Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 25. Uluslararası İstanbul Film Festivali 116 Nisan tarihleri arasında yapılacak Anayurt Oteli Obaba YAZI ODASI SELİM İLERİ İstanbul Anılarında Bir Şair (1) 1970’lerin sonunda Dünya gazetesinin sanat sayfasını yönetmeye çalışıyordum. Tek yardımcım Faruk Şüyun’du. Yazar dostlarımın büyük emeği olmasaydı, o sayfanın altından kalkamazdık. Her güne bir konuk yazar... Cumartesi günlerinin konuk yazarı Enis Batur’du. Enis, yazılarını Ankara’dan gönderiyordu. Bu yazılardan birini de Asaf Hâled Çelebi’ye adamıştı. ??? Öyle sanıyorum ki, Asaf Hâled’i yeniden gündeme getirenler, Enis’in bu anışını pek bilmezler. O dönemlerde Asaf Hâled kimsenin ilgisini çekmiyordu; handiyse unutulmuş bir şairdi. Bir dizesini boyuna söylerdim: ‘‘o şimdi bana küsülüdür’’... Asaf Hâled Çelebi’yle tanışmam, 1942 tarihli He dolayısıyla. İlk basım He’nin iç kapağında şunlar yazılı: ‘‘Bu kitap 1942 senesi Kânunusâni (Ocak) ayında İstanbul’da tam beş yüz tane olarak Ahmed Sait Matbaası’nda basılmıştır. Kapak kompozisyonu Fuad İzer’indir. İçinde ressam Selim Turan’ın iki, Arif Kaptan’ın bir ilüstrasyonu mevcuttur. Kitabın ismini Ferda Başman koymuştur. Bütün hakları mahfuzdur.’’ İşte o beş yüz kitaptan biri de bendeydi. Kim bilir ne zaman, Sahaflar Çarşısı’ndaki Elif Kitabevi’nden satın almıştım. Eşsiz Elif Kitabevi’nin sahibi Arslan Kaynardağ, tezgâhında sayısız inceliği sunardı okurlara. Asaf Hâled’in ince, hüzünlü, çocuk arınmışlığını koruyan şiiriyle işte böyle tanıştım. 1970’lerin başlarında bile, vapurlarda, hele akşam saatleri, KadıköyüKaraköy arası, orta yaşlı bir adam şiir güldesteleri satardı. Şairlerin ve ünlü şiirlerin adlarını uyaklı, ahenkli söylemeye ne çok dikkat ederdi! ??? Cahit Sıtkı’nın ‘‘Otuz Beş Yaş’’ıyla Asaf Hâled’in ‘‘Mariyya’’sını ille art arda anardı. Sonra hemen dizeler: ‘‘o ölen kimdi mariyya’’ Güldesteler satan o adam, şimdi bana, Oğuz Atay’ın çok sevdiğim bir öyküsünü, ‘‘Demiryolu Hikâyecileri Bir Rüya’’yı hatırlatıyor... Neler hissederek okumuştum He’yi, sözcüklere dökemiyorum. Yalnız, bana yepyeni bir duyuş hediye etiğini bugün de söylemek isterim: ‘‘bilmemek bilmekten iyidir düşünmeden yaşayalım mara günü saatleri ne yapacaksın senelerin bile ehemmiyeti yoktur’’ 1970’lerin kanlı kargaşa ortamında, He ve şairi, hemen hemen kimsenin ilgisini çekmiyordu. Oysa Asaf Hâled’in şiiri bütünüyle bir iç terbiyeyi önerir. O, güzel ve etkileyici ‘‘Cüneyd’’den: ‘‘bakanlar bana göğdemi görürler ben başka yerdeyim’’ İlk dizelerden sonra Cüneyd kendi cübbesi altında yok olur. O, artık ‘‘görünmeyen’’i görmektedir. Böylesi bir fizikötesi arayış horgörüyle karşılanıyordu. He’de sızlatıcı bir içsel acıyı da dile getirir şair. Doğu gizemciliğinin sığınağını ansızın yıkar; içindeki mağarada kurumuş ölülerin yattığını söyler. Dediğim gibi, o dönemlerde Asaf Hâled’in şiiri gözlerden ıraktı. Bir zaman geçecek, şair, bazı anı kitaplarında karşımıza çıkacaktı. Şiiriyle değil. Farklı kişiliğiyle. İşin tuhafı, anı kitaplarını kaleme getirenler de bu farklı kişiliği farklı söylemlerle çiziyorlardı. Öneriler: Kitap / Yaşar Nabi’ye Saygı, Varlık Yayınları, 1982. Caravaggio Gabrielle Bu yıl da dünyaca ünlü oyuncu ve yönetmen konukları var festivalin: Gérard Dépardieu, Diane Kruger, Guillaume Canet, Bertrand Blier, Alain Delon, Isabelle Huppert, Christoffer Boe ve James Longley. Festivalde 199 yönetmenin 219 filmi gösterilecek. Dünyanın filmi İstanbul’da SELCEN AKSEL ‘Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu yıl 116 Nisan tarihleri arasında 25. kez izleyici karşısında. Sinema meraklıları için farklı türlerden örnekler, yeni yapımlardan seçilenler, umut veren yönetmenler, ustalardan başyapıtlar, uluslararası boyutta başarısını kanıtlamış usta ve genç sinemacı konuklarıyla büyük önem taşıyan İstanbul Film Festivali, bu yıl da İKSV tarafından Akbank sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. Bu yıl da dünyaca ünlü oyuncu ve yönetmen konukları var festivalin: Gérard Dépardieu, Diane Kruger, Guillaume Canet, Bertrand Blier, Alain Delon, Isabelle Huppert, Christoffer Boe ve James Longley. Beyoğlu’nda Emek, Atlas, Sinepop, Beyoğlu, Fransız Kültür Merkezi’nin salonları, İstanbul Modern sinemaları ile Kadıköy’de Rexx Sineması 199 yönetmenin 219 filmini ağırlayacak. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Uzakdoğu ve Ortadoğu sinemalarının yanı sıra ülkemizden de 44 film gösterilecek. 31 Mart akşamı ‘Ateşkes’ ile açılacak festivalin konuklarından Alain Delon’a İKSV’nin ‘Yaşamboyu Başarı’, Isabelle Huppert’e de ‘İstanbul Festivalin açılış filmi Ateşkes’ten bir sahne. Film Festivali Sinema Onur Ödülü’ sunulacak. Festivalde 20 bölüm var: ‘Uluslararası Yarışma’, ‘Ulusal Yarışma’, ‘Yarışma Dışı’, ‘Akbank Galaları’, ‘Dünya Festivallerinden’, ‘Geleceğin Ustaları’, ‘Mayınlı Bölge’, ‘Kadınlara Hürriyet’, ‘Sinemada İnsan Hakları’, ‘NTV Belgesel Kuşağı’, iki ayrı toplu gösterim programıyla ‘Canlandırma Sineması: Avustralya’, ‘Fransız Baharı’, ‘25 Yılın Altın Filmleri’, ‘25 Yılın Ödüllü Türk Filmleri’ de bu bölümlerden bazıları. ‘Bir Fransız Divası: Isabelle Huppert’, ‘Bir Fransız Usta: Bertrand Blier’, ‘Sinemanın Çılgın Yaratıcıları: Terry Gilliam’, ‘100. Doğum Yılında : Roberto Rossellini’ başlıklı bölümler de bu oyuncu ve yönetmenlerin filmlerini izleme olanağı sunuyor. ‘Ustalara Saygı’ bölümü Victor Erice, Erden Kral, Nicolas Roeg, Vittorio De Seta’nın filmlerine ayrılmış. Festivalde bu yıl bir de çocuklara özel bölüm var: ‘Film Sende’. Birer filmin gösterileceği bölümler de şöyle: ‘Alain Delon Özel’, ‘Zingaro Özel’, ‘Eunico Martins Eşliğinde ‘Salome’, ‘The Nursery Eşliğinde Doktor Caligari’nin Odası’. Uluslararası Yarışma bölümünde bu yıl, 11 film (‘Perde Arkası’, ‘Allegro’, ‘Yüreğimdeki Canavar’, ‘Ayrı Hayatlar’, ‘Dev Budalar’, ‘Cuma ya da Başka Bir Gün’, ‘Bekleyiş’, ‘Uzaktaki Kadının Siması’, ‘Cennetten Bir Parça’ ‘Tristram Shandy: Uyduruk Bir Öykü’, ‘Küçük Kırmızı Çiçekler’) ‘Altın Lale’ için yarışacak. JeanPaul Rappeneau’nun başkanlığını yapacağı seçici kurulda Prune Engler, Reha Erdem, Nick James, Makram Khoury, Lida Ravera, Işık Yenersu yer alıyor. Ulusal yarışmanın Reis Çelik, Giorgo Gosetti, Leyla Özalp, Daniela Sannwald’dan oluşan seçici kurulunun başkanlığını ise Zuhal Olcay yapacak. Katılan filmler ‘Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?’, ‘Dondurmam Gaymak’, ‘Beyza’nın Kadınları’, ‘İki Genç Kız’, ‘Sen Ne Dilersen’, ‘5 Vakit’, ‘Babam ve Oğlum’, ‘Sinema Bir Mucizedir’. Ülkemiz sinemasından ‘Kış Bahçesi’ yarışma dışı gösterilecek. Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra bu yıl da ustalık sınıfı, söyleşi gibi yan etkinliklere yer veriliyor. İtalyan sinemasının önemli adlarından Vittorio De Seta ve Malcolm Turner ustalık sınıflarında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşacaklar. Bilgi Üniversitesi’nde ve Fransız Kültür Merkezi’nde de güncel konuların ele alınacağı panel ve söyleşiler yapılacak. Fransız Kültür Merkezi’nde ayrıca festival süresince ‘Afişlerle 25 Yıl’ sergisi yer alacak. Bu yılın yeniliklerinden biri de genç izleyiciye yönelik bir ayrıcalık: 2004 İstanbul Film Festivali’nde gösterilen ve çok sevilen ‘Yeniden Sev Beni’, İstanbul’daki 16 üniversitenin 17 yerleşkesinde mart sonuna kadar ücretsiz olarak gösterilecek. Ayrıca, festivalde ‘Hisar Kısa Film Seçkisi’nin de ilk gösterimi yapılacak. Sağlıklı ve hızlı büyüme Festivalde, Onur Ödülü’nü Isabelle Huppert aldı. Festival yöneticisi Hülya Uçansu’ya göre film festivalinin 25. yılına yüzünün akıyla gelebilmesinin en önemli nedeni, güvenilir bir kurumca düzenleniyor olması. 1982’de Konak’ta başlayan küçük bir etkinlikten Sinema Günleri’ne ve sonunda bugünkü tanınan adıyla ‘İstanbul Film Festivali’ne ulaşılabilmesini, tüm emeği geçenlerin sevgi, emek ve özenine bağlayan Uçansu, ‘Dünya düzeyinde bir festival gerçekleştirdiklerini, kararları birlikte titizlikle aldıklarını’ ve ‘festival programını oluşturmak için bütün bir yıl çalıştıklarını’ belirtti. Bu yıl festivalde geniş yer ayrılan Fransız sineması ve bu ülkeden konuklara değinen Şakir Eczacıbaşı da Fransa Hükümeti ve Türkiye’deki Fransız Kültür Merkezleri’yle işbirliği içinde ‘Fransız Baharı’nı bu festival için hazırladıklarını söyledi. Eczacıbaşı, 25. yılın mutluluğuna değinirken ‘‘2009 yılı da Fransa’da ‘Türkiye Baharı’ olacak’’ dedi. Yaşamın kıyısındaki hayatlar Kültür Servisi Semaver Kumpanya, ‘Trainspotting’ adlı yeni oyununun ilk sahnelenişini bugün saat 20.30’da Çevre Tiyatrosu’nda gerçekleştirecek. Irvine Welsh’in aynı adlı romanından Harry Gibson tarafından tiyatroya uyarlanan ‘Trainspotting’i Işıl Kasapoğlu sahneye koyuyor. Ani Haddeler Pekman’ın dilimize kazandırdığı oyunun sahne tasarımı Cem Yılmazer’e, kostüm tasarımı Funda Çebi’ye, müziği Baba Zula’ya, ışık tasarımı Ulaş Yatkın’a ait. Eroin bağımlılarının yaşamın ve ölümün kıyısındaki yaşamlarını anlatan oyunda Tansu Biçer, Çelik Bilge, Asil Büyüközçelik, İrem Erkaya, Ahmet Kaynak, Yavuz Pekman, Nadir Sarıbacak rol alıyor. Semaver Kumpanya’ya Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın danslarıyla, Nehir Çinkaya’nın da sahnede canlı olarak yapacağı resimleriyle eşlik edeceği oyunda, toplumun gençlerin, tüm dünya için ortak olan sorunlarını, düzenle ve toplumla yaşadıkları uyumsuzluğu, şiddete ve ölüme yazgılı yaşamları gerçekçi bir tiyatro diliyle izleyiciye aktarılıyor. Oyun, 18 yaş ve üstü seyircinin karşısına çıkacak. (0 212 585 59 35) KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2004/843 Esas 2005/32 Karar Davacı Elif Fıkra Taşkın tarafından davalı nüfus müdürlüğü aleyhine mahkememizde açılmış bulunan isim tashihi davasında; Trabzon ili Vakfıkebir (1709) ilçesi, Karatepe köyü, cilt: 62, hane: 106, BSN: 85’te nüfusa kayıtlı bulunan Tahsin ve Neşe’den olma 15.09.1982 dl. Elif Fıkra Taşkın’ın Fıkra olan isminin iptali ile Elif Ikra Taşkın olarak düzeltilmiştir. İlan olunur. 23.06.2005 Basın: 10184 CUMHURİYET 14 K