23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 9 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA J\_ LJ J-i 1 U J \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Yönetmen Carlos Sorin'in Arjantin hikâyelerine kaldığı yerden devam ettiği son filmi bugün gösterime giriyor Patagonyabahane, köpek şahane SUNGU ÇAPAN Issız ve soğuk Patagonya manza- ralannda arabasıyla dolanan Juan (Juan Villegas), yıllarca çalıştığı benzincideki işine ansızın son ve- rilerek kapı önüne konmuş, elınden her türlü tamir işi gelen, yaşlı. yok- sul bir emekli mekanisyen. Dostla- nnın Coco dıye de çağırdığı, hayat yorgunu ama henüz pes etmemiş Juan, tahtadan ya da devekuşu ke- miğinden oyup yontarak ve sapla- rını da heykeltıraş gibı işleyerek ürettiği, el yapımı bıçakları dolaşa- rak tek tek satmaya çalışır ama na- file. Çaçaron kızmın (Mariela Di- az), banyoya girmek için izin aldı- gı kalabalık evinde. hayatı kaymış bir sığıntı gibi yaşarken, vantilatör kayışı kopmuş bir arabayı onarma- sına karşılık teşekkür niyetine veri- len kocaman bir köpekle makus ta- lihi değişir Juan'ın. Önce doyura- mayacağı kaygısıyla kabul etmek- te biraz zorlandığı, bizim Kangal- lan andıran, kısa tüylü. heybetli, iri- kıyım beyaz köpek, sıradan bir it değil, soyu sopu belli. belgeleri, aşı- ları filan tamam, kimlik sahibi, Bombon Le Chien adındaki soylu bir Arjantin Dogo'sudur. Köpeği sa- yesinde bir depo bekçıliği işi çıkan, köpeksever derneklerinin yanşma- lanna katılıp ödül kazanınca da pro- fesyonel köpek eğitıcisi Walter'in kılavuzluğunda ve yan yanya or- tak olarak 'sermayesi' Bombon'u köpek yanşlanna hazırlamak iste- yen Juan'ın şansı dönmüştür artık. 'Dofia her zaman Işini blllr' Soylu, güçlü kuvvetli (ama ba- kir!) Dogo, en azından damızlık olarak kullanılacaktır Juan-Walter ikilisince. 'Köpek işinde dönen parayı, hayali bir yana, ifade bile edemeyecek' olan ancak Bom- bon'la birlikte mutlu, memnun ya- Bombon, El Perro Yönet- men: Carlos Sorin ' Senar- yo: Santiago Calori, Salva- dor Roselli, C. Sorin, C. Sorin'in hikâyesinden / Ka- mera: Hugo Colace ' Müzik: Nicolas Sorin Oyuncular: Juan Villegas, VValter Do- nado, Rosa Yalsecchi, Ma- riela Diaz ve köpek Grego- rio ' Arjantin 2004 (Barbar Film) L' atin Amerika yazınının öykü anlatma geleneğine yaslanarak küçük insanlann küçük öykülerini anlatmakta uzmanlaşmış yönetmenin; duru, yalın anlatımıyla La Fontaine'vari dingin bir fable'ın huzurunu seyirciye geçiren bu terapi gibi filmi, bizce yeni haftanın en iyisi nitelemesini hak ediyor. Sade, basit ölçekli minimal öykülere tutkun seyircinin gönül tellerini titretecek film, bize yaşamın küçük mucizelerini anımsatıyor. şamaktan da yıgınla ders çıkaran Juan, sahne adı Susana olan Lübnan asıllı kabare şarkıcısı Zaide'yle (Rosa Valsecchi) de flörtümsü bir yakınlık kuracak ama Bombon'u damızlık olarak değerlendirmek hayalinin üstüne de bir bardak su içecektir! Sonuçta lafı "Doğa her zaman işini bilir"e getirerek fina- le bağlanan, duygu yüklü anlarla bezenmiş bu 'sıcacık' film, unutul- maz bir son görüntüyle noktalanı- yor. Hollywood tarzı klişelerle tı- kabasa doldurulmuş, allanmış pul- lanmış hayvan'lı fantezilerden ay- nlan Bombon Köpek'te, kolayca unutulmayacak bir dostluk örneği oluşturuyor Juan Villegas-köpek Gregorio ikilisi. 2 yıl önce Alkazar'da seyrettigim, yine Arjantin'in Patagonya bölge- sinde geçen ve biri yine kaçmış olan köpeğinin peşine düşmüş üç karak- terin yollannın kesişmesini, olduk- ça pes perdeden ve iç içe anlatan, hüzünlü bir yol filmi formatındaki ve son derece yalın Arjantin Hikâ- yeleri'yle sevdiğimiz yönetmen Carlos Sorin, kaldığı yerden mini- mal hikâyelerini anlatmayı sürdürü- yor Bombon Köpek'te. Bir kez da- ha 'minimalist sinemacf Sorin'in ne denlı usta bir kısa hikâyeci oldu- ğunu kanıtlayan, 1994'te Arjantin Dogo'lannı Amerika'ya götürmüş Walter'in ağzından sürekli Miami anılarını da dinlediğimiz, aslında ABD'deki en büyük azınhğın 80 milyon köpek olduğu gibisinden bilgiler de aktaran Bombon Köpek. ödüllere, alkışlara boğulduğu nice festivalden (bu arada bu yılki Istan- bul Festivali'nin de kapanış filmi olarak gösterildikten) sonra bugün gösterime giriyor. Yönetmen So- rin'in adlannı baş karakterlerine verdiği, Juan Villegas'la Walter Donado gibi, sanki 40 yıllık dene- yime sahıp, amatör oyuncularla ça- lıştığı filmde, tüm cazibesini, se- vimliligini kullanan köpek Grego- rio nun Bombon rolündekı perfor- mansına dikkat. Sade. basit ölçek- li minimal hikâyelere tutkun seyir- cinin gönül tellenni titretecek film, hayatuı küçük mucizelerini de ba- nndınyor. Latin Amerika edebiyatının ana- damarı sayılan hikâye anlatma ge- leneğine yaslanarak genelde küçük insanlann gündelik, sıradan, küçük dünyalanndakı küçük hikâyelerini anlatmakta uzmanlaşmış yönetme- nin duru, yalın anlatımıyla La Fon- taine'vari, sakin, dingin bir fable'ın huzurunu seyirciye geçiren bu tera- pi gibi filmi, bizce yeni haftanın en iyisi nitelemesini hak ediyor. Yazı- yı Samuel Beckett'in Molloy'da yazdığı gibi bağlayabiliriz: Gün ge- lir dayanamaz, size kucak açmayan şu dünyada köpeklere kucak açar, onlann sizi sevmelerine, sizin de onlan sevmenize yetecek kadar kollannızda taşırsınız. Rıfat Ilgaz Almancada KÜLTÜR SERVİSİ - Türk yazınmm önemli adı Rıfat Ilgazın yapıtlan Alman- caya çevriliyor. îlk olarak beş kitaptan oluşan Bacaksız dizisinden 'Bacaksız Kamyon Sü- rücüsü', Edition Orient tarafından 2006 başında ya- yımlanacak. Il- gaz 'ındaha sonra çevrilecek olan diğer çocuk ki- tapları ise; 'Ba- caksız Sigara Kaçakçısı'. 'Ba- caksız Okulda', 'Bacaksız Tatil Köyünde', 'Bacaksız Para- h Atlet', 'Öksüz Civciv', 'Küçükçekmece Okyanusu', 'Cankurtaran Yılmaz' ve Kumdan Betona'. Çocuk kitaplannın ardın- dan, Ilgaz "ın dığer kitaplannın da çevrilmesi- ne başlanacak. Mrtterrand, Son Sosyaiist de Dernier Mltterrand) Bugün başlayan yeni filmler arasında öne çıkan Mitterrand, son on yılda emekçi sınıfı üstüne çektiği, genellikle Marsilya yö- resini eksen alan dramalanyla adını duyuran ve kimilerince de tngiliz Ken Loach ustanın Fran- sa şubesi sayılan, Ermeni asıllı solcu yönetmen Robert Guedi- guianın (Rober Gedikyan). Fransa'nın 1990'lıyıllann başın- da kaybettiği son sosyaiist Başka- nı François Mitterrand ın son dönemine baktığı bir biyografik film. Fiziksel bakımdan Mitter- rand'a nerdeyse tıpatıp benzetil- miş, yıllann deneyimli oyuncusu Michel Bouquet'nin Başkanı, ...Yeni Başlayanlar... anılannı yazmasına yardım ede- cek olan genç gazeteciyi de Jalil Lespert'in oynadığı filmde genç Mitterrand'm karanlık Vichy dö- nemini es geçse de, sosyaiist ide- allerine yer veriyor Gedikyan. Başkanı pohpohlayıp yücelterek azizleştirmeyen, ama Mitterrand adı çevresinde oluşmuş muamma ve esrara da pek dokunmayan filmde, yasadışı kızıyla annesinı yıllar sonra kabullenişi var. Ken- dini yavaş yavaş ölümüne hazır- layan, sosyaiist ve gururlu bir yaşlı politikacının incelemesi olarak kuşkusuz sinemaseverler- ce kaçınlmaması gereken Mit- terrand, Son Sosyalist'te Mic- hel Bouquet'nin oyunu son derece etkileyici. KEDt GOZU VECDİ SAYAR Hangi Festival? Yaz aylarında açıkhava mekânlarına taşınan kül- tür sanat etkinliklerinin ardı arkası kesilmiyor. Bun- lardan önemli bir bölümü, panayır türünden etkin- likler. Ne yazık ki pek çok belediyemizin bu konuya yeterli bir ciddiyetle eğilmediğini görüyoruz. Birkaç konser, birkaç da spor müsabakası koydun mu, al sana 'festival'. özel sektörün finanse ettiği, çoğu kez bir firmanın adıyla düzenlenen müzik şenlikle- rine popüler kültürün damgasını basması anlaşılır bir şey de, belediyelerin düzenlediği ve kamu kurum- larınca -Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıtma Fonu, vb.- desteklenen festivallere popülizmin damgası- nı vurmasını nasıl açıklayacağız? Oysa, festivallerin bir kentin yaratıcı potansiyeli- nin geliştirilmesinde önemli bir işlevi olabileceğini, kültür turizmi açısından bu etkinliklerin çok önemli bir artı değer oluşturduğunu hep biliyoruz. Biliyoruz da, nedense festivalleri destekleme konusu günde- me gelince, nesnel ölçütler yerine siyasi tercihler öne çıkıveriyor. Bunun ilacının özerklik olduğunu de- falarca yazdık bu sütunlarda. Ama, bu konuda yap- rak kıpırdamadı. Bir aklıevvel vatandaş çıksa ve 'Bil- gilendirme Yasası' uyarınca, hangi festivalin ne ka- dar destek aldığını sorsa, nasıl bir tablo ile karşıla- şırız dersiniz? Az sayıdaki nitelikli etkinliğe hiç des- tek verilmediğini, ama şenlik yürüyüşü, pop konse- ri ve spor müsabakalarından oluşan yerel şenlikte- rin desteklendiğini görürseniz hiç şaşırmayın. Geçen hafta, ülkemizin farklı köşelerinde düzen- lenen, tüketimden çok üretime dönük etkinliklerden birkaç örnek vermiştik. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Şairin Günü-Homeros" etkinliği bunlardan biriydi. Haluk Şahin'in fikir babalarından ve örgütleyicile- rinden biri olduğu etkinlik, bu yıl onur şairi olarak Ke- mal özer'i seçmişti. Nedense, geçen haftaki ya- zımda getirip Assos'a kondurmuşum 'Şairin Gü- nü'nü. Oysa, hiç gitmesem de Bozcaada'da yapıl- dığını bal gibi biliyordum. 'Gitmesek de, görmesek de bizim' olan bir başka şenlik de, Karaburun'da gerçekleşti ağustosun ilk hafta sonu. Tüm kitaplarını (hele kedilere ilişkin ki- tabını) büyük bir ilgiyle okuduğum yazar-araştırma- cı arkadaşım Gökhan Akçura'nın girişimi ve Kara- burun Beiediye Başkanı Serdar Yasa'nın desteği ile düzenlenen bu şenlik, az önce tanımlamaya ça- lıştığım tüm olumlu özellikleri bünyesinde banndırı- yor. Ülkemizin en seçkin sanatçılarını, aydınlannı da- vet ederek, yöre halkının kültürel ihtiyacına yılda bir kerecik de olsa yanıt verirken, yörenin kültür mira- sını gündeme getiriyor, 'Şeyh Bedreddin' teması çerçevesinde. Bir yandan da, zeytinyağından üzü- me, yörenin özelliklerini tanıtma işlevini üstleniyor. Dilerim ömrü uzun olur bu güzel etkinliğin. Ege kıyılanndan bir başka nitelikli şenlik de, Altı- noluk'taki 'Antandros Yaşama Saygı Festivali'. Hep izlemek istediğim, ama bir türlü fırsat bulup gi- demediğim bir etkinlik... Ülkemizin dört bir yanına kök salan panayır türü festival ve şenliklerin ciddi kültür ve sanat festivallerine dönüşmesi bir anda ol- mayacak elbet. Yerel yöneticilerin olumlu örnekler- den ders çıkarmasını, onlan örnek almasını, yerel ak- törlerin bu değişime öncülük etmelerini bekleyece- ğiz. Devletin bu anlamda bir özendirici yaklaşımı ise çok uzak bir hayal gibi görünüyor. Kendi payımıza, festivali olmayan kentlerde 'doğru' örneklerin ger- çekleşmesine öncülük etme çabamızı sürdürerek, bu dönüşüme katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Tüm engellemelere karşın... Tabii, umutsuzluğa kapıldı- ğımız anlar da olmuyor değil. Orneğin, CHP'li Trab- zon Beiediye Başkanı'na önerdiğimiz 'Uluslarara- sı Karadeniz Festivali' projesinin önce onaylan- ması, ardından biz bu işi kendimiz yapacağız denil- mesi gibi vakalar sık sık karşımıza çıkıyor. Neden- se, en çok da CHP'li beiediye başkanları ile yaşıyo- ruz bu düş kırıklığını. Iki yıldır üzerinde çalıştığımız 'Uluslararası Akdeniz Film Festivali' projesini bir- likte basına açıkladıktan sonra sözünden cayıveren Mersin Beiediye Başkanı bunlardan biri. Gerek merkezi otoritenin, gerekse yerel iktidarla- rın sanata yaklaşımlarının popülizmden arınması, ciddi bir zihniyet değişikliği gerektiriyor. Bu değişimi tetiklemenin tek yolu, 'doğru' örneklerden geçiyor, şimdilik. vecdisayar(a yahoo.com BUGÜN • NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZt'nde 21.15'te 'Sarhoş Atlar Zamanı'. (0 216 449 06 83) I-OE CAPITOL SP6CTRUM 14 . DĞLO BEYOĞLU : K Ö V BRODWAY vCARA KAS-AKUDERE 65 1 33 30 251 32 40 346 14 81 468 71 93 11 10-13 50-16 20-19 10-21 45 11 30-14 00-16 30-19 00-21 30 11 15 13 45-16 15-18 45-21 15 11 30-14 00-16 30-19 00-21 30 Kopenhag Uluslararası Altın Kuğu Festivali 28 Ağustos'ta bitiyor 7 Türk filmi Daııimarkalı sinemaseverlerle buluşuyor SADÎ TEKELİOĞLU KOPENHAG - Bu yıl üçüncü kez düzenlenen Kopenhag L luslararası Altın Kuğu Festi- vali 'nde bugüne kadar Kuzey Avrupa'da düzenlenen en büyük Türk kültürel çıkarması gerçek- leşiyor. Festivalde son yıllarda birçok festivalde ödül kazanan ve en çok tartışılan 7 Türk filmi, Danimarkalı sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor. Bu yıl üçüncü kez yapılacak olan Kopenhag Uluslararası Film Festivali hafta sonunda baş- lıyor. 28 Ağustos tarihine kadar sürecek olan festivalde 10 film Altın Kuğu ödülü için yanşır- ken, yanşma dışı bölümde 111 film gösterilecek. Emir Kusturica, Costa Gav- ras gibi ünlü isimlerin de onur konuğu olarak katılacakları fes- tivalde bu yıl, ılk kez ayn bn baş- lık altında 7 Türk filmi de gös- terilecek. Danimarka'da Türkçe olarak yayımlanan Haber gazetesi ve Türkiye Büyükelçiliği'nin kat- kılan ile festivalde gerçekleştiri- len Türkiye programına Dani- marka'daki bazı Türk işyerleri de büyük ilgi gösterdi ve sponsor olarak destek verdi. Türk, Fransız ve Ingiliz sine- malannı ayn başlıklar altında mercek altına alan festivalde Türkiye'den 'O Şimdi Mah- kûm', 'Yazı Tura', 'Eğreti Ge- lin', 'Anlat İstanbuT, 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yap- mak", 'Crossing The Bridge- tstanbul Hatırasf, 'Korkuyo- rum Anne' adlı filmler ve gös- terilecek. Türkler Celiyor!' Festivalin davetlisi olarak Müj- de Ar, 'Anlat İstanbuT fılminin yönetmeni Ümit Ünal. yine bu filmde rol alan Yelda Reynaud ve Idil Üner de Kopenhag'da si- nemaseverlerle birlikte olacaklar. 23 Ağustos günü 'Türkler Ge- liyor!1 adı altında Türk sineması- nın tartışılacağı bir tartışma top- lantısı yapılacak ve 'Anlat İstan- bul', 'O Şimdi Mahkûm' ve 'Korkuyorum Anne' filmleri iz- lenecek. Türkiye Cumhuriyeti Kopen- hag Büyükelçiliği'nde tüm festi- val konuklan onuruna bir resep- siyon %-erilecek ve etkinlik bir Türk Gecesi ile sona erecek. Müj- de Ar, Ümit Ünal, Yelda Reyna- ud ve Idil Üner filmlerden önce izleyicilere kısa birer sunuş ko- nuşması yapacaklar. Dünyanın sayılı film festivalleri arasına gir- meye aday olan bu yeni festivale bu yıl sinemaseverler büyük ilgi gösterdiler ve bir hafta önce satı- şa çıkan biletlerden birçoğu şim- dıden satılmış durumda. Festival bu yıl da de\ bir açık- hava sınemasına dönüştürülecek olan beiediye bınasındaki film gösterimiyle başlayacak. Açılışta bu yıl Monry Phyton'un 'Life of Brian' adlı filmi gösterilecek. DENfc KüVVETtERİ KOMUTAMUÖI İ8TANBULD€NİZMÛZE8İ MİIAARİPROJeYARIÇMASl SOMUÇLARJ Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca düzenlenen Istanbul Deniz Müzesi Komutanlığı mimari proje yarışması sonuçlanmıştır. BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ İKİNCİLİK ÖDÜLÜ ÜCÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ Mehmet V. KÜTÜKÇÜOĞLU Cem İLHAN H.Ertuğ UÇAR Tülin HADİ Hande KÖKSAL Dilek Topuz DERMAN Fırat GÜLMEZ Cihan Sinan BOSTANCI BİRİNCİ MANSİYON Deniz ASLAN ElifÇEÜK Banş YUKbEL Ceren HANCIOĞLU İKİNCİ MANSİYON ÜCÜNCÜ MANSİYON N.Cüneyt AKBULUT Zeki ŞERİFOĞLU UORDUNCÜ MANSİYON BESİNCİ MANSİYON Recep pSTÜN Berna ÜSTÜN Semra AYDINLI Özlem BERBER 6sra KAHVECİ Müge BELEK Nil AYNALI Yarışmaya katılan eserler, 19-29 Ağustos 2005 tarihleri arasında Istanbul Deniz Müzesi Sanat Galerisi'nde sergilenecek, yanşma kolokyumu 23 Ağustos 2005 günü saat 14:00'de aynı yerde icra edilecektir. Jün ûyeterme ve yanpnaya l(atttm tüm mmor/mühendiskre Uf r, esenhkler dtfen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear