Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y PB PB PB PB PB Y 24 26 24 23 25 23 29 27 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB PB PB 19 20 21 20 19 18 24 25 27 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A A PB 28 27 33 33 30 32 27 25 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ve Karadeniz ile Göller Yöresi sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo A 25 Helsinki A 16 Stockholm A 28 Londra Y 26 Amsterdam A 28 Brüksel A 27 Paris PB 29 Bonn A 28 Münih A 27 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih A PB A PB Y Y Y Y PB 27 23 33 21 17 21 25 26 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB PB A Y Y A A 16 37 35 35 28 28 26 30 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Denktaş’a söylediklerine bakılırsa; ‘‘dünya artık Papadopulos’un barıştan, ‘tek Kıbrıs devletinden yana olmadığını’ anlamaya’’ başlamıştı. Rumlar bu politikayı uyguladıkça her geçen gün daha zor durumda kalacaklardı. Oysa; Papadopulos, politikalarını AB nezdinde de uluslararası platformlarda da sürdürmüş, seçimde Güney Kıbrıs halkı Papadopulos’un izlediği politikaları onaylamıştı. İktidara gelir gelmez, ayağının tozu ile Batı’ya ve ABD’ye hoş görünmek için bu hükümet, bir hamlede Türkiye’yi Kıbrıs sorunundan kurtaracağı savıyla çözümsüzlük çözüm değildir sloganına sarıldı. Güvendiği dağlara kar yağdı; şimdi çözümsüzlük çözümsüzlüktür noktasında batağa saplanmış, kurtulmak için bir o yana bir bu yana debelenip duruyor. ??? İyimser havanın kamuoyuna pompalandığı, Kıbrıs konusunda hükümetin başarılı politikasının uluslararası alanda tuttuğuna inanıldığı sıralarda, Ankara’nın hayretten ağzını açık bırakan açıklama: KKTC’ye para yardımı, doğrudan uçuşlar, limanlarına Amerikan gemilerini göndereceğine ilişkin açıklamalar, hatta bir temsilcilik açacağı vaatleriyle politika değişikliği havası yayan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried’den geldi. Amerika ‘‘Ada’da Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs) dışında bir başka siyasi varlık tanımıyor ve tanımayacak’’. ABD’nin daha önceden de bilinen bu politikası yeni bir şeymiş gibi Ankara’da ‘‘rahatsızlık yaratmış’’. Rahatsızlığı bir an önce giderebilmenin kolay yolu yöntemi var; üstelik kafadan aşağıya her türden üşütmeye iyi geliyor. Kıbrıs’ın üstüne bir bardak soğuk su içilir, her derde deva bir aspirin Bayer tablet alınır. Şifa olsun! ??? Atlantik ötesi ile yaşlı Avrupa, ağız birliği ettiler. AB, haziranda görüşülecek pozisyon belgesinde Güney Kıbrıs’a (üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne) hava ve deniz limanlarımızı açmamızı, ek protokolü tüm gerekleriyle uygulamamızı kesin ifadelerle yineleme kararında. ABD ise, Türkiye’nin AB üyelik amacını gerçekleştirmek için Gümrük Birliği Anlaşması’nı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kapsayacak biçimde genişletme yükümlülüğünü yerine getirmesini istiyor. Ha Ali ha Veli tertibinde aynı yargı, aynı dayatma! Görüşme tarihi alacağım diye Gümrük Birliği’ni Güney Kıbrıs’a da genişleteceğiz telaşı içinde, çok taraflı dayatmalara olanak sağlayacak belgeyi adamların eline verirsen; AB (sözlü veya yazılı fark etmez) bu belgeyi ikide bir kafana vurur. Liman politikası şapa oturdu. Amerikası, AB’si, KKTC’yi haritadan silerek birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gerçekleştirme şansı nelere bağlı: Limanları açmamızaAskeri çekmemizeTürk göçmenlerini geri almamıza Kuzey’deki Rum gayrimenkullerini geri vermemize Kıbrıslı Rumların Kuzey Kıbrıs’ta dilediği gibi yerleşmesineKıbrıslı Türklerin azınlık statüsü içinde birlikte yaşama hakkına razı olmamıza... İşte, Kıbrıs sorununu şıp diye çözeceğine inanılan; MA Talat’ın, halkın derin tepkisinden korkmasa hükümetin ufak tefek değişikliklerle kabul edebileceği, ‘‘yeme de yanında yat’’ diye özetlenebilecek cinsten bir formül! Bu formül... Irak, İran için arabulucu ? Baştarafı 1. Sayfada perşembe de Bağdat’ta Almanya, Fransa ve İngiltere’nin büyükelçileri ile görüştüğünü söyledi. Üç ülke, nükleer krize barışçı çözüm bulunması için çaba harcıyor. Laricani ise, Müslüman ülkelerin barışçı amaçlar için nükleer enerji geliştirme hakkı bulunduğunu belirtti. Ali Laricani, dün resmi ziyaret için gittiği Kahire’de havaalanında yaptığı açıklamada, Müslüman ülkeleri ‘‘sivil nükleer yolu izlemeye’’ çağırarak ‘‘Nükleer mesele, Müslüman ülkelerin tümünün geleceğini ilgilendiriyor’’ dedi. İran Dışişleri Bakanlığı da dün, uranyum zenginleştirme programını durdurmasına ikna etmek için BM Güvenlik GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Konseyi daimi üyeleri ile Almanya’nın hazırladığı öneri paketine yanıt olarak, Tahran’ın karşı öneride bulunacağını bildirdi. Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, karşı önerilerinin, Avrupa ülkeleri, ABD, Rusya ve Çin’in yaptığı önerideki değişiklikleri içerebileceğini ya da tamamen yeni bir paket olabileceğini söyledi. Tahran’ın, Batı’nın önerilerinin bir değişiği ya da yeni bir paket olarak hazırlanacak gerçek önerisinin, Avrupa tarafından dikkatli biçimde inceleneceğini umduklarını ifade eden Mutteki, İran’ın önerisinin Batı’nınkinden ne gibi farklılıkları olabileceği konusunda bilgi vermedi. Mutteki, İran tarafının haklarını dikkate alan ve aynı zamanda diğer tarafın da kaygılarını gideren kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönünde adımlar atma niyetinde olduklarını söyledi. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ile Almanya tarafından hazırlanarak İran ile görüşmelere yeniden başlama hedefiyle Tahran’a sunulan öneri paketi, İran tarafından inceleniyor. Pakete henüz resmi yanıt verilmedi. Pakette, İran’ın uranyum zenginleştirmeyi dondurması karşılığında, ABD’nin Tahran’a barışçı nükleer teknoloji sağlaması, bazı yaptırımları kaldırması ve doğrudan görüşmelere katılması gibi önerilerin yanı sıra aksi durumda da dolaylı olarak BM yaptırımları tehdidi yer alıyor. YENİ DÜZENLEME Haber Merkezi Çin’deki firmaların üretimi durdurması üzerine ithal kan ürünlerinde sıkıntı yaşandığı bildirildi. Özellikle bağışıklık sistemiyle ilgili rahatsızlığı bulunan ve kanser hastalarının etkileneceği sıkıntı dolayısıyla Sağlık Bakanlığı, hazırladığı kararnameyle yeni düzenlemeye gitti. ağlık Bakanlığı’nın kararnameyle ithal kan ürünlerinin fiyatlarının 3 ayda bir gözden geçirilmesini amaçladığı öğrenildi. Ayrıca bu ilaçlar, eşdeğer ilaç uygulaması kapsamından çıkarıldı. Böylece, eşdeğer ucuz ilacı piyasada bulamadığı için pahalı ilaç almak zorunda olan hastanın, aradaki büyük farkı ödeme zorunluluğu kaldırılmış oldu. Buna göre ayaktan tedavide emekliler fiyatın yüzde 10’unu, çalışanlar ise yüzde 20’sini ödeyecek. Kararnameye göre Türk Eczacıları Birliği’nin bu ürünleri ithal edip depolama yetkisi de olacak. 831 eserin katıldığı ‘Kristal Elma Reklam Ödülleri’ yarışmasında 6 dalda ve 48 kategoride ödül verildi. ‘Tehlikenin farkında mısınız?’a ödül İstanbul Haber Servisi Reklamcılar Derneği’nin düzenlediği 18. Kristal Elma Ödülleri Türker İnanoğlu Maslak Show Center’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İstanbul, Ankara ve Bursa’dan toplam 831 eserin katıldığı ‘‘Kristal Elma Türkiye Reklam Ödülleri Yarışması’’’nda Concept Reklam Ajansı, Cumhuriyet gazetesi için hazırladığı ‘‘Tehlikenin farkında mısınız Ters yazı’’ ile ‘‘Medya ve Yayın’’ kategorisinde Kristal Elma’nın sahibi oldu. Cenk ve Erdem’in sunuculuğunu yaptığı törende, açılış konuşmasını yapan Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina, ‘‘Büyük markalar, büyük fikirlerin değerini gören insanlar tarafından yönetildikleri için büyük olurlar’’ diye konuştu. İş ve sanat dünyasından seçkin davetli topluluğunun katıldığı törende ‘‘Basın’’ dalında büyük ödülü ‘‘Cafe Del Mondo’’ kampanyası ile Cafe Del Mondo ve DDB Co. reklam ajansı kazanırken, televizyon dalında ise ‘‘Mc Donald’s Tavuk Kanatları Promosyonu’’ ile Markom/Leo Burnett reklam ajansı büyük ödülün sahibi oldu. Basın, Televizyon, Radyo, Açık Hava, Sinema ve Çok Mecralı Kampanya olmak üzere toplam 6 dalda ve 48 kategoride birçok eserin Kristal Elma ve başarı belgesi ile ödüllendirildiği gecede 7 kategoride de özel ödül verildi. Törenin ardından Kangroove müzik grubunun da katılımıyla TİM’de Kristal Parti yapıldı. 800 bini aşkın aday istediği okula girebilmek için 120 dakika boyunca ter dökecek (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) İthal kan ürünlerinde sıkıntı Ülke insanları öylesine unutkanmış ki; en önemli olayın ömrü üç gün sürermiş. Diyelim ki, ülkenin en yüksek yargı organlarının birine girildi, yargıçlar öldürüldü, rejimin defteri dürüldü... Böylesi bir olayın tepkisi bile cenazeye kadar sürermiş, cenazeden sonra hayat alışılageldiği gibi devam edermiş. Efendim, gel zaman git zaman, bu ülkede istikrarlı bir iktidar kurulmuş muntazaman. İstikrar da ne miymiş? Hükümetin ayakta durmasıymış. İstikrar o ülkede o kadar önemli hale gelmiş ki; hani bırakıversen İstiklal Marşı yerine istikrar marşı söylenecek. ??? İşte size o ülkedeki istikrar marşının bir bölümü: Ülkenin ne önemi var/Mühim olan istikrar/Aman ört kapat iyi sar/Aman bozulmasın istikrar. Birilerinin hortumunu kestik/Bizim tarafa yönelttik/Bir dönemi daha hak ettik/Aman bozulmasın istikrar. Akçalı her iş bizden sorulur/Bize uygun yeni düzen kurulur/Artık selam bize durulur/Aman bozulmasın istikrar. İstikrar marşı uzun, burada keselim. Biraz da başka taraftan eselim. Böyle ülke yönetimi olur mu demeyin; çok istikrar oluyor, isterseniz siz de deneyin. Böyle bir iktidarın nasıl kurulduğuna gelince... Anlatması uzun ama, bir yerden başlayalım ince ince... O memlekette bir zamanlar ilginç bir koalisyon varmış. Bir araya gelmiş güvercin, kurt, arı, ele geçirmiş iktidarı. Üç ortak yan yana dura dura öylesine birbirlerine benzemişler ki, kurt takmış kanatlarını başlamış uçmaya, özenmiş güvercinliğe... Arı ise daha güçlü olmanın yollarını aramış, beğenmemiş kanatlarını, istemiş kurdun tırnaklarını... Kanatlarını kaybeden güvercin halsiz düşmüş, kalmış ortalıkta. Derken efendim, sandık konmuş ortaya. Halk düşünmüş taşınmış, en iyisi hiç denemediğimize oy verelim, beş yıl koyverelim, demiş. O sırada birileri çıkmış, demiş ki, ‘‘Biz tuz kadar ak bir iktidarız. Oyunu bize ver’’. Halk da düşünmüş taşınmış, bunlar demiş hiç değilse yaramıza tuz basarlar, hiçbir şeyimiz kokmaz, tuzlayıp asarlar. İşte böyle gelmiş ak tuz iktidara... ??? Efendim gel zaman git zaman altüst olmuş her şey. Ak tuz olmuş tuzak... Artık halk o iktidara uzak. Ülkeyi yönetenlerin içinde bile bu gidişi hazmedemeyenler çıkmış, iktidarın içinden Geçen biri çiviyi çakmış: ‘‘Biz tuzuz diye geldik iktidara, ama tuzu da kokuttuk. Bu memlekette suçluyu değil, suçsuzu korkuttuk.’’ Vay sen misin onu diyen? Fuat Geçen hanı değil partimiz... Ülke baştan başa yolsuzluklarla, olumsuzluklarla çalkalanmış, kokan tuz bala bulanmış. Her şeyin öylesine çıkmış ki çivisi, şöyle demeye başlamış kimisi: Eyyy tuzak parti, sorumlu sensin, çivisi çıkmışsa ülkenin, çekiç de sensin, al çak! Ahali de sorumluluğa davet etmiş hükümeti, hep beraber tempo tutmuş: Al çak... Al çak... Al çak... ankcum?cumhuriyet.com.tr Ortaöğretim Kurumları Sınavı bugün / IŞIL ÖZGENTÜRK tı. Bana pek de ilgilenmediğim deneysel sinemadan tat almayı öğettiği için yönetmenine teşekkürler. Canlandırma bölümünün birincisi, gene Anadolu Üniversitesi öğrencilerinden Ali Can Meydan’ın ‘‘Uzak Doğu’’ adlı canlandırmasıydı. Yönetmen, bize Irak savaşının bütün dehşetini anlatmayı seçmişti, anlattı da. Onu da oybirliğiyle seçtik. Dört bölümün üçünü anlattım, sıra Kurmaca bölümünün birincisini açıklamaya geldi. Bu bölümde ödülü ikiye böldük ve hepimizin gönlü oldu. Kurmaca dalında birincilik ödülü, Ankara Ünivesitesi’nden Eral Mert’in ‘‘Mütereddit’’ filmiyle Marmara Üniversitesi’nden Kemal İleri’nin ‘‘Kapı 2’’ filmine gitti. Birbirinden anlatım olarak tamamen farklı olan bu iki film, temelde kaygı filimleriydi. ‘‘Mütereddit’’ Güneydoğu Anadolu’da yaşanan olayları dramatik bir kurguyla yeniden, yeniden anımsatıyordu. ‘‘Kapı 2’’ ise şiddetle kuşatılmış bir dünyada insanoğlunun dengesini nasıl kaybettiğine dair cümleler söylüyordu. Her iki filmin yönetmenleri öylesine beceriyle doluydular ki, hani az sonra bir ilk film onlara emanet edilebilirdi. İşte filmler böyleydi ve benim için en zoru, ödülleri açıklamak oldu; sevinenler olduğu gibi mutlaka üzülenler de olmuştur. Ama yeni filmler her zaman onları bekliyor. Hadi hemen iş başına!.. İsilozgenturk?superonine.com CHP LİDERİ BAYKAL Altın Koza Yeniden Adana’da üşünür mü, ben üşüdüm. Yeniden hayata geçirilen Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali nedeniyle buradayım, bu yıl festivalin 13. yılı ve Adana’da her yer sinema. Doğrusu Yılmaz Güney’in memleketine bu çok yakışıyor, bir de üşümesem. Önce şu üşüme işini anlatmalıyım. Adana çok sıcak ya, bütün havalandırma sistemleri çok sıcağa göre ayarlanmış, sinemalarda, otelde donuyorsun. Bu kadarcık kusur kadı kızında bulunur, biz hemen görevini tamamlamış çalışkan bir öğenci olarak yediklerimizden değil, gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan söz edelim. Altın Koza festivalinin en başarılı işlerinden biri öğrenci filmleri yarışması. Bu yarışma dört ayrı bölümden oluşuyor. Kurmaca, Deneysel, Belgesel ve Canlandırma. Ben bu yarışmanın jürisindeyim, diğer arkadaşlarım oyuncu Lale Mansur, oyuncu Ceyda Düvenci, yazar Mehmet Açar ve yönetmen Yüksel Aksu, sağolsunlar beni jüri başkanı yaptılar, biraz da yaş gereği ve oturduk filmlerin karşısına. Öncelikle şunu söylemeliyim; dört bölümün birincilerine, yeni filmlerini yapmalarına yardımcı olması için 5.000 YTL ödül verildi. Bu öğrenciler için iyi bir para, bunu çok sevdim, zaten ben kuru kuruya ödül verilmesine her zaman karşıyım. Çünkü film işi pahalı bir iş. Şimdi ödüller cumartesi gecesi sahiplerini bulduğuna göre, jüri başkanı olarak o filmlerden söz etmemde hiçbir sakınca yok. Önce belgeselden başlamak istiyorum. O muhteşem ‘‘Ağlayan Deve’’ belgeselinden sonra beni en çok etkileyen bir belgesel buldum, daha doğrusu bulduk ve sevinç çığlıkları içinde oybirliğiyle birinciyi seçtik. Anadolu Üniversitesi’nden Tolga Sert, Esra Var ve Seda Özdemir’in birlikte yönettikleri ‘‘Bisikletim’’ adlı belgesel, her yıl Urfa’dan yola çıkıp, kimi yerde şekerpancarı, kimi yerde pamuk, kimi yerde tütün işinde çalışan mevsim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fen, Anadolu ve sosyal bilimler liseleri ile polis koleji ve özel okullarda okumak isteyen öğrencilere yönelik Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS), bugün gerçekleştirilecek. Toplam 811 bin 533 aday, 120 dakika boyunca istediği okula girebilmek için çaba gösterecek. OKS, bugün saat 10.00’da tüm illerde ve bazı ilçe merkezlerinde, 2 bin 384 binada yapılacak. Tek oturumluk ve çoktan seçmeli test usulü ile yapılacak sınav, 120 dakika sürecek. Sınavda, 388 bin 479’u kız, 423 bin 54’ü erkek toplam 811 bin 533 aday yarışacak. Adayların sınava gelirken yanlarında, sınav giriş belgesi, özel bir kimlik (nüfus cüzdanı, pasaport), en az 2 adet ko yu siyah ve yumuşak uçlu kurşun kalem, yumuşak ve leke bırakmayan silgi ve kalemtıraş bulundurması gerekiyor. OKS kılavuzunda yer alan kurallara göre adaylar, başı açık, temiz, düzenli ve aşırılığa kaçmayan bir kıyafetle sınava girecek.Kimlik kontrolleri ve salonlara yerleştirmenin zamanında yapılabilmesi içinse öğrencilerin, en geç saat 09.30’da sınava girecekleri okulda hazır bulunması gerekiyor. Sınav başladıktan sonra ilk 30 dakika içinde gelen adaylar sınava katılabilecek. Sınav sonuçları 10 Temmuz’da açıklanacak. Adaylar, tercihlerini 1121 Temmuz arasında internetten yapacak. Yerleştirme sonuçları 28 Temmuz’da duyurulacak, 29 Temmuz4 Ağustos tarihlerinde de kayıtlar yaptırılacak. ‘AKP, Cumhuriyeti kaderine terk etti’ KOCAELİ (AA) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘Önümüzdeki seçim Türkiye’nin kader seçimi, 83 yıllık cumhuriyet birikiminin demokrasi ve sandık sınavından geçeceği bir seçim olacaktır’’ dedi. CHP Kocaeli İl Örgütü’nce bir restoranda düzenlenen ‘‘Sandık Sorumluları Eğitim Toplantısı’’na katılan Baykal, Türkiye’deki 47 bin 673 mahalle ve köyün, 19 bin 500’ünde CHP üyesinin bulunmadığını söyledi. Baykal, Türkiye’nin en örgütlü partilerinden biri olmalarına karşın, bunun önemli bir soruna işaret ettiğini söyledi. Bu durumun, Türkiye’nin aydınlık geleceğini güvence altına alma mücadelelerini engellediğini anlatan Baykal, ‘‘İktidar, cumhuriyeti kaderine terk etmiş durumda. Cumhuriyetimizin temel ilkeleri, laiklik kaderine terk edilmiş durumda. Birilerinin sahip çıkması gerekiyor. Halkın, toplumun, milletin bu değerlere, cumhuriyetimize sahip çıkmasını sağlamak zorundayız. Cumhuriyet, savaş meydanlarında kuruldu. Artık, ‘Cumhuriyeti geçmişte milli mücadeleden çıkarttık’ diyerek yetinemeyiz’’ dedi. ‘USULSÜZ ÖĞRENCİ ALIMINA KARŞI ÇIKTILAR’ Eğitimcilere sürgün iddiası İstanbul Haber Servisi Hüseyin Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi sınavlarında usulsüz öğrenci alınmasına karşı çıkan 4 öğretmenin atama yönetmeliklerine aykırı bir şekilde Ümraniye’deki çeşitli okullara sürüldüğü iddia edildi. EğitimSen Kadıköy 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Toprak, sendika binasında yaptığı basın açıklamasında, İstanbul’un tek güzel sanatlar lisesi olan İstanbul Avni Akyol Anadolu Lisesi’nde 5 Haziran günü Aziz Akpınar, Yasemin Erzengin Kafkas, Handan Koçyiğit, İbrahim Küçükerdem isimli 4 öğretmenin sürgün edildiğine dikkat çekti. Toprak, ‘‘Bu sürgün kararı, yıllardır torpil ve usulsüzlüklere karşı durmaya çalışan öğretmenlere yöneltilmiş yeni bir saldırıdır. Gelişmeler, belli bir zihiniyette uygun bir kadro tipi yaratılıncaya kadar bu kıyımın süreceğini göstermektedir’’ diye konuştu. Toprak, lisedeki görevinden sürülen dört öğretmenin şikâyetlerini Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Kadıköy Kaymakamlığı’na yaptıklarını, ancak bir sonuç alamadıklarını dile getirdi. Olayı inceleyen bakanlık müfettişlerinin öğretmenleri suçlu bulmasıyla sınavla girdikleri Anadolu lisesi öğretmenliği statüsünün ellerinden alındığı ve öğretmenlerin Ümraniye’deki ilköğretim okullarına yollanarak ikinci kez cezalandırıldığı belirtildi.EğitimSen Kadıköy 2 No’lu Şube Başkanı Toprak, konunun incelenerek adli ve idari soruşturmaların doğru ve tarafsız bir biçimde yeniden yapılmasını istedi. lik işçilerin yaşamını bir çocuk aracılığıyla son derece etkili bir biçimde anlatıyordu. 1112 yaşlarındaki çocuk da o işçilerden biriydi ve şöyle diyordu: ‘‘Çaya şeker atarken hep düşünürüm, acaba bu şekerin pancarını ben mi kestim?’’ Bütün ekibi defalarca kutlarım, kutlarız. Deneysel bölümündeki birinci gene oyçokluğuyla Anadolu Üniversitesi öğencisi Onur Şentürk’ün ‘‘Iskat’’ adlı çalışmasına gitti. Anlatılan, terk edilen bir elektrik üretim fabrikasının hikâyesiydi. Yönetmen tekniğe son derece hâkimdi, öte yandan deneysel bir filmde olması gereken duygu ve yaratıcılık filmin tümüne yayılmış Ozanlardan Ecevit’e ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halk ozanları, GATA’da tedavi gören eski Başbakan Bülent Ecevit’i ziyaret etti.Ecevit’i ziyaret için dün GATA’ya gelen halk ozanlarını, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer karşıladı. Ankara Halk Âşıkları Derneği Başkanı Hüseyin Çemrek, sazıyla ‘‘Kerbela’da Kan Var’’ adlı türküyü söyledi. Sezer, ‘‘Sayın Ecevit’in, Türk halk kültürüne, halk şiirine, aynı zamanda Türk halkına düşkünlüğünü biliyoruz. Biz de umut ediyoruz ki Sayın Ecevit sağlığına kavuşacak’’ dedi. CUMHURİYET 08 K