Catalog

SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S PB S PB PB PB PB PB S 12 10 14 12 16 15 18 15 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB B B B S S PB S Y 14 14 12 14 11 11 10 8 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B A A A A B B S 20 20 13 15 10 11 5 5 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeyi ile güneybatı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Güney Ege kıyıları ile Batı Akdeniz kıyıları yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Marmara ile yurdun iç kesimlerinde sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 6 8 7 12 10 8 9 10 11 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y PB PB Y PB Y 10 8 13 5 11 6 15 14 7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB K PB PB K Y PB B 5 11 5 3 10 2 12 23 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Geçen Hafta ve Yarın?.. ? Baştarafı 1. Sayfada Papa’dan destek yok ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Başbakan her iki olayı da kamuoyuna gerçek yüzüyle değil, işine geldiği gibi aktarıp yorumlamak çabasına girişmiştir ki bu tutum güven duygularını sarsmaktadır. AKP Hükümetinin bir süreden beri hem içerde hem dışarda puan yitirdiği izleniyor. Seçim yoklamalarında yüzde 30’un altına düşen iktidar partisinin Cumhurbaşkanlığı Köşkü üzerindeki iddiaları da sürmektedir. Önümüzdeki beş ay soru işaretleriyle yüklüdür. Yüzde 25 seçme oyuyla Meclis’in yüzde 65 çoğunluğunu ele geçiren ve bugün yapılan seçim yoklamalarında yüzde 30’un altına düşen bir tartışmalı partinin Başbakanını tesettürlü eşiyle birlikte Çankaya’ya oturtmak, ülkede derin bunalımlara yol açacaktır. seyahati sırasında, “uygarlıkların işbirliği’’nden yana olduğunu gösterdiğini ileri sürerek “Uygarlıklararası bir çatışma, tüm insanlık için felaket olur. Bu nedenledir ki önyargıları aşmak için çalışmak gerekir’’ dedi. Vatikan Radyosu’ndaki söyleşide Kasper’e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Papa arasında Esenboğa Havalimanı’ndaki görüşmeye ilişkin bir soru da yöneltildi. Kasper, Erdoğan’ın, görüşme sonrasında Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğinden yana olduğuna ilişkin beyanatına ilişkin soruyu “Papa, Vatikan’ın siyasal bir güç olmadığını ve AB üyesi bir ülke konumunda olmadığını söylemişti. Dolayısıyla Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Vatikan’ın doğrudan müdahalesi söz konusu olamaz’’ diye yanıtladı. Kasper, “Avrupa değerleriyle Türkiye arasındaki yakınlaşmayı sağlamaya yönelik adımlar’’ın Vatikan tarafından memnuniyetle karşılanacağını da sözlerine ekledi. Kasper, Papa’nın, Türkiye’de yaptığı tüm konuşmalarda, Hıristiyan azınlıkların dinsel özgürlükten yararlandırılması gerektiğini mutlaka belirttiğine işaret ederek “Bu seyahat, dinsel özgürlüğün sağlanmasına ve toplumdaki azınlıklara saygıya katkı sağlayacaktır’’ dedi. Kasper, Papa’nın Türkiye’deyken yaptığı jestlerle, 12 Eylül’deki Regensburg konuşması neticesinde İslam dünyası ile yaşanan gerilimli dönemin de artık geride bırakılmış olmasını sağladığını savundu. Kasper, “Papa Türkleri sevmektedir, Müslümanları sevmektedir” dedi. Kasper, Türkiye’nin ezici çoğunluğunun Papa’nın ziyaretinden memnuniyet duyduğuna değinerek “Türkiye’deyken hiç korkmadık. Polis tarafından gayet iyi korunuyorduk. Ancak kendimizi Tanrı’ya emanet hissediyorduk. Ziyarete karşı olanlar, küçük bir azınlıktan ibaretti” diye konuştu. Kasper, Papa 16. Benedikt ve Fener Rum Patriği Bartholomeos’un Katolikler ve Ortodokslar arasındaki yakınlaşma ve diyalog sürecini arttırmak için İstanbul’da önemli bir mesafe kaydetmiş olduklarını dile getirdi. İstanbul yerine “Konstantinopolis’’ demeyi yeğleyen Kasper, diyalog süreci çerçevesinde, Vatikan ile Patrikhane yetkililerinin gelecek yıl İtalya’nın Ravenna kentinde bir araya geleceklerini de hatırlattı. Kasper, “Temennimiz, diyalog yolunda ilerlemektir. Ravenna, güçlü bir Bizans geleneğine sahip bir kent olması açısından, simgesel açıdan anlamlı bir mekân’’ dedi. Newsweek, AB sürecinde gelinen noktayı yorumladı: 2006’da desteklenecek projelerin 2. paketi açıklandı Kaza herkes için felaket NEW YORK (ANKA) TürkiyeAB ilişkilerini değerlendiren Newsweek dergisi, “ Ankara’nın AB hedefinin çok yakında yapacağı kaza, herkes için bir felakettir” yorumunu yaptı. Newsweek, Papa 16’ncı Benedikt’in Sultanahmet Camisi’ndeki duasına dikkat çekerek “Dua, jeopolitik bir strateji haline geldiğinde, bir sorun var. En yakın sorun: Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin çok yakın çöküşü” ifadesini kullandı. Türkiye’nin Müslüman dünyası için model olması fırsatının kaçırıldığını belirten dergi, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de “B planı yok” dediğine dikkat çektikten sonra “Gerçek budur ki, Türkiye’nin farklı bir jeopolitik yoluna girmesi riski var” uyarısını yaptı. AKP hükümetinin laikler için oluşturduğu kaygı üzerinde de duran dergi, AB’ye destek azalırken aşırı milliyetçiliğinin yükseldiğini yazdı. Newsweek, Türk generallerinin “giderek seslerini yükseltmelerini” tehlike olarak nitelendirdi. AB’den 360 milyon Avro ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB ile mali işbirliği kapsamında 2006 yılında desteklenecek projelerin ikinci paketi belli olurken, desteğin miktarı yaklaşık 360 milyon Avro olacak. Projelere AB katkısının yanı sıra yaklaşık 60 milyon Avro’nun üzerinde Türkiye katkısı olacak. İlk pakette yaklaşık 130 milyon Avro tahsis edilen projelere, iç katkı ile birlikte 2. pakette 430 milyon Avro’nun üzerinde hibe verilecek. İkinci paket kapsamında, Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa belediyelerine teknik yardım projesi için 10 milyon Avro katkı konacak. Söz konusu kaynak, göçlerin yarattığı problemlere karşı kullanılacak. TOBB’ye ayrılan fon, AB İş Geliştirme Merkezleri’nin 8 ile daha yaygınlaştırılması için kullanılacak. AB katkısı 30 milyon Avro olarak belirlendi. TESKOMB’a esnafın finans kaynaklarına erişimin kolaylaştırılması için 5 milyon Avro ayrılırken Şanlıurfa’da 2. organize sanayi bölgesi kurulması için 15 milyon Avro verilecek. ‘TATMİN EDİCİ’ BULUNMADI C Rumlar önerileri beğenmedi REŞAT AKAR Galatasaray Lisesi 525 yaşında Galatasaray Lisesi’nin 525, Galatasaray Eğitim Vakfı’nın 25. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Galatasaray Lisesi’nde tören düzenlendi. 50. mezuniyet yılını dolduranlara madalya ve beratlarının verildiği törende Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, madalyasını aldıktan sonra kendisini izlemek üzere doktoru ve hemşiresi eşliğinde salona gelen eşi Suna Kıraç’ın yanına giderek elini öptü. (Fotoğraflar: AA) Ziyaret öncesi 3 soruyu öne çıkarmıştık: 1 İstanbul’a Konstantinopolis demeyi sürdürecek mi? 2 Fener Rum Patrikhanesi için ekümenik tanımı kullanacak mı? 3 Ayasofya’da dua edecek mi? Papa ilk iki şık için öngörülenin de ötesinde hareket etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin hassasiyetlerine uymadı. Duayı Ayasofya yerine Sultanahmet’te yaptı! Papa, Sultanahmet hareketiyle ilk iki şıktaki olası tepkiyi hem ikinci plana itmiş oldu hem de çok ileri gitmiş oldu! ??? Nerelerde ileri gitti? Her şeyden önce hem Türkiye’ye gelirken hem de İstanbul’da Patriği ziyaret ederken Türkiye’nin laiklik sistemini sorguladı, bunun böyle gidemeyeceğini söyledi. Ardından da ekledi: Türkiye laikliği Fransa gibi uygulamamalı, ayrıca yeniden yorumlamalı! AKP ne diyordu: Biz de laikiz ama, bunun yeniden bir tarifini yapalım. Bu konuda AKP ile Vatikan farklı gerekçelerle anlaşmış oldu. Vatikan bundan böyle Fener Patriği ile kardeşlik kurup ilişkileri geliştirmek istiyor. Dün Papalık Hıristiyanlararası Birliği Özendirme Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper’in Vatikan Radyosu’nda özel bir demeci yayımlandı. Papa’nın ziyaretten çok memnun olduğunu vurgulayan Kasper şöyle diyor: ‘‘2 Kilise arasında (VatikanFener) ritüellerde ve kilisenin piskoposlarca yönetiminde ortak noktalar söz konusudur. Hedefimiz bu diyaloğu sürdürmektir. Bu çerçevede en temel sorunlardan biri konumunda olan ‘Papa’nın birincilliği’ sorununu da ele almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vatikan ile Patrikhane gelecek yıl İtalya’nın Ravenna kentinde bir araya gelecek. Ravenna, güçlü bir Bizans geleneğine sahip olması açısından, simgesel olarak da anlamlı bir kent...’’ Bu demeç pek çok şeyi ortaya koyuyor. PapaPatrik ikilisinin ortak açıklamasında da Kasper’in özel demecinin ipuçları yer alıyordu. Ekümenik vurgusunun altınınüstünün çizildiği ortak açıklama, Arapça, Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Yunanca yayımlandı, Türkçe yayımlanmadı. AKP Hükümeti neden tepki göstermiyor? Sanırız yukarıdaki diller AKP’ye fazlasıyla yeterli! ??? Papa’nın AB üyeliğiyle ilgili Türkiye’ye destek verip vermediği tartışması ziyaretin Türkiye Cumhuriyeti açısından en acıklı bölümüydü. Başbakan Erdoğan, Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini geldiği gün ilanen duyurdu. Aynı günün akşamı AA’ya Riga’da özel açıklama yapıp ‘düzeltti’, Vatikan’ın bu konuda bir manevra alanı olmadığını söyledi. Çünkü, Vatikan anında bir açıklamayla Erdoğan’ın ilk demecini boşa düşürmüştü! Kasper, dün bir kez daha buna vurgu yaptı, ‘‘Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Vatikan’ın doğrudan müdahalesi söz konusu olamaz’’ dedi. Bunlar bir yana AKP ile birlikte önümüzdeki dönem Vatikan da arada bir Türkiye’ye çıkışıp ‘‘Dini özgürlüklerin önündeki engeli kaldırın’’ diyecek... Bunu AKP kendi açısından ele alacak, Vatikan kendi kilisesinden... Ve buluşacaklar! Girişteki 3 soru bağlamında sonuç şu: AKPVatikan: 3 Türkiye: 0 ankcum?cumhuriyet.com.tr LEFKOŞA Türkiye’nin 2007’de iki seçim yaşayacağını değerlendiren Rum Ulusal Konseyi, Fransa ve Almanya’nın, Ankara’ya 18 aylık takvim sunulması yönündeki önerisini ileri götürme kararı aldı. Türkiye’nin, Gümrük Birliği’ni AB üyesi bütün ülkeleri kapsayacak şekilde genişletmeyi reddetmesi nedeniyle dondurulacak müzakere başlıklarının 16’ya çıkmasını isteyen Rum Ulusal Konseyi, “gerekirse tek başına veto” önerisine destek verdi. Alithia gazetesine göre, Papadopulos’un “veto” önerisi sırasında Ulusal Konsey üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Hükümetin büyük ortağı Komünist AKEL lideri Dimitris Hristofyas’ın “Türkiye’yi tamamen dışlamak işimize gelmez” şeklindeki düşüncesine milliyetçi parti liderlerinden ağır eleştiri geldi. Konsey üyeleri oybirliği ile Papadopulos’un önerilerine ve AlmanFransız girişimine destek kararı aldı. Papadopulos, konsey önerilerinin değiştirilmemesi halinde, AB zirvesi sırasında Türkiye ile ilgili karar çıkmasına engel olacak. Paketin değiştirilmesini, dondurulacak başlık sayısının ikiye katlanmasını ve Kıbrıs sorununa ilişkin ifadenin metinden çıkartılmasını isteyen Papadopulos, Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni ile belirlenen ortak stratejinin bu yönde olduğunu anımsattı. BAŞMÜZAKERECİ BABACAN Komisyonun koşulları çok ağır AB Komisyonu’nun askıya alınmasını önerdiği ve Gümrük Birliği temelinde birleşen müzakere başlıklarının her biri, birliğin temel ilkesi olma özelliği taşıyor MAHMUT GÜRER ‘Hızlı uyum AB’de endişe yarattı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB Komisyonu’nun 8 müzakere başlığını askıya alma teklifini, “Hızlı uyumumuz AB’yi endişeye mi soktu acaba diye düşünmeye başladık” diye değerlendirdi. Babacan dün katıldığı bir programda TürkiyeAB ilişkilerine ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye’nin AB müktesebatına uyum konusunda çok hızlı bir gelişme kaydettiğini savunan Babacan, bunun birlik üyelerini endişeye sevk etmiş olabileceğini dile getirdi. AB Komisyonu’nun aldığı tavsiye kararının kesinleşmediğini belirten Babacan, 8 başlıkta müzakerelerin askıya alınması halinde bunun diğer başlıklardaki müzakereleri etkilemeyeceğini söyledi. Babacan, “AB sürecinde herhangi bir fasıldaki aksaklık diğer fasılları etkilemiyor” dedi. Komisyonun ve kararının, birçok AB liderinde şaşkınlık yarattığını belirten Babacan, pek çok üye ülkenin olan bitenden memnun olmadığını, bazı büyük üye ülkelerin de Kıbrıs bahanesini kullanarak iç siyaset sahnesinde mesaj verdiklerini kaydetti. Babacan, “Kıbrıs konusu sanki bir bahane olarak ileri sürülüyor. Kıbrıs konusunun Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini etkilememesi gerekiyor” dedi. ‘Her türlü çaba üstlenilecek’ Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulos Paşardis, konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada, komisyonun, Avrupa Konseyi’ne yönelik önerilerinin tatmin edici bulunmadığını söyledi. Paşardis, “Konsey üyeleri, görüş ve önerilerini sundular ve oybirliğiyle; Avrupa Komisyonu’nun önerilerinin tatmin edici olmadığını değerlendirdiler. Konsey üyeleri, konseyin nihai kararlarına Türkiye’nin AB yükümlülüklerini yerine getirmesini sonuç getirici şekilde güvence altına alacak bir çerçeve eklenmesi için her türlü çabanın üstlenilmesi gerektiği konusunda uzlaştılar” dedi. Koalisyon ortağı Demokratik Parti Başkan Yardımcısı Nikos Pittokopidis, “Komisyonun Türkiye’nin üyelik sürecine ilişkin kararlarını bütün partiler oybirliğiyle reddettik” dedi. Güney Kıbrıs’taki koalisyonun küçük ortağı sosyalist EDEK Başkanı Yannakis Omiru ise şunları söyledi: “Papadopulos’un; Türkiye’nin denetlenmesi mekanizması, takvimler ve Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda AB üyelik sürecinin tamamen dondurulması baltasının inmesi dahil olmak üzere, etkin değişiklik yapılması talebini destekliyoruz.” ANKARA AB Komisyonu’nun askıya alınmasını teklif ettiği 8 müzakere başlığı arasında yer alan “Gümrük Birliği, Malların Serbest Dolaşımı, Hizmetlerin Serbest Dolaşımı ve Dış İlişkiler”, birliğin temel esaslarını oluşturuyor. Gümrük Birliği temelinde birleşen bu başlıkların tamamının ayrıntılı taramasının bitirilerek, sonuç raporlarının ülkelere dağıtılması ve halen onay bekliyor olması da ilgi çekici bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. Askıya alınan başlıklar ile ilgili hiçbir rapora Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nden yanıt gelmediğine dikkat çekiliyor. Askıya alınan önemli başlıklardan biri olan Tarım ve Kırsal Kesim Kalkınması konusunda ise AB Türkiye’ye Gümrük Birliği üyesi olmasına karşın Gümrük duvarı ve kaynak kesintisi uyguluyor. Buna göre AB tarım ürünlerini Türkiye’ye gümrük vergisi olmaksızın sokabiliyor ancak Türkiye yurtdışına vergi ödemeden tarım ürünü satamıyor. AB’nin askıya aldığı müzakere başlıkları konusundaki son durum şöyle: Gümrük Birliği: Gümrük Birliği, AB ile Türkiye arasında Kıbrıs Rum Kesimi’ne hava ve deniz limanlarının açılmasının istenmesi nedeniyle en sorunlu başlık olarak göze çarpıyor. Buna karşın Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne 1995 yılında katılması nedeniyle herhangi bir uyum sorunu bulunmuyor. Türkiye, birliğin bu başlıkta sadece “aç kapa” yapmasını bekliyordu. Kapanan tüm diğer müzakere başlıklarının da Gümrük Birliği ile doğrudan ilgisi bulunuyor. Türkiye bu başlıktaki tüm tarama çalışmalarını 13 Eylül 2006’da başlayarak 2 günde tamamlamıştı. Malların Serbest Dolaşımı: Tanıtıcı taraması 20 Ocak’ta gerçekleştirilen başlığın, ayrıntılı taraması ise 2024 Şubat’ta sona ermişti. Türkiye, bu tarihten beri, AB ülkelerinin konuya ilişkin müzakere raporlarını tamamlayarak komisyona sunmasını bekliyordu. Ancak Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan halen onaylamamıştı. Hizmetlerin Serbest Dolaşımı: Kendi hesabına veya ücretli olarak çalışan kişiler ve ailelerinin dolaşımı önündeki mevcut engellerin kaldırılmasını öngören müzakere başlığının ayrıntılı taraması 20 Aralık 2005 tarihinde gerçekleştirilirken, Türkiye ile AB arasında bu konuda büyük mevzuat farklılıkları bulunuyor. Bu kapsamda Türkiye’nin başta mesleki yeterlilik konusu olmak üzere, meslek gruplarının eğitimi ile ilgili yasalar çıkarması, Türkiye’deki AB üyesi ülke yurttaşlarının çalışma şartlarını ise yeniden belirlemesi gerekiyor. Dış İlişkiler: Bu fasılda Türkiye ile AB’nin dış politikalarının uyumlandırılması öngörülüyor. Ayrıntılı taraması 31 Mart 2006’da gerçekleştirilen Dış İlişkiler faslında, AB ile Türkiye arasında farklı bir görüntü bulunmuyor. Ancak AB, Türkiye’yi Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’ni TBMM’de tartışmaması nedeniyle eleştiriyor. Ayrıca AB Türkiye’nin Yunanistan ile Ege sorununun çözümünü, Kıbrıs’ın tanınmasını ve Ermenistan sınırının açılmasını istiyor. Balıkçılık: Tanıtıcı taraması 24 Şubat’ta, ayrıntılı taraması ise 31 Mayıs’ta gerçekleştirilen bu fasılda, Türkiye ile AB müktesebatları arasında farklılıklar bulunuyor. Türkiye’de balıkçılığın sadece yurtiçine yönelik yapılması nedeniyle, Gümrük Birliği kapsamında yapılacak satışları belirleyecek bir yasal düzenleme bulunmuyor. AB ülkeleri, başta Doğu Asya olmak üzere dünyanın dört bir yerine deniz ürünleri satıyor. AB, Türkiye’den balıkçılığın gelişmesi için Tarım Bakanlığı’nın yapısının değiştirilmesini ve Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın kurulmasını istiyor. Tarım ve Kırsal Kalkınma: Türkiye’nin AB ile en az uyumunun bulunduğu müzakere başlığı olan Tarım ve Kırsal Kalkınma, AB ile Türkiye’nin fiili olarak üzerinde çalışmalara başladığı ilk başlıklardan biri. Tanıtıcı taraması 58 Aralık, ayrıntılı taraması ise 2326 Ocak 2006’da gerçekleştirilen tarım faslında AB Türkiye’ye daha önceden de kısmi rezerv uygulayacağını açıklamıştı. AB bu kapsamda tüm üyelerine yıllık yaklaşık 500’er milyon dolar kaynak ayırırken, Türkiye’ye sadece 12 milyon dolar ayırmıştı. AB, Türkiye’deki tarımla ilgilenen nüfus oranının yüzde 10’un altına indirilmesini istiyor. Ancak Türkiye’deki tarım nüfusu yüzde 75’in üzerinde. Ankara’nın ayrıca yaklaşık 15 bin sayfalık AB tarım müktesebatıyla kendi yasalarını aynılaştırması gerekiyor. Ulaştırma Politikası: Gümrük Birliği ile doğrudan ilişkili olan bu başlıkta, daha çok taşımacılık konu ediliyor. Ancak Türkiye’nin Gümrük Birliği nedeniyle bu konuda tam uyumu bulunsa da, “Kıbrıs Cumhuriyeti” bayraklı gemilerin Türk limanlarına alınmaması nedeniyle, AB bu faslı da askıya alıyor. Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Rumlara açana kadar Türkiye’nin müzakereleri tamamlayamayacağı belirtiliyor. Mali Hizmetler: Bu fasılda Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne halihazırda üye olması için AB’ye tam uyumu bulunuyor. Ancak Rum patentli ürünlerin Türkiye’ye doğrudan girişine izin verilmemesi AB’nin askıya alma gerekçesi olarak gösteriliyor. GAZETECİYAZAR BURHAN ARPAD’ı (19 Mayıs 19103 Aralık 1994) Ölümünün 12. yılında saygı ile anıyoruz. Arpad Ailesi CUMHURİYET 08 K