26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y PB PB PB PB PB Y 8 10 101 10 157 16 19 15 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 9 11 11 11 10 11 13 10 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 20 20 17 19 18 18 12 11 11 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara’nın kuzeydoğusu, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Muğla çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı kuzey, iç ve doğu kesimlerde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B Y Y Y Y Y Y 3 4 3 14 12 12 12 14 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 14 21 13 15 13 15 15 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K B B B PB PB Y B Y 1 20 10 25 15 20 5 23 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ğil: Genelkurmay açıklamasından sonra Van savcısının hazırladığı iddianamenin yazımında Ankara’dan kimi bürokratların faal rol oynadığı savları ortalığı sarıyor. Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı görevden alınıyor. Kimi haberler Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in Van savcısına doğrudan talimat verdiğine dek uzanıyor. CHP lideri Baykal bu haberlere dayanarak gerçekçi bir saptama yapıyor: ‘‘Cumhuriyet’in birikim ve kazanımlarına karşı topyekun bir saldırı harekâtı bilinçli olarak yürütülmektedir. Bu harekâtın kurmay planlamasının yapıldığı yerlerin başında Başbakanlık ve müsteşarlık görevi geliyor’’ diyor. Müsteşar savunmada. Diyor ki; savcı ile ‘‘Şu ana kadar hiçbir görüşmem olmadı. Elinde delil olan varsa ortaya koysun’’. Pekâlâ. Öyleyse, gazete haberlerindeki şu cümleyi birlikte okuyalım: ‘‘Dün de (önceki gün) Dinçer’in (Van savcısı) Sarıkaya ile yaptığı bazı telefon görüşmelerinin kayıtlara geçtiği iddiaları Ankara kulislerine yayıldı’’. Bir başka habere göre KK Komutanı Büyükanıt bu görüşmelerin ‘‘kayıtlarını’’ RTE’ye vermiş! Olaylar karıştırıldıkça, karışıyor. ??? Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye; nerem doğru ki demiş. Medyadan yakınan iktidarın durumu da böyle. Çalkantı yaratan başka haberler yüksek bürokrasiden Sabri Uzun’dan sonra daha kaç kellenin gideceğiyle ilgili. İktidardan sağlam haberler alan Fatih Altaylı’nın yazdığına bakılırsa, örneğin KK Komutanı’nın da içinde bulunduğu ‘‘askerleri suçlayıcı bilgi notları ve iddianamenin hazırlanması ‘organizasyonunda’ Ömer Dinçer’in, ‘kilit rol’ oynadığı inancı hâkim’’. Kime? Belli değil. ??? Hemen her gazetede günlerdir bu iki konuda birbirine yakın, birbirinden ayrıntıda farklı haberler yer alıyor. Bu çalkantılara bir başka konu, KK Komutanı Org. Büyükanıt’ın çağrı üzerine Başbakan’la yaptığı ‘‘sürpriz’’ görüşme ekleniyor. RTE susuyor. KK Komutanı açıklama yapmıyor. Görüşmeyle ilgili Büyükanıt’tan bilgi aldıktan sonra, Genelkurmay Başkanı olayın ‘‘büyütülmemesini’’ istiyor. Rutin bir görüşme. ‘‘İç güvenlik harekâtına ilişkin görüş alışverişi’’. Medyayı tatmin etmeyen söylemler. O zaman Org. Özkök daha geniş bilgi için adres gösteriyor: Başbakan! ??? Adreste durum: Gündeme düşen önemli sorunların insan aklını karıştıracak biçimlere dönüşmesinin nedeni adreste oturanın (Başbakan’ın) tutumu! Kravatının rengini yanlış yazanı yalanlıyor ama... Sıra duyarlı konulara gelince, dut yemiş bülbül. Önemli konularda onca söylenti, söylem, sav ortaya dökülmüş, yazılmış. Bir Başbakan, giderek karanlığa itilen konularla ilgili yazılı, sözlü açıklamalar yaparak tartışmalara olumlu yön vereceği, yanlış anlamaları önleyeceği yerde... Gizemli bir tavır takınarak susuyor. Takmış aklına medyayı. Ağzını açınca yazılısına, görseline saldırıyor. Demokratik bir ülke mi bu ülke? Çık ortaya, bir Başbakan gibi davran. Kamuoyuna doyurucu, doğruluğu tartışılmaz açıklamalar yap. Yapmıyor. Ne diyor atasözü: Kendi düşen ağlamaz! Her taşın altında Dinçer ? Baştaragı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY hiçbir tanışıklığım yok. Şu ana kadar hiçbir görüşmem olmadı. Elinde delili olan varsa ortaya koysun. İddianame, yargının ilgi ve sorumluluk alanına giren bir konudur. İddianamenin hazırlanması ve davanın açılması sırasında bilgi sahibi olmadım’’ sözleriyle tepki gösterdi. Başbakanlık Basın Merkezi’nden dün yapılan yazılı açıklamada da son günlerde basında Dinçer hakkında birtakım iddiaların yer aldığına işaret edilerek ‘‘Söz konusu iddialar gerçek dışıdır, yakışıksızdır ve maksatlı bir dezinformasyon çabası olarak değerlendirilmektedir’’ denildi. Açıklamalara karşın Dinçer’in hükümeti zor durumda bırakmamak için istifa hazırlığı yaptığı ileri sürülürken; bazı parti yöneticileri, ‘‘Kendisinin açıklaması var, iddiaların doğru olmadığını söylüyor. O nedenle bir sıkıntı yok’’ görüşünü dile getirdiler.Dinçer, daha önce de makalesi nedeniyle tartışmalara neden olmuş, CHP’nin istifa etmesi gerektiği yönündeki çağrılarına rağmen direnmişti. Dinçer, söz konusu makalesinde ‘‘Türkiye’de cumhuriyet ilkesinin yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslamla bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha çok katılımcı daha âdemi merkezi daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum’’ görüşünü dile getirmişti. Dinçer, kendisine yönelik tepkiler üzerine bu görüşlerinin arkasında olduğunu açıklamıştı.YÖK, bir kitabında intihal yaptığı gerekçesiyle Dinçer’in unvanının alınmasına karar vermişti. Kamu Yönetimi Temel Yasası’nın mimarı olan Dinçer, bu konuda da tartışmalara neden olmuş, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yasayı ülkenin üniter yapısına aykırı olduğu gerekçesiyle veto etmişti. İslami holding mağdurları Berlin’de yürüdü İslami holdinglere kâr ortaklığı vaadiyle paralarını kaptıran yurttaşlar, Berlin’de protesto gösterisi düzenledi. Paralarını kaptırdıkları holdingleri protesto eden pankartlar ve beyaz bir örtüye sarılı tabut taşıyarak, Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği yakınlarına kadar yürüyen yurttaşlar ‘‘Bundan sonra paralarımızı Yahudi bankalarına yatıracağız’’ diye tepki gösterdi. Yurttaşlar, AKP hükümetinin kendilerine sahip çıkmadığını belirttiler. Erdoğan, Büyükanıt’ı kastederek ‘Paşamız tamamen bu işin dışındadır’ dedi ‘Şemdinli’yi konuştuk’ İstanbul Haber Servisi AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile önceki günkü görüşmesinde Şemdinli konusunu da değerlendirdiklerini söyledi. Erdoğan ‘‘Paşamız tamamen bu işin dışındadır’’ dedi. Erdoğan, Şemdinli iddianamesi ile Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in ilişkisi olduğu yönündeki iddialara ise ‘‘Benim memurum gelip de Şemdinli’yi yönetemez’’ karşılığını verdi. Başbakan Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile birlikte Güngören Spor Kompleksi’nde düzenlenen AKP Güngören İlçe 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongredeki konuşmasında yine basını eleştiren Erdoğan medyaya, ‘‘Benim de kendime göre arşivlerim var’’ tehdidinde bulundu. Bazı okul müdürlerinin Kuran dağıtmasına yönelik haberleri eleştiren Erdoğan, gazetelerin de Kuran dağıttığını söyledi. rüşmenin medyadaki yansımalarını değerlendirirken şunları söyledi: ‘‘Medya, bir taraftan hükümeti, bir taraftan Genelkurmay Başkanı’nı sıkıştırıyor’’ iddiasında bulundu. Müsteşarını savundu Şemdinli iddianamesi ile Dinçer’in ilişkilendirilmesini eleştiren Erdoğan, ‘‘Şemdinli’yi benim müsteşarım idare etmiş. Benim memurum gelip de Şemdinli’yi yönetemez. Şemdinli’de de, şurada da, burada da atılacak adımları biz atarız. Yürütme olarak bize düşen neyse biz yaparız. ’’ dedi. Erdoğan medyaya tepki göstererek “Çamur at, tutmaz ‘Aklını kendine sakla’ Erdoğan, CHP’yi eleştirirken de ‘‘CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Merkez Bankası ile ilgili akıl verdiğini’’ söyleyerek ‘‘O aklı sen kendine sakla. Sen git partini yönet’’ dedi. Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile önceki gün yaptığı gö sa iz bırakır. Bunlar komünist devlet rejiminin mantığıydı. Bunlar hâlâ bu mantıkla yürüyor’’ iddiasında bulundu. Erdoğan, kongre salonundan çıkarken gazetecilerin Orgeneral Büyükanıt’la önceki gün yaptığı görüşmede Şemdinli konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, ‘‘Tabii ki konuştuk. Bu süreç içerisinde bunları aramızda değerlendirdik. Konu yargıdadır şu anda. Bildiğiniz gibi Paşamız tamamen bu işin dışındadır. O artık tamamıyla dosyadan ayırt edilerek Genelkurmayımıza intikal etmiştir. Genelkurmayımız da konuyla ilgili kararını vermiştir’’ yanıtını verdi. sel tartışmalı sözünü getirdi: Balık nereden kokar? AKP öncesi iktidarlar döneminde tepemizdekilere ilişkin benzer yolsuzluk söylentileri ortaya çıkınca şu başlığı atmıştık: Balık baştan kokar! Bir mikrobiyolog aramış ve uyarmıştı: Sanıldığı gibi balık baştan kokmaz. Balık gövdeden kokar, koku baştan çıkar! Buraya kadar olan bölümü daha önce okurlarla paylaşmıştık. Bursa Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet okuru bir mikrobiyologla karşılaşınca durumu anlatıp onun görüşünü sordum. Şöyle dedi: Aslında en gerçeği, balığın ilk kuyruğu kokar. Sonra usul usul yukarı doğru çıkar! ??? AKP iktidarında ortaya atılan söylentiler, sanırım yukarıdaki değerlendirmelerin tümüne haklılık kazandırıyor! Başbakan Erdoğan, 1112 Mart’taki Kızılcahamam ağırlamasında milletvekillerine şöyle seslenmişti: ‘‘Tökezleyen arkadaşlarımız olabilir. Onlara omuz verelim!’’ AKP grubu ve örgütü Başbakan’ı çok iyi anlamış! AKP örgütü adım adım şu görüşü benimsemiş durumda: 1 Tepemizdekiler ne yapıyorsa, onun doğru olduğunu tartışmasız kabul edip gereğini yapmalıyız. 2 Bütün ihaleleri ne pahasına olursa olsun bizim almamız gerektiğine göre, yerel olarak örgütlenmeli, ihaleleri çok iyi takip etmeliyiz. 3 Toplumun büyük kesimi, ‘‘Helal olsun, fırsatımız olsa da biz de yapsak’’ diye düşündüğüne göre, hakkımızda herhangi bir iddia olduğunda gizlenmemeli, ‘‘Evet, o ihalelerin bir kısmını biz aldık, ne var bunda’’ demeliyiz... Zaten Genel Merkez aslanlar gibi arkamızda olacaktır. 4 Başbakan, tökezleyen arkadaşlarımıza yardım edin dediğine göre, ihale alamamış, şirketini büyütememiş arkadaşlarımız tökezlemiş demektir. Onlara yardımcı olmalı, ayakta kalmalarını sağlamalıyız... Bize göre, en önemli ve en yeni olan, 4. madde! ??? Yukarıda aktardığımız süreçte kesinlikle bir abartma olmadığını vurgulayalım. Ankara’ya öylesine değişik iddialar gelmeye başladı ki, yakında bunlar AKP’nin Genel Merkezi’ni de içine alır hale gelirse, sakın şaşırmayın. AKP kulislerinde şu soruya göre şekillenmeler başlamış gibi: Erdoğan Köşk’e çıkarsa ne olur? O güne hazırlıklı olmak, ekipleşmek gerek. Ekip demek, hareket demek, para demek. Ona göre hazırlıkları yapmak demek! Örneğin, kimi bilgiişlem ihalelerinde değişik işlemlerin yapıldığını duyuyoruz... Örneğin, İstanbulFırat hattında geniş bir ilişkiler yelpazesinin gelişmeye başladığını duyuyoruz... Bu duyumlarımızın ‘‘duyumun bir adım ötesinde’’ olduğunu anımsatıp noktayı koyalım: AKP iktidara ‘‘AK’’ım diye geldi ama... ‘‘AK’’ım derken... Daha ileri yorum erken! ankcum?cumhuriyet.com.tr Fotoğraf:AA Kuşlar İstanbul’u Terk Etmesin ? Baştarafı 2. Sayfada IŞIL ÖZGENTÜRK Sosyalizmi hiç bu kadar özlememiştim ? Baştarafı Arka Sayfada CEZA İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE SUNULACAK ESKİ YARGITAY BAŞSAVCISI KANADOĞLU sı dökülmüş salonu bir melekler evine çeviriyordu. Türkiye’deyse verimli topraklara, bolluk denizlerine rağmen, son bir yıldır bir yazarın email’ine verem hikâyeleri düşüyordu. Verem dispanserlerine ne gerek var? Önleyici hekimlik ne demek? Verem taraması mı? Doktor, ‘‘Çocuk her gün temiz hava alacak,’’diyor, ‘‘bal, süt, et yiyecek,’’ doktoru dinleyen baba kahroluyor. Çünkü onların evine ışık girmiyor. Çünkü onların evine bal, süt, et giremez. Çaresiz çocuk iyileşemeyecek, ardında iki çocuk daha var. ‘‘Yakında onlar da hastalanır,’’ diyor doktor, ‘‘Mümkünse odasını, havlularını, çatal bıçağını ayırın.’’ Kahroluyor baba, onların tek bir odası var. Tek bir odası.Olabilir, burası Türkiye, yolları sıfır kilometre lüks arabalarla dolu, dünyanın en pahalı ve şık restoranları burada. Dünyanın en borçlu ülkesi ama borç yiğidin kamçısıdır, olmazsa olmaz. Haydi koşun koşun, canınız ne çekiyorsa alın, 30 ay taksit! Ekmeğe de taksit! Küba’da taksit yok ama Küba, Venezüella’ya yirmi bin doktor yolladı, tonlarla ilaç ve sıhhi araçla birlikte. Kübalı genç doktorlar şimdi Venezüella’nın her mahallesinde sağlık taraması yapıyorlar. Hayatlarında doktora gitmemiş, gidememiş pek çok Venezüella yurttaşı onlara minnet duyuyor ve kendilerini güven içinde hissediyorlar. Doktor geldiyse, parasız eğitim de gelecektir, iş de! Türkiyeli yazar oturmuş, canı sıkkın. Düş kurmak istiyor, parasız sağlık, parasız eğitim ve herkese iş sloganının ateşlediği yığınları sokakları, alanları doldurduğu günü görmek istiyor. O, sosyalizmi hiç bu kadar çok özlememişti. isilozgenturk@superonline.com Savcı Sarıkaya dosyası haftaya İLHAN TAŞCI ‘Komisyon yasalara aykırı’ İstanbul Haber Servisi Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’nun anayasaya aykırı olduğunu savunarak ‘‘TBMM, yargının işlevine kaba bir saldırıda bulunmaktadır’’ dedi. Kanadoğlu, Türkiye Spor Yazarları Derneği Tesisleri’nde gerçekleştirilen Basın Konseyi 19. Üyeler Kurulu Toplantısı’nın açılışında ‘‘Yargının Siyasallaşması’’ konulu konuşma yaptı. Günümüzde ‘‘yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını ve yargının gittikçe siyasallaşma tehlikesi içine atıldığını’’ belirten Kanadoğlu, ‘‘Yasamanın, yargının görevi içerisinde olan birçok konuda ‘araştırma’ adı altında birtakım girişimlere kalkıştığını görüyoruz’’ dedi. Kanadoğlu konuşmasına şöyle devam etti: ‘‘Eğer siz ‘araştırma komisyonu’ adı altında herhangi bir yerde cereyan etmiş adli bir olayı, o araştırma komisyonunun incelemesi gibi alır, ama onu soruşturmaya dönüştürürseniz, o takdirde yargıya müdahale etmiş olursunuz. Şemdinli Araştırma Komisyonu’nun halen cezaevinde olan sanıklarla görüşme arzusu, tanıkları dinleme çabası anayasaya aykırıdır.’’ Basının 4. kuvvet olduğuna dikkat çeken Kanadoğlu şöyle devam etti: ‘‘İktidar sahipleri de ‘yargıya güvenmediklerini’ söylediler. Siz yargıdan kaçacaksınız, sebep olarak da yargıya güvenmediğinizi söyleyeceksiniz ve yargıyı bir yönden siyasallaştıracaksınız, Yargıtay’a birtakım üyeleri getireceksiniz. Birtakım kirlenmişler var tabii ki... Ama kendine göre bir yargı yaratmaya çaba sarf edenler, yarattıkları yargının bir bumerang gibi gelip kendilerini vuracağını bilmelidirler.’’ ANKARA Adalet müfettişlerinin, Genelkurmay’ın sert tepkisine neden olan Şemdinli iddianamesini düzenleyen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkındaki raporlarını gelecek hafta Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunmaları bekleniyor. Müfettişlerin elden geçireceği rapor, yetişmesi durumunda perşembe günü toplanacak olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) görüşülecek. Genelkurmay Başkanlığı’nın Sarıkaya hakkındaki ‘‘görevi kötüye kullanma’’ya ilişkin suç duyurusu da Ceza İşleri’nin vereceği kararı bekliyor. Sarıkaya hakkındaki idari soruşturmada sona yaklaşıldı. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu, Sarıkaya hakkında inceleme başlatmasının ardından 2 Adalet müfettişi 12 gün boyunca Van’da çalışma yaptı. Edinilen bilgiye göre, Sarıkaya’nın ifadesini de alan müfettişler rapor yazımında sona geldiler ve raporlarını çarşamba gününe kadar Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunacaklar. Müfettişlerin raporuna son şeklini Ceza İşleri Genel Müdürlüğü verecek. Genel Müdürlük, müfettişlerin ceza istemine bağlı kalmaksızın Sarıkaya hakkında verilmesi olası cezayı arttırıp azaltabilecek. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in onayının ardından Sarıkaya dosyası HSYK’ye sunulacak. Raporun çarşamba gününe yetiştirilebilmesi durumunda HSYK’nin perşembe günü yapacağı olağan toplantıda konuyu değerlendireceği öğrenildi. Kurul yapacağı değerlendirmenin ardından Sarıkaya hakkında Hâkimler ve Savcılar Yasası uyarınca ‘‘uyarı, kınama, yer değiştirme’’ ve ‘‘meslekten çıkarma’’ cezalarından birisini verebilecek. kıldığında, burada nasıl bir şehircilik cinayeti işlenmiş olduğu, daha iyi kafaya dank ediyor.’’ Avrupa’ya hayranlık duyan aydınlarımız bilirler. Batı’da kentlerin çevresini ormanlar, meydanlarını özenle korunmuş parklar kaplar. Ağaç kesmek şöyle dursun, eski yapılara çivi çakılmasına bile izin verilmez. Bizde ise yüzyıllık yapılar, anıtlar, yeşil alanlar, parklar, ormanlar vurdumduymazların elinde kaldı.Batı ülkelerinde tarihi yerlerin, anıtların dokunulmazlığı vardır. İsteyen istediği yere gökdelen dikemez, otel inşa edemez, yüzyıllar önce yapılmış, büyük titizlikle korunmuş yapıları, sit alanlarını değiştiremez. Paris’te Notre Dame Kilisesi’nin yanına beş yıldızlı otel dikmeye kalksalar bütün Paris ayağa kalkar. Dilerim kuşlar İstanbul’u terk etmez, ama İstanbul’da acımasız yıkım böyle devam ederse, bir gün gelecek, kuşlar da İstanbul’da barınacak yer bulamayacaklar. Hiç değilse kalan yeşil alanları koruyalım, diyorum. Basın ve televizyonlar iç karartan dizilerle, düşük düzeydeki eğlence programlarıyla insanlarımızı oyalıyorlar. Artık bu programlara biraz ara verilsin. ‘‘Yeşili, anıtlarımızı koruyalım’’, ‘‘Kuşlar İstanbul’u terk etmesin’’ konulu programlar düzenlesinler.Can Yücel, ‘‘martıların kirlendiğini’’ yazmıştı bir dizesinde. Önlem alınmazsa yalnız martılar değil tüm kuşlar bu güzel kentimizi terk edecek. Uygar olmak zor iştir. Bilgi, görgü, donanım, birikim, duyarlılık ister. Yaratıcılık, düş gücü olmayınca uygar olunmuyor. Aksu: Yetki talepleri inceleniyor ? ANTALYA (AA) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, polisin yetkilerinin arttırılmasına yönelik taleplerin incelendiğini söyledi. Antalya’da temaslarda bulunan Aksu, partisinin Kemer ilçe teşkilatını ziyareti sırasında soruları yanıtladı. Aksu, polisin yetkilerinin arttırılması yönündeki istemlerin anımsatılması üzerine , ‘‘Evet bu konuda birtakım talepler var. Zannedersem şimdi Başbakanlık’ta bu talepler toparlanıyor. O konu üzerinde duruluyor’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear