25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK 'Melanin' pigmentinin eksik olduğu albinizm hastalannda, cilt kanseri riski daha fazla Güneş sevmeyenhastalıkStBEL BAHÇETEPE Deriye, saça ve kana rengini veren "mdaıün" adlı renk pigmentinin eksik olması nedeniyle ortaya çıkan "AJbinizm HastahğT. cilt kanseri riskini de beraberinde getiriyor. Melanin aynı zamanda insanlan, güneşten ve dolayısıyla güneşin getirdiği risklerden koruyor. Uzmanlar, bu nedenle cilt kanserinin daha sık görüldüğü albinizm hastalannın güneşe çıkmak konusunda daha dikkatli olmalan gerektiğini belırtiyor. Istanbul Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ertuğnıl Aydemir albinizmin bir deri hastalığı olduğunu belirterek bu hastalann genellikle derisinin beyaz, pembemsi, çok açık bej, saçlannın ise beyaz, saman rengi veya sanmsı gibi reklerde olduğunu söyledi. Albinizm hastalannın özellilde yaz aylannda güneşte fazla kalmamaları gerektiğine değinen Aydemir, bu hastalarda cilt kanseri vakalanrun görülme sıklığının fazla olduğunu söyledi. Prof. Dr. Aydemir, "Deri kanserleri diğer kişilere göre çok daha sık ve erken yaşlarda ortaya çıkabitir. Bunun için zorunlu olmadıkça güneş aitma çıkmamalan, çıktıklannda da yüksek faktörlü koruyucu güneş kremleri sürmeleri gerekir" dedi. Albinizm Hastalığı'nın çekinik genlerle, kalıtsal olarak geçtiğini ve ender rastlanan bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydemir, hastahğın görülme sıkhğının yaklaşık 20 binde bir olduğunu belirtti. Albinizm hastalannın fiziksel göriinümlerinin farklılığının psikolojik bazı sorunlannı da beraberinde getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Aydemir, şunlan söyledi: "Albinizm hastalannın derisinde göze çarpan bulgular olduğu için bazı psikolojik rahatsızhklar yaşanabiîir. Toplunı içerisinde rahatsızhk duvabib'rJer, yalnızhk, dışianma, damgata olma gibi psikolojik duygular içerisindedirier ve bu da zaman içinde depresyonlar başta olmak üzere ruhsal sorunlara neden olabilir." • Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir, albinizm hastalannın, cilt kanseri riskinin daha fazla olması nedeniyle güneşe fazla maruz kalmamalan gerektiğini söyledi. Kanserle savaş için domuz kopyalandı Güney Koreli bilimadamlan, kanserle mücadelede kuUanılan bir proteini üretmek üzere genleri değiştirilmiş domuzlan kopyaladı. Chungnanı İ niversitcsi'nden ProfesörPark Şang-Sik, eldbiyle, akyuvariann üretimini arbrarak vücudun savunma sistemini harekete geçirdiği bilinen GM-CSF proteinini içeren süt verecek 4 yavnı dişi domuzun kopyalandığını belirtti. Bu protcin. lösemi. anemi ve kanser tedavisi nedeniyle akyuvar sayısı azabıuş hastalara tavsiye ediliyor. Ancak çok nadir olması nedeniyle sütün gramının 600 bin dolar olacağı belirtiliyor. Domuz yavrulanndan bir yüa kadar yüksek seviyede GM-CSF içeren süt ahnabikcek. (FOTOĞRAF:AFP) Bilim adamlarına göre hücre yeniliyor diyerek satılan ürünlerin faydası kanıtlanmadı Magnetik yatak tarbşmasıİstanbul Haber Servisi - Bir tanı konulmadan, ağnlann nedeni araş- tınlmadan, hücreleri canlandınr varsayımı ile yapılan "magnetik yataktedavüerinnr hiçbır yaran ol- madığı belirrildi. Magnetik yatağın, ölü hücreleri canlandırdığı, hücre yenilenmesi sağladığını iddia ede- rek çok sayıda hastaya söz konu- su tedaviyi uygulayanlann, bilim- sel kanıtlannı göstermeleri gerek- tiği vurgulandı. Konuyla ilgili görüşlerine başvur- duğumuz Kas Hastalıklan Derne- ği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Öz- demir, konuyla ilgili iki çarpıcı ör- neği gazetemize anlattı: "S.D. 71 yaşında, 40 yü sigara kuflanmış. Birkaçyüöncebırakma- yı başarmış. 6-7 ay önce sol kolun- da ağnlar başlıyor. Bir tanı konul- madan, ağnlann nedeni araşünl- madan hücreleri canlandınr var- sayımı ile onu bir yatağa yaürarak tedaviye ahnışlar. Arahk ayından mart sonuna kadar düzenli bir şe- küde hücre yenilenmesi ile ve ağn- lardüzek- cek vaadi ilehergün magne- tik vatak tedavisi ya- pılıyor. Has- ta düzelmi- yor,şjkâyetler arüyor ve Cerrahpaşa'da yapılan incelemelerle sol akciğerde kanser tanısuıavanüyor. Vazıkki 71 yaşın- daki S.D. bu tanıdan 3 ay sonra ya- şama veda edhor. Magnetik yatak mağduru ve kurbanı çok sayıda in- san var. R.U. ise 10 yaşında erkek çocuk. Zoriukla yürüyor. Hastab- ğı Duchenne adı ile anılan genetik birhastahk.He- nüz tedavi ola- nağıyokbuhas- tahkiçin. Bir fi- zik tedavi mer- kezinde magne- tik yatak tedavi- si yapıhyor. 1 yü bovunca beklen- diği gibi hastahk doğal seyrini sür- dürüyor. Burada iki çarpıcı örnek verdim. Böyle bir tedaviyi gören çok sayıda hasta var." Özdemir. hastalann medyada çıkan haberler konuusunda dikkat- li davranmalanru isteyerek, "Mag- netik yatağın ölü hücreleri canlan- dırdığu hücre yenilemesi yapağmı iddia ederek sayısız hastaya bu te- daviyi uygulayanlann, bu tedavi- nin bilimsel kanıtlannı göstenne- lerini, kendi yayınlanm, kıyasla- malı denemelerini bildirmelerini bekliyoruz. Yoksa bu tedavinin uy- durma bir şey olduğunu itiraf ede- rek bu uygulamalardan vaz nu ge- çecekler? Bekleyip göretim" dedi. Köşe dönme felsefesi ve meslelder Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Türkiye'deki köşe dönme felsefesinin gittik- çe güç kazanmasına paralel olarak, tüm mes- leklerde olduğu gibi üne kavuşmuş hekimle- rin de kazanç mofivasyonlan artmıştır. Muaye- ne ücretleri 150-200 mih/onu bulmuş. basit ope- rasyonlar bile birkaç milyara mal olmaya baş- lamıştır. Genel olarak yasalara uygun bir şekilde bü- yük kazançlar sağlayan ünlü hekimlerin res- mi görevle çahştüdan hastane ve kliniklerin yetersizliklerini pek umursamadıklannı, bu- nun sorumluluğunu paylaşmadıklannı söyle- mek yanlış olmaz. Bu davranışın mazeretini ve gerekçesini bulmak hiç de zor değildir. Çalışma koşulla- n iyi ve elverişli değildir, idare anlayışh dav- rartmamaktadır, maaşlar düşüktür. Bütün bun- lardan sorumlu olanlar da elbette kendileri değil, başkalandır. Bu gerekçe, öteki fakültelerden farklı ve avantajlı olarak, 3-4 milyar maaş ve döner ser- • Halka ve özellikle tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yakalanmış insanlara büyük umutlar veren ve çok pahalıya mal olan bu tedaviler, televizyon kanallanmızdan bazılan tarafından da pervasızca ve herhangi bir incelemeye gerek görmeden reklam edilmektedir. maye gelirleri olan tıp fakültesi hocalan için de geçerlidir. Kan-koca olarak 7-8 milyar ay- lık gelir elde edenler için de fakültedeki ça- lışma koşullannın yeterli bulunmaması ve muayenehane hekimliğine başvurulması çok olağandır. Hocalann, büyük masraflan olabilir, çocuk- laryurtdışında okumaktadırlar, ödenecek bü- yük taksitler vardır. Liberal bir ekonomide eğer ciddi bir gelir dağılımı eşitsizliği varsa bu yüzden bu ünlü hekimlere ulaşabilenler ancak yüksek gelir gruplannda yer alan, yıl- larca yurtdışındaki ünlü merkezlerde kalarak yetişmiş öğretim üyelerinden yararlanarak eğitim ve öğretimi, hasta bakımını ve araştır- malan en üst düzeyde gerçekleştirmeyi ve bu amaçla onlan muayenehane ve özel hastane- lerle paylaşma durumunda kalmadan kendi- sine mal etmeyi bir türlü başaramamıştır. Bu ülkemiz için esefle karşılanacak bir ol- gudur. Anadolu'daki devlet hastanelerinde ça- lışan doktorlann da çoğunlukla mesleki açı- dan bir doyumsuzluk içinde olduklan, mes- lekte yerişme ve ilerleme yerine, hastane ola- naklannı ve yetkilerini kullanarak, olabildiğın- ce çok para İcazanmak amacında olduklan iyi biliniyor. Son zamanlarda bazı muayenehanelerde ve sağlık birimlerinde paket programlar olduğu- nu duyuyoruz. Bu hizmeti alan bir dostumdan böyle bir paket programın 700 dolara mal ol- duğunu öğreniyorum. Bir başka dikkate değer gelişme de çeşitli tedavi önerilerinde bulunan ve birbiri arka sı- ra kurulan özel sağlık merkezleri ve sağlık bi- rimleridir. Bunlar ileri teknoloji kullanarak, pa- halı aletlerle şifa sunduklannı ileri süren ve çok çeşitli deri ve çeşitli hastalıklara deva ol- duklanm iddia ederek aracı şirketler ve tele- vizyon kanallannı kullanarak, reklam yapan süslü, gösterişli merkezlerdir. 2300 Avro değerindeki magnetik yatakla, hücreleri ve ölü kaslan canlandırmak, başka bir aletle vücuttaki iyonlan harekete geçir- mek ve türlü çeşitli hastalıklan iyi etmek, bu sağlık kuruluşlarının iddialan arasındadır. Magnetik alan sapmalannı düzeltmek, sadece 700 milyona mal olmaktadır. Halka ve özellikle tedavisi mümkün ol- mayan hastalıklara yakalanmış insanlara büyük umutlar veren ve çok pahalıya mal olan bu tedaviler. televizyon kanallanmızdan bazılan tarafından da pervasızca ve herhangi in- celemeye gerek görmeden reklam edilmektedir. Bunun ciddiyetle ele alınması gereken bir gelişme olduğunu düşünüyorum. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Yazanmız yıllık izninin bir bölümünü kullan- dığından yazılanna bir süre ara vermiştir. YAŞ SINIRINA UYULMUYOR Müftüden Kuran kursu iârafi GURSUKUNT ANTALYA - Yaz döneminde camilerde düzenlenen kurslann ilköğretim müfettişlerinin denetiminden çıkanlmasıyla 12 yaş sınınnın delindiği ortaya çıktı. Burdur Müftüsü Mehmet Köse, bu yıl rekor düzeyde öğrencinin Kuran kursunda eğitim aldığına dikkat çekerek "Önceden müfettişler 12 yaşından küçük öğrencileri dışan çıkarüvordu. Ancak bu yıl milli egitinı müdürlüğünden bir müsamaha geldi" dedi. Millı Eğitim yetkılileri ise "müsamaha" göstermediklerini, yönetmeliğin değişmesi nedeniyle denetim yapamadıklannı belirttiler. Burdur Valiliği'nce her hafta düzenlenen "Haftaja Ivi Başlangıç" toplantısına "camilerde biigisayaıiı din eğhüni" projesiyle gundeme gelen Burdur Müftüsü Mehmet Köse de katıldı. Birçok kamu kurum yöneticısinin hazır bulunduğu toplantıda konuşan Köse, bu yıl 59 camide düzenlenen Kuran kurslanna toplam 5 bin 814 öğrencinin katıldığını söyledi. Bunun bir rekor olduğunu ifade eden Köse, "MiIH Eğitim Müdür Vekili Recep Yıfeıter'in müsamahası bizi bu noktaya taşıdı" diye konuştu. Daha önceden Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerinin 12 yaşından küçük ögrencilerin kursa gitmesine izin vermediğını \-urgulayan Köse. "Müfettişler 12 yaşından küçük öğrencileri dışan çıkartryordu. Aileter de bir daha kursa göndermiyordu. Ancak bu yıl milB eğitim müdürlüğünden bir müsamaha geldi ve 12 yaşından küçük öğrencüer çıkarolmadi. Böviece sayımız artti" dedi. Köse'nin açıkJamalan yerel basında büyük yankı uyandırdı. Tepkiler üzerine açıklama yapan Yığiter, Köse'nin ifadesinin yanlış olduğunu belirtti. Yiğiter, "Şimdiye kadar Kuran kurslan ilköğretim müfettişleri tarafından denedeniyordu. Ancak yönetmeJikte yapılan değişiklikk, arbk ilköğretim müfettişleri Kuran kurslanna gitnüyor. Demek ki 12 yaşından küçük çocuklan da kurslara aimışlar" açıklamasını yaptı. KONYA MERAM'DA IÇKİYASAĞI Bakkallar dava açma hazırlığında SABİTHORASAN KONY\ - Konya'da bakkal ruhsatı alarak içki satışı yapan işyerleri hakkında tutanak tutulması üzerine 21 işyerinın sahibi yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmaya hazırlanıyor. Meram Belediyesi'nin "tekd bayn" ruhsatı vermemesi üzerine "bakkal" ruhsatı alarak içki satan 21 işyeri hakkında "bakkalhe ürünü satmadıklan" gerekçesiyle tutanak tutuldu. Belediye encümeni 17 Ağustos'ta söz konusu işyerlerinin kapatılmasını kararlaştırdı. Karann 10 gün içinde uygulanması beklenirken işyeri sahipleri yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmaya hazırlanıyor. Konya Bakkallar Odası Başkanı Münir Angı ise belediyenin tekel bayilerine ruhsat vermediğini belirterek "Vergi dairelerine vergisini veren bu iş yerlerine neden yasak getirilryor anlamak zor. Ama, Konya'da içki yasağı var şeklindeki haberler de hem Konya'ya, hemde bayilerimize zarar verir" dedi. Meram Belediyesi'nden yapılan açıklamada ise konunun basma yanlış yansıtıldığı iddia edilerek, hiçbir işyerinin ruhsatının iptal edilmediğine, sadece işyeri sahiplerinin uyanldığına dikkat çekildi. ' 180 MÜFTÜNÜN YERİ DEĞİŞTt Diyanet tşleri: Kadrolaşmayok İstanbul Haber Servisi - Diyanet tşleri Başkanlığı, toplam 180 müftünün görev yerinin değiştirildiğini, atamalarda herhangi bir kadrolaşma olmadığını savundu. 24 Ağustos 2005 tarihli Diyanet Işleri Başkanlığı Basın ve Halkla Ilişkiler Şubesi Müdürlüğü'nce yapılan yazılı açıklamada, atamalarda herhangi bir kadrolaşma olmadığı, hiçbir daire başkanının da görevden alınmadığı ifade edildi. Açıklamada ancak emekli olan veya yurtdışı görevine giden daire başkanlannın yerine atama yapıldığı anımsatılarak, bütün atama, nakil ve terfilerde personelin mesleki kabiliyeti, hizmet süresi ve bulunduğu görev yerindeki başansı, sicil notu; sosyal, kültürel ve insani ilişkilerdeki durumuna bakıldığı vurgulandı. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi: "Başkanhğınuz, bırakın siyasi kadrolaşmaya prim vermeyi, din göre\ lilerimizin mevcut iktidann veya muhalefetten bir kanadın yanında ya da karşısında olmasını da eşit derecede yanhş tutumlar olarak görmekte ve teşküat bünyesüıde bu ilkeye aykuı tutunı ve davranışlaıia mücadeleyi de ilgili mevzuat çerçevesinde sürdürmektedir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear