25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET J J Fıt\\ 9\\\ 9lYII ekonomi(Scumhuriyet.com.tr KAZANMAK İÇİN DOĞDUrr Birleşmiş Milletler: Ekonomik büyümeye karşın dünyamn önemli bir kısmı fakirleşiyor \oksulluk demokrasiye tehdit:NEW YORK (AA) - Kaydedilen «bonomik büyümeye rağmen dünya «ifusunun önemli bir kısmının son on -yida daha da fakirleşmesinin, geliş- •nekte olan demokrasiler için büyük fcr tehdit oluşturduğu ve bu eğilimin ttersine çevrilememesi durumunda, ar- «aa ekonomik ve sosyal eşitsizliğin te- «ör ve şiddeti beslemeye devam ede- «cegıne dikkat çekildi. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal îşlerDepartmanı (DESA) tara- üııdan hazırlanan "2005 Yıhnda Dün- jıda Sosyal Dtırum: Eşitsizlik Haü" l>aşhklı raporda, ulusal ve uluslarara- sıdüzeydeki terör eylemleri ve şidde- tm, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler ile kıt kaynaklar üzerindeki rekabetten kaynaklandığı ifade edildi. ~W~m \ünyadaki tüm işçilerin dörtîe birine ğ idenk gelen milyonlarca insan, * S çahşmasına karşın ailelerini günde 1 dolarlıkfakirlik sınınnın üzerine taşıyamıyor. Ekonomik eşitsizliğin giderilememesi, terör ve şiddeti besliyor. M Ekonomik ve Sosyal îşler Departmam tarafından hazırlanan 2005 Yıhnda Dünyada Sosyal Durum: Eşitsizlik Hali" başlıklı raporda, terör eylemleri ve şiddetin, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler ile kıt kaynaklar üzerindeki rekabetten kaynaklandığı ifade edildi. Raporda, üretimin yüzde 80'inin ge- lişmiş ülkelerde yaşayan 1 milyar in- sana ait olduğnna, geriye kalan yüzde 20'sininse gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 5 milyar insan tarafindan pay- laşıldığına dikkat çekildi. Raporu sunan DESA Başkam Jose Antonio Ocampo, gelir eşitsizliğinin aynı zamanda temel sosyal hizmetle- re ve karar verme mekanizmalanna ulaşmada derin eşitsizlikler yarattığı- na dikkati çekerek bu eşitsizliğin üs- tesinden gelinememesi durumunda, sosyal adalet ve herkes ıçin daha iyi yaşam koşullan beklentisinin boşa çı- kacağını kaydetti. Ocampo, kalkınma yönünde bütüncül bir yaklaşım izlen- mesinde başansız olunması durumun- da, ekonomik ve sosyal eşitsizlik yü- zünden herkesin bir bedel ödeyeceği- ni vurguladı. 1995 yıhnda Kopenhag'Da düzen- lenen ve "sosyal meydan okumalara karşı koyma ve insanı kalkmmanın merkezine oturtma" vaadinde bulu- nulan Dünya Sosyal Kalkınma Zirve- si'nin 10. yılında hazırlanan raporda, geçen bu süre içinde başta cinsiyetler arasında olmak üzere sosyal uçurum- lann daha da derinleştiği ifade edildi. Daha fazla kadının eğitilmesine rağ- men, kadınlara ait istihdam gösterge- lerinin, dünyanın bazı kesimlerinde gerilediğinin kaydedildiği raporda, zengin ve fakirler arasında artan uçu- ruma da dikkat çekildi. Dünya çapında sayılan 186 müyonu bulan işsizlerin yüzde 47'sini oluşturan gençlerin ekonomiye entegre edilme- mesi durumunda ulusal istikrarsızlık- lann yaşanabüeceği belirtildi. Raporda, aynca dünyadaki tüm iş- çilerin dörtte birine denk gelen mil- yonlarca insanın, çalışmalanna rağ- men ailelerini günde 1 dolarlık fakir- lik sınınnın üzerine taşıyamadıklan kaydedildi. Bu işçilerin büyük çoğun- luğunun tanm kesiminde olduğunun belirtildiği raporda, iş piyasasındaki küresel rekabetin bu işçilerin ücret- lerinde daha da gerilemeye yol açtığı ifade edildi. AKP'YE ELEŞTİRİ İmar 'ın S katrilyon lirası uçtu' ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Sa- adet Partisi (SP) Genel Başkan Yardım- cısı Mete Gündoğan, AKP iktidan dö- neminde İmar Bankası'nda var olan 8 katrilyon liranın "buhariaştığını'' söy- ledi. Gündoğan, BDDK'nin, boş bulu- nan kurul üyeliklerinin ataması zama- mnda yapdmadığı için İmar Bankasf na el koymakta geciktıği iddiasını günde- me getirdiğinı anımsattı. Gündoğan, "BDDK'nin 4 Temmuz 2003 tarihü Resmi Gazete'de yayımla- nan karanyla gerçekleşmiştir. Yani yan- run yazılnıasıyla ei konulma arasındaki süre tam 34 gündür" dedi. Imar'm AKP hükümetinin eseri oldu- ğunu savunan Gündoğdu, AKP'nin "Ehliyetsiz bir iktidar" olduğu için Imarzedelerin doğduğunu ileri sürdü. DAMPÎNG Çinparkesine soruşturma ANKARA (ANKA) - Yerli üreticile- rin başvurusu üzerine Dış Ticaret Müs- teşarlığı (DTM) Çin ve Endonezya menşeli lamine parke ve alternatif akım/doğru akım motorlarla ilgili ola- rak damping soruşturması açtı. DTM, Çin ve Endonezya menşeli la- mine parke ithalatıyla ilgili soruşturma açılması karannı, yerh' üreticiler Parke Tek Parke San. ve Tic. A.Ş., Dempar Demircioğlu Ağaç San. ve Dış Tic. A.Ş. ve Sem Dış Ticaret AŞ'nin dampingli ithalatın yerli üretim dalına zarar ver- diğine yönelik başvuru üzerine aldı. Yerli üreticiler, Çin ve Endonezya menşeli ithalatın miktanrun gerek mut- lak olarak gerekse tüketime oranla 2002'den beri arttığına dikkat çektiler. KARAR YÜRÜRLÜKTE Alkollü içkilerde ÖTV'ye zam ANKARA(ANKA)-Alkollü içkiler- den alınan maktu özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarlan hesaplama kolaylığı sağlamak amacıyla küsuratlan yukan doğru yuvarlanarak yeniden belirlendi. Bakanlar Kuruhfnun ÖTV tutarlanru yeniden belirleyen karan Resmi Gaze- te'de yayımlandı. Biranın her bir alkol derecesi için litre başına 0.2387 YTL olan ÖTV'si 0.2380 YTTye çıkanldı. Taze üzüm şaraplanyla elma şarabı, ar- mut şarabı gibi içki kanşımlannda lit- re başına 3.2796 YTL olan ÖTV 3.38 YTL'ye, köpüklü şaraplann ÖTV'si 11.2118 YTLaen 11.2120 YTL'ye yu- varlandı. Settılîlcait Tekstil-Sen lOOOişyerini şîkâyet etti Teksol-Sen ve tstanbul tşçi Biıüği, 4 haftadır süren "Sigortab, sendUtah, iş güvenceü, haftada 35 saat çahşmak istiyoruz" kampanyası kapsammda sigortasız işçi çahştiran 1000 işyerini Çahşma ve Sosyal Gövenfik Bakanhğı Istanbul Ü Bölge Müdürlüğü'ne şikâyet etti. Unkapanı'ndaki Istanbul Bölge Müdürtüğü önünde topianan işçikr, dün şikâyet düekcelerini teshm etmeden önce ucuz iş gücü, esnek kuralaz çahşma, güvencesiz ve kötü çahşma koşullannı protesto etti. Öte yandan DİSK'e bağh Nakfiyat-lş SendikasTmn işten çıkarülan 110 Coca Cola işçisine destek olmak için gösteri yapan ambar işçiieri, "Coca Cola içme zulme ortak ohna" sloganryla, dün Coca Cola maketi yakn. Topkapı Naknyeciler Sitesi'nde topianan 1100 ambar işçisi, "Coca Cola işçisi yalnız değüdir", "Sömürünün simgesi kola şişesi, direnişin simgesi kola işçisi", "Coca Cola içme, zufane ortak olma" stoganlan atü. (ALPER YAKUT- CİHAN ORUÇOGLU) KESK, Bakan Şahin'in 'Uslu çocuk olun' sözlerine sert tepki gösterdi: Hükümet duvara toslayacak• Pazartesi günü tüm illerde saat 13.00'te alanlarda olacaklarmı bildiren Tombul, "Görelim bakalım KESK'i kım tehdit edebiliyor. Hangi tehdit KESK'ı durdurabılıyor" dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - KESK Ge- nel Başkanı İsmaü Hak- kı Tombul, Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardım- cısı MehmetAH Şahin'in, aldıklan eylem karanna yönelik, "Yapamazsınız, suçrur. yeniden bir yerle- re çarparsunz" sözlerine tepki gösterdi. Şahin'in kendilerine, "grevvetop- lusözleşme hakkı verece- ğiz, ama uslu çocukolun" dediğini belirten Tombul, "Birileri duvara çarpa- cak, ama bu biz olmav^a- cağız. Hükümet, bu yak- laşımıyla giderse halkın, emekçinin dmanna tos- la>acak n dedi. DSl Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelen bir grup KESK üyesi, "Sadaka değil, tophısöz- leşme", "De\1et giidüm- lü sendikaya hayır", "IMF değü, üretenler yö- netsin" sloganlan atü. KESK Genel Başkanı Tombul, burada yaptığı konuşmada, 15 yılhkmü- cadelelerinde haklı is- temler dile getirip, bu is- temler doğrultusunda meşru ve demokratik ey- lem ve etkinlikler gerçek- leştirdiklerini söyledi. 'Hanedan sülalesi değilsiniz' DYP Genel Başkam Mehmet Ağar, hüküme- tin memur sendikalanyla yapılan toplu görüşme- lerde "sınıfta kaldığuu" bildirdi. TMMOB, Şahin'in açıklamalannı "taühsiz- Hk" olarak değerlendirir- ken KESK ve Eğitim- Sen'i sonuna kadar des- tekleyeceğini açıkladı. BASK, Şahin'e gön- derdiği mektupta, toplu görüşmelere taraflardan birinin ya da birkaçının katılmaması durumunda, görüşmelerin yasadışı olacağım bildirdi. Liman kapısı önünde başlayan eylem sürüyor. îskenderun 'a 'satılık levhası' asıldı AMNBODUR ÎSKENDERUN - Özelleştirme Yüksek Kunılu'nun 31 Aralık 2004 tarihli karanyla özelleştirme kapsamına alınan ve son teklif verme süresi 29 Ağustos Pazartesi günü bitecek olan TCDD Iskenderun Limanı'nın satışma tepkiler sürüyor. TCDD Iskenderun Limanı işçiieri A kapısı önünde başlattıklan eylemlerini sürdürüyor. Eylem 11. gününe girerken Liman-Iş Sendikası Iskenderun Şube Başkanı Haşim SevimM, protestonun son teklifin verileceği gün olan 29 Ağustos Pazartesi gününden sonra da devam ettirileceğini belirtti. Öte yandan. "Sermaye iktidan Iskenderun şehrinin boynuna kocaman bir 'satılık' le\ hası asü" görüşünü savoınan TKP îskenderun ilçe örgütü, 420 kadrolu işçinin bulunduğu Iskenderun Limanı'nın satışına engel olacaklarmı açıkladı. Türkiye Komünist Partisı_(TKP) Iskenderun tlçe Başkanı Nergiz Örs, hükümete hitaben "Kimin mahnı kime satrvorsunuz?" dedi. MITSUBISHI CRIMTER FE511 EMf nsa.com.tr FUSO IŞÇENİV EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Suç Ekonomisi Büyüyor Ankara Ticaret Odası'nın bir araştırması daha çarpıcı sonuçlan ile gündeme düştü. Bu yılın ilk al- tı ayında şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 26, ma- la karşı işlenen suçlarda yüzde 43 olmak üzere or- talama yüzde 35 artış olmuş. Sayısal verilerle kriz yıllarında işlenen suçların iki katına çıkılmış. Oda başkanı bu çarpıcı tabloyu değerlendirirken ekono- mik büyüme rakamlarının gerçek olması halinde suçlarda bu patlamanın olamayacağının altını çize- rek "Büyüyen suç ekonomisi" sonucuna varmış. Ekonomide pembe tablo çizilirken Müslümanlı- ğa, ahlak dinine bağlılıklannı her fırsarta vungulayan bir siyasi iktidann yönetiminde suç patlamasının nedenlerini yorumlamak uzmanlann işi. Ekonomik pembe tabloya karşın daha doğrusu Dünya Ban- kası, IMF programlı, insanı yok sayan modelin, çok daha büyük bir hızla işsizliği yoksullaşma ve yok- sunlaşmayı patlattığını istatistikler, tartışılamaz ger- çeklik olarak ortaya koyuyordu. Yine de Kürt soru- nunda, daha doğrusu terörün hortlamasında oldu- ğu gibi suç patlamasını doğrudan işsizliğe, yoksul- laşma, yoksunlaşmaya bağlamak eksik biryorum- lama olur. Kişisel kanımı sorarsanız, her tür erdemi yok sayan, giderek kirlenen siyasetin oluşturdugu örneklerin, çaresiz kitlelerde suç eğilimini patlat- ması gibi bir boyut da yadsınamaz. Dokunulmazlıklarına dokundurmayan iktidar kadrolan, varsılın hertürsuçunagetirilen aflar(imar, orman, vergi borcu, SSK prim borcu..), birinci el- den sorumlu bakan ya da kadrolann kendilerini de kapsayan suçlara ilişkin çıkartılmalarında öncülük yaptıklan af yasalan, kitlelerde hangi ahlaki, hak, hu- kuk değerlerini sağlam bırakır dersiniz? Aynca ille de suç işlenmesi gerekmiyor. Işbilirliğe ilişkin top- luma mal olmuş insanlann, hele de üst görevlere gelmiş liderlerin, siyasilerin çizdikleri insan tipleme- si çok önemli. Siyasi yükseliş ile birlikte, kişisel, aile, yakın çev- resi ile gerçekleşen parasal, servet artışı, değişen yaşam biçimi, sınıf atlama. Ozellikle 1980'den gü- nümüze uzanan çizgide, bu konuda örnek oluştu- ran siyasi liderlerimiz, en üst göreve gelenlerinin oluşturduklan örneklere bakıyorum da.. Tencere di- bin kara seninki daha kara örneğinde yanşmışlar sanki. İş dünyasının kucağında yatlı katlı yaşamlar, elbette her liderin kendi yakın çevresi iş adamları- nı yaratmış. Elbette bal tutanlar parmaklannı yala- mış... Ortaya çıkan yolsuzluklann ardı arkasının gelmi- yor olması caydıncı olamıyor. Çünkü yolsuzluklann ortaya çıkması, destekleyen siyasi iradenin, iktidar gücünü kaybetmesi aşamasında ancak gündeme gelebiliyor. Hesap sorulanlar asla iktidarda suç üs- tü yakalanmıyor. Hoş yakalananların bile ibret veri- ci olması anlamında ciddi hesap verdikleri örnek- ler oluşmuyor ya... özetle "benim memurum işini bilir" ünlü söyleminden bugüne siyasi lideriik kad- rosunun halka özendirici olarak sunduğu model, çı- karcılık, hukuksuzluk, haksızlık boyutu önemsiz sa- yılan, ne pahasına olursa olsun kutsanan, kazan- ma ve başan. özelleştirmelerin hemen hemen tümünde şaibe varmış. Kamunun, halkın mallan yok pahasına peş- keş çekiliyormuş. Yasadışılık sayısız özelleştirme uygulamasının yargıdan dönmesi ile kanıtlanıyor- muş. Dahası arsa değerini bile karşılamayan fiyat- larla satışların, vurgun ve yağma boyutunu bilme- yen, görmeyen yokmuş... Siyasi irade, ideolojik şakşakçılar kulak tıkıyor, "Devam etsin bu düzen" diyorlarmış. Başbakan'ın, ilgili bakanlann kendileri, kamu ça- lışanlannın IMF programlarına uyulması adına bir- kaç yılda çok hızlı yoksullaştınldıklarını kabul edi- yorlarmış. Hatta kimi kayıplann anlamlı giderilmesi için bu döneme yönelik verilmiş sözleri var. Ama gö- rüşmelerin iyi gitmediği sözleşme masasında hü- kümet 2 milyonun üzerindeki kamu çalışanı, ailele- ri ile birlikte milyonlarla sanki alay ediyor. Bırakın ik- tidarlanndaki kayıplann giderilmesini, son dönemin kayıplannı topariamaya yarayacak bir rakam bile verilmiyor. Sonra da direnirierse cezalandınlacak- lan üzerine tehditler savruluyor. Araştırmalar yete- rince çarpıcı, kamu çalışanının diğer adı ile memu- run hali pürmelalini ortaya koyuyor. Ücreti ile geçi- nebilen yok. Ek iş, aile dayanışması, olmazsa işini bilen, açıkçası suç işleyen, rüşvet alan memur ol- mak var... Resmi istatistikler, işsizlerin patlamasını değil sa- dece, onbinlerle aile reisinin işsizliğini de sergiliyor. Aile reisinin işsiz kaldığı bir aile ne duruma düşer? Hele de daha önce yıllarca çalıştığı işini kaybetmiş- se? Aile, babanın gelirine bağh bir yaşam düzeyin- den birden dibe vuruyorsa? İşini kaybeden baba- nın gelirini toparlamak için asgari ücretle en az 3-4 kişinin olmayan bir işi bulması zorunluluğu gibi bir tablo ortaya çıkmışsa?.. Suç ve ceza ilişkilerinin, hakkın korunmasının odağında görev yapanlar arasında bile, polisler, yar- gıçlar... suç patlaması yaşanıyorsa, insanı yaşatma görevini üstlenmiş sağlık hizmetlerinde, ilaçta, özel hastanelerde akıl almaz bir vurgun, insanın canının pazarlık konusu yapılması olağan hale gelmişse?.. Gerçekten de istatistikler kayıt dışı, suç ekonomisindeki patlamayı ortaya koyuyorsa?.. soner@cumhuriyet.com.tr BİBER ÜRETİCİSİ AKP'YE YÜRÜDÜ Kahramanmaraş 'ta, ürünlerini toprak üzerinde kurutmalannın yasaklanmasım protesto eden kırmızıbiber üreticileri, AKP îl Başkanhğı 'na yürüdü. Merkez ve Pazarcık ilçelerine bağh köylerden gelen yaklaşık 250 üretici, polisin gihenlik önlemleri altında AKP îl Başkanlığı 'na kadar yürüdü. îl başkanlığı önünde yasağın kaldınlması için çeşitli sloganlar atan çiftçiler, yöneticilerle görüşmek istediler. Grubu temsilen seçilen 8 üretici AKP Kahramanmaraş Milletvekilleri Ali Sezal ve Fatih Ankan ile îl Başkam Veysi Kaynak'la görüştüler. FİSKOBİRLİK'TEN FINDIĞA YENİ FİYAT Fiskobirlik, 1 Ekim 'den itibaren piyasa koşullannı değerlendirerekfındığa yenifiyat belirleyecek. Mevcut fiyatın üstündeki bufiyatfarkı üreticiyeyansıtılacak. Bütün bölgelerdefindıkahmlannı başlatan FÎSKOBÎRLÎK Genel Müdür Vekili Nihat Yılmaz, tabanfıyatlanna 1 Ekim tarihinden geçerli olmak üzere her ay piyasa şartlanna göre ilave yfıyatfarh verileceğini ] vurguladı. Yılmaz, birliğin açıkladığı I taban fiyatlann 30 Eylül 2005 ' tarihine kadar geçerli olacağım ı belirtti. ÇAYCILAR YENİ RUHSATLANDIRMA İSTEDİ Çay Sanayicisi îşadamlan Derneği (ÇAYSÎAD) Başkam Rahmi Üstün, yaş çay bahçelerine 1993 'ten beri ruhsat verilmediğini, o tarihten bu yana çok miktarda yeni çaylık tesis edildiğini ifade ederek Çay-Kur 'un yeniden ruhsatlandırma yapmasım istedi. Üstün, Çay- Kur'un 1 Mayıs 2005 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikle yalmzca ruhsatlı üreticilerle sözleşme yaparak çay yaprağı almaya başladığına dikkat çekti. Ustün, "Aynca yeni ekim sahalanmn açılması ve bunlara dikim yapılması da gerekiyor " dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear