25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
\ EYLÛL 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET Topbaş ^ ^ Istanbul'un beiediye ' başkanı Kadir Topbaş, alanlara yerieştırilen devasa üçgen panolarda Istanbullulara "fark ettiniz mi" diye sorarak dıktiği çiçeklerle, topladığı çöplerle reklamını yapıyor. Ne var ki bay başkan devasa panolarla yayalannın yürüyüş alanlarına tecavüz ettığınin farkında değil. Bu da Islamcılann farkı olmalı! SAYFA 17 EJek&onik posta: de«z»om©cumSuıriyetcom.tr www.denizsom.com Tel: O.212£12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Terörie mücadelede uzlaşma sağlanamamış. "Terörie uzlaşsınlar!" Ş Terim: 5 "A/manya'ya mutlaka ^ gideceğiz." Izleyici olarak mı? YIL 1957. Aylardan Mayıs. Nevşehir'in Göre köyünde ilkokulu yaz tatiline girerken öğretmen Kemal llktûrk, öğrencilerinden Emrullah Güney'e tatil ödevi veriyor: "9 Eylül'de, sabahtan akşama kadar Ankara Radyosu'nu dinleyeceksin ve okul açıldığında bize radyodaki programları anlatacaksın." Yıllar sonra Dicle Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Emrullah Güney, o günleri anlatıyor. "Elektnk yoktu köyümüzde. Radyo pilleri bulunmuyordu. Karaborsadan alıyorduk. Radyo, çok sevdtğimiz halde türküler sırasında bile açılmıyordu. Ancak ajans haberlerinde dinliyorduk. 9 Eylüt günü geldi. 0 gün, patates sökmeye grtmedim. Evimizde kimse kalmamış, tarlalara dağılmışlardı. Radyoyu açtım. Marşlar çalıyordu. Şiirier, duygulu konuşmalar. Izmir'in kurtuluşunun daha 35. yılı. Gaziler yaşıyor. Anılarını aktanyorlar. YarınKemalettin Kamu'nun Izmir Yollarında şiirini dinlerken ağlıyorum: 'O ne anne! 0 güzel gözlerinden akan ne? Geri dönmedim diye, ağlıyor musun annel' Bir yandan da yazıyorum san yapraklı defterime. 9 Eylül'ü, bır Çanakkale Savaşlan gazısinin torunu olarak, derinlemesine yaşıyorum ve çocuk ruhumda Istiklal Harbine derın bir aşk başlıyor. Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşı. Diyebilirim ki, o gün, uzun dalga Ankara Radyosu'nun programlan beni kanatlandınyor. Ve okulumuz ekim ayında açılınca, öğretmenim Kemal llktürk Nevşehir'den yürüyerek geliyor. Yorgun da olsa, benim coşkuyla kendisini beklediğimı görünce, defterimi açıp yazdıklanmı okuyorum. Sonra, sınıfta bunlan arkadaşlara da okumamı ıstiyor. Radyo böyleydi. O gün belki de pil boşalmıştı. Fakat, ben Ulusal Kurtuluş Savaşımızın utkuyla sonuçlanan 9 Eylül gününü bütün canlılığıyla yaşamıştım. O gün, Ankara Radyosu'nda program hazırlayanlara minnet ve şükran duyuyorum. Yann; 9 Eylül 2005. Radyolarda, televizyon kanallannda acaba 9 Eylül'le ilgili neler yayımlanacak? Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya yer verilecek mi? Şevket Süreyya Aydemir'in benzetmesiyle, kalpağında Kocatepe'nin, Dumlupınar kırlannın tozlanyla bir mitoloji tanrısı gibi, büyük kahramana ne kadar zaman aynlacak? 9 Eylül'de ordumuz sadece Yunan ordusunu denize dökmedi, emperyalizmin ordulan da Izmir Körfezi'nin sulanna gömüldü. Bunu unutmayalım ve 9 Eylül gününü yerel bir şenlik olarak değil, ulusal bır bayram olarak tüm ülkemizde kutlayalım." Mehter mArif Çelik: JT "Liselerdemüzik dersı kaldınldığına göre bunlann mehter takımına bile saygısı yok." Jandarma Anıl öçal: "Almanya I p Başbakanı, güvenlik L. gerekçesiyle Türkiye'nin üyeliğini savunuyor. Yalvarmadan olunan ABD ileri karakolundan yalvararak olunacak AB ileri karakoluna!" SESSÎZ SEDASIZ (!) Cumhuriyet yoluna devam edecek! "BİR parti düşünün" diyor Haşim Can Sözer: "Ruhani babası salya sümük ağlayarak ülkesıni etnik ve dinsel olarak bölmek isteyen bir devlet başkanına övgüler diziyor. Partinin kurucu babası, federalizmi ilk kez tartışmaya açanlarla aynı yolun yolcusu. Yıne bu partinin eski başdanışmanı kendisini öncelikle etnık ve dinsel kimliğiyle tanımlıyor, yeni danışmanlan kesinlikle etnık kımliklerini öne çıkanyor. Partinin uygulamadaki baş teorisyeni her zaman yaptığı gibi, şeyhinin övgüler dizdiği ülkeden gelen projelen kendi düşüncesiymiş gibi kamuoyuna sunuyor ve açıkça federal yapıya dolaylı geçişi sağlamaya çalışıyor. Partinin önde gelenleri ülkenin sorunlu olduğu tüm kişi ve kurumlarta enseye tokat geziyor. Tüm bunlardan sonra bazılan da neler olduğunu soruyor. Söyleyelim; kansız yapamayacakiannı anladılar, kanlısını perdeye koymaya çalışıyoriar. Kendilerine çağnm şöyle: Etnık, federal, dinsel yapıya dayalı ikinci cumhuriyeti bilmem ama 85 yıldır acısını unutamadığınız tokadın ikincisine hazır olun; İkinci Kurtuluş Savaşına. Anlaşılan, Cumhuriyet sizlenn kökünü temizlemeden yoluna devam edemeyecek." Yüksek Yerilim Hattı Evrakta sahtecilik haberlerini sunarken ekranda erdincutku n yahoo.com yüzü kızarmasın diye makyaj mı yaptınyor? Sonunda ^Çelebi'mn Sesini Duyacak ımyız? DOÇ. GÜLPER REFİĞ * 21 Ağustos Çarşamba sa- bahı gazeteleri okumak üzere salona geldiğimde, eşim Ha- lit Refiğ Cumhuriyet gazete- sini uzatarak "önce şunu oku, bak seni ilgilendirecek bir ha- ber var" dedi. Gözteri pariıyor- du. Ve Evin llyasoğlu'nun sayfasında kocaman bir baş- lık: "Çelebi Operası bulundu." Fotoğrafta "10. Yıl Marşı", "Lüküs Hayat" gibi tüm toplu- ma mal olmuş, en popüler eserlerinin yanı sıra onca sen- fonik esere imza atmış Cemal Reşit Rey, devasa orkestra partilerinin arasından, en saf, en çocuksu haliyle gülümsü- yordu. Tüm ömrünü verdiği, üzerinde 30 yıl, aralıklaria ça- lıştığı ve "Bu benim en büyük eserim " dediğı "Çelebi", 30 yıl sonra kaybolduğu dehlizler- den alınıp gün ışığına çıkanlı- yordu. Cumhuriyet döneminin çağ- daş ulusal müziğine karşı, başta devlet kurumlan olmak üzere, müzik ve sanat çevre- lerinden gelen ilgisizlik, so- rumsuzluk, ulusal kültüre kar- şı adeta düşmanlığa varan ta- vırlann yüreğimizde bıraktığı burukluk ve sislerin arasından nihayet bir umut ışığı görünü- yordu. Bir Alman için, Beethoven veya Mahler'in "En büyük eserim" dediğı yapıtın bulun- ması ne anlam tfade ediyorsa, bu da bizim için aynı önemi ta- şıyan bir olaydır. Evin llyasoğlu'nu, müzik ta- rihimizde iz bırakacak bu ha- beri, ilk kez değerine yakışır güzellikte bir anlatımla köşe- sinde duyurduğu için candan kutluyorum. Bence en azyaz- dığı cilt cilt kitaplar ve çok emekler, çabalaria ortaya çı- kardığı Cemal Reşit Rey kita- bı kadar önemli birtarihi olaya imza attı. Başta Cemal Reşit Rey'in vefalı öğrencisi Aydın Kariı- bel olmak üzere, müzik tarihi- mizi bir utançtan anndıran bu girişimde katkısı olan herkesi kutluyorum. Uygar veya aydın olmanın bence ilk şartı, önce kendini, kendi müziğini, sanatını, tarihi- ni bilmektir. Ondan sonra, ga- yet doğal olarak, doğusu ve batısı ile tüm dünyanın sanat olaylan, seçkin sanatçılannı da tanımak gerekir. Ancak kültür ve sanat yaşamlannda, geç- mişte ve günümüzde kayda değer hiçbir gelişme olmayan, geri kalmış toplumlar, bu ek- sikliği bir utanç olarak üzerle- rınde hep hıssederier. Yeni ulus/devlet oluşundan itibaren, 80 yıl gibi kısacık bir zaman diliminde, sanatın her alanında dünya çapında bir- çok büyük eser ve sanatçı ya- ratmış bizden başka bir top- lum var mıdır bilemiyorum. A- ma aydınlannın ve akademis- yenlerinin bu görkemli biriki- min farkında olmadığı veya görmezden geldiği başka bir yer olmadığına eminim. "70. Yıl Marşı" ve "Lüküs Hayat" fırtınasından sonra, dansı "Çelebi" operasının ba- şına. Operamızın yeni müdü- rü Sayın Kerim Soysal'ın, bir röportajında "Çelebi" opera- sından söz ettiğini görmüş ve çok sevinmiştim. Onüne bü- yük bir atılım için tarihi bir fır- sat çıkmıştır. En iyi şekilde de- ğeriendirip hepimizin yurtiçi ve yurtdışı başanlanyla gurur du- yacağımız bir sanat olayı ger- çekleştireceğine inanıyorum. Büyük önder Atatürk, 10. Yıl Nutku'nda, "Milli kültürü- müzü muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaraca- ğız" sözleriyle, uygariık hede- fini çok açık belirtmtşti. önce bizi o hedefe götürecek eser- ler ve kişilere sahip çıkmamız gerekmiyor mu? Yazımı, bir Osmanlı valisinin oğlu olmasına rağmen, kendi- ni cumhuriyet için, ulusu için büyük eserler vermeye ada- mış, büyük besteci Cemal Re- şit Rey'e, onun hakkında yıllar- ca uğraşıp çok değerli bir ki- tap hazırlayan ve büyük ope- rası "Çe/eb/"nin bizebulunma müjdesini veren Evin ilyasoğ- lu'na, ona bu köşesini ayıra- rak, çok değerli bilgilerin, dü- şüncelerin okuyuculara ulaş- masını sağlayan Cumhuriyet gazetesine teşekkürierimi su- narak bitiriyorum. * Mimar Sinan G. S. Üniv. Devlet Konservatu\>an Müzikoloji Böl. Başkanı KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicak'i yahoo.com.tr ÇİZGİLtK KAMİL MASARACI kamilmasaracin mynet.com H A R B İ SEMİH POROY semihporoyCnyahoo.com WAMA6,PKK4 ı'AA9i BAZl PÛVÜKIER Kü^utOERV KİLoUiK HAYAT EPlK TİYATROSU MLSTAFA BİLGİU 6 hayatepikuı mynet.com DİDİM CUMOK ÇAĞRISI Söyleşi : Atatürk llkeleri Iştğında Cumhuriyet Gazetesi Yayın Politikalan Konuşmacı: Halil Ibrahim Şahin ADD önceki Genel Başkanı Yer : ADD Didim Şubesi Tarih : 9.9.2005 Cuma - Saat: 19.00 Tel : 0532 586 40 60 0256 811 37 35 BU OÖIANIN c \ FOTOÖRAF SERGİSİNE. 6İDİYORUM, , 6ÜZEL SANATLARA İLGÎSÎ, y ^ TIPKI BABASI! TARİHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAI\ 8EyliU ıctcıc.mumtaz-arikan. com Askeri kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. AHMETAYTAÇ "SBATO* KUKULUYOR.. 195A 'TE Si/SÛ/V, GUNSYPOĞU ASYA MAAI/Cd'C* r4&S7XN,7#YLAND, GÜUEYDO6U t/£ FGANSA 'UIN OGGANI2ASYOMUN TBMEL AMACI, KOLONt £TnTÜSÜNO£H YENİ kUS*TULAM GÜUEYDO6 ASYA ÜLK£L£tSİA/e, SlNOA OESTEtC \TE YİNS &e, ÜYE ÛUce TEM£İLCİLe&,j4MTlAŞ- AM M£77V//VOe/V//}8P'A/W tSBA&C* /COYPUĞ "tCOMÜMfST SALOlSISI" /FAPeS'NlH ÇIKA/S/L - M4S/A// İSTSUİŞ, ASO OIŞİŞISIZİ 4 J C b SUNU ASYA Ç/N Taytem FltiPPINLE-R DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLELt Bu Curet Nereden Geliyon? Batman, Nusaybin, Trabzon Maçka, Seferihisar, Is- tanbul, Gebze, Inegöl, Bursa, Gemlik. Mudanya, Bo- züyük, Mersin, Diyarbakır, Van... Türkiye'nin hemen her yöresinden, özellikle seçil- miş 14 ayn merkez, bir hafta içinde akıl almaz bir so- kak terörüne teslim oldu. Yüzü maskeli teröristlerin yönetiminde etrafı ateşe veren, beiediye otobüsleri- ne, sade yurttaşlann evierine, işyerterine bile nefret ku- san kalabalıklar istediklenni belki tam yapamadılar a- ma kapıyı araladılar! Belki de ben yanlış bakıyorum; tam tersine, istediklenni, hem de fazlasıyla yaptılari 1970'lerden başlayarak Türk-Kürt kavgasının fitilini ateşlemek isteyenler, her yolu denemiş ancak bir tür- lü istedikleri kıvamı yakalayamamışlardı... 15 yıl sü- ren, 30 bini aşkın insanımızı yitirdiğimiz, binlerce şe- hit verdiğimiz "büyük terör" döneminde bile Anado- lu serinkanlı durmayı bilmiş, üzerinde oynanan oyun- lan boşa çıkarmıştı... - İlk kez insanlan karşı karşıya getirmeyi başar- dılari Peki neden? Nasıl oldu da bu kez "başarmanın eşiğirte" dek gelebildiler? Madalyonun iki yüzünü de görmemiz lazım! • • • Madalyonun ilk yüzünde Kürt aynlıkçılan ve Batı var... Hiç uzağa gitmeye gerek yok; DEHAP'ın Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bozüyük'teki çatışmalar- da yaralanan terörist artıklannı Ankara'da karşılarken aynen şunlan söyledi: - Üç beş taşla geri çekilmeyiz. Daha büyük mi- tinglerde, daha büyük eylemlerde bulusacağız... Terörist Murat Karayılan da daha bir ıkı gün önce aynı ağızla konuşuyordu! Yıne aynı günlerde Leyla Zana da Başbakan'a çağnda bulunarak terör örgü- tüne karşı operasyonlann durdurulmasını istedi. Gü- neydogu Anadolu'da PKK şehitlikleri açılıyor. Çatış- malarda ölen teröristler için cenaze törenleri düzen- leniyor. Küçücük çocuklar, televizyon kameralanna açıkça, "Polis düşmanımız, öldüreceğiz" diyebili- yor... - Peki, bölücüler bu cüreti nereden alıyor? Çok basit; Tabii ki ABD, AB ve AKP'den! Once Ba- tılı dostlanmıza(!) bakalım: - Kuzey Irak'ta, yani güney sınınmızda adı konul- mamış amafülen işleyen bir Kürt devleti var artık. Sır- tını yasladığı koruyucusu ise ABD! Amerika, hem bu Kürt devletinin, hem de bu topraklar üzerinde örgüt- lenen PKK'nin en büyük destekçisi. Bu yapay devlet yalnızca petrolün üzerine çöreklenip ve de sonsuza kadar ABD himayesinde yaşayamaz. Bir ticaret yo- luna, denize çıkış yoluna ihtiyacı var. En müsait böl- ge ve yer neresi dersiniz? Bravo bildiniz; Güneydo- ğu ve Iskenderunü! Ve bu arada GAP bölgesi tabiiü! Şimdi bütün hesaplar buna göre yapılıyor... AB geri kalır mı? Bugüne kadar yaptıklannı yazdık. Son atağı anlatmak yeter; 3 Ekim'e çeyrek kala AB, Diyarbakır Beiediye Başkanı Osman Baydemir'i res- men davet etti. Baydemir, etekleri zil çalarak uyaca- ğ\ bu emir pardon davet sırasında AB'ye bir de rapor sunacak! AB, niçin Diyarbakır Beiediye Başkanı'nı davet ediyor? Başkan AB'ye hangi konuda rapor ve- riyor? Bıraz düşünün bakalım! - Işte bölücüler bu nedenlerle bu denli cüret- kâr, bu denli saldırgan! • • • Madalyonun diğer yüzünde ise Tayyip Bey ve kur- maylan bulunuyoıi Başbakan, "Diyarbakır'ı Büyük Ortadoğu Proje- si'nin yıldızı yapmaya kararlı olduğunu" zaten açık- lamıştı. Son olarak da etrafına birtakım "düşünür"ü alıp "Kürt sorunu vardır" dedi. Neredeyse "Kalkış- ma provası" dedirtecek tüm eylemler bu konuşma- dan sonra patlakverdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Ya- şar Büvükanrt ın "Türkiye, Rlistin haline getirilmek isteniyor" sözleri aslında tüm bu sutunda anlatmak istediklerimi en açık şekilde özetliyordu... Ve hükümet yani Tayyip Bey ve kurmaylanndan hâlâ net bir tavır yok... - Işte bölücüler bu nedenle son derece cesur ve pervasız! Son söz, bu ülkenin aydınlık insanlanna: - Türkiye süratie bir iç savaşa sürükleniyor. Bu- nu önleyecek olan yine sizlersiniz, eğer çocuk- lannıza bir vatan bırakmak istiyorsanız... e posta: umrtziieli/ı gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 SOLDANSAĞA: 1/ tntihar. 2/ Pasifık Ok- yanusu'nda küçük bir a- 3 da-devlet... Bir işi yerine getirme. 3/ Alanya ilçesi yakınında bir çay vebaraj... İnce yapılı. 47 " — Harris": ABD'li ak- tör... Deniz kenann- da salaş ve dam gibi bannılacak yer. 5/ 2 Yünatkı...lslamlık- 3 tan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 6/ Sözcük türetmek ya da sözcüğün gö- revini belirtmek için 8 kullanılan biçim ve- 9 rici ses... Osmanlılar döneminde ulema sınıfindan olanların giydiği uzun üstlük. 7/ Düz kenarlı şap- ka. 8/Yavrusu ölen ineğin süt sağdırması için em- zirtilen başka buzağı... Bir nota. 9/ Duvar içinde- ki kapaksız küçük dolap... Gümüşbahğının küçü- YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Avans. 2/ Mozart'ın, Türk muziğinden esinlenerek bestelediği ilk operası Mert, kalender ve babacan kimse 3/ Armut, ayva gibi bazı me> r velerin etli kısım- larının içinde bulunan sert tanecikler.. Tohumda emb- riyonu kaplayan etli bölüm. 4/ Şarkı, türkü .. Türki- ye'nin Akdeniz'deki en büyük adası 5/Yıkanılan yer... Bonı sesi. 6/Tuzağa düşürülen şey.. Mürekkep hokka- lanna konulan ham ipek. 7/Osmanlı ordusunda albaya karşılık olan rütbe. 8/ Pulculuk 9/ Ağzı geniş tek kulp- lu su kabı... tskambilde bir kâğıt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear