26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y PB PB B B B 21 22 23 23 28 28 30 28 19 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y Y B B Y B 18 19 16 14 23 24 23 17 26 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 29 25 24 28 24 24 18 18 17 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile öğle saatlerinden sonra Marmara’nın batısı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 7 14 18 19 19 21 22 22 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B PB Y PB Y B PB Y 22 27 32 26 24 22 23 25 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B PB PB B B B Y B B 16 34 24 32 31 28 20 29 25 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Böyle bir beklenti Hoca’nın göle maya çalmasına benziyor. Çevresindekilerle birlikte tartışmalara dilediği kadar dirensin; bütün çabalar boşuna. ‘‘Anayasanın özüne, temeline inanmayan, bunun köklü bir şekilde tersine çevrilmesi gerektiğini düşünen bir siyasi zihniyetin (RTE ile Arınç’ın) Cumhurbaşkanlığı’na gelmesi halinde ülkede barış, istikrar, anayasa, hukuk ve kardeşliğin olmayacağı’’ bilinirken elbette AKP dışındaki bütün siyasal güçlerin ve hatta sivil toplum örgütleriyle ağırlığı bilinen kurumların seslerini yükseltmeleri gerekiyor. Laik rejimi, Atatürk çağdaşlığını, dinci bir devlet yapısına karşı olan duruşumuzu muhafaza etmek istiyorsak.. bu iki isimden birinin Çankaya’ya çıkmasını engelleyecek önlemler şimdiden alınmalı, ne yapılabilirse yapılmalı... ??? Cumhurbaşkanlığı’na, yapısı, öngördüğü siyasal düzen dikkate alınırsa RTE veya Arınç’ın Çankaya’ya çıkmasını engellemeye kararlı görünüyor CHP . Deniz Baykal, (a) RTE ile Arınç’ın Köşk’e çıkmalarını rejim açısından kırılma noktası olarak gördüğünü, ‘‘bu anayasaya inanmayan insanların, cumhurbaşkanı olmaya hakları olmadığını’’, (b)Halkımıza ve kamuoyuna şimdilerde tehlike ve tehdidi anlattıklarını, (c) RTE ile Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı’nı önlemek için... Kritik bir noktaya (ikiliden birinin Cumhurbaşkanlığı kesinleştiği noktaya) geldiğimiz aşamada... ‘‘CHP’nin üzerine ne görev düşerse... Hiç kimse kuşku duymasın, yapacağını’’ söyledi. CHP’nin üzerine düşen görevi Baykal gazetelerde de açıkladı: Sinei millet! Grupta ve gazetelerdeki söylemleriyle Baykal; CHP’yi sinei millet formülüne bağlamış oluyor. Sinei millete dönme söylemini iktidar çevreleri ‘‘gerçekleşmeyecek bir söz’’ diye yorumluyor. Adalet Bakanı Çiçek, çok konuşulduğunu ama gerçekleşmediğini, AKP Genel Merkezi’nden DMM Fırat, anayasaya göre olanaksızlığını söyleyerek ciddiye almıyorlar. ??? Anayasaya göre istifalar genel kurul kararına bağlı. AKP buna güveniyor. Ne ki unuttukları veya hesaba katmadıkları durum, Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde RTE’nin Cumhurbaşkanlığı’na karşı çıkan 150 CHP milletvekilinin toplu hareketi bir deklarasyonla ilan etmeleri durumunda, istifaları TBMM’nin onaylaması kuralı hukuksal açıdan tartışılabilir. Ancak: Etkisi büyük bir değer taşır. AKP tek başına gruba dayanarak RTE’yi (zayıf olasılıkla Arınç’ı) seçerse 11. Cumhurbaşkanı, cumhurun değil, yüzde 34 oyla gelip Meclis’in yüzde 65’ini işgal eden AKP’nin cumhurbaşkanı olacaktır ve hatta: AKP’nin kendi başına seçeceği bir cumhurbaşkanının meşruiyeti sürekli tartışılacaktır. Madalyonun öteki yüzü CHP ile ilgili: Şayet CHP sinei milleti sadece RTE’yi yolundan çevirmek için bir manevra olarak kullanır ve günü geldiğinde Baykal’ın vaat ettiği gibi ‘‘devlet, millet, Türkiye, Cumhuriyet ve demokrasi için üzerine düşen görevi’’ yapmazsa... Kasım 2007 genel seçimlerinde olumsuz sonuçlar alması bir olasılıktır, ama güçlü bir olasılık! ??? Yazıyı noktaladıktan sonra gelen haber, Danıştay’a saldırı: 3.5 yıldır söylemleri, hareketleriyle din konusunu, dinci devlet özlemlerini daima canlı tutan, bu yoldaki kafalara, örgütlere söylem ve eylem olanağı tanıyan hükümet; Danıştay’a yapılan kanlı saldırıyı hazırlamaktan sorumlu. Din sömürücülerine, dinci gruplara lanet! Ne dediği anlaşılmadı Saldırıyı ‘provokatif’ olarak değerlendiren Arınç, türban kararına çekince koyan üyenin de yaralandığını anımsattı. Arınç, saldırgan için meczup imasında bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Danıştay’a saldırının ‘‘provokatif bir eylem’’ olduğunu söylerken tartışılan türban kararına çekince koyan bir üyenin de saldırıya hedef olduğuna dikkat çekti. Arınç, ‘‘2. Daire’nin bütün üyeleri hedef alınmış. Saldırıya uğrayanlardan Ayfer Hanım’ın bu karara çekince koyduğunu biliyoruz. Saldırı bu nedenle ise bu hanıma silahının boşaltılmaması gerekir’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da olayın kendi açıklamalarıyla ilişkilendirilmesinin ‘‘çirkin’’ olduğunu kaydetti. Uyarıları önemsemeyen Arınç ve Erdoğan’ın Danıştay ziyaretlerinin ardından yaptığı açıklamalarda ise cumhuriyet kurumlarına sahip çıkan mesajlar vermeleri dikkat çekti. Arınç olayın ‘‘provokatif’’ olduğunu kaydederek konunun aydınlatılacağını umduğunu söyledi. Arınç, şöyle konuştu: ‘‘Sorumluları cezalandırılacaktır.Yargı kararları eleştirilebilir. 2. Daire’den verilmiş yüzlerce karar vardır. Bu kararlardan hangisiyle bağlantılı olduğunu bilmiyoruz. 2. Daire’nin bütün üyeleri hedef alınmış.Ayfer Hanım’ın karara çekince koyduğunu biliyoruz. Saldırı bu karar nedeniyle yapılsa bu hanıma silahını boşaltmaması gerekir.’’ Arınç, beğenmediği kararlar nedeniyle infial duyarak bu tür eylem yapmaya kalkanların ‘‘akli ve cezai ehliyetinden şüphe etmek gerektiğini’’ vurguladı. lanetlediğini ve kınadığını söyledi. Erdoğan, Finli bir gazetecinin ‘‘Siz de bu kararları eleştirmişsiniz ve kendi eleştirilerinizin bu gerilimde etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?’’ sorusu üzerine de şunları kaydetti: ‘‘Yapılan olay lanetlenesi bir olaydır. Bunu başörtüsü konusuyla ilişkili hale getirmek veya benim seçim öncesi kanaatlerimi bu noktada bununla ilişkili hale getirmek, bu daha çirkin bir yaklaşımdır.Toplumu germek isteyenlere de zaten milletimiz gereken cevabı verdi. Bundan sonra da verecektir.’’ Erdoğan, bu açıklamasının tersine Danıştay’la ilgili yorumunu seçim öncesinde değil türbanlı öğretmen kararının ardından yapmıştı. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Başörtüsüyle ilişkilendirmek çirkin’ Erdoğan da Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen ile yaptığı ortak açıklamanın ardından bir gazetecinin sorusu üzerine ‘‘Saldırı hangi taraftan gelirse gelsin, hangi saikte olursa olsun bir defa Cumhuriyetimizin en önemli kurumlarından bir tanesine, onun mensuplarına ve özellikle insan hakları, demokrasi mücadelesi verdiğimiz,Türkiye olarak birliğimizin, beraberliğimizin güç kazanmaya başladığı bir döneme rastlaması sebebiyle asla tasvip edilemez ve kesinlikle karşılığı neyse şiddetle bunun karşılığını bulması gereken bir süreçtir, bir olaydır’’ dedi. Erdoğan, olayı ‘Deliler bile yapmaz’ Erdoğan ve Arınç, başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere öğleden sonra Danıştay’a gitti. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Erdoğan, ‘‘Bu saldırıyı Cumhuriyetimize, Cumhuriyetimizin tüm kurumlarına yönelik bir saldırı olarak telakki ediyorum’’ ifadelerini kullandı. Arınç da ‘‘Olay nereden bakarsanız bakın büyük bir acıdır, vahim bir olaydır.Türkiye’nin huzuruna sıkılmış kurşunlar bugün yüksek yargıyı hedef almıştır’’ diye konuştu. Arınç, olayın tüm yönlerinin hızla aydınlatılması gerektiğini söyledi. ‘‘Deliler bile bunu yapmaz’’ diyen Arınç, bir yargı mensubuna kurşun sıkmanın tahayyül bile edilemeyeceğini belirtti. Çiçek, sabır istedi Erdoğan, Finlandiya Başbakanı ile görüşmesinin ardından güvenlik birimlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hiçbir amacın böyle bir saldırıyı haklı gösteremeyeceğini vurguladı. ‘‘12 günlük demokratik sabır’’ isteyen Çiçek, olayın tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılmasını istediklerini söyledi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek ‘‘Böyle bir saldırının hiçbir gerekçesi söz konusu olamaz. Böyle bir yüksek mahkemeye yapılmış saldırıyı hepimize yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz’’ dedi. Gazetemize düzenlenen saldırıları da anımsatan Gül, ‘‘Tüm bunlar, hükümet olarak çok ciddi ve dikkatli olarak ele aldığımız konulardır’’ diye konuştu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de olayın aydınlatılması için çalışmaların sürdüğünü söyledi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, ‘‘İnsanlıktan nasibini almamış bir kişi tarafından yapılan silahlı saldırıyı büyük bir nefretle kınıyoruz’’ dedi. AKP grup başkanvekilleri tarafından yapılan açıklamada, ‘‘Bu menfur saldırının sorumluları kim olursa olsun sonuna kadar takip edilecek, yüce Türk yargısına hesap verecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.Türkiye cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Ülkemizde karışıklık ve huzursuzluk çıkarmaya, huzur ve güven ortamını bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur’’ denildi. Çok sayıda aydın, sosyolog Pınar Selek’e destek için Beşiktaş’taki adliye binasına gitti. Selek’ten Orhan Veli savunması HİLAL KÖSE rumdadır. Saldırganın hukuk öğrenimi görmüş bir kişi olması, eğitim sistemi içinde çöreklenen yapının ‘‘eğitimli cahilyobazlar’’ da yetiştirdiğini göstermektedir. Cumhuriyet gazetesine 5, 10 ve 11 Mayıs tarihleri arasında art arda saldırılar düzenlenmesinin ardından iki noktaya dikkat çekmiştik: 1 Bu saldırıyı yapanların ve yaptıranların bir an önce ortaya çıkarılması gereklidir. Aksi halde her türlü senaryoya açık, yeni kuşkuları da beraberinde getiren bir ortam doğacaktır. 2 AKP hükümetinin saldırı karşısındaki duyarsızlığı en az saldırı kadar tehlikelidir. AKP farkında mı, değil mi bilmiyoruz ama, bu tür eylemlerin hedefi aynı zamanda hükümetin övüne övüne bitiremediği istikraradır. ??? Yukarıda aktardığımız değerlendirmenin üzerinden birkaç gün geçti geçmedi, Danıştay’a silahlı saldırı yapıldı. Cumhuriyet’e yönelik saldırı için vurguladığımız iki şık, ne yazık ki Danıştay olayında da güncelliğini koruyor. Meclis Başkanı Arınç, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Şahin’in yaptığı açıklamaların özü şu: ‘‘Saldırıyı kesinlikle kınıyoruz ama, kimse olayı bir tarafa çekmeye kalkmasın!’’ Ne demek, bir tarafa çekmeye kalkmasın? Başlıkta vurguladığımız sözün 1970’li yıllardaki biçimi, Türkiye’yi çok ciddi bir uçurumun kenarına getirdi. Bugün de Başbakan yeri geldikçegelmedikçe, terör sözcüğünün önüne ‘‘din’’ getirmeyin, diyor. Biz getirmeyelim de, eline silahı alan ‘‘Ben Allah’ın askeriyim’’ derse, ona ne diyeceğiz? AKP’liler suçluluk duygusunun da verdiği şaşkınlık içindeler... Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Danıştay’ın aldığı kararlara yönelik açıklamalar yaptılar. Şimdi bunları ‘‘Yargı kararları da eleştirilebilir’’ yaklaşımının altına sokmaya çalışıyorlar. AKP, Danıştay kararlarını eleştirmedi, saldırdı! Türban kararından sonra Başbakan’ın şu sözü ne anlama geliyordu: ‘‘Bu senin işin değil efendi, buna ulema karar verir!’’ ??? Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu siyasal ve toplumsal gerilimin başlıca sorumlusu, AKP’dir. Özellikle 23 Nisan sürecinden bu yana AKP’nin, takıyyeyi de bir tarafa bırakıp, açıkça rejime yönelik saldırıya giriştiğini görüyoruz. Saldırının tek türü olmaz ki! Yerine göre Meclis binasını üniformalı türbanlılarla doldurursun... Yerine göre TBMM kürsüsünü, rejimi hedef alan sözleri ezberlemiş 21 yaşındaki çocuklarla doldurursun... Yerine göre; yobaz anlayışı kitaplaştırır, kendine ait belediyeler aracılığıyla dağıtırsın... Sen böyle yaparsan, savunma mesleğini seçmiş hareket halindeki cehalet, silahla saldırıya geçer! AKP’yi de kendisine oyuncak etmiş, ciddi, tatsız bir sürecin içindeyiz! Bu karanlık süreçten kurtulmak için en sağlıklı yol; toplumun ve devletin tüm duyarlı kesimlerinin ayağa kalkması, AKP zihniyetini de içine alan hareketlere dur demesidir! ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP kutlamaları iptal etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, 19 Mayıs’ta yapacakları yeni genel merkez binası açılışı programını Danıştay’a yönelik saldırının ardından iptal ettiklerini açıkladı. CHP’nin açılış şenlik programında İbrahim Tatlıses, Sabahat Akkiraz, Ferhat Göçer ve Yıldız İbrahimova konser verecekti. Savcı Sarıkaya itiraz etti ? VAN (AA) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) kararıyla meslekten ihraç edilen Savcı Ferhat Sarıkaya, ‘‘Kararın yeniden incelenmesi’’ için dün Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Kararın HSYK’ye postalandığı, kararın yeniden incelenmesi süresinin HSYK’ye bağlı olduğu öğrenildi. Mısır Çarşısı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen sosyolog Pınar Selek, bir komployla kuşatıldığını belirterek ‘‘Antimilitarist bir araştırmayı bombaya dönüştürdüler’’ dedi. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, Yaşar Kemal, Vedat Türkali’nin da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın ve yazar da Selek’e destek vermek için Beşiktaş’taki adliye binasına geldi. Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamaya ilişkin 8 yıldır devam eden dava karar aşamasına geldi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Pınar Selek’in de aralarında bulundu ğu 6 sanık katıldı. Duruşmada son savunmasını yapan Selek, çeşitli araştırmalar nedeniyle tanıdığı insanlarla Sokak Sanatçıları Atölyesi kurduklarını belirterek ‘‘Atölyenin cephanelik olarak tanıtılması korkunç’’ diye konuştu. Tam da kök salmaya başladıkları sıralarda, “şu meşhur komplonun içine düşerek baş artisti olduğunu” söyleyen Selek, yaptığı araştırma nedeniyle sıkıntılar yaşayabileceğini tahmin etmesine karşın, insanlık dışı bir komplonun içine düşeceğini tahmin bile edemediğini ifade etti. Birdenbire araştırmasının yok edildiğini belirten Selek, ‘‘Antimilitarist bir araştırmayı bombaya dönüştürdüler’’ diye konuştu. Çok yoğun ve dayanılmaz bir işkence gördüğünü anlatan Selek, ‘‘Ben de ellerinden kurtulup sağlıklı koşullarda mücadelemi vermek için ve çevremdekiler zarar görmesin diye, saçmalığı aşikâr olduğu için açığa çıkacağını çok iyi bildiğim bir ifadeyi imzaladım’’ dedi. Selek, savunmasını Orhan Veli’nin ‘‘Cevap’’ adlı şiirini okuyarak bitirdi. Duruşma, Selek’in avukatlarının savunmalarını yapabilmeleri için 26 Mayıs’a ertelendi. Zeynep Oral, Jülide Kural, Perihan Mağden, Yıldırım Türker, Akın Birdal’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın, sanatçı ve sivil toplum örgütü üyeleri de duruşmaya izleyici olarak katıldı. ‘Artan gerilim endişe verici’ AP ve ABD saldırıyı kınadı BRÜKSEL / WASHINGTON (Cumhuriyet) Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşil Parti üyeleri, Danıştay üyelerine yapılan saldırıları kınadı. AP üyelerinden DanielCohn Bendit, Joost Lagendijk ve Cem Özdemir, Türkiye’de basına ve yazarlara yönelik saldırıların artmasının endişe verici olduğunu kaydederek aşırı uçlardaki unsurların yönettiği saldırıların Türkiye’deki demokratik süreci sabote etmeyi hedeflediğini söylediler. Üyeler, saldırıların Türkiye’deki demokrasi ve hukukun üstünlüğünü hafife alma amacı taşıdığını söylediler. AP üyeleri yargıç Mustafa Yücel Özbilgin’in ailesine başsağlığı ve saldırıda yaralanan üyelere geçmiş olsun dileklerini sundular. ABD PKK’ye kuvvet kullanmayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, PKK’ye karşı kuvvet kullanma durumunda olmadıklarını belirtti. TBMM Dışişleri Komisyonu’nu ziyaret eden Wilson, ABD’nin önceliğinin Irak’ta güçlü bir hükümetin kurulması olduğunu, PKK ile etkin mücadeleyi kurulacak hükümetin yapacağını ifade etti. McCormack: Bu bir trajedi ABD Dışişleri Bakanlığı da Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, günlük basın toplantısında konunun gündeme getirilmesi üzerine, ‘‘Bu bir trajedi. Saldırıyı kesinlikle kınıyoruz. Düşüncelerimiz, bu saldırının kurbanlarının yanında. Türk halkının yanındayız’’ dedi. CHP, Danıştay üyesi yargıçlara yönelik saldırıyı TBMM gündemine getirdi Tatlıses’e 18 yıl hapis istemi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘‘Küre’’operasyonuyla ortaya çıkarılan ‘‘Sauna Çetesi’’hakkındaki soruşturmayı tamamladı. İddianame, suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Kasım Zengin ve eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır hakkında 31 yıldan 74 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede, İbrahim Tatlıses hakkında 5 yıl 3 aydan 18 yıl 6 aya kadar hapis isteniyor. Anadol: İkinci Kubilay olayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda Danıştay’a saldırıyı gündeme taşıyan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ‘‘Bu, ikinci Kubilay olayıdır. Hükümet kan gölü içinde yüzmeye razı değilse istifayı gözden geçirmelidir’’ deyince sert tartışmalar yaşandı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in ‘‘Birtakım sürprizlere hazır olun. Bu, Adalet Bakanımıza karşı gerçekleştirilen menfur saldırı ile aynı mahiyettedir’’ sözleri de dikkat çekti. CHP’li Kemal Anadol, genel kurulda gündem dışı söz alarak Danıştay’a yapılan saldırıyı kınadı. Anadol, kürsüden 13 Şubat 2006 tarihli Vakit gazetesini gösterirken ‘‘Bu gazete sabıkalı bir gazetedir’’ dedi. Anadol, Danıştay 2. Daire başkanının koruma talebinde bulunduğunu, ancak bunun gereğinin yerine getirilmediğini söyledi. Anadol, saldırıyı ‘‘İkinci Kubilay olayı’’ diye nitelendirirken AKP sıralarından itirazlar yükseldi. TBMM Başkanı Arınç’ın açıklamalarına dikkat çeken Anadol, ‘‘Anlaşılan Arınç TV’den mesaj gönderiyor. Bu, soruşturmaya müdahale değil de nedir? Ankara’nın ortası kan gölüne döndüğü zaman benden nasıl sükunet beklersiniz. Bu olay ikinci Kubilay olayıdır. Ektiklerinizi biçmeye başladınız’’ dedi. AKP’liler sıra kapaklarına vururken Adana Milletvekili Zeynep Börü ‘‘Yazıklar olsun’’ diye bağırdı. bulaştı’’ dedi. Genel kurulda gerginlik artarken AKP’li Zafer Hıdıroğlu CHP sıralarına doğru yöneldi. CHP’li Ahmet Ersin ile Hıdıroğlu arasında bağırışmalar oldu. Saldırı BBC’de ilk haber oldu CHP’liler kapalı oturum istedi Devlet Bakanı ve Mehmet Ali Şahin, genel kurula bilgi verirken ‘‘Şu saat itibarıyla elde ettiğim bilgileri gizlilik nedeniyle sizinle paylaşamıyorum’’ dedi. Bunun üzerine CHP sıralarından ‘‘Kapalı oturum yapalım’’ sesleri yükseldi. Şahin, ‘‘Kapalı oturum Meclis’in yetkisinde. Böyle bir karar alınırsa yaparız. Bu saldırı Danıştay’ın şahsında tüm anayasal kurumlara yapılan saldırıdır. Demokratik Cumhuriyete, onun temel niteliklerine yapılan saldırıdır. Diğer bir anayasal kuruma Meclis’e de yapılan saldırıdır. Bu tür saldırılar Cumhuriyetimizden ve onun temel niteliklerinden bir tek temel bile sökemez’’ dedi. Dünya basınında geniş yankı buldu Haber Merkezi Danıştay’a yönelik saldırı, dünya basınında geniş yankı buldu. Saldırının, türbanın yasaklanması konusunda alınan bir karardan dolayı gerçekleştirildiğine dikkat çekilen haberlerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın türban kararını kınadığı hatırlatıldı. BBC, olayı birinci haber olarak verirken internet sitesi de ana sayfaya manşet yaptı. Uluslararası ajansların geçtiği haberlerde de saldırıda yaralanan Danıştay’ın verdiği türban kararının, Türkiye’deki ‘‘İslami hükümet’’ tarafından da kınandığı vurgulandı. İsveç Haber Ajansı TT de ‘‘aşırı görüşlere sahip saldırganın tekbir getirdiği’’ ve silahıyla çılgınca çevresindekilere ateş ettiği belirtti. 2 kişiye 258 biner YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan üst kolon numaraları ‘‘19, 22, 23, 25, 33’’ve alt kolon numarası ‘‘5’’ olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 2 kişi 258 bin 408 YTL 50’şer YKr ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 2 bin 237 YTL 55’er YKr, 4 artı 1 bilenler 149 YTL 85’er YKr, 4 bilenler 17’şer YTL, 3 artı 1 bilenler 8 YTL 20’şer YKr, 3 bilenler 1 YTL 90’ar YKr, 2 artı 1 bilenler 2 YTL 45’er YKr, 1 artı 1 bilenler 1 YTL 20’şer YKr kazandı. ‘Cumhuriyet tehlike altında’ Anadol, ‘‘Cumhuriyet gazetesine bomba atıldığı zaman, ‘Olur böyle şeyler’ diyen de, Susurluk olayına faso fiso diyen de aynı tipler. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, Demokratik Cumhuriyeti tam bir tehlike altındadır. Hükümet kan gölü içinde yüzmeye razı değilse istifayı gözden geçirmelidir. Hâkim kanı döküldü. Siyasete kan CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear