02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul ESdirne KCocaelı CPanakkale Izmir N/lamsa Aydın D«nızlı B B B B B B Y Y 31 34 31 32 35 36 38 38 Zonguldak B 27 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas B PB PB PB B B B B 3ü 30 28 29 33 34 33 32 Adana B 33 B 36 Kars Mersin Dıyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B A A A A PB PB 32 41 42 40 41 34 30 Y 28 Yurdun kuzey, batı ve doğu kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu, Do- ğu Karadenız'ın doğu- su, Guney Ege ve Bat Akdenız'ın ıç kesımlen ıle Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağn çevrelen sağa- nak ve gok gurultulu sa- ğanakyagışlı dığeryer- ler az bulutlu ve açık ge- çecek Hava sıcakhğı yurdun kuzeydoğu ke- sımlennde artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 22 21 21 22 19 20 22 22 Münıh Y 20 Zürih Berlin ' Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y B B B B 28 34 32 34 34 30 32 34 Y 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bıskek Tiflis Kahıre Şam B Y B B B Y B B B 2/ 38 27 37 30 32 32 35 39 Aok ^ Parçalı bulutiu t Çok bulutlu Yağmurlu Kariı S u l u > Gok gürüttülü AÇI MÜMTAZ SOYSAL Resmi Tepkisizlik ÖNCE. yerel muhabirlerce Istanbul gazetelerine bildirilip de çoğunda hiç yayımlanmayan, bir kısmın- da da yumuşatılan bir haberi düzeltmek gerek. Bu cumartesi, yani Ek Protokol'ün imzalanmasından bir gün sonra, Bodrum karşısındaki Yunan adası Istan- köy'ün Ticaret Odası'nca yapılmış bir çağrıya uyan Milas ve Bodrum Ticaret Odaları üyeleri, yakınlannı da alarak komşuya tekneyle günübirlik dostluk ziyaretı- ne gıdiyorlar. Ama, grupta bulunan Lefkoşa Doğu Ak- deniz Universitesi Hukuk Fakültesi dördüncü sınıf öğ- rencisı TC uyruklu Hasan Alagün ile Bodrumlu bir ev hanımı, pasaportlarında KKTC damgası bulunduğu için, önce karakola götürülüyor, sonra da adada kal- malanna izın verilmeyerek akşama kadar teknede tu- tuluyorlar. Grupta Milas Kaymakamı ile Emniyet Müdürü de var. Bu durumda, normal tepki olarak grubun "Böyle dostluk çağnsı sizin olsun!" deyip hemen geri dön- mesi gerekmez miydi? En azından iki devlet görev- lisinin, çok yakınlardaki üst makamları da haberdar ederek tepkiye öncülük etmeleri beklenmez mi? Hayır. öyle anlaşılıyor ki, onlar da başkentteki "res- mi tepkisizlik"ten esinlerıip susmayı ve grupla birlik- te^unan adasını gezmeyi tercih etmişler. Onümüzdeki haftalarda bu tepkisizliğin yeni ör- nekleri görülecektir. Ek Protokol'ün imzasıyla sorun bitmedi. Imzalama, "seçilmişler"\n "atanmışlar" diye aşağıladığı iyi ye- tişmiş diplomatlar sayesinde "mektup teatisi" biçi- minde yapılmış ve "deklarasyon" denen yerli "bildir- ge" imzaya eklenerek Brüksel'e sunulmuştur ama, Dışişleri Bakanı'nın "Bir nevi rezerv koyduk" deme- sinin aksine, kimse bunu geçerli bir "çekince" saya- cak değil. Avrupa'da her kafadan bir ses çıkacak ve yine Türkiye'yi aşağılayıcı sözler edilecek. Yine susulacak m\l"Dönem başkanı Ingiltere'yi dinleyelim ve kimseyi kızdırmayalım" diye, müsta- hak olana en ağır dille yanıt verilmeyecek mi? Unutmayalım ki, on para etmez bir tarih ve beş pa- ra etmeyeceği bugünden belli bir müzakere sürecı uğ- runa Türkiye Cumhuriyeti'nin şimdiye kadar katlanmak zorunda bırakıldığı zillet artık milletin canına yetmiştir. Kendini şimdiden AB'nin "işgal valisi" sayan Bü- yükelçi Hansjörg Kretschmer, bir kez daha sı- kılmadan "Türk askerinin yönetimde hâlâ çok etkin oluşu, uyum sürecinde angel oluşturacaktır" demiş. Bu ülkede kimse "Avrupa'da kilise, ırkçı parîiler ve yabancı düşmanı gruplar hâlâ çok etkin" diyerek on- ların işine burnunu sokmazken, Türkiye'nin çağdaş- lık tarihi ve ordunun yeri konusunda kara cahil oldu- ğu anlaşılan bu diplomata ağzının payını verecek bir yetkili çıkmayacak mı? Yoksa, o konuda da mı suskunluk? Kendilerinin söyleyemediklerini AB'ye söyletenler susabilir ama, bu konuda hiç susmaması gereken- lerin artık ses vermesi gerekmez mi? SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "../Güneş Asla Batmaz'mıs?.." • Baştarafı Arka Sayfada dağıtılması en önemli madde!., Bolşevikler, Çarlığın ne korkunç bir emperyalizm olduğunu kanıtlamak için, anlaş- mayı açıklıyorlar: etkisi de oluyor, zira Ortado- ğu'da I. Dünya Savaşı ertesinde, Ingiltere'nin (Emperyalizm anlayın), uygulamayı düşündüğü plan aşağı yukarı budur, adı da Sevres Antlaş- ması'dır: Osmanlı, yal- nız Arap Dünyası'nı de- ğil; Batt'daki ve Do- ğu'daki Türklerie irtiba- tını da kaybedecektin da- hası, Anadolu parçala- nacak, o toprağın üzerin- de, üçü Hıristiyan, dört 'devletçik' kurulacaktır. Bunun anlamı şu: top- raklan üzerinde 'güneşin aslafatmadığı' impara- torluk, Doğu ve Orta As- ya ile olan bağlantılannı, Anadolu'nun parçalan- masıyla, Osmanlı enge- linden kurtarmış; Kaf- kasya'da, Ermenistan, Gürcistan, hatta Azer- baycan'ı (Resulzade) kontrolü altına almıştır. (Bundan âlâsı can sağ- O Nlve ml anlatıyorum? (...bunlan niye mi anla- tıyorum? Hiç kuşkusuz, tstiklâl Harbi'ni -dolayı- sıyla Lausanne'ı ve Sul- tan Vahidettin'in gerçek yerini daha iyi anlayabil- mek, daha gerçekçi de- ğerlendirebilmek için! Işte tam burada, işin içine AJmanlar kanşıyor.) Açıklama Gazetenizin 28 Tem- muz 2005 tarihli sayısı- nın birinci sayfasıııda "Erdil Davası" ile ilgili yer alan haberde, Bilgü- dayVanmh'ya atfen şah- sımı ilgilendiren bir ifa- deye yer verilmiştir. Bu ifadede, "Konuyu döne- min Genelkurmay Baş- kanı'na (Hüseyin Kıvn- koğlu'na) 2001 yılında ilettim, konuyu dondu- rup 2004 yılında dava açildı" denmektedir. Ue- ri sürülen bu iddia hiçbir şekilde gerçekleri yansıt- mamaktadır. Kendisini hiç görmedi- ğim ve tanımadıgım bu şahısla, emekli bir üst dü- zey komutanın telefonu üzerine, karargâhımda görevli bir hâkim subayı görüşmek üzere görev- lendirdim. Bu görüşme- de ciddi iddialann yer al- dığı bir dosya gündemi oluşturulmuştur. Dosya tarafimızdan incelenmiş ve suçlanan kaşilerin De- niz Kuvvetleri Komutan- lığı'na mensup olmalan nedeni ile idari tahkikatın yapılarak suçlamalann doğruluğu halinde ilgili- ler hakkında yasal işleme başlanması için, 5 Aralık 2001 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlı- ğı'na direktif verilmiştir. Ben 2002 yılında Genel- kurmay Başkanlığı'ndan emekliye aynldıktan son- ra da işlemler doğal ola- rak Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığı'nca sürdürül- müştür. Yapmış olduğum bu açıklamaya paralel bilgi, belge ve ifadeler, gerek Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında gerekse mahkeme dosyasuıda ay- nen yer almaktadır. Hüseyin KIVRIKOĞLU E. Orgeneral 23'ncüGenkur. Bşk. Kerkük'te PKK bürosu Türkmenlerin yogun olarak yaşadığı kentteki ofıse örgütü ve sözde 'demokratik konfederalizm'i simgeleyen flamalar asılırken binaya radyo istasyonu da kuruldu Haber Merkezi - Türkiye'nin Kuzey Irak'a olası sırur ötesi operasyonu tartışılırken terör ör- gütü PKK, ABD'nin kontrolün- deki Irak'ta Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük kentinde büro açarak örgütü ve sözde 'de- mokratik konfederalizm'i sim- geleyen flamalar astı. PKK'nin siyasi uzantısı ola- rak kurulan Demokratik Çözüm Partisi'nin, ABD'nin Kerkük Konsolosluğu'nun da bulundu- ğu bölgede devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'den kalma bir binayı kullandığı belirtiliyor. Yaklaşık 60 kişinin görev yaptı- ğı tahmin edilen binaya ABD ve müttefik güçlerinin hiçbir mü- dahalede bulunmadığı kaydedil- di. Kerkük'ten yaym yapan Türkmeneli televizyonu, Ker- kük'ün merkezinde PKKTilerin büro olarak kullandığı binaya, örgütü simgeleyen flama ile Ab- dullah Öcalan'ın 21 Mart'taki Ne\Tuz sırasmda "kuruluşunu ilan ettiği", Türkiye, Irak, Iran ve Suriye'deki Kürtleri tek çatı alnnda toplayan sözde "demok- ratik konfederalizm"i simge- leyen flamalann yan yana asıldı- ğını görüntüledi. Tûrk medyası izleniyor PKK'nin siyasi uzantısı ola- rak kurulan Demokratik Çözüm Partisi'nin, ABD'nin Kerkük Konsolosluğu'nun da bulundu- ğu bölgede, devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'den kalma bir binayı kullandığı belirtiliyor. PKK ve ona bağlı siyasi olu- şumlann faaliyet gösterdiği ve büyük bir telsiz anteninin de gö- ze çarptığı binada, örgüt men- suplanna seslenmek için radyo istasyonu kurulduğu ve Türk medyasını yakından takip etmek üzere internet sistemi yerleştiril- diği de bildiriliyor.Yaklaşık 60 kişinin görev yaptığı tahmin edi- len binaya Amerika ve diğer müttefik güçlerinin hiçbir mü- dahalede bulunmadığı kaydedil- di. Aynca, Imralı'da ağırlaştınl- mış ömür boyu hapse mahkûm edilen Öcalan'ın posterlerinin de Kerkük'teki bazı yerlerde asılı olduğu ifade edildi. Türkiye iziemeye aldı ABD'nin yanı sıra geçici Irak yönetiminin terör örgütleri liste- sinin ilk sıralannda yer alan P- KK'nin bu kadar açık faaliyet göstermesinin Türkiye tarafın- dan dikkatle izlendiğini de \oır- gulandı. Haberde Irak Başbaka- nı tbrahim Caferi'nin, Anka- ra 'ya yaptığı ziyarette PKK ile mücadele sözü verdiği,ABD'nin de örgürün Kuzey Irak'taki fa- aliyetlerinin durdurulacağına da- ir Ankara'ya defalarca teminat verdiği hatırlatıldı. 1 KÎŞIÖLDÜ, 1 KİŞİYARALI Koruculara PKKpususu DtYARBAKIR İSTANBUL (Cumhuriyet)- Diyarbakır'm Kocaköy ilçesinde görevden dönen köy koruculanna pusu kuruldu. PKK'lilerin açtığı ateş sonucu bir korucu öldü, bir korucu da yaralandı. Istanbul'da ise Metris Cezaevi yakınındaki 475. Ulaştırma Tabur Komutanlığı önüne bırakılan A-4 plastik patlayıcı bomba ekipleri tarafından imha edildi. Diyarbakır Valüiği'nden yapılan yazılı açıklamada, dün saat 00.55 sıralannda Diyarbakır'm Kocaköy ilçesinde Sağlık Caddesi ile Şehit Üsteğmen F. Taşkın Caddesi'nin Kaymakamlık konutunun önündeki kesişme noktasında, görevden dönen geçici köy koruculanna saldın düzenlendiği belirtildi. PKK'lilerin açtığı ateş sonucu korucu Murat Cçgül ölürken Yılmaz Kaya yaralandı. Saldınnm ardmdan bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Nizamiyeye bombalı paket Istanbul'da ise Bayrampaşa'daki Metris Cezaevi yakınmda bulunan 475. Ulaştırma Tabur Komutanlığı nizamiye girişi yakınlannda dün sabah saat 10.00 sıralannda askerler tarafından tramvay çalışması yapılan yoldaki demir sarmallann arasmda şüpheli bir paket bulundu. Esenler ile Bayrampaşa tlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri çevrede güvenlik önlemleri alırken bölgeye bomba imha uzmanlan sevk edildi. Polis, Eski Edirne Asfaltı üzerinde trafıği keserken bomba uzmanlan, poşette 2 kilogram A-4 plastik patlayıcı olduğunu belirledi. Özel kıyafetlerini giyen bomba uzmanlan, bombalı paketi funye ile patlatarak etkisiz hale getirdi. Patlayıcıda telefon düzeneğinin olduğu öğrenilirken polis yetkilileri, bu tip patlayıcının terör örgütü PKK tarafından kullamldığım kaydetti. Şehit astsubay toprağa verildi Hakkâri'de meydana gelen patlamada şehit olan Astsubay Burhan Baykal memleketi Esldşehir'de gözyaşlan için- de toprağa verildi. Baykal için Reşadiye Camisi'nde düzenlenen askeri törene, 1. Hava Kuvvetleri Komutanı Korgene- ral Atalay Efeer, Eskişehir Vali Vekili Sinan Acar, Büyükşehir Belediye Baş- kanı Prof. Dr. Yılmaz Bü\ükerşe'n'in de aralannda bulunduğu çok sayıda üst düzey yönetici katıldı. Şehit astsubayın eşi Yasemin Baykal ile babası Mehmet ve annesi Berire Baykal tören boyunca göz\aşlanna boğuldu. Törenin ardm- dan Baykal'ın cenazesi Kanlıpınar Şe- hitüği'ne görürüidü. Törene katılanlar "Kahrolsun PKK", "Türkiye Apo'ya mezar olacak" diye slogan attılar. (AA) Rumlardan tanınmauçuşu • Baştarafı 1. Sayfada pıldığını, ancak ek protoko- lün imzalanması nedeniyle seyahat programının değişti- rilrnesi yönünde girişim baş- lattıklannı söyledi. Dumazis, Anorthosis takı- mından 150 kişilik kafılenin bu akşam saat 23.00'te Suri- ye Havayollan uçağı ile Şam'a gideceğini, 30 dakika- lık bekleme süresinin ardın- dan aynı uçağınTrabzon'a ha- reket edeceğini belirterek "Anlaşılacağı gibi normal- de Larnaka-Trabzon ara- sındaki 1 saat 30 dakikalık uçuşu biz 4 saatte gerçek- leştirmiş olacağız. Protokol Trabzonspor engellemelerle karşılaçmıjtı Spor Servisi - Trabzonspor ve Anorthosis takımlannın geçen hafta Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı öncesinde Bordo-Mavililer Rum Kesimi'ne gidişinde Türkiye'den direkt uçuş bulunmadığı için Atina üzerinden Kıbns Rum Kesimi'ne geçmişti. Havaalanında bekletilen Trab- zonspor kafilesi kaldığı otelin dışına çıkışlannda da Rum polisi tarafından kısıtlanmıştı. Trabzonsporlu futbolcular maçın oynanacağı stada girişte de didik didik aranmıştı. imzalanmamış olsaydı bu programa boyun eğecektik. Imzalandığına göre son ana kadar doğrudan uçuş için çahşacağız" dedi. Dumazis, "Lefkoşa'daki maçta, sta- dın her yanı Yunan bayrak- larıyla donatılmıştı. trab- zon'a hangi bayrağı götürü- yorsunuz" sorusuna şu yam- tıverdi: "Lefkoşa'daki maç- ta taraftariann Yunan bay- rağı taşıması onların terci- hidir. Trabzon'daki maça hem Kıbns hem de Yunan bayrağı götürüyoruz." Demirel, Kıbns Rum Kesimi'nin 'siyasi tanıma' için diretebileceğine dikkat çekti 6 Ek protokol sıkıııtı yaraür' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'nin Güney Kıb- ns Rum Kesimi'ni de kapsaya- cak şekilde ek protokolü imzala- masını değerlendiren 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, "Bu işin içinden Türkiye'nin nasıl çıkacağmı ben de merak ediyorum" dedi. Demirel, CNN Türk'te yayım- lanan "Ankara Kulisi" progra- mında gündeme ilişkin sorulan yanıtladı. Ankara Anlaşması'na ilişkin ek protokolün imzalanma- sından sonra bile Türkiye'nin 3 Ekim'de müzakerelere başlama- sının kesin olmadığını kaydeden Demirel, Rumlann müzakereye oturmadan önce "siyasi tanın- ma" için diretebileceğine dikkat çekti. Demirel şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye bu anlaşmayı imzaladığı zaman Kıbns Cum- huriyeti'ni kabul ediyor. Fakat kabul etmesi rahatsızİık yaratı- yor. Bunun tanıma anlamına gelmediğini de bir deklaras- yonla beyan ediyor. Bu kolay kolay anlaşılabilir bir iş değil. Bir taraftan kabul ediyorsu- nuz, bir taraftan tanımıyorsu- nuz. Bunun onümüzdeki za- man içerisinde yeni sıkıntılar çıkaracağı kesin." AB 'nin ihtilaflı bir Kıbns'ı içi- ne ahnası, Türkiye'yi de bırak- maması anımsatılıp "Avrupa ne yapmak istiyor" sorusuna De- şunlan söyledi: "Sizin istediği- niz Kıbns başka, Avrupa'nın aklındaki Kıbns başka. Siz otu- racaksınız Kıbrıs'la anlaşma yapacaksınız, anlaşma yapana kadar da müzakere edeceğiniz Kıbns'ı tanımıyorsunuz.Avru- Demlrel'ln vahdettln yorumu Haber Merkezi - Süleyman Demirel, dün Ulusal Kanal'da yayımlanan söyleşisinde Bü- lent Ecevit'in "Vahdettin hain değildir" açıklamasına ilişkin görüşlerinin soruhnası üzerine "Bu tartışma benimle Ecevit ara- sında değil, Ecevit ile Atatürk arasındadır" dedi. Tarihin bizden yana olanlan ve olma- yanlan kaydettiğini belirten Demirel, "Biz- den yana olmayanlan neden yokken akla- maya çahşmamn anlamı yoktur" dedi. mirel, "Doğu Avrupa ülkeleri- nin hepsiAvrupa'nın yeğenleri- dir, Balkan devletleri kuzenle- ridir, Türkiye ise Avrupa'nın yetimidir" dedi. tmza ile olayın yeni başladığını belirten Demi- rel, "Pazarük yeni başhyor" de- nilmesi üzerine "Pazarlık mı, yoksa kargaşa mı yeni başlı- yor?" karşılığnı verdi. Demirel, pa, Kıbns Cumhuriyeti olarak tanıyor, siz tanımıyorsunuz a- ma kabul ediyorsunuz. Zorluk- lan vardır. Bu işin içinden Tür- kiye'nin nasıl çıkacağmı ben de merak ediyorum." Çankaya Köşkü'nden inerken Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkam'na bir mektup yazıp bıraktığını açıkla- yan Demirel, mektupta terör olaylanmn yeniden canlanabile- ceğıni söylediğini belirtti. Terö- rün artmasım 1 Mart tezkeresi- nin reddediknesine bağlayan De- mirel, "Tezkere kabul edilseydi, Türkiye Kuzey Irak'taki duru- mu kontrol altına alabilirdi" dedi. "Türkiye smır ötesi ope- rasyon yapabilir mi" sorusuna Demirel. "Yapar da neticeleri- ne katlanmak şartıyla" karşılı- ğım verdi. "Sayın Başbakan BM şarü izin veriyor diyor" de- nihnesi üzerine "BM şartı izin falan vermez" yanıtını verdi. Zeki Sezer: Boyun eğildi DSP Genel Başkam Zeki Se- zer, AKP hükümetinin ek proto- kolü imzalamakla, Kıbns konu- sunu BM'den AB zeminine çek- meye çalışan Rumlann politika- sına boyun eğmiş olduğunu söy- ledi. Sezer, "Hükümet, Rumla- nn oyununa geldi. Yakında Rumlar, AB'de, askerlerinizi adadan çekin,Anadolu'dan ge- lenleri geri götürün, diye dayat- malarda bulunursa şaşmamak gerekir" diye konuştu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada AB Kıbns sorununa Atina ve Rum yönetimi pen- ceresinden bakıyor. Rum yönetimi lideri bundan böyle AB'nin karar mekanizmalarında yer alacak olmanın verdiği güç- le, Türkiye'nin ek protokolü imzalamasının tam an- lamıyla tanıma anlamına gelmediğini söyleyip ekliyon "lleride Türkiye 'nin AB sürecini veto edecek ola- naklara sahibiz!" Uzun süre AB'nin Türkiye'ye karşı "şımank ço- cuğu" Yunanistan'dı. AB yöneticileri, "Sevgili Tür- kiye, biz size her türlü mali yardımı yapacağız a- ma, lanet olsun Atina veto ediyor. Elimiz kolumuz bağlanıyor" diyordu. Görünen o ki, onümüzdeki dönem "şımarık çocuk" Rumlar olacak! Yunanis- tan da Türkiye'ye "dost" mesajlar verecek: "Sevgili kardeşim Türkiye; Rumlar, AB yasaları- na göre hareket ediyor. Istersen sen de o yasala- ra uy. Benim için değil, senin için!" • • • Ankara, Kıbns konusunda hiç bugünkü kadar Ver'imli politika üretmemişti. AKP iktidannın der- dini anlatmak için kullandığı tezlerden biri şuydu: "Bugüne kadar bize uzlaşmaz taraf, çözüm iste- meyen taraf diyohardı. Biz bunu sileceğiz. Karşımız- dakiler kaç adım atarsa, biz bir fazlasını atacağız." AKP iyi atıyor! Adımları yani... Başbakan'a, yardımcısına soralım: - Artık bize uzlaşmaz taraf demiyorlar. İyi, gü- zel. Şimdi bu sözü Rumlar için kullanıyorlar mı? Bu yönde Rumlara bir baskı yapıyortar mı? Hayır... Tam tersine görünüm şu: Türkiye, her biçimde uzlaşmaya hazır olduğu- nu gösterdiği için onümüzdeki dönemde de yeni ödünler vermemizi, Rumlann masaya gelmesini sağlamamızı istiyorlar. Bir başka deyimle, neredeyse Rumlann uzlaş- mazlığından da biz sorumluyuz! Ankara'nın ek protokolü imzalarken yanına iliştir- diği deklarasyon için şu tanımlamaları yapabiliriz: Zayıf, utangaç, omurgasız, belirsiz... Ingiltere, Türkiye'nin bu deklarasyonunu 25 AB üyesinden en az 5-6'sının kabul etmeyeceğini bil- diği için sesini çıkarmıyor. Deklarasyona karşı da- ha sert ve yaptınmla dolu bir AB deklarasyonu geldiğinde Ingiltere şunu söyleyecek: Üzgünüz. Biz sizin yanınızda yer aldık ama, her- kes böyle davranmadı! • • • KKTC tarafındaki durumu şöyle özetleyebiliriz: KKTC'ye inanmayan bir KKTC yönetimi var! Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat (MAT) ve eki- bi, KKTC'nin tanınması için çaba harcamak şöyle dursun, bu anlama gelecek açılımları bile reddedi- yorlar. Onlar için tek çözüm, bir an önce Rum yö- netimiyle ortak gibi görünen bir anlaşma yapmak. Rumlar, bunu bildiği için yavaştan alıyorlar. Ben ol- sam, ben de öyle davranırım. Karşı taraf, koşullan ne olursa olsun seninle olmak için can atıyorsa, ola- bildiğince fazla ödün koparmak istemez misiniz! Ek protokole bu kadar yo-rum yeter! ankcum(2 cumhuriyet.com.tr 'PKK'ye kar$ı yeterll tavır alınmadı' Ağooğlu suçladı İHD reddetü Istanbul Haber Servisi - Yazar Adalet Ağaoğ- lu'nun, Emil Galip Sandalcı'yla bırlıkte kurucu üyesi olduğu Insan Haklan Derneği'ni (ÎHD) PKK'den yana tavır ahnakla suçlayarak istifa et- mesi tartışmalara neden oldu. ÎHD'den yaptıklan açıklamada, "Ağaoğlu'nun ilerişimsizük \e eksik bilgilenmeye dayalı olduğunu düşündüğümüz değerlendirmeleri geçiştirilemeyecek ölçüde önemli ve derneğin ilkeleri ile ilintilidir" demldi. Ağaoğlu'nun tHD'den istifa mektubunun 30 Temmuz Cumartesi günü Hürriyet gazetesinde ya- yımlanması, derneğin kimliğini tartışmaya açtı. Ağaoğlu istifa mektubunda, tHD'nin tek yanlı ırk- çı-milliyetçi bir tutum takındığını, PKK terörüne karşı yeterli tavu: ahnadığım savundu. Emil Galip Sandalcı'nın tHD tstanbul Şube Başkanlığı'ndan düşürülmesinden sonra derneğin tavnnın değiştiği- ni belirten Ağaoğlu mektubunda şunlan yazdı: "Dernek üyeliğinden çekilmemi, ülkemizin koşullannı göz önünde tutarak hep 'Şimdi sırası değil' görüşüm çerçevesinde geciktirdim. Ancak 200 aydımmızın imzasını taşıyan 'Kaygılıyız- Uyanyoruz' bildirisinde, TİHD Başkanlığı'nın da imzası bulunduğu halde, kamuoyunda tHD'nin insan haklarını tek yanlı, etnik grupla- ra ağırhku olarak sahip çıktığı inancının değiş- mediği izlenimi edindim. Demek ki etnik milli- yetçilik kışkırtılarımn, örnekse PKK terörünün yeniden iç banşı tehlikeye attığı bir zamanda dahi, tHD bu cesareti önleyecek yeterli gayreti gösterememiş bulunmakta. Kamuoyunda ülke banşı için olumlu bir fikir yaratamamış tHD'deki üyeligimin sürmesini, tarihin şu za- manında artık mazur göremiyor, istifamın ka- bulünü diliyorum." Ağaoğlu, eski HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan'm PKK tarafın- dan öldürülmesi karşısuıda tHD'nin net tavır ala- mamasınm da karannda etkili olduğunu söyledi. iHD'den açıklamada ise Ağaoğlu'nun istifasının üzüntü yarattığı belirtilerek iHD'nin her türlü res- mi ve sivil örgütlenmeden, silahlı hareketten ba- ğımsız bir kuruluş olduğuna dikkat çekildi. Açık- lamaya şöyle devam edildi: " Ağaoğlu, sadece web sitemize girmiş olsaydı, başta Fidan'ın öl- dürülmesi dahil son dönemkrdeki şiddet olay- lan ile ilgili çahşmalanmızı görebilecekti ve ba- sına yansıyan suçlamalan yapmayacaktı. tnsan haklan örgütlerinin haksız suçlamalarla hedef haline getirilip sindirilmeye çaüşüdığı bir dö- nemde Ağaoğlu'nun ilerişimsizük ve bilgi eksik- liğine dayalı bu düşüncelerinin basında yer al- ması ve söz konusu çabalara daha fazla zemin hazırlanmış olması da büyük talihsizUkür."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear