24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Baykal’ın sözlerine tepki gösteren AKP’liler kürsüye yürüdü 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Başörtüsü ayıp örtmez’ MGK’de gündem AB ve terör ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) yılın son toplantısını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında 28 Aralık’ta yapacak. Terörle mücadele konusunda yapılan çalışmaların gözden geçirileceği toplantının gündem maddeleri arasında Irak’taki durum ve enerji alanındaki gelişmeler de yer alıyor. Kurul, AB ve Kıbrıs’la ilgili gelişmeleri de değerlendirecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bütçe üzerindeki son konuşmalara Cumhurbaşkanlığı tartışmaları damgasını vururken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “Başörtüsü saçları örten bir örtüdür. Eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez” sözleri üzerine AKP’liler kürsüye yürüdü. Baykal, “Eşlerin, ailelerin siyasi tartışmanın unsuru haline getirilmesini ayıp sayarım. Ben kimsenin eşinin başörtüsüyle meşgul değilim, cumhurbaşkanı olmak isteyen insanın zihninin içiyle meşgulüm” dedi. Baykal, dış ticaret açığının kaygı verici düzeye çıktığını vurguladı.Yolsuzluklara dikkat çeken ve Hatay’da dağıtılan ihalelerle ilgili bilgi veren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan, ‘Miktarları önemli değil’, diyor. Başbakan’ın ilgisini çekmek için Ofer’lerin ilgisini çekecek düzeyde mi yolsuzluk olması lazım? ‘En büyük Ali Dibo Yuvacık Barajı’ diyor Başbakan. Yuvacık Barajı’yla ilgili dokunulmazlıkları kaldırmazsanız namertsiniz. Söz vermiştik dokunulmazlık kaldırılacak diye. Ne oldu, yiğitliğiniz o kadar mı?” Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle il Fatma Vedide Kubilay’ın Eşiydi... Menemen’de Yıldıztepe’ye çıktığımda ovaya bakarım ister istemez... Eğer mevsim kışsa sis altındadır her yer. Yer yer yeşil, sarı ve kahverengi bir örtüye bürünmüştür... Yıllar önce “Kubilay”ı anlatan yazı dizisini hazırlarken, bir Nazilli akşamında Fatma Vedide Hanım’ın anlattıklarını anımsarım.. Yıl 1927... Aylardan eylül... İzmir Alsancak Garı... 19 yaşındaki Fatma ve kız kardeşi 20 yaşındaki Zehra trenle Aydın’a gidiyorlar... Genç Türkiye Cumhuriyeti henüz 4 yaşında... Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet dört yıl içinde büyük adımlar atmış... Türkiye’nin önünde aydınlık bir yol... Karşıyaka Muallim Mektebi’nden mezun olan iki genç kız, Fatma ve Zehra, Aydın’ın Çine ilçesine ilkokul öğretmeni olarak atanmışlar... Zehra ve Fatma kardeşler mutlu... Zaviyeler ve tekkeler kapatılmış... Şeyhlik, dervişlik, üfürükçülük, muskacılık gibi çağdışı yapılanmalar yasaklanmış... Ben 23 yıl önce konuşmuştum Fatma Vedide Hanım’la... O zamana dek hiçbir gazeteciyle konuşmamıştı. Oğlu Vedat Bey, 56 yaşındaydı. Bir gün anne ve oğlunu “ikna edip” konuştum... Vedat Bey, Fatma Vedide Hanım’ın Mustafa Fehmi Kubilay’dan olan tek çocuğuydu... Fatma Vedide Hanım, Kubilay’la tanışmalarını şöyle anlatmıştı: “Ben Kubilay’la Aydın’da Gazi İlkokulu’nda tanıştım. Sadece arkadaştık. Altı ay sonra birbirimize âşık olduk ve evlendik...” “Yıl kaçtı?” Fatma Vedide Hanım: “1928 yılıydı. Mevsim ise ilkbahar...” “Nikâh tanıklarınız kimdi?” “İki öğretmen arkadaşımız...” ??? Fatma Vedide Hanım, 1927 yılının Aydın’ını anlatmıştı uzun uzun.. Aydın, Kurtuluş Savaşımızın önemli bir kentiydi. Ulusal mücadeleye katkısı büyüktü. Yunanlılar kaçıp giderken Aydın’ın konutlarını, incir bahçelerini de yakıp yıkmışlardı... Fatma Vedide Hanım anılarını tazelerken dalıp gidiyor, sanki o yılları anımsıyordu... Sormuştum, “Kubilay nasıl bir insandı” diye. Bir süre susup şu yanıtı vermişti: “Sigara, alkol kullanmazdı. Sporu çok sever, voleybol ve futbol oynardı. Ülke ve dünya sorunlarını konuşurduk. Gazete okurduk. Ulusumuzu, Atatürk’ü çok severdik. Atatürk devrimlerini benimsemiştik. Kadın kara çarşaftan kurtarılmıştı. Yeni harfler, kılıkkıyafet devrimi. Türkiye 1923’ten 192728’e dek çok şey elde etmişti. Kubilay nasıl biriydi sorunuza gelince... İnatçı bir kişiliği vardı ama kavgacı değildi. Bir defa koyu bir Atatürkçüydü...” Fatma Vedide Hanım’la evlilikleri on sekiz ay sürmüş Kubilay’ın... Kubilay askere gitmiş, Fatma Vedide Hanım da Gönen’in Tuzaklı Köyü İlkokulu’na atanmış... Resmen boşanmasalar da ayrıymışlar... Fatma Vedide Hanım, “Kubilay’ın öldürülme” olayını ise şöyle anlatmıştı: “Oğlum Vedat Kubilay, on sekiz aylık bebekti. Gazete okumaya meraklıyımdır. Gazeteler öğretmenler odasındaydı. Kubilay’ın resmini gördüm. Okudum bir gazeteyi. Hıçkıra hıçkıra ağladım. İnanamıyordum...” Fatma Vedide Hanım’a son sorum şu olmuştu: “Kubilay’la ayrı yaşarken de âşık mıydınız?” Bu kez hemen yanıt vermişti: “Evet” 21 yaşında dul kalıyor Fatme Vedide öğretmen... Bir süre sonra da ikinci evliliğini yapıyor... ??? Fatma Vedide ve Mustafa Fehmi Kubilay... Aslında hüzünlü bir aşk hikâyesi vardır bu kısa süren birliktelikte... İki insan da Cumhuriyet devrimlerine sıkı sıkıya bağlıdır. ikisi de Rumca ve Fransızca bilmektedir... 1930 “Menemen Olayı”, genç Cumhuriyet’e karşı bir direnme eylemidir. Düzenleyen Nakşi Şeyhi Şeyh Esat’tır. Yıldıztepe’deki “Kubilay Anıtı” ise Cumhuriyet gazetesinin öncülüğünde yapılmıştır. Nadir Nadi Viyana’dan babası Yunus Nadi’ye uzun bir mektup yazar. Duyduğu tepkiyi dile getirir. Cumhuriyet öncülüğünde bağış kampanyası açılır. Ragıp Ayır’ın projesi birinci seçilir. (Kubilay Olayı ve Tarikat KamplarıHikmet ÇetinkayaGünizi Yayıncılık) Öykü uzundur... Ne Fatma Vedide Hanım ne de Vedat Kubilay yaşıyorlar artık... Kubilay olayının bilinmeyen yönlerini yarın anlatacağım... ? Bütçe görüşmelerine Cumhurbaşkanlığı tartışmaları damgasını vurdu. Deniz Baykal, “Atatürk’ü anlayamamış, sevememiş bir insan Cumhurbaşkanı olmamalı” derken; Erkan Mumcu da Erdoğan’ın birikim ve ülkeye sadakat eksikliği olduğunu belirterek “Halkına yalan söyleyen biri, Cumhurbaşkanı olmayı hak etmiyor” diye konuştu. gili olarak da “Anayasanın şartlarının karşılanması en uygun cumhurbaşkanının ne olması gerektiği sorusuna en iyi cevabı vermemize yetmez” dedi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkıyla, ordusuyla, yargısıyla ilişkisini olması gereken zemine oturtmayan kişi cumhurbaşkanı olmamalı. Askerine, ‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’ diyen, vatandaşına ‘Ananı da al git’ diyen, Türkiye’ye eyaletler sistemi öneren, ‘Türklük bir alt kimliktir’ diyen bir insan cumhurbaşkanı olmamalıdır. Atatürk’ü sevememiş, ‘Anıtkabir’de sap gibi duruyorlar’ diyen bir insan cumhurbaşkanı olmamalıdır. Hikmetyar’ın önünde diz çökmüş, El Kaide’ye kefilim diyen, Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı’na ‘Sana mı soracağız?’ diyen biri cumhurbaşkanı olmamalıdır. Danışmanı, ABD’de, ‘Onu kullanın’ demişse, ‘harem’ ile ‘harim’in farkını bilmiyorsa cumhurbaşkanı olmamalıdır. ‘Türbanı kaldırmak için mutabakat lazım’ deyip de ‘Cumhurbaşkanını biz bildiğimiz gibi seçeriz’ diyen insan cumhurbaşkanı olmamalıdır. Villa yapmak için orman arazisini işgal ettiği için mahkum olan, hakkındaki yolsuzluk dosyası bekletilirken hesabını verememiş bir insan cumhurbaşkanı olmamalıdır. AİHM’ye, ‘Ulemaya sor’ diyen, Ofer’lerin talimatıyla kanun çıkaran bir insan cumhurbaşkanı olmamalıdır.” Baykal, “Başörtüsü sadece saçları örten bir örtüdür. Başörtüsü eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez” deyince salon karıştı. AKP’liler “Terbiyesiz adam”, “Tuh ayıp sana, utanmaz” diye bağırdılar ve kürsüye yürüdüler. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, oturuma ara verdi. Verilen arada Baykal, kürsüden ayrılmadı. CHP’li İP yönetimi Anıtkabir’de ? ANKARA (AA) İşçi Partisi genel başkanlığına yeniden seçilen Doğu Perinçek başkanlığındaki parti yöneticileri, Anıtkabir’i ziyaret etti. Genel kurul sonucu Merkez Yürütme Kurulu şu üyelerden oluştu: Genel Sekreter Nusret Senem, Genel Sayman Hasan Akşen, Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Cengiz, Bülent Esinoğlu, Mehmet Bedri Gültekin, Ferit İlsever, Yaşar Müjdeci, Servet Cömert, Servet Bora, Hasan Basri Özbey, Prof. Dr. Semih Koray, Turan Özlü, Bayram Yurtçiçek ve Erkan Önsel. milletvekilleri Baykal’ın etrafını sardı. Baykal daha sonra “Herhalde bazı arkadaşlarımız yanlış anladı sözlerimi. Ben eşlerin, siyasi tartışmanın bir unsuru haline getirilmesini ayıp sayarım. Hiçbir sayın hanımefendiye saygısızlık etmedim” açıklamasını yaptı. ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tavrını eleştirerek “Başbakan olurken neden itiraz etmediniz?” dedi. CHP’den tepki gelmesi üzerine Mumcu, “Oy vermem. Çünkü birikimi, ülkeye sadakati ile hak etmiyor. Halkına yalan söyleyen biri, cumhurbaşkanı olmayı hak etmiyor” dedi. Mumcu, “Hani yolsuzlukla mücadele edecektiniz. Haftada bir yolsuzluğu bu kürsüye getirmeyen Mumcu’ya yazıklar olsun” diye konuştu. YİMPAŞ mağdurlarına “Sahtekâr” diyen Erdoğan’a “Sensin” dediği için tazminat ödediğini aktaran Mumcu, “1994 kampanyasını yapan şirkete belediyeden ne verdiniz? Sahte evrakla başka bir şirketin üzerine geçti mi geçmedi mi?” dedi. AKP’lilerin “Yargıya götür” demesi üzerine Mumcu, “Dokunulmazlığı kaldırın, görürüz” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanlığı Başbakan’a göre ‘yapay tartışma’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bazılarının gözü vardır görmez, kulağı vardır duymaz, ağzı vardır gerçekleri söylemez. Siz onlardansınız” diyerek CHP’yi eleştirirken, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını “yapay tartışma” olarak nitelendirdi. Erdoğan, “Türkiye’nin normalleşmesinden, anayasal takvimlerine bağlı kalınmasından kim niçin rahatsız oluyor?” dedi. Erdoğan, TBMM’deki 2007 bütçesine ilişkin son konuşmalarda yine CHP’ye yüklendi. Türkiye’nin istikrarsızlıktan çok çektiğini, son 60 yılda 45 hükümet kurulduğunu kaydeden Erdoğan Türkiye’yi karanlık bir tünelden geçirip bugünlere getirdiklerini savundu. Erdoğan, “Türkiye’nin geldiği bu noktada sormak gerekir. Şimdi hangi yapay tartışma bu başarıyı gölgeleyebilir. Toplumun demokratik hukuk devletiyle güçlenmesinden kim rahatsız olabilir?” dedi. AKP iktidarıyla bütün alanlarda Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını kaydeden Erdoğan, “Sözümüzün gereğini yaptık. Gerçekleri görmemezlikten gelerek ekran başında izleyenleri aldatmanın anlamı yok” diye konuştu. IMF ile ilgili eleştirilere tepki gösteren Erdoğan IMF ile ilişkilerin AKP ile başlamadığını kaydederek “ANAP, MHP, CHP, DSP, hepiniz borçlandınız. Biz bu borcu 11 milyar dolara düşürdük, farkımız bu” dedi. ‘BELKO kaçak kömür dağıtıyor’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, Ankara Anakent Belediyesi’ne ait BELKO şirketince yoksul yurttaşlara dağıtılan kömürün kalitesinin “hava kirliliğine neden olacak düzeyde olduğunu’’ saptadı. Habere göre, kömür numunelerinin 0.9 olması gereken kükürt değeri 1.1 çıktı. Anakent Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ise “Elimizde kükürt değerlerinin 0.9’un altında olduğuna dair raporlar var” dedi. CHP lideri Baykal’ın konuşması sırasında genel kurul salonu karıştı. AKP’liler Baykal’ın üzerine yürüyünce, CHP’liler çevresini sararak Baykal’ı korumaya aldılar. (Fotoğraflar: AA) Köşk kavgası uyandırdı TBMM’deki bütçe görüşmeleri yaklaşık 40 saat kesintisiz sürünce bazı milletvekilleri ayakkabılarını çıkarıp uzandı, bazıları da uyudu TÜREY KÖSE PKK’ye Irak’tan silah ? ŞIRNAK (AA) Şırnak Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, güvenlik kuvvetlerince yasadışı yollardan Irak’tan Türkiye’ye girmeye çalışan şüpheli 2 kişinin tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, operasyonda yakalanan iki sanıkla birlikte PKK’ye götürülmek üzere 2 adet kalaşnikof tüfek, değişik çap ve markalarda toplam 68 tabanca, muhtelif çaplarda 315 tüfek ve tabanca mermisi, 1 gece görüş gözlüğü ile 3 cep telefonunun ele geçirildiği bildirildi. ErdoğanSözen tartışması Erdoğan, İstanbul’a yönelik projeleri anlatırken CHP Sıvas Milletvekili, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile tartıştı. Sözen’in Istıranca Dağları’ndaki barajları kendisinin yaptığını ileri sürdüğünü kaydeden Erdoğan, Sözen’in “Ben temelini attım, sen sahip çıktın” diyerek yerinden laf atması üzerine “Doğru konuş, hangi barajın temelini attın, nasıl bıraktın? Yalan söyleme, sen genel başkanını da böyle aldattın” dedi. Sözen’in tepki göstermesi üzerine Erdoğan, “Döneminde hakedişleri ödemediğin için müteahhitler işi bıraktılar” diye konuştu. ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe görüşmelerinin başında yaşanan Cumhurbaşkanlığı kavgası, son görüşmelere de damgasını vurdu. Yaklaşık 40 saat kesintisiz çalışan AKP ve CHP’li milletvekilleri arasında sık sık tartışma yaşandı. Bütçe maratonunun başında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için Turgut Özal üslubuyla “Alışırsınız” diyen AKP’liler, dün de CHP lideri Deniz Baykal’a “Bal gibi yaparız, sana mı soracağız?” diye meydan okudular. TBMM Genel Kurulu’nda bütçe maratonunun son iki günü kesintisiz devam etti. Maliye Bakanlığı ve 2007 merkezi yönetim bütçe yasa tasarısının maddeleri üzerindeki görüşmeler ve bütçenin tümü üzerindeki son konuşmalardan ilginç bazı notlar şöyle: ? Bütçe görüşmeleri yaklaşık 40 saat sürdü. Yorgun düşen bazı milletvekilleri genel kurulda başlarını masaların üzerine koyarak uyudu, bazıları ise kulislerde ayakkabılarını çıkarıp koltukların üzerine uzandı. Bazı milletvekil leri, uyuyan arkadaşlarının fotoğrafını çekti. Kulislere gelen gazetecilere de “Burası bizim haremimiz. Uyuyoruz, haremimize girmeyin” dediler. CHP'li vekilin şiiri kızdırdı ? Görüşmeler sırasında CHP’li Orhan Eraslan, Namdar Rahmi Karatay’ın bir şiirini okuyunca ortam gerildi. “Soğan bile soyulurken yaşarıyor da gözler / Bu millet soyulurken aldırmıyor öküzler” dizelerini okuyan Eraslan, “Öküz durumuna düşmemek için ses çıkarıyoruz” deyince AKP sıralarından tepkiler yükseldi. ? İktidar ve muhalefet milletvekilleri “gayri insani” çalışma koşullarından yakınırken, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “Trafik Yasası’na göre 8 saatten fazla araba kullanamazsınız. Milletvekilleri kesintisiz 24 saatten fazla çalıştı” dedi. ? Görüşmeler sırasında 3 TBMM Başkanvekili de kürsüye çıktı. Son bölümde kürsüde bulunan Sadık Yakut, saat 18.00’de bir saat ara verirken yorgunluktan şaşırdı. Yakut, önce “Pazar günü saat 14.00’te toplanmak üzere oturuma ara verildiğini” söyledi, arkasından “25 Aralık saat 14.00’te” diye düzeltmeye çalıştı. Sonra “Bugün 19.00’da” diyerek kürsüden indi. ? Erdoğan, Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu’nun konuşmasını tamamlamasının ardından, CHP lideri Deniz Baykal kürsüye çıktığında genel kurul salonuna girdi. ? Baykal’ın “Başörtüsü, saçları örten bir örtüdür. Eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez” sözleri üzerine genel kurul salonu karıştı. AKP’liler Baykal’ın üzerine doğru yürürken CHP’li milletvekilleri çevresini sararak Baykal’ı korumaya aldılar. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, oturuma ara vermek zorunda kaldı. Baykal, ara sırasında kürsüden inmedi. Erdoğan, Baykal’ın aradan sonraki konuşmasını dinlemedi. AKP’liler: Bal gibi yaparız ? Baykal, Erdoğan’ın neden Cumhurbaşkanı olmaması gerektiği yönündeki görüşlerini açıklarken, AKP sıralarından “Bal gibi yaparız, sana mı soracağız?” diye laf atıldığı gözlendi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Sur Belediyesi’ne soruşturma ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Sur Belediyesi’nin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle okullarda dağıtmak üzere bastırdığı Kürtçe ve Türkçe oyun ve elişi kitapları hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, “Çalışmamız çokdillilik gereğidir. Bu sadece Kürtçe demek değil, resmi dilimiz Türkçeye de bir katkıdır” dedi. Grup yönetimine siyasi liderlerin üslupları ve yaşamlarıyla ilgili inceleme yaptırıyor SAATLİ Erdoğan’dan AKP’lilere ev ödevi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, parti liderliği, başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış siyasilerin söylemleri, kullandıkları üslup ve politika yaşamlarını inceletiyor. Hangi siyasi söylemlerin eleştirildiği, hangilerinin hafızalarda yer tuttuğunu da araştıran Erdoğan’ın bu çalışma sonuçlarına göre Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sürecinde takınacağı tavrı ve orta MAARİF DUVAR TAKVİMİ ? 1946’dan beri gerçekleşen seçimlerde siyasi liderlerin miting alanlarındaki söylemlerini incelettiren Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sürecinde ortaya koyacağı üslubu bu çalışmanın sonuçlarına göre belirleyeceği dile getiriliyor. ya koyacağı üslubu belirleyeceği dile getiriliyor. Başbakan Erdoğan, parti grup yönetiminden Türkiye’nin çok partili döneme geçtiği 1946 yılından beri gerçekleşen genel ve erken seçimlerde siyasi liderlerin miting alanlarındaki söylemleriyle ilgili bir inceleme yapmasını istedi. Adnan Menderes’ten İsmet İnönü’ye, Alparslan Türkeş’ten Necmettin Erbakan’a, Süleyman Demirel’den Turgut Özal’a kadar siyasi liderlerin söylemleri büyük bir titizlikle arşivleniyor. Edinilen bilgilere göre, çalışma, “Siyasilerin söylemleri, hükümetlerin bütçe görüşmeleri ve bu konularla ilgili akademisyenlerin yaptığı tezler” başlıkları altında gerçekleştiriliyor. Bu çalışmayla, siyasette söylemlerin nereden nereye geldiği, siyasi üsluplardaki değişiklikler, hangi siyasi söylemin eleştirildiği, hangilerinin hafızalarda yer tuttuğu, en çok hangi liderin söylemlerinin örnek gösterildiği çıkarılıyor. Sayın okuyucularımızın Kurban Bayramını kutlar, yeni yılda huzur ve mutluluklar dileriz. Saatli Maarif Takviminizi gecikmeden bayinize ayırtmayı unutmayınız. İstanbul Maarif Kitaphanesi ve Matbaası A.Ş. Cağaloğlu Yokuşu No: 38 İstanbul CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear