23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA |\ I j I i I U J \ kultur(acumhuriyet.com.tr Beni Hatırlamak' Hollanda'da • Kultür Senisi - Genç fotografçı AJi Taptık'm 'Beni Hatırlamak' (remembering me) adlı fbtoğraf çalışması 12. Noorderlicht Fotoğraf Festivali'nden davet aldı. Hollanda'nın Groningen kentinde düzenlenen festivale her yıl yurtdışından çok sayıda fotoğraf sanatçısı katılıyor. Taptık'ın günlük fotoğrafiardan ve kent manzaralanndan oluşan çalışrnası daha önce Belçika ve Polonya'da sergilendi. ITÜ Mimarlık Fakültesi öğrencisi olan Taptık; daha önce Geniş Açı dergisinin 'Türk Fotoğrafknda Genç Solukiar' sergisi de dahil olmak üzere yurtiçı ve yurtdışında birçok toplu sergiye katıldı. Festival kapsamında açılacak 'Traces - Omens' (îzler ve Işaretler) adlı sergi 3 Eylül - 1 1 Ekim tarihleri arasında zıyarete açılacak. Fotoğraf ve zaman ilişkisini inceleyen sergide; aralannda Ken Schles, Francesco Zizola, Trent Parke ve Larry Fink gibi ünlü fotoğrafçılann da bulunduğu 18 ülkeden 43 fotoğraf sanatçısırun yapıtlan yer alıyor. Belgeselcifere 'Rastgele' • Kültür Servisi - Türkiye'nın ılk 'balıkçılık ve deniz' konulu festivali olan "Foça Rastgele Uluslararası Balıkçı ve Deniz Belgeselleri Festivali', 25 - 28 Ağustos tarihleri arasında beşinci kez düzenlenecek. Festıvalde; balıkçılar, doğa korumacılan, belgesel sinemacılar, sanatçılar, bilim adamlan, sivil inisiyatıfler ve kamu görevlilen Foça'da bir araya gelecek. Festival, Altay'ın vereceği konserle 25 Ağustos akşamı Izmir Kayıklan ergisi ve açılış kokteyli ile başlayacak. Etkinlikte, 6 yabancı ve 7 tane de Türkiye'den olmak üzere toplam 13 belgesel film gösterilecek. Akşamlan belgesel gösterimleri sürerken gündüzleri ağ onarma. olta bağlama, bahk tutma, sutopu ve tekne yanşlan yapılacak. Kemai Anadol, okurlanyla söyleşirken bir yandan da konusu mübadele olan kitaplarını ımzalayacak. Bu yılki söyleşi konulan ise 'Avrupa Birliği ve Türkiye Balıkçılığf, "Izmir KayıklarT ve 'Uluburun Il'nınhıkâyesi'. Allianoi Kurtaraıa Kazısı • BERGAMA (AA) - Tarım alanlannın su ıhtıyacının karşılanması içın Yortanh Barajı'nın yapımının bir an önce bitirilmesini isteyen ve Allianoi Antik Kentı'nde sürdürülen kurtarma kazısı çalışmalannın baraj inşasını geciktirdiğini ılen süren bir grup Bergama köylüsü, bugün traktörleriyle eylem yapacak. Yortanlı Barajı'nda planlandığı gibi Kasım ayında su tutulmaya başlanmasını isteyen Bergamalı köylüler, yarın saat 09.30'da Bergama - Izmir - Çanakkale kavşağında toplanarak buradan traktörleriyle konvoy halınde Yortanlı Barajı inşaat alanına t. decek. Eylemde Ayaskent, Bölcek, Göçbeyli, Yenıkent ve Zeytindağ belde belediyelerinin düzenleyicileri de yer alıyor. Bergama Ziraat Ödası ve Yortanlı Barajı Çiftçi Eylem Komitesi Başkanı Bedn Çakmaklıoğulları yaptığı açıklamada, barajda kasım ayında su tutulmaya başlanacağını bildirdi. ABD Penguenleri sevdi 0 LOS ANGELES (AFP) - 'Penguenlerın Yürüyüşü' ABD'de en çok izlenen ve DVD'si satılan Fransız filmleri sıralamasında ikinci sırada. 'Beşinci Element'in ilk srrada olduğu listede, seMmli penguenler ülkemizde de büyük ılgı şören 'Amelie'yi de geride bırakmış oldular. 'Penguenlerin Yürüyüşü'. gösterime girdiği ve yayımlandığı tarihten bu yına 37 milyon ABD Doları hasılat yapG. Fakat, Luc Besson'ın îngilızce çektği, 1997 yapımı'Beşinci Element'i, bugüne dek getirdiği 66 milyon dolar gişe ve satış geliriyle ilk sırada kaldı. Dostluk ve Bamş Köyü'nde şenlik • FETHtYE (AA) - Fethiye'de, mübadele sonrısı Rumlar tarafından boşaltılan ve LTNîSCO tarafından "Dünya Dostluk ve Bani Köyü" ilan edilen Kayaköy'de, kültür ve «nat festivali düzenlenecek. Kayaköy Muttan Erdoğan Kaya yaptığı açıklamada, 1 -2 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek şenhğe bu yıl, yerel sanatçılarm yam sıra Fatii Erkoç ve 50 kişilik bir Yunan halk darian ekibinin de katılacağmı bildirdi. Erdcğan Kaya, Kayaköy 'ün Türklerle Rudarın yı'üarca dostluk ve banş içinde oiriırte yaşadığı bir yerleşim yeri olduğunu vuıgJİarken festivalle, hem bu anlayışı sarîla sürdürmeyi hem de köyün kültür ve sana: değerlerini ön plana çıkarmayı anttladıklarını söyledi. Augusto Boal'in sorunlara çözüm arayışı içinde olan katılımcıtiyatrosuKöln'de mucize yaratıyor EzilenlerintiyatrosuZEHRA İPŞİROĞLU Kül kedisinin Almanya versiyonu- nu biliyor musunuz? Almancı koca bulup Almanya'ya gelen gelin artık elini ete süte değdirmeden yaşayabi- leceği hayalindedir; dil öğrenecek, okuyacak, belki para kazanabileceği bir uğraşı bile olacaktır. Bütün bun- lar olasıdır da, şu cadı kayınvalde ol- masa. Sonuç: Gelin göz açıp kapa- yıncaya değin külkedisi rolüne gir- miştir bile. Kayınvalde ve hayırsız kızlan kendisine yapmadıklan ezi- yeti bırakmazken, pısınk kocası da başında ayn boza pişirmektedir. lyi de, prenslerin masallarda kaldığı bir dönemde, genç kadın külkedisi kim- liğinden nasıl kurtulacak? celenekler defllşebMr mi? Essen Üniversitesi'nde Türkçe öğ- retmenliği okuyan göçmen kökenli üçüncü kuşak öğrencilerinin işçi ka- dınlara Köln'de oynadıklan oyunun bu aşamasında, önce insanın içine iş- leyen derin bir suskunluk oldu. Son- ra ön sıralarda oturan başı örtülü, ye- menili kadınlar ağlamaya başladılar. 'Bu bizim yaşamımız', 'Bizi anla- tıyor', 'Bir çıkışı yok Id bunun!' A- ma düşler dünyasında olmayacak şey yoktur, burada da dilediğimiz çözü- mü oynayabiliriz. Böylece bir anda izleyiciler oyuncu oldu, oyuncular iz- leyici, kadınlar kıkırdaşmalar, kah- kahalar arasında kendilerini sahnede buldular. Başı örtülü bir kadın kayınvalde rolünde ortalığı kasıp kavururken ge- lin annesinin yanında süt kuzusu ke- silen kocasmdan boşuna yardım umuyor. Kadınlar çıkış arayışı için- de rolden role giriyorlar. Her biri ün- lü komedyenlere taş çıkartacak bir oyunculuk sergiliyor. Sahnede yoğun bir trafik. Roller sürekli değişiyor, kimi kayınvalde oluyor, kimi gelin, kimi görümce, kimi koca... Çatışma- nın biçimi sürekli değişiyor ama özü bir türlü değişmiyor. Çözüm bulmak hayal düzleminde bile olsa hiç de ko- lay değil. Yanımda oturan şalvarlı yaşlı bir kadın ve neredeyse çocuk ıllardır üniversitedeki tiyatro derslerimde Boal tiyatrosunun yapıcı ve yaratıcı düşünmeyi geliştirici sınırsız olanaklanndan yararlanmaya çalışmışımdır. Ama ilk kez tutuculuğun uç noktada yaşandığı göçmenlerle yapılan çalışmada bu tiyatronun dönüştürümcü gizilgücünün ayırdına vanyorum. Çok kültürlü toplumda çağdaşlaşma yolunda yapılması gereken daha çok ama çok şey var kuşkusuz. Bu sadece bir başlangıç ama bence çok önemli bir başlangıç... yaşta sıkmabaş gelıni. Gelıne, 'Ha- di sen de çıksana sahneye' dıyorum. Gelin yan gözle kayınvaldeye baka- rak belli belirsiz gülümsüyor. 'Oyna- yamaz o, beceremez' diyor kayın- valde sert bir sesle. 'Öyleyse sen oyna!' Kayınvalde sahneye çıkma- ya niyetlı değıl. Ama düşüncesini de sakınmıyor: 'Gelin kaderine razı olacak. Ne yazılmışsa, o olur.' Sonradan öğrendiğime göre, kendı gelinlennden biri de, evdeki baskı- ya dayanamayıp evden kaçmış. Oyunla yaşam arasındaki kıl payı sınır artık bütünüyle kalkıyor orta- dan. Sahnede oynanan her çeşitle- mede saldın var, şıddet var, korku var, baskı var ve bol bol gözyaşı var. Ama sorular da var: Sorun kim- de, kayınvalde de mi. kocada mı. gelinde mı, yoksa bu ilişkileri kö- rükleyen feodal geleneklerde mi? Gelenekler değişebilir mi, nasıl? Böyle gelmlş böyle gltmez Augusto Boal'in sorunlara çözüm arayışı içinde olan ezilenlenn tiyat- rosu, Köln'de mucize yaratıyor. Ka- dınlarla yıllardır uyum çalışmasını sürdüren sosyal danışman Nurten Kum. kadınlann ilk kez kendı so- runlannı böylesine açıkyüreklilıkle tartıştıklannı söylüyor. Düş kınklık- larını, acılannı, ezilmişliklerini, bas- tınlmışlıklannı oynayarak ve tartışa- rak dıle getirirken gözyaşlannın ya- nı sıra kahkahalar da eksik değil. Kendilerine gülüyorlar, kendilenne ağlıyorlar. Oyun sonrası yapılan tar- tışmada göçmen kadınlardan biri, 'Doğruyu söyleyin, içimizde koca- smdan dayak yememiş bir kadın var mı' diye soruyor. Suskunluk... 'bu soruniann konuşulması, tartı- şılması çok önemli' diyor oyun son- rası konuştuğum kadınlardan biri. 'Bir dahaya kocalarımızı da getire- ceğiz', 'Keşke bizi bu hallere so- kan büyüklerimiz de bu tür çaiış- malara katılmış olsaydılar', 'Belki de o zaman bu toplumda bu kadar yabancılık çekmeyecektik' diyor baska birisi. Aynı oyun üniversite çevresinde oynandığında, üçüncü kuşağın tepki- si göçmen kaduılannkinden farklı. Gözyaşı yok ama başkaldın var. Ka- çış yok ama direnme var. Ve toplu- mumuzda kadınlara uygulanan bas- kı üzerine bol bol tartışma var. Bu böyle ama hep böyle kalmalı mı? Birden bakıyorsunuz, feodal siste- min bekçisi kayınvalde değişiyor, uyuşuk uyuşuk evde oturan oğluna çatarken, çünkü 'Oğlunu dövmeven dizini döver', gelini de alabildiğine destekliyor. Kadmlar arası dayanış- ma... Sonra birden başka bir mucize oluyor. Dil baskı ve ezinç aracı ol- maktan çıkıp diyaloğa dönüşüyor. Ütopik düzlemde bile olsa, gelinin külkedisi rolüne girmediği bir dün- ya canlandınlıyor. Kadınlann ezil- mediği, banşçıl bir dünya... Tlyatro ve okul' Üniversitede 'Tiyatro ve okul' se- minerim çerçevesinde gerçekleştiri- len ve tiyatro eğitimcisi Günay Kö- se'nin atölye çalışmalanyla destek- lenen bu proje, geleneklerin baskısı, kuşaklararası çatışma, toplumsal cin- siyet, kısaca çağdaşlaşmayı engelle- yen sorunlar üzerine çok boyutlu bir düşünme sürecinin içine çekiyor oyuncuları ve izleyicileri. En önem- lisi de bu böyle ama hep böyle mi ka- lacak, ne değişebilir, nasıl değişebi- lir sorusunun tartışılarak çeşitli çö- zümlerin getirilmesi. Augusto Boal'in dünyayı değişrire- mese bile, kafalan değiştirebilecek gizilgücü taşıyan katılımcı tiyatrosu Bertolt Brecht'ın tiyatrosundan etki- lenmiş. Aradaki tek fark Brecht'te ka- tılımcılığın düşünsellikle sınırlanma- sı, bu açıdan da daha entelektüel kal- ması. Burada ise izleyicinin de sah- neye çıkmasıyla birlikte, yaşam ve ti- yatro arasındaki sınır ortadan kalkı- yor. Yıllardır üniversitedeki tiyatro derslenmde Boal tiyatrosunun yapı- cı ve yaratıcı düşünmeyi geliştirici sı- nırsız olanaklanndan yararlanmaya çalışmışımdır Ama ılk kez tutuculu- ğun uç noktada yaşandığı göçmen- lerle yapılan çalışmada bu tiyatronun dönüştürümcü gizilgücünün ayırdına varıyorum. Çok kültürlü toplumda çağdaşlaşma yolunda yapılması gere- ken daha çok ama çok şey var kuşku- suz. Bu sadece bir başlangıç ama ben- ce çok önemli bir başlangıç... Iki başlık altında toplanan etkinlik 26 Ağustos-4 Eylül arasında yapılacak Ayışığında sinema keyfiKültür Senisi - Kadıköy Belediye- si ve Belgesel Sinemacılar Birliği'yle düzenlenen 'Dördüncü Ay Işıgı Bel- gesel Film Akşamlan' ve 'Kalanuş'ta Ay Işığı Sinema Akşamlan' başlıyor. Kurmaca ve belgesel olmak üzere iki başlık altında toplanan etkinliğin ilki, 26-30 Ağustos tarihleri arasında, ikin- cisi ise 31 Ağustos-4 Eylül tarihleri ara- sında yapılacak. 'Kalamışta Ay Işığı Sinema Ak- şamlan' 26 Ağustos Cuma günü saat 21.00'de gösterilecek 'Cevapsız Ara- ma' Fıhniyle başlıyor. Sırasıyla 27 Ağustos Cumartesi günü 21.00'de 'Kaplumbağalar da l çar", 28 Ağus- tos Pazar günü saat 21 .OÖ'de 'Alacaka- ranlık Samuravı', 29 Ağustos Pazarte- si 21 .OO'de 'Günah' ve 30 Ağustos Sa- lı günü saat 21.00'de gösterilecek 'Ar- jantin Hikâyeleri'yle son bulacak. 'Dördüncü Ay Işığı Belgesel Film Akşamlan' ise 31 Ağustos Çarşamba günü saat 21.00'de 'Işık Yenersu-Ti- yatronun Narin-Çetin Divası', 21.40'ta "Ayakkabında Yaşam: Taban Tabana' ve 22.10'da 'Buzlar Çözülün- ce' belgesellerinin gösterimiyle başla- yacak. Ardından 1 Eylül Perşembe gü- nü saat 21.00'de 'Maçahel Şarkılan', 21.45'te 'Tek Başma'. 22.00'de 'Can Baz'; 2 Eylül Cuma günü saat 21. OO'de 'Uzak', 22.15'te 'Ağustos Kanncası', 23.20'de 'Cim Karnında Üç Nokta'; 3 Eylül Cumartesi günü saat 21.00'de •Anaokulu', 22.15'te 'Şehirden Fotoğ- raflar' gösterilecek. 'Dördüncü Ay Işı- ğı Belgesel Film Akşamlan' 4 Eylül Pazar günü 21.00'de 'Georgi ve Kele- bekler', 22.10'da 'Sex, Enjektör ve Ruble', 23.20'de 'Tatlı D\ana' belge- selinin gösterimiyle son bulacak. ÜRGÜP'TEN ESKİDT GENEL MÜDÜRÜNE DESTEK 'LemiBilgin görevinden alınmamalıydı' NEVŞEHTR (Cumhuriyet) - Kültür ve Turizm Bakanı Arilla Koç tarafından görevden alınan Devlet Tiyatrolan (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin e bir destek de Ürgüp'den geldi. Ürgüp Belediye Baş- kanı Bekir Ödemiş "Anadolu'da tiyat- rojTi sevdiren adam" olarak da değer- lendirdikleri Lemi Bilgüı'in görevden alınmasının üzüntüsü içinde olduklannı söyledi. Tiyatronun toplumsal yaşam içerisin- de vazgeçilmez bir önem taşıdığını belir- ten Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Öde- miş, ilçe, belde ve hatta köylerin tiyatro ile bütünleşmesi için yoğun emek harca- yan Lemi Bilgin 'in bu hizmetlerinin ke- sinlüde unutulmayacağını söyledi. DT'nin sadece büyük kentlerde izleyi- ci ile buluşmasını isteleyen Bilgin'in, gö- revde bulunduğu süre içerisinde Anado- lu'ya yayılan DT'ye bağh bölge müdür- lükleri kanahyla toplumun tüm kesimi- ne aynı düzeyde kucak açtığını ve tiyat- royu sadece büyük kentlere has bir gös- teri sanatı olarak algılayan Anadolu in- sanına, tiyatro kapılannın açılmasında ciddi katkılar sağladığını ifade eden Ür- güp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş "Tiyatro, Anadolu insanı ile de tanış- tınlmaiı idi. Sadece büyük kentlerde perde diyen bir tiyatro anlayışının dar ÎLANTC GERMENCtK ASLtYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/208 KararNo: 2002/497 (ek) Karar tarihi: 06.06.2005 Görevli memurlara sövme ve mütecaviz sarhoşluk suçundan sanık Kemal Gökçenoğlu mahkememizin yukanda tarih ve numaralan yazıh ılanu ile; 1)- Görevli memurlara sövme suçundan eylemine uyan TCK 266/1 (5 kez). 647 SY maddelen geregince 1.355 YTL ağır para cezası ile cezalandınlmasına karar venlmıştır. 2)- Mütecaviz sarhoşluk suçundan eylemine uyan 5326 sayılı yasanın 35. maddesi uyannca 50 YTL ıdan para ce- zası ile cezalandınlmasına karar verilmiştir. Karar özetinin ilanından ıtibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş ve 7 gün sonra da hükmün kesınleşmış sayılacağı ilan olunur. Basın: 39548 kalıplannın kınlarak, özlenen Türk ti- yatrosunun Anadolu'ya taşınmasmda görevden alınan eski DT Genel Müdü- rü Lemi Bilgin'in katkıları asla unu- tulmayacaktır. Yıllardır özlenen tablo- yu, hayal noktasından gerçek noktası- na taşıyan ve nice önemli çalışmalan- nı bu kapsamda beklediğimiz Sayın Lemi Bilgin'in görevden alınması, ti- yatroyu seven, riyatroyu külrüriin ev- rensel kaynaşmanın önemli ayaklann- dan biri olduğuna inanan bizleri faz- lasıyla üzmüştür. Dileriz bu hatadan dönüiür ve Bilgin görevine yeniden ve- rilir" diye konuştu. TC KÜÇÜKÇEKMECE AİLE MAHKEMESİ'NDEN IŞIK KORT'A İLANEN TEBLİGAT Esas No: 2004'2194 Davacı Esrosınıa Kort tarafından davalı Işık Kort aleyhine açılan şiddetli geçımsızlik nedenıyle boşanma davasın- da dava dilekçesinde özet olarak davalıdan boşanmalanna karar verilmesinı istemiştır. Davalmın Istanbui Halkalı Ikitelli Başbakanlık Toplu Konutlan 2. Etap A-602 D:5 adresine çıkartılan tebligat ta- nınmadığından bahisle iade edilmiş, kolluk kuvvetlennce yapılan araştınnada da davalnun adresı tespit edilemedi- ğinden davalı Işık Kort'un duruşma günü olan 04.10.2005 günü saat 09.30'da mahkememiz duruşma salonunda bu davayla ilgili tüm kanıtları ile birlikte hazu- olması veya kendısini bir vekille temsıl ettırmesı, mazeretsız olarak du- ruşmaya katılmadığı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak karar venleceğı ılanen tebliğ olunur. Basın:39815 TC SUŞEHRt SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/329 Mahkememızde görülmekte olan vasiyetnamenin açılması davasının verilen ara karan gereğınce, Vasıyetname düzenleyen Akıncılar Gönen Mahallesı nüftısuna kayıtlı Hüseyin ve Hatem'den olma 1925 doğumlu Fatma \arol mirasçılanndan Demet Varol. Murat Varol ve Şengül Yahşı'ye çıkartılan tebligatlann bıla tebliğ ıade edıldıği, yapılan araştırmalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalılara, Fatma Varol'a aıt Akıncılar Noterliğf nın 191 yevmıye no'lu ve 30.04 2004 tarihlı düzenleme şeklındeki vasıyetnamesınde muns eşı E>üp Varol'dan ıntıkal edecek hıssesı olan Akıncılar Paramak mevkıı, 43 parsel Cınk mevkii, 2600 parsel ve Geştah mevkıı, 3527 parsel no'lu taşmmazlardakı hak ve hısselerinın tamamını oğlu Engin Varol'a bıraktığından, murisleri Fatma Varol'un va- sıyetnamesıne ilan tarıhınden ıtibaren 1 ay içinde ıtıraz edıp vasıyetnamenın ıptalı davası açmadıklan takdirde vasi- yetnamenin kesınleşeceği hususunun ve duruşma günü olan 21.09.2005 günü 9.30'da mahkememızde hazır bulun- malan veya kendilerini bu vekille temsil ettirmeleri. ettirmediklen takdirde yargılamaya yokluklannda devam edile- ceği ve hüküm venleceğı hususu 7201 sayılı yasanın 28 ve devamı maddelennce ilan olunur. Basın: 38005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear