23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2005 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Ad... ÖNCELERİ "Musu//Wese/es/"diyebilinirdi; "Mi- sak-ı Milli"ri\n bir parçası olarak. Mondros Mütarekesi ilan edildiği gün o bölge he- nüz Osmanlı ordusunun elindeydi. Sonra, Ingiliz- ler o çizgiye aldınş etmeden, anlaşmanın boşluk- lanndan yararlanıp şimdiki Türkiye'nin bir bölü- münü de içeren toprakları işgal ettiler. O tarihte bi- le donanmalarının dörtte biri kömür yerine petrol kullanıyordu ve Londra'daki Amirallik Dairesi, yö- redeki komutana "Petrol kuyulannı güvenceye al- mak için ne kadar kuzeye gidebilirseniz gidin " di- ye telgraf üstüne telgraf yağdırmaktaydı. Lozan'da Ismet Paşa, petrol sözü etmeden Kürt nüfusun kül- türel açıdan Türk nüfustan aynlıp Araplarla uyuşa- mayacağını ileri sürerek Misak-ı Milli'yi gerçekleş- tirmeye çalıştı ise de beceremedi ve Milletler Ce- miyeti'nde iki yıllık çekişmenin ardından Eston- ya'nın emekli genelkurmay başkanı bugünkü sını- rı çizdi. Cumhuriyet, kuruluşun ilk yıllannda, Şeyh Sait ve Dersim isyanları dolayısıyla, hem şeriat hem de asayiş konusu olarak adını koymadan aynı sorun- la meşgul edildi. Şimdi, kimimiz "Güneydoğu sorunu" diyoruz, ki- mileri "Kürtsorunu" diyor. Ama, kim hangi adı ve- rirse versin, hep eksik kalıyor. Çünkü sorun genel bir "Türkiye sorunu "dur ve bö'yle düşünülmedikçe ya hiç çözülmeyecek ya da bütün çözümler eksik ve yanlış olacaktır. Ama, yanlışlann en büyüğü, çağdaşlık adına, ko- nuyu "Kürt sorunu" diye ele almak olur. Böy- le bir adlandırma, ilk bakışta pek "ilehci" gözük- se de soruna bir "etnik bağımsızlık" sorunu ola- rak bakmanın başlangıç noktasıdır. Sonuçta, Ortadogu'nun bu yöresinde bir Kürt dev- leti kurmak isteyen "öa^a/an"nıntezidirbu. Kürt- lerı sevdikleri ya da bağımsızlık kavramına önem verdikleri için değil, kendi çıkarlannı düşündükle- ri için. "Ulus" ve "ulusal ekonomi" gibi daha çerçeve- lerden kopanlmış, kendi başına etkin yönetim ku- rabilmenin ulaşım ve iletişim olanaklanndan yok- sun, kapalı bir coğrafyada ancak bir ya da birkaç büyük Batılı devletin desteğiyle ayakta kalabilecek bir Kürt devletı, ya doğrudan doğruya uzaklarda- kı o yabancılann ya da onların gölgesinde halk yı- ğınlannı sömürmeye devam etmek isteyen yerel iş- birlikçilerin işine gelir. Etnik bağımsızlık, şu aşamada henüz Irak, Tür- kiye ve Iran'da kurulacak federatif yapılar içinde yer alma isteği olarak ileri sürülmekte ise de amaç bu üç devlette yaşayan Kürtleri bağımsız bir Kürt federasyonunda bırleştirmektir. Oysa, Kürt kökenli yurttaşlan geniş olanaklar için- de insanca ve özgürce yaşatma sorunu, çağ- dışı "etnik kimlik" kavramını vurgulayarak değil, bü- tün ülke halkı için düşünülmüş eşitlikçi, dengeli ve planlı bir kalkınmayı öne çıkarıp gerçekleştirerek çözülecek bir "ulus" sorunudur. Adı Kürt sorunu " olamaz. İSTANBUL CUMOK "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. 0 satıh, bütün vatandır..." Mustafa Kemal "TÜRKİYE İTTİFAKI" KOCATEPE BULUŞMASI 25-26 Ağustos 2005 Kocatepe ve Afyon'dayız AFYONKARAHlSAfi KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ DEMOKRATİK KtTLE KURULUŞLARI ve ADD GENEL MERKE2IDÜZENLEMESJ ICUMOK DESTEĞİYLE) 1.GÜN 25 Ağustos 2005 Parşembe saat 18.00 Kocatepe'de buluşma. (KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Sn. Raui DENKTAŞ'ın katılımıyla) saygt duruşu, istikla) Marşı, "Kuvayı MMîye" Destam 2. GÜN "Büyük Zaferin 83. Yılında Türkıye'rnn Bugunü" konulu 4 ayn oturum ve diğer etkjnlikler Katıısnoıar Patf DENKTAŞ KKTC Kunjcu Cumhuıtaşkarı Prcf Dr halm SÖZBtÜfl AKU R<*twu A, ErrjŞaıl KAZANCI ADO Genei Başkar» F'cf Dr Ar ıl ÇEÇEN AntaraUnr. HufukFa» Öğ Üyea B r a r AKY1LDIZ Türhıye Kamu-Seı Gene) Baştanı 1 ty-r ıır YETKİN Turkıye ZJraatçıt» Dane^ı GeneJ Başkam Dr Anmet Zekı BULUNÇ KKTC Ûncekı Türkiye Buyükelçs Der. ış GÛNDAY TESK Genel Saşkaru A. CevianMUMOJ ADDGYKUyea Ptjf Dr Ahmet SALTIK ADD Genel 3aşkan Vardmcsı Tu-gutÖZAKMAN Sanatı^-Yazar Aı Nam« Kenal BOYA CUMOK Tırkıye GeneJ Koofdınatorıı '."LSta-3 BALBAY Cjrrtiunvet Gaatesı A^kara Ternsılcısı - „ • CEVI2OGLU KanaTt*k"YFIaSıTV s '-¥• ILSEVER INusal Kana! Yonetım Kunıtu Başkan :-z MUTERCİMLER riaber Tırt TV Secdet SEVİNÇ »enıçag Gazsesı Yazan Sıyasal Paıt Temsiclen ıısınler otmm sırasına gore duzenlenmıştır) Yer Afyonkarahtsar Kocatepe Ûraversitesı Sosyal Tesisleri Toplant Salonu Tanh: 26 Ağustos 2005 Cuma Itetişim - Bilgi: 532 204 80 29 - 542 652 15 00 - 532 320 60 12 216 368 33 56-216 326 49 21 e-posta ıstanoul i cumoitorg Atatürk'süz ve Cumhuriyetsiz Kültürümüz(!) Olay, kültür tarihimiz açısından da incelenecek boyuttadır ve bugün ile sınırlı değildir. Biliyoruz, her uygarlık kendi döneminin kültürünü yaratır. Selçuklular kendi kültürlerini. Osmanlı İmparatorluğu ise Osmanlı kültürünü yarattı. Gelin görün ki 1923 yılında kurulan modern Türkiye Cumhuriyeti 1950'lerden bu yana Osmanlı kültürüne öykünmekte, geleceğin kültürünü yaratmak yerine mehter adımlanyla geçmişe özenmekte, geriye yönelmektedir. HÜSeyÜl AKBULUT Kültür Bakanlığı E. Müsteşar Yrd. T RT'nin canlı yayınında şaş- kınlıkla, yanlışhk olmasın diyerek 12 Ağustos gecesi yinelenen yayını üdnci kez iz- lediğimiz yapımın sorumlu- lannı Cumhuriyet gazetesindeki yazısın- da Serdar Kızık. "Yazıklar olsun" diye eleştiriyor. "23. Dünya Üniversitelerarası Yaz Spor Oyunlan"nın açılış törenınde sunulan "Ğüneşin Doğduğu Yer: Anadolu" göste- risinden söz ediyoruz. 867 sanatçı ve öğ- rencinin katılımı ile sunulan gösteriyı, ya- pımın sanat yönetmeni Yavuz Özdel, "Biz bunu dünyaya Tûrkiye'yi tanıtan bir şov olarak seçtik" diye anlatıyor. Sanat yönet- meni, yapımdan Atatürk ve Cumhuriye- tin dışlanma nedenine ise "Kurtuluş Sa- vaşı'nda kan, silah, öldûrme gibi unsurlar olduğundan, banşiçin bir araya gelmiş in- sanlara bunu sunmadık" diye ınanılmaz acıklı bir açıklama(!) getiriyor. Kuşkusuz, bu gibi uluslararası buluş- malar, onu düzenleyen ev sahıbı ülkelere açılış törenlerinde uluslannı ve yaşadık- lan coğrafyayı, kültürel programlarla ta- nıtmalanna önemli bir firsat sunuyor. Sa- hip olduğumuz zengin Türk kültürü ise bu- nu fazlasıyla olanaklı kılıyor. Genelde kültür ve ülke kavramlan bir- likte düşünüldüğünde, bir ulusun yaşadı- ğı coğrafyada yarattığı kültür anlaşılmak- tadır. Oysa Türkiye, kültürel kimliği yö- nünden belli bir coğrafya ile sınırlandm- lamayan, yaşadığı coğrafyayı da aşan, çok katmanlı, zengin bir kültüre sahiptir. Tür- kiye tarihine kültürel özgünlükleri açısın- dan bakıldığında karşılaşılan bu durum, ta- rihimize bütün insanlığın kültürel kökle- rinin yansımjş olmasıdır. Kültür tarihimiz bakımından böylesine bir zenginlik ve öz- günlük, ülkemizi toplumlar ve kültürler ara- sı kesişme ortamına dönüştürmektedir. Kültür tarihimizi ve sahip olduğumuz kültür zenginliğimizi daha iyi algılayabil- memiz bakımından, Türk kültürünün kö- kenlerini ve etkilendiği uygarlıklan düşü- nelim: Bugün bile yaşayagelen Orta Asya kö- kenleri, Türklerin Anadolu'ya yerleştikleri sı- rada karşılannda bulduklan Hitit, Karya, Frig vb. gibi "eski Anadolu kültürleri", Anadolu kıyılannda oturmuş, Avrupa dili de konuşan Myken, Helen, Romalı- lardan kalan "Akdeniz ve Ege kökenleri", Göçler yoluyla yerleştıği yerlerde etki- lendiği Iran ve Arap kültürleri, Selçuklular ve Osmanlı döneminde ya- ratılan kültürler, Cumhuriyeti kapsayan dönemde yarat- tığımız ulusal ve evrensel kültür değerle- rimiz. Bu zenginlik nedeniyle Atatürk, kuru- lan genç Cumhuriyeti tanımlarken ona "Türkiye CumhuriyetTnin temeü kültür- dür" tanımını getirmiştir. "23. Üniversitelerarası Yaz Spor Oyun- lan^nın açılış töreninde sergilenen kültür tarihimizi(!) yansıtan olaylı gösteride; Ki- bele'den Urartulara, Kommagene Krallı- ğı'ndan Troia'ya, Meviana'dan Osmanlı sarayına, haremden mehtere, yöresel oyun- lardan yağlı güreşlere kadar çok şey var. Olmayan ise kültür tarihimizden dışladı- ğımız CumhurK'et ve Mustafa Kemal Ata- türk... Meğerse biz bugün de Osmanlı dö- nemini yaşıyormuşuz. Olay, kültür tarihimiz açısından da in- celenecek boyuttadır ve bugün ile sınırlı değildir. Biliyoruz. her uygarlık kendi dö- neminin kültürünü yaratır. Selçuklular kendi kültürlenni, Osmanlı İmparatorlu- ğu ise Osmanlı kültürünü yarattı. Gelin gö- rün ki 1923 yılında kurulan modern Tür- kiye Cumhuriyeti 1950'lerden bu yana Osmanlı kültürüne öykünmekte, gelece- ğin kültürünü yaratmak yerine mehter adımlanyla geçmişe özenmekte, geriye yönelmektedir. Oysa oluşturulması gereken, geçmişe dönük kültür değerlerini öne çıkanp top- lumu geçmişte tutmak yerine, geçmişi de koruyarak, ancak daha üst düzeyde gele- ceğin kültür değerlerini yaratmaktır. Kuş- kusuz bu politikalar ise yerel değerleri aşan, küresel değerleri içselleştiren yeni- likçi ve yaratıcı kültür politikalan olma- lıydı. Böylesine bir siyasetin Tûrkiye'yi ge- tirdiği yer artık biliniyor. Çağdaş ve ev- rensel ilkelerle kurulan Cumhuriyetin tüm değerlerini dışlayan, bizi çağdaş dünya ile bütünleştiren bu ilkeleri yadsıyan 1919 muhalefetinin, kültür tarihimize böylesi- ne yaklaşımı ise artık kimseyi de şaşırt- mıyor. Düşündürücü olan ise "Güneşin Doğduğu Yer: Anadolu" şo\aına alet edi- len sanatçılar. gösterinin librettosunu ya- zan görünmeyenlerdır. Çünkü yapıma can veren sanatçılar, var- lıklannı Cumhuriyete borçludurlar. Da- hası, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk, "MiIletvekUi olabilirsiniz, bakan olabitir- siniz, hatta cumhurbaşkanı bile olabilirsi- niz, ama sanatçı olamazsınız" diyerek on- lara toplumda önemli yer kazandırdı. Oyunlann lcra Kurulu Başkanı Taha Aksoy ve Sanat Yönetmeni Yavuz Öz- del'in Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'nı, "mü- Kyetçi öğeler taşunasi, kan, silah, öldürme unsurlan içermesi nedeniyle yanatmadık- lan" şeklindeki acıklı açıklamalanna ne demeli! "Uluslann yaşamı tehükede ol- madıkça savaş cinayettir" diyen, "Yurtta banş, dünyada banş" anlayışını yaşam olarak gören Atatürk en etkili tamtım ola- maz mı? Atatürk olmasa Türkiye ve tzmir bu o>Tinlan düzenleyebilir miydi? Kaldı ki gösteriye yansıtılan Troia Savaşı, meh- ter takımı ve bayrak şovlan, sorumlulann gerekçelerini(!) zaten ortadan kaldınyor. Ben, mesleği dansçı olan sanat yönet- meninin yennde olsam, Anadolu'ya ışık saçan Atatürk görüntüleriyle, şovda görev alan yüzlerce bale sanatçısı varken bir Cumhuriyet bestecimizin müzikleri eşli- ğinde bale gösterisi sunar, böylece bizim ses dünyamızın sadece sufı müzikten oluş- madığım da göstermiş olurdum. Kaldı ki çoksesli müzik ve bale sanatı, Cumhuri- yetimizin sanaü ve çağdaşhğuı da göster- gesidir. Yaratılan akıl almaz olay sonunda ceva- bını aradığım sorular ise Cumhuriyet ha- zinesinden büyük meblağlar harcanarak, Atatürk'ü ve Cumhuriyeti dışlayarak ger- çekleştirilen yapımın sorumlulan hakkın- da ne gibi bir işlem yapılacağıdır. Yanıtı, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlanrun çoğu- nun beklediklerini düşünmekteyim. Bir Atsineği Gerek!.. Toplumun ilerici kesimlerinin umutla beklediği "solda birlik" sağlanamadığı gibi parçalanmalar, savnılmalar, suçlamalar artçı depremler gibi sürmektedir... Erdal ATICI Egıûmci-Yazar "Ben Tann'nın, devletin ba- şma sardığı bir atsineğninı. her gün her yerde sizi dürtü>or, ırv-a- n>or, azarhyorum; peşinizi bı- rakmı>orum..." Sokrates. Türkiye Cumhunyeti, iç ve dış sorunlann kuşatmasında ta- rihinin en ağır dönemini yaşı- yor. Içeride şeriat birincı tehdit... Şeriatçı iyice saldırganlaşmış, "Türban"ı bir koçbaşı yapa- rak, Laik Cumhuriyet'in kale- lerine her gün bir darbe indiri- yor. Tarikatçılar, bir yandan dev- lete tamamen egemen olmak için olağanüstü çaba gösterirken öte yandan yandaşlannın "sa- bır" göstermelerini istemekte- dır. Bu "Az kakh, kunsevi uyan- dmnayn" anlamına mı gelmek- tedır°". Bugün şeriatçı olduğunu sak- lamayanlar. bu konuda kitabı, yayını olanlar, şeriatçı olduğun- dan dolayı ordudan ve üniver- sitelerden atılanlar, ceza alan- lar, demokrasiyi araç olarak gö- renler, bilimsel makale hırsız- lan laik cumhuriyeti yönetmek- tedirler... Dahası? Dahası düşmeyen, düşürülemeyen kalelerdir! Bu yüzden saldınlann hede- finde üniv ersiteler, TÜBÎTAK ve Çankaya vardır. Kalan son kaleleri düşürmenin yollan aran- maktadır. Bu kaleleri düşürmek için ısrarcı ve küstahtırlar... Tarih öyle bir süreç ki, geri dö- nüünesi olası değil! Kaybetti- ğimiz bu günleri, bu saatleri ge- lecekte çok arayacağız! Bu top- yekûn yobaz saldın, biz Ata- türkçülerin, yurtse\erlerin, cum- huriyetçilerin yüreklerinde gün- den güne kanayan, büyük yara- lar açmaktadır... Artık herkes birbirine "Neolacak,buişinso- nu nereye varacak" diye sor- maktadır... 1946'dan beri politikacılann şeriatçılara verdiği ödünler, ül- kemizi bugünlere getirdi. Poli- tikacılar, bugün tehlikenin bü- yüklüğünü anlayabılmiş değil- lerdır. Laik Cumhuriyefin özü- nü kavrayamayan bu cüceler hâlâ "Türban"ı inanç hürriye- ti saymakta sakınca görmüyor- lar. Oysa o kapı açılınca işin nereye kadar gideceğini tarih binlerce kez göstermiştir. Bil- meyenlere IIL Setim'ın. IL Mah- mut'un başma gelenleri oku- malannı öneririm. "O gûnler çok gerilerde kaldı" derlerse; "Şeyh Sait AyaldanmasT, "Me- nemen Olayı" ve en sonunda da "Sıvas Katliamıru** okuma- lannı öneririm... Bu din bezir- gânı politikacılann demeçleri- ni okuyoruz günlerdir. "Tür- banı ben çözerim.". "Hajir ben çözerim.". "tmam Hatipler'in önü açdacak." "tmam Hatip- ler'in doktor, mühendis, öğret- men, sa\ cı. ka>makam, \*ali ol- nıasmı biz sağlayacağız.'* Pekiiiii! Şeriatçılar devleti el- lerine geçirmek için var güçle- nyle savaşırken, karşı mücade- leyi yürütecek olan partiler, sen- dikalar, sivil toplum örgütleri ne- redeler? Tarihin bir cilvesi işte, bu ke- simlerde büyük bir dağınıklık, yılgınlık, umutsuzluk ve bölün- müşlük yaşanmaktadır. Bunla- nn dar, grupçu, az olsun benim olsun anlayışlan yüzünden ül- kemizi kuşatan iç ve dış sorun- lara karşı "Büyük Uj'anış" bir türlü gerçekleşememektedir. Toplumun ilerici kesimleri- nin umutla beklediği "soMa bir- lik" sağlanamadığı gibi parça- lanmalar, savnılmalar, suçla- malar artçı depremler gibi sür- mektedir... Sendikalann duru- mu ortadadır. Öğretmenlerin en büyük sendikasının bile ana so- runu, Cumhuriyet'i bekleyen tehlikeler değil "anadilde öğ- renimdir." İç ve dış borç batağında bir ekonomi... Işsizlik veyoksullu- ğa terk edilmiş bir halk... Üni- versitenin ön ve arka kapılann- da yığılan bir gençlik... Sözde Ermeni Soykınmı, Kıbns Soru- nu, Kürt Sorunu dayatmalan ile kabuğuna çekilen bir dış po- litika... Bütün bu olanlann karşısm- da susan, uyuy an bir Türkiye!.. Olacak iş değil!.. Bu durum karşısında aklıma Sokrates ve "Atsineği" geldi. Görülen o ki, Türkiye'nin bir de- ğil "Bin" atsineğıne gereksini- mi var... Her gün her yerde toplumu dürtecek, uyaracak... Yobazla- nn peşini bırakmayacak "Bin" atsineği... Başka türlü uyanması ve uyandınlması olanaklı değil bu kocaülkenin... RENAULT R YARATTR Fırsat bu fırsat! Megane HB 25.230.-YTL, Scenic 31.7OO.-YTL, Clıo 19.425.-YTL'den başlayan fiyatlarla • Kampanya stoklaria s • Kaırpanyı 5 Ağustos-5 Eytûl ımhleri arasında ge^ertidlr. O P E R A S Y O N A K A T I L A N R E N A U L T S A T I Ş N O K T A L A R I N D A tZMİR CUMOK VE /UHrier ÇAÖRIYOR "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır... "Mustafa Kemal "TÜRKtYE İTTİFAKT KOCATEPE BULUŞMASI 25-26 Ağustos 2005 AFYONKARAHİSAR DEMOKR.\TtK KİTLE KLRLLLŞLARI ve ADD GENEL MERKEZİ DÜZENLEMESİ lCfMHLRIYET OKL'RLARJ (CUMOK) DESTEĞtYLEı 1. GÜN 25 Ağustos 2005 Perşembe Saal 14.00-18 00 Kocatepe'de buluşma (KKTC Kurucu Cumhurteşkam Sn Rauf DENKTAŞ'ın katılunı\laı Sa>- gı duruşu. Istıklal Marşı. "Ku\ay-ı Mıllıje" Destanı 2. GtN "Bü>ük Zafer'm 83.\ ılında Türki>enin Bugünü" konulu 4 ayn otu- rum ve diğer etkinlikier. katılımcılar RaufDENKT^ŞkkTC kurucu Cumhurhaştanı. Prot Dr HalımSÖZBt- LtR AKL Rektönı. \\ Ermgnıl t\Z.\.NCI \DD Gn Bsk -Prof Dr \m\ ÇEÇEN \n- karaînv HukukFak Öğ Cvesi.BırcanAK\ILDIZTQrta)elCamu-SenGn.B5k-lbra- hım VETKİN Turli)e Zİraaiçıler Der Gn Bşk. Dr AhraetZekı BILINÇ KKTC Ön- cekıTürii)eBQ>ükeİçi5i-DervışGÎ>DA\ TESKGn Bşk. A\ CevhanMl'MCl \W G\ r kC>esı.ProfDr \hmetSUJIK ADD Genel Bşk 'ı ard, Turguı ÖZAKRCt Sa- natçı-Yazar \\ ^amık Kemal BOV^ CL"MOKTurki)e Genel Koorimaıönj, Mustafa B\LBA\Cumhun;e[Ga2etesiAnkaraTemsılcısı.HuIkıCEVİZOĞLlKanalTûrkT\I . Flash T\. Fenl İLSE\ ER Uibal kanal "ı ön Kur B>k. Ero! MLTERCİMLER Haber Turk T\. Vcdeı SE\ İNÇ Venıçag Gazete»ı \ azan. Sıja^al Partı TemMİcılen 25 Ağustos Perşembe saat 09 30'da Sabancı Kultur Merkezı onunden hareket Katılım ucretı 30.YTL (Gıdış-dönuş transferler - AKLı Sos>al Tesıslen'nde konaklamal Rezervasyon ıçın son gun 22 Ağustos Pazartesı saat 1 "* OO'dır. Rezenas\on\e lletışım D Gûno|lu 0 5337 65 5:6T - G \liyel 0 5': 506 14tf - \ Vlmtar û 533 5637 8 6S SEN GELMEZSEN EKStĞIZ! vv»w cumok org PENCERE Yazanmız llhan Selçuk yıllık izninin bir bölü- münü kullanacağından yaztlarına ara vermiştir. HOTEL MAVI DENIZ TÜRKİYŞNİN CENN.ET KÖŞESİ, MAVI BAYRAK ÖDÜLLU, MARMARİS TURUNÇ KOYUNDA DENIZE SIFIR, VUZME HAVUZU, HAVUZ BAR.SNACK BAR, SABAH,AKŞAM ZENGİN AÇIK BÜFE ODALARDAj MÜSTAKİL ELEKTRİKLI ŞOFBEN, KLtMA, MÜZİK, TELEFON,TV,ŞAÇ KURUTMA. 0-2 YAŞ UCRETSIZ . . AYNI ODADA UÇUNCU KIŞI <Vo50 INDIRIMLI 2 Kişilik Odada Gecelik Kişi Ba;ı Yarım Pansiyon Temmuz-Ajustos Eylul Ekim Bungılo» 50.00 YTL+KDV 40.00 YU+KDV 30.00 YTl+KDV Ot«l Od»jı 70.00 m+KOV 55.00 YU+KOV 40.00 YTL+KDV KAMPANYA (15 Ağustos - 31 Ekim) 7G«ee k«J SOflceÖda REZERVASYON TEL 0 252 4767190-91 www hatelmavidenız com FAX 0 252 4767007 ınfo@hotefmavfdenız com 21 Ağustos Pazar ° 20:30 Harbiye Açıkhava Tiyatrosu heygicti karadeniz!yaşadıkça yaşayacak... sunucu: nihat sırdar fuatsaka sunay akın şevval sam bayar şahin 1 ibrahimcan Konsw Gelin Turkıye Egitım Gonullul*n Viktı. rurfciye Kanserie Savas Vaifı ve N«ın Vakfıra aktanlacaktır Bilet Satış www.heygidtkaradeniz.com Beyoğlu istık<a; Kıtabevi Seşıktaş Me\'0an Fotokopi HetİŞİm KadtoSeyhanMüz* f0212 244 5708 AKAH PRODUCTIDN nasanoölu 'jlU'ifr insaaf PICALDI JEANS' Elmadağ Meyhanesi'nde canlı müzik! Bu Cuma ve her Cuma saat 21:00den itibaren Türk Musikisi Devlet Konservatuan'ndan Ayşe Sagyaşar, Dr. Atllla Ovalı ve arkadaşlarının oluşturdugu Ehlikeyf. sevilen eski şaıkılar. (asıl ve gtinümüz fx>püler parçalarından seçme ömekler sunuyor. Salı ve Perşembe günleri ise. Dr. Atilla Ovalının ud eşligindeki özel programını izleyebilirsiniz. elmadac Rezervasyon için: (0212) 241 03 20 - 23 Cumhurtyet Cad Pak Apt 6/C EJmadag [DIVAT Otelı yanıi BEYOĞLU 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZEV AÇIK ARTTIRMA İLAM Dos>aNo 2005 666 Tai Satılmasına karar \crilen taşınmazın cinsi. niteliği. kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu kajdı: Be\oğlu ılçeM. Kocaiepe Mahallesı. Lamar- tın mevkıı.Ada 520. Parsel 12. Olt No 4. Savfa No- 369'da kayıtlı kagır apanmanın 270 25 rn2 mıktarlı 18 200 arsa paylı Blok Kat 3. 10 No'lu bağımsız bolümün bağımsız B cınsı 9 No'lu meskenin tamamıdır lmar durumu: Beyoğlu. Kocatepe Mahallesı, Lamartın Caddesı, 520 ada. 12 parsel sa>ılı >er 01.02.1993 tasdik ta- nhli 1 1000 olçeklı Talımhane Bö'lgesı Planı'nda H=24 50 m ırtıfada tunstık tesıs * tıcaret sahasında kalmakta ıken bölge 07.07.1993 tanh \e 4"*20 sayılı kurul karan ile •'Kent- sel StT Alanı" kapsamına alınnııştır Istanbul Kültür \e Ta- bıat Varlıklanm Koruma Bolge Kurulu'nun 15 12 1999 tanh ve 11437 sayılı karan ile söz konusu parsel tescıllenmış olup tescilı bınalann kendi konrur \e gabarisınde esaslı tamır \e restorasyonlann kurulca onavlanmak şartı ile >apılabıleceğh ne karar verılmıştır Ga>rimenkulün halihazır durumu: Beyoğlu ılçesi, Kocatepe Mahallesı. Lamartın Caddesı ûze- rınde 28 kapı No'lu. 48 pafta. 520 ada. 12 parsel sayılı 270.25 m2 mıktarlı arsada ınşa edılmıs. 6 katlı betonarme kargır yapı olan Sakın \partmani ısımlı bınada 3. katta 10 B Bölüm No'lu mahallen 9 No'lu dairenın tamamıdır Mesken 95.00 nû brût mıktarlı olup. dairede hol, salon. 2 normal, I küçük oda. kondor. mutfak. ban\o \e WC \ardır Salonun zemını parke \e odalann zeminı marley. du\arlan sı\a üzeri badana kaplıdır Hol. kondor. mutfak. banvo zemını karo kaplıdır Mutfakta e\>elı la\abolu tezgâh \ardır Banyoda kmet. lavabo \e klozet \ardır WC'de la\abo \e klozet \ar- dır. Dairede kapı \e pencere doğramalan ahsaptır Daırede elektnk, temız su ve pıs su tesısatı vardır Gavrimenkulün değeri: Ta^ınrr.azın Taksım Mevdanı'na vakınlığı. ış ve tıca- ret mıntıkasında olması, alım satım deöerlen dıkkate alınarak 212.000,00 YTL deöer takdır edılmıştır Satış şartları: 1- Satış 03 10 2005 gûnü saat 11 00'den 11 30'a kadar Beyoğlu 4 İcra Müdürlüğü'nde açık artırma suretıyle >apılacaktır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın o o6O"ını ve rüçhanlı ala- caklılar varsa alacaklan toplamıru ve satış gıderlennı geçmek şartı ile ıhale olunur Bövle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 13 10 2005 günü 11 00-11 30 arasında ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu art- tırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış gıderlenni geçmesı şartıv la en çok arttırana ıhale olunur 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetın %20'sı nıspetınde pey akçesi veya bu mıktar kadar banka te- mınat mektubunu vermelen lazımdır. Satış peşın para ıledır. Alıcı ıstedığınde 10 gunü geçmemek üzere mehıl venlebılır. Tellalıye harcı. 1 2 tapu alım harcı ve bınkmış vergıler satış bedelınden ödenır Katma Değer vergısı ve damga vergısi alıcıvaaırtır 3- tpotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (•) bu gayri- menkul üzenndekı haklarını özellıkle faız ve gıderlere dair olan ıddıalannı da>anağı belgeler ile on beş gün ıçmde daıre- mize bildirmeleri lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Satış bedelı hemen veva venlen mühlet ıçmde öden- mezse îcra ve tflas Kanununun 133 maddesı gereğınce ıha- le feshedılir. tkı ıhale arasındakı farktan ve o ol0 faızden alıcı ve kefıllen mesul turulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendılennden tahsıl edılecektır 5- Şartname ilan tanhmden ıtıbaren herkesın görebılmesı için dairede açık olup gıden venldığı takdırde isteyen alıcıva bırömeğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş v e mündere- catını kabul etmış savılacaklan. başkaca bilgı almak isteven- lenn 2005 666 Tal savılı dosvi numarasıvla mudurlüğümü- ze başvurmalan ilan olunur (*) Ilgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahıplen dedahildır Basın 39203
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear