24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ŞEMDİNLİ RAPORU SUNULDU Kayı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü: Sektörün önünün açılması şart Turizmde tehlike çanları urizmin altın yıllarının geride kaldığını ve rakiplerin çok mesafe kaydettiğini belirten Talha Görgülü, siyasilerin acil olarak önlem alması gerektiğini belirtiyor. 2006 için öngörülen turist sayısına ulaşabilmenin çok mümkün görünmediğini belirten Görgülü, ‘‘Hayatın olduğu her şeyde turizm var, hatta fazlası. Türkiye’nin bu kadar yüksek oranda işsizliği var. Turizm sektörü bu soruna çare buluyor” diyor. T ünya turizm devlerinin İspanya, Tunus, Yunanistan ve benzeri turizm ülkelerinde yerli turizmciyi öldürdüğünü söyleyen Talha Görgülü bütün yetkili makamlara sesleniyor: ‘‘Aynı oyun Türkiye’de oynanmak isteniyor. Ama Türkiye, İspanya, Yunanistan değil. Biz iki medeniyet arasında sıkışmışız. Bizimki, yangında kurtarılacak ilk sektör olmalıdır. Ama ne yazık ki olaya böyle yaklaşılmıyor.” D Arınç’ın ‘asker rahatsızlığı’ ? TBMM Başkanı, bir hâkim albayın ziyareti nedeniyle CHP’li komisyon üyesi Ersin’e “sitemde” bulundu. Arınç, Şemdinli iddianamesini bahane ederek 180 derece çark edenlerin ‘‘kulağını çekmek’’ istediğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genelkurmay’da görevli bir hâkim albayın Meclis’teki odasında ziyaret ettiği CHP’li TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin’e, bu görüşmeyle ilgili üstü kapalı sitem etti. Ersin, ‘‘terörle mücadele konusunda en önemli kurumun temsilcisine bilgi vermekte sakınca görmediğini’’ ifade etti. Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu ve komisyon üyeleri, hazırladıkları raporu Arınç’a sundu. Kabulünün basına kapalı bölümünde Ersin ile Arınç ve AKP’li üyeler arasında ‘‘asker ziyareti’’ gerginliği yaşandı. Edinilen bilgiye göre Arınç, Ersin’e hâkim albayın ziyaret nedenini sordu. Ersin, hâkim albayın tanışmak için kendisini ziyaret ettiğini belirtti. Arınç, Şemdinli raporunun gündeme gelip gelmediğini sorunca Ersin, ‘‘Elbette gündeme geldi. Türkiye’de terörle mücadele konusundaki en önemli kurumun temsilcisi bilgi isterse elbette veririm, bunda bir sakınca görmedim’’ karşılığını verdi. AKP’li bazı üyeler, ziyaretin farklı değerlendirmelere yol açabileceğini söyleyince Ersin, ‘‘Ben milletvekiliyim, görüşmek isteyen herkesle görüşürüm. Size hesap mı vereceğim’’ diye tepki gösterdi. LEYLA TAVŞANOĞLU Türk turizmcisi kan ağlıyor. Geçen yıla kıyasla rezervasyonlar, gelirler... Her şey dehşetli bir inişte. Bizim turizm sektörünün batmasından korkuluyor. Kayı Grup adlı dev turizm kuruluşunun yönetim kurulu başkanı Talha Görgülü’yle konuşuyorum. Artık hükümetin çok ciddi önlemler alması gerektiğini söylüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da şu uyarıyı yapıyor: ‘‘10 milyon kişi bizim sektörden ekmek yiyor. Bunların hepsinin oyu var. Ben olsam siyaseten böyle düşünürdüm.’’ Talha Görgülü, kendini sıfırdan yetiştirmiş bir turizm işletmecisi. En büyük iki Türk turizm grubundan Kayı Grup’un yönetim kurulu başkanı. Kayı’nın merkezi Antalya’da, Barınaklar semtindeki iki katlı, bahçe içinde bir ev. İkinci kata çıkıyorum. Talha Görgülü çalışma odasında. Yanında Collie cinsi güzel köpeği. Talha Bey, 1960’ta Ankara’da doğmuş. Üniversiteden sonra büro makineleri satmaya başlamış. Daha sonra Antalya’ya gelerek kendi işini kurmuş. 1980’li yılların ortalarında Antalya’da turizm sektörü atağa kalkınca turizme ilgi duymuş. 1988’de erkek kardeşiyle birlikte Kayı Tur’u kurmuş. Bir süre sonra işin özünün tur operatörlüğü olduğunu görmüş. Türkiye’nin turizmde en önemli pazarının Almanya olduğunu bildiği için oraya yönelmiş. Ancak o sırada Körfez krizi patlak vermiş. Ama kısa sürede işi toparlamışlar. 1994’te Almanya’da GTI Travel (German Travel International) adlı şirketi kurmuş. Dünya turizm devleriyle yarışa başlamış. Ama bir fark yaratmaları gerektiğinin de bilincindeymiş. Talha Bey, bu deneyimini şöyle anlatıyor: ‘‘Bir kere Almanya’da yapılanmış Türk firmalarının yaptıklarının aynısını yapmamamız gerekiyordu. GTI adını kullanmamızın nedeni de o sırada Volkswagen ve Peugeot marka arabaların GTI modellerinin çok revaçta olmasıydı. Akılda kolay kalması için şirketin adını GTI koyduk. Hatta üçdört yıl hiç kimse GTI’nin Türk firması olduğunu anlamadı. Bugün artık Türkiye’ye turist gönderen dünyanın en büyük tur operatörüyüz. Tur operatörlüğünde Hollanda, Polonya, son olarak da Rusya’yı seçtik. 2005’te Türkiye’ye toplam 602 bin civarında turist getirdik. Grup olarak 600 milyon doların üzerinde ciromuz var.” Talha Görgülü 2000 yılında tam ekonomik kriz yaşanırken havayolu şirketi kurmak için kolları sıvamış. Bu macerayı da şöyle anlatıyor: ‘‘Böylece Sky Havayolları’nı kurduk. Bunu yaparken de Sivil Havacılık’ın yönetmeliğinin değiştirilmesi için başvurmuştum. O dönem hükümet yetkililerinden birisi bana şöyle dedi: ‘Bankalar dövize yüzde 35 faiz veriyorlar. Sen deli misin? Hazır paranı bankada işletmiyorsun da neden bu kadar riskli bir işe yatırım yapmak istiyorsun?’ Ben de faizcilik, tefecilik yapacak halim olmadığını, işadamı olduğumu ve yatırım yapmak istediğimi söyledim. Bana çok zorluk çıkardılar. O zaman Turizm Bakanı olan Erkan Mumcu’ya konuyu anlattım. İkna oldu. Daha sonra Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’e konuyu açtım. Öksüz hiç beklemediğim bir yaklaşım gösterdi. İnanılmaz bir hızla Sivil Havacılık Dairesi yetkililerini topladı. Kısa sürede Sivil Havacılık Yönetmeliği değiştirildi. Bugün Türkiye’de bu kadar sayıda özel havayolu şirketi varsa, o sayededir.’’ 10 UÇAKLIK FİLO Fakat alt kademe bürokratlar, işlerin bu kadar hızlı halledilmesinden pek memnun olmamış olmalılar ki, bir sürü zorluklar çıkarmışlar. Ama Enis Öksüz’ün bitmeyen çabaları sayesinde zorlukların üstesinden gelinmiş ve Sky Havayolları kurulmuş. Talha Bey bu noktada diyor ki: ‘‘İyi ki de kurmuşuz. O dönem, kendisi için kararname çıkarttı, diye sözler dolaştırıldı. Aldırmadım. Bugün 10 uçak sahibi oluyoruz. 12 uçaklık bir filo düşünüyorum.” GTI’nin yavaş yavaş marka olma daha önce aldığım bir tahsisten dolayı şu anda bir otel yapıyorum. Mimarı Eren Talu. Ağustosta açacağız. Türkiye’nin en güzel, en özel otellerinden birisi olacak. İsmi Adam and Eve (Âdem’le Havva). Çok özel olduğu için yıldızsız. Beş yüz odası var. Bütün duvarlar ayna. Lamba, avize yok. Tavanda istediğiniz renkli ışığı ayarlayabileceksiniz. Yarım pansiyon olacak. Yaklaşık otuz villası var. En küçüğü 400, en büyüğü 1000 metrekare. En küçük standart odamız 64 metrekare. Dünyanın en uzun havuzuna, en uzun kapalı havuzuna sahip. Bir de Antalya bölgesinde denizle iç içe restoranları olacak. En özel spa merkezlerinden birisini barındıracak. 88 metre uzunluğunda bir de barımız olacak. Bir de dünyanın en büyük süit odası bu otelde olacak. Genişliği 1000 metrekare. Aslında bence Antalya hak ettiği yerde olmadığı için kentimizi de daha üst sıralara taşıyacak.’’ Talha Bey, şu anda Âdem’le Havva’nın tanıtımı için bütün dünyada önde gelen on halkla ilişkiler şirketinin çalıştığını anlatıyor. Sonra da şunları ekliyor: ‘‘Bütün bu yapılanların ve min ve turizmcinin kötüye gittiğini söylemiştim. Ne yazık ki dediklerim bir bir çıktı. Hatta o demeç yüzünden Sayın Turizm Bakanı bana sitem etti.’’ Talha Bey, daha sonra yöneticilerin vizyonlu olmaları gerektiğine şu sözlerle değiniyor: ‘‘Bu yörenin turizm potansiyelini önce rahmetli Özal görmüştü. Belek bölgesinde düzenli bir altyapı geliştirilmişti. Ama o altyapı diğer yerlere kaymadı. Son üç dönem çok iyi belediye başkanları gördük. Partileri beni hiç ilgilendirmiyor. Üçü de ayrı partilerden.’’ ya başlamasıyla Talha Görgülü bu kez otel işine girmeyi kafasına koymuş. Yine onun ağzından bunu nasıl yaptığını dinliyorum: ‘‘Uçak koltuğuna ihtiyaç vardı. Onu halletmiştik. Şimdi de oda ve yatak ihtiyacı doğmuştu. Riva Otelcilik’i kurduk. Dört yıldızlı bir otelle başladık. Şimdi beş yıldızlı yedi otelimiz var. Dört yıldızlı oteli bıraktık. Bunlardan ikisi beşin üzerinde yıldızlı, ‘exclusive’ dediğimiz otellerden. Biz tüm Akdeniz kıyısında varız.’’ ÂDEM’LE HAVVA GELİYOR Talha Bey, ardından şu ilginç açıklamayı yapıyor: ‘‘Bu yıl sonunda bir başka otele başlamak istiyorum. Ama henüz başlayıp başlamamakta kararsızım. Çünkü ülkeyi yönetenler, ekonomiye yön vermeye çalışan ekonomistler turizmin geleceğini pek bilmiyorlar. Ama bu arada, bu son otelin Türkiye ve Antalya’ya çok faydası olacağına inanıyorum.’’ Görgülü gibi işadamları, türlü zorluklar içinde ülkelerine bu yatırımları yaparken bir yandan da ÖTV’nin yüksekliği, içki yasağı tartışmaları, yöneticilerin turizmin önem ve anlamından bihaber olmaları yüzünden habire darbe yiyip duruyorlar. Bu durumun önümüzdeki dönem turizm sektörüne yapacağı etkileri acaba Talha Görgülü nasıl değerlendiriyor? ‘‘Bunlar turizm sektörünü geçen yıl temmuz ayından itibaren etkilemeye başladı. Biz o sıkıntılar olmasaydı 2005’te en az 300500 bin daha fazla turist getirebilirdik. Geçen yıl temmuz, ağustos ayından itibaren düşüşler kendini göstermeye başladı. Ama çok turist geldiği için hepimiz yine de mutluyduk. Ama geçen yıl verdiğim bir demeçte ben, bugünleri tahmin edip bu yıl neler olacağını anlatmıştım. Turiz ları önlerine bütün açıklığıyla koyduk. Turizmin bu hale getirileceğini üç yıl önce söyledim. Üç yıl önce İspanya’daki toplantıda Türkiye konuşulmaya başlanmıştı. Geçen yıl Dubai’deki toplantıda önümüzdeki dönem rekabet koşulları içinde Türk turizmine bir şeyler yapacakları belliydi.’’ Yani Türk turizmini kasıtlı mı vuruyorlar? ‘‘Ama adamlar çok haklı. Bizimki 2000’den 2005’e kadar yüzde 110 büyümüş bir sektör. Üstelik de doğru dürüst altyapı yapılmadan. Sadece verilen hizmet ve Türk girişimcisinin katkılarıyla sektör o noktalara gelLTYAPI ÇÖZÜLEMEDİ miş. Devlet bu işe yılda 500 milyon dolar para ayırsa, inanın Türkiye’yi tuDaha sonra bu bölgede turizmin rizmde hiç kimse tutamaz.’’ çok ucuza satıldığına geliyoruz: ‘‘Bir Görgülü beş yıl içinde her şey damal, ederiyle satılır. Ederinden daha hil sistemiyle turizmin müthiş çıkış yükseğe satamazsınız. Ben bütün dün yaptığını anlatıyor ve İspanya, İtalya yayı geziyor, bütün otelleri inceliyo ve Yunanistan’dan ajanların gönderum. Burada dünyanın en güzel otel rildiğini söylüyor: ‘‘Bunlardan birisileri var. Fakat altyapı sorunumuz çok. ni alıp kendime müdür yaptım. Adam, Belek’te yeni yapılan tahsislerle ilgi ‘Her şey dahil sistemiyle nasıl bu kali devlete 200 milyon dolar ödedik. Be dar iyi çalıştırdığınızı öğrenmek istinim payıma 11.5 milyon dolar düştü. yorduk’ dedi. Şu anda onlar bizim moBenim orada hâlâ altyapım yok. Elekt deli seçerken biz yerimizde sayıyoruz.’’ riğini ben yaptım. Suyumu ben getirSon iki yıldır turizmden artık para kazanılmadığını söylüyor ve ekliyor: ‘‘Habire ağlıyorsun, ama bir yandan da durmadan yatırım yapıyorsun. Bu Portre/TALHA GÖRGÜLÜ paralar nereden geliyor, diye soruyorlar. Ben havayolu, tur Talha Görgülü, kendini sıfırdan yeoperatörü, seyahat acentası, tiştirmiş bir turizm işletmecisi. En bükonaklamayı entegre hale geyük iki Türk turizm grubundan Kayı tirdim. Ancak bu entegrasGrup’un yönetim kurulu başkanı. yondan iş çıkar. Ama eskiden Talha Bey, 1960’ta Ankara’da doğbeş koyundan dört post çıkamuş. Üniversiteden sonra büro makirırdım, şimdi iki post çıkarırım. neleri satmaya başlamış. Daha sonra Ama bu nereye kadar gider? Antalya’ya gelerek kendi işini kurBir süre sonra beş koyundan muş. 1980’li yılların ortalarında Anbir posta inecek. Ya sonrası? talya’da turizm sektörü atağa kalkınO zaman Türkiye ve turizmica turizme ilgi duymuş. 1988’de erkek miz kaybeder.’’ kardeşiyle birlikte Kayı Tur’u kurPeki, bakanlar, Başbakan muş. Bir süre sonra işin özünün tur ne dedi? ‘‘Sunduğumuz bu veoperatörlüğü olduğunu görmüş. Türrilerle ilgili çalışma yapacakkiye’nin turizmde en önemli pazarılarını söylediler. Ne olur, bilminın Almanya olduğunu bildiği için yorum. Şurası bir gerçek. Bu oraya yönelmiş. Ancak o sırada Körbir oyun. Bütün bu olanlara fez krizi patlak vermiş. Ama kısa sürağmen büyük yabancı tur rede işi toparlamışlar. 1994’te Almanoperatörleri Antalya yöresinde otel sahibi olmaya çalışıyorya’da GTI Travel (German Travel Inlar. Bu oyun daha önce Yunaternational) adlı şirketi kurmuş. Dünnistan’da, İspanya’da oynanya turizm devleriyle yarışa başlamış. dı. Ne yazık ki biz bu oyuna geldik. Kuş gribi derken bir karikatür krizi patlak verdi. Derdim. Yolu hâlâ yok. Gelecek yıl yapı ken papaz öldürüldü. Ardından Diyarlacağını söylüyorlar. Bana neden ote bakır olayları çıktı. Bizim akıllı olmali erken açacağımı soruyorlar. Burada mız lazım. Bu sektörden tek başına ülotelin açılmasıyla birlikte yeni istih keye 18 milyar dolar döviz girmiş. İhdam doğacak, bir sürü insan ekmek racata bakarsanız 73 milyar dolar.’’ yiyecek. Bu ülkeye birkaç milyon dolar daha fazla döviz girecek. Fena mı?’’ MİLYAR DOLARLIK KAYIP O zaman devletin derdi ne? Bütün mesele vizyonsuzluk mu? ‘‘Bilmiyo Peki de bundan sonra ne olur? ‘‘Ocak rum. Türkiye’de siyaset farklı yapılı ve şubat ayları için gelen gelirlerimiz yor. Ama sonuçta bu siyasiler de bu top yüzde 30’un üzerinde, martın ilk 12 gülumun ürünleri. Bence burada vizyon nünde yüzde 51 gerileme var. Ocak, şusuzluk var. Bizde garibanlıkla öğünmek bat aylarında ileriye dönük satışlarıalışkanlık haline gelmiş.’’ mızda yüzde 60 düşüş oldu. Düşmüş A KULAĞINI ÇEKMEK İSTİYOR Arınç, basına açık bölümde ise Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in de dile getirdiği ve araştırma komisyonunun anayasaya aykırılığı iddialarına tepki göstererek ‘‘Bu eleştirileri yapanlar zahmet edip anayasaya bakmıyor’’ dedi. Komisyon raporunun Meclis’te görüşülebileceğini de vurgulayan Arınç, şu görüşleri savundu: ‘‘Ben, özellikle bazılarının kulağını çekmek istiyorum. Bu olaylar yaşandığında; bir arabanın bagajında ‘keleşler’ bulunduğunda; bir yerlerin bombalanmasından sonra yakalanan kişilerin arasında şu, şu, şu görevliler bulunduğuna göre, hatta Susurluk’la Şemdinli’yi yan yana getirenler bulunduğuna göre, yetkili yetkisiz herkes, ‘sonuna kadar araştırılacak, sorumlular cezalandırılacak’ sözlerini söylediğine göre, arkasından bazı davranışları ibretle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Sadece bir savcının iddianamesi bahane edilerek 180 derece çark edenleri, teşhir etmek istiyorum. ‘Bu olayın içinde şu var, buradan yandan geçelim, şu var onun üstüne gidelim’ gibi bir anlayış, geçmişte kimseye bir yarar sağlamadı.’’ 4 3 KUYUDA BULUNDU Mayınlı arazinin yakınında petrol ? Suriye sınırındaki mayınlı arazinin yanında yapılan aramalarda 1300 metre derinlikte 1213 gravite kalitede petrol bulundu. Kuyularda rezerv incelemesi yapılıyor. DİYARBAKIR (AA) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nca (TPAO) Mardin’in Nusaybin ilçesinde açılan 3 kuyuda petrol bulunduğu bildirildi. TPAO Batman Bölge Müdürü Bayram Kara, 2005 yılının Aralık ayında Suriye sınırındaki mayınlı alanın yanında petrol arama çalışması başlattıklarını belirterek Çamurlu ve Sınırtepe’de 1’er, Batı Kozluca’da ise 3 kuyuda sondaj başlattıklarını söyledi. Batı Kozluca’daki sondaj çalışmalarında 3 kuyuda da 1213 gravite kalitede petrol bulduklarını ifade eden Kara, ‘‘Petrol fiyatlarının yüksekliği ve zaman kaybı nedeniyle mayınlı arazilerin temizlenmesini beklemeden petrol arama çalışmalarına başladık. Batı Kozluca’daki 3 kuyuda 1300 metrede petrol bulduk. Rezerv, incelemelerin ardından belirlenecek. 3 bölgede 10 kuyu açacağız’’ dedi. TURİZMİ VURMAK İÇİN KOLLAR SIVANMIŞ ‘‘Sayın Başbakan’la 15 Mart’ta toplantı yaptık. Başbakan iyi niyetli bir insan. Ama ona bazı konuların çok doğru anlatılmadığını sanıyorum. Sayın Bakan için de aynı şeyi söylediler. Sorun Kendi kendimizi vuruyoruz Talha Bey Türk turizminin altın yıllarının geçtiğini söylerken bakın şu önemli noktanın altını nasıl çiziyor: ‘‘Bizim turizm sektörü öbür rakip ülkelerdeki koşulların çok altında çalışıyordu. Ama bizim başka bir avantajımız vardı. Gelirimiz döviz, giderlerimiz liraydı. Bir de enflasyon yüksekti. Biz bunlardan kazandık. 1999’da Apo krizi patlak verince o zamanki Turizm Bakanı’nın başlattığı tanıtım atağı, arkası gelseydi etkili olabilirdi. Biz hep bir şeyi başlatıp sonunu getirmiyoruz. Bugün biz imaj kaybettik. Ama rakiplerimiz olan ülkeler çalıştılar. Geçen yıl 20 milyonun üstünde turist getirdik. Adama, dur, filan derler. Ne oldu? Kuş gribi çıkarıldı. Berlin Fuarı’nda yemek standında tavuk yemekleri tanıtılıyordu. Ben kuş gribi olduğunu söyleyince Alman kadın ‘bir şey olmaz’ dedi. O zaman Türkiye’de kuş gribi var diye neden o kadar kıyamet koparıldı? Bunda medyanın da kabahati var. İşi o kadar abarttı ki, sanki başka tür bir AIDS bulduk. Biz kendi kendimizi topuğumuzdan vuruyoruz.’’ Sektör artık para kazandırmıyor Turizmin istihdamı en yoğun sektör olduğuna dikkat çeken Talha Görgülü, sözlerini sürdürüyor: ‘‘Hayatın olduğu her şeyde turizm var, hatta fazlası. Türkiye’nin bu kadar yüksek oranda işsizliği var. Turizm sektörü bu soruna çare buluyor. Bütün bunları Başbakan’la yaptığımız toplantıda anlattık.’’ ÖTV ve yüksek KDV ne olacak? ‘‘ÖTV turizmcinin geceleme başına maliyetini bir dolara yakın arttırdı. Batılı turistin Türkiye’ye gelmeyi tercih etmesinin bir sebebi, kendi ülkesinde içkinin çok pahalı olmasıydı. Rakip ülkelerden sadece Fransa’da içkide çok küçük bir oranda ÖTV var. Onun dışındaki rakip ülkelerin hiçbirinde içkiye ÖTV yok. KDV rakip ülkelerde yüzde 4 ile 8 arasında değişiyor. Bizde yüzde 18. İçerdeki ödemelerimiz TL, gelirimiz döviz. Döviz ve TL dengesi tam tersine gelişti. Bugün hiç kimsenin turizmden para kazandığını tahmin etmiyorum. Böyle giderse bu sektör batar. İstihdam maliyetlerimiz yüzde 55 arttı. Çarpanlarıyla hesaplarsanız yüzde 80’e yakın bir rakam çıkar.’’ olan satışlarla son dakika rezervasyonlarında fiyatlar iyice düşecek. Deutsche Bank’ın,‘Türkiye az 2.6 milyar dolar döviz kaybeder’ biçiminde bir tahmini yayımlandı. Biz daha karamsarız. Bizim 4 milyar dolar para kaybımız olur. Bu kış şimdiye kadar olmadığı kadar otel kapatıldı. Bu yıl kış turizmi yüzde 70 oranında düştü.’’ Bakan Atilla Koç bu yıl 25 milyon turist beklediklerini söylüyordu. Gerçekten 25 milyon turist gelir mi? ‘‘Doğal olarak Turizm Bakanı hedef verecek. Biz geçen yılı yakalayabilirsek çok iyi. Yakalayabiliriz. Ama düşük fiyatlarla. Birçok turizmci ve turizm yatırımcısı pahasına bunu yakalarız.’’ İLK BİZ KURTARILMALIYIZ Talha Görgülü dünya turizm devlerinin İspanya, Tunus, Yunanistan ve benzeri turizm ülkelerinde yerli turizmciyi öldürdüğünü söyleyerek bütün yetkili makamlara sesleniyor: ‘‘Aynı oyun Türkiye’de oynanmak isteniyor. Ama Türkiye, İspanya, Yunanistan değil. Biz iki medeniyet arasında sıkışmışız. Bizimki, yangında kurtarılacak ilk sektör olmalıdır. Ama ne yazık ki olaya böyle yaklaşılmıyor. Sayın Başbakan bizi ilgiyle dinledi.’’ Yani bizim turizmcileri terslemedi mi? ‘‘Hayır. Konunun Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini söyledi. Bakalım ne çıkacak? Ama ben umutluyum. Hiç olmazsa siyaseten umutluyum. Bugün 10 milyona yakın insan bu sektörden ekmek yiyor. Onların oyu var. Ben olsam siyaseten öyle düşünürüm.’’ CUDİ’DE ÇALIŞMA HAZIRLIĞI Sınırdaki mayınların temizlenmesinin ardından büyük kulelerle petrol aramasına başlayacaklarını belirten Kara, ‘‘Mayınların temizlenmesinin ardından başka bölgelerde de petrol arayacağız’’ diye konuştu. Kara, Chevron şirketi ile Cudi Dağı’nda sismik arama çalışmalarına mayıs ayında başlayacaklarını söyledi. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear