28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B PB B 13 16 15 14 19 17 20 18 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B Y B B B B B Y 11 12 11 12 14 13 14 8 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y B Y Y B B Y 20 20 18 20 14 17 10 13 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, doğu ve iç kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde değişmeyecek. Diğer yerlerde biraz artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y Y Y 3 0 2 14 15 17 17 17 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B B B B B PB PB Y 14 19 19 18 21 16 15 17 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B PB Y PB Y PB PB 3 27 6 21 10 20 14 26 21 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Siyasi kriter isteği tartışılıyor CHP lideri Baykal’a yüklenen Başbakan, “Asıl sosyal demokrat biziz” dedi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY AB’de Türkiye çatlağı BRÜKSEL (ANKA) Başını Fransa’nın çektiği bir grup AB üyesi ülkenin Türkiye ile müzakere edilecek fasıllara ‘‘siyasi kriter’’ getirilmesi talebi, AB’de kamplaşma yarattı. Genişleme çalışma grubu seviyesinde bir araya gelen AB üyesi ülkelerin diplomatları, Fransa’nın önerisi üzerinde görüş birliği sağlayamadı. Danimarka dışındaki İskandinav ülkeler ve Olli Rehn’in öneriye soğuk baktıkları belirtilirken çok sayıda AB ülkesinin ise Fransa’yı desteklediği ifade ediliyor. Fransa’nın başını çektiği bir grup AB ülkesinin Türkiye’nin fiili müzakerelerinin başlayacağı ‘‘Eğitim ve Kültür’’ gibi fasıllara ‘‘siyasi kriter’’ getirilmesi talebinin, AB’de bir kamplaşmaya neden olduğu bildirildi. ABHaber’e göre, genişleme çalışma grubu seviyesinde bir araya gelen AB üyesi ülkelerin diplomatları Fransa’nın önerisi üzerinde görüş birliği sağlayamadı. Fransa’nın önerisine Danimarka dışındaki İskandinav ülkeleri ve Olli Rehn’in sıcak bakmadığı ifade ediliyor. Ancak Fransa’yı da çok sayıda ülkenin desteklediği, Türkiye konusunda AB üyesi ülkelerin tam anlamıyla ikiye bölündüğü bildiriliyor. İngiltere’nin ise gelişmeleri sessiz seyrederken konunun teknik düzeyde ele alındığı ortamda rengini belli etmediği kaydediliyor. Ancak kimi haberlere göre İngiltere ilk defa AB Dışişleri Bakanları toplantısında Fransa’nın müzakere sürecinde siyasi kriter getirilmesi önerisine karşı çıkmış durumda. Erdoğan sert çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefete yönelik sert üslubunu dün de sürdürdü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a ‘‘Sen aklını kendine sakla, önce partini yönet. Belediye başkanları gelip genel merkezin önünde gösteri yapıyor’’ diye seslenen Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de ‘‘Teröristbaşı bile sayenizde bu ülkede idamdan kurtuldu’’ dedi. Erdoğan, partisinin Keçiören ve Çankaya ilçe kongrelerine katıldı. Keçiören’de kalabalık bir topluluğa seslenen Erdoğan’ı, Çankaya’da nispeten az sayıda partili karşıladı. Başbakan, Çankaya İlçe Kongresi sırasında yaşlı bir kişiyi tersledi. Kongrede, Türkiye’de ‘‘Asıl sosyal demokrat biziz’’ diyen Erdoğan, konuşması sırasında bağıran yurttaşa önce polislerin müdahalesini önledi. Yurttaşın ‘‘Benim oğlum işsiz, onu anlatmaya çalışıyorum’’ demesi üzerine Erdoğan, ‘‘Senin çocuğun da işsiz kalsın, otur otur’’ yanıtını verdi. Erdoğan daha sonra, ‘‘Dünyada işsizliğin olmadığı ülke mi var? Şimdi geliyor, ‘Benim oğlum işsiz...’ Kardeşim bana kişisel sorunlarını getirme, genel sorunları getir’’ dedi. Erdoğan, konuşmalarında özetle şunları söyledi: Baykal kendi kendine konuşuyor: Ana muhalefet lideri çıkmış, kendi kendine konuşuyor. Böyle bir lidere sahibiz diye seviniyorum. Bizi çok rahatlatıyor. Önce diyor: ‘‘Partizanlık yaptılar, ondan sonra kadrolaşma yaptılar, şimdi de kuşatma yapıyorlar. Korkunç olan bu.’’ Kuşatılan ne, neresi kuşatılıyor? Bu çok ayıp, çok çirkin. 14 milyon vatan evladının oyları ile iktidara gelmiş olan bir siyasi partiyi kafalarda soru işareti yaratmak gibi siyasi etikten uzak bir yaklaşım olabilir mi? Bu tuzağın içine düşmeyeceğiz. Böyle konuştukça batağın içinde boğuluyor. Merkez Bankası ile ilgili açıklama yapmış. Sen aklını kendine sakla. Sen önce partini yönet. Belediye başkanları gelip genel merkezin önünde gösteri yapıyor. Bunlar bulanık suda balık avlanmayı severler. 80 yıllık bedel ödüyoruz: Kolay değil, Cumhuriyetin 83. yıldönümündeyiz. 80 yıllık bedeli bu iktidar ödüyor. Bunun ciddi bir ekseriyetinde ise CHP var. O yoklukların getirdiği bedeli ödüyoruz. O dönemlerin getirdiği faiz borçlarını ödüyoruz. MHP teröristbaşını kurtardı: MHP’ye şunu söylemek isterim: Siz bu ülkede iktidar oldunuz. İktidarınız döneminde, maalesef AB müktesebatında öyle çelişkiler yaşadınız ve yaşattınız ki bu ülkeye, teröristbaşı bile sayenizde bu ülkede idamdan kurtuldu. İdamdan kurtulmasına ait belgenin altında MHP Genel Başkanı’nın imzası var. Ondan sonra kalkıp AKP’yi terörün zemin bulmasında vesile olarak gösterme çabası içine giriyorlar. Çamur atmaya kalkmasınlar. GKRY kendini ağırdan satmasın: KKTC üzerinde en ufak bir spekülasyona müsaade etmeyiz. Güney Kıbrıs, ‘‘AB’ye üye oldum’’ diye de, açık söylüyorum, kendisini ağırdan satmasın. Türkiye kalkıp Rum yönetimi ile bu konuda bir pazarlığın içine girmez. Bunu da biliniz. Havalar, limanlar, şunlar bunlar... Önce Kuzey Kıbrıs’a uygulanan izolasyonlar ortadan kalkacak, onlar kalktıktan sonra gelsinler, bunu istesinler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni masaya kabul etmekten kaçınanlar masada bizi de bulamazlar. KKTC ulusal bir davadır. Hiçbir zaman yalnız komadık, komayacağız. Avrupa çığırtkanlık yapıyor: Benim polisim kalkıyor, diyelim ki bir hata yapıyor. Onun için her türlü çığırtkanlığı yapıyorlar. Fransa’daki eylemler esnasında öğrencileri ayaklarının altında ezenler, ne için, ne adına bunu yapıyor, bunu söyleyebilirler mi? Bir taraftan geleceksin, anadilde yayın diyeceksin, kalkacaksın Avrupa’daki Türklerin bulunduğu yerlerde müsaade vermeyeceksin. Bu nasıl iş? Şu anda açık konuşuyorum, Batı Trakya’da orada yaşayan Müslümanlar, kendi dini liderlerini hâlâ seçemiyorlar. Ama Türkiye’de biz Patrikhane’nin başını belirlemiyoruz. Onlar kendileri seçiyor, demek ki biz daha özgürlükçüyüz. Niyet okuyucular: Dedik ki: ‘‘Tüm eğitimde devlet, özel sektör ve vakıf sektörü ayrımı yapmayacağız.’’ Bu 3 ayağın devletle el ele olması lazım. Özel sektör yatırım yapıyor ve biz bundan istifade edelim. Ama bundan ürkenler var. Ürkmeyin diyoruz, ‘‘İrtica hortlar’’ diyorlar. Niye irtica hortlasın? İşte, ‘‘Siz bunları özellikle mi seçiyorsunuz?’’ Niye özellikle seçelim? Özel sektöre ait olan bütün okullar mürteci mi? Nereden çıktı irtica, mürteci? Tanımı ne? Kimi kastediyorsunuz, neyi kastediyorsunuz? Bunlar niyet okuyucu. Sen müfredata bak, orada ne veriliyor. DSP İzmir İl Örgütü’nün Karşıyaka Spor Salonu’nda düzenlenen toplantısına katılan DSP lideri Sezer, AKP hükümeti ve CHP’ye sert eleştiriler getirdi. Avusturya’dan dolaylı destek Avusturya’nın ise, AB dönem başkanı olması nedeniyle tarafsız kalma zorunluluğundan dolayı Fransa’nın çıkışına dolaylı destek verdiği bildiriliyor. ABHaber’e açıklamalarda bulunan AB Daimi Temsilciler Komitesi COREPER gözlemcileri ise Türkiye konusunda iki büyük grubun oluştuğunu ifade ederken konunun COREPER’de önümüzdeki günlerde ele alınacağına işaret ediyorlar. Fransa’nın önerisini desteklemeyen ülkelerin, Avrupa Birliği Komisyonu’nun zaten her yıl yayımladığı rapor ile Türkiye’deki siyasi, ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirme yaptığını, yeni bir siyasi kriter şartı koymanın gereksiz olduğuna, bu tür yaklaşımların AB’nin inandırıcılığına darbe vuracağına da dikkat çektikleri ifade ediliyor. Fransa’nın ise iç politik gelişmeleri, özellikle 2007’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini öne sürerek müzakere sürecinde siyasi kriter getirmek istediğini Avrupa Birliği üyelerine aktardığı belirtiliyor. DSP lideri Sezer, Cumhurbaşkanlığı seçimine dikkat çekti ‘Çankaya son kale’ HAKAN DİRİK ‘‘iyi, demek ki, üst üste bir hafta boyu başkentte kalıyor’’ demeyin. Partisinin Çankaya ve Keçiören ilçe kongreleri olduğu için mecburen Ankara’da kalmıştı... Çankaya kongresinde bir yurttaş Başbakan’a seslenmek istedi. Hemen engellendi. Bunun üzerine Erdoğan araya girdi, ‘‘Bırakın konuşsun’’ dedi. Yurttaş konuştu: ‘‘Oğlum işsiz, onu anlatmaya çalışıyorum...’’ Vay, sen misin bunu diyen, yanıtlardan yanıt beğen... İşte Erdoğan’ın verdiği karşılık: ‘‘Senin çocuğun da işsiz kalsın... Otur otur... Dünyada işsizliğin olmadığı ülke mi var? Nasıl bir ülke devraldık... Şimdi geliyor, benim oğlum işsiz, diyor. Kardeşim bana kişisel sorunlarını getirme, genel sorunları getir.’’ Başbakan bu çıkışıyla toplumda çıkışmadık kesim bırakmadı... Bir hafta içinde hem işadamını, hem çocuğu işsiz vatandaşı azarlamak fena yelpaze değil. ??? Erdoğan, partisinin büyük ilçe kongrelerinin tümüne katılmaya çalışıyor. Kongre planları ona göre yapılıyor. Buna karşın pek çok ilçe kongresinden genel merkezin isteklerine yüzde yüz uygun listeler çıkmıyor. AKP’nin içindeki gelişmeleri bir başka yazıya bırakıp Erdoğan’ın sözlerine gelelim. Başbakan konuşmasını üç temele dayandırıyor: 1 Seçimde verdiği sözleri tutmasının önündeki engellere, mezarlıktan geçerken ıslık çalar gibi bağırarak karşı çıkmak. 2 Muhalefeti eleştirmek. 3 Kendisinden önceki iktidardan devraldıklarını anımsatmak. Üç konu da üç yılı aşkın süredir iktidarda olan bir kişinin dayanacağı sağlıklı bir temel değil. Türban, imam hatipler gibi sorunlarda mangalda kül, tespihte püskül, edebiyatta fasikül bırakmayan Erdoğan, konu bunların çözümüne gelince ‘‘zaman tüneline’’ giriyor. Sanırız bir sonraki seçimin de ana konuları bunlar olacak! Erdoğan CHP ve MHP’yi dün de eleştirmeyi sürdürdü. Bu iki partinin kendisini takip etmekte olduğunu düşünüyor olmalı. Toplumda atan nabız o ki, solda CHP’nin, sağda da MHP’nin sürükleyiciliği var. Belki de, önümüzdeki seçimden bu iki partinin koalisyonu çıkacak. Bunu hesaplayan Erdoğan, her ikisine de yüklenmeyi gelenek haline getirdi. ??? Erdoğan, önceki iktidarlara çatma geleneğini dün çok daha gerilere giderek sürdürdü. Başbakan konuşmasında, 80 yılın bedelini ödediklerini, 80 yılda edinilen borçların faizini ödediklerini söyledi. Atatürk dönemini de işin içine kattı. Erdoğan pek çok konu gibi bunu da çarpıtıyor. Türkiye, 1940’lara dek, değil borçlanmak, Osmanlı döneminin borçlarını ödedi. AKP iktidarının ilk günlerinde 200 milyar dolar olan toplam borç şimdi 300 milyar dolara çıktı. Bir başka deyişle sadece AKP, geçmiş yılların tümünde edinilen borçlara yakın miktarda devleti borca soktu... Eğer Başbakan, ‘‘80 yıllık iktidarlar bir yana biz başka yana’’ diyorsa, işte orada haklı... Ne olursa olsun önceki iktidarlar için ‘‘Cumhuriyet hükümeti’’ derdik! ankcum?cumhuriyet.com.tr Denizyoluyla Türkiye’ye girdi Hurda yol değiştirdi ? Baştarafı 1. Sayfada İZMİR DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, başkan atamasının sorun haline geldiği Merkez Bankası’nın değil, cumhurbaşkanlığının ‘‘son kale’’ olduğunu dile getirerek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı, Meclis’i boşaltmak dahil, ‘‘gereğini’’ yapmaya çağırdı. DSP İzmir İl Örgütü’nün toplantısında partililerine seslenen Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, ‘‘aymaz, bilgisiz, beceriksiz’’ gibi sıfatların yanı sıra ‘‘boşbakan’’ diye de nitelendirdi. Erdoğan’ın pembe tablolar çizdiğini ancak doğruyu söylemediğini kaydeden Sezer, dünyadaki işsizlerin yüzde 10’unu Türk işsizlerin oluşturduğunu ancak Türkiye’nin nüfusunun dünyanın yüzde biri bile olmadığını vurguladı. Sezer, ‘‘Bu adaletsizliği yaratanların kaçak villaları var. Vatandaşı da öyle sanıyorlar. Başbakan’ın tuzu kuru. Kemal Abi’sinin tuzu daha da kuru. Başbakan yolsuzluk batağına battı.Yolsuzluk,AKP’nin alameti farikası haline geldi.Yolsuzluk deryasında yüzüyorlar. Sonun başlangıcındalar. Bunun hesabını, ancak hesap sorulamayacak kadar temiz olanlar sorabilir. Büyüme varsa işsizlik niye var, yoksulluk niye diz boyu?’’ diye konuştu. AKP’nin devletin her kademesinde kadrolaştığını vurgulayan Sezer, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Baykal’a önemli görevler düştüğünü kaydederek, şunları söyledi: ‘‘Birileri diyor ki ‘Merkez Bankası son kale’. Son kale, cumhurbaşkanlığı, yüce Atatürk’ün oturduğu koltuk. Gözleri orada. Eğer bu meclis, Atatürk’ün laik demokratik cum huriyetine yakışmayan bir cumhurbaşkanı seçecekse, orayı yönetenler kaçacak yer arasın. Merkez Bankası atamasında, adam gibi bir cumhurbaşkanımız var, gereğini yapıyor. Bu aymaz başbakanı milletvekili seçtirip, başbakan yapan Baykal’dır. Eğer, cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı şekilde davranacak olursa, hesap veremez. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte, cumhuriyeti toptan teslim almayı amaçlıyorlar. Tayyip Bey’i başbakan yapan sayın Baykal’a buradan çağrı yapıyorum. Ona bir görev düşüyor. Gerekirse meclisi boşaltmak dahil gereğini yap.Yapmazsan vatandaş senin gereğini yapacak. Eğer sen gereğini yapamıyorsan, bunu yapacaklar var. Türkiye, yüzde 25 oy almış bir partinin karanlık emellerine teslim edilemez.’’ EMEKLİ ORGENERAL TOLON ‘Toprak isteyen alabiliyorsa alsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Türk geleneğinde toprağın kanla alındığını belirterek ‘‘Hiçbir zaman Türk milleti, toprağını altın tepsi içerisinde sunmamıştır. Bizden toprak isteyen, gelsin alabilirse alsın’’ dedi. ‘‘Türkiyem Topluluğu’’nun, ülkenin içinde bulunduğu sosyoekonomik ve siyasi sorunlara ulusal çıkarları da gözeten çözümler bulmak amacıyla düzenlediği toplantıların 5.’si, Türk Metal Sendikası konferans salonunda gerçekleştirildi. Panelde emekli Orgeneral Tolon, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, gazetemizin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, Prof. Dr. Reşat Genç ve Toplumsal Düşünce Derneği Genel Sekreteri Gülseren Topaklı birer konuşma yaptılar. Tolon, ‘‘Bir yanda Lozan’ın intikamını almak ve Sevr’i hortlatmak isteyen AB kararları ile bunu destekleyen ABD’nin tutumu olduğunu ve ülkenin bütünlüğüne, ulusal birliğine göz dikildiğini, diğer yanda ise Cumhuriyetin kazanımlarını içine sindiremeyerek temel niteliklerini yok etmek isteyenlerle karşı karşıya kalındığını’’ söyledi. bin 864 ton hurda getirildi. Hurdaların Amerika’nın yanı sıra savaşın sürdüğü Ortadoğu ülkeleri ile Türki cumhuriyetlerden getirildiği belirlendi. Irak hurdasının ise İsrail ve Lübnan gibi ülkelerin limanları üzerinden getirildiği iddia edildi. İskenderun bölgesindeki bir fabrikanın üst düzey yöneticisi ise bunun yasal olarak olanaksız olduğunu, hurdanın mahreç ülkesinin değişikliğin yapılmasının ‘‘usulsüzlük’’ olacağını belirtti. Aynı yönetici, sadece Irak hurdasında değil, tüm savaş bölgelerinden getirilen hurdalarda risk olacağını, ancak Türkiye’deki demirçelik fabrikalarının altyapı donanımı ile bunların ayrılabileceğini söyledi. CHP Genel Başkan Yardımıcı Onur Öymen konuyu Meclis gündemine taşımıştı. Öymen, Sanayi Bakanı Ali Coşkun’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede ‘‘Irak’tan hurda girişi yasaklandı, ama bugüne kadar ne kadar radyasyonlu hurda girdi? Bunlar nerededir? Neden Irak’a iade edilmedi’’ sorularına yanıt istemişti. Önergeye verilen yanıtta ‘‘30 Haziran 2005 tarihi itibarıyla Irak’tan hurda ithalatının yasaklanması kararının alındığı’’ anımsatılmıştı. CHP Milletvekili Nurettin Sözen de Irak’tan getirilen hurdaların bir bölümünün Ulaş ile Sıvas arasındeki Kovalı mevkiinde açıkta durduğunu belirterek hükümeti önlem almaya çağırmıştı. ‘MİLLETVEKİLİ YAKINIM OLUR’ TEHDİDİ PARTİLİ PARTİSİZ YURTTAŞLAR KONFERANSI Müdür, polise saldırdı ÖDP’de yenilik arayışı MEHMET MENEKŞE AMASYA Merzifon Öğretmen Evi Müdürü Mahmut Şimşek, trafik sigortası eksik olduğu için aracını bağlamak isteyen trafik polislerini, ‘‘AKP milletvekilinin ağabeyi arkadaşımdır’’ diye tehdit etti. Şimşek, tartıştığı bir polis memurunu otomobille çarparak hastanelik etti. İddiaya göre, Merzifon Bölge Trafik Büro Amirliği önünde, önceki akşam trafik kontrolü yapan polis ekipleri, aracını çevirdikleri Merzifon Öğretmen Evi Müdürü Mahmut Şimşek’in otomobilinin trafik sigortasının olmadığını tespit etti. Bunun üzerine aracı bağlamak isteyen polislere Şimşek sert tepki gösterdi. AKP Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin ağabeyi Mustafa Gülle’nin arkadaşı olduğunu öne süren Şimşek’in, ‘‘Benim aracımı bağlayamazsınız. Ben müdürlerinizi, savcıyı, kaymakamı ayağa kaldırırım. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Ben size sorduracağım ş......ler ‘’ diye hakaret ettiği kaydedildi. Aracının bağlanmasını engelleyen Şimşek, dün sabah saatlerinde ise tekrar Bölge Trafik Amirliği önüne gelerek kapı önünde nöbet tutan polis memuru Servet Özçelik (37) ile tartıştı. Şimşek, ardından otomobilini üzerine sürdüğü polis memuruna çarparak yaraladı. Merzifon Devlet Hastanesi’ne kaldırılan polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken olay yerinden kaçan Müdür Şimşek, yakalanarak savcılığa sevk edildi. Mahmut Şimşek’in, ‘‘arkadaşımdır’’ dediği AKP Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin ağabeyi Mustafa Gülle’nin isteği ile öğretmen evi müdürlüğüne getirildiği önü sürüldü. İstanbul Haber Servisi Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) tarafından nisan ayında gerçekleştirilecek tüzük kongresi öncesi düzenlenen ‘‘Partili Partisiz Yurttaşlar Konferansları’’ dizisinin İstanbul ayağında, kuruluşunun 10. yılında ÖDP’nin Türkiye ve Dünya’ya ilişkin yaklaşımının nasıl olması gerektiği ele alındı. Konuşmaların ardından katılımcılar görüş ve düşüncelerini serbest kürsüden izleyicilerle paylaşarak fikir alışverişinde bulundu. Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta konşan ÖDP lideri Hayri Kozanoğlu değişen Türkiye ve dünya koşulları doğrultusunda program ve tüzüğünü yenilemeye hazırlandıklarını ifade ederek ‘‘Her türlü görüş ve öneriyi dikkate alıyoruz. Program ve Tüzük Ku rultayımız ile günün koşulları içerisinde bir yenilenmeyi amaçlıyoruz’’ dedi. Kongre öncesinde hazırlanan taslak metinde yer alan görüş ve değerlendirmelerin, günümüzde Türkiye ve dünyanın karşı karşıya kaldığı sorunlarla bire bir örtüştüğünü dile getiren Kozanoğlu, örnekler üzerinden taslak metni ve siyasal gündemi değerlendirdi. Kozanoğlu, Irak İşgali’nin 3. yılında, işgalin haksızlığının tamamen ortaya çıktığını kaydederek Latin Amerika’da baskıcı faşist yönetimlerden kurtulmak için yürütülen mücadelelerin ve demokratik bir rejime geçmek için yapılan çalışmaların solun yükselişini sağladığını belirtti. Kozanoğlu, Şemdinli olayları ile başlayan sürecin, demokratik bir devlete geçiş için bir şans olarak kullanılması gerektiğini söyledi. ÖĞRETİM ÜYELERİ Yarman’ın görevden alınmasına tepki İstanbul Haber Servisi Prof. Dr. Tolga Yarman’ın Işık Üniversitesi’ndeki görevinden alınmasına, Ege, Marmara, Ondokuz Mayıs, İstanbul Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu sekiz üniversitenin öğretim üyelerinden tepki geldi. Hazırlanan basın duyurusunda, bilim insanlarına layık oldukları değerin verilmemesinden şikâyet edildi. Açıklamada, ‘‘Yarman, ülkemizdeki 77 üniversite tarafından paylaşılamazken Işık Üniversitesi’nde çağdaş etik kuralları ve çalışma hukuku ile bağdaşmayacak şekilde aniden uzaklaştırılmıştır. Ancak Prof. Dr.Yarman gibi bilim insanları ile üniversiteler bilim yuvası olacaktır’’ denildi. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear