24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2006 PERŞEMBE 6 HABERLER Staj yaparken geçirdiği iş kazası sonucu felç olan gencin masraflarını firma ödemeyince tedavisi yarım kaldı PERŞEMBE ORHAN BURSALI Mühendis adayının dramı RANA ERDEN Bir Musibet, Bin Nasihat AB siyaseti tam karaya vurdu. İki tarafın elbirliğiyle, yani hem AB’nin tutucu merkez ülkeleri hem AKP, ilişkileri kızağa çektiler. AB’yi anladık, başından beri Türkiye’yi içeri almamak için geniş bakışlı ve uzun soluklu bir strateji izliyor. Bu amaçla kullandıkları ülke önce Yunanistan’dı, sonra sonra Kıbrıs Rumları oldu. Rumları, problemli ülke oldukları halde üyeliğe kabulleriyle bu strateji rayına oturdu. Strateji belliydi: Yunanistan ve Rumlarla bütün ihtilaflı sorunlara Türkiye evet demeye zorlanacaktı. Tabii bu yetmezdi, Türkiye gerçekten Kıbrıs’ı verir ve Ege’deki bütün haklarından AB üyeliği aşkına vazgeçerse, kapıda iki yedek konu daha bekliyordu: Kürt ve Ermeni sorunu. Sonra başka kim bilir daha neler!.. İçerdeki kökten AB’cilerin yoğun çabasına rağmen ulusal hakları ve çıkarlarını bir bir satılığa çıkaracak bir partinin Türkiye’de işbaşında kalamayacağını AB bilmiyor mu? İşte strateji, daha ilk engelde ürününü verdi: Vay limanlarını açmaz, protokolü uygulamazsın ha! Bunun bedelini öder, cezanı çekersin, buyurdu Merkel! Komisyon da zaten daha önce 8 konunun taramasının durdurulmasını önermişti. Böylece gelecek hafta yapılacak toplantıdan ne sonuç çıkacağı şimdiden belli. ABD devreye girdi, diğer AB ülkeleri işi yumuşatmaya soyundu, baskılar başladı, ama değişen bir şey olmayacak, sonuçta Türkiye treni, tırmanamayacağı bir yokuşa sürüldü. Hiç aceleleri yok. Ani bir karar vermeleri de söz konusu değil. Bu işi yumuşak yumuşak böyle götürecekler. Sizi biraz heveslendirecek, el altında tutmaya çalışacaklar. İşin rengi ne zaman değişir? Gerçekten AB, Türkiye’siz olamayacağına inandığı zaman. Şimdilik ufukta böyle bir ışık yok! ??? Peki, AKP’nin bu işte dahli ne? AKP’nin AB’den “soğuması”nda dönüm noktası, türban meselesinde ve köktendinci görüşlerinde AB ve İnsan Hakları Mahkemesi’nden destek bulamamasıdır. Düşünsenize, AKP liderleri, içte dinci politikalarına “insan hakları” yaftası altında destek bulacaklarına o kadar inanıyordu ki, Dışişleri Bakanı Gül’ün eşi Hayrünnisa Hanım bile üniversite ile sorunu nedeniyle Türkiye’yi mahkemeye vermişti! Fakat hayalleri yıkıldı. AKP neler yapmadı? Örneğin AB ile görüşmeleri yürütmekle, elinde zaten kırk iş olan Babacan’ı görevlendirdi! Üstelik 6 ay sonra! Bütün aday ülkeler ise işi sadece AB ile görüşmeleri yürütmek olan çok becerikli bir siyasi uzmanlarını bu göreve hemen atarlarken! Babacan kaç kez Avrupaya gitti bu görev için? Aslında evini oraya taşıması gerekirken!? Ve nihayet, AKP, AB’nin Kıbrıs Türkleri üzerine uygulanan ambargoyu kaldırma sözünü yerine getirmesi için, demeç vermekten başka hiçbir şey yapmadı! AKP, AB ile ilişkilerde tam bir başarısızlık örneği verdi! Şimdi ise üstten atıp tutuyorlar! Şöyle yaparız, böyle yaparız diye... Hiçbir şey yapamazlar! Şimdi tek yapacakları, daha önce burada haber verdiğimiz gibi, seçimlerde milliyetçi, ırkçı, diğer dinci oylara yönelmektir! ??? Kökten AB’cilerden bazıları yelkenleri suya indirdi, “Biz kendi başımıza da başarırız” diyorlar! Güzel! Şimdi nihayet, bir musibet, hepimiz için ortak bir konuşma zemini yarattı; ne yapabiliriz, ne yapmalıyız? Yok yok, AB üyeliği için değil, orada ne olacaksa olacak zaten! Kendi kalkınmamız için, ekonomiyi kendi ayakları üzerine oturtmak ve Türkiye Kanadı takabilmek için! Din köktendinciliği ile aynı karakterde olan serbest piyasa köktendinciliğine elveda demek, ulusal orta ve uzun vadeli, bilgi toplumu, bilgi teknolojileri, bilim ve teknoloji, ArGe, yüksek teknolojiye dayalı kalkınma stratejilerini konuşabilmek ve belirleyebilmek için! Mantık oyunları tutkunlarına ? Haber Merkezi Zekâ, matematik ve mantık oyunları tutkunlarının artık “Oyun”u var. Türkiye Zekâ Vakfı’nın çıkardığı derginin ilk sayısı geçen ay yayımlandı. Her yaştan okurun düşünme, mantık yürütme ve problem çözme yeteneklerinin gelişmesine katkı sağlayacak aylık derginin fiyatı 5 YTL. Dergide 50 türde 250’ye yakın soru yer alıyor. “Sizi düşünmeye çağırıyoruz” başlığıyla çıkan “Oyun”u Türkiye genelindeki gazete bayileri ve kitapçılarda bulmak mümkün. Geçirdiği iş kazası sonucunda 20 yaşında felç olan Koray M. Arslan, çalıştığı şirket masrafları ödemediği için tedavisini 3. ayda bırakmak zorunda kaldı. İş kazası nedeniyle şirket, aileye tüm masrafları karşılayacağını belirttiği halde, daha sonra “Darüşşafaka Hastanesi’nin 5 yıldızlı otele benzediği ve SSK’de de aynı ekipmanın bulunduğu” gerekçesiyle ödemeyi yapmaktan vazgeçti. Koray ise tedavi olmadan evinde oturuyor. İTÜ İnşaat Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Koray M. Arslan (20), çalıştığı Çukurova Holding’e bağlı Baytur İnşaat’ın Kozyatağı TOKİ Konutları şantiyesinde 22 Haziran’da geçirdiği iş kazası sonucu felç oldu. Olayın geçtiği günü Arslan şöyle anlattı: “Baytur İnşaat’ın TOKİ Konutları şantiyesin ? Uzmanların, Koray M. Arslan’ın tedavisi için uygun ekipmanların sadece Darüşşafaka Hastanesi’nin bünyesinde bulunduğunu belirtmesine karşın Baytur İnşaat yetkilileri, söz konusu hastanenin 5 yıldızlı otele benzediğini, tedavinin SSK’ye bağlı bir hastanede sürdürülmesi gerektiğini belirterek ödeme yapmayı reddetti. de staja başladığımın 4. gününde demir donatıların, projeye uygunluğunun kontrolü için inşaat mühendisi tarafından belirlenen bloğun 7. katına çıktım. Teknikerler, donatıların kontrolünü yalnız başıma yapabileceğimi söylediler. Bulunduğum katın kontrolünü yaptığım sırada kule vinci, bir uzman olmaksızın işçilerin yönlendirmesiyle tünel kalıbı taşıyordu. Vincin arkamdan çarpmasıyla geçirdiğim kaza sonrasında Göztepe SSK Hastanesi’ne kaldırıldım. Ailemin araştırması sonucu Florence Nightingale Hastanesi’nde acilen ameliyatımı yapabilecek bir ekibin bulunduğu öğrenildi. Baytur İnşaat yetkilileri yapılacak ödemeyi kabul etmediklerinden Göztepe SSK Hastanesi’ne vardıktan 7 saat sonra ameliyat olabildim.” Arslan’ın, omurgasında kırıklar ve omuriliğindeki ciddi yaralanmalar nedeniyle geçirdiği ameliyatlardan sonra tedavisinin devamı için 6 ay sürecek fizik ve rehabilitasyon programı belirlendi. Arslan, programın uygulanması için Darüşşafaka Hastanesi’nin Maltepe’deki merkezine kaldırıldı. Bu sırada Baytur yetkilileri, Arslan’ın ailesine tedavi DESTEK SÖZÜ UNUTULDU süresince ve sonrasında destek olacaklarına dair söz verdiler. Fizik ve rehabilitasyon programının 3. ayında verdiği sözleri unutan yetkililer, masrafların artık karşılanmayacağını ve tedavinin SSK Hastanesi’ne bağlı bir hastanede devam edeceğini bildirdi. Uzmanlar firmaya, Arslan’ın tedavisi için uygun ekipmanın sadece Darüşşafaka Hastanesi’nin bünyesinde bulunduğunu belirtse de firma yetkilileri, Darüşşafaka Hastanesi’ni beş yıldızlı otele benzeterek SSK Hastanesi’nin basit ama gerekli ekipmana sahip olduğu kararını aldı. SSK Hastanesi’nin fizik ve rehabilitasyon tedavisi için gerekli donanıma sahip olmaması ve maddi imkânsızlıktan dolayı şu an tedavi göremeyen Arslan, Baytur İnşaat’a karşı açtığı davanın sonucunu bekliyor. Baytur İnşaat yetkilileri ise dava devam ettiğinden olayla ilgili bir yorum yapmayacaklarını belirttiler. GÖKÇEK, ALLAH’A HAVALE ETTİ Burdur’da bir kamyonun yol açtığı kazada ölenlerden üçünün cesedi tanınmaz halde. (AA) Halktan yağmur duası istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, barajların yeteri kadar dolmaması nedeniyle su kesintisinin kapıda olduğunu belirterek “yurttaşlardan canı gönülden dua etmelerini” istedi. Havaların böyle devam etmesi durumunda, başkentte en az bir ay sonra kısıtlamalı veya dönüşümlü su verilmesi uygulamasına gidilebileceği uyarısında bulunan Gökçek, “Kavşakkaya Barajı’nı bitirmeye çalışıyoruz. Ama bitse dahi, Allah yağmur vermezse bu işin çözümü, tedbiri yok. Yurttaşlarımızdan canı gönülden dua etmelerini istiyorum. Allah inşallah su verir. Böyle giderse kesinti kaçınılmaz” dedi. Başkente suların iki ayrı barajdan geldiğini anlatan Gökçek, “Suların yarısını Kurtboğazı’ndan, diğer yarısını ise Çamlıdere’den alıyoruz. Bu barajlarımızda su ciddi seviyede düştü. Çamlıdere’de, motopompalarla su çekilmesi gerekiyor. Bu şimdiye kadar başımıza gelen bir olay değil” dedi. Su konusunda mutlak bir kısıntının kapıda olduğunun altını çizen Gökçek, “Bizi en çok düşündüren, dönüşümlü su verilmesi sırasında yaşanacak zorluklar. Bir gün bir bölgeye su vereceğiz, bir gün vermeyeceğiz. Bir bölgeye su verdiğimiz zaman, alt kotlarda bulunan yurttaşlar yükleniyorlar. Üst kotlara istesek de suyu gönderemiyoruz. Bütün bu işi çözmek için elimizde de yeterince su yok” diye konuştu. Mevlana’dan önce de ‘sema’ vardı ? KONYA (AA) Göktürk Kitabeleri’nde rastlanan dönen insan figürlerinin, semanın tarihinin çok eskilere dayandığını gösterdiği bildirildi. Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “Göktürk Kitabeleri’nde rastlanan dönen insan figürleri, semanın tarihinin çok eskilere dayandığı ve coğrafyasının genişliği ve farklı inanç sistemlerindeki önemi hakkında somut bilgiler vermektedir. Çeşitli kaynaklarda, İslam ile birlikte Mevlana’dan çok önce de semaya rastlandığı belirtilmektedir’’ dedi. Burdur’daki kazada ölenlerin çoğu ön koltuktaki yolcular Yollar yine kan gölüne döndü Haber Merkezi Yurtta meydana gelen trafik kazalarında 20 kişi yaşamını yitirdi, 35 kişi yaralandı. İstanbul’da TEM Otoyolu Büyükçekmece mevkiinde yoğun sis nedeniyle meydana gelen zincirleme trafik kazasında 22 aracın çarpıştığı, 4 kişinin öldüğü, 9 kişinin de yaralandığı belirtildi. Burdur’da ise önceki gece bir kamyonun yolcu otobüsü ve bir başka kamyonla çarpışması sonucu ölenlerden 11 kişiden 8’inin kimlikleri tespit edildi. BurdurAntalya Karayolu Kurna rampasında domates yüklü kamyon, karşı yönden gelen Metro Turizm’e ait yolcu otobüsüne, daha sonra da saman yüklü kamyona çarptı. Kazada otobüs şoförü Ahmet Sert, yardımcı şoför Ali Aydın, eski Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay’ın eşi Nayla Atay, Ali Çevik, Hayri Taşçı, Mukaddes Tekin, Ulviye Koloncu, Hayriye Kukul öldü. Ölenler arasında olduğu sanılan Cennet Çevik, Hülya Çalık ve Birsel Soyfa’nın ise kimlikleri cesetlerin tanınmaz halde olması nedeniyle kesin olarak tespit edilemedi. Ölenlerin otobüsün ön koltuklarında seyahat edenler olduğu, arka koltuklarda oturanların ise kazayı yaralarla atlattıkları belirtildi. Yaralılardan Fatma Kukul, Mustafa Can, Mehmet Can Fidanboy, Murat Kukul ile Hilmiye Koloncu’nun durumunun ağır olduğu bildirildi. Öte yandan Ordu’nun Ünye ilçesinde, bozulan bir yolcu otobüsüne yardım etmek için duran bir başka yolcu otobüsüne bir kamyonun çarpması sonucu bir kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Bilecik’in Bozüyük ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu ise 2 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Yoğun sisin hâkim olduğu Manisa’da da öğrenci servisi minibüsünün kamyona arkadan çarpması sonucu, biri öğrenci iki kişinin öldüğü, 19 kişinin de yaralandığı bildirildi. ‘SU KESİNTİSİ KAPIDA’ Eşini 37 yerinden bıçakladı ? AKSARAY (AA) Aksaray’da Hanife Tan (38) adlı kadın bir park girişinde 37 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş olarak bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken dün polisi arayan Tan’ın imam nikâhlı eşi Faruk E. (50) cinayeti işlediğini söyledi. Gözaltına alınan Faruk E’nin 12 yıldır imam nikâhı ile birlikte yaşadığı Hanife Tan’ı, yurtdışında olduğu dönemde kendisini aldattığı için öldürdüğünü söylediği bildirildi. Faruk E’nin resmi nikâhla başka bir kadınla da evli olduğu öğrenildi. MIS Group Başkanı Turan, Türkiye’de 924 özel güvenlik şirketi olduğunu söyledi: obursali?cumhuriyet.com.tr 300 bin kişi güvenlik sektöründe BERİV AN TAPAN üvenlik sektöründe de faaliyet gösteren MIS Group Yönetim Kurulu Başkanı olan Cevat Turan, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı terör saldırıları ile okullarda ve sokakta yaşanan şiddet olayları nedeniyle popüler hale gelen güvenlik sektörüne uluslararası şirketler ile emekli emniyet ya da ordu mensuplarının ilgisinin arttığına dikkat çekti. “Emekli MİT ve emniyet mensupları, emeklilik paralarını bu sektöre yatırdı. Unvanlarını kullanarak başarılı olacaklarını düşünüyorlardı. Ancak güvenlik hizmeti alacak kurumların ‘Bu hizmeti bu kişilerden alırsam yarın hizmeti veremediğinde zor çıkartırım. Başıma bela olur’ diye düşündüklerini” anlatan Turan, “Bu nedenle hizmet alacak kurumlar, sivil girişimciyi daha çok tercih ediyorlar” diye konuştu. Aynı zamanda Temizlik ve Servis Hizmetleri İşadamları Derneği (TESHİAD) Başkanı olan Turan, güvenlik sektörü hakkında gazetemizin sorularını yanıtladı. Organize suç örgütlerinin güvenlik şirketi kurarak yasadışı işleri için paravan olarak kullanmalarına ilişkin tehlikeyi, “Sektörün bu tür yasadışı örgütlenmeler tarafından istismar edilmemesi için İçişleri Bakanlığı, yapacağı sıkı denetimleri, sertifika alındıktan sonra da sürdürmeli” diye değerlendiren Turan, ÜAL ’DE 4 GÜNLÜK KONFERANS G 3 kişiye 184 biner YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde 5+1 bilen 3 kişi, 184 bin 825 YTL 90’ar YKr ikramiye kazandı. Kazanan numaraların 1, 2, 7, 14, 27 + 7 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler 3 bin 878’er YTL, 4+1 bilenler 127 YTL 35’er YKr, 4 bilenler 19 YTL 5’er YKr, 3+1 bilenler 7 YTL 35’er YKr, 3 bilenler 2 YTL 20’şer YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 35’er YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 25’er YKr kazandı. ? Aboneleştirme yöntemi ile 1995’te güvenlik sektörüne adım attıklarını belirten Turan, “Sektörün yasadışı örgütlenmeler tarafından istismar edilmemesi için İçişleri Bakanlığı, yapacağı sıkı denetimleri, sertifika alındıktan sonra da sürdürmeli” dedi. ülkemizde güvenlik sektörünün, adını ilk olarak Sabancı suikastı ile duyurduğunu belirtti. LIŞVERİŞ MERKEZLERİ Turan, güvenlik kavramını “sosyal bir sorunun parçası” diye nitelendirerek “Gelir dağılımının bizim gibi adil olmadığı ülkelerde, gayri meşru düşünme biçimleri, sokak suçları arttığından polis de her yere yetişemiyor. Dolayısıyla halk ile emniyet güçleri arasında aracı olacak, olay sırasında bilinçli bir yurttaş gibi hareket ederek durumu polise bildirecek ve kalabalığı koruyacak özel güvenlik şirketlerine ihtiyaç var” dedi. Alışveriş merkezlerinin özel güvenlik şirketleri için hedef pazar olduğunu dile getiren Turan, bu yerlerin ciddi kazançlar elde ettiklerini ve kendi güvenliklerini de kendilerinin sağlaması gerektiğini savundu. Turan, güvenliğe en çok metrolarda, alışveriş merkezleri, hastane, tatil merkezleri, stat, site gibi yerleşim yerlerinde ihtiyaç bulunduğunu belirtti. En çok güvenlik talebinin il bazında İstanbul’da olduğunu belirten Turan; İstiklal Caddesi, Bağdat Caddesi, Çiçek Pasajı gibi merkezi ve kalabalık yerler ile halk pazarlarının korunması için yerel belediyelerin desteğiyle özel güvenlik şirketlerine ihale verilmesi önerisinde bulundu. Aboneleştirme yöntemi ile 1995 yılında da güvenlik sektörüne adım attıklarını anlatan Turan, bu alanda Türki ye’de hizmet veren 924 tane özel güvenlik şirketi bulunduğunu söyledi. Özel güvenlik sektöründe şu anda 300 bin kişinin çalıştığını belirten Turan, “Ancak bu sayı, ‘Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’ ve İhale Kanunu ile daha da artacak” dedi. Türkiye’de özel dedektiflik bürolarının yasal zeminlerinin olmadığını anlatan Turan, “Bu iş Türkiye’de gayri resmi olarak yapılıyor. Bunun yasal bir zemine ihtiyacı var” diye konuştu. Yabancı sermayenin temizlik sektörü gibi çok çabuk girebileceği ve herhangi bir kriz anında da kolayca çıkabileceği alanlara yöneldiğini ifade eden Turan, bu sermayenin küçük şirketleri satın alarak büyüdüğüne işaret etti. “Yabancı sermaye girdiği ülkelere nitelik kattığını iddia ediyor. Ancak biz yabancı sermayeden korkmuyoruz. Çünkü nitelik bakımından çok daha ilerideyiz” diye konuşan Turan, şunları söyledi: “Hizmetler sektörü, Avrupa’da 1900’lü yıllarda, Türkiye’de ise ancak 2000’li yıllarda oluştu. Şu anda MIS Group olarak 3 bin 400 çalışanımız bulunuyor. Türkiye’de de ilk 5 şirket arasındayız. Yıllık ciromuz 20 milyon dolar. Hedefimiz 50 milyon dolara çıkmak. Ayrıca ‘Vizyon 2010’ adı altında şekillendirdiğimiz yeni bir proje ile de cep bilgisayarlarıyla sektörde denetimi sağlamayı amaçlıyoruz.” Model BM toplanıyor İstanbul Haber Servisi Birleşmiş Milletler Örgütü’nün alt kuruluşlarından biri olan Lahey Uluslararası Model Birleşmiş Milletler’e (THIMUN) bağlı olarak düzenlenen “Türkiye Uluslararası Birleşmiş Milletler Konferansı” (TIMUN) bugün Sağlık ve Eğitim Vakfı’na bağlı Üsküdar Amerikan Lisesi’nde (ÜAL) başlayacak. 10 Aralık’a kadar sürecek konferansta, 375 öğrenci dünya sorunlarını tartışacak. Lahey Uluslararası Model Birleşmiş Milletler’in Yönetim Kurulu Başkanı Linda Dubock, bu yıl yurtdışından 90, Türkiye’den ise 285 öğrencinin katılacağı konferansın onur konuğu olacak. Esas amacı öğrencilerin dünyaya karşı bakış açılarını geliştirmek ve uygulama yaparak demokrasi ilkesini pekiştirmek olan TIMUN Konferansı, aynı zamanda öğrencilere uluslararası ilişkilerde evrensel ve diplomatik bakış açısı kazandıran bir simülasyon çalışması özelliğini taşıyor. Konferans katılımcıları, kurallar gereği kendi ülkelerini değil, başka ülkeleri temsil ediyorlar. Dört gün boyunca “delegeler” Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi’nin yanı sıra Silahsızlanma, İnsan Hakları, Sınırsal Çatışmalar, Çevre ve Hukuk Komiteleri ile Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantılarına katılarak temsil ettikleri ülkelerin çıkarlarını savunuyorlar. Üsküdar Amerikan Lisesi, konferansa 13. kez evsahipliği yapacak. ‘NİTELİK OLARAK İLERDEYİZ’ A CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear