26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen sempozyumda güvenlik politikaları tartışıldı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘ABD bildiğini okuyor’ SERTAÇ EŞ Hizbullah, PKK ve Altındağ... Diyarbakır’da çakmak ve dolmakalem tamirciliği, imamlık yapan Nurcu Mehmet Ali Altındağ, 19831993 yılları arasında nasıl zengin oldu, Söz gazetesi ve Söz TV’yi kimlerin desteğinde kurdu? On yıl içinde yoksulluktan varsıllığa geçen Altındağ’ı o dönem içinde asker ve sivil bürokratların koruyup kolladığı bilinen bir gerçek... Dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak’tan Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan’a dek pek çok asker ve sivil üst düzey yöneticiyle ilişki kurduğu, Söz gazetesi ve Söz TV’yi kendi çıkarları için kullandığı da bir gerçek... Milli Savunma, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ihale alarak on yıl içinde çok zengin olan Mehmet Ali Altındağ’ın ‘‘ünlü bir tarikat şeyhi’’yle de ilişki kurduğundan devletin istihbarat birimlerinin de haberi var... Türkiye 19861999 yıllarında acı bir dönem yaşadı... Binlerce insanımız öldü!.. Amacım o karanlık dönemi anlatmak değil. Bir Nur tarikatı üyesinin, tıpkı şeyhi gibi askerden sivile dek devletin önemli kurumlarıyla içli dışlı olan bir kişinin gerçek kimliğini sergilemek... Mehmet Ali Altındağ 1990’lı yıllarda da ihbarcıydı, bugün de ihbarcı... 1998 yılında Söz gazetesi ve Söz TV’de asılsız haberler yayımladı... 22 Haziran 1996’da Altındağ Dinlenme Tesisleri’ne yapılan ve 8 kişinin ölümü, 22 kişinin yaralanmasına neden olan saldırının faillerinin Alpu Köyü’nde yaşadıklarını öne sürdü Mehmet Ali Altındağ... Askerler Alpu Köyü’ne baskın yaptı; Mehmet Emin, Abdullah ve Hilmi Atlı adlı üç kardeşi gözaltına aldı. Bu kişilerin olayla ilgisi olmadıkları aylar sonra yargı kararıyla belirlendi... Mehmet Ali Altındağ, 12 Eylül 1980 sonrası güvenlik güçleriyle ev ev dolaşıp kendi muhaliflerini, demokrat, sosyalist insanları ihbar etti... Hikâye uzundur... İNTİM şirketi Şırnak’ta tugay, Cizre’de MİT tesislerini yaptı... Söz televizyonunu sabah yayınlarını ‘‘Kuran öğreniyorum’’ programıyla başlayıp ‘‘Hatmi Şerif’’le bitiriyordu... ??? 22 Nisan 1992... İsa Budak adlı Hizbullahçı Batman’da güpegündüz Şakir Türk adlı kişiyi vurup, kaçtı... Saldırgan İsa Budak, ihbar üzerine Rıfai Yazgan’ın evinde yakalandı. Rıfai Yazgan, Mehmet Ali Altındağ’ın şirketinde genel muhasip olan İsmail Yazgan’ın kardeşiydi... Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istihbarat raporlarında, 1939 doğumlu olan Mehmet Ali Altındağ’la ilgili pek çok bilgi var bugün... 1998 yılında Hizbullah örgütüne yardım ve yataklık suçundan yargıya teslim edildi Altındağ (25 Mayıs 1998). Yine 1998 yılında oğulları Mehmet Emin Altındağ ve Selahattin Altındağ, PKK’ye yardım ve yataklıktan yargıya veriliyor... İstihbarat raporunda ilginç bir bölüm daha var: ‘‘Mehmet Ali Altındağ, 1988 yılında Diyarbakır Milli Gençlik Vakfı’na 1 milyon TL, 1993 yılında PKK terör örgütüne 8 milyar lira yardımda bulunduğu, bu durumun firmada çalışan işçiler tarafından doğrulandığı... 1995 yılında yakalanan ve PKK’nin Şırnak sorumlusu terörist Hüseyin Koyuncuer ifadesinde İNTİM firmasının örgüte para verdiğini belirtti...’’ Bir başka raporda ise şunlar yazılı: ‘‘Diyarbakır DGM C. Başsavcılığı ele geçen belgeleri Diyarbakır İl Merkez J. Komutanlığı’na göndererek adı geçen şahıslar hakkında gerekli soruşturmanın yapılması talebinde bulunmuştur. Gönderilen belgelerden ERNK mühürlü bir notta Emin Altındağ ve Selahattin Altındağ’ın PKK terör örgütüne 350.000 DM vergi verdiklerinin yazılı olması nedeniyle, aslen Diyarbakır İli Merkez İlçesi Yenişehir Mahallesi nüfusuna kayıtlı, M.Ali oğlu, 1965 doğumlu Selahattin Altındağ ile Ankara İli Çankaya İlçesi Büyükesat Mahallesi nüfusuna kayıtlı, M.Ali oğlu 1958 doğumlu Emin Altındağ’a yasal işlem yapılmak üzere yakalanarak gözaltına alınmışlardır.’’ ??? Mehmet Ali Altındağ’ın gerçek kimliğini sergilemeyi sürdüreceğim... Asker ve sivil bürokrattan PKK’ye ve Hizbullah’a dek ilişkiler içinde olan bir kişi TBMM Şemdinli Komisyonu’nda nasıl ciddiye alınır, bir savcı bu kişinin iddialarına nasıl inanır? Üstelik Altındağ’ın Şemdinli’yle ne ilişkisi var? Anlamış değilim!.. Komisyon Baykal’ı dinleyecek ? ANKARA (ANKA) TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda 21 milletvekilinin daha dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin dosya ele alınacak. AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu başkanlığındaki hazırlık komisyonu 15 Mart Çarşamba günü toplanacak. Hazırlık Komisyonu, dokunulmazlık dosyaları bulunan ve aralarında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Ordu’da bir düğünde havaya ateş açtıkları için dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa ile AKP Ordu Milletvekili Enver Yılmaz’ın da bulunduğu milletvekillerini ifadelerini almak için çağırdı. İSTANBUL Harp Akademileri Komutanlığı’nca düzenlenen sempozyumda çevresel gelişmelerin Türkiye’nin güvenliğine etkileri tartışıldı. ‘‘Türkiye’nin Çevresinde Meydana Gelen Gelişmelerin Türkiye’nin Güvenlik Politikasına Etkileri’’ başlıklı sempozyum, Harp Akademileri Komutanlığı’nda başladı. Sempozyumun ilk günkü oturumunda 5 konuşmacı söz alarak Türkiye’yi etkileyebilecek çevresel riskleri değerlendirdi. ? Sempozyumda “Güvenlik Algılamalarına Genel Bakış” başlıklı bildiri sunan emekli Korgeneral Şadi Ergüvenç, “ABD her zamankinden daha dindardır. AB halkları arasında, AB’yi bir Hıristiyan kulübü olarak görmek isteyenler azımsanamayacak sayıdadır. ABD maruz kaldığı terör saldırılarını İslamla ilişkilendirerek yangına körükle gitmektedir” diye konuştu. değerlendirmesinde bulundu. ABD’ye karşı farklı bölgesel arayışların ortaya çıktığını, bunların başını Rusya ve Çin’in çektiğini kaydetti. Küreselleşmenin kültürel açıdan toplumları aynılaştırırken toplumsal farklılıkları derinleştirdiğini kaydeden Ergüvenç, ‘‘ABD her zamankinden daha dindardır. AB halkları arasında, AB’yi bir Hıristiyan kulübü olarak görmek isteyenler azımsanamayacak sayıdadır. Parçalanmışlığına rağmen İslam dünyasında halifelik taraftarları ve cemaatçiler güçlenmekte. ABD maruz kaldığı terör saldırılarını İslamla ilişkilendirerek yangına körükle gitmektedir’’ diye konuştu. AB üyeliği konusunda karşılaşılan sıkıntıların dinci ve milliyetçi eğilimleri tahrik ettiğini anlatan Ergüvenç, ‘‘Bu koşullarda Türkiye; ulusal ve toplumsal güvenliğini güvence altına almak için bir yandan uluslararası barış ve istikrarın korunmasına çıkarları ölçüsünde katkıda bulunurken diğer yanda, kendisini AB üyeliğine koşullandırmaksızın, Atatürk akılcılığını uygulayarak uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmaya odaklamalıdır’’ dedi Terör konusunda ayrıntılı açıklamalar yapan Prof. Dr. Sertaç Başeren, Türkiye’nin terörle mücadele ederken mutlaka demokrasiyi göz önünde bulundurması, ‘‘şiddet sarmalı’’ tehlikesine düşülmemesi gerektiğini anlattı. Başeren, ‘‘Aşırı İslam korkusu yaratılırsa herkes için yıkıcı olur. Buna karşın İslami söylemi kullanan devlet altı gruplar da vardır. ABD’liler bu işi abartıyorlar. 11 Eylül’den sonra bu noktaya geldi. Ama bizim 35 bin insanımız bu uğurda hayatını kaybetti’’ diye konuştu. ABD’nin bölgesel inisiyatifi Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ni anlatan emekli Tümgeneral Arma ‘ABD bildiğini okuyor’ İlk konuşmacı emekli Korgeneral Şadi Ergüvenç, ‘‘Güvenlik Algılamalarına Genel Bakış’’ başlıklı bildiri sundu. Ergüvenç, Sovyetler’in dağılmasının ardından tek süper güç olarak kalan ABD için ‘‘bildiğini okuyor’’ ğan Kuloğlu, ‘‘Türkiye ile ABD arasında stratejik ortaklık bulunmuyor. Çeşitli alver sürecinin işlediği stratejik müttefiklik bulunuyor’’ dedi. ABD’nin Fas’tan Çin sınırına kadar olan bölgede NATO aracılığıyla güçlenmeye çalıştığını belirten Kuloğlu, ‘‘ABD’nin güvenlik stratejileri uluslararası hukukla uyumsuz. Egemenlik anlayışının sınırsız olması gücün tükenmesi sorununu gündeme getirebilir’’ diye konuştu. ABD’nin politikalarının çifte standardı da içerdiğini vurgulayan Kuloğlu, ‘‘PKK/ KONGRAGEL buna örnektir. Türkiye’nin ılımlı İslam yoluyla Ortadoğu’ya örnek olması isteniyor. Bu stratejik hatadır’’ dedi. Türkiye’nin bölgesel fırsatları değerlendirmesini öneren Kuloğlu, ‘‘ABD, Türkiye’nin bölgesel güç olmasını istemiyor’’ diye konuştu. AKP’li vekillere ‘Haşema’ uyarısı ? ANKARA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin Kızılcahamam’da bugün başlayacak kampı öncesinde milletvekillerine bir kez daha, ‘‘haşema’’ uyarısı yaptı ve ‘‘basına konuşma yasağı’’ getirdi. Başbakan Erdoğan’ın basına açık tek program olan konuşmasıyla yarın resmen başlayacak kampta, özellikle Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve Hatay Milletvekili Fuat Geçen başta olmak üzere milletvekillerinin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a yönelik eleştirilerinin kampın son günü ‘‘Milletvekillerinin Tespit, İzlenim ve Görüşlerinin Aktarılması’’ başlıklı oturumda gündeme gelmesi bekleniyor. O ‘Bu coğrafyada güçlü olmak gerekiyor’ RGENERAL BABAOĞLU Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, ‘‘Bu coğrafyada güçlü bir Türkiye olarak var olmak, devletin bekasını ve milletin refahını sağlamak, proaktif bir yaklaşımla güvenliğin tüm boyutlarının dikkate alındığı politikalar üretmeyi zorunlu kılmaktadır’’ dedi. Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen ‘‘Türkiye’nin çevresinde meydana gelen gelişmelerin Türkiye’nin güvenlik politikasına etkileri’’ konulu sempozyum, Yenilevent’teki komutanlıkta başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Orgeneral Babaoğlu, ‘‘Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte başlayan bu süreçte tehdit ve güvenlik algılamaları temelden değişmiş, bu değişim, uluslararası ilişkileri, stratejik düşünceleri ve ittifakları derinden etkilemiştir. Dünyayı saran küreselleşme olgusu güvenlik algılamalarına da yansımıştır. Hatta denilebilir ki, güvenlik ve ekonomi küreselleşmenin etkilerinin en yoğun görüldüğü alanlar olmuştur. Böyle bir ortamda küresel güvenlik ve küresel ekonomi, birbiri ile yakından ilişkili, birbirini etkileyen iki önemli kavram haline gelmiştir. Bu değişim sürecinin henüz başlarında iki kutuplu dünyadan, tek kutuplu dünya düzenine geçişte yaşanan tartışmalardan birisi de, soğuk savaş döneminde Türkiye’nin coğrafi konumundan kaynaklanan öneminin azalıp azalmadığı olmuştur.’’ Orgeneral Babaoğlu, 20. yüzyılın son 10 yılında yaşanan politik ve askeri gelişmelerin bu tartışmaları noktaladığını, Türkiye’nin jeostratejik önemini de teyit ettiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Bu coğrafyada güçlü bir Türkiye olarak var olmak, devletin bekasını ve milletin refahını sağlamak, proaktif bir yaklaşımla güvenliğin tüm boyutlarının dikkate alındığı politikalar üretmeyi zorunlu kılmaktadır. Bunun da ilk şartı, ülkemizi çevreleyen coğrafyayı ve bu coğrafyadaki gelişmeleri tüm yönleriyle derinlemesine incelemek suretiyle geleceğe ışık tutacak öngörüyü yakalayabilmektir.’’ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Koray Aydın davası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın’ın, ‘‘ihalelerde usulsüzlük yapıldığı ve mal varlığında haksız artış olduğu’’ iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandığı davanın bugünkü oturumunda 12 tanık dinlenilecek. Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yapacağı duruşma, saat 10.00’da başlayacak. Yüce Divan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok’un istemi üzerine, Koray Aydın’ın, eşinin ve çocuklarının 2 milyon 320 bin dolar ve 2 milyon 317 bin mark (karşılığı Avro) değerindeki döviz, para, taşınır veya taşınmaz mallarına tedbir koymuştu. musakart@yahoo.com ‘Türkiye’nin AB adaylığını kullandık’ Siyaset bilimci Tsakonas, Yunanistan’ın Türkiye’ye verdiği desteğin ardında, Ankara’yı AB platformunda dize getirmek olduğunu söyledi İstanbul Haber Servisi Yunanistan Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Panayotis Tsakonas, Atina’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği aday üyeliğini, Türkiye’nin dış politikadaki manevra sahasının daraltılması ve Yunanistan’ın tezlerinin, AB tarafından sahiplenilmesi yönünde kullandığını belirterek ‘‘Bizim sosyalleşme stratejisi olarak adlandırdığımız ve Türkiye’nin adaylığını desteklediğimiz bu yaklaşımla amaçlanan, AB platformunda Türkiye’nin dize getirilmesiydi’’ dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Ortadoğu ve Balkan İncelemeleri Vakfı’nın düzenledikleri ‘‘TürkYunan İlişkileri’’ konulu konferansta konuşan Tsakonas, ülkesinin izlediği siyaset sayesinde, savunma harcamalarının büyük ölçüde azaldığını, bunun ekonomik gelişmeyi olumlu etkilediğini vurguladı. Yunanistan’ın AB platformlarında daha avantajlı olduğuna işaret eden Tsakonas, ‘‘Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkileri, anlaşmazlıkların Uluslararası Adalet Divanı’na götürülmesini kabul etmesi, Güney Kıbrıs’ın AB üyeliğinin Kıbrıs sorunundan bağımsız ele alınması gibi konu başlıklarında hem Türkiye önüne konulanları kabul etti. Ayrıca iki ülke ilişkileri de yumuşadı’’ dedi. Bakanlığı döneminde Papandreu’nun danışmanlığını da yapan Tsakonas, ülkesinde, Türkiye’nin AB üyeliğinin, Yunanistan’ın taleplerine daha olumlu yanıt vermesini sağlayacağına inanıldığını belirterek ‘‘Güney Kıbrıs’ın Annan Planı’nı reddetmesi, sosyalleşme stratejisi açısından olumsuz bir gelişmeydi. Ama iki ülke arasındaki sorunların uluslararası gündem maddeleri olması olumlu oldu’’ diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 A DAPAZARI Akaryakıt kaçakçılığı zirvesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ekonomiye büyük darbe vuran akaryakıt kaçakçılığı ve alınması gereken önlemler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında düzenlenen toplantıda masaya yatırıldı. Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan toplantıya, Devlet Bakanları Ali Babacan ve Kürşad Tüzmen ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in yanı sıra bürokratlar katıldı. Financial Times: AKP hükümeti yorgun ve bölünmüş görünüyor. Türkiye seçim atmosferine girdi AKP yöneticisine ‘vurgun’ cezası ADAPAZARI (Cumhuriyet) AKP Adapazarı Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı, eczacı Cemile Şimşek’in Serdivan SSK Dispanseri’nde ortaya çıkan reçete vurgununa katıldığı belirlendi. 20012002 yılları arasıda SSK müfettişlerince Serdivan Dispanseri’nde yapılan incelemede başkalarına ait sağlık karnelerine ilaç yazıldığı ve bu ilaçların iki eczaneden alındığı tespit edildi. Bunun üzerine dispanserde görevli doktor İsmail Salihoğlu ve doktor eşi Hülya Salihoğlu eczacılar Ender Erbay ile AKP Merkez ilçe Kadın Kolları Başkanı eczacı Cemile Şimşek hakkında ‘‘resmi evrakta sahtekârlık ve resmi kurumu dolandırmak’’ suçlarından dava açıldı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda İsmail Salihoğlu ve eşi Hülya Salihoğlu, ayrı ayrı 3 yıl 10 ay hapis ile bin 230 YTL para cezasına çarptırıldılar. Ender Erbay’a 2 sene 1 ay, Cemile Şimsek’e ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanıkların cezaları ertelenerek dosya Yargıtay’a gönderildi. ‘Erdoğan giderek hırçınlaşıyor’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin giderek seçim atmosferine girdiği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da her geçen gün daha çabuk sinirlenir hale geldiği öne sürüldü. Financial Times gazetesi, Türk hükümetinin ‘‘yorgun ve bölünmüş’’ gibi göründüğünü, Başbakan Erdoğan’ın da hırçınlaştığını yazdı. İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, Vicent Boland imzalı haberinde, Türkiye’deki piyasalarda son günlerde meydana gelen gelişmeleri değerlendirdi. Hisse senetlerinin fiyatlarının yüzde 8 düştüğüne, liranın dolar ve Avro karşısında değer kaybettiğine dikkat çeken gazete, küresel koşulların sıklaşması halinde yükselen piyasaların zarar göreceğini kaydetti. Son 2 yılda etkileyici bir ekonomik canlanmayla Türk piyasalarına yabancı sermayenin aktığını kaydeden gazete, ancak Türkiye’de bazı iç bulutların da bulunduğunu kaydetti. Bu faktörler, yatırımcı güvenindeki değişimin cari açığa etkisi, sosyal güvenlik reformunun henüz yasalaşmamış oluşu ve Merkez Bankası yönetimindeki değişim olarak sıralandı. Financial Times, Türkiye’nin giderek daha çok bir genel seçim havasına girdiğini belirterek ‘‘Hükümet yorgun ve bölünmüş gibi görünüyor. Başbakan Erdoğan, her geçen gün daha çabuk sinirlenir hale geldi’’ yorumunu yaptı. Sanayicilerin ekonomik politikalardan memnun olmadıklarını, faiz oranlarının fazla yüksek olduğunu söylediklerini yazan gazete, ‘‘Muhalefetin zayıf olmasına ve kamuoyunu etkilemeyi başaramamasına karşın hükümetin popülaritesi geriliyor. Bu da yeni genel seçimin zamanlaması açısından Sayın Erdoğan için bir ikilem yaratıyor’’ diye yazdı. Financial Times, haberine son verirken de ‘‘Eğer iç çevredeki bir kötüleşmeye yurtdışındaki yatırımcıların duygularındaki bir değişim eşlik ederse Türkiye, önümüzdeki birkaç ayda zor bir dönem geçirebilir’’ değerlendirmesini yaptı. Recep Tayyip Erdoğan. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear