26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kırklareli Devlet Hastanesi’nde sözleşmeli olarak çalışan personele ‘üye ol’ baskısı yapılıyor 17 AKP’ye zorla üyelik iddiası MAHMUT LICALI ANKARA Kırklareli Devlet Hastanesi’nde sözleşmeli olarak çalışan yaklaşık 100 kadar işçi ve memurun Kırklareli AKP İl Örgütü tarafından partinin propagandası yapılarak “üye yapılmak istendiği”, çalışanların da “işten atılma korkusu” nedeniyle AKP’ye üye olmak zorunda kaldıkları ortaya çıktı. AKP Kırklareli İl Başkanı Ahmet İbrikçi, partinin böyle toplantılar düzenlediğini doğrularken “Bundan sonra da toplantı yapmaya devam edeceğiz” dedi. AKP’nin, Kırklareli Hastanesi’nde sözleşmeli olarak çalışan personele partinin propagandasını yaparak üye ? Hastanede çalışan bazı amirler, geçen hafta sözleşmeli olarak çalışan memur ve işçilerin AKP il binasına gitmesini istedi. AKP il binasına giden 100 kadar çalışana, burada partinin icraatlarının anlatıldığı 2 saatlik bir sunum yapıldı. Daha sonra çalışanlar AKP’ye üye olmaya davet edildi. Çalışanların “işten atılma korkusu” nedeniyle AKP’ye üye oldukları öğrenildi. olmaya davet ettiği, bunun üzerine işten atılma korkusu taşıyan çalışanların partiye üye olmak zorunda kaldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, 7 Aralık Perşembe günü Kırklareli Devlet Hastanesi’nde çalışan bazı amirler, sözleşmeli olarak çalışan memur ve işçilerin saat 20.00’de AKP il binasına gelmesini istedi. AKP il binasına gelen 100 kadar çalışana burada AKP’nin 2002 yılından bu yana icraatlarının anlatıldığı ve yaklaşık 2 saat süren bir gösterim sunuldu. Daha sonra çalışanlar AKP’ye üye olmaya “davet edildi”. Çalışanların sözleşmelerinin feshedilmesi ve işten atılma korkusu nedeniyle üye olmaya “mecbur kaldıkları” ve büyük bir çoğunluğunun AKP’ye üye olduğu belirtilirken bazı çalışanların “işten atılma riskine” karşın üye olmayı reddederek parti binasını terk ettikleri öğrenildi. Kırklareli Devlet Hastanesi’nde çalışan bir personel, AKP il örgütü binasına hastane çalışanlarının götürüldüğünü ve çalışanlara partiye ilişkin birtakım sunum ve propagandaların yapıldığını söyledi. Kırklareli Devlet Hastanesi’nde amir türü görevlerde bulunanların AKP tarafından 2002 seçiminin ardından hastanede çalıştırılmaya başlandığını belirten personel, “Hastanede amir konumunda bulunanların çoğu, parti tarafından yollanan insanlar. Sözleşmeli personeli AKP’ye üye yaparak oy kazanmak istiyorlar. Zaten sözleşmeli personelin büyük çoğunluğu da amirler tarafından işe alınmıştı. Şimdi de çalışanlardan partiye üye olmaları isteniyor” diye konuştu. ‘Onur ayaklar altına alındı’ CHP Kırklareli İl Başkanı Turgut Dibek, AKP’nin girişimleriyle asgari ücret ile hastanenin gerek temizlik işlerinde gerekse büro ve güvenlik işlerinde çalışanların onurlarını ayaklar altına aldığını söyledi. Hastane çalışanlarının işten atılma korkusuyla AKP’ye üye olmak zorunda kaldıklarını belirten Dibek, “AKP Kırklareli yönetiminin bu tutumu, bu partinin insana bakışını bir kez daha çok açık bir şekilde ortaya koymuştur” dedi. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, kitap şenliğinin onur konuğu Yaşar Kemal’e plaket verdi. ‘Ölene kadar Nobel’e adayım’ İstanbul Haber Servisi Yazar Yaşar Kemal, Nobel’e 1973’ten beri aday olduğunu, ölene kadar da aday olacağını belirterek “Bu dünyada yazar olmaktan dolayı çok üzülüyorum. 40 kitap yazdım. 40 kitabım bu memlekete ne getirdi bir türlü anlamadım. Bir daha dünyaya gelsem traktör şoförü olurdum” dedi. Usta edebiyatçı Yaşar Kemal Kadıköy Belediyesi’nce Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve 17 Aralık’ta sona erecek Kitap Şenliği’nin açılışını gerçekleştirdi. Son zamanlarda kendisine “Neden yazayım” diye sorduğunu ifade eden Kemal, “Kötü bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü çok tehlikeli bir dünya. Ben bu kötü dünyada yazar olmaktan da çok üzülüyorum” dedi. Konuşmasından sonra kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Kemal “Orhan Pamuk’a verilen Nobel ödülünün siyasi olup olmadığına” yönelik bir soruyu “Ben Nobel’e ilk Türk adayım. 1973’ten beri adayım. Ölene kadar da aday olacağım” diye yanıtladı. Kemal, “İrtica bizi teslim alacak mı” sorusuna karşılık da “Sanmıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar Mustafa Kemal hâlâ duruyor. Sonsuza kadar da duracak” dedi. Yaşar Kemal, “Bir daha dünyaya gelseniz yine yazar mısınız” sorusuna ise, “Yalan söylemeyeceğim. Bir daha dünyaya gelsem traktör şoförü olurdum. Çünkü ben gençliğimde traktör şoförlüğü yaptım. Hangi işe girsem hükümet beni attırıyordu” yanıtını verdi. TÜMÖD’den kınama ‘Prof. Yayla’ya Soros yakışır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Prof. Dr. Atilla Yayla’nın Atatürk aleyhtarı söylemlerini kınadı. TÜMÖD Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, Atatürk’ü ve Kemalizmi aşağılayıcı söylemleri nedeniyle Gazi Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliği görevine son verilen Yayla hakkındaki kararı destekledi. TÜMÖD, “Yalnızca mazlum milletlerin kurtuluşu hareketinin Büyük Önderi Mustafa Kemal Atatürk’ten değil, herhangi bir yurttaştan bile kahvehane üslubuyla söz eden bir kimsenin öğrenciler karşısında konuşmaya belki Soros üniversitelerinde yeri olabilir” dedi. İnönü Üniversitesi’nden 329 öğretim elemanının imzasıyla yapılan açıklamada da Prof. Yayla kınandı. Yüzlerce avukat, F tipi cezaevlerindeki yaşam şartlarının düzeltilmesi ve ölümlerin durdurulması için yürüdü. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Avukatlardan tecride tepki İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu üyesi yüzlerce avukat, F tipi cezaevlerindeki tecridin kaldırılması ve ölümlerin durdurulmasi için yürüdü. “Tecrit insan hakları ihlalidir” diyerek Tünel’deki baro binası önünden Taksim Meydanı’na kadar yürüyen avukatlar, Atatürk Anıtı’na çelenk koymak isteyince polis barikatı ile karşılaştı. Cezaevlerinde insanca muamelenin başlatılması için bir an önce talimat verilmesini isteyen avukatlara, anıtın 50 metre uzağında açıklama yapma izni verildi. İstanbul Barosu üyesi avukatlar, dün saat 15.00’te baro binası önünde bir araya gelerek tecridin sona erdirilmesi istemiyle yürüyüş yaptı. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Ali Şen, yönetim kurulu üyesi Sani Yıldırım ile Ankara, Artvin, Diyarbakır, Sakarya, Van, Aydın, Kocaeli ve Tekirdağ baro başkan ve temsilcilerinin de katıldığı yürüyüş Taksim Meydanı’nda sona erdi. Ölüm orucunun 255. gününde olan avukat Behiç Aşçı’nın fotoğrafları ve “Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun” yazılı dövizler taşıyan avukatlar, meydana geldiler. Atatürk Anıtı’na çelenk koymak isteyen avukatların önleri, çevik kuvvet ekiplerince kesildi. Kazım Kolcuoğlu, polisin, baro yönetim kurulu üyeleri dışındaki avukatların anıtın yanına yaklaşmasına izin vermemesi üzerine İstanbul Valisi Muammer Güler’i aradı. Uzun süren tartışmaların ardından, avukatların anıtın 50 metre uzağında açıklama yapmalarına ve daha sonra anıta çelenk bırakmalarına izin verildi. Avukatlar adına açıklama yapan Kazım Kolcuoğlu, “Tecrit bir insan hakları ihlalidir. Asla kabul edilemez. En kısa zamanda tecride son verilmeli ve ölümler durdurulmalıdır” diyerek tecridin, yargının verdiği hükmün dışında ikinci bir cezanın infazı anlamına geldiği söyledi. Açıklamanın ardından anıta çelenk koyan avukatlar, Atatürk ve silah arkadaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular. DANIŞTAY, EĞİTİMSEN’İN BAŞVURUSUNU SONUÇLANDIRDI MEB yönetmeliği için kısmi durdurma kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin bazı maddeleri için Danıştay’a açtıkları davada, yürütmenin durdurulması kararı verildiğini bildirdi. Dinçer, düzenlediği basın toplantısında, Danıştay 2. Dairesi’nin, atama ve yer değiştirme konusunda valiler ve bakanlığı sınırsız yetkilerle donatan hükümler hakkında yürütmenin durdurulması kararı verdiğini açıkladı. EğitimSen olarak 30’a yakın madde için dava açtıklarını belirten Dinçer, yönetmeliğin 10 maddesinde yer alan hükümler hakkında yürütmenin durdurulması kararı alındığını ifade etti. Dinçer, lisans düzeyinde bir okuldan mezun olan öğretmenleri alan tanımı dışında bırakan hükmünün yürütmesinin durdurulduğunu söyledi. Dinçer, yönetmeliğin 6. maddesinde bulunan ve öğretmen yetiştirme yetkisini sadece bakanlığa veren maddede yer alan “Bakanlıkça” ibaresinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini belirtti. Keyfi değişikliğe izin yok Dinçer, yürütmesi durdurulan hükümlerden birinin de “valiliklerce de uygun bulunması durumunda bakanlığın, istediği öğretmenin, istediği zaman görev yerini değiştirebileceği” bendinin olduğunu söyledi. Alaaddin Dinçer, sözleşmeli öğretmenin, zorunlu çalışma bölgesinde geçirdiği sürelerin, kadroya geçtikten sonra da zorunlu çalışma yükümlülüğünden sayılmayacağı yönündeki “sözleşmeli” ibaresinin yürütmesinin durdurulduğunu anlattı. CUMHURİYET 17 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear