26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP Grup Başkanvekili Koç: Başbakan’la Maliye Bakanı Unakıtan’ın iş tutuşu aynı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP’ den 3. gensoru Unakıtan’ın villaları yıkıldı ? İstanbul Haber Servisi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Çamlıca’da SİT alanına inşa ettiği 2 tripleks villasında çarşamba günü başlayan yıkım çalışması dün tamamlandı. Villalar hakkında daha önce 3 kez yıkım kararı çıkmıştı. Üsküdar Belediyesi’nin, Unakıtan’ın talebi üzerine verdiği yıkım ruhsatı belgesiyle Küçük Çamlıca’da bulunan biri kaçak iki villanın yıkım çalışmalarına çarşamba günü sabah saatlerinde başlanmıştı. Daha önce kapı, pencere ve çatısı sökülen Unakıtan’a ait villalarda başlayan yıkım iki günde tamamlandı. Mavi Renkli Bir Zaman... Bir Akdeniz mavisinin tam orta yerinde oturuyorsun, yavaş yavaş sönen bulutları soluyorsun... Anımsıyor musun bir tek denizci ki bakış atmasın, uzaklara, tropikanın esintisinin hissedildiği gecenin sönüp gittiği yerlerde dolaşmasın. Bir çocuk ağlamasın, bir kadın o karanlık saatlerde kocasını beklemesin. Böyle zamanlar düş kırıklıklarıyla umutsuzluktur... Hüzündür... Sessizliğin kendisidir. Kış bitmek üzeredir... Böyle havalarda bir yürek dolaşır dünya üzerinde... Denize doğru bağırır martılar, son çırpınışa takılır gülümsemeler... Acımasız, dinginsiz bir kavganın içinde çoğalır gözler... Ucu denize çıkan yollarda yürürsün yağmur altında. Çiçeklerle konuşur, geçmişle hesaplaşırsın... 12 Mart, 12 Eylül çoğalır fotoğraflarda, cuntacı paşalar konuşur... Yıllar geçmiştir aradan... 12 Mart’ta doğanlar 36, 12 Eylül’de doğanlar 26 yaşındalar artık... 68’liler yaşlanmıştır, 78’liler ise elliye merdiven dayamıştır... ??? Sessiz ve kendi başınıza ağlamak istersiniz ama ağlayamazsınız. Egito Gonçalves’i dinlersin yarı güneşli ilkyaz başlangıcında, Edmos Jubes’i okursun, Odisseus Elitis’i... Saçlarına mavi kurdeleler takan o kızla konuşursun... Hapislik günlerini düşünürsün, ilk ayrılıkları, doğan çocukları, anneni, babanı, kardeşlerini, sevgilini, biten evlilikleri... Darmadağın olursun gazete sayfalarında okuduğun bir haberle... Mavi renkli zamanlarda kahrolursun... Kenan Evren 12 Eylül’ü anlatmış Muğla Üniversitesi’nin Atatürk Kültür Merkezi’nde... Evren Paşa, gazeteci Abbas Güçlü’nün sorularını yanıtlamış tek... Salona giremeyen 500 öğrenci de Kenan Evren’i protesto etmiş... 12 Eylül döneminde 36 kişi idam edildi... Evren demiş ki: ‘‘O idam kararlarını imzalarken hiç elim titremedi. Bundan ötürü hiç vicdan azabı duymadım.’’ 36 genç insan... Elleri titremeyen, hiç vicdan azabı çekmeyen emekli bir paşa... 26 yıl sonra bile gülerek anlatıyor idam kararlarını nasıl imzaladığını... İşkence, hücrede ölüm!.. Neden bir utanç, bir vicdan azabı duymuyor benim 90 yaşındaki cuntacı, sapına kadar Atatürkçü olan emekli paşam? Nadir Nadi’nin yazısını anımsıyorum o anda: ‘‘Ben Atatürçü değilim!..’’ Kaybolan yıllar mı, yoksa içimizi aydınlatan güneşli teraslar mıydı yitip giden!.. Neydi, haydi söyleyin bana?.. Kurşun güneş altında çürüyen ağaç, bir mart güneşinde ağlıyor yine... ??? Ölü kentler, unutulmuş ormanlar, boğulmuş gürültüler... Sağcı ve solcu gençler... Kenan Evren diyor ki: ‘‘Evet işkence yapıldı. Amerika’da da yapılıyor, Irak’ta da. Bizde de yapıldı...’’ Hiç pişman değil cuntacı paşa... Bugün olsa yine yapacak!.. Evren Paşa, Fethullah Gülen’in kendisine rüşvet olarak kol saati gönderdiğini de anlatıyor... Görüşmek istemiş Fethullah Gülen. Önce kabul etmemiş Evren Paşa. Ardından ‘‘Kravat takıp gelsin’’ demiş. Gülen de gelmemiş... Evren Paşa diyor ki: ‘‘Gülen Cumhuriyet düşmanıdır...’’ Oysa Kenan Evren ekibi 1982 Anayasası’nın oylanmasından önce Fethullah Gülen’le pazarlık yapmamış mıydı? Yapmıştı!.. Fethullah Gülen o tarihte koptu Mehmet Kutlular’ın Yeni Asya Grubu’ndan... Fethullah Gülen, 1982 Anayasası’nı pazarlık sonunda destekledi... Neydi o pazarlık? Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki Nurcu subay ve astsubaylara dokunulmayacak!.. ??? Bir Akdeniz mavisinin tam orta yerindesiniz. Kırgınsınız, öfkelisiniz. O yavaş yavaş sönen bulutların altında dolaşırken geçmişle hesaplaşıyorsunuz. Söyleyin bakalım biraz hüzünlü müsünüz? ANAVATAN ‘hacklendi’ ? ANKARA (ANKA) Hacker’lerden Anavatan Partisi de nasibini aldı. ANAVATAN’ın resmi internet sitesi internet korsanlarının saldırısına uğradı. Partinin ‘‘www.anavatan.org.tr’’ adresi, kendini Mert olarak tanıtan bir hacker tarafından ‘hacklendi’. Sitenin ana sayfasındaki bütün yazıları silen internet korsanı, siyah zemin üzerine yeşil karakterlerle ‘‘Hacked by Mert’’ (Mert tarafından hacklendi) yazdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki 3. gensoru önergesini dün TBMM Başkanlığı’na verdi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Unakıtan hakkındaki gensoru önergesinin gerekçesini, düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın hamiliğini üstlendiğine işaret eden Koç, bu durumun belgelenmiş yolsuzluk ve usulsüzlüklerin Başbakan’ın ‘‘bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği’’ izlenimi doğurduğunu ifade etti. Koç, ‘‘Başbakan ile Maliye Bakanı’nın iş tutuşu aynı. İki elmanın birer yarısı gibiler. Bir yanda nüfuz kullanma gayretleri, diğer yanda tarikat şeyhlerinin dizinin dibinde fotoğraflar. Siyasetticarettarikat üçgeninin ikilisi oldular’’ dedi. Ünlü çizgi roman Red Kit’teki kanun kaçağı 4 kardeşin karakterize edildiği Dalton kardeşlerden zeki ve kısa boylu Joe Dalton ile aptal ve uzun boylu Ava ? CHP, çocukları ile işbirliği içinde nüfuz ticareti yaptığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasi ahlak kurallarına aykırı davrandığı gerekçesiyle Unakıtan hakkında 3. gensoru önergesini TBMM Başkanlığı’na verdi. rel’e göndermede bulunan Koç, ‘‘Bugünkü manzaraya bakın, kim Joe Dalton, kim Avarel Dalton karar verin’’ diye konuştu. Gerekçede, daha önce verilen iki gensoru önergesindeki iddialar belgelenmesine karşın, Unakıtan’ın Başbakan tarafından açıkça korunduğuna işaret edildi. Gensoru önergesinde, şu gerekçelere yer verildi: Maliye Bakanı’nın kızı, ortağı olduğu Telemobil firmasının temsilcisi olarak 5 Eylül 2005 tarihinde Telsim’i ziyaret ederek ürünlerini pazarlamaya çalışmıştır. Bu açıkça nüfuz ticaretidir. Çünkü soyadı Unakıtan olmasaydı böyle bir görüşmeyi gerçekleştiremezdi. Kaldı ki Zeynep Unakıtan bu görüşmeyi başlangıçta inkâr etmek suretiyle, nüfuz ticareti yaptığını bir anlamda tavilli olarak kabul edilmiştir. Maliye Bakanı’nın oğlu pastörize yumurta yatırımı yaptığı süre içinde pastörize yumurtadaki KDV oranı yüzde 18’den 8’e indirilmiştir. Kefen bezinden yüzde 18 KDV alan bir kamu yönetiminin, bu konuda toplumsal bir talep olmamasına karşın, likit ve pastörize yumurtadaki vergi oranını düşürmesi, sorgulanması gereken bir durumdur. Oğul Unakıtan, bu yatırımı yapmasa idi, likit pastörize yumurtada KDV oranı yüzde 18’den 8’e düşecek miydi? Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerinin lojmanda değil, halkın arasında oturması gerektiğini söylemiş ve bunun üzerine de TBMM lojmanları satılığa çıkarılmıştı. Bir Maliye Bakanı, hangi gerekçeyle lojmanda oturmaya devam ediyor. Hangi gerekçeyle lojman masraflarını devlete ödetiyor? (Üstelik misafirlerini ağırlamak için de bir ek bina tutulduğu ortaya çıkmıştır.) Acaba Unakıtan sade bir yurttaş gibi kiralık bir dairede oturmasını sağlayacak gelir düzeyinden mi yoksundur? Bütün bu iddiaların ciddi ve belgeli olduğu kaydedilen önergede, TBMM’nin saygınlığını zedeleyen bu ahlak dışı tavır ve eylemlerin artık önlenmesi gerektiği vurgulandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sevigen de AKP’nin artık Unakıtan’ı taşıyamayacağını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ise her gün yeni bir ‘‘marifeti’’ ortaya çıkan Unakıtan’la ilgili konuşmayı bile ‘‘zül saydığını’’ söyledi. Unakıtan’ın ‘‘kamu vicdanını yaralayan’’ çok sayıda uygulamaya imza attığını ve bunun toplumu rahatsız ettiğini belirten Selvi, ‘‘Aslında AKP içinde onlarca Unakıtan şubesi var. Çünkü Unakıtan’ı koruyanların da ben birer Unakıtan olduğuna inanıyorum’’ dedi. BAYKAL: ‘Erdoğan kapsama alanında’ HAKAN DİRİK ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başsavcıya ‘soruşturma yok’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkında ‘‘son soruşturmaya yer olmadığına’’ karar verdi. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın Turan Çevik, oğlu Ahmet Hilmi Çevik ve damadı Erkan Yıldız’ı resen tahliye yetkisiyle serbest bırakmasına ilişkin soruşturma başlatmıştı. Emekliye ayrılan Canpolat hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da cezai yönden soruşturma açmıştı. musakart@yahoo.com MUMCU’DAN UNAKITAN YORUMU ALMAN GAZETESİ DER TAGESSPIEGEL ‘Koltukta tutamayacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partileri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı hedef alan eleştirilerini sürdürüyor. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ‘‘Başbakan, Unakıtan’ı azletmeye mecbur kalacaktır’’ dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi gücünün Maliye Bakanı Unakıtan’ı görevde tutmaya yetmeyeceğini vurgulayarak, ‘‘Bu terazi bu sıkleti kaldırmaz. Bu kadar usulsüzlük, yolsuzluk cezasız kalamaz. Başbakan, Unakıtan’ı azletmeye mecbur kalacaktır. Ama bunu azletmek değil de, kendisi istifa etmek biçiminde gerçekleştirerek zevahiri kurtarmaya çalışacaktır. Bu da olmazsa bu kadarına pes demekten başka söylenecek söz yoktur’’ dedi. Genel Başkan Yardımcısı Edip Safter Gaydalı da TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, CHP’nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru önergesi verdiği anımsatılması üzerine ‘‘Türkiye siyaseti Unakıtan’ı sırtında taşıyamıyor. Konuyla ilgili yapılması gerekenler muhalefetin değil, Unakıtan’ın işidir’’ dedi. ‘AKP’nin nefesi tükendi’ Haber Merkezi Alman Der Tagesspiegel gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zor günler geçirdiğini ve şu aşamada Avrupa’nın Türkiye’den daha fazla reform bekleyemeyeceğini yazdı. Gazetede Thomas Siebert imzasıyla yayımlanan haberde, AKP’nin Kasım 2002 seçimlerinden zaferle çıkmasının ardından hem iç hem de dış politikada ‘‘sağladığı başarı ile şımardığı’’ belirtildi. Haberde, ‘‘Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yolsuzluğa o kadar çok bulaşmış durumda ki, parti arkadaşları dahi geri çekilmesini tavsiye ediyor’’ görüşüne yer verildi. Haberde, reformlar konusunda hükümetin nefesinin tükendiği belirtilerek işkenceye karşı savaşın da ‘‘olduğu yerde kalmış durumda’’ olduğuna dikkat çekildi. Haberde kamuoyu yoklamalarında AKP’ye desteğin sürmesinin de alternatifsizlikten kaynaklandığı belirtildi. Gazetenin haberinde Türkiye’de, AB’nin Türkiye’ye hiçbir şey vermeksizin ve ülkenin hiçbir avantajı olmaksızın daha fazla taleplerde bulunduğu düşüncesinin hâkim olduğu belirtildi. Sezer’den prim affına onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ‘Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa’yı onayladı. Yasayla prim borçları yeniden yapılandırılarak, 60 ayı geçmemek üzere eşit taksitlerle ödenebilecek. Yasaya göre, yeniden yapılandırılan borçlar, başvuru tarihine göre aylık bazda hesaplanacak. İZMİR CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında üçüncü kez verdikleri gensorunun AKP’li milletvekilleri tarafından reddedilme olasılığına ilişkin ‘‘O parmaklar, kaldıranlara şeref kazandırmaz. Nihai karar milletindir. Millet de hükmünü vermeye başlamıştır’’ dedi. İzmir Metrosu’nun AliağaMenderes hattı kapsamındaki Karşıyaka tünel geçişinin temel atma töreni ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmek için İzmir’e gelen Baykal, Atatürk Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Unakıtan için MYK’de gensoru kararı aldıklarını anımsatan Baykal, bu konunun yalnızca CHP’nin iddiası olmayı aştığını dile getirdi. Baykal, şunları söyledi: ‘‘Nasıl ‘Kartaca yıkılmalı’ diyorlardı, yolsuzluğu bu kadar net biçimde ortaya çıkmış bir bakan, oradan uzaklaştırılmalıdır. Bu hükümete destek olan yazarlar, AKP’nin milletvekilleri, yandaşları, çok açıkça bu durumun taşınamaz olduğunu söylemeye başlamışlardır. Ama Başbakan, inat ve ısrar içindedir. Buna şaşırmıyorum, yadırgamıyorum. Çünkü Maliye Bakanı’nın siyaseti, icraatı ve ahlakıyla, Başbakan’ın siyaseti, icraatı ve ahlakı arasında bir bütünleşme olduğunu görüyoruz. O nedenle bu konu Başbakan konusudur, Tayyip Erdoğan konusudur. Konu, Unakıtan’ı aşmıştır. Başbakan, kapsama alanına girmiştir.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Kadınlar Anıtkabir’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kadın derneklerinin üyeleri, laiklikle ilgili yasaların kabulünün yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’i ziyaret etti. Kadınlar Birliği Dayanışma Derneği Başkanı Aydanur Mursal ile Türk Kadınlar Konseyi Derneği Genel Başkanı Fatma Üner İnal, Atatürk’ün mozolesine çelenk koydular. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Mursal ve İnal, ‘‘Biz Türk kadınları, ilke ve devrimlerinden hiç sapmayacak ve saptırmayacağız. Sana binlerce şükran Atam’’ diye yazdılar. AKP’li Mehmet Dülger, siyasetpara ilişkilerine kurallar getirilmesi gerektiğini söyledi ‘Bal tutan parmağını yalıyor’ TÜREY KÖSE ANKARA Dışişleri Komisyonu Başkanı, AKP Antalya Milletvekili Mehmet Dülger, ‘‘akçalı işlerde dokunulmazlığın kaldırılması ve siyasetpara ilişkilerinde, kurallar konmasının zorunlu olduğunu’’ söyledi. AKP Grubu’nda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili olarak ortaya çıkan rahatsızlık konusunda da Dülger ‘‘Aydınlatacaksınız. Her şey açık olacak. AKP Grubu’nda ‘Bu iddiaları göğüslemek zorunda mıyız?’ diyenler var’’ dedi. AKP Antalya Milletvekili Mehmet Dülger, Kızılcahamam’da yapılacak toplantıda, ? AKP grubu içinde Bakan Unakıtan hakkındaki iddialara ilişkin ‘Bu iddiaları göğüslemek zorunda mıyım’ diyen vekiller olduğunu belirten Mehmet Dülger, siyasetpara ilişkilerinde, şeffaflığın çok önemli olduğunun altını çizdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ekonomik ve siyasal durumla ilgili bazı görüşlerini yazılı olarak iletmeye hazırlanıyor. Dülger, sorularımızı yanıtlarken siyasetpara ilişkilerinde, şeffaflığın çok önemli olduğunun altını çizdi. Mal bildirimi tartışmaları sırasında Başbakan Erdoğan’ın tutumunu anlamakta güçlük çektiğini bildiren Dülger, bu konuda şu değerlendirmeleri yaptı: ‘‘Başbakan Erdoğan, önce ‘Mal bildirimimi verdim, ama kanun açıklamamı gerektirmiyor’ dedi. Birkaç gün sessiz kaldı. Sonra açıkladı. Boş yere bir polemik yaşandı. Başbakan’ın söylediği doğru, ama bildirimi bence açıklamak lazımdı. Her şey açık ve şeffaf olmalı.’’ Dülger, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili olarak grupta ortaya çıkan rahatsızlıkların çözümü konusundaki soruya ‘‘Konuyu tam anlamı ile açıklığa kavuşturmak lazımdır. Her şey açık olmalıdır’’ yanıtını verdi. Dülger, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Tek yol açık ve şeffaf olmak. Zaten AB de bizden iki önemli hususun sağlanmasını istiyor: Şeffaflık ve hesap verebilme. Bu iki husus modern demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır. Devletin, mümkün olduğu ölçüde, akçalı işlerden elini çekmesi gerekiyor. Devlet bu işlerden soyutlanmalı ve kural getiren bir görev yapmalı. Akçalı iddialar karşısında, mutlaka, hukuk süreci işlemeli. Akçalı meselelerde dokunulmazlık söz konusu olmamalıdır. İddialar hızla ispat edilmeli. Sorumlular veya iftiracılar mutlaka cezalarını bulmalı. Fukara bir ülkede, alın terinin karşılığının zor alındığı bir ülkede, düşük seviyeli bir asgari ücretin yüzlerce katı ile ifade edilebilecek manipülasyonlar çok fazla rahatsızlık yaratır.’’ ‘‘Grupta güvenoyu’’ gibi formüllere işlerlik kazandırılacağını sanmadığını söyleyen Dülger, ‘‘Buna işlerlik kazandıracak ne bir hazırlık vardır, ne de nasıl hesap sorulacağı hakkında bir norm oluşturulmuştur. Bir arkadaşımızın açıklamaları için ‘Söylenenler şık olmadı’ deniyor. Tavır olarak, fısıltı halinde söylenti yerine, açık söylenmesi yerinde olmuştur. Aramızda ‘Bu iddiaları göğüslemek zorunda mıyım?’ diyen pek çok arkadaşımız var’’ dedi. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear