22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2005 CUMARTESİ HABERLER DUNYADABUGOV 4LİSİRMEN DİSK Sorumlu Davrandı Yirmi beşınci yıldönümünü idrak etmeye hazır- andığımız 12 Eylül karşı darbesinin sillesini yi- /enler çoktur Türkiye'de. DİSK bunlann başında gelir. Devrimci Işçi Sen- dikalan Konfederasyonu 12 Eylül generalleri tara- fından kapatılmış, dahası yöneticileri gözaltına ahnıp tutuklanarak Otağı Hümayun'da işkence görmüşler, mahkeme adı verilen garip bir heyet önünde kendilerini savunmak zorunda bırakılmış- ar, yıllarca hapishanelerde süründürülmüşlerdi. Devrin zorbası Kenan Evren DlSK'in mallanna el konurken TV ekranlarından iç bulandıncı, insa- -ıı konuşana acımaya sevk eden konuşmalar /apmıştı. Bütün bunlar, DlSK'in 12 Eylül'ü unutmadık, unutturmayacağız demesinin ne kadar haklı ol- duğunu gösteriyor. 12 Eylül'ü unutmamak ve unutturmamak yalnız bir hak değil, bir yurtseverlik, bir demokrası ve insanlık borcudur. 12 Eylül yalnızca, ders alınması gereken tarihı bir olay değil, doğurduğu sorunlar, bugün hâlâ devam etmekte olan bir süreçtir. 12 Eylül dönemi, işkencelerin, baskılann, cina- yetlerin, zulmün, yabancıya teslimiyetin karşısın- da, aynı zamanda yürekli direncin, mertliğin, ay- dın namusunun da şahlandığı bir dönemdir. Ka- ranlık dönemin, ak yönünü oluşturanlar arasında DİSK ve onun o zamanki genel başkanı olup, sa- vunmasıyla tarihe geçmiş olan, rahmetle, saygıy- la andığımız Abdullah Baştürk de ön sıralarda yer almaktadır. • • • Bu vesileyle, 12 Eylül döneminde, Uğur Munv cu'nun Necdet Üruğ'dan dinleyip bana nakletti- ği, benim de 1984 yılında, Sağmalcılar Ceza- evi'nde Abdullah Baştürk'ten dinleyerek doğrula- dığım bir olayı burada açıklamak isterim. Türkiye'nin 12 Eylül sürecine doğru hızla yol al- dığı, siyasi istikrarsızlık ve terörün kol gezdiği yıl- larda, bir toplantıda 1. Ordu Komutanı Necdet Üruğ ile DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk karşılaşır, konuşmaya başlariar. Sert bir asker olarak tanınan Üruğ, konuşma- nın başında mesafeli ve soğuktur. Ama Baştürk anlattıkça, Üruğ'un tavn değişmeye ve ilgisi art- maya başlar. Sohbetin sonunda Üruğ, Abdullah Bey'e şunlan söyler: - Çok yararlandım. Doğrusu bunlan komutanı- ma da (Kenan Evren'ı kastediyor) anlatmanızı is- terim. Sizi dinlemesınin faydalı olacağını sanınm. Üruğ Paşa, Baştürk'e, Kenan Evren'den ran- devu alacağını söyler ve sonra telefonla randevu tarihini de bildirir. Ama görüşmeye iki gün kala DİSK Genel Baş- kanı'na randevunun iptal edildiği söylenir. Bu olay, 12 Eylül'ün ardında hangi karanlık güçlerin bulunduğunu, nasıl entrikalar çevrildiğinı de gösterir niteliktedir. Üruğ'un iyi niyetine rağmen, belki de DlSK'i ni- ce badırenin dışında bırakacak olan bir görüşme gerçekleşmez. Hoş gerçekleşseydi ne olacaktı ki? Kenan Evren o büyük planın hazırlayıcısı değil, ne olduğunu bile tam fark etmeyen uygulayıcılarından birıydi. • • • DİSK yönetimi, yarın 12 Eylül'ün 25. yıldönümü vesilesiyle yapılacak mitinge katılmayacağını açıkladı. Türkiye'nin etnik bir çatışmaya süreklenmesine çalışılan bir ortamda, DİSK yöneticileri, açıklama- lannda isim vererek belirtmeseler bile, kulıslerden öğrenıldiğine göre, kimi "Kürt Demokratik Kuru- luşları!"run durumu daha da gerginleştirici davra- nışlanna alet olmamak için bu karan almışlardır. Zaten kendileri yaptıkları açıklamada da her türtü etnik milliyetçiliğin her zaman karşısında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini bildirmişler, mitingin iptal edilmesini istemişler, edilmeyecekse katılmayacaklarını belirtmişler- dir. DİSK kendi ağırlığına, taşıdığı sorumluluğa uy- gun bir davranış sergilemiştir. Bu gergin ortamda herkesin bu davranıştan çı- karması gereken ciddi ve önemli dersler olduğu- na inanıyoruz. Demokratik çözümler kışkırtmalarla değil, so- rumlu, soğukkanlı, sağduyulu davranışlarla sağ- lanır. DlSK'i kutlanm. asirmenCg cumhuriyet.com.tr KUDÜSPATRİĞÎ'NİN YARGILANMASI Türk Ortodokslarının suç duyurusuna ret BERİVAN TAPAN Kudüs Patriği Lİrine- os'u yargılamak için dünyadaki tüm Orto- doks metropolit ve ru- hani liderlerinin îstan- bul'da yaptığı toplantı- nın "Lozan'a aykın" olduğu gerekçesiyle Türk Ortodokslannın yaptığı suç duyurusu reddedildi. Ortodoks metropolit ve ruhani liderleri, 24 Mayıs 2005'te Kudüs Patriği I. trineos hak- kındaki yolsuzluk iddi- alanyla ılgıli Istanbul Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos başkanlığında Istan- bul'datoplandı. Yakla- şık 6 saat süren toplan- tının sonunda Ortodoks liderler. trineosu tanı- mama karan aldılar. Türk Ortodoks Pat- rikhanesi de toplantı- nın Türkiye'de yapıl- masının Lozan Antlaş- ması'na avkın olduğu- nu belirterek Bartholo- meos hakkmda Fatih Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na suç duyurusun- da bulundu. Toplantıda alınan ka- rarlann laikliğe aykın olduğu savunulan suç duyurusu dilekçesinde, toplantıyı düzenleyen- lerin îstanbul Valili- ği'nin 1923 yılında 1094 sayı ile çıkarmış olduğu kararlara aykı- n davrandıklan belir- tildi. Bunun üzerine toplantıyı ve toplantı- da alınan kararlan ince- leyen Fatih Cumhuri- yet Başsavcılığı, Türk Ortodokslarının suç du- yurusunu reddetti. Alı- nan kararlann Türki- ye" nin kamu düzeniyle ilgili herhangi bır bağ- layıcılığı bulunmadığı- nı vurgulayan savcılık, karannda "Toplantmm Türk klari makamlan- nın aldıklan kararlara aykınhğı söz konusu de- ga<fir" denildi. Baykal, cumhuriyeti ve ulusal bütünlüğü savunma görevlerinin daha da önem kazandığını söyledi CHP görevininbaşındaANKARA/İSTANBUL (Cumhuri- yet)-CHP, 82. yaşını etkinliklerle kut- ladı. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kalbaşkanhğındaki partililer, CHP'nin 82. kuruluş yıldönümü nedenıyle Anıt- kabir'ı ziyaret etti. CHP Istanbul ll Örgütü ve milletvekillen de partinin 82. kuruluş yıldönümünü Istanbul Fa- tihte kutladı. CHP'liler, geçen hafta ilçede yapılan şeriatçı gösteriyi pro- testo etti. Beraberindekilerle Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatûrk'ün kabrine gelen Baykal, kırmızı-beyaz karanfillerden oluşan "Cumhuriyet HaDvParBsT ya- zılı çelengı bıraktı ve saygı duruşun- da bulundu. Baykal, daha sonra Mi- sak-ı Milli Kulesı'ne geçerek Anıt- kabir Özel Defteri'ni imzaladı. Bay- kal. deftere şunlan yazdı: "Büyük Atatürk, sevgiK Genel Baş- 82. yaşinda CHP Istanbul İl Örgütü ve milletvekilleri partinin kuruluş yıldönü- münü Fatih'te kutladı. îlçede geçen hafta yapılan şeriatçı gösteriyi protesto eden CHP'liler, laik ve demokratik Türkiye'nin sonsuza dek yaşayacağını vurguladılar. kanım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruhışunun 82. yıhnda Cumhuriyet Halk Partililer olarak huzurunuzda- yız. Cuınhuriyetimizi, demokrasimizi, ulusal bütünlüğümüzü sahiplenip sa- vunma görevimiz, her geçen gün da- hada önem kazanmaya devam edivor. Bu görevimizi devlerjminn sağlam te- meDerinden, önenıi ve değeri bütün dünyada her geçen gün daha iyi anla- şüan Ukeve devrimlerinizden vevatan- daşlannuzm sağduyu, bilfaıçvevatan- se%eriiğinden güç alarak başan ile ye- rine getiriyoruz. Partimizin ve devle- timizin kurucusu olarak. sana bütün Cumhuriyet HalkPartifilerin şükran- lanru, sevgi ve saygüannı sunuyorum. Görevimizi biliyoruz» Cumhuriyet Halk Partisi görevinin başmdadu-. Se- ni ve Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşata- cağızT Baykal daha sonraberaberindekiler- le bırlikte. Anıtkabir içerisinde bulu- nan. 2. Cumhurbaşkanı tsmet înö- nü'nün anıtını da ziyaret etti. Deniz Baykal anıta, kırmızı-beyaz karanfil- lerden oluşan CHP yazılı çelengi koy- du ve saygı duruşunda bulundu. CHP'nin kuruluşunun 82. yıldönü- mü etkinlikleri kapsamında Istanbul tl Örgütü de Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydu, Atatürk ve de\Tİm şehitleri için 1 dakıkalık say- gı duruşunda bulundu. Daha sonra Saraçhane'deki Fatih Belediyesi önün- de bir araya gelen CHP'liler, Fatih'te geçen hafta yapılan şeriatçı göstenyı protesto etti. Ellerinde CHP bayrak- lan taşıyan partililer, "Yaşasm özgür- lük, eşitiik. bağımsızhk" ve "Laik, de- mokratik.çağdaşTürldye" yazılı pan- kartlar taşıdı. CHP'nın kuruluşunun anlatıldığı göstende sık sık "Türkiye laiktir, laik kalacak" "Kematist dev- rim engeuenemez" ve "Genciz, güç- lüyüz, Atatürkçüyüz" sloganlan atıl- dı. Burada bir konuşma yapan CHP Fatih Ilçe Başkanı tihan Dabakoğhı, Fatih'te bır hafta önce yasadışı Hızb- ut Tahrir'in halkın dini duyulannı ıs- tısmar ederek camileri vobaz emelle- 6. AVRASYA ÎSLAM ŞÛRASI: Şiddet ve terör küreselkâbus halinegelditstanbul Haber Servisi - 33 Müslüman ülkenin dini temsilcilerinin katıldığı 6. Avrasya Islam Şûrasf nın sonuç bildirisinde. "masum insanlara yönelik her türtü terör ve şiddetin kınandığT vurgulandı. Terörün tüm insanhğı tehdit ettiğine dikkat çekilen bildirgede, "Güç düzeni fle ahlak düzeni arasmdaki çarpıkhk yahuzca Müslümanlan değil, tüm insanhğı tehdit etmektedir" denildi. 6. Avrasya lslam Şûrası sonuç bıldirgesini Avrasya tslam Şûrası Teşkilatı lcra Komitesi Başkanı ve Diyanet tşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez ve şûra üyeleri, Grand Cevahir Otel'de düzenledikleri basın toplantısıyla Avrasya kamuoyuna duyurdular. Yapılan açıklamada, dinin kimlik ve kültürle kopmaz bir bağının olduğuna vurgu yapılarak u Din, insana hayatm nihai amacııu, hayata ve varhğa bütünlüklü bir degerler sistemi içinde bakabilmeyi öğretir" denildi. Bildirgede, geçen yüzyıldan devralınan dini, kültürel ve toplumsal sorunlara bugün yenilerinin eklendiği ve bunlann bütün dünyada olduğu gibi — — — — — Avrasya Müslüman topluluklannda da ciddj krizlerin önünü açtığı belirtilerek şöyle devam edildı: "Geçen yüzyıhn sonlannda paüak veren çaüşmalar, Balkanlar ve Sovyetler Birfiği topraklannda yaşanan yapısal dönüşümkri. bölge coğrafyasına, hem yeni sorunlan getirmiş hem de yeni umutlara kapı aralanuşttr. Aynı zaman arahğında, tslam dünyasının hak etmediği halde bir şiddet alanı olarak öne çıkanhnası ve düm anın sürüklendigi kaotik rine alet etriğini anımsatarak "Orada yüceAtatürk'ediluzattüar. Büviik bir açıkhkverahatnkla hilafetveşeriatis- tediler. Geçmişte tam bağımsıdık iste- yen Demz'leri darağacına gönderen- îer, bu gericigüçleri sevTetmeldeyetin- dfler" dedı. CHP Kadın Kollan Genel Başkanı ve tstanbul Millet\ekıli GüldalOkD- ducu. CHP'nin önemıni, bağımsız Türkiye'nin nasıl kurulduğunu anla- tarak "Kuva>i MiDKe ateşini nasıl>ak- üysak, kuruluşumuzun 82. yıhnda da a>nı inanç ve azimk onun koruyucu- luğunu üsdeniyoruz" ifadesini kul- landı. Fatih'teki şenatçı gösteriyi kı- nayan Okuducu, hükümetten bu ko- nuda ses çıkmamasını eleştırerek Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'ı işinin gereğını yapmaya çağırdı. Okuducu, "Kim ne yaparsa vapsın, Türkiye'de- ki Kuvayı MiUiye gücü ayaktadır. Sonsuza dekba- ğımschk diyeceğiz'' diye konuştu. CHP Genel Sek- reter Yardımcısı Bihlun Tamayhgil de şunlan söy- ledi: ' "Cumhurivete ve Ata- türk'e hakaret etme cüre- tini gösterenlere, bu kişi- lere bir şe\ yapmama ba- siretsiztiği içinde olanlara sesleniyoruz: Bizi bu gün- lere getirenlere tek bh" söz söytetmeyeceğiz. Laik,tam bağımsız Türkiye'yi khn- se engeDeyemez." Gösteriye, CHP Grup Başkanvekili AH Topuz, Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet An Ozpo- bt, CHP Parti Meclıs Üye- sı Hüh/a Alp, CHP Istan- bul Millervekili Berhan Şimşek. CHP tstanbul tl Başkanı Şinasi Öktem de katıldı.Baykal, Atatürk'un kabrine larmızı-bev'az karanfillerden otuşan CHP >-azüı çelengi bırakö. (Fotoğraf: KORAY AVCI) SHP lideri Karayalçın, Baykal'm geçmişi unuttuğunu söyledi: DEHAPla ikili ittifak yapmadık • 33 Müslüman ülkenin dini temsilcilerinin katıldığı şûranın sonuç bildirisinde, masum insanlara yönelik her türlü terör ve şiddetin kınandığı mesajı verildi. • SHP'nın. AKP'ye karşı altı partinin kurduğu sol seçim ittifakı içinde yer aldığını anımsatan Karayalçın, "Geçmişte yaşananlann unutulduğu anlaşılmaktadır. 1991 seçimlerini anımsatmak isterim: Ben iki partili bır ittifakla millervekili seçilmedim" dedi. Haber Merkezi - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 1 ın partisi ve kendisiyle ilgili sözle- rine yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Karayalçın, "SHP nin CHP'ye sine-i nüuete dönme gibi bir önerisi olmamışor. Yahuzca, CHP'nm böyle bir düşünce>i ta- şryabileceği olasıhğından sözettik. SHP, kimseye akıl verme duru- munda degüdh-" dedi. Açıklamasında, "AceleeOnesin- ler. Zaten fiilen sine-i nnHete dön- müşdurumdalar. Seçimyapddığin- da hukuken sine-i mfllete dönerter" diyen Karayalçın, SHP'nın DE- HAPTa ikili bir ittifakı olmadığı- nı söyledi. Karayalçın açıklama- sını şöyle sürdürdü: "SHP, AKP'ye karşı ahı parti- nin kurduğu sol seçim ittifakı için- deyer alnuşür.Geçmişteyaşanan- lann unutulduğu anlaşılmaktadır. 1991 seçimlerini anımsatmak is- terim: Ben iki partili bir tatifakla miDetvekiB seçilmedim. Geçen 28 Mart seçimlerini anımsatmakta da yarar var. SHP, DEHAP'la Ud- B ittifak için gizh" görüşmeler yap- Türkiyenin, bölücü örgüt ve politıkalar tarafrndan kardeş kav- gasına sürüklenmek istendiğine dikkat çeken Karayalçın, SHP'nin tüm kadrolan \ e örgütü ile bunun karşısında durduğunubildirdi. Ka- rayalçın. "Rehberimiz Cumhuri- yetinüzin kutsal üçlemesktin Dev- İetirrnz tektir, ulusumuz tümdür, yurdumuz bölünmez bir bütün- dür" dedi. ortamlarda sorunlan içinden çıkümaz hale getirmiştir. L luslararası toplumun sağdmıı ve işbüüği arayışlan, Müslüman dünyanın özeleştirisi ve dayamşma gnişûnleri sorunlann aşüması yohındaki ümitferi diri rutmaktadırr Deklarasyonda, günümüzde dünyada giderek egemen olan ve özellikle Müslüman dünyanın insani, dini, kültürel ve tarihsel mirasının tahribine zemın hazırlayan yanlış politikalann kabul edilemez olduğu vurgulanarak özetle şu görüşlere yer verildi: "Güç düzeni ile ahlak düzeni arasmdaki çarpıkhk sadece Müslümanlan değil, bütün insanhğı tehdit etmektedir. Bu çarpıkhğm sebep olduğu güç gösterisi, şiddet ve terör bütün insanhğa ağır mahyetkr çıkarmaya başlamış ve küresel kâbus haline gelmiştir. Başta Irak ve FiKstin ohnak üzere dünyadaki bütün çaüşmalar bir an önce sona ermen." Sarıgüly Schröder'e oy istedi Mustafa Sarıgül, Schröder ile birBkte mitinge kabldL FRANKFURT (Cumhuriyet) - Al- manya'da genel seçimlere 10 gün kala Sosyal Demokrat Parti'nın (SPD) davet- lisi olarak Frankfurt'a giden Şişli Bele- diye Başkanı Mustafa SangüL Başba- kan Gerhard Schröder ile birlikte Türk seçmenlerden oy istedi. SPD'nin Türk seçmenlere yönelik baş- lattığı kampanyaya katılan Mustafa Sa- ngül. seçimlere 10 gün kala ikinci kez Almanya'ya davet edildi. Sangül, önce- ki akşam Rüsselsheim kentinde yapılan ve Başbakan Gerhard Schröder'in ko- nuştuğu mitinge katıldı. Sangül, Rüs- selsheim kentindeki mitingin yapılaca- ğı salona Schröder ile birlikte girdi. Sa- ngül'ün elüıi tutarak havaya kaldıran Schröder, "Türkiye'den bh- sosyal de- mokrat siyasetçinin uluslararası dayamş- ma örneği göstererek davetimize katri- maabeniçok muthı etti. Kendisine teşek- kür ediyorum'' dedi. Schröder, Alman- ya'da sosyal demokrat bir partinin ikti- darda olmasının Türkiye açısından bü- yük önem taşıdığını söyledi. Sangül, davetin kendisi için çok anlam- lı olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Benim için ve Türk seçmenleri için SPD'ye destek vennek sadece bir görev, bir vefa borcu değiL aynı zamanda akhn da gereğidir. Çünkü dünyanm her za- manldnden daha çok sosyal demokrasi- ye ihtiyacı var. Ben siyasi görüşleri ne ohırsa olsun tüm Türk seçmenlere seste- ni>wum: 18Eylül'deSPD'yiveSchröder'i seçmeye çağuTvorum." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Korkutucu çehreleriyle içeriye da- lan adamlar bağırıyor: "Türkiye Türk'tür Türk kalacak!" Eskiden ol- sa bir de "Kahrolsun komünistler!" demeyi ihmal etmezlerdi. Zaten 6-7 Eylül olaylarının ardtndan suçu ko- münistlere yıkmak istemişlerdi. Sa- yılan bir avuç olan solcular aylarca hapishanelerde tutulmuşlardı. Şim- di de kendilerini "komünist" diye tanımlayan bazılarının bu sergiye nefretle baktıklannı biliyor olmalılar. Onlardan önce böyle bir grubun daha geldiği ve sergiyi protesto et- tiğini acaba duymuşlar mıydı? Fo- toğraflara yumurta atıydrlar, çerçe- veleri parçalıyorlar. Bağırmaya de- vam ediyorlar. Sergiyi gezmeye ge- lenler ise korku içinde kenara çekili- yorlar. Adam ertesi gün basın toplantısı düzenleyip övünebiliyor. "Yaptığım doğrudur, yann gidip yine yapa- nm." Eminim ki onlann bu yaptıkla- Duvardaki Resimlere Saldıran... nnı üzüntüyle izleyenler olduğu gibi, sevinenler, "Oh oldu" diyenlerin sa- yısı da az değil. Tıpkı 50 yıl önce ol- duğu gibi. Yaman bir çelişkidir bu, ama gerçektir. Bizim gerçeğimizdir. • • • Ülkü Ocaklan eski başkanıymış. "Ülkücülük kimsenin tekelinde değildir" diye rfade ediyor bulun- duğu konumu. Kendisini eleştiren şimdiki Ülkü Ocaklan'na meydan okuyor. Çevresinde insanlar var. Yani onun gibi düşünüp onun gibi davrananlar. Peki nedir olay? Serginin acaba nesine kızdılar? Çünkü sonuç ola- rak saldınya uğrayan nesneler can- sız fotoğraflar. Montaj değil, sahte değil. 50 yıl önce ne yaşanmışsa, o günlerde bir fotoğraf makinesinin objektifıne yansıyanlar sergilenmlş. Yalan yok, hurda yok. Bağtran çağı- ran kimse de yok. Yalnızca hüzünlü fotoğraflar bunlar. Bir tarihi utancı sergiliyor. Bir tarihsel gerçeği hatır- latıyor. Utanılması gerekirken, "Sen nasıl bunlan karşımıza getirebilirsin" di- yebilen bir edepsizlikle saldırıyor. Geçmişiyle yüzleşmeye korkan bir saldırganlık bu. Her milletin tarihinde, sevindiği, mutlu olduğu, gurur duyduğu olay- lar olduğu gibi, utanacağı günler de vardır. 6-7 Eylül bunlardan biridir. Deniz Gezmiş'lerin, Adnan Men- deres'lerin ıdamlan da ayıplı tarihi- miz içinde yer alır. • • • önce bu sergiye yönelik öfkeyi ve bu öfkeli insanlan anlamaya çalı- şıyorum. Acaba onlan hangi dürtü, hangi hesap böyle bir eyleme iti- yor? Günlerdir, gazeteler, televiz- yonlar bu acı verici olaylann tanıkla- nyla konuşuyor, olaylann perde ar- kasını aydınlatmaya çalışıyor. Bu konuşmalan dinlerken insanın vic- danını sızlatan sahnelere tanık olu- yoruz. Gerçekten utanılacak, üzüle- cek sahneler bunlar. Normal duygular içinde olan bir insan, 50 yıl öncesini büyük bir ol- gunlukla ve tevekkülle anlatan Rum komşulannı dinlediği zaman garip bir suçluluk duygusuna kapılır. On- lardan bir şekilde özür dilemenin yollannı arar. Ben kendi adıma böy- le bir ruh hali içindeyim. Sergiyi basanlar, demek ki bu ha- berleri bizlerden çok farklı algılıyor- lar. Belki de geçmiş fütuhatçı duy- gulan kabarıyor. Niye daha fazlası yapılmamıştı diye hayıflanıyorlar. Bu bizim anlayabileceğimiz bir duygu değil. Fatih Camisi'nin bahçesine toplanıp hilafet çağnsı yapanlar da mutlaka bir fütuhat ruhu içindeler. Halifenin başımıza geçip Osman- lı'nın eski topraklarını yeniden ele geçireceğini düşTinüyor olabilirler. ••• Kaç gündür kafamı kurcalıyor. Nedir bizim sorunumuz? Belki de sağlıklı toplum olmak böyle bir şey de, bizim gibiler anlatruyor. Yoksa teorideki "zıtlann birliği" kuralının hayata yansıması mı bütün bunlar? 60 yaşına merdiven dayadım. Ben bu görüntülere dayanamıyo- rum. Dengem bozuluyor. Uykulanm kaçıyor. Biz 50 yıl öncesinin acılannı ko- nuşurken, adam çerçeveleri kınyor ve bağınyor "Türkiye Türk'tür, Türk kalacak." Bu bizim yazgımız mı?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear