Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET J J
Fıt\\ 9\\\ 9lYII ekonomi(Scumhuriyet.com.tr
KAZANMAK İÇİN DOĞDUrr
Birleşmiş Milletler: Ekonomik büyümeye karşın dünyamn önemli bir kısmı fakirleşiyor
\oksulluk demokrasiye tehdit:NEW YORK (AA) - Kaydedilen
«bonomik büyümeye rağmen dünya
«ifusunun önemli bir kısmının son on
-yida daha da fakirleşmesinin, geliş-
•nekte olan demokrasiler için büyük
fcr tehdit oluşturduğu ve bu eğilimin
ttersine çevrilememesi durumunda, ar-
«aa ekonomik ve sosyal eşitsizliğin te-
«ör ve şiddeti beslemeye devam ede-
«cegıne dikkat çekildi.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve
Sosyal îşlerDepartmanı (DESA) tara-
üııdan hazırlanan "2005 Yıhnda Dün-
jıda Sosyal Dtırum: Eşitsizlik Haü"
l>aşhklı raporda, ulusal ve uluslarara-
sıdüzeydeki terör eylemleri ve şidde-
tm, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler
ile kıt kaynaklar üzerindeki rekabetten
kaynaklandığı ifade edildi.
~W~m
\ünyadaki tüm işçilerin dörtîe birine
ğ idenk gelen milyonlarca insan,
* S çahşmasına karşın ailelerini günde 1
dolarlıkfakirlik sınınnın üzerine taşıyamıyor.
Ekonomik eşitsizliğin giderilememesi, terör ve
şiddeti besliyor.
M Ekonomik ve Sosyal îşler Departmam
tarafından hazırlanan 2005 Yıhnda
Dünyada Sosyal Durum: Eşitsizlik Hali"
başlıklı raporda, terör eylemleri ve şiddetin,
ekonomik ve sosyal eşitsizlikler ile kıt kaynaklar
üzerindeki rekabetten kaynaklandığı ifade edildi.
Raporda, üretimin yüzde 80'inin ge-
lişmiş ülkelerde yaşayan 1 milyar in-
sana ait olduğnna, geriye kalan yüzde
20'sininse gelişmekte olan ülkelerde
yaşayan 5 milyar insan tarafindan pay-
laşıldığına dikkat çekildi.
Raporu sunan DESA Başkam Jose
Antonio Ocampo, gelir eşitsizliğinin
aynı zamanda temel sosyal hizmetle-
re ve karar verme mekanizmalanna
ulaşmada derin eşitsizlikler yarattığı-
na dikkati çekerek bu eşitsizliğin üs-
tesinden gelinememesi durumunda,
sosyal adalet ve herkes ıçin daha iyi
yaşam koşullan beklentisinin boşa çı-
kacağını kaydetti. Ocampo, kalkınma
yönünde bütüncül bir yaklaşım izlen-
mesinde başansız olunması durumun-
da, ekonomik ve sosyal eşitsizlik yü-
zünden herkesin bir bedel ödeyeceği-
ni vurguladı.
1995 yıhnda Kopenhag'Da düzen-
lenen ve "sosyal meydan okumalara
karşı koyma ve insanı kalkmmanın
merkezine oturtma" vaadinde bulu-
nulan Dünya Sosyal Kalkınma Zirve-
si'nin 10. yılında hazırlanan raporda,
geçen bu süre içinde başta cinsiyetler
arasında olmak üzere sosyal uçurum-
lann daha da derinleştiği ifade edildi.
Daha fazla kadının eğitilmesine rağ-
men, kadınlara ait istihdam gösterge-
lerinin, dünyanın bazı kesimlerinde
gerilediğinin kaydedildiği raporda,
zengin ve fakirler arasında artan uçu-
ruma da dikkat çekildi.
Dünya çapında sayılan 186 müyonu
bulan işsizlerin yüzde 47'sini oluşturan
gençlerin ekonomiye entegre edilme-
mesi durumunda ulusal istikrarsızlık-
lann yaşanabüeceği belirtildi.
Raporda, aynca dünyadaki tüm iş-
çilerin dörtte birine denk gelen mil-
yonlarca insanın, çalışmalanna rağ-
men ailelerini günde 1 dolarlık fakir-
lik sınınnın üzerine taşıyamadıklan
kaydedildi. Bu işçilerin büyük çoğun-
luğunun tanm kesiminde olduğunun
belirtildiği raporda, iş piyasasındaki
küresel rekabetin bu işçilerin ücret-
lerinde daha da gerilemeye yol açtığı
ifade edildi.
AKP'YE ELEŞTİRİ
İmar 'ın
S katrilyon
lirası uçtu'
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Sa-
adet Partisi (SP) Genel Başkan Yardım-
cısı Mete Gündoğan, AKP iktidan dö-
neminde İmar Bankası'nda var olan 8
katrilyon liranın "buhariaştığını'' söy-
ledi. Gündoğan, BDDK'nin, boş bulu-
nan kurul üyeliklerinin ataması zama-
mnda yapdmadığı için İmar Bankasf na
el koymakta geciktıği iddiasını günde-
me getirdiğinı anımsattı.
Gündoğan, "BDDK'nin 4 Temmuz
2003 tarihü Resmi Gazete'de yayımla-
nan karanyla gerçekleşmiştir. Yani yan-
run yazılnıasıyla ei konulma arasındaki
süre tam 34 gündür" dedi.
Imar'm AKP hükümetinin eseri oldu-
ğunu savunan Gündoğdu, AKP'nin
"Ehliyetsiz bir iktidar" olduğu için
Imarzedelerin doğduğunu ileri sürdü.
DAMPÎNG
Çinparkesine
soruşturma
ANKARA (ANKA) - Yerli üreticile-
rin başvurusu üzerine Dış Ticaret Müs-
teşarlığı (DTM) Çin ve Endonezya
menşeli lamine parke ve alternatif
akım/doğru akım motorlarla ilgili ola-
rak damping soruşturması açtı.
DTM, Çin ve Endonezya menşeli la-
mine parke ithalatıyla ilgili soruşturma
açılması karannı, yerh' üreticiler Parke
Tek Parke San. ve Tic. A.Ş., Dempar
Demircioğlu Ağaç San. ve Dış Tic. A.Ş.
ve Sem Dış Ticaret AŞ'nin dampingli
ithalatın yerli üretim dalına zarar ver-
diğine yönelik başvuru üzerine aldı.
Yerli üreticiler, Çin ve Endonezya
menşeli ithalatın miktanrun gerek mut-
lak olarak gerekse tüketime oranla
2002'den beri arttığına dikkat çektiler.
KARAR YÜRÜRLÜKTE
Alkollü içkilerde
ÖTV'ye zam
ANKARA(ANKA)-Alkollü içkiler-
den alınan maktu özel tüketim vergisi
(ÖTV) tutarlan hesaplama kolaylığı
sağlamak amacıyla küsuratlan yukan
doğru yuvarlanarak yeniden belirlendi.
Bakanlar Kuruhfnun ÖTV tutarlanru
yeniden belirleyen karan Resmi Gaze-
te'de yayımlandı. Biranın her bir alkol
derecesi için litre başına 0.2387 YTL
olan ÖTV'si 0.2380 YTTye çıkanldı.
Taze üzüm şaraplanyla elma şarabı, ar-
mut şarabı gibi içki kanşımlannda lit-
re başına 3.2796 YTL olan ÖTV 3.38
YTL'ye, köpüklü şaraplann ÖTV'si
11.2118 YTLaen 11.2120 YTL'ye yu-
varlandı.
Settılîlcait
Tekstil-Sen
lOOOişyerini
şîkâyet etti
Teksol-Sen ve tstanbul tşçi Biıüği, 4
haftadır süren "Sigortab, sendUtah, iş
güvenceü, haftada 35 saat çahşmak
istiyoruz" kampanyası kapsammda
sigortasız işçi çahştiran 1000 işyerini
Çahşma ve Sosyal Gövenfik Bakanhğı
Istanbul Ü Bölge Müdürlüğü'ne
şikâyet etti. Unkapanı'ndaki Istanbul
Bölge Müdürtüğü önünde topianan
işçikr, dün şikâyet düekcelerini teshm
etmeden önce ucuz iş gücü, esnek
kuralaz çahşma, güvencesiz ve kötü
çahşma koşullannı protesto etti. Öte
yandan DİSK'e bağh Nakfiyat-lş
SendikasTmn işten çıkarülan 110
Coca Cola işçisine destek olmak için
gösteri yapan ambar işçiieri, "Coca
Cola içme zulme ortak ohna"
sloganryla, dün Coca Cola maketi
yakn. Topkapı Naknyeciler Sitesi'nde
topianan 1100 ambar işçisi, "Coca
Cola işçisi yalnız değüdir",
"Sömürünün simgesi kola şişesi,
direnişin simgesi kola işçisi", "Coca
Cola içme, zufane ortak olma"
stoganlan atü. (ALPER YAKUT-
CİHAN ORUÇOGLU)
KESK, Bakan Şahin'in 'Uslu çocuk olun' sözlerine sert tepki gösterdi:
Hükümet duvara toslayacak• Pazartesi günü tüm illerde saat 13.00'te
alanlarda olacaklarmı bildiren Tombul, "Görelim
bakalım KESK'i kım tehdit edebiliyor. Hangi
tehdit KESK'ı durdurabılıyor" dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - KESK Ge-
nel Başkanı İsmaü Hak-
kı Tombul, Devlet Baka-
nı ve Başbakan Yardım-
cısı MehmetAH Şahin'in,
aldıklan eylem karanna
yönelik, "Yapamazsınız,
suçrur. yeniden bir yerle-
re çarparsunz" sözlerine
tepki gösterdi. Şahin'in
kendilerine, "grevvetop-
lusözleşme hakkı verece-
ğiz, ama uslu çocukolun"
dediğini belirten Tombul,
"Birileri duvara çarpa-
cak, ama bu biz olmav^a-
cağız. Hükümet, bu yak-
laşımıyla giderse halkın,
emekçinin dmanna tos-
la>acak
n
dedi.
DSl Genel Müdürlüğü
önünde bir araya gelen
bir grup KESK üyesi,
"Sadaka değil, tophısöz-
leşme", "De\1et giidüm-
lü sendikaya hayır",
"IMF değü, üretenler yö-
netsin" sloganlan atü.
KESK Genel Başkanı
Tombul, burada yaptığı
konuşmada, 15 yılhkmü-
cadelelerinde haklı is-
temler dile getirip, bu is-
temler doğrultusunda
meşru ve demokratik ey-
lem ve etkinlikler gerçek-
leştirdiklerini söyledi.
'Hanedan sülalesi
değilsiniz'
DYP Genel Başkam
Mehmet Ağar, hüküme-
tin memur sendikalanyla
yapılan toplu görüşme-
lerde "sınıfta kaldığuu"
bildirdi.
TMMOB, Şahin'in
açıklamalannı "taühsiz-
Hk" olarak değerlendirir-
ken KESK ve Eğitim-
Sen'i sonuna kadar des-
tekleyeceğini açıkladı.
BASK, Şahin'e gön-
derdiği mektupta, toplu
görüşmelere taraflardan
birinin ya da birkaçının
katılmaması durumunda,
görüşmelerin yasadışı
olacağım bildirdi.
Liman
kapısı
önünde
başlayan
eylem
sürüyor.
îskenderun 'a 'satılık levhası' asıldı
AMNBODUR
ÎSKENDERUN - Özelleştirme Yüksek
Kunılu'nun 31 Aralık 2004 tarihli karanyla
özelleştirme kapsamına alınan ve son teklif
verme süresi 29 Ağustos Pazartesi günü
bitecek olan TCDD Iskenderun Limanı'nın
satışma tepkiler sürüyor. TCDD Iskenderun
Limanı işçiieri A kapısı önünde başlattıklan
eylemlerini sürdürüyor. Eylem 11. gününe
girerken Liman-Iş Sendikası Iskenderun
Şube Başkanı Haşim SevimM, protestonun
son teklifin verileceği gün olan 29 Ağustos
Pazartesi gününden sonra da devam
ettirileceğini belirtti.
Öte yandan. "Sermaye iktidan Iskenderun
şehrinin boynuna kocaman bir 'satılık'
le\ hası asü" görüşünü savoınan TKP
îskenderun ilçe örgütü, 420 kadrolu işçinin
bulunduğu Iskenderun Limanı'nın satışına
engel olacaklarmı açıkladı. Türkiye
Komünist Partisı_(TKP) Iskenderun tlçe
Başkanı Nergiz Örs, hükümete hitaben
"Kimin mahnı kime satrvorsunuz?" dedi.
MITSUBISHI
CRIMTER
FE511
EMf nsa.com.tr FUSO
IŞÇENİV EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Suç Ekonomisi Büyüyor
Ankara Ticaret Odası'nın bir araştırması daha
çarpıcı sonuçlan ile gündeme düştü. Bu yılın ilk al-
tı ayında şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 26, ma-
la karşı işlenen suçlarda yüzde 43 olmak üzere or-
talama yüzde 35 artış olmuş. Sayısal verilerle kriz
yıllarında işlenen suçların iki katına çıkılmış. Oda
başkanı bu çarpıcı tabloyu değerlendirirken ekono-
mik büyüme rakamlarının gerçek olması halinde
suçlarda bu patlamanın olamayacağının altını çize-
rek "Büyüyen suç ekonomisi" sonucuna varmış.
Ekonomide pembe tablo çizilirken Müslümanlı-
ğa, ahlak dinine bağlılıklannı her fırsarta vungulayan
bir siyasi iktidann yönetiminde suç patlamasının
nedenlerini yorumlamak uzmanlann işi. Ekonomik
pembe tabloya karşın daha doğrusu Dünya Ban-
kası, IMF programlı, insanı yok sayan modelin, çok
daha büyük bir hızla işsizliği yoksullaşma ve yok-
sunlaşmayı patlattığını istatistikler, tartışılamaz ger-
çeklik olarak ortaya koyuyordu. Yine de Kürt soru-
nunda, daha doğrusu terörün hortlamasında oldu-
ğu gibi suç patlamasını doğrudan işsizliğe, yoksul-
laşma, yoksunlaşmaya bağlamak eksik biryorum-
lama olur. Kişisel kanımı sorarsanız, her tür erdemi
yok sayan, giderek kirlenen siyasetin oluşturdugu
örneklerin, çaresiz kitlelerde suç eğilimini patlat-
ması gibi bir boyut da yadsınamaz.
Dokunulmazlıklarına dokundurmayan iktidar
kadrolan, varsılın hertürsuçunagetirilen aflar(imar,
orman, vergi borcu, SSK prim borcu..), birinci el-
den sorumlu bakan ya da kadrolann kendilerini de
kapsayan suçlara ilişkin çıkartılmalarında öncülük
yaptıklan af yasalan, kitlelerde hangi ahlaki, hak, hu-
kuk değerlerini sağlam bırakır dersiniz? Aynca ille
de suç işlenmesi gerekmiyor. Işbilirliğe ilişkin top-
luma mal olmuş insanlann, hele de üst görevlere
gelmiş liderlerin, siyasilerin çizdikleri insan tipleme-
si çok önemli.
Siyasi yükseliş ile birlikte, kişisel, aile, yakın çev-
resi ile gerçekleşen parasal, servet artışı, değişen
yaşam biçimi, sınıf atlama. Ozellikle 1980'den gü-
nümüze uzanan çizgide, bu konuda örnek oluştu-
ran siyasi liderlerimiz, en üst göreve gelenlerinin
oluşturduklan örneklere bakıyorum da.. Tencere di-
bin kara seninki daha kara örneğinde yanşmışlar
sanki. İş dünyasının kucağında yatlı katlı yaşamlar,
elbette her liderin kendi yakın çevresi iş adamları-
nı yaratmış. Elbette bal tutanlar parmaklannı yala-
mış...
Ortaya çıkan yolsuzluklann ardı arkasının gelmi-
yor olması caydıncı olamıyor. Çünkü yolsuzluklann
ortaya çıkması, destekleyen siyasi iradenin, iktidar
gücünü kaybetmesi aşamasında ancak gündeme
gelebiliyor. Hesap sorulanlar asla iktidarda suç üs-
tü yakalanmıyor. Hoş yakalananların bile ibret veri-
ci olması anlamında ciddi hesap verdikleri örnek-
ler oluşmuyor ya... özetle "benim memurum işini
bilir" ünlü söyleminden bugüne siyasi lideriik kad-
rosunun halka özendirici olarak sunduğu model, çı-
karcılık, hukuksuzluk, haksızlık boyutu önemsiz sa-
yılan, ne pahasına olursa olsun kutsanan, kazan-
ma ve başan.
özelleştirmelerin hemen hemen tümünde şaibe
varmış. Kamunun, halkın mallan yok pahasına peş-
keş çekiliyormuş. Yasadışılık sayısız özelleştirme
uygulamasının yargıdan dönmesi ile kanıtlanıyor-
muş. Dahası arsa değerini bile karşılamayan fiyat-
larla satışların, vurgun ve yağma boyutunu bilme-
yen, görmeyen yokmuş... Siyasi irade, ideolojik
şakşakçılar kulak tıkıyor, "Devam etsin bu düzen"
diyorlarmış.
Başbakan'ın, ilgili bakanlann kendileri, kamu ça-
lışanlannın IMF programlarına uyulması adına bir-
kaç yılda çok hızlı yoksullaştınldıklarını kabul edi-
yorlarmış. Hatta kimi kayıplann anlamlı giderilmesi
için bu döneme yönelik verilmiş sözleri var. Ama gö-
rüşmelerin iyi gitmediği sözleşme masasında hü-
kümet 2 milyonun üzerindeki kamu çalışanı, ailele-
ri ile birlikte milyonlarla sanki alay ediyor. Bırakın ik-
tidarlanndaki kayıplann giderilmesini, son dönemin
kayıplannı topariamaya yarayacak bir rakam bile
verilmiyor. Sonra da direnirierse cezalandınlacak-
lan üzerine tehditler savruluyor. Araştırmalar yete-
rince çarpıcı, kamu çalışanının diğer adı ile memu-
run hali pürmelalini ortaya koyuyor. Ücreti ile geçi-
nebilen yok. Ek iş, aile dayanışması, olmazsa işini
bilen, açıkçası suç işleyen, rüşvet alan memur ol-
mak var...
Resmi istatistikler, işsizlerin patlamasını değil sa-
dece, onbinlerle aile reisinin işsizliğini de sergiliyor.
Aile reisinin işsiz kaldığı bir aile ne duruma düşer?
Hele de daha önce yıllarca çalıştığı işini kaybetmiş-
se? Aile, babanın gelirine bağh bir yaşam düzeyin-
den birden dibe vuruyorsa? İşini kaybeden baba-
nın gelirini toparlamak için asgari ücretle en az 3-4
kişinin olmayan bir işi bulması zorunluluğu gibi bir
tablo ortaya çıkmışsa?..
Suç ve ceza ilişkilerinin, hakkın korunmasının
odağında görev yapanlar arasında bile, polisler, yar-
gıçlar... suç patlaması yaşanıyorsa, insanı yaşatma
görevini üstlenmiş sağlık hizmetlerinde, ilaçta, özel
hastanelerde akıl almaz bir vurgun, insanın canının
pazarlık konusu yapılması olağan hale gelmişse?..
Gerçekten de istatistikler kayıt dışı, suç
ekonomisindeki patlamayı ortaya koyuyorsa?..
soner@cumhuriyet.com.tr
BİBER ÜRETİCİSİ AKP'YE YÜRÜDÜ
Kahramanmaraş 'ta, ürünlerini toprak üzerinde
kurutmalannın yasaklanmasım protesto eden
kırmızıbiber üreticileri, AKP îl Başkanhğı 'na
yürüdü. Merkez ve Pazarcık ilçelerine bağh
köylerden gelen yaklaşık 250 üretici, polisin
gihenlik önlemleri altında AKP îl
Başkanlığı 'na kadar yürüdü. îl başkanlığı
önünde yasağın kaldınlması için çeşitli
sloganlar atan çiftçiler, yöneticilerle görüşmek
istediler. Grubu temsilen seçilen 8 üretici AKP
Kahramanmaraş Milletvekilleri Ali Sezal ve
Fatih Ankan ile îl Başkam Veysi Kaynak'la
görüştüler.
FİSKOBİRLİK'TEN FINDIĞA YENİ FİYAT
Fiskobirlik, 1 Ekim 'den itibaren piyasa koşullannı
değerlendirerekfındığa yenifiyat belirleyecek. Mevcut fiyatın
üstündeki bufiyatfarkı üreticiyeyansıtılacak.
Bütün bölgelerdefindıkahmlannı başlatan FÎSKOBÎRLÎK
Genel Müdür Vekili Nihat Yılmaz, tabanfıyatlanna 1
Ekim tarihinden geçerli olmak üzere her
ay piyasa şartlanna göre ilave
yfıyatfarh verileceğini
] vurguladı.
Yılmaz, birliğin açıkladığı
I taban fiyatlann 30 Eylül 2005
' tarihine kadar geçerli olacağım
ı belirtti.
ÇAYCILAR YENİ RUHSATLANDIRMA İSTEDİ
Çay Sanayicisi îşadamlan Derneği (ÇAYSÎAD)
Başkam Rahmi Üstün, yaş çay bahçelerine
1993 'ten beri ruhsat verilmediğini, o tarihten
bu yana çok miktarda yeni çaylık tesis
edildiğini ifade ederek Çay-Kur 'un yeniden
ruhsatlandırma yapmasım istedi. Üstün, Çay-
Kur'un 1 Mayıs 2005 tarihinde yürürlüğe
giren yönetmelikle yalmzca ruhsatlı
üreticilerle sözleşme yaparak çay yaprağı
almaya başladığına dikkat çekti. Ustün,
"Aynca yeni ekim sahalanmn açılması
ve bunlara dikim yapılması da
gerekiyor " dedi.