Catalog

1 EYLÜL 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET EKONOMİ ekonomi(« cumhuriyet.com.tr Mutabakat metninin maddi kısımlanna şerh düşen KESK, 5.1'lik zamma itiraz edecek Memur zammı 'uzlaştırmaya' gidiyor • Altışar aylık ücret zamlannın yüzde 2.5 ile sınırlı tutulmasına tepki gösteren KESK Genel Başkanı Tombul, sendika üyesi personele yapılması öngörülen 5 YTL'lık ödemenin sendikalann bağımsızlığına gölge düşüreceğinı belirtti. ANKARA (Cumhurryet Bûrosu) - Hükümetle memur konfederasyon- lan arasındaki toplu görüşmelerin ar- dından imzalanan mutabakat metni- ne şerh düşen KESK, bugün Uzlaş- tırma Kurulu'na başvuracak. KESK Genel Başkanı Ismail Hak- kı TombuL "6'şar aykk ücret zamla- nnın yüzde 23 ile sınırtı turulması, hem hükümet hem de buna onay ve- renler açısından tanı bir skandaldır" E M E K L İ Y E Z I R N I K D Ü Ş T Ü ANKARA (ANKA) - Hükümetle memurlar arasında yürütülen toplu görüşmelerde çıkan zam oranlan emeklı memurlarda hayal kınklığa yaratn. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Emekli-Sen'in Genel Başkanı Hulusi Güneş, yapılan zammın emeklilerin yarasına merhem olmayacağıru belirterek bu oranlan kabul etmenın mümkün olmadığını söyledi. Güneş, seyyanen zammın emeklilere yansımamasının kabul edüemeyeceğini ifade etti. DÎSK'e bağlı Emekli-Sen Genel Başkanı VeH Beysülen, anayasanın 90'ıncı maddesınde yapılan değişikliğin emeklilere toplusözleşme hakkı tanıdığını savunurken en düşük emekli aylığının 886 YTL ohnası gerektiğini kaydetti. Memur-Sen'e bağlı Emekli-Bir-Sen Genel Başkanı Israfil Odabaş ise yapılan zammın emekli maaşına 12.5 YTL olarak yansıdığını belirtirken "Tophı görüşmelerde emeklikre zınuk düştü" diye tepki gösterdi. dedi. KESK Genel Başkanı Tombul, genel merkezde düzenlediği basm toplantısında, toplu görüşme sonuç- lanrun kamu emekçılennin ve emek- lılennin beklentüennı karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. Mutabakat metnınde şerh koyduklan maddeler ve istemleriyle ilgili olarak bugün Uzlaşnrma Kurulu'na başvuracakla- rını belirten Tombul, şerh koydukla- n maddelerden bınnın sendika üye- si personele yapılacak 5 YTL'lik öde- me olduğunu söyledi. Bu maddenin sendika aıdatlannın devlet tarafindan ödenmesıni öngördüğünü belirten Tombul, "Bizherdönemdedevletten bağımsız bir sendikal anlayış yürüt- tük. Hiçbir dönemde hükümetlerin payandası olmadık. Bu madde, sendi- kalann bağunsızhğınagölge düşüren, devlet sendikacıhğuu teşvikeden dar ücret sendikacıbğını esas alan ve top- lusözleşme anlayışını yok sarçan bir maddedir" dedi. Hükümetin aile ve çocuk yardı- mıyla birlikte en düşük memur ma- aşınnı temmuz aytnda 750 YTL ola- cağını açıklayarak kamuoyunu yan- lış bılgilendırdiğini vurgulayan Tom- bul, en düşük maaşın 649 YTL'ye ka- dar gerüeyeceğini söyledi. Hükümetin katsayılan etkileme- yen, emekliliğe ve vergi kesintisine tabi olmayan ek ödemeleri ücret ar- tışı diye göstermeye çahştığını vur- gulayan Tombul, "Oysa bütçede bfle ücretierle ek ödemeler ayn kakmkr- de gösterilmektedir. Hükümet kendi- sine maliyeti az olan ek ödemeyle önerdiği sefalet ücretini gizkmekte, emekliyi ise açnğa mahkûm etmek- tedn-n dedi. ISTANBUL VE ANKARA Konutlardaki yüzde 4.8 zam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı, Ankara ve Istanbul'da konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 4.8, sanayide kullanılan doğalgaza ise yüzde 5.65 oranında zam yaparken Tüpraş, benzınlerin rafınen çıkış fıyatına yüzde 6.2 zam yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan yazîlı açıklamada, uluslararası piyasalardaki petrol fiyat artışlarınnı kamuoyunun malumu olduğu belırtıldı. Petrol fiyatlanna bağlı olarak ortaya çıkan uluslararası doğalgaz fiyatlannın alınan tedbirler ile karşılanamayan kısmının ıç piyasaya yansmldığı kaydedüen açıklamada, petrol fiyatlannın son durumuna göre doğalgaz satış fiyatlanna 1 Eylül 2005 'ten itibaren Ankara ve tstanbul'da konut tükeümi ıçın yüzde 4.80, sanayi tüketimi için yüzde 5.65 oranında fıyat artışı yapıldığı bildirildi. Benzinin rafineri çıkışına yûzde 62 Tüpraş 'tan yapılan açıklamaya göre, süper benzinin çıplak metreküp rafineri çıkış fiyatı, yüzde 6.2 oranında artarak 644.15 YTL'den 684.21 YTL'ye yükseldi. Zammın pompa fiyatlanna yüzde 3 orarunda vansıması beklenivor YÜRÜRLÜĞEGÎRDl Buğdayda yerliye destek, ithale vergi ANKARA (ANKA) - Hasat dönenıı olması nedenıyle iç piyasada hububat fiyatlannın düşmesinı önlemek amacıyla hububat ve ayçiçeğı ve diğer bazı yağlı tohumlann ithalatından alınan gümrük vergileri arttınldı. Bakanlar Kurulu'nun Ithalat Rejımi Karan'nda değişiklik yapan karan Resmi Gazete'de yayırnlandı. Kararla, normal buğday ve çavdar ithalatından alınan gümrük vergisi yüzde 60'tan yüzde 100"e çıkanldı. Ekmeklik buğday. kızıl buğday, mahlutun gümrük vergisi yüzde 85'ten yüzde 130'a. beyaz arpa maltlık arpanın gümrük vergisi yüzde 85'ten yüzde 100'e yükseltildi. Spekülasyonlardan yakınan Almanya Ekonomi Bakanı Clement suçladı 6 PetrolfiyatındanABD sorumlu 9 • Almanya. petrol fiyatlannın yüksekliğinden, uzun zamandır rafineri kapasitesinı genişletmeyen ABD'yi ve "hedge" fonlannı sorumlu tuttu. BERLÎN (AA) - Alman- ya, petrol fiyatlannın yük- sekliğüıden dolayı ABD'ye ve "hedge" fonla- ra çattı. Ekonomi Bakanı Wolf- gang Clement, fiyatlann yüksekliğinden, rafineri kapasitesini uzun zamandır genişletmeyen ABD'nin kısmen sorumlu olduğunu söyledi. ABD'nin petrol üretım ve antım tesislerinı vuran Katrina kasırgasının durumu daha da kötüleştir- diğini kaydeden Clement, kendı tesisleri hasar gören ABD'nin Avrupa'dan daha fazla petrol almaya yöne- leceğini, bunun da fiyatlar üzerinde baskıyı arttıraca- ğını ifade etti. Hedge fonlann yarattığı spekülasyonların da fıyat artışlarında etkili olduğuna 70 dolan da geçen petrolün varil fiyaü, ABD'yi stratejik petrol rezervterini kullanmaya zorluyor, (Fotoğraf: AP) inandığını söyleyen Cle- ment, 70 dolara ulaşan pet- rolün varıl fiyatında, hedge fonlannda spekülasyonla- rın payının 18 dolara ulaş- tığı tahmıninde bulundu. "Korunakh" fon da dene- bilecek olan "hedge" fon tenmi, zengin yatınmcıla- nn toplamı yüz milyarlarca dolara ulaşan paralannı normalin üstü kârlarla ne- malandırmak amacıyla kü- resel alanda piyasadan pi- yasaya dolaştıran yatınm şirketlerini adlandırmak için kullanılıyor. ABD Enerji bakanhğı ise Katri- na kasırgası nedeniyle za- rar gören rafinerilere yar- dımcı olmak için rezervle- rindekı petrolü serbest bı- rakma karan aldıklannı açıkladı. Çağlayan, işsizliğin sorumlusu olarak kıdem tazminatlannı gösterdi ASO: 2006 daha zorlu geçecek ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Ankara Sana- yi Odası (ASO) Yönetım Kurulu Başkanı Zafer Çağ- layaa "Öyle gözüküyor ki 2006 yıh, 2005 yıkndan bi- raz daba zorlu geçecek" dedi. ASO'nun Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplan- asfnda bir konuşma yapan Çağlayan, Türkiye"nın 3 yıldır büyüdügünü ama is- tihdam yaratamadığını kay- dederek kıdem tazminat- lannı eleştirdi. 1980- 2004 döneminde . . Türkiye'de ça- • îstıhdam yaratabilmek için sürdürülebılır büyümenin şart olduğunu ifade eden Çağlayan, Türkiye'nin 3 yıldır büyüdügünü, ama istihdam yaratamadığını kaydetti. Cağiayan. daki nüfiıs 23 milyon artarken sa- dece 6 milyon net istihdam yara- hlabildiğine vurgu yapan Çağla- yan. şımdıki durumun sürmesı halinde, Türkiye'nin 2010 yüına kadar ancak 1.5 milyon istihdam yaratabilecegini, yani yılda sade- ce 300 bin yeni istihdam sağlaya- bileceğını, oysa yılda Türkiye'nin 750 bin kişiye istihdam yaratma- sı gerektiğini söyledi. Dünya Bankasf nın istihdam artışını hızlandırmak için 3 tane öneride bulunduğunu anlatan Çağlayan, bu önerilerin kıdem tazminatı sısteminde reform ya- pılması, esnek çalışmayı kısıtla- yan yasal düzenlemelerin değişri- rilmesi ve işsizlik sigortası prim- lerinın düşürülmesi olduğunu be- lirterek bu önerilere kendilerinin de katıldığını anlatrı. Çağlayan. Türkiye'de 20 yıl ça- lışmış bir işçiye 20 aylık İcıdem tazminatı ödendiğini, bunun OECD, Dogu Avrupa ve orta ge- lirli ülkelerde çok daha düşük ol- duğunu anlattı. Çağlayan, işsizlik fonunda şimdiye kadar 16 milyar lira biriktiğini de belirterek işsiz- lik fonunun oluşturulacak kıdem tazminatı fonu ile birleştirilmesi- ni önerdi. işsizlik sigortası fonuna verdik- leri payı 2'ye böhneleri önerisin- de bulunan Çağlayan, bunun ya- nsının işsizlik fonuna, yansının da kıdem tazminatı fonuna gitme- si çagnsında bulundu. "Öyle gözüküyor ki 2006 yık. 2005 yıhn- dan biraz daha zorlu geçecek" diyen ASO Başkanı, petrol fiyat- lannın 60 dolarda bir taban oluş- turacağına inandığım, bunun da Türk ekonomisini olumsuz et- kileyeceğini bildirdi. ANELTEGHANELTELEKOMÜNİKASYON ELEKTRONİK SİST SAN. VE TİC. A.Ş T E K N O L O J I U R E T I M U S S U nguvon 2-5-6 Eylül tarihlerinde EVGİN YATIRIM MENKUL DEĞERLER TİCARET A.Ş. ARACILIĞI VE BORSADAN SATIŞ YÖNTEMİ İLE HALKA ARZ EDİLECEKTİR. * Ortaklığımıî ve tiaika aa edılecek hısse senei en ile >lg L ayrıntılı bılgılen ıçe r en ızahname IMKB ıntemet sıtesı (www mkb gov tr) ile lcamuyu aydınlatma platformunda da yayıtılonmaktodır. (http.//kap.spk.gov.tr) * Ayncc Şırket merkezı ile Evgın Yatırım Menkul Değerler Tıcaret A Ş 'nın merkez ve şjbelenrde yatınncılcnr ıncetemesıne açık bulmdurulmak*adır " * Halka arz sırkulen 29 08 2005 larihti Radıkol ve Dunya gazetelennde yayınlanmı§tır İŞÇENİN EVREINİNDEN ŞÜKRAN SONER Erteleme Dünün haberieri arasında, Meclis'in zamanında açı- lacağı bilgisi vardı. Başbakan'ın Bakanlar Kurulu üye- lerine yönelttiği sorular sonucunda erken toplanmayı gerekli kılacak bir konunun bulunmadığı sonucuna varılmış. IMF anlaşması bağlantılı verilmiş sözler ara- sında yer alan bankacılık ve sosyal güvenlik reformla- n(!) yasalannın nasılsa sözü verilen anlaşma öncesi ta- rihe yetişmeyeceği öngörülmüş. Satır arasında kalan bilgiye göre ise Meclis'in erken topJanmas) ileAKP için- de ek protokol bağlantılı başlamış tartışmanın tazelen- mesi, büyümesinden kaygı duyulduğu vurgulaması da var. Ek protokol, Kıbns bağlantılı AKP içindeki tartışma- nın boyutlan hakkında doğru dürüst bir bilgimiz yok. Bildiğimiz CHP'nin Meclis'ten onay alınması ge- rektiğini savunduğu. Her koşulda Meclis görüşmele- rinde ek protokolün imzası bağiantılı, Kıbns'ın geiece- ğine ilişkin gelişmeler masaya yatınlmış olacak. Kamuoyunda, Fransa öncülüğünde Türkiye'nin üyelik gönjşmelerinin başlamasınakarşı olanlann gün- deme getirdikleri yeni koşullar tartışıldığından, konu- ya ilişkin toplumsal algılamamız iyice çarpıldı. Sanki protokolü imzalayıp ancakdaha çok Türkve KKTC ka- muoyuna dönük, Güney Kıbns'ı tanımadığımıza iliş- kin hükümetimizin açıklamasının uluslararası ilişkıler- de çok büyük bir anlamı, hukuksal geceriiliğı olduğu gibi bir algılama içindeyiz. Oysa AB'nın aynı saatlerde yaptığı açıklamada bi- le, Türkiye'nin ek mektubunun AB için bir anlamı, hu- kuksal geçerliliği olmadığı vurgulanmıştı. Güney Kıb- ns'ı, Kuzey'i de içine alan tek devlet olarak kabul et- miş, üye yapmış, Türkıye'ye ilişkin kararlarda, veto hakkı da dahil söz sahibi kılmış bir AB gerçeği ile yüz yüzeyiz. Fransa'nın başını çektiği grup da bu gerçek- ten yola çıkarak Türkiye'nin AB üyelik adaylığı, daha doğrusu ortaklık görüşmeleri için sbzü verilmiş takvi- min bile işletilmemesini isterlerken Türkiye'den AB'nin söz konusu karanna tam uyum için dayatmadalar. Türkiye'nin AB'ye üyelik pazarlığında yeri olmayan yeni dayatmalan ile Türkiye'nin Güney Kıbns'ı hemen, resmen tanımasını, ticari ilişkilerdeki tüm engelleri kal- dırmasını istemekteler. Resmi raporlar, Türkiye ile ya- pılmış anlaşmalar, verilmiş sözler çizgisinde, 3 Ekim görüşme sürecınin başlamasındayeni önkoşul getiri- lemeyeceği doğrultusunda olsa da kaygılı bir bekle- yiş var. Çünkü görüşmelerin başlayabilmesi yolunda Türkiye ev ödevlerini eksiksiz yerine getirmişken 3 Ekım görüşmelerinin başlatılması konusu AB'nin ilgi- li tüm organlarında yeniden tartışma konusu yapıl- makta. Türkiye aleyfıine çıkışlann ardı arkası gelmiyor. Hepsi de bir biçimde ortaklık yerine özel statü ilişkile- rine bağlanırken ucu açık görüşme masasma oturul- ması bile çok görülüyor. Yunanistan ve Güney Kıbns yönetimlen dahi AB'de Türkiye aleyhine patlayan bu olumsuz havadan kay- gılanıyorlar. Türkiye'nin masaya oturmaması, AB'den umudunu yitirmesi halinde, AB aracılığı ile Türkiye'ye koşullannı dayatabilme şanslannı yitirmekten kaçını- yoıiar. Başbakan Erdoğan'ın bu tabloda 3 Ekim'den ön- ce Mecliste, AB-ek protokol-Kıbns gündemli görüşme açılmasını göze alamadığı, Meclis'in toplanmasını er- teleyerek zaman kazanma egiliminde olduğu anlaşılt- yor. En azından AB organlannın, Türkiye'ye ilişkin bir dizi görüşme ve karannı bekleme noktasında. AB'de- ki olumsuz havalar değişir, çok olumlu bir değişim ya- şanırsa belki AKP içindeki tartışmalar bir ölçüde ya- tıştınlabilir. Akstne bir gelişme, Irak işgalinde suç ortaklığı tez- keresinde olduğu gibi CHP'liler ile birlikte davranacak AKP'lilerin çıkması, hele de bir oyiama konusunun gündeme gelmesi Erdoğan hükümeti için siyaseten yı- kım olur. Başbakanın, AB'den görüşmeye başlama tarihi alabilmek uğruna, AB'nin tüm koşullanna evet dedikten, ek protokolü de imzaladıktan sonra çoğun- lukta olduğu Meclis'ten onay alamaması çok beter bir durum. Iraktezkeresi, iktidanna Beyaz Saray'dan bü- yük destek almış Erdoğan hükümetini ABD ilişkilerin- de zora sokmuştu. llişkilerini düzeltmek, yeniden des- tek almak uğruna verilen ödünlerin haddi hesabı yok. Askerimize giydirilen çuval bir simge, PKK'nin yerini koruması, yeniden hortlayan terör eylemleri Türkiye üzerine oyunlann boyutunu algılatmakta gösterge. Or- tadoğu projesinde üstlenilen yeni rolün bedelleri üze- rine henüz bilgimiz yok. Üstüne üstlük, Erdoğan hü- kümetinin ABD ile ilişkilerini düzeltmek üzere. ABD medya şirketlerine paralar ödediği haberieri çıkıyor. Erdoğan hükümetinin, bırakınız bir oyiama olasılı- ğını, Mecliste bu konular üzerine ciddi tartışmalan bi- le kaldırabilecek durumu yok. Ek protokol, AB ilişki- leri, PKK-teror... göruşmelerini ertelemek üzere, belki de başka birçok nedenle, Meclisi erken toplamaktan vazgeçmeniyetinde.Kendi milletvekillerinden bile çe- kiniyor. AB kapısında 3 Ekim öncesi yeni risk alma kor- kusu, IMF anlaşmasının bir kez daha ertelenmesi, ya- pılamaması riskinin üstünde bir risktaşıyor. soner@cu mhuriyet.com.tr ESKt MÜStAD BAŞKANI Çay, Bayramoğlu y nu davalık etti Ekonomi Servisi - Eski Müstakil Sanayici ve Işa- damlan Derneği (MÜSl- AD) Başkanı AB Bayra- moğju'nun şirketi Filiz Çaysan AŞ'nin. "Seylan ç^ı* diye "ça\r çöpü" ih- raç etme girişımı ortaya çıkanldı. Şirketin sahibi olarak Ali Bayramoğlu ve gümrükçüsü Uğur Tekin hakkında kaçakçılıktan dava açüırken Bayra- moğlu da karşı dava aça- cağırn bildirdi. Bayramoğlu'nun şirke- ti Filiz Çaysan AŞ'ye ait, Çerkezköy Gümrü- ğü'nden ihraç edilmek is- tenen malın, çıkış beyan- namelerinin onayı için gümrük idaresine veril- mesı ve bu işlem sırasuı- da Ankara'dan merkezi bılgisayar tarafindan söz konusu malın "kınnızı hafa alınarak incelenme- si sonucu, beyannamede gösterildiği gibi "Sejlan çann" değıl, "çay çöpü" ol- duğu anlaşıldı.