26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 14 10 18 13 16 15 18 18 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y B B B Y Y B B Y 16 21 18 19 15 6 16 7 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B K 21 20 16 20 16 16 1 5 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve iç kesimleri çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yurdun iç kesimleri yer yer yoğun olmak üzere sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B 2 K 1 PB 2 PB 6 PB 4 PB 4 PB 5 PB 3 K 1 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 2 K 5 Y 9 K 3 K 3 K 5 Y 12 PB 12 PB 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K B PB B B B B B B 4 17 8 9 11 6 13 27 25 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nı’nın marifetlerinden söz ediyor. İran’daki Fecr Turnuvası’nda Türk sporcuların başlarını örtmelerine göz yuman Federasyon Başkanı Murat Özmekik’in; erkek ile bayan sporcuları bir arada antrenman yaptırmamaya uğraştığı, seyahatlerde haremlikselamlık uygulamasından yana olduğu antrenörler ve sporcular tarafından dile getiriliyor. AİHM ve Anayasa Mahkemesi’yle Danıştay’ın kararlarına karşın bir Başbakan, RTE, türban sorununun ‘‘er geç çözüleceğini’’ söylüyor; nereye giderse gitsin, imam hatiplilere mutlaka kimi haklar sağlayacağından söz açıyor. Genel olarak bakıldığında dini iktidara temel taşı yapan bu hükümetle nereye varacağımızı kestirmek için falcı olmaya gerek yok. Maazallah AKP bir beş yıl daha tek başına iktidar olur, takıyye maskesini sıyıran RTE de Cumhurbaşkanlığı’na getirilirse... Bugünkü uygulamalar daha ileri aşamaya girecek demektir. Bu olgular, gelişmelerin gösterdiği hedef dikkate alınırsa; ‘‘AKP iktidarının fırsat bulduğu yerde eğitimi, devlet yönetimini dinsel temelde şekillendirme arayışı içine girdiğini’’ söyleyen Deniz Baykal’ın bu saptamasını haksız bulabilir miyiz? ??? Din konusunda kurumlar sanki ‘‘bir adım önde olmak’’ için yarışıyorlar. ‘‘Diyanet’te sansür’’ başlığıyla basına geçen son olay, saygınlığı tartışma konusu yapılmak istenmeyen bir kurumda bile iktidarın dinsel görüşlerine koşut hareket edenlerin varlığına işaret ediyor. Gerçekten Diyanet İşleri Başkanlığı’nın savunduğu gibi son günlerde patlak veren skandal acaba ‘‘tamamen editoryal hata’’ mıdır, ‘‘gizli niyetin eseri’’ değil midir? Öyle bir olay ki şeffaflığa, fikir özgürlüğüne darbe vuruyor. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun tek kadın üyesi, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Mualla Selçuk’un, 15 üyenin ‘‘hayır’’ dediği karara ‘‘Evet, kadınlar başı açık namaz kılabilir’’ diyerek koyduğu şerh... önce Diyanet dergisinde yer alıyor... o sırada Başbakan’ın gözde danışmanlarından Cüneyd Zapsu’nun eşinin başı açık namaz kılması AKP’nin tepe noktalarında sert tepkilerle karşılanınca... ...Resmi açıklamaya göre ‘‘karara muhalefet eden üyelerin görüşlerini ilan etmek kurulun kendi prensiplerine de uymadığı’’ gerekçesiyle... (tabii inanırsanız) katiyyen ‘‘gizli bir niyetin eseri’’ olmayan... tamamen ‘‘editoryal bir hata eseri’’... tam 70 bin dergi şerhli sayfası tek tek yırtılarak piyasaya veriliyor. Kararın Diyanet dergisinde şerh gerekçesine yer verilmeden yayımlanması elbette etik bir davranış değil; velakin dinsel âlemde, İslamda da normal yaşamdaki bu kural geçerli değil midir? Prof. Selçuk’un bir cümlesi, kadınların namaza başı açık duramayacağını içeren karara itirazındaki nedeni ve bu cümle, din kurumları aracılığıyla siyasetin nerelere ulaşmayı amaçladığını da sergiliyor. Şu cümle: ‘‘Namaz için alınan bir karar, namaz dışına da teşmil edilmiştir.’’ Nereden varıyor bu sonuca Prof. Selçuk: ‘‘Kurul kararının son paragrafında ‘namaz ve namaz dışında örtülmesi gereken’ avret mahallinin erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz ve ayaklar dışındaki bütün beden olduğu’’ belirtiliyor ve durum böyle olunca da: ‘‘Kadının namaz dışında da örtünmesi gerekir’’ sonucu doğuyor. Laik Cumhuriyetin Diyanet İşleri Başkanlığı, örtünmeye namaz yoluyla da bir gerekçe eklemiş oluyor. Gül: Servis sözü aşırıydı Dışişleri Bakanı, basını suçlayan açıklamalarını düzeltirken yine gazetecileri eleştirdi. Gül, basının yabancı diplomatların bilgisiyle hareket ettiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ‘‘Türk basını yabancı diplomatların ve servislerin manipülasyonuna açık’’ sözlerini düzeltirken yine gazetecileri suçladı. Servis sözünün yanlış anlaşılmalara açık ve aşırı olduğunu kabul eden Gül, Hamas’ın ziyaretinde basının Türk diplomatların verdikleri bilgilere inanmayıp yabancı diplomatların bilgileriyle hareket ettiğini söylemekten de geri durmadı. Gül, ‘‘toplumun’’ yönlendirmelere açık olduğunu belirterek kapsamı da genişletti. Gül, tepki çeken basına yönelik sözleri konusunda dün ilk kez konuştu. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın davetlisi olarak Katar’a ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda gazetecile GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANNAN’DAN HAMAS TEŞEKKÜRÜ DOHA (AA) BM Genel Sekreteri Kofi Annan, karikatür krizinin çözmek amacıyla yaptığı çağrı üzerine Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen zirve öncesi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le görüştü. Annan, Gül’e, Hamas heyetinin Türkiye ziyareti dolayısıyla teşekkür etti. Annan, geçen günlerde İsviçre’nin Davos kentinde bir araya geldiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ‘‘Hamas’a doğru mesajlar verilmesi’’ konusunu görüştüklerini açıkladı.Bu arada, 8’li zirveye Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, son anda aldıkları kararla katılmadı. rin karşısına çıkan Gül, ‘‘Türk basınının yabancı istihbarat örgütleri ve diplomatların manipülasyonuna açık olduğu yönündeki sözleriniz tepki çekti. Bu sözlere açıklık getirecek misiniz’’ sorusuna, ‘‘Ben herhangi bir basın mensubunun herhangi bir maddi çıkar karşılığı veya para karşılığı herhangi bir şey yaptığını düşünmedim de, bunu söylemedim de...’’ yanıtını verdi. Kullandığı ‘‘servis’’ sözcüğünün yanlış anlamalara müsait olduğunu savunan Gül, ‘‘Belki bu bağlamda servis sözünün yanlış anlamalara müsait olduğunu görüyorum. O bakımdan onu orada aşırı bir söz olarak görüyorum’’ diye konuştu. Gül ayrıca, ‘‘hiç kimsenin beni basın düşmanı falan diye itham etmeye hakkı yok. Bugünkü basının bu kadar özgür olmasına katkısı olan bir insanım. Bunu daha da çok devam ettireceğim’’ dedi. Gül buna karşın basına eleştirisini de sürdürdü. Dışişleri Bakanı, Hamas ziyareti sırasında Türk basınının Dışişleri’ne değil, yabancı diplomatlara inandığını ifade ederken, bu durumun sadece Hamas konusunda değil, terör olaylarında ve kuş gribinin gündemde olduğu dönemde de yapıldığını iddia etti. Gül, ‘‘İşte kuş gribi, bütün Avrupa’da, Fransa’da açın, Fransız basınını meseleye nasıl yaklaşıyor, ele alıyor görün’’ dedi. Kars’ta kış tatbikatı Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın iki yılda bir gerçekleştirdiği bu yılda Kars’ın Akbaba tatbikat arazisinde düzenlenen Kış2006 Tatbikatı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve kuvvet komutanlarının katılımıyla sona erdi. Tatbikat sırasında askeri kamuflaj kıyafetleri giyinen Erdoğan tören mangasını selamladı. Tatbikatı değerlendiren Erdoğan, ‘‘Ordumuzun başarılı bir tatbikat uygulamasını gördük. Tabii ki en güçlü, caydırıcı bir ordumuzun olması hedefimizidir’’dedi. Özkök de çok başarılı bir tatbikat yapıldığını söyledi. (AA) Ekmekçi’nin kapısı hep açık olurdu. Nice insanla ilk onun odasında tanıştım. Geçerken görür, çağırırdı: Balbaaay, gel bak kim var burada... Sen de tanış... Fakir Baykurt’la, Dursun Kut’la, Dursun Akçam’la ilk onun odasında el sıkıştım. İnsandan omuzu, odasından domuzu eksik etmezdi. Raflardaki renk renk, irili ufaklı, omuz omuza domuzlar, odasına bir müze havası vermişti. Güldü mü, yüz dolusu değil, beden dolusu gülerdi. Kahkaha atarken bir ayağını kaldırıp indirmesi seyre değerdi. Kızdı mı, yüzü renkten renge girerdi. Kullandığı sözcüklerden biriyle oynayıp yumuşatmayı çok severdim. 90’lı yıllardaki sabah sporu yerim Seğmenler Parkı’ydı. Saat 07.00’yi geçirmişsem, Ekmekçi benden önce gelmiş olurdu. Küçücük radyo kulağında, son haberleri dinlerdi. Hiç unutmam, Gorbaçov’a darbe yapıldığını sabahın ilk saatlerinde ondan öğrenmiştim. Parkın öteki ucunda beni görünce, avazı çıktığı kadar bağırıp Moskova haberlerini vermişti. ??? 20 Şubat Pazartesi günü Taha Akyol’un Milliyet’teki ‘‘Objektif’’ köşesinde Ekmekçi’yle ilgili şu tümce yer aldı: ‘‘Mehmet Akif’e, Mustafa Ekmekçi gibi bazı yazarlar bilgisiz ve fanatikçe bir önyargıyla ‘Arnavut milliyetçisi, gerici’ diye saldırmışlardı! Ama İstiklal Marşı gibi milli bir kutsalımızda ve onu yazan Akif’te ‘ırkçılık’ keşfeden ilk kişi Hrant Dink oldu!’’ Meslektaşımız Hrant üzerinden sağlanan rant nedir, ne değildir, ayrı konu... Akyol’un 21 Mayıs 1997’de kaybettiğimiz Ekmekçi’yle ilgili, köşe başlığı ile örtüşmeyen değerlendirmelerini okuyunca şöyle bir irkildim. Öyle ya, köşenin başlığı Objektif... Ekmekçi’yle ilgili yorum sübjektif! Yazılarında, televizyon programlarında uzlaşmacılığı, ortak paydaları öne koyma havasında olduğu izlenimi veren Akyol’un 9 yıl önce yaşamını yitirmiş, yanıt verme durumunda olmayan Ekmekçi’yle ilgili tanımları, uzlaşma değil buzlaşma, ortak payda değil paylama hislerini dışa vuruyordu. Doğru Yol, REFAHYOL gibi iktidarlar döneminde soyadının ikinci hecesinin, kendi deyimiyle ‘‘AK Parti’’ iktidarı döneminde de birinci hecesinin hakkını veren Sayın Akyol’un, gazeteciliğiyazarlığı en iyi şekilde yapmak dışında hiçbir kaygısı ve bağlantısı olmayan Ekmekçi’ye yakıştırdıklarını kanıtlaması gerekir. Ekmekçi’nin kafatasçılıkla ilgisi yoktu ki Akif’e ‘‘Arnavut milliyetçisi’’ desin. Ekmekçi’nin Akif’e saldıran bir yazısını da anımsamıyorum. Ekmekçi bilmediğini bilirdi, ama bilgisiz sıfatını hak eden bir yazar da değildi. ??? Taha Akyol’un yazısının tek olumlu yanı, Ekmekçi’yi bir kez daha anmak oldu. Ekmekçi, düşüncelerinde militan, ilişkilerinde insandı. Çok canını sıkan kişilerin bile elini sıkmaktan çekinmezdi. Kimsesizlerin kimsesiydi. Haksızlığa uğramış kimse yoktur ki Ekmekçi’ye geldiğinde umutsuz dönsün... Köşe yazıları bile insan doluydu. Bazıları, ‘‘Telefon rehberi gibi köşe yazısı’’ diye takılırdı. Onu çok özlüyoruz... Yaşıyor olsaydı... Medyanın haline baksaydı... Kalemi eline alsaydı... Oyy anam oy... Kulağım çınlıyor. Ekmekçi bizi mi andı ne! ankcum?cumhuriyet.com.tr AB’NİN KKTC’YE YARDIMI IŞIL ÖZGENTÜRK DİSK Başkanı, Türkiye’nin artık sağa teslim edilme lüksünün olmadığını söyledi Önce Türkiye’yi Gez ? Baştarafı Arka Sayfada Devam edelim, Antalya Müzesi benim için dünyanın en görkemli müzelerinden biridir. Çevre öylesine tarih doludur ki, bölgede yaşayan çeşitli uygarlıkların pek çok heykeli müzede tüm güzellikleriyle göz kamaştırırlar. Şimdi sen Antalya’ya geleceksin, beş yıldızlı bir otele kapanıp her şey bedava diye hiç durmadan yiyip içeceksin ama hemen yanı başındaki bu muhteşem müzeye gitmek aklının ucundan bile geçmeyecek. Evet, Antalya’da tur rehberlerine sormuştum, ‘‘Türkler müze ve ören yerlerine gidiyorlar mı’’ diye, ‘‘Çok az’’ diye yanıtlamışlardı. Arka arkaya anı bombardımanına tutulmuş gibiyim. Çok sevdiğim mimar dostlarımdan birini anımsadım. Floransa evlerine vurgundu, hiç unutmuyorum, bir gün ‘‘Hiç Mardin’e gittim mi’’ diye sormuştum, dört kez Floransa’ya gitmiş ama o yaşa kadar Mardin’e hiç uğramamıştı. Kendinize bir sorun; şu ülkede kaç kişi Hitit uygarlığına vurgun, kaç kişi Likya’ya, kaç kişi Frikya’ya, kaç kişi Urartu’ya?.. Ve kaç kişi Hasankeyf’i gördü? Yanıtın pek iç açıcı olmadığını baştan bilir gibiyim. İşte bu nedenden, bu ülkede beklenen sayıda turist gelmiyor. Çünkü bir şeye vurgun olmalısınız ki, onu başkalarıyla paylaşmak bir keyif olsun. Ben de Saraçoğlu gibi, ‘‘Gezin’’ diyorum, ‘‘ama önce Türkiye’yi!’’... isilozgenturk?superonline.com Çelebi: Umudun adresi soldur OZAN YAYMAN Ankara’dan tüzük tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KKTC’ye ilişkin tüzüklerin Avrupa Birliği Daimi Temsilcileri (COREPER) tarafından birbirinden ayrılarak onaylanması, Ankara’da büyük sıkıntı yarattı. Böyle bir hamleyi beklemeyen Ankara, Lefkoşa ile 139 milyon Avro’luk yardımı kabul etmeme konusunda görüş birliğine vardı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB’nin KKTC’ye ilişkin tüzükleri Rumların istemi doğrultusunda ayırarak onaylamasına tepki gösterdi. Gül, ‘‘AB tarafından alınan tek taraflı karar kabul edilemez. Hayretle karşıladık’’ dedi. AB’nin KKTC’ye yönelik Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü rafa kaldırıp sadece mali yardımı onaylaması, Ankara’da soğuk duş etkisi yarattı. Daha önce bu konuya ilişkin AB’den garanti alınmasına karşın kabul edilen tüzüğün ardından, Türkiye ile KKTC arasında hızlı bir telefon trafiği yaşandı. İlk durum değerlendirmesi sonrası ise mali yardımın kabul edilmemesi görüşü ağırlık kazandı. Katar’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda konuya ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Gül de KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bu gelişme üzerine yaptığı açıklamaya aynen katıldıklarını ve bunun ‘‘kabul edilemez’’ olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi. Gül, tüzüğün AB’nin 26 Nisan’da adadada yapılan referandumun ardından alınan kararlara tamamen ters düştüğünü söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, ‘‘kararın Konsey’den de aynı şekilde çıkması halinde, yardımı kabul etmeme durumu olup olmayacağına’’ ilişkin bir soru üzerine de ‘‘Sayın Talat, zaten bunu açıkladı. Şüphesiz ki bu Kıbrıs Türklerinin bileceği bir iştir. Ama bizim kanaatimiz şudur ki, bu doğru değildir.Türkiye zaten bu yardımların on mislini, yüz mislini KKTC’ye yapmaktadır, yapmaya da devam edecektir’’ diye konuştu. Süleyman Çelebi. İZMİR DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye’de işlerin iyi gitmediğini ve yurttaşların geleceğe güvenle bakmadığını vurgulayarak ‘‘Hepimizin bir umuda ihtiyacı var. Bu umudun adresi açık. Bu adres soldur’’ dedi. 10 Aralık Platformu’nun düzenlediği ‘‘Solun İzmir Buluşması’’ toplantısı dün Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Süleyman Çelebi’nin, başkanlığını Derya Sazak’ın yaptığı oturumda, Burhan Şenatalar, Ersin Salman, Ertuğrul Günay, Meral Okay ve Vicdan Baykara konuşmacı olarak yer aldı. DİSK Başkanı Çelebi, bugün yaşanan olumsuz tablo içinde Türkiye’yi sağa teslim etme lükslerinin olmadığını belirterek ‘‘10 Aralık Platformu bu amaç etrafında bütünleşen herkesin katılımına ve katkısına açık olarak hareket edecek. Ve bu süreç solun iktidarını yaratarak siyasal yetkinliğe ve halk desteğine KÜRE OPERASYONUNDA BİLGİ AKTARILDIĞI KUŞKUSU Soruşturmadan haberleri oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ‘‘Küre’’ operasyonundan, ‘‘çete üyelerinin’’ önceden haberdar olduğu anlaşıldı. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır, polisin telefon dinlemeye başlamasından 2 hafta sonra Kasım Zengin ve diğer çete üyelerinin ‘‘iyi adam olmadıklarını bir arkadaşından’’ öğrendiğini söylemesi dikkat çekti. Çete soruşturması kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çakır, hâkimlik sorgusunda, diğer sanıklarla yaptığı telefon görüşmelerinde suç unsuru bulunmadığını ve bunları kabul etmediğini anlattı. Çakır, ‘‘Eylül aylarında bir arkadaşın ‘Bunlar iyi adam değildirler’ ikazı üzerine oradan koptum. Kasım Zengin’in bürosuna gidip geliyordum.Telefon görüşmelerini kabul etmiyorum’’ dedi. Çakır’ın çete üyelerinin ‘‘İyi adam olmadıklarını öğrendim’’ dediği eylül ayı dikkat çekti. Çünkü emniyetin operasyon öncesindeki teknik izlemesine ‘‘ilk takılma’’ 15 Ağustos’ta gerçekleşti. Buradan hareketle eski emniyetçi olan Ertuğrul Çakır’a ‘‘içerden’’ soruşturmaya ilişkin bilgi aktarıldığı kuşkusu gündeme geldi. Emniyetten bilgi sızdırıldığına ilişkin kesin bilgilere ulaşılması durumunda soruşturma bu yönüyle de sürdürülecek. Soruşturma kapsamında Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır da tutuklandı. Yüzbaşı Bozkır’ın Genelkurmay’a ait bazı bilgi ve belgeleri çete üyeleriyle paylaştığı iddiaları da gündeme geldi. Yanan otoda kelepçeli ceset ? İstanbul Haber Servisi Eyüp’te yanan otomobilin içinde elleri bağlı bir kişiye ait ceset bulundu. Alibeyköy Güzeltepe Mahallesi Sokullu Caddesi’nde tek katlı bir binanın önünde park halinde bulunan otomobil ön tarafından alev aldı. İtfaiye ekipleri alevleri söndürürken, aracın sürücü koltuğunda elleri bağlı ve vücudunun büyük bölümü yanmış bir kişinin cesedi bulundu. Ceset üzerinden Necati Yorul adına düzenlenmiş bir kimlik çıktı. Yanan otomobilin bu bölgede korsan taksi olarak çalıştığı öne sürüldü. en kısa sürede ulaşacaktır’’ dedi. Platformun çalışmalarını engellemek isteyen kesimler olduğunu belirten Çelebi, şunları söyledi: ‘‘Bizi eleştirenler önce ellerini vicdanlarına koysun.Artık dükkânlarınızı korumayı bırakın. ‘Küçük olsun benim olsun’ anlayışından uzaklaşın. Bizler kişisel ikbal içinde değiliz. Türkiye sevdasıyla yola çıktık. Sorunumuz şu kişi ya da kurumla değil. Sorunumuz bugünkü siyasal ve ekonomik sistemledir. Kimse liderlerin iki dudağı arasında siyaset yapmayacak. İtaat değil, liyakat esas olacak. Bir kez daha duralım ve kendimize soralım. Dünyanın çeşitli ülkelerinde solcular, sosyalistler, sosyal demokratlar yıllar sonrada olsa özeleştirilerini yapıyor ve bir araya geliyorlar. Ardından iktidara yürüyorlar. Onlar bunu başarıyor biz neden başarmayalım. Biz de bir araya geleceğiz solu yenileyeceğiz, kitleselleştireceğiz.’’ Prof. Şenatalar da, son dönemde Türkiye’de sol oyların yüzde 25’lerin üzerine çıkamamasına vurgu yaparak ‘‘Bu kabul edilemez. Bu bizim kaderimiz değil. Buna kader demek için Türkiye’nin geçmiş sol deneyiminden habersiz olmak gerekir. Türk solunun gücü tek başına iktidar olmaya yeter’’ diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear