21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2005 CUMARTESİ 14 KÜLTÜR kultur(â cumhuriyet.com.tr Caz saksofbncusu ve bestedsi Wayne Shorter'ın2005 yılı albümü 'Beyond the SoundBarrier' Verve etiketiyle çıkû Ses sınınnınötesindeBULENT ERGUDEN Caz saksofoncusu vebestecısiW»>iıeShortEr'ın 2005 yılı albümü 'Beyond the Sound Barrier' Verve etiketiyle çıktı. Albüm, 71 yaşındaki mü- zisyenin 6 yıldır birlikte çalıştığı ve 2003 yılın- da 'Alegria' albümüyle Grammy Ödülü aldığı dörtlüsüyle çaldığı konser parçalanndan oluşu- yor. Kontrbasta müzikseverlenn özellikle Chick Corea'nın Elektrik Bandve AkustikBand'leyap- rığı çahşmalanyla tanıdığı John Patitucci var. Ünlü basçı aynca B. B. King, Wynton Marsahs gibi sayısız caz ustasıyla çaldı. Klasık müzik eği- timi de olduğu için oda müziği, film müziği gi- bi farklı alanlara da girebılmekte. Panamalı pi- yanist DanDoPerez ve*davulcu Brian Blade de ben- zer bir şekilde hem kendı gruplannda hera de önemli cazcılann projelerinde yer alıyorlar. Üç müzısyen de. Shorter'la aralannda kuşak farkı ol- masına rağmen aynı anlayışta. Benzer fılmlen iz- leyip benzer kitaplan okumaktalar. 'Kalp atışına benzer vuruşlar' Shorter caz tarihinın en etkileyici müzisyenle- rinden, yanm yüzyıh aşkın bir zamandır müzık- le uğraşıyor. 50'lerin sonlannda Art Blakey ınJazz Messenger topluluğunda. 60'h yıllarda ise Mfles Davis'in efsanevi ikinci topluluğunda çaldı. Bu dönemdeki 'Nefertiti', 'Footprints' gıbi bestele- ri bugün caz standartlan arasında. Shorter'ın do- ğaçlamalannda miLzık sade, özenli, kısadır ve hiçbirnota fazla değildir. Miles Davis, onıın için şöyle der: "VVayne otağanüstü kısa öyküler anla- ür." 70'lerde ise Joe Zawimu'la birlikte unutul- maz 'Weather Report'u kurar. Elektronik sesle- rin öne çıktığı bu çalışmalarda caz, rock, Latin müzikleri kaynaştınlır. Sanatçı 1986'dan beri ken- di adma kurduğ^ı caz topluluklanyla çalışıyor. Bu albümde ShorteT'ın yanm yüzyıllık yaratıcı- hgı devam ediyor. "71 yaşındaki sanatçuun kay- bedecek hiçbir şeyi yok. Albüm Arthur Ptenn'in Smilin' Through' ad- lı parçasıyla açıhyor. Shorter bu müzığin kulla- nıldığı fılmle ilgili eski anılan deşmekte. Film- de bir kadın piyana çalarken bu melodiyi söyle- mekte ve 'Sorunlargeldiğindegülümsemeii' me- sajını vermektedir. Parçanın açıhşında piyano melodiyi sade bir şekilde çalarken Shorter ben- zer bir şekilde doğaçlama yapar. Ancak bu basit melodiler giderek çoğalıp caza dönüşürler. k On Wings of Songs' ise bir Mendelssohn bestesi. Shorter çok eskiden dınlediği bu melodiyi bir gün arabada gîderken hatırlar. Arabayı durdurup bir kâğıda bu melodiyi yazar. Şarkıyı başta piya- nist Perezolmak üzere hepsi birer oda müziği yo- rumcusu gibi çalmaktalar. Melodileri birbirleri- ne göndermelenndekı zarafet, gerektiğinde do- ğaçlama yaparken arka planlara geçebilmeleri Mendelssohn'un caz yorumlan için çok önemli. Klasık müzığe yakınlıklan. 'TinkerBeJr adlı par- çada şaşırtıcı bir hale gelmekte. Çıkan sonuca, sanırım caz demek çok zor. Tinker Bell hıç dur- madan 'JoyRyder'adlı parçayabağlanıyor. 'We- ather Report'un keyiflı, ntmik caz-rock anlayı- şıyla çalınan parçada coşku zirvede. Patitucci'nın basit ve karmaşık cümlelen kullanışmdakı ra- hatlık, davulla birlikteliğiyle oluşan katmanlı ri- tim anlayışı, kalp atışına benzer vuruşlann oluş- turduğu yüksek tansiyon, sık sık ünlü caz bas yü- rüyüşlennebağlanıyor. Piyano ve saksofon ise üan- ci bir birliktelik oluşturmakta. 'VVeather Report' grubunun müziğini özle- yenler için ılaç gibi 'Over Shadovv Hül Way" es- ki bir Shorter bestesinin yeni yorumu. Shorter baş- langıç ve son kavramlarını sevmiyor. Her şey ye- niden ele alınabilir. Bach, Beethoven ve Mahler de eskı bestelerini defalarca tekrar ele almışlar- dı Araştırma ve geliştirme, bıttı diye düşünülen çalışmalar için de geçerli olmalı. Bu konuda kla- sik müziğin yorumculuk anlayışına da yaklaşmak- ta. Shorter, 'Nefertiti' adlı ünlü parçasını senfo- ni orkestrasına çaldırmak isriyor. Bir gün büyük orkestralarda da doğaçlama yapılabileceğini dü- şünüyor. 'Adventure Aboard the Golden Mean' adlı parça ise sanattaki gizemli Altın Oran kav- ramıyla ilgili. DaVlncL Mozartbu konuda sanat- taki en önde gelen örnekleri yarattılar. Shorter'a göre altın oran sağ, sol. doğu, batı, orta gibi kav- ramlardan uzak bir yeri anlatmakta ve uç nokta- lardan uzak, özgürlüklerin en rahat kullanılabil- diği yerler. Çalarken görsel olarak 'Altın Oran' adlı bir uzay aracının etrafinda çocuklan oynar- ken hayal etmişler. Altın oran sadece insanlarla ilgili değil, bunu gezegenlere, yıldızlara bakarak hıssedebihrsinız. Bu bağlamda çocuklar ve uzay gemisinin yan yana gelmesi rastlantı değil. Farklı ve sesli renkler Albüme adını veren son parça 'Beyond the So- und Barrier' uzaklara gitmek ve derin düşüne- bılmekle ilgili. Uzayın sonu, yaşamın da sonu gi- bi düşünülür. Ancak uzayın başı ve sonu yoktur. Shorter. müziği de bu anlayışla ele almakta. Mü- ziği hissetmek için ne kadar derin düşünmekte- sıniz, bu çok önemli. Sadece san, kırmızı ve ma- \i renklen hissediyorsanız işiniz zor. Eski Yunan'da müzik sanat olarak düşünülmez, matematik, ast- ronomi ve müzikbirbütün olarak ele alınırdı. Çağ- daş müzikte György Ligeti. LuigiNono gibi kom- pozıtörler matematik. uzay ve müzik ilişkısini tekraryakaladılar. Bir caz müzisyeni olarak Shor- ter'ın da bu noktaya gelmesi çok ılgınç. Uzayla ılışkılendinlmış bır açılışı olan parçada sesler sa- yısal olarak kontrol altında. giderek açılmaktalar ve çok farklı ses renklen ortaya çıkmakta. Dört fonksıyonlu bir grafıkten caz türemekte. Ses sı- nınnı giderek aşan müzisyenler, sankı sesler gel- meden önce onlan duyuyor gıbıler. Bu albüm Stephan Havvkings, Thomas Edison. AlbertEins- tein gıbı kendı sınırlannı zorlamış, insanlık için önemli buluşlar yapmış bılım adamlanna ıthafedil- mış. Müzisyenler de kendi alanlannda deneyle- nne devam etmekteler. Caz müzısyenlen, birbır- lenyle sohbet eden kompozıtörler gıbıdır. Shor- ter doğaçlama ve kompozısyonun ne olduğunun göreceli olduğunu düşünüyor ve ünlü Görecelik Teonsı'yle kendısıne açtığı ufuklariçınEinsteın'a teşekkür ediyor. Biz de savaşlann, ırkçılığın, kül- tür düşmanlığınm, doğa katliamının sürdüğü dün- yamızda olağanüstü muziğinle, bilune katkı ya- pan ınsanlan unutmayıp hatırlattığın ıçın sana te- şekkür edıyoruz büyük usta Wayne Shorter. Sinematekyeniden açıhyor tstanbul Haber Servisi - Besiktaş Beledıyesi Kültür Sanat Platformu, 12 Eylül 1980 yılında kapatılan Süıematek'i yeniden sinemaseverlerin hizmetine sunuyor. Sinematek, 12 Eylül Pazartesı günü saat 21.30da Ömer Kavur'un Anayurt OteB fılmiyle Levent Kültür Merkezi'nde yeniden açılacak. 1936'da Henrie Langlois tarafından kurulan Fransız Sinematek'ı, Fransiz sınemasının ünlü "Yeni Dalga" akımını oluşturan yönetmenlerin yetişmesını sağladı. Pek çok yönetmen, Sinematek'in gösterimlennden etkilenmiş, Sinematek onlar için adeta bir okul olmuştu. Türkiye"de 1965 yılında kurulan Sinematek ise 12 Eylül 1980 sonrasında kapatıldı. Anayurt Oteli filminde küçük yaşta kaybettiği annesine doyamamış, Anayurt Oteli'ne sığınan gizemli kadına âşık olan otel isletmecisi Zebercet'in öyküsü anlatıhyor. Meriç SümenKanan, Koç'un iddialannı yanıtladı 6 110 ldlolıık balerin düşiinebîlir misiniz?' PİKARA MITINGINE ÇAGRI "biliyorum bir dağ büyüyor bir ırmak bana geliyor bfliyorura* Ö G«B kararraadan tukcniyorç Demet demet taşn or bîrüeri, Demek kj bu kente bahar *~ gürül gürül gelecek ey oğu Tam 25 yıl oldu!.. -* Cuntanm kanlı darbesinin 25.yılı Karanlığın, utancın ve zulmün 25.yılı! 12 Eylül 1980-12 Eylül 2005 Çeyrek asırdır açık duran bir hesap Darbe düzeninin son bulması,12 Eylül Anayasası'nın lağvedilmesi, darbecilerin yargılanması, demokratik, özgür ve bağımsız bir ülke için Sokaklarda, Meydanlardayız... Darbeciler Yargılansm Demokrasi Mitingi Tarih : 11 Eylül 2005 Pazar Toplanma Yeri: Tren Garı Önü saat: 11.00 MİTİNG: Sıhhiye Meydanı saat: 14.00 KonsenFerhat TUNÇ 'umulmadık bir gün olabilir bugün' « • I K A T I L I M C I L A R I ANKARA 78'ÜLCR DERNEĞİ. DİSK. KESK, TMMOB. TTB HALKEVLERI İNSAN HAKLARI DERNEĞI 3ARSŞ DERNEĞI TÜM-TİS ANKAF8A ŞUBE. PETROL tŞ. ASMMMO ÇAĞDAŞ HUKUKCULAR DERNEĞİ 68'LİLER DAYANIŞMA DERNEĞ! TİHV TİHAK. EGİT-DER. Û2GUR UNİVERSITE .MAMAK İŞÇİ KULTUR EVLERI SUKADER ALEV) BEKTAŞI FEDERASYONU PIR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ, HACI BEKTAŞI VELİ KULTUR DERNEĞI. 2 TEMMUZ PİR SULTAN ABDAL KULTUR EĞİTIM VAKF1 EKİN SANAT MERKEZI ANKARA EKIN TIYATROSU. ANKARA NAZIM KULTUREVİ AKA- DER. HtK-DER TüNCELILER DERNEĞI KIZILIRMAK KOY DERNEKLERI. DIVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞI. BAHADtN KÜLTÜR DERNEGl. KUBA DOSTLUK DERNEĞİ ÖV-DER EZİLENLERİN SOSYALİST PLATFORMU BAĞIMSIZ DEVRIMCİ SINIF PLATFORMU PARTİZAN ALINTERİ KURTULUŞ SOSYALIST DERGI ODAK EMEP. SDP ÖDP SH= DEHAP K 1 iRTULUŞ PARTISi HAK ^>AR. TKP ANKARA(Cum- huriyet Bûrosu) - Devlet Opera ve Ba- le (DOB) Genel Müdürü Meriç Sü- men Kanan. erkek ya da kadın hiçbir dansçınrn dans ede- meyecek kilodaysa sahneye çıkmak is- temeyeceğini vur- guladı. "Sizhiç 110 kiloluk balerin gör- dünüz mü?" diyen Kanan. sahneye çı- kamayan sanatçıla- ra başka görevler ve- rildiğini belirtti. DOB Genel Müdü- rü Kanan, dün An- kara DOB'urt yeni sezon repertuvarını açıklamak üzere, Ope- ra Binası'nda basın toplantısı düzenledi. Sümen, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un "110 küoluk balerinimiz var" sö- zünün hatırlatılması üzerine"Siz,110kflo- luk balerin düşünebiür misiniz?' 1 de- di. Kanan, şöyle devam ettr. "110 kiloluk bir insan yolda rahat yürüyebilirmi, kaküki nasıldansçıola- bilir? Ama bir hastahk nedeniyîe şiş- man olmuş olabilir. O kilolara eriş- miş sporcular, dansçılarhocabkyapar- lar, yönetirler, reji asistanlığı ve kore- ografi yaparlar, türlü idari görevlere girerler. Tabii işlerini çok iyi bildikle- ri için sahneyi çok güzel geri planda da yönetirler." Kilonun insanlann boyu ve diğer ya- pısal özelliklerine göre olduğunu be- lirten Kanan, çok zayıf dansçılar da bulunduğunu söyledi. Kanan, "Be- nim bir iki dansçım öyledir. Ben on- ların aşın zayıtlıklarından rahatsız olurum. Bana sıhhatsiz gibi göninür- ler. Bazen3-4 perdelik eseroynayacak- lardır ve çok güçlii olmalan gerekir. Mesela 'Sen 2 kilo al. bu eseri kaldı- • Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Meriç Sümen Kanan, hiçbir dansçının dans edemeyecek kiloya geldiği zaman sahneye çıkmayacağım belirtti. kfloyageldiğizaman zaten hiçbir şekilde sahneye erkek veya kadın olsun çık- maz" diye konuştu. Ankara DOB'da 10 yeni yapıt Kanan, Ankara DOB'un Ankara 2005-2006 sanat se- zonunda izleyicile- rinkarşısına 10 ye- ni yapıtla çıkacağı- nı bildırdi. Yeni bir bakış açısıyla çahş- maya başladıkları- nı belirten Kanan. seçkin opera, bale ve senfonik konser programlan ile çok- sesli müziğin her ala- nmda en güzel eser- leri repertuvarlanna aldıklannı söyledi. Kanan, Ankara Devlet Opera ve Ba- lesi'ninde 2005-2006 sanat sezonunda 10'u yeni prodüksiyon ol- mak üzere 8 opera, 2 operet, l müzi- kal, 8 bale, 3 modern dans ve 2 ço- cuk oyunu ile toplam 24 eseri sahne- leyeceğini açıkladı. Ankara DOB'da 2005-2006 sezonunda sahnelenecek yeni eserler şöyle: G. Puccini'nin "Madam Butterfly" operası ve "Tosca" operası konser versiyonu, Ç.Işıködü'nün "tnanna" operası, tt Aşk\«Şiir'' gecesinde Fran- sız opera ve balelerinden seçmeler ve J. Bock'un "O Kız Beni Seviyor" mü- zikali, M. Balkan'ın "Kanşık His- ler" balesi ve yine Balkan'ınkoreog- rafisi F. Mendelssohn müziğiyle "Bir Yaz Gecesi Rüyası" balesi, M. Erdo- ğan'ın "Pamuk Prenses ve Yedi Cü- celer" adlı çocuk oyunu. P. L Çajicavv ki'nin "Fındıkkıran" balesi, R. Norfun "Değişim" balesi, U. Schotlz'un koreografisi L. von Beet- hoven'in müziğiyle "7. Senfoni" ba- SANATA BAKIŞ SELMt ANPAK Meral Güneyman 'Müzikte Arayışlar1 2005 mevsiminin kültür ve sanat alanında, özellikle müzik konusu türünde en ilginç ve önemli olaylarının başındaki etkinlik Izmir'de yaşandr. Büyükşehir belediyesine bağlı Izmir Sanat organizasyonunun düzenlediği ve dün- yanın sayılı piyano virtüözlerinden Meral Gü- neyman'ın resitali gerek müzik, gerek eğitsel açıdan hem başarılı, hem eşi az bulunur nite- likte idi... "Müzikte Yeni Arayışlar" başlığı al- tında verilen bu konser için piyano virtüözü Me- ral Güneyman'ı ve Izmir Sanat'ı içtenlikle al- kışlarız... "Müzikte Yeni Arayışlar" konserinin progra- mında piyanist Meral Güneyman şu bestele- ri seslendirdi: Dick Hyman'ın "Three Raps for Piano" bestesi, Henry Cowell'in "6 lngs-1, 2, 3 Floatıng, Frisking, Fleeting, 4 Secooting, 5 Vafting, 6 Seethıng, 1 Washing" besteleri, Dick Hyman'ın "Indiana Variations", George Gershvvin / Earl Wild "Embraeable you, So- mebody loves me, Facinating Rhythm" bes- teleri, Samuel Barher den "Excursions", Da- ve Brubeek'den "Pointe On Jazz" ve Geor- ge Gershvvin / Earl VVild'ın "The Man I Love, Lady be Good, Liza, I Good, Liza, I got Rhythm" besteleri... Müzik dünyasının piyano virtüözleri arasın- da yeri olan Meral Güneyman'ı yakından de- ğerlendirenler ile birlikte sanat yaşamını özet- le anmakta, "Müzikte Yeni Arayışlar" girişimi açısından yararlı olacağı düşüncesindeyim: Meral Güneyman Istanbul Belediye Konser- vatuvarı'nda öğrenci iken müzik otoritesi sa- yılan Prof. Ferdi Ştatzar'ın çok önem verdi- ği bir yetenek olarak yetişti ve üstünlük dere- cesi kazanarak mezun oldu. Yeteneğini dış ülkelere taşımada başanlı oldu ve önce Salz- burg'da Mozarteum Akademisi'nde, sonra Berkley College of Music'te burslu öğrenci olarak çalışmalar yaptı. Sonra ABD'de "New York Julliard Yüksek Müzik Okulu"r\da Maria Guerra Judelson ödülü'nü iki kez kazanarak bitirdi. Meral Güneyman bu verimli çalışma- lan konusunda sorulduğunda sanat gelişimin- de yüksek katkıları olan Arjantinli Arminda Canteros ve ABD'li Bill Evans olduğunu be- lirtir, ayrıca 20. yüzyılın yenilikçi bestecileri arasında Frank Bridge, Anton Webers'in bestelerinden oluşan Meral Güneyman'ın pi- yanoda seslendirdiği ilk albümün müzikse- verler tarafından çok sevildiğini ve yapımının tutulduğunu, ayrıca Amerika'da Fanfare ma- gazın dergisi tarafından en iyi ilk beş albüm olarak seçildiğini belirttiler. Bu arada ülke- mizin en tanınmış müzik otoritelerinden olan ve Amerika'da yaşayan sayın dostum llhar Mimaroğlu, prodüktöıiüğünü yaptığı Meral Güneyman'a bestelerini içeren "Musiçues Noires (Kara Müzıkler)" ile "The Most Popu- lar Chopin" adlı iki albüm gerçekleştirdi... Meral Güneyman'ın kazandığı uluslarara- sı ödüller arasında: "East and Wesr Artists International Yarışması" birincisi (Carnegie Hall'de ayrıca ilk resitali), Marie Baier 1. ödü- lü, Buffalo Phılarmonıe 1. ödülü, Portland Senfoni, Colorado Üniversitesi 2. ödülleri, Julliard Chopin Konçerto 1. ödülleri, VVillı'am Kappell Uluslararası Piyano Yarışması en üst ödülü. Uluslararası Naumburg Yarışması'nda 200 aday piyanist arasında yarışan Meral Güneyman ilk 6 aday arasında kazandı. Ay- rıca dünyacatanınan Busoni, Italya ve birçok önemli yarışmalarda M. Güneyman'ın kazan- dığı ödüller, konser ve resitallerdeki başarı- lar ve albümler, günümüzde çalışmalarını yo- ğunlaştırdığı "Müzikte Yeni Arayışlar" konu- lu girişimine büsbütün önem kazandırıyor... Ne yazık ki, gerçek müzik ve sanat yerine ra- ting kaygısının bolca yer aldığı magazin etkin- liklerinin önüne geçılsin demiyoruz, çünkü sa- nat kavramında müzik özgürdür ve sanat ya- saklanamaz!? Yeter ki, "Gerçek Sanat" etkin liklerine gereken önem, destek, katkı, değer ve her şeyden önce sevgi aşılansın... 2005 EN İYİ YABANCl FİLM OSCAR'ADAYI ramayacaksm' gibi durumlarda var. lesi ve H. v. Mannen'in "tspama'cja Ama hiçbir dausçı, dans edemeyecek Bahar" balesi İĞİCE1ETİN MİİZİĞİ birlL\YP011AKfilnıi İFİLKİ CB B«yDğlu ALKAZAR 293 24 66 11 45 2190960 11.30 Maç*a CINEBONUS G-MAU. 232 44 40 1M0 560 72 66 11.-30 Kadıko, HOU.YW0OÖ PABADtSO 348 20 99_11-30 Alturuzade CAP1TOL SPECTRUMJ4_ Ankara Kızjla, Ankara 8*tl 1 33 30 J2.15 14 00-16 30-19.00-21:30 14 00-16-30-19-00-21:30 1500- 18-30-2-< 15 14.00-16 30-1900-21 30 14:00-16 30-19 00-21 15 1450-1750-20:45 425 0100 15:30-18-30-21 15 4183028 1130-14O0-1630-19-00-21:00 Ankara CINEBONUS ABCADtUM 241 12 41 1100-15:00 I n i Balcova AGORA 2781010 11 00-13:45-16 30-19-15-X 421 42~61 11 30-U00-16-30-1900-Tİ-.15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear