24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S PB PB B B B B B 3 5 4 3 6 5 9 4 3 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y K K K S S S S B 7 6 4 6 5 4 6 4 11 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 13 B 12 PB 2 PB 6 PB 2 PB 3 K 1 K 2 K 6 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Sinop ve İnebolu çevreleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Marmara ile yurdun iç kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB PB 4 3 1 6 2 2 1 4 10 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB K PB PB B Y B PB 3 0 5 0 0 6 14 11 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K 4 K 3 PB 14 K 3 B 4 K 4 PB 7 Y 16 Y 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ya ile İran’ın iki dudağı arasından çıkacak sözlere bırakırken yaşamsal bir konuda önlem almaktan ne kadar uzak kaldıklarına bir kez daha tanık olduk. Sorun nedir? İki ülke şu veya bu nedenle gaz akımını tamamen kesmek bir yana azalttı mı elektrik üretimi duruyor, karakış meskenleri vuruyor. Enerji gereksiniminin yüzde 40’ından fazlasını doğalgazdan elde etmekte sakınca görmeyen, üstelik bu miktarda doğalgazı büyük oranda Rusya ve İran’dan almayı uygun gören bir ülkenin bunca yıldır doğalgaz depolama tesislerini gerçekleştirmemesi asıl üzerinde durulması gereken konu iken.. bu konuyu askıya alıyor, iki günlük gazımız var, sıkıntıyı meskenlere taşımayacağız diyen yetkililerin, ilgililerin sözlerine kulak veriyoruz. Ya da bağımlılığı asgari düzeye indirecek başka kaynakları harekete geçirmemekteki geri kalmışlığımızı tartışmıyoruz. Öyle bir hava esiyor ki; giden rahat, gelen rahat! Doğalgaza bağımlılığı asgari düzeye indirememek sanki Tanrı buyruğu! ??? Ülkemizin önceki yıllarda görmediği tartışmalar, ilginç gelişmeler karma namaz olayında da izlenmiyor mu? Laik Cumhuriyet’in Başbakanı olmakla övünen bir genel başkana, ‘‘kadınların camide namaz kılmasını nasıl karşıladığı’’ sorulabiliyor. Bu sorunun sorulabileceği ortamı yaratan kendisi. İçerde dışarda dinci iktidar damgasını yiyen bu hükümet ve iktidar partisi. Gazeteci karma namazın İslamda yeri olup olmadığını Diyanet İşleri’ne soracağı yerde, konuya açıklık getirsin diye bir koşu yanına gittiği Başbakan’dan bir açıklama istiyor. O Başbakan da yakın dostu, danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eşinin karma namaza katılmasıyla başlayan tartışmaları karşılarken daha önce yazılıp söylenenlere değinmeler yapıyor. RTE, Bayan Zapsu olayının AKP’ye mal edilemeyeceğini söylüyor, bir. İki; Cüneyd Zapsu’nun eşiyle ilgili yayınlardan dolayı boşanma aşamasına geldiğini içeren haberleri ‘‘Medya sebebiyle yıkılan yuvalar var’’ diyerek doğruluyor. Laik ülkeler arasında, örneğin Avrupa’da dinle diyanetle bu kadar iç içe olan bir başbakan gösterebilir misiniz? ??? Üst düzey bir askeri kaynağın (Genelkurmay açıkladı: 2. Başkan Orgeneral Işık Koşaner’in) ‘‘Asker için 2007’de kimin cumhurbaşkanı olacağı değil, seçilen kişinin ne yapacağı önemli’’ diyebilmesi zaten olanaksızdı. Değişik bakış açıları olan bugünkü Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı konusunda ne düşündüğü elbette bilinemez ama.. eline rejimi çarpıtacak geniş anayasal yetkiler geçirecek olan birisine askerin Çankaya’da oturmasına bugünden yeşil ışık yaktığı varsayılabilir mi? Nitekim haberi yazan gazetecinin 2. Başkan’ın sözlerini yanlış algıladığını Genelkurmay açıkladı. Cumhurbaşkanlığı olası bir insan (RTE), Çankaya’ya çıkınca seçilmeden önceki görüş ve düşüncelerini içeren kimliğinden arınabilir mi? Arınabilir diye düşünmek?.. Yahu şaka mı bu? Kırk yıllık Yani, olur mu Kani? Alpogan’ın ABD’deki açıklamalarının ‘esefle’ karşılandığı vurgulandı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yargıtay’dan sert yanıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan’ın yargıya ilişkin açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Yargıtay, Alpogan’ın açıklamaları üzerine ‘‘Diplomat olan ve devlet memuru kimliği taşıyan bir bürokratın, yabancı bir ülkede temsil ettiği devletin yargı gücü hakkında kırıcı ve incitici beyanda bulunması esefle karşılanmıştır’’ görüşünü kaydetti. Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Gürsel Kasım, Yargıtay Başkanı adına yaptığı açıklamada, MGK Genel Sekreteri Alpogan’ın ABD’de katıldığı bir toplantıda sarf ettiği yargıya yönelik sözleri ‘‘eleştiri’’ olarak kabul etmenin mümkün olmadığı belirtilerek ‘‘Bu beyan yersiz, haksız ve talihsiz bir ifadedir’’ görüşü yer aldı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda anlamını bulan üç temel erkin; yasama, yürütme ve yargı olduğu anımsatılan açıklamada, ‘‘Bakanlar Kurulu üyelerinin ya da TBMM mensubu milletvekillerinin eğitilmesi gerektiğini öne sürmek ne denli haksız ise yargı mensuplarının eğitilmesi gerektiğini öne sürmek de bu ölçüde haksız ve icapsızdır’’ görüşü belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: ‘‘Türk hâkim ve Cumhuriyet savcıları fikir ve ifade özgürlüğü konularında söylendiği gibi uluslararası görüşten ve modern, medeni ülkelerin anlayışından çok uzakta olmayıp, aksine pek çok ülkenin hukukçuları önünde yeni açılımlara yön verecek hukuki görüş sahibidirler. Türk hukukçuları salt hukuk çerçevesinde değil, entelektüel kültürleri ve bilgi birikimleri ile eğitilmesi gereken değil eğitim verecek niteliktedirler.TBMM tarafından yapılan yasaların, hâkim ve Cumhuriyet savcıları tarafından hayata geçirilmesi gerekenler, en doğru şekilde uygulanmaktadır. Çünkü Türk hukukçuları, yasaları salt birikim ve donanımlarıyla değil, bilgi ve akıl süzgecinden geçirdikten sonra vicdanları ile uygulamaktadırlar. Kaldı ki hâkimlerin her aşamadaki meslek içi eğitimleri, çağdaş ve bilimsel ölçüler içinde rutin olarak yapılmaktadır.Yasaları uygulayan hâkimlerin suçlanması tutarsız ve anlamsızdır.’’ Açıklamada hâkim ve Cumhuriyet savcılarının eğitilmesini öne sürmenin doğru olmadığı kaydedilerek Alpogan’ın yabancı ülkede temsil ettiği devletin yargı gücü hakkında ‘‘kırıcı ve incitici’’ beyanda bulunmasının ‘‘esefle’’ karşılandığı bildirildi. DÖRT GAZETEYE VERDİ Oktar’ın ilanları sürüyor İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın kurucusu olduğu Bilim Araştırma Vakfı (BAV), dün de 4 gazeteye verdiği ilanla gazetemize saldırmaya devam etti. Oktar, ayrıca Harun Yahya adıyla dünyaca ünlü Newsweek dergisine tam sayfa ilan verdi. Reddi hâkim ve avukat değişiklikleri sonucu yargılandığı çete davasını zamanaşımına uğratan Oktar, Türkiye,Yeni Şafak, Anadolu’da Vakit ve Bugün gazetelerine verdiği ilanda yalnızca lehine olan bilirkişi raporu yayımlandı. Karma namazı protesto etmek için camiye gelen 4 kişilik bir grubu polis uzaklaştırırken gruptakiler, gazetecilerin sorularına ‘‘Zapsu’ya sorun’’yanıtını verdiler. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Polis kordonunda namaz TARKAN TEMUR CHP VE ANAVATAN YANIT İSTEDİ Villa affı Meclis gündemine taşındı ? Baştarafı 1. Sayfada Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın villalarına af getirildiği iddialarını TBMM gündemine taşıdı. CHP’li Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Küçük Çamlıca’da, bazı kaçak taşınmazlar için özel imar düzenlemeleri yapıldığı yolundaki iddiaları anımsatarak ‘‘1/1000’lik imar düzenlemesinin, 1/5000’lik planlara aykırı olduğu için Büyükşehir Belediyesi tarafından reddedildiği yolundaki bilgiler doğru mudur’’ diye sordu. Kart, Erdoğan’a ayrıca, ‘‘Bu düzenlemeler Büyükşehir Belediyesi’nin onayından geçmediği halde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, hangi yasal ve takdiri gerekçeyle bu düzenlemeyi uygulamıştır; onaylama işlemi hangi yasal dayanakla gerçekleşmiştir? İstanbul’da imar hakkı yüzde 6’dan 20’ye çıkarılan başka bölge var mı? Bu uygulama, kaçak yapılaşmanın fiili anlamda teşvik edilmesi sonucunu doğurmaz mı’’ sorularını yöneltti. CHP’li Tamaylıgil de önergesinde, ‘‘Her gün yeni bir skandala konu olan Unakıtan’ın istifası veya görevden almanız gündemde mi’’ diye sordu. Tamaylıgil,Erdoğan’a ya da devletin herhangi bir kurumuna ulaşmış Unakıtan veya aile bireyleriyle ilgili başka özel istekler bulunup bulunmadığının da açıklanmasını istedi. ANAVATAN’lı Şirin ise Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, ‘‘Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı planlar Büyükşehir’den geçerse oğlumun ve kızımın evi kaçak olmaktan çıkar’’ yönünde beyanatta bulunup bulunmadığını sordu. Kurtulmuşoğlu da Unakıtan’ın İstanbul’da bir sit alanında villası olup olmadığını sordu. SHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Göğüş de Unakıtan’ın yolsuzluk ve adam kayırma ile ülke gündeminde olduğunu belirterek ‘‘Bu ülkenin Maliye Bakanlığı Unakıtan’dan kurtarılmalıdır’’ dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Unakıtan’ın villalarına ilişkin haberlerle ilgili olarak ‘‘Söz konusu haberlerde değinildiği üzere bahse konu parselle ilgili ‘jet imar affı’ diye herhangi bir özel işlem bulunmamaktadır’’ denildi. Kadınların erkeklerle birlikte cuma namazı kılmasıyla gündeme gelen Subaşı Camii’nde vaaz veren İstanbul İl Müftü Yardımcısı İsmail İpek, kadınların yıllardır kendilerine ait özel yerlerinde namazlarını kıldıklarını belirterek ‘‘O söylenen gruptan bir bayan gelirse, namazı kendisine ait yerde kılması uyarısında bulunacağız’’dedi. Subaşı Camii’nde dünkü cuma namazı geniş güvenlik önlemleri altında kılındı. Karma namazı protesto etmek için camiye gelen 4 kişilik bir grup, polis tarafından uzaklaştırılırken gazetecilerin sorularına ‘‘Zapsu’ya sorun’’ yanıtını verdiler. İl Müftü Yardımcısı İpek, kadınların başı açık halde, erkeklerle birlikte cuma namazı kılmasıyla gündeme gelen Subaşı Camii’nde, cemaate ibadetin nasıl olması gerektiği konusunda vaaz verdi. İpek, karma namaz kılan grubun gelmesi halinde, kadınlara kendilerine ait olan yerde namaz kılmaları uyarısında bulunacaklarını söyledi. Eşarplar hazır tutuldu Üsküdar Müftülüğü personelinden 2 kadının da müftülük tarafından görevlendirildiğini ifade eden İpek, bayanlar gelirse kendilerine eşarp verileceğini söyledi. İpek, bir gazetecinin, ‘‘Eğer başı açık ve karma bir şekilde kılmak için ısrar ederlerse camiden dışarı çıkarılırlar mı’’ sorusuna, ‘‘Dışarı çıkarma görevimiz de, hakkımız da, yetkimiz de var. Burası ibadethanedir. İbadethanenin belli usulleri vardır’’ yanıtını verdi. İpek, namaz bitiminde de ‘‘sorunsuz bir cuma namazı kıldıklarını’’ söyledi. Karma namaz tartışmasına ilişkin haberinde Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete, AB yasaları kapsamında yabancılara mülk edinme ve kilise açma izni verilmesini eleştirerek AKP’ye yüklendi. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi de, karma namazın ‘‘Atatürkçülük gölgesi altında yapılan bilinçli bir provokasyon olduğunu’’ öne sürdü. Newsweek’e tam sayfa Yargılama süreci boyunca mahkeme heyetinin talebi olmadan onlarca bilirkişi raporu hazırlatan Oktar, avukatları aracılığıyla bu raporların dava dosyasına girmesi için neredeyse her duruşmada talepte bulundu. Oktar, son 4 günde gazetemiz aleyhine 6 gazeteye toplam 21 tam sayfa ilan verdi. CHP ve ANAVATAN, bu ilanların kaynağının açıklanması için Meclis’e soru önergesi verirken Oktar’ın, trajı milyonları bulan Newsweek dergisine tam sayfa ilan vermesi dikkat çekti. Harun Yahya adını kullandığı ilanda Oktar’ın yazdığı iddia edilen terorizmle ilgili kitaplar yer aldı. nin yetkilileri de onlara siz merak etmeyin, bu işlem yargıdan dönse bile yargı kararına uymayacağız. Siz bu işi olmuş bilin, güvencesi veriyor.’’ Buna yakın pek çok duyum AKP’nin etkili olduğu kurumlardan kulağımıza geliyor. Zaten herkesin gözü önünde yaşanmakta olan olaylar yukarıda aktardığımız yaklaşımın AKP hükümetinin bir davranış biçimi haline geldiğini gösteriyor. Türkiye’deki sistemin üç ayağı var: Yasama, yargı, yürütme. Yasama görevini yürüten Meclis bu yetkisini fiilen hükümete devretti. Hükümet de Başbakan’a. Başbakan da yürütmenin başı olarak yargıya da kendisine bağlı kurumlardan biri gözüyle bakıyor. ??? Bu genel görünümün yanı sıra son bir ay içinde yaşadığımız olaylar AKP iktidarının takıyye mantığını hukuka da uyarladığını gösteriyor. Erbakan olayı önemli göstergelerden biri. AKP’nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu Erbakan’ın hiç adı geçmeyen ama baştan sona Erbakan için düzenlenmiş yasa önerisi önümüzdeki günlerde Meclis’ten geçecek ve Erbakan cezaevine girmekten kurtulup ‘‘siyasal cezaevine’’ girecek. Hukuku hiçe sayarak yapılan bu düzenlemeye göre, Erbakan 11 ay cezaevinde yatmak yerine 28 ay evinde hapis kalacak. Bu süre içinde siyasi faaliyetlerinden de yoksun olacak. AKP’nin bütün derdi hukuku da bir araç olarak kullanıp bir seçim daha alternatifsiz iktidar olmak. Bu uğurda yerine göre hukuku ayaklar altına alacaklar, yerine göre başlarının üstünde tutacaklar. Orhan Pamuk olayında ise hukuk bir başka şekilde işledi. Çok eskidi diye değiştirilen Türk Ceza Yasası AKP’nin güdümünde olaylara özel hale getirildi. Yasaları insana göre değiştirmenin anlatımı zor olacağı için, takıyye yöntemiyle olaylara göre yorumluyorlar. O an parti içinden ve kamuoyundan hangi rüzgâr eserse yasayı ona göre yorumluyorlar. Orhan Pamuk’un yargılanması olayında da hukuk hallaç pamuğu gibi atıldı, sonunda Çiçek açtı ve eski TCY’ye göre Pamuk kurtarıldı. Şimdi bu pamuktan nasıl bir AB ipliği yapılır, ona bakıyorlar. Zira AB sürecinde yargıyla ilgili tarama başladı! Ağca olayındaki matematik yanlışları da bu şaşkınlığın bir parçasıydı. Önümüzdeki günlerde Ağca’nın avukatları yeni bir hesaplama önerisi getirirse şaşırmayacağız. ??? Gelelim bu kez Meclis çatısı altında yaşanan hukuk katliamına. 19 Mayıs Üniversitesi ile ilgili soruşturma komisyonu, aradı taradı, rektörle ilgili elle tutulur bir sonuç, suç unsuru bulamadı. AKP’li komisyon üyeleri, kamyonTIR demediler, üniversitedeki bütün belgelerin fotokopisini çıkarıp incelediler, üniversiteyle ilgili komisyon kurmanın haklılığını anlatacak bir belge bulamadılar. Komisyon Başkanı suçun olup olmaması gerekmez, bana suç duyurusunda bulunma yetkisi verin, dedi ve komisyondan bu yetkiyi aldı. Şimdi başkan, kendisini savcı yerine koyacak, rektör ve hatta YÖK Başkanı ile ilgili suçlar üretip sonra suç duyurusunda bulunacak. Bu hukuka müdahaleden öte, bire bir kendisini hukukun yerine koyma... Hukuk sistemimizin sözcüsü ve gözcüsü konumundaki Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise bütün bu olup bitenler karşısında duruma göre bazen yetkim yok diyor, bazen etkim yok diyor. ‘‘O zaman hukuktan kim sorumlu’’ deyince de duruşunu ciddileştirip yükleniyor: ‘‘Kim yok... Hukuk kişilerle yürüyen bir sistem değil. Kimse de kendisini hukukun yerine koymasın!’’ Türkiye’deki bütün sistemi altüst eden AKP, hukuku da içinden çıkılmaz hale getirdi. Bu saptamayı Çiçek’e söylesek hemen bir saplama yapar: ‘‘Hukukun içinden niye çıkacakmışız? Tabii ki içinde kalacağız!’’ ankcum?cumhuriyet.com.tr BAŞBAKAN ERDOĞAN Unakıtan, Şener’in YPK kararını imzalamayacağına yönelik bir şey söylemediğini belirtti AKP’de Galataport çelişkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Galataport ihalesi konusunda Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının Özelleştirme İdaresi’nde değerlendirildiğini ve inceleme sonucunda bir karara varacaklarını bildirdi. Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı’nın Meclis’in öncelikli konuları arasında yer aldığını da belirten Unakıtan, yıl içinde ilk olarak İzmir Limanı’nı, ardından da Milli Piyango İdaresi’ni özelleştireceklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in Galataport’un devrine olanak tanıyacak olan ve “uygunluk sözleşmesini” bir hükümet kararına dönüştürecek kilit belge olan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararını “kesinlikle imzalamayacağını” belirttiği ileri sürülürken Davos’ta bir özel televizyon kanalının sorularını yanıtlayan Unakıtan, Şener’in Galataport ihalesi konusunda kendisine herhangi bir şey söylemediğini belirtti. Danıştay’ın ihaleye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı bulunduğuna işaret eden Unakıtan, Özelleştirme İdaresi’nde ‘Türkiye’de sermaye ayrımı kalmadı’ DAVOS (AA) İsviçre’nin Davos kentinde Dünya Ekonomik Forumu toplantıları kapsamında düzenlenen ‘‘Karşılaştırmalı ve Yeni Avantaj’’ konulu panelde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel sermayenin Türkiye’ye gelebilmesi için olanaklar hazırladıklarını belirterek ‘‘Yerli ile yabancı sermaye ayırımı, diye bir şey söz konusu değildir” dedi. Erdoğan, 20062007 yıllarında yıllık ortalama 5 milyar dolarlık küresel sermayenin Türkiye’ye gelmesini beklediklerini söyledi. Erdoğan, AB’nin Endüstri ve Yatırımdan Sorumlu Üyesi Günter Verheugen’in başkanlık yaptığı panele ABD Ticaret Bakanı Carlos Gutierrez, Hindistan Planlama Komisyonu Başkan Yardımcısı Montek Ahluwalia ve Siemens Başkanı Klaus Kleinfeld ile katıldı. ‘‘Artık, Türkiye’de 24 saatte, bilemediniz 48 saatte şirket kurabilirsiniz. Tüm bunlarla ilgili yasal düzenlemeleri yaptık’’ diyen Erdoğan, Verheugen, tarafından davetlilere ‘‘3 yıl içinde ülkesini çok iyi yönetti, siyasi ve ekonomik başarılar elde etti’’ sözleriyle tanıtıldı. Türkiye’nin 3 yıl içinde yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme oranını gerçekleştirdiğini ileri süren Erdoğan, ‘‘Türkiye 3 yıl önce yolsuzlukların yoğun olduğu bir ülkeydi. Özellikle finans sektöründe bu durum yoğun şekilde vardı. Şu an ise finans sektörü en çok prim yapan sektör durumuna geldi’’ dedi. Erdoğan, Verheugen’in, ‘‘Türkiye, devletin çok önemli bir rol oynadığı bir ülkeydi.Artık Türk ekonomisi piyasa odaklı. Bu değişimde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi’’ sorusuna ‘‘Devletçi anlayış’’ yanıtını verdi. KUŞADASI’NDA YİNE OFER İSYANI LATİF SANSÜR KUŞADASI Galataport Projesi ve özelleştirilen Kuşadası Limanı’na yaptıkları kaçak yapılarla gündeme gelen İsrailli işadamı Eyal Ofer’in, katıldığı televizyon programlarında ilçeye lüks konut ve üçüncü iskele yapacağını açıklaması tepkilere neden oldu. Sivil toplum örgütü temsilcileri, ilçenin ranta kurban gitmesinden endişe duyduklarını söylüyor. Kuşadası’nın en eski turistik tesislerinden biri olan Fransız Tatil Köyü’nün üzerinde bulunduğu 325 dönüm araziyi alan ve burada lüks konutlar üreteceğini söyleyen, limana ise üçüncü bir iskele yatırımı hedeflediklerini kaydeden Ofer’in kente hukukçuların bu kararı değerlendirdiklerini kaydetti. ‘‘Bu karar ne olur, şu aşamada bilmem mümkün değil. Karara göre yürüyeceğiz’’ diyen Unakıtan, ihalenin son derece şeffaf yapıldığını savundu. Unakıtan, ‘‘Ancak Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına bakacağız. O gerekçenin içinde zannediyorum imar planıyla ilgili bir yürütmeyi durdurma hususu var. Onla büyük bir zarar vereceğini savunan CHP Kuşadası İlçe Sekreteri Özer Kayalı, geçen günlerde gelen firma yetkililerinin ilçe halkıyla ortak hareket edeceğini açıklamasına karşın bölgeye konut yapımını dayattığını belirtti. Kayalı konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘‘OferKutman ikilisi Kuşadası’nı aldatıyor. Kuşadası’nın on bini aşkın konut fazlası var. Kentin tek yeşil kalmış bölgesi, ismi Kuşadası ile özdeşleşmiş Fransız Tatil Köyü yerine konut yapılması turizme ihanettir. Limanda tepkilerimizin ne kadar haklı olduğu, ne tezgâhlar döndüğü ortaya çıktı. Bu bizi güçlendirdi. Bundan sonra tüm gücümüzle Kuşadası’na zarar verecek olan projelerin karşısında olacağız.’’ nı’nın özelleştirilmesi. Milli Piyango İdaresi’nin de özelleştirileceğini tahmin ediyorum. PETKİM’de de hazırlığımız var. Ama en öncelikli olan enerji dağıtımlarının özelleştirilmesi. Halk Bankası’nı da düşünüyoruz. Burada halka arz düşünülüyor ama o anda piyasaların durumuna bakacağız. En faydalı hangisi olacaksa ona göre karar verip beklemeden gideceğiz.’’ rı hukukçular inceliyor. Sonrasında Özelleştirme İdaresi olarak bir karar vereceğiz. Sonra da bu kararı siyasi iradeye dönüştüreceğiz’’ dedi. Unakıtan, bir soru üzerine Eyal Ofer’in Davos’ta kendisiyle görüşme talebinde bulunmadığını da kaydetti. Unakıtan, bu yılki özelleştirmeler hakkında ise şu açıklamada bulundu: ‘‘Şu anda en çabuk yapılacak özelleştirme, İzmir Lima CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear