28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA ÖSS / REHBERLİK 195 dakikalık sınavda dikkatinin dağıldığını hisseden aday 1520 saniye mola vermeli 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Başarının sırrı tekrarda F en Bilimleri Merkezi Dershaneleri Rehber Öğretmeni Esra Bayrakçı, sınava girecek adaylara, ders çalışma yöntemleri, derslerin tekrarı, dikkat dağılması, motivasyon eksikliği gibi konularda birçok öneride bulundu. Bayrakçı’ya bu konuda sorulan sorular ve alınan yanıtlar şöyle: Öğrencilere ders çalışma programı hazırlarken nelere dikkat ediyorsunuz? Tek tip, ideal bir çalışma yöntemi ve programı olsaydı ve biz bunu öğrencilerimize verebilseydik ya da bilgileri hap yapıp öğrencilerimize sunabilseydik her şey çok kolay olurdu. Ancak konu insan olunca değişken de çok oluyor. Öğrenci okula gidiyorsa okul ders programını, okuldan çıkıp evde oluş saatini, akşam uyuma saatini, dinlenmeye ayıracağı süreyi, bir oturumda dikkatini ne kadar süre yoğunlaştırabileceğini (bu derslere göre de değişebiliyor) belirlemeye çalışıyorum. Ayrıca hangi derslere daha fazla zaman ayırmaya gereksinimi olduğunu, başarmada zorlandığı dersler ve kolay kavrayabildiği dersleri de dikkate almak gerekiyor. Tüm bunların sonunda program oluştururken öğrenciyi de kesinlikle işin içine katmak gerekiyor. Arka Bahçenin AkLis’leri Milliyet muhabiri Gürkan Akgüneş, iktidar partisinin İstanbul’da lise öğrencileri için ‘‘Gençler Buluşuyor, Geleceği Konuşuyor’’ adlı toplantılar düzenlediğini yazıyor. Sırtlarında formaları, önlerinde öğretmenleri olduğu halde, çocuk yaşındaki bu öğrencilere promosyon olarak dinsel ağırlıklı kitaplar da veriliyormuş. AKP’nin, her mahalledeki 1620 yaş arasından belirlediği 400 bin öğrenciye yönelik beyin yıkama operasyonundan sonra ‘‘Mahalle Gençlik Grupları’’ oluşturmaya yönelik bir planı yürürlüğe koyduğu anlaşılıyor. Kimsenin, ‘‘Niçin gençlere yönelik bir çalışma yapıyorsunuz?’’ deme hakkı bulunmuyor... Ancak siyasi partilerin 18 yaşından küçük yurttaşlarla bu tür ilişki kurmasının, yasalara aykırı olduğu hemen öne çıkıyor. Dahası, bu yurttaşların başlarında kamu görevlisi olarak ‘‘memur’’ statüsündeki öğretmenlerle ‘‘uygun adım marş’’ düzeni içinde okullarından çıkarak iktidar partisinin gelecekteki kadrolarını oluşturma amacıyla düzenlenen beyin yıkama makinelerinin çarkları içinde öğütülmesinin doğru olmadığı anlatılmak isteniyor. Gazetenin haberinde, o sistematik seminerlerde söz alan AKP İstanbul İl Başkanı’nın , öğrencilere, ‘‘Sizleri partili yapmaya yönelik bir niyetimiz yok. Hangi görüşte olursanız olun, sorumlulukların farkına varın’’ dediği de bildiriliyor. Ortaöğretim öğrencilerinin, sorumluluklarını öğretecek yer elbette ‘‘okul’’dan başka bir yer değildir. İktidar partisinin İstanbul il başkanı, bu okullarda gerekli eğitimin verilmediği gibi bir görüşe sahip ise bunu doğrudan Milli Eğitim Bakanı’na yansıtacağı yerde, kollarını sıvayarak mahallelerde kurslar düzenleyerek aslında partisinin gelecek kadrolarını eğitmek gibi yasal olmayan bir işe soyunduğunu fark etmez davranmaktadır. Gerçek gücünüzün farkına varın ! ? Rehber Öğretmen Esra Bayrakçı, ÖSS adaylarına motivasyon konusunda şu önerileri veriyor: Motivasyon, amaçlanan noktaya yönelme ve ona ulaşma çabasıdır. Sizin gerçekten güçlü bir hedefiniz var mı? Bu hedefe ulaşabilmek için nelerden ödün vermeye hazırsınız, nelerden kesin ödün veremezsiniz? İlkeleri belirlemekte yarar var. Yani öğrenci, amacının gücünü ölçmeli. Motivasyon içi gazla dolu bir balon değildir. Yani motive olma sürecinde gerçeklerden kopmamak, gücümüze göre hedef oluşturmak da motivasyonun devamı için çok önemlidir. Başka bir tanımlamayla ise motivasyon, gerçek gücümüzün farkına varmaktır. Her insanın güçlü ve güçsüz yanları vardır. Güçlü yanlarımızdan oluşturduğumuz özgüvenle güçsüz yanlarımızı geliştirme çabası motivasyonda en önemli çabadır. Öğrencilerden, ‘‘Dikkatim dağılıyor, dikkatim dağıldığı için işlem hatası yapmışım’’ yakınmaları sık sık duyuyorsunuzdur. Dikkatinin dağıldığını fark eden bir öğrenci neler yapmalı? Dikkatini antrenmanlarla geliştirilebilen, kullanılmadığı zaman da körelebilen bir yetenek olduğunu biliyoruz. Bize dikkatle ilgili gelen sorunların iki grupta toplandığını söyleyebilirim. Birincisi, ders çalışırken dikkati kolay dağılanlar. İkincisi, sınav sırasında dikkat sorunu yaşayanlar. Ders çalışırken dikkatin dağılması genelde çalışılan ortamdan kaynaklanır. Çalışma masasının üzerinde açık bir şekilde cep telefonu olması ve sürekli mesaj gelmesi, ders çalışmayı kesmeye ve bir süre sonra dikkatin tükenmesine neden olabilir. Öğrenci ders çalışırken başını kaldırdığında tam karşısında en sevdiği pop yıldızının posterini görüyor ve ona bakarak hayal kurmaya geçiyorsa burada da hata var demektir. Genç insanın odası özeldir, kendini en özgür ve rahat hissettiği yerdir. Odanın içerisinde bulunacaklara müdahale etmek doğru değil, diye düşünüyorum ama hiç değilse ders çalışırken görme alanı içinde böyle güçlü, öğrenciyi ders çalışmadan kopartabilecek görsel uyaranlar olmamalı. Ayrıca ÖSS’ye hazırlanan bir öğrencinin odasında televizyon olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Televizyonun hem görsel hem de işitsel güçlü bir uyaran olduğunu unutmamak gerek. Kendini iyi disipline eden öğrencilerde bilgisayarın sorun olmadığını görüyoruz. Ancak bir öğrencinin 10 dakikalık kısa bir mola vermeyi düşünerek bilgisayarı açmasından sonra molanın 23 saate uzaması da sık görülen bir durum. Bazı öğrencilerin ders çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra uykuları gelebiliyor. Nedeni okuldan gelir gelmez hemen ders çalışmaya oturmak olabiliyor. Sınavlarda dikkatin dağılmasına gelince, hız ile dikkatin ters orantılı olduğunu unutmamak gerek. Ancak ÖSS zaman sınırlı bir sınav. Gereğinden fazla yavaş gidildiğinde ise soruların yarısına gelmeden sürenin tükenmesi riski var. Öğrencinin dikkati dağılmayacak kadar hızlı gitmesi ya da optimum başarıya ulaşacak kadar hızlı gitmesinin çok özel bir yöntemi yok. Bu beceri, deneyimlerle kazanılan bir davranış. Hız ile isabet arasında uygun bir dengenin kurulması için dershaneler bol miktarda deneme sınavı yapmaya çalışıyorlar. 195 dakikalık bir sınavda insanın dikkatini sürekli aktif tutabilmesi, insanın doğasına aykırı bir durumdur. Dikkatinin zaman zaman dağıldığını hisseden bir öğrenci zaman kaybetme endişesine kapılmadan 1520 saniyelik dinlenme aralıklarına başvurabilir. Dinlenmeme konusunda direnen öğrencilerde ise üst üste 56 yanlışa rastlayabiliyoruz. Aşırı güven ya da aşırı güvensizliğin de dikkat hatalarını arttırdığını düşünüyorum. Kitaplarda hep ‘‘tekrarın önemi’’nden söz edilir. Bu konuda öğrencilere küçük ipuçları verir misiniz? Bilgilerin kullanılabilir hale gelmesi için ve her şeyden önce unutmayı engellemek için tekrardan başka yöntem yoktur. Tekrarlar çoğu zaman sıkıcı gelebilir. Öğrenci, günün sonunda ‘Ben bugün ne öğrendim’ sorusuna yanıt aramak için en çok 2030 dakikasını ayırmalı. İki haftada bir de geri dönüp son biriki haftada öğrenilenleri gözden geçirmek gerek. DİKKAT DAĞINIKLIĞI Öteki partiler de ‘Biz de yaparız’ demezler mi? Benzer bir dizi çalışmayı AKP dışındaki partilerin de yapma hakkının doğduğuna inanan diyelim ki CHP ya da MHP veya SP, hatta TKP örgütleri de kollarını sıvamak isterlerse, İstanbul Valisi kendi sorumluluk alanındaki bu çalışmalara sessiz, seyirci mi kalacaktır? AKP dışındaki partilerimizin bu tür çağrılarına olumlu yanıt verecek okul müdürleri ya da öğretmenler kendi istekleriyle okul sonrası zamanlarını mahallelerindeki o etkinliklere ayırmaya niyetli öğrencilerine öncülük edebilecekler midir? Sanırım sözünü ettiğim bu AkLis haberi, Yargıtay Başsavcısı’nın da dikkatini çekecek kadar birkaç boyuta sahiptir. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Öğretmenlere gözaltı ? Zaman sınırlı bir sınav olan ÖSS’de gereğinden fazla yavaş gidildiğinde soruların yarısına gelmeden sürenin tükenme riski var. Rehber öğretmen Esra Bayrakçı, öğrencinin dikkati dağılmayacak kadar hızlı gitmesi veya başarıya ulaşacak kadar hızlı gitmesinin çok özel bir yöntemi olmadığını söylüyor. Bayrakçı, ‘‘Bu beceri, deneyimlerle kazanılan bir davranış. Hız ile isabet arasında uygun bir dengenin kurulması için dershaneler bol miktarda deneme sınavı yapmaya çalışıyorlar’’ diyor. MÜZİK DİNLEMEK PROBLEM ÇÖZMEYİ ENGELLER Bayrakçı, “Öğrencilere ders çalışırken müzik dinlememeleri, odalarının düzenli olması gerektiği rehber öğretmenlerce sürekli vurgulanır. Siz öğrencilerinizi müzik dinlememeleri ve diğer konularla ilgili nasıl ikna ediyorsunuz” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Örnek vermenin ve öğrenciyi konuşturarak etkin kılmanın son derece ikna edici olduğunu söyleyebilirim. Bu yaştaki gençlerin odalarının düzenli olduğunu söyleyebilmek çok zor. Ancak hiç değilse ders çalışırken görüş alanları, yani çalışma masalarının dağınık olmaması gerekiyor. Örneğin masanın üzerinde tüm derslerin ders notları, soru bankaları, konu testlerinin olduğunu düşünürsek öğrenci bu materyallere bakarak, ‘Öğrenecek ne kadar çok şey var. Bu kadar çok şeyin üstesinden bu kadar kısa sürede nasıl geleceğim’ gibi olumsuz duygu ve düşüncelere kapılabiliyor. Bu olumsuzluklar motivasyonu ve dikkati altüst edebiliyor. Müzik konusuna gelince, insan zihnini tek bir şeye aktif kılabiliyor. Örneğin hem TV izleyip hem kitap okuyamazsınız. Ancak dişlerimizi fırçalarken müzik dinlemek bedensel olarak yaptığımız işi engellemez. Müzik dinlemek zihnin aktif olarak yaptığı bir iştir. Okumayı ve problem çözmeyi engeller bir özelliği olmasaydı okullarda ve dershanelerde sınavlarda müzik yayını yapılabilirdi. Ayrıca müzik dinlerken zihnimizde sürekli çağrışımlar kurarız.” ? TRABZON (AA) Trabzon’un Sürmene ilçesinde Sürmene Ortaöğretim Öğrenci Yurdu’nda 14 öğrenciyi döven ve Atatürk aleyhinde propaganda yapan 5 öğretmen gözaltına alındı. Yaşları 11 ile 15 arasında değişen 14 öğrenci jandarma komutanlığına giderek yurtta görevli öğretmenler S. G., M. S., H. E., M. B. ve E. K’nin kendilerini sürekli dövdüklerini söyledi. Başlatılan soruşturma kapsamında öğretmenler gözaltına alınırken öğretmenlerin Atatürk aleyhine propaganda yaptıkları da öğrenildi. Hyundai’den eğitime destek ? Haber Merkezi Hyundai Assan, sosyal sorumluluk projelerine hız kesmeden devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tüm Türkiye çapında başlatılan ‘‘Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası’’ dahilinde Hyundai Assan da Tuzla’daki 3 ilköğretim okuluna bağışta bulundu. Yunus Emre İlköğretim Okulu, Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu ve İbni Sina İlköğretim Okulu’na toplam 52 bilgisayar bağışlayan firma, bağış yapılan tüm okullara bilgisayar masası, özel sandalye ve gerekli tüm donanımları da temin etti. BİLGİSAYAR MOLALARI... En çok sorulan sorular Sınavda tek soru kitapçığı (ama 10 farklı türde) ve tek cevap kâğıdı kullanılacağına göre aday zamanını dilediği gibi kullanabilir mi? Evet. Sınava girecek adayın, ortaöğretimdeki okul türü ve alanını da dikkate alarak, öncelikle hangi puan türü/türleri ile öğrenci alan programlara girmek istediğini belirlemesi gerekir. Bu puan türleri arasında SÖZ2, EA2 ve SAY2’den yalnız birinin bulunmasının çok yararlı, hatta kaçınılmaz olduğu aday tarafından bilinmelidir. Aday seçtiği puan türü/ türleri için gerekli testleri belirleyecek ve bu testlere hazırlanacaktır. 195 dakikalık sınav süresini aday testler arasında dilediği gibi kullanabilecektir. Ancak aday amaçladığı puanının ya da puanların hesaplanabilmesi için gerekli ham puan barajlarını aşması gerektiğini göz önünde tutmalıdır. Diğer taraftan bir puan türü için gerekli testlerden bir ya da birkaçına hiç yanıt vermeden o puan türüne göre yapılan sıralamada önlere çıkabilmenin mümkün olmadığını da unutmamalıdır. Yabancı dil puanıyla öğrenci alan programlara girmek isteyen adaylar ÖSS’de hangi testleri yanıtlayacak? Yabancı dil ağırlıklı ÖSS puanıyla (AÖSSDİL) öğrenci alan yükseköğretim programlarına girmek isteyen adayların ÖSS’ye ek olarak yabancı dil sınavına (YDS) da başvurması ve girmesi gerekir. Bu adayların ÖSS’de hangi testleri yanıtlaması gerektiği yapacakları tercihlere göre değişir. Eğer aday 2. puanlarla (SÖZ 2, EA2, SAY2) öğrenci alan hiçbir yükseköğretim programına girmeyi hedeflemiyorsa, bir başka deyişle tüm tercihlerini DİL puanına ek olarak SÖZ1, EA1 ve SAY1 puanıyla öğrenci alan programlar arasından yapacaksa, ÖSS’de yalnız ilk 4 testi yanıtlaması yeterli olacaktır. Buna karşılık eğer aday SÖZ1, EA 1, SAY1 ve DİL puanlarına ek olarak SÖZ2, EA2 ve SAY2 puanlarından birisi ile öğrenci alan programları da tercih etmek istiyorsa, bu adayın ÖSS’de ilk 4 teste ek olarak, seçtiği puan türü için gerekli 2 testi daha yanıtlaması gerekecektir. SÖZ1, EA1 ve SAY1 puanları hangi yükseköğretim programlarına girişte kullanılacak? SÖZ1, EA1 ve SAY1 puanları aşağıda sıralanan yükseköğretim programlarına girişte kullanılacaktır: 1. Mesleki ve Teknik Ortaöğretim kurumlarının devamı niteliğinde olan yükseköğretim programları 2. AÖF lisans ve önlisans programları (İngilizce Öğretmenliği hariç) 3.Özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan yükseköğretim programları 4.Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun adayların yerleştirilmesinde ek puan uygulanan yükseköğretim lisans programları. Not: Yalnız öğretmen lisesi mezunlarına ek puan uygulanan öğretmenlik programlarına girişte SÖZ2, EA2 ve SAY2 puanları kullanılır. Buna karşılık hem mesleki ve teknik ortaöğretim kurumu çıkışlı adaylara, hem de öğretmen lisesi çıkışlı adaylara ek puan uygulaması olan lisans programlarına yerleştirmede SÖZ1, EA1 ve SAY1 puanları kullanılır. SÖZ2, EA2 ve SAY2 puanları hangi yükseköğretim programlarına girişte kullanılacak? Genelde yükseköğretim lisans programlarına yerleştirmede SÖZ2, EA2, SAY2 ve DİL puanları kullanılacak. Ancak yükseköğretim lisans programlarına, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumu çıkışlı adayların yerleştirilmesinde ek puan uygulananlar için SÖZ1, EA1 ve SAY1 puanları kullanılacaktır. TEKRAR, TEKRAR... ? Refet Angın Müzesi açıldı ? İstanbul Haber Servisi MEB Bakan Danışmanı Refet Angın, ‘‘Ben, bugün Atatürk ve Tanrı sayesinde ayaktayım. İki güç beni yaşatıyor’’ dedi. MEF Okulları’nın kütüphanesinin içinde hazırlanan ‘‘Refet Angın Müzesi’’ törenle açıldı. Refet Angın, 18 Mart 1915’te Gelibolu’da doğduğunu anımsatarak şunları söyledi: ‘‘92 yaşındayım, ama yaşlı değilim. Cumhuriyet’in ilkelerine sahip çıkmaya çalışan bir insanım. Atam’a sesleniyorum; Atam senin yanındayım. Senin ilkelerine ve senin kurduğun Cumhuriyete hâlâ bekçilik yapıyorum. Gençler, siz de bu ilkelerin bekçiliğini yapacaksanız.’’ Öğrenciler Çanakkale yolunda ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın değişik ilçelerinden seçilen bin öğrenci, törenle Çanakkale’ye uğurlandı. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü ve ATO işbirliğinde, Çanakkale’yi gençlere tanıtmak amacıyla ‘‘Bin Öğrenci Bir Çanakkale’’ adı altındaki gezi programına seçilen son öğrenciler, dün sabah saatlerinde Beşevler Milli Eğitim Şura Salonu önünde düzenlenen törenle Çanakkale’ye uğurlandı. FEN BİLİMLERİ MERKEZİ’NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear