24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 14 13 14 15 18 18 19 18 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y S S S S B 8 9 12 12 11 9 9 8 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 19 19 11 12 15 12 4 5 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları yağmurlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun iç kesimlerinde sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr; yurdun kuzeybatı kesimlerinde kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB Y PB PB PB Y 9 8 10 13 10 8 8 13 8 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y B Y Y Y Y 10 9 15 10 6 11 16 15 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y PB PB K Y PB PB PB B 5 6 9 3 7 3 9 21 19 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Demek ki daha önceleri Türkiye’nin din ve kültür açısından Avrupalı olmadığını söyleyen Papa; RTE’nin ikili görüşmeden sonra yaptığı açıklamaya göre “Türkiye’nin AB’ye girmesini isterim” diyerek tartışma yaratan önceki sözlerini değiştirmiş, hatta yalanlamıştı. RTE; “(Papa’nın) Bu arzusu bizim için önemlidir” dedi. Türkiye medeniyetler ittifakının bir sembolüydü. Türkiye’nin AB üyeliği küresel barışın mümkün olduğunu gösteren bir olay olacaktı. Papa’nın ziyareti bu mesajları pekiştirmek açısından da önemliydi. Milliyet’teki habere göre Çankaya kaynakları da Cumhurbaşkanı Sezer’le yaptığı görüşmede Papa’nın “Türkiye’nin yerinin AB olduğunu” vurgulayan sözler söylemişti. Bu açıklamadan hemen sonra Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen sözler söyleyip söylemediği veya bu konuda nasıl bir üslup kullandığı tartışmaya açıldı. Papa, eski sözlerinden çark ederek Ankara’ya AB’ye girmemizi istediğini söyledi mi söylemedi mi? ??? Başbakan, söyledi diyor. Söylediklerinden kuşku duyacaklar olabileceğini hesaba katarak biraz da alaylı bir ses tonuyla; görüşmeyi izleyen Dışişleri memurlarının tuttuğu notlar açıklandığında Papa’nın AB üyeliğimizle ilgili sözlerinin doğrulanacağının altını çiziyor. Tabii akla bir soru geliyor. PapaRTE görüşmesini papalık personeli de izledi, not aldı. Bakalım Vatikan’ın –tabii açıklanırsa notları RTE’yi doğrulayacak mı? ??? Uluslararası haber ajanslarından AP, konuyla ilgili haberinde, RTE’nin Papa’ya atfen açıkladığı sözlerin “Vatikan tarafından doğrulanmadığını” bildirdi. Papa’nın, Türkiye’nin dinler arasında bir köprü olduğu yolundaki sözlerini öne çıkardı. Öteki haber ajansları haberlerinde medyamızın manşetlere çıkardığı Papa’nın AB üyeliğimizle ilgili sözlerine yer vermediler. Haberlerinde daha çok din özgürlüğünün önemini vurguladığına değindiler. Papa, RTE’nin açıkladığı gibi konuştu mu, yoksa sözlerindeki diplomatik inceliği, farklılığı kavrayamayan RTE’nin, Papa’nın AB üyeliğimizi desteklediği yolunda açıklama mı yaptı? Bu soruyu yanıtlayıcı içerikte haber Riga’dan geldi. NATO zirvesinde RTE’yi izleyen AA muhabirinin verdiği habere göre, ”RTE ile görüşmesinde dinler ve kültürlerarası diyaloğa önem verdiklerini ifade eden Papa, Vatikan’ın siyasi kimliği bulunmadığını, AB üyesi olmadığını, dolayısıyla Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme konusunda siyasi manevra alanları olmadığını” söylemişti. Ancakkk, ”Papa farklı medeniyetlerin bir arada yaşayabileceğini göstermesi açısından medeniyetler ittifakı çerçevesinde ‘Türkiye’yi AB ile birlikte görmek istediklerini’” belirtmişti. RTE de Papa’ya “Türkiye’nin AB üyeliğinin, medeniyetler ittifakının gerçekleşebileceğini göstermesi bakımından önemli bir mesaj olacağını” vurgulamıştı. ??? Riga’dan AA aracılığıyla gelen bu haberle RTE’nin, Papa’nın görüşmede söylediklerine dayanarak yaptığı açıklama arasında elbette farklılıklar var ve elbette son haber Papa’nın AB üyeliğimize destek verdiğini içermiyor. “Medeniyetler ittifakı çerçevesinde Türkiye’yi AB ile birlikte görmeyi” istemekle, “Papa’nın AB üyeliğimizi desteklediğini” söylemek birbirinden farklı ifadeler olsa gerek. Acaba Başbakanlık veya Dışişleri, RTE’nin hatasını düzeltmek için görüşmenin ana konusunu AA’ya verdiği haberle düzeltmek mi istedi? Malvarlığı serbest kalıyor ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY durumunda, PKK terör örgütü listesinden çıkarılacağı gibi ABD’deki malvarlığı da serbest kalacak. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Los Angeles’ta Birleşik Devletler Bölge Yargıcı Audrey Collins’in karara bağladığı dava, Sri Lanka’daki ayrılıkçı Tamil gerillaları ile “Türkiye’deki Kürtlerin hakları ile ilgilenen bir siyasi organizasyon” olduğu ileri sürülen PKK üzerine yoğunlaştı. Yargıç Collins, kararıyla hükümetin PKK ve Tamil gerillalarının bu ülkedeki malvarlıkları üzerindeki blokajı kaldırması na hükmetti. ABD yönetiminin tek taraflı olarak örgütleri terörist gruplar ilan etmesine ve bu gruplarla işbirliği yapılmasını yasaklamasına izin veren unsurları anayasaya aykırı buldu. ‘El koyma kararı ile çelişiyor’ İptal edilmesine hükmedilen yasanın, ABD Başkanı George W. Bush’a, “Kara Liste” hazırlaması yönünde sınırsız yetki verdiği, “İnsani Yasa Projesi”nin, Bush’un, 2001 yılındaki terör saldırılarının ardından, “özellikle belirlenmiş küresel teröristler” olarak adlandırılan bireylerin veya grupların mal varlıklarına el konulması kararı ile çeliştiği yorumları öne çıktı. Hatta bunun McCarthy dönemini anımsattığı belirtildi. Kararın hem PKK’de hem de Tamil gerillalarında “21 Kasım zaferi” şeklinde değerlendirildiği belirtilirken, karar söz konusu terör örgütleri listesinde yer alan organizasyonların durumunu hükümsüz kılmadı. Bu da diğer örgütlerin durumunu tartışmalı yaparken, davanın neden sadece biri PKK olan iki örgüt üzerinden yürütüldüğü soru işaretlerini beraberinde getirdi. PKK isim değiştirmişti ABD, 8 Ekim 1997 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı terör örgütleri listesine PKK ve DHKP/C’yi almış, bu örgütlere yardım ve destek verilmesini, örgüt üyelerinin ABD’ye girişlerini yasaklamıştı. 09.12. 2002 tarihinde ise örgütün finans kaynaklarının durdurulduğunu açıklamıştı. Bunun üzerine PKK de KADEK adını almıştı. ABD yönetimi son olarak, 13 Ocak 2004’te PKK/Kongra gel’i de terör örgütleri listesine dahil etmişti. PKK’nin halen ABD’de, Amerikan Kürt Enformasyon Ağı, Washington Kürt Enstitüsü, Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi isimli kuruluşları faaliyet gösteriyor. GÜNEY AFRİKA Kürdistan sunumu tepki çekti Haber Merkezi 1216 Kasım tarihleri arasında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape Town kentinde yapılan 28. Uluslararası Üroloji Birliği (SIU) Kongresi’nde Türkiye’den yaklaşık 30 bilimsel bildiri ve 10 katılımcı yer aldı. Kongre sürerken, kongrenin bilimsel yayını olan Üroloji dergisinin web sayfasında yer alan “Urology in Iraq Kürdistan” isimli sunu ise Türklerin tepkisini çekti. Sunuda Türkiye’nin güneydoğusu da Kürdistan sınırları içinde gösteriliyordu. Duruma tepki gösteren Türk katılımcılar tarafından konu, gerek kongrenin bilimsel sekreterliğine gerekse Türk Üroloji Derneği’ne bildirildi. Kongre sekreterliğinden gelen yanıtta ise çalışmanın sadece bölgesel bir çalışma olduğu ve bu konulara destek olunması gerekliliği belirtildi. Yaşanan olay sonrasında katılımcılar, Türkiye’ye döndükten sonra, tüm üroloji derneklerine ve Ankara Ürologlar Derneği’ne de durumu bildirerek kongre organizasyonuna tepkilerini dile getirmeleri için çağrıda bulundu. Kaçak yollardan Türkiye’ye yabancı uyruklu kişileri getirdikleri tespit edilen 8 kişi, savcılığa sevk edildi. Zanlıların Etiyopyalı Meryem Tanga’yı Fenerbahçe Spor Kulübü’ne sattıkları öne sürüldü. (AA) ‘Kaçak atlet F .Bahçe’ye satıldı’ GÜL VONAL İstanbul’da “Sarı Gelin” adı verilen operasyonda kaçak yollardan Türkiye’ye yabancı uyruklu kişileri getirdikleri tespit edilen 8 kişilik şebeke yakalandı. Şebekenin organizatörlerinden Nazım Gültekin’in Etiyopyalı atlet Meryem Tanga’yı İstanbul’a getirerek Fenerbahçe Spor Kulübü’ne sattığı iddia edildi. Gürcistan’dan getirilen kaçak göçmenlerin Aksaray’daki Yunus Otel’de tutulduğu bilgisini alan polis ekipleri, otele yaptığı baskında, Nazım Gültekin, Yunan Armeneoui Efraimıdou, Somalili Mohamman Ali ve Ermenistanlı Hermine Shmavonyan’ın da aralarında bulunduğu 8 kişiyi gözaltına aldı. Gürcistan’dan getirdikleri kişileri kaçak yollar dan Yunanistan’a sokmak istedikleri öne sürülen zanlılar, savcılığa sevk edilirken, 20 Gürcü sınırdışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne teslim edildi. Şebekenin Etiyopyalı Meryem Tanga’yı Lübnan ve Suriye üzerinden Türkiye’ye getirdiği belirlendi. Kumkapı’da bir evde tutulan Tanga’nın, Nazım Gültekin tarafından Fenerbahçe Spor Kulübü’ne satıldığı iddia edildi. Fenerbahçe Atletizm Koordinatörü Cumhur Can ile antrenör Ertan Hatipoğlu, “İzinsiz kaçak işçi çalıştırmak” suçundan emniyette ifade verdi. Hatipoğlu’nun “Kaliteli ve çok yetenekli bir kızdı. Bu nedenle risk aldık. Çok kabiliyetli bir insan ve ileride Dünya şampiyonu olacak bir atlet, çok iyi dereceleri var” dediği öne sürüldü. yanından geçmekte olduğunu ancak 18 saniye sonra kavrarmış! Sözüm AB’den içeri, dünkü açıklamalar dahil, herkes AB ile ilişkilerimizi tren kazası olup olmayacağı tartışmasına indirgemiş durumda. Başbakan, “Kaza maza olmaz” diyor, “Tren aynı hızla ilerliyor.” AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, “Tren yavaşlayacak ama, kaza olmayacak” diyor. Başta Almanya Başbakanı Merkel olmak üzere AB’nin motor gücünü oluşturan kimi ülkeler de, “Türkiye’yi bu trene almayacağız, şimdiden söyleyelim” diyor. Görünen o ki, herkes trene bakıyor ama, herkes başka türlü algılıyor! ??? Olli Rehn’in dün yaptığı açıklama, trenin durumuyla ilgili son derece net bilgiler içeriyordu. Aynı zamanda AB sürecinin neresinde olduğumuzu görmek bakımından da bilgilendiriciydi. Tabii algılamak isteyene! Komisyonun, 14 Aralık zirvesine tavsiye ettiği kararlar şunlar: 8 başlıkta hiç müzakere açılmasın. Kalan 26 başlık açık dursun ama, hiçbiri kapanmasın. Kıbrıs sorunu çözülünceye dek bu kararlarda değişiklik olmasın. Bunlar Türkiye ile müzakerelerin durduğu anlamına gelmesin, kısmen askıya alma olarak algılanabilir ama, trenin yavaş da olsa hareket halinde olduğu kabul edilsin. Bu kararların 14 Aralık’tan hemen önce açıklanması bekleniyordu, son anda vazgeçildi ve 6 Aralık’ta açıklanacağı duyuruldu. Önceki gece son saniyede yeni bir karar alındı ve 29 Kasım’da (yani dün) açıklanacağı duyuruldu. Neden bu kadar sıkıştırıldı? Kıbrıs sorununun çözümü için dönem başkanı Finlandiya 2 aydır özel çaba harcıyor. Bugüne kadar Kıbrıs’la ilgili her türlü ödünü veren AKP, daha fazla ödün veremeyecek noktaya geldi. Buna karşın Finlandiya’nın önerilerini görüşmeyi kabul etti. Rumlar ise milim kıpırdamadı... Finlandiya sorumlunun Rumlar ve Yunanistan olduğunu ilan etti ama, fatura Türkiye’ye kesildi! Her zaman olduğu gibi... Türkiye’nin 6 ya da 14 Aralık’a dek bu durumu anlatmasına izin verilmedi ve tavsiye kararı hemen açıklandı. Rehn diyor ki: Top artık Türkiye’de. İsterse gol atabilir. AB kalesi duvar olmuş. Bize, isterseniz gol atabilirsiniz diyorlar. Bu durumda AKP atsa atsa kendi kalesine gol atar! ??? Bütün bunlardan sonra AB treninin durmuş olduğunu görmemeyi nasıl tarif edeceğiz? Hafta başında trenin durduğunu, ancak içindeki yolcuların oradan oraya telaşla koşuşturmakta olduğunu vurgulamıştık. Aynı tablo devam ediyor. AB uzmanları Türkiye ile ilgili kararın bir örneği olmadığı için gelinen noktayı tarif etmekte zorlandılar. Bazıları, “Bu krizli bir süreç demektir” yorumunu yapmak durumunda kaldı. Bazıları, “Karamsar olmayalım, bize ödev vermeseler bile verilmiş gibi çalışalım” dedi... Bu zorlamalar, “Gaza basmadan da araba gider”, “Bizi sınava almasalar bile evde testleri çözeriz, bize not vermelerini isteriz” diye özetlenebilecek “buluşlara” benziyor! Tren durdu? Bunu öküz 18 saniyede anlıyor! Bakalım AB trenine bakanlar ne kadar zamanda anlayacak! ankcum?cumhuriyet.com.tr MUSTAFA KOÇ’TAN AB UYARISI Kürt anayasasına BM katkısı Bölgesel Kürt yönetiminin hazırladığı taslağa siyasi açıdan katkı sağlamayı hedefleyen BM, uluslararası hukuk ve meşruiyet bağlamında öneriler getirecek BAHADIR SELİM DİLEK Türkiye direktörü Zachau oldu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünya Bankası (DB) Türkiye Ülke Direktörlüğü’ne Ulrich Zachau’nun atandığı bildirildi. Alman vatandaşı olan Zachau, daha önce Latin Amerika ve Karayip ülkelerindeki Dünya Bankası operasyonlarında finans ve araştırma alanlarında çalıştı. Son görevi bankanın Latin Amerika ve Karayipler Bölgesi altında strateji ve operasyonlar direktörlüğü olan Zachau, Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’ne 15 Ocak 2007 tarihinde katılacak. ‘Tartışmalar yerine liderlik öne çıkarılmalı’ Ekonomi Servisi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Avrupa, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tartışmalar yerine, Türkiye’nin bölgedeki laik, demokratik bir ülke olarak liderliğini öne çıkarmalı’’ dedi. AlmanTürk Ticaret ve Sanayi Odası’nın toplantısında konuşan Koç, “her iki tarafın koşulları nedeniyle üyeliğin zaman alacağının bilincinde olduklarını’’ belirterek Türkiye’nin üyeliğinin kazankazan durumu olduğunu söyledi. Koç, “Türkiye’nin AB üyeliği, farklı kültürleri anlama ve kabul etme açısından büyük bir adımı temsil edecek, daha güçlü bir birliğe yol açacak ve birliğin küresel bir güç olmasını sağlayacaktır. Bu nedenle Avrupa, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tartışmalar yerine, Türkiye’nin bölgedeki laik, demokratik bir ülke olarak liderliğini öne çıkarmalı. Türkiye’nin AB’ye entegrasyonu her iki tarafı da güçlendirecek, hoşgörü ve saygının büyümesine katkıda bulunacaktır’’ dedi. ANKARA Iraklı Kürtlerin gelecek ay, bölgesel Kürt yönetiminin Erbil’deki parlamentosunda onaya sunulacak olan anayasa taslağı için Birleşmiş Milletler’in (BM) devreye girdiği ortaya çıktı. BM’nin anayasanın uluslararası hukuk ile ilgili bazı noktalarına “katkı” sağlamayı hedeflediği öğrenildi. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre BM, bölgesel Kürt yönetiminin denetiminde olan bölgelerde çalışmalarını genişletme kararı aldı. Bu çerçevede, mülteciler, kadın ve çocuk sorunları, sağlık ve eğitim gibi alanların yanı sıra siyasi açıdan da BM’nin etkin olması gündeme geldi. Siyasi olarak bölgesel Kürt yönetiminin hazırladığı anayasa taslağına katkı sağlamayı hedefleyen BM’nin, anayasaya özellikle uluslararası hukuk ve uluslararası meşruiyet bağlamında yeni önerileri söz konusu olacak. Ancak BM’nin sağlayacağı katkının, bölgesel Kürt yönetiminin Bağdat’tan çok daha bağımsız hareket edebilmesinin önünü açması tehlikesi ortaya çıktı. Kürt yönetimi ile BM arasında bir koordinasyon kurumu oluşturulması da söz konusu olacak. Kürt anayasasının başındaki “İlkeler” bölümünde, Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde bağımsız bir Kürdistan kurulmasını öngören Sevr Antlaşması’na atıfta bulunulu yor. BM’nin bölgesel Kürt yönetimi ile temaslarını yoğunlaştırmasının ardından Kürt gruplar kendi bölgelerinden çıkan petrolün yanı sıra Irak’ın genelinden çıkarılan petrol konusunda Bağdat’a baskı yapmaya başladılar. Neçirvan Barzani başkanlığındaki bölgesel Kürt yönetimi heyeti lrak Başbakanı Nuri el Maliki ile bir araya geldi. Kürtler, kendilerine aktarılacak payın, ülkenin petrol gelirlerinin yüzde 17’lik oranına göre belirlenmesindeki ısrarlarını korudular. Bu da Kürt grupların birkaç yıl içinde, kendi çıkardıkları petrolün geliri dışında tüm Irak’ın petrol gelirlerinden milyarlarca dolar pay alacağını gösteriyor. Genelkurmay bahçesine poşet attı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı bahçesine poşet atan Hüseyin Ö, gözaltına alındı. Hüseyin Ö’nün epilepsi hastası olduğu ve buna benzer davranışlarda bulunmaktan birkaç defa gözaltına alındığı kaydedildi. Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Hüseyin Ö’nün attığı poşetten hastalığı ile ilgili raporlar çıktı. Hüseyin Ö., “Tedavim için askerlerin dikkatini çekmek istedim’’ dedi. Kürtlerin petrol tekeli oluşturmasına olanak tanıyan yasanın kabul edildiği ortaya çıktı Ankara yasayı engelleyemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) “Devlet içinde devlet olur” uyarısı yaptığı Irak Kürt Bölgesi Petrol Yasası’nın, Kürt Parlamentosu tarafından kasım ayı başında kabul edildiği öğrenildi. MİT yasanın çıkması durumunda KerkükYumurtalık petrol boru hattı başta olmak üzere, “ihtilaflı bölgelerdeki” tüm petrol yataklarının Kürtlerin tekeline geçeceğini vurgulamıştı. Alınan bilgiye göre Irak Kürt Bölgesi Petrol Yasası yürürlüğe girdi. Yasa kapsamında Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne petrol ve doğalgaz konusunda tamamen bağımsız bir devlet gibi hareket etme yetkisi tanınıyor. Yasada, Kerkük de ihtilaflı topraklar arasında gösterilerek KerkükYumurtalık petrol boru hattının kontrolünün de Kürdistan bölgesel hükümetine geçmesine olanak tanınıyor. Bunun yanı sıra Kerkük’te yapılacak referandumun sonucu ne olursa olsun kentte çıkacak petrolün Kürt yönetimine ait olacağı ifade ediliyor. Yasa şunları öngörüyor: ? Taslak Kerkük, Musul, Tel Afer gibi Türkmen kentlerinin ihtilaflı topraklar olduğunu öngörüyor ve bu bölgede çıkacak petrol ve ürünleri konusundaki tek yetkilinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi olduğuna işaret ediyor. ? Federe Kürdistan Bölgesi topraklarından Saddam döneminin ardından çıkarılan petrol için bölgesel hükümete pay verilecek. ? Irak Merkezi Hükümeti tarafından yapılacak antlaşmalar Kürt Parlamentosu tarafından onaylanmaması durumunda yürürlüğe giremeyecek. ? Irak Merkezi Hükümeti ile Kürt Yönetimi arasında herhangi bir uyuşmazlık olması durumunda, sorunun çözümü için Uluslararası Tahkim’e gidilecek. ? Üretime henüz başlanmamış topraklarda yer alan petrolün tamamı Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne ait olacak. ? Bölgedeki tüm petrol boru hatlarının denetim ve koruması Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne ait olacak. ? Kürdistan Bölgesel Yönetimi petrol konusunda merkezi hükümetin onayı olmaksızın uluslararası anlaşma yapabilecek. Prof. Cangızbay’ın aracına saldırı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Cangızbay’ın aracının tekerleri bazı saldırganlar tarafından bıçakla kesildi. Saldırganlar zarar verdikleri araca “Üniversite bizim kalemiz. Sen buraya giremezsin. Sabrımızı zorlama” ifadelerinin yer aldığı bir not bıraktı. Saldırının geçen pazar günü Cangızbay’ın evinin önünde gerçekleştiği öğrenildi. Black Hawk’ta silahlı kavga ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak’a giden TIR’ları korumak amacıyla kurulan ve hissedarları arasında emekli general ve büyükelçi bulunan Black Hawk şirketinde alacakverecek meselesi yüzünden silahlı olay meydana geldi. Şirketin büyük ortağı Hüseyin Atkın’ın polise ifade verdiği olayla ilgili 4 kişinin arandığı öğrenildi. Atkın’ın ifadesinde olayın alacak verecek sorunu nedeniyle yaşandığını anlattığı öğrenildi. 1 kişiye 550 bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar, “4, 14, 23, 27, 28’’ artı “10’’ olarak belirlenirken 5+1 bilen bir kişi 550 bin 488 YTL kazandı. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 634 YTL, 4+1 bilenler 164 YTL, 4 bilenler 17 YTL, 3 bilenler 2 YTL, 2+1 bilenler 2 YTL 85 Ykr, 1+1 bilenler ise 1 YTL 35 Ykr kazandı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear