeli bir barış. 1999’da Yunanistan teröre verdiği destekte suçüstü yakalanmıştı. Terör örgütü başı Öcalan, Kenya’da Yunanistan büyükelçisinin evinde yakalanmıştı. Bu gelişmeden 6 ay sonra yaşanan Marmara depreminde Türkiye’ye yakınlık gösteren Yunanistan, teröre verdiği desteğin sorgulanmasını engelledi. Geçtiğimiz günlerde Akdeniz’de (Ege’de değil) bir Türk uçağının düşmesine neden olan Yunanistan yine suçüstü yakalandı. Zira orası, Yunanistan’ın iddia ettiği Ege’yi de aşan bir coğrafyaydı. Uluslararası hukukçulara göre Türkiye istese bu tutumu mahkum ettirebilirdi. Aman ilişkiler yara almasın mantığıyla bu da yapılmadı. Türkiye veriyor, Yunanistan alıyor. Alışveriş dedikleri bu olsa gerek! ankcum?cumhuriyet.com.tr OPERASYON BAŞLATILDI FESTİVALİN AÇILIŞINA KATILMADILAR BARIŞA SEMAH DÖNENLER ETKİNLİĞİ Y Bakanlar Aspendos’ta yok GÜRSU KUNT Binlerce yurttaş barış için buluştu ATAKAN ADALI Askeri konvoya saldırı: 2 şehit TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de Geyiksuyu beldesi kırsalında PKK’liler tarafından bir askeri konvoya düzenlenen silahlı ve roketatarlı saldırıda 2 asker şehit oldu, 5’i asker 7 kişi yaralandı. Bir PKK itirafçısının ifadeleri doğrultusunda gözaltına alınan 5 kişiyi taşıyan askeri araca Geyiksuyu beldesi Sinköyü kırsalında PKK’liler tarafından uzun namlulu silah ve roketatarlarla saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 asker şehit olurken 3’ü ağır 5 asker ile gözaltındakilerden 2’si yaralandı. Yaralı askerler Elazığ Askeri Hastanesi’ne sevk edildi. Saldırının ardından bölgeye helikopterle çok sayıda özel eğitimli askerin indirildiği, operasyonların devam ettiği bildirildi. Sık ağaçların yer aldığı ormanlık alana doğru kaçan PKK’lilerin yakalanması için başlatılan çalışmalara kobra helikopterlerin de havadan destek verdiği belirtildi. Bursa Kaldırıma oturma kavgası ? KONYA (AA) Konya’da merkez Karatay ilçesi Erenler Mahallesi İstikbal Sokak’ta, ‘‘kaldırımda oturma’’ yüzünden iki aile arasında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma sonrası, silah, bıçak ve satırların kullanıldığı kavgada, aynı aileden Esma, 6 aylık olduğu belirtilen kızı Meral, Tahsin, Yasin ve Osman A. ile Mehmet ve İsa M. ile Seyit G. yaralandı. 1’i ağır toplam 8 yaralı, Konya Numune, Meram Devlet ve Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi hastanelerine kaldırıldı. Olayla ilgili 2 kişinin gözaltına alındığı, başlatılan soruşturmanın sürdüğü bildirildi. SATILIK Acıbadem TİBAŞ Park Sitesi’nde dubleks daire. Silivri Çanta Cumhuriyet Mahallesi’nde arsa. 0533 576 37 26 ANTALYA Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, G. Verdi’nin ünlü eseri ‘‘Aida’’ ile başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın en önemli festivallerinden biri olarak gösterilen Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin açılışına Bakan Atilla Koç’un yanı sıra başka çalışmalar için kentte olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da katılmadı. Geçen yıllarda İngiltere’de The Independent gazetesi tarafından ‘‘dünyanın en iyi 10 festivali’’ arasında gösterilen, bu yıl da Almanya’da yayımlanan Festspiele Magazin tarafından ‘‘2005’in en iyi festivalleri’’ arasında yine ilk 10 arasına giren Aspendos Opera ve Bale Festivali, sanatseverleri bir kez daha Aspendos Antik Tiyatro’nun büyülü atmosferinde bir araya getirdi. Bu yıl festivale çoğu yabancı 50 bin konuk beklediklerini ifade eden Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Meriç Sümen, 13. festivalin üç yabancı konuğu olacağını söyledi. Sümen, ‘‘İsviçre’den Zürih Balesi, Almanya’dan Deutsche Oper Berlin ve İngiltere’den dünyanın bir numaralı bale topluluğu The Royal Ballet, Türkiye’de ilk kez izleyici ile buluşacak’’ diye konuştu. Zürih Balesi’nce ‘‘Cello SuitesWinds In The Void’’ adlı balenin sahneleneceğini ifade eden Sümen, ‘‘Bach’ın müzikleri eşliğinde, 24 Haziran’da izlenebilecek eserde dansçıların yanı sıra viyolonselist Claudius Herrmann da sahne alacak’’ dedi. Almanya ve Avrupa’nın en önemli kültür merkezi olarak kabul gören Berlin Operası’nın da Mozart’ın ‘‘Sihirli Flüt’’ operasını 13 Temmuz tarihlerinde sahneleyeceğini anlatan Sümen, ‘‘İngiliz ekolünün dünyadaki en önemli temsilcisi sayılan Londra Kraliyet Balesi de 15 Temmuz’da festivalin konuğu olacak. Topluluk, ‘Manon’ balesini sahneleyecek’’ dedi. Festivalde ayrıca, Ankara Devlet Opera ve Balesi ‘‘La Bayadere’’ balesini, Mersin Devlet Opera ve Balesi ‘‘Il Trovatore’’ operasını, İzmir Devlet Opera ve Balesi ‘‘Jivago’’ Balesi’ni, İstanbul Devlet Opera ve Balesi ‘‘Emrah ile Selvihan’’ balesi ile ‘‘Othello’’ operasını sanatseverlerle buluşturacak. Festivalin kapanış temsilini ise Antalya Devlet Opera ve Balesi, ‘‘Carmen’’ operası ve ‘‘Carmina Burana’’ balesiyle yapacak. Atatürk Olimpiyat Stadı’nda dün binler semah döndü, barış güvercinleri gökyüzüne salındı, bin köye Atatürk büstü gönderildi. On binlerin izlediği etkinlikte ‘‘Bütün evren semah döner’’ denildi. Barış Radyo’nun bu yıl beşincisini düzenlediği ‘‘Barışa Semah Dönenler’’ etkinliği yüz sanatçı, bin semahçı ve on binlerce izleyicinin katılımıyla Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleştirildi. Radyo Barış dinleyicilerinin oylarıyla ‘‘Toplumsal Barış Ödülü’’ yazar Turgut Özakman’a verilirken ‘‘Halk Ozanlığını Yaşatma Ödülü’’ büyük ozan Ali Ekber Çiçek’in anısına kızına sunuldu. Etkinlik demokrasi şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. Stadı dolduranlar, dev ekrana görüntüsü yansıtılan, geçen ay aramızdan ayrılan Ali Ekber Çiçek’i uzun süre ayakta alkışladılar. Daha sonra Tokat, Bingöl, Amasya, Sıvas, Erzurum, Gümüşhane, Erzincan, Malatya, Yozgat ve İstanbul’dan genç semahçılardan oluşan bin kişilik semah ekibi ‘‘Bütün evren semah döner’’ temasıyla semah döndü. Semahın ardından barış güvercinleri gökyüzüne salındı. Etkinlik çerçevesinde Radyo Barış dinleyicilerinin oylarıyla ‘‘Toplumsal Barış Ödülü’’ ‘‘Şu Çılgın Türkler’’ kitabının yazarı Turgut Özakman’a verilirken ‘‘Halk Ozanlığını Yaşatma Ödülü’’ Ali Ekber Çiçek’in anısına kızına sunuldu. Ayrıca bugüne kadar etkinliğe yaptıkları katkılardan dolayı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Ali Rıza Günçiçek’e özel ödül verildi. Aralarında Arif Sağ, Belkıs Akkale, Edip Akbayram, Moğollar, Grup Kızılırmak, Kardeş Türküler, Güler Duman, Hüseyin Turan’ın da bulunduğu yüz sanatçı ve grup, sırayla sahne alıp halk ezgilerinden örnekler sundu. Ali Taygun’un yönetmenliğinde hazırlanan, İlknur Kaplan ve Recep Ergül’ün sunduğu etkinlikte Barışa Gönül Verenler Korosu izleyiciyle buluştu. Atatürk ilkelerine ve laikliğe saldırılara tepki olarak geliştirilen ‘‘Bin Köye Bin Atatürk Büstü’’ kampanyası çerçevesinde sahanın çevresine sıralanan bin Atatürk büstü, bin köyün dernek başkanlarına ve temsilcilerine teslim edildi. Etkinlik, Cumhuriyet gazetesi, DİSK, Petrolİş, Havaİş, TESHİAD, Kanaltürk ve çok sayıda demokratik kitle örgütü tarafından desteklendi. 1. KOŞU: F: Cüppeli (12), P: Skorsky (5), PP: Beykız (8), S: Come Dancer (10). 2. KOŞU: F: Üveyik (3), P: Busecan (8), PP: Torbora (12), S: Ninoş (2). 3. KOŞU: F: Mert Melih (2), P: Yasmin Sultan (1), PP: Persenin Oğlu (9), S: Sökmen (4). 4. KOŞU: F: Breymin (10), P: Eryavuz (11), PP: Tramendous (4), S: Uni Baby (9). 5. KOŞU: F: Vuralhan (2), P: Gökkır (11), PP: Çetegen (5), S: Hoşgül (10). 6. KOŞU: F: Genç Gürkan (4), P: Arkut (1), PP: Kaluga (8), S: Spike (6). 7. KOŞU: F: Gökhanbaba (13), P: Deliyürek (1), PP: Canmigen (3), S: Ertunar (4). 8. KOŞU: ALTILI GANYAN F: Sydney (2), P: Bold 2 10 2 4 13 2 Captain (3), PP: Sherman (8), S: Huzurlu 1 11 11 1 1 (15). Günün İkilisi: 8. 9 4 5/10 Koşu: 2/3. Çifte Bahis: 1/6 5. Çifte: 13/2. CUMHURİYET 08 K