24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y K Y Y Y Y Y Y Y 8 6 9 7 13 12 13 12 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y K K Y K Y 8 10 10 10 11 9 10 7 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 16 19 13 14 14 12 7 6 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt çok bulutlu ve yağışlı geçecek. Yağışlar, kıyı Ege, Batı Akdeniz kıyıları, Doğu Akdeniz’in doğusu ile Erzincan, Tunceli ve Bingöl çevrelerinde etkili olacak. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr yurdun kuzeybatı kesimlerinde kuzey ve kuzeydoğu, diğer yerlerde değişiklik yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 4 PB 1 PB 5 PB 7 B 5 B 6 B 10 PB 5 PB 2 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB 2 PB 7 Y 19 PB 4 PB 6 K 4 B 14 Y 15 B 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y PB PB PB PB Y Y PB 4 16 2 13 11 8 12 23 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Serdengeçti’den rahatsız olduğunu gösteriyor. Hükümetin hem bağımsız görünecek, hem de hükümet başkanının eğilimleri doğrultusunda hareket edecek bir başkan aradığını artık yadsıyan yok. Başkan adayı Erdem Başçı’nın Babacan’ın mahalle arkadaşı olması, eşinin 2002’den sonra türban takması gibi çeşitli özelliklerinin yanı sıra, Merkez Bankası başkanlığına yeğlenmesindeki asıl neden, hükümetle (Başbakan’la) uyum içinde çalışacağı güvencesini vermiş olması. RTE’yi böyle bir gereksinmeye iten nedenler nelerdir? Her olasılığı içerecek yanıt şu olabilir: Yaklaşan seçimler! Serdengeçti gibi IMF’nin ekonomik programına sadakatle bağlı kalan bir Merkez Bankası başkanı seçim öncesi RTE’nin işine elbette gelmeyecekti. Oysa RTE, oy potansiyeli açısından zayıf olduğu kesimleri IMF’ye karşın popülist davranışlarla tatmin etmeyi isteyebilir. Yeni başkanla bu olasılık güç kazanıyor. Devlette İslam anlayışını egemen kılmanın peşinde olan siyasal görüşün 2007 seçimlerinde doyurucu bir sonuç almak için yapmayacağı, atmayacağı adım yok. Yeni Merkez Bankası başkanının bu amaçlara hizmet verecek bir kişi olmasına özen gösterildi. Erdem Taşçı, bu anlayışın sonucu! ??? İçeride ve dışarıda oluşturulan koşullar RTE’nin ülkeyi İslam devletine dönüştürme planlarına paralel gelişiyor. Son aylarda 2007’deki seçim sonuçlarını bugünden kamuoyunun sindirmesine çalışan kamuoyu araştırmaları orta sağda, sağın sağında gazetelerde arzı endam eyliyor. Ne çare Prof. Güngör Uras’ın yazdığı gibi ‘‘anketler son zamanlarda artık parayı verenin istediği, beklediği sonuca dönük kamuoyunu, politika belirleyenleri, yöneticileri etkileme aracı haline geldi’’. Örneğin, AKP borazanı Yeni Şafak’ın RTE’yi günlerce hemen her açıdan, başarılı başbakanlığından tutun da, Çankaya’ya layık tek siyasetçi gibi göstermeye özen gösteren anketi, gazete gibi Albayrak grubunun maddi desteğindeki Pollmark adında bir şirketin yaptığı söyleniyor. Kaleler bir bir düşüyor. Merkez Bankası AKP’ye geçti. Sonra? Bu gidişle sırası ve zamanı gelince son kaleler Cumhurbaşkanlığı, YÖK, Anayasa Mahkemesi, belki TSK ve bağlantılı olan kurumlar... Birer birer düşecek... Ve sonra: Buyurunuz Türkiye İslam Cumhuriyeti’ne! ??? Boğaziçi Üniversitesi Açık Toplum Enstitüsü’nün anket sonuçlarındaki tablo; ‘‘katılanların yüzde 36’sı Ramazan’da oruç tutmayanların rahatsız ettiğini, yüzde 64’ü etmediğini... Yüzde 28’i namaz kılanlardan rahatsız olduğunu, yüzde 71’i olmadığını... Yüzde 24’ü başını örtmeyen kadınların rahatsız ettiğini, yüzde 75’i rahatsız etmediğini’’ gösteriyor. Hatta ankete katılanların yüzde 57’si ‘‘kendine Müslümanım diyen her kadının başını örtmesine karşı’’ çıkıyor. ‘‘Başını örtmeyen kadınlar Müslüman sayılmaz’’ diyenler yüzde 19, bu görüşe karşı çıkanların oranı ise yüzde 79! Bu sonuçları olumlu gözle tartarken bir başka tablonun sergilediği: Sakallı, takkeli ve şalvarlı erkekleri yüzde 60, çarşaflı kadınları yüzde 60, başını örten kadınları... şimdi sıkı durunuz yüzde 93 oranında (rahatsızlık vermediği gerekçesiyle) desteklediğini gösteren sonuç; toplumdaki çelişkilerin yanı sıra ‘‘gidişata’’ işaret ediyor. CHP’li Şimşek, müsteşar vekiline ait olduğunu belirttiği fotoğrafı Meclis’e taşıdı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Harput, tarikat toplantısında’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili Şahabettin Harput’a ait olduğunu belirttiği bir fotoğrafı açıkladı. Şimşek, konuyu TBMM gündemine de taşıyarak İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ya ‘‘Harput’un Erzurum cemaatinden Fethullah Gülen’in de hocası Mehmet Kırkıncı, İzmir cemaatinden Ahmet Cevat Hoca ile birlikte bir tarikat toplantısına katıldığı iddiaları doğru mudur’’ sorusunu yöneltti. Şimşek, İçişleri Bakanı Aksu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede şu sorulara yanıt istedi: ‘‘İçişleri Bakanlığı MüsteŞimşek, Şahabettin Harput’un (sağdaki) Mehmet Kırkıncı ve Ahmet Cevat Hoca ile birlikte tarikat toplantısına katıldığı iddialarını gündeme getirdi. şarlığı görevini vekâleten yürüten Vali Şahabettin Harput’un Erzurum cemaatinden Fethullah Gülen’in de hocası Mehmet Kırkıncı, İzmir cemaatinden Ahmet Cevat Hoca ile birlikte bir tarikat toplantısına katıldığı iddiaları doğru mudur? Doğruysa kendisi hakkında bir soruşturma açılacak mıdır? Türkiye’nin iç güvenliğinden, birliğinden, bütünlüğünden sorumlu, Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi görevlerini üstlenen İçişleri Bakanlığı’nın müsteşarlığı görevini yürüten birisinin bir tarikat toplantısına katılmasını doğru buluyor musunuz? Müsteşarlık görevini vekâleten yürüten Şahabettin Harput’un, müsteşarlık kararnamesinin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmamasının gerekçesi nedir? Kararnamenin imzalanmamasında, 1991 yılında Hakkâri’de görev yaptığı sırada İl Özel İdaresi’ne ait bir binayı Süleymancılar olarak bilinen bir cemaate vermesinin etkisi olmuş mudur? Tarikat toplantılarına katılan Müsteşar Vekili Şahabettin Harput, katıldığı toplantılarda bulunan kişilerle devletin güvenliğini ilgilendiren konuları, gizlilik içeren bilgileri paylaşmış mıdır?’’ YÖNETİCİLERİ SUÇLAMIŞTI Protestocu polise soruşturma açıldı ALİ AYAROĞLU Mekke Mescidi’ne gelenlerin büyük çoğunluğu kara çarşaflı, sarıklı ve cüppeli. Tarikata göz yumuluyor ‘Cüppeli Ahmet’e bağlı İsmail Ağa cemaati, Sakarya Müftülüğü’ne 100 metre uzaklıktaki mescitte toplanıyor Yurt Haberleri Servisi ‘‘Cüppeli Ahmet’’ yönetimindeki İsmail Ağa cemati üyeleri, Adapazarı’ndaki Mekke Mescidi’nde tarikat toplantısı düzenliyor. Cüppeli’nin adamlarından Adem Şener yönetimindeki toplantıların yapıldığı mescidin Sakarya Müftülüğü’ne 100 metre mesafede olması dikkat çekiyor. ler fazla dikkat çekmemek için araçlarını ara sokaklara park ediyor. Mescide gelenlerin büyük bölümünün sarıklı ve cüppeli olduğu dikkat çekiyor. 2002 yılına kadar Mekke Mescidi’nin fahri imamlığını yapan Adem Şener daha sonra devlete ait camide tarikat toplantısı yaptığı gerekçesiyle görevden alınmıştı. Şener’in hafta sonları da Karasu, Kocaali Karapürçek ve Ferizli ilçelerinde de ev toplantıları yaptığı, gündüz düzenlenen ayinlere takkeli çocuklar ve siyah çarsaflı kadınların katıldığı saptandı. Sakarya Müftülüğü yetkilileri, Mekke Mescidi’nde haftanın iki günü yatsı namazından sonra İsmail Ağa cematinin tarikat toplantısı yaptığını yalanladılar. Baskına karşı gözcüler Nakşi müritler çarşamba ve pazar günleri hava karardıktan sonra Mekke Mescidi’ne giriyor. Polis baskınına karşı görevlendirilen gözcüler erkekleri cadde tarafından, kadınları ise arka taraftaki sokaktan mescide yönlendiriyor. Toplantıya özel arabalarıyla gelen 2.6 MİLYON SANIĞA YARADI Çiçek: 5 yılda 33 bin dava düştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 20002004 yılları arasında zamanaşımı da dahil çeşitli nedenlerle 2 milyon 613 bin 763 kişi hakkındaki davanın düştüğünü bildirdi. Çiçek, Yargıtay Ceza Daireleri’nin toplam 33 bin 716 düşme kararı verdiğini kaydetti. Çiçek, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in ‘‘zamanaşımı yüzünden düşen davalar’’ hakkındaki soru önergesini yanıtladı. Ceza mahkemelerinde sonuçlanan davalarda zamanaşımına ilişkin verilen kararlar hakkında net istatistiki bilgi bulunmadığına işaret eden Çiçek, zamanaşımı nedeniyle düşme kararları da dahil olmak üzere 2000 yılında 420 bin 205, 2001 yılında 621 bin 613, 2002 yılında 649 bin 18, 2003 yılında 513 bin 901, 2004 yılında 409 bin 26 olmak üzere toplam 2 milyon 613 bin 763 sanığın davası hakkında düşme kararı verildiğini bildirdi. Adalet Bakanı Çiçek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca zamanaşımı nedeniyle toplam 47, Yargıtay Ceza Daireleri’nin ise 2000 yılında 10 bin 728, 2001 yılında 6 bin 852, 2002 yılında 3 bin 556, 2003 yılında 4 bin 808, 2004 yılında 7 bin 772 olmak üzere toplam 33 bin 716 düşme kararı verdiğini kaydetti. Çiçek, 2004 ve 2005 yıllarında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) bir hâkime uyarı, iki hâkim ile bir savcıya ise kınama cezası verdiğini bildirdi. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, TCY’de en düşük dava zamanaşımının 5 yıl, bazı suçlarının dava zamanaşımının 10, hatta 20 yıl olabildiğine dikkati çekerek ‘‘Zamanaşımı nedeniyle düşen davaların olağanüstü sayılara ulaşması, kafaları karıştırıyor’’ dedi. Ersin, Çiçek’e, ‘‘Bu kadar çok sayıda ceza davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmüş olmasını nasıl izah ediyorsunuz?’’ diye sordu. ZONGULDAK Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü Trafikten Sorumlu Müdür Yardımcısı Kadir Kuş hakkında soruşturma başlatıldı. Kadir Kuş, önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamalarda özellikle emniyet içinde hakkının gasp edildiğini savunarak şunları söyledi:‘‘Elimde taşıdığım dosya, 1992’de Necdet Menzir (dönemin İstanbul Emniyet Müdürü) ve Hayri Kozakçıoğlu’nun (dönemin İstanbul Valisi) Almanya’dan aldırdığı motosikletlerle ilgilidir. Araçların alımlarıyla ilgili usulsüzlükler vardı. İstanbul Emniyeti’nde görevliyken uygulamaları kabul etmeyince tayin edildim. Benim 15 yıl rütbemi çaldılar, bugünkü emniyet genel müdürü hakkımı vermedi, onun adaletine inanmıyorum. Haklarımı 6 mahkeme kazanarak elde ettim. Türkiye, genel müdürün zamanında yapılan tahkikatları gözden geçirmeli. Yalansa 24 saat içinde beni açığa alsın.’’ Bugüne kadar 3540 kez tayin edildiğini belirten Kuş, eski emniyet genel müdürlerinden Ünal Erkan ve Mehmet Ağar’ın zulmüne uğradığını ileri sürdü. Tartışma yaratan bu açıklamalarından ardından dün Kadir Kuş hakkında soruşturma başlatıldı. Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen, ‘‘Sanırım, açıklamaların psikolojik nedenleri var. İl Emniyet Müdür Yardımcısı hakkında soruşturma başlattık. Devlet memurluğunun kurallarına uyulmak zorunludur’’ dedi. kişiyi cezaevine koyanlar onun sağlığından da sorumludur. ABD öncülüğünde yapılan, BM’nin kontrolünde olan, Hollanda’dan Kuzey Denizi’ne bakan Scheveningen Cezaevi’nde kalan Miloşeviç’in, olağanüstü koruma önlemleri altında öldüğü anlaşılıyor! Miloşeviç, Balkanlar’ın son 15 yılına damgasını vuran, bölgedeki pek çok savaşın nedeni ya da sürdürücüsü olan bir kişi. Ölümünden sonra yapılan yorumlarda, Balkanlar’daki katliam bölgelerinden gelen haberlerde genellikle şunlar vardı: Yine de cezasını çekmiş oldu. ‘‘Ölenlerin yakınları ferahladı!’’ Keşke mahkeme sonuçlandıktan sonra ölseydi... ‘‘O tam bir kasaptı!’’ Bütün bunlar doğru da şu sorunun yanıtını arayan yok: Miloşeviç kasapsa eline bıçağı kim verdi? ??? 750 bin kilometrekarelik toprak parçası üzerinde yaşayan 60 milyon Balkanlı, yıllardır devletler kuruyor, devletler batırıyor. 20. yüzyıl boyunca her ülkenin sınırı en az bir kez değişti. 21. yüzyıla yeni devletlerle girildi. Önümüzdeki yıllarda başka devletlerle de tanışacak gibi görünüyoruz. Arnavutluk’tan Sırbistan’a, Makedonya’dan Bulgaristan’a Balkan ülkelerinin çoğu şunu istiyor: Tarihindeki en geniş sınırı! Her ülke yönetiminin hayal sınırı geniş ama Balkanlar dar! Batı, ne yazık ki Soğuk Savaş’ın bitimi sürecinde, Balkan ülkelerinin barış içinde yaşamasına yardımcı olmak yerine, ‘‘Karışırsa neresinden tutulur ve girilir’’ sorusuna yanıt aradı. 1980’lerin sonunda ABD’nin öngörüsü şuydu: Balkanlar Kosova’dan karışacak! Almanya’nın Hırvatistan’a göz kırpması planları altüst etti. 1990’lı yıllar, Balkanlar için ‘‘bal’’ tadının gittiği, ‘‘kan’’ kokusunun sindiği bir coğrafya oldu. Saraybosna kıyımdan en acı payı aldı. 3 milyon nüfuslu kentte, 199295 yılları arasındaki iç savaşta 250 bin insan öldü. Miloşeviç bu coğrafyanın ortasında, kendi acımasız kurallarına göre oynadı. Çevre ülkelerdeki Sırpları silahlandırdı, ucu kan ve ateşe giden her oyunu denedi. 1995’te masaya oturdu ve halen Balkan barışının pamuk ipliği Dayton Antlaşması’nı imzaladı. Durulmadı... Sonunda, 2001’de Belgrad’daki büyük sokak gösterileri sonucu devrildi. 4 yıldır da Lahey’de kurulu, Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanıyordu. ??? Yukarıda çengelli bıraktığımız soruya gelirsek... Miloşeviç’in eline bıçağı kim verdi? Bize göre yanıt şu: ABD ve AB! Balkanlar’ı tümüyle dize getirmek için bütün iç reflekslerin bitmesi, Balkanlıların ‘‘Biri bizi kurtarsın’’ diye feryat etmesi gerekiyordu. Yazıyı bir soruyla noktalayalım: Miloşeviç’in ölümü, Balkanlar’da 1990’lı yıllarda yaşananların tüm çıplaklığıyla aydınlanmasını istemeyenlerin işine yaramadı mı? ankcum?cumhuriyet.com.tr Yargıya usulsüz arsa tahsisi ? Baştarafı 1. Sayfada yar liraya’’ tahsis edildi. Yasa gereği kooperatif, tahsis bedelinin yüzde 10’unu ödedi, geriye kalan bedel ise eşit taksitlerle 9 yıla bölündü. Aynı bölgede bir emlak şirketinin verdiği ilanda 2 bin 400 metrekarelik arsa için 650 bin dolar fiyat belirlemesi ise dikkat çekiyor. Eşleri de kooperatife üye Cumhuriyet’in ulaştığı resmi belgelere göre Kartal, Pendik, Tuzla Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adalet Bakanlığı’nda görevli bir grup üst düzey yargı mensubu 1999 yılında ‘‘S.S. Defne Dalı Yapı Konut Kooperatifi’’ni kurdu. Kooperatifin kurucuları arasında halen Kadıköy Başsavcı Vekili Ahmet Tayfun Balyemez ile Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu da yer aldı. Özellikle Kartal ve Pendik bölgesindeki savcı ve hâkimlerin üye olduğu kooperatife daha sonra Adalet Bakanlığı’ndan üst düzey bürokratlar da girdi. Hemen hemen bütün yargı mensubu üyelerin eşleri de kooperatife üye oldu. 2002 yılında söz konusu kooperatifle ilgili ‘‘ilginç’’ bir gelişme yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayıtlı Pendik’teki 7 bin metrekarelik bir arsa ‘‘11.07.2002’’ tarihinde ‘‘3779’’ yevmiye numarası ile S.S. Defne Dalı Konut Yapı Kooperatifi’ne tahsis edildi. İstanbul Valiliği Pendik 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 7 Mart 2006 tarihli resmi yazısına göre Pendik’te tahsis edilen arsanın konumu şöyle: ‘‘Mahallesi: Dolayoba. Mevkii: Dolayoba. Cinsi: Arsa. Yüzölçümü: 7000.00 metrekare. Ada: 8402. Parsel: 1. Cilt: 80. Sayfa: 8367.’’ Hem kooperatif kayıtlarına hem de Pendik 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün yazısına göre arsa tahsisi ‘‘775 Sayılı Yasa’’ya göre yapıldı. lecek kimselerin, yoksul ve dar gelirli olması, kendisinin veya eşinin veya ergin olmayan çocuğunun herhangi bir yerde bir ev veya apartmanın ayrı bir dairesine karşılık olan payına sahip bulunmaması şarttır. Kimlerin yoksul ve dar gelirli sayılacağı, kendisine arsa tahsis edileceklerin öncelik sırası ve yukarıda sözü geçen diğer hususların esasları yönetmelikle belirtilir.’’ 210 milyar liraya satıldı Yargı mensuplarının yoksul ve dar gelirlileri kapsayan ‘‘Gecekondu Kanunu’’ndan faydalanarak aldıkları arsa, Pendik 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün yazısına göre kooperatife İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce ‘‘210 milyar lira’’ bedelle satıldı. Ödeme planı ise aynı kanunun 14. ve 15. maddesine göre şöyle belirlendi: ‘‘... Lehlerine arsa tahsis edilen şahıslar, tahsisin yapıldığına dair ilan tarihinden itibaren 6 ay içinde arsa bedelinin 1/10’unu Türkiye Emlak Kredi Bankası’nda belediyeler adına açılan fon hesabına yatırmak mecburiyetindedirler. (14. Madde)... Kendilerine arsa tahsis edilen ve bedelinin 1/10’unu tediye eden şahıslar bakiye borçlarını yıllık veya aylık eşit taksitler halinde olmak üzere 9 yılda te Yasaya göre öncelik dar gelirlilerin Tatbik edilen yasa 20 Temmuz 1966 tarihinde kabul edilen ‘‘Gecekondu Kanunu’’nu oluşturuyor. Söz konusu yasanın arsa tahsisi ve şekillerini kapsayan 25. maddesi aynen şöyle: ‘‘7. madde gereğince tesbit olunan önleme bölgelerindeki arsalar, öncelikle gecekonduların ıslahı ve tasfiyesi sebepleriyle açıkta kalacaklara ve diğer konutsuz vatandaşlara verilir. Bu arsalardan, ıslah ve tasfiye bölgelerinde bulunan diğer yapı sahiplerinden yapısının tasfiyesini isteyenler de faydalanabilirler. Her ne sebeple olursa olsun, bu kanun hükümlerince arsa tahsis edi diye eder. İlk taksit sözleşmenin imzası tarihinden itibaren bir yıl sonra başlar. (15. Madde)’’ Kooperatifin arsa alındıktan sonra yapılan genel kurulunda yer alan yazıda da, ‘‘Kooperatif adına arsa tahsisi sağlandığından ve arsa bedelinin de yüzde 10’unun ödenmiş olması nedeniyle bu maddenin bir daha görüşülmesine gerek olmadığına mevcudun oybirliğiyle devam edildi’’ denildi. Genel kurulda, ‘‘Kooperatife ait arsa üzerinde yapılacak inşaatın hangi yöntemle yapılması hususunda araştırma yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesine’’ de oybirliğiyle karar verildi. Turkish Daily News 45 yaşında T ürkiye’nin ilk İngilizce gazetesi Turkish Daily News’un kuruluşunun 45. yıldönümü Conrad Otel’de gerçekleştirilen resepsiyonla kutlandı.Yıldönümü kutlamasına Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Turkish Daily News İcra Kurulu Başkanı Nuri M. Çolakoğlu, Turkish Daily News Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Kanlı, Turkish Daily News İstanbul Temsilcisi Gül Demir, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, yabancı ülkelerin büyükelçi ve başkonsolosları ile çok sayıda davetli katıldı. Başsavcı vekili: Haftaya görüşelim Konuyla ilgili konuşmak istediğimiz kooperatif kurucusu Kadıköy Başsavcı Vekili Ahmet Tayfun Balyemez’e dün öğle saatlerinde telefonla ulaştık. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle randevu talebimizi geri çeviren Balyemez, ancak haftaya görüşebileceğini söyledi. Başsavcı vekili Balyemez, kendisine yönelttiğimiz, ‘‘Kooperatife 775 sayılı yasa uyarınca arsa devredildi mi?’’ sorusuna ise, ‘‘Ne dememi bekliyorsunuz’’ yanıtını verdi. AKP’liler kapıştı: 6 kişi yaralı MUĞLA (Cumhuriyet) AKP Muğla Merkez İlçe Kongresi’nde çıkan kavgada, çivili sopayla yaralanan1 kişi ile darp edilen 5 kişi hastanelik oldu. Muğla İl Özel İdaresi Kongre Salonu’nda gerçekleşen ve toplam 430 delegenin oy kullandığı seçimlerde, 383 oy geçerli sayıldı. Seçimlerde, adaylardan Celal Karakaş 177 oy aldı. İlyas Yolcu ise 206 oy alarak AKP Muğla Merkez İlçe Başkanı seçildi. Seçimin ardından bazı delegeler arasında yaşanan sözlü sataşma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Yaşanan kavgada, Muğla İl Genel Meclisi Başkanı Çağrı Alper ile AKP Muğla İl Başkanı Mehmet Nil Hıdır’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi darp edildi. Kavgada, parti yöneticilerinden Emrah Çay’ın da çivili sopayla yaralandığı ileri sürüldü. Polis 5 kişiyi gözaltına aldı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear