Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ
HABERLERİN DEVAMI
TÜRKİYE
Istanbul
ESdirne
KCocaelı
CPanakkale
Izmir
N/lamsa
Aydın
D«nızlı
B
B
B
B
B
B
Y
Y
31
34
31
32
35
36
38
38
Zonguldak B 27 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
B
PB
PB
PB
B
B
B
B
3ü
30
28
29
33
34
33
32
Adana B 33
B 36 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
A
A
A
A
PB
PB
32
41
42
40
41
34
30
Y 28
Yurdun kuzey, batı ve
doğu kesımlen parçalı,
yer yer çok bulutlu, Do-
ğu Karadenız'ın doğu-
su, Guney Ege ve Bat
Akdenız'ın ıç kesımlen
ıle Kars, Ardahan, Iğdır
ve Ağn çevrelen sağa-
nak ve gok gurultulu sa-
ğanakyagışlı dığeryer-
ler az bulutlu ve açık ge-
çecek Hava sıcakhğı
yurdun kuzeydoğu ke-
sımlennde artacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
22
21
21
22
19
20
22
22
Münıh Y 20 Zürih
Berlin '
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
B
B
B
B
28
34
32
34
34
30
32
34
Y 22
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bıskek
Tiflis
Kahıre
Şam
B
Y
B
B
B
Y
B
B
B
2/
38
27
37
30
32
32
35
39
Aok ^ Parçalı bulutiu t Çok bulutlu Yağmurlu Kariı S u l u
> Gok gürüttülü
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Resmi Tepkisizlik
ÖNCE. yerel muhabirlerce Istanbul gazetelerine
bildirilip de çoğunda hiç yayımlanmayan, bir kısmın-
da da yumuşatılan bir haberi düzeltmek gerek.
Bu cumartesi, yani Ek Protokol'ün imzalanmasından
bir gün sonra, Bodrum karşısındaki Yunan adası Istan-
köy'ün Ticaret Odası'nca yapılmış bir çağrıya uyan
Milas ve Bodrum Ticaret Odaları üyeleri, yakınlannı da
alarak komşuya tekneyle günübirlik dostluk ziyaretı-
ne gıdiyorlar. Ama, grupta bulunan Lefkoşa Doğu Ak-
deniz Universitesi Hukuk Fakültesi dördüncü sınıf öğ-
rencisı TC uyruklu Hasan Alagün ile Bodrumlu bir ev
hanımı, pasaportlarında KKTC damgası bulunduğu
için, önce karakola götürülüyor, sonra da adada kal-
malanna izın verilmeyerek akşama kadar teknede tu-
tuluyorlar.
Grupta Milas Kaymakamı ile Emniyet Müdürü de var.
Bu durumda, normal tepki olarak grubun "Böyle
dostluk çağnsı sizin olsun!" deyip hemen geri dön-
mesi gerekmez miydi? En azından iki devlet görev-
lisinin, çok yakınlardaki üst makamları da haberdar
ederek tepkiye öncülük etmeleri beklenmez mi?
Hayır. öyle anlaşılıyor ki, onlar da başkentteki "res-
mi tepkisizlik"ten esinlerıip susmayı ve grupla birlik-
te^unan adasını gezmeyi tercih etmişler.
Onümüzdeki haftalarda bu tepkisizliğin yeni ör-
nekleri görülecektir.
Ek Protokol'ün imzasıyla sorun bitmedi. Imzalama,
"seçilmişler"\n "atanmışlar" diye aşağıladığı iyi ye-
tişmiş diplomatlar sayesinde "mektup teatisi" biçi-
minde yapılmış ve "deklarasyon" denen yerli "bildir-
ge" imzaya eklenerek Brüksel'e sunulmuştur ama,
Dışişleri Bakanı'nın "Bir nevi rezerv koyduk" deme-
sinin aksine, kimse bunu geçerli bir "çekince" saya-
cak değil. Avrupa'da her kafadan bir ses çıkacak ve
yine Türkiye'yi aşağılayıcı sözler edilecek.
Yine susulacak m\l"Dönem başkanı Ingiltere'yi
dinleyelim ve kimseyi kızdırmayalım" diye, müsta-
hak olana en ağır dille yanıt verilmeyecek mi?
Unutmayalım ki, on para etmez bir tarih ve beş pa-
ra etmeyeceği bugünden belli bir müzakere sürecı uğ-
runa Türkiye Cumhuriyeti'nin şimdiye kadar katlanmak
zorunda bırakıldığı zillet artık milletin canına yetmiştir.
Kendini şimdiden AB'nin "işgal valisi" sayan Bü-
yükelçi Hansjörg Kretschmer, bir kez daha sı-
kılmadan "Türk askerinin yönetimde hâlâ çok etkin
oluşu, uyum sürecinde angel oluşturacaktır" demiş.
Bu ülkede kimse "Avrupa'da kilise, ırkçı parîiler ve
yabancı düşmanı gruplar hâlâ çok etkin" diyerek on-
ların işine burnunu sokmazken, Türkiye'nin çağdaş-
lık tarihi ve ordunun yeri konusunda kara cahil oldu-
ğu anlaşılan bu diplomata ağzının payını verecek bir
yetkili çıkmayacak mı?
Yoksa, o konuda da mı suskunluk?
Kendilerinin söyleyemediklerini AB'ye söyletenler
susabilir ama, bu konuda hiç susmaması gereken-
lerin artık ses vermesi gerekmez mi?
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"../Güneş Asla
Batmaz'mıs?.."
• Baştarafı Arka Sayfada
dağıtılması en önemli
madde!., Bolşevikler,
Çarlığın ne korkunç bir
emperyalizm olduğunu
kanıtlamak için, anlaş-
mayı açıklıyorlar: etkisi
de oluyor, zira Ortado-
ğu'da I. Dünya Savaşı
ertesinde, Ingiltere'nin
(Emperyalizm anlayın),
uygulamayı düşündüğü
plan aşağı yukarı budur,
adı da Sevres Antlaş-
ması'dır: Osmanlı, yal-
nız Arap Dünyası'nı de-
ğil; Batt'daki ve Do-
ğu'daki Türklerie irtiba-
tını da kaybedecektin da-
hası, Anadolu parçala-
nacak, o toprağın üzerin-
de, üçü Hıristiyan, dört
'devletçik' kurulacaktır.
Bunun anlamı şu: top-
raklan üzerinde 'güneşin
aslafatmadığı' impara-
torluk, Doğu ve Orta As-
ya ile olan bağlantılannı,
Anadolu'nun parçalan-
masıyla, Osmanlı enge-
linden kurtarmış; Kaf-
kasya'da, Ermenistan,
Gürcistan, hatta Azer-
baycan'ı (Resulzade)
kontrolü altına almıştır.
(Bundan âlâsı can sağ-
O
Nlve ml
anlatıyorum?
(...bunlan niye mi anla-
tıyorum? Hiç kuşkusuz,
tstiklâl Harbi'ni -dolayı-
sıyla Lausanne'ı ve Sul-
tan Vahidettin'in gerçek
yerini daha iyi anlayabil-
mek, daha gerçekçi de-
ğerlendirebilmek için!
Işte tam burada, işin
içine AJmanlar kanşıyor.)
Açıklama
Gazetenizin 28 Tem-
muz 2005 tarihli sayısı-
nın birinci sayfasıııda
"Erdil Davası" ile ilgili
yer alan haberde, Bilgü-
dayVanmh'ya atfen şah-
sımı ilgilendiren bir ifa-
deye yer verilmiştir. Bu
ifadede, "Konuyu döne-
min Genelkurmay Baş-
kanı'na (Hüseyin Kıvn-
koğlu'na) 2001 yılında
ilettim, konuyu dondu-
rup 2004 yılında dava
açildı" denmektedir. Ue-
ri sürülen bu iddia hiçbir
şekilde gerçekleri yansıt-
mamaktadır.
Kendisini hiç görmedi-
ğim ve tanımadıgım bu
şahısla, emekli bir üst dü-
zey komutanın telefonu
üzerine, karargâhımda
görevli bir hâkim subayı
görüşmek üzere görev-
lendirdim. Bu görüşme-
de ciddi iddialann yer al-
dığı bir dosya gündemi
oluşturulmuştur. Dosya
tarafimızdan incelenmiş
ve suçlanan kaşilerin De-
niz Kuvvetleri Komutan-
lığı'na mensup olmalan
nedeni ile idari tahkikatın
yapılarak suçlamalann
doğruluğu halinde ilgili-
ler hakkında yasal işleme
başlanması için, 5 Aralık
2001 tarihinde Deniz
Kuvvetleri Komutanlı-
ğı'na direktif verilmiştir.
Ben 2002 yılında Genel-
kurmay Başkanlığı'ndan
emekliye aynldıktan son-
ra da işlemler doğal ola-
rak Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'nca sürdürül-
müştür.
Yapmış olduğum bu
açıklamaya paralel bilgi,
belge ve ifadeler, gerek
Genelkurmay Başkanlığı
kayıtlarında gerekse
mahkeme dosyasuıda ay-
nen yer almaktadır.
Hüseyin KIVRIKOĞLU
E. Orgeneral
23'ncüGenkur. Bşk.
Kerkük'te PKK bürosu
Türkmenlerin yogun olarak yaşadığı kentteki ofıse örgütü ve sözde 'demokratik
konfederalizm'i simgeleyen flamalar asılırken binaya radyo istasyonu da kuruldu
Haber Merkezi - Türkiye'nin
Kuzey Irak'a olası sırur ötesi
operasyonu tartışılırken terör ör-
gütü PKK, ABD'nin kontrolün-
deki Irak'ta Türkmenlerin yoğun
olarak yaşadığı Kerkük kentinde
büro açarak örgütü ve sözde 'de-
mokratik konfederalizm'i sim-
geleyen flamalar astı.
PKK'nin siyasi uzantısı ola-
rak kurulan Demokratik Çözüm
Partisi'nin, ABD'nin Kerkük
Konsolosluğu'nun da bulundu-
ğu bölgede devrik Irak lideri
Saddam Hüseyin'den kalma bir
binayı kullandığı belirtiliyor.
Yaklaşık 60 kişinin görev yaptı-
ğı tahmin edilen binaya ABD ve
müttefik güçlerinin hiçbir mü-
dahalede bulunmadığı kaydedil-
di. Kerkük'ten yaym yapan
Türkmeneli televizyonu, Ker-
kük'ün merkezinde PKKTilerin
büro olarak kullandığı binaya,
örgütü simgeleyen flama ile Ab-
dullah Öcalan'ın 21 Mart'taki
Ne\Tuz sırasmda "kuruluşunu
ilan ettiği", Türkiye, Irak, Iran
ve Suriye'deki Kürtleri tek çatı
alnnda toplayan sözde "demok-
ratik konfederalizm"i simge-
leyen flamalann yan yana asıldı-
ğını görüntüledi.
Tûrk medyası izleniyor
PKK'nin siyasi uzantısı ola-
rak kurulan Demokratik Çözüm
Partisi'nin, ABD'nin Kerkük
Konsolosluğu'nun da bulundu-
ğu bölgede, devrik Irak lideri
Saddam Hüseyin'den kalma bir
binayı kullandığı belirtiliyor.
PKK ve ona bağlı siyasi olu-
şumlann faaliyet gösterdiği ve
büyük bir telsiz anteninin de gö-
ze çarptığı binada, örgüt men-
suplanna seslenmek için radyo
istasyonu kurulduğu ve Türk
medyasını yakından takip etmek
üzere internet sistemi yerleştiril-
diği de bildiriliyor.Yaklaşık 60
kişinin görev yaptığı tahmin edi-
len binaya Amerika ve diğer
müttefik güçlerinin hiçbir mü-
dahalede bulunmadığı kaydedil-
di. Aynca, Imralı'da ağırlaştınl-
mış ömür boyu hapse mahkûm
edilen Öcalan'ın posterlerinin de
Kerkük'teki bazı yerlerde asılı
olduğu ifade edildi.
Türkiye iziemeye aldı
ABD'nin yanı sıra geçici Irak
yönetiminin terör örgütleri liste-
sinin ilk sıralannda yer alan P-
KK'nin bu kadar açık faaliyet
göstermesinin Türkiye tarafın-
dan dikkatle izlendiğini de \oır-
gulandı. Haberde Irak Başbaka-
nı tbrahim Caferi'nin, Anka-
ra 'ya yaptığı ziyarette PKK ile
mücadele sözü verdiği,ABD'nin
de örgürün Kuzey Irak'taki fa-
aliyetlerinin durdurulacağına da-
ir Ankara'ya defalarca teminat
verdiği hatırlatıldı.
1 KÎŞIÖLDÜ, 1 KİŞİYARALI
Koruculara
PKKpususu
DtYARBAKIR İSTANBUL
(Cumhuriyet)- Diyarbakır'm Kocaköy
ilçesinde görevden dönen köy
koruculanna pusu kuruldu. PKK'lilerin
açtığı ateş sonucu bir korucu öldü, bir
korucu da yaralandı. Istanbul'da ise
Metris Cezaevi yakınındaki 475.
Ulaştırma Tabur Komutanlığı önüne
bırakılan A-4 plastik patlayıcı bomba
ekipleri tarafından imha edildi.
Diyarbakır Valüiği'nden yapılan yazılı
açıklamada, dün saat 00.55 sıralannda
Diyarbakır'm Kocaköy ilçesinde Sağlık
Caddesi ile Şehit Üsteğmen F. Taşkın
Caddesi'nin Kaymakamlık konutunun
önündeki kesişme noktasında, görevden
dönen geçici köy koruculanna saldın
düzenlendiği belirtildi. PKK'lilerin
açtığı ateş sonucu korucu Murat Cçgül
ölürken Yılmaz Kaya yaralandı.
Saldınnm ardmdan bölgede geniş
çaplı operasyon başlatıldı.
Nizamiyeye bombalı paket
Istanbul'da ise Bayrampaşa'daki Metris
Cezaevi yakınmda bulunan 475. Ulaştırma
Tabur Komutanlığı nizamiye girişi
yakınlannda dün sabah saat 10.00
sıralannda askerler tarafından tramvay
çalışması yapılan yoldaki demir
sarmallann arasmda şüpheli bir paket
bulundu. Esenler ile Bayrampaşa tlçe
Emniyet Müdürlüğü ekipleri çevrede
güvenlik önlemleri alırken bölgeye bomba
imha uzmanlan sevk edildi. Polis, Eski
Edirne Asfaltı üzerinde trafıği keserken
bomba uzmanlan, poşette 2 kilogram A-4
plastik patlayıcı olduğunu belirledi. Özel
kıyafetlerini giyen bomba uzmanlan,
bombalı paketi funye ile patlatarak etkisiz
hale getirdi. Patlayıcıda telefon
düzeneğinin olduğu öğrenilirken polis
yetkilileri, bu tip patlayıcının terör örgütü
PKK tarafından kullamldığım kaydetti.
Şehit astsubay toprağa verildi
Hakkâri'de meydana gelen patlamada
şehit olan Astsubay Burhan Baykal
memleketi Esldşehir'de gözyaşlan için-
de toprağa verildi. Baykal için Reşadiye
Camisi'nde düzenlenen askeri törene,
1. Hava Kuvvetleri Komutanı Korgene-
ral Atalay Efeer, Eskişehir Vali Vekili
Sinan Acar, Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Prof. Dr. Yılmaz Bü\ükerşe'n'in de
aralannda bulunduğu çok sayıda üst
düzey yönetici katıldı. Şehit astsubayın
eşi Yasemin Baykal ile babası Mehmet
ve annesi Berire Baykal tören boyunca
göz\aşlanna boğuldu. Törenin ardm-
dan Baykal'ın cenazesi Kanlıpınar Şe-
hitüği'ne görürüidü. Törene katılanlar
"Kahrolsun PKK", "Türkiye Apo'ya
mezar olacak" diye slogan attılar. (AA)
Rumlardan tanınmauçuşu
• Baştarafı 1. Sayfada
pıldığını, ancak ek protoko-
lün imzalanması nedeniyle
seyahat programının değişti-
rilrnesi yönünde girişim baş-
lattıklannı söyledi.
Dumazis, Anorthosis takı-
mından 150 kişilik kafılenin
bu akşam saat 23.00'te Suri-
ye Havayollan uçağı ile
Şam'a gideceğini, 30 dakika-
lık bekleme süresinin ardın-
dan aynı uçağınTrabzon'a ha-
reket edeceğini belirterek
"Anlaşılacağı gibi normal-
de Larnaka-Trabzon ara-
sındaki 1 saat 30 dakikalık
uçuşu biz 4 saatte gerçek-
leştirmiş olacağız. Protokol
Trabzonspor engellemelerle karşılaçmıjtı
Spor Servisi - Trabzonspor ve Anorthosis takımlannın
geçen hafta Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı öncesinde
Bordo-Mavililer Rum Kesimi'ne gidişinde Türkiye'den
direkt uçuş bulunmadığı için Atina üzerinden Kıbns
Rum Kesimi'ne geçmişti. Havaalanında bekletilen Trab-
zonspor kafilesi kaldığı otelin dışına çıkışlannda da Rum
polisi tarafından kısıtlanmıştı. Trabzonsporlu futbolcular
maçın oynanacağı stada girişte de didik didik aranmıştı.
imzalanmamış olsaydı bu
programa boyun eğecektik.
Imzalandığına göre son ana
kadar doğrudan uçuş için
çahşacağız" dedi. Dumazis,
"Lefkoşa'daki maçta, sta-
dın her yanı Yunan bayrak-
larıyla donatılmıştı. trab-
zon'a hangi bayrağı götürü-
yorsunuz" sorusuna şu yam-
tıverdi: "Lefkoşa'daki maç-
ta taraftariann Yunan bay-
rağı taşıması onların terci-
hidir. Trabzon'daki maça
hem Kıbns hem de Yunan
bayrağı götürüyoruz."
Demirel, Kıbns Rum Kesimi'nin 'siyasi tanıma' için diretebileceğine dikkat çekti
6
Ek protokol sıkıııtı yaraür'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'nin Güney Kıb-
ns Rum Kesimi'ni de kapsaya-
cak şekilde ek protokolü imzala-
masını değerlendiren 9. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel,
"Bu işin içinden Türkiye'nin
nasıl çıkacağmı ben de merak
ediyorum" dedi.
Demirel, CNN Türk'te yayım-
lanan "Ankara Kulisi" progra-
mında gündeme ilişkin sorulan
yanıtladı. Ankara Anlaşması'na
ilişkin ek protokolün imzalanma-
sından sonra bile Türkiye'nin 3
Ekim'de müzakerelere başlama-
sının kesin olmadığını kaydeden
Demirel, Rumlann müzakereye
oturmadan önce "siyasi tanın-
ma" için diretebileceğine dikkat
çekti. Demirel şu görüşleri dile
getirdi: "Türkiye bu anlaşmayı
imzaladığı zaman Kıbns Cum-
huriyeti'ni kabul ediyor. Fakat
kabul etmesi rahatsızİık yaratı-
yor. Bunun tanıma anlamına
gelmediğini de bir deklaras-
yonla beyan ediyor. Bu kolay
kolay anlaşılabilir bir iş değil.
Bir taraftan kabul ediyorsu-
nuz, bir taraftan tanımıyorsu-
nuz. Bunun onümüzdeki za-
man içerisinde yeni sıkıntılar
çıkaracağı kesin."
AB 'nin ihtilaflı bir Kıbns'ı içi-
ne ahnası, Türkiye'yi de bırak-
maması anımsatılıp "Avrupa ne
yapmak istiyor" sorusuna De-
şunlan söyledi: "Sizin istediği-
niz Kıbns başka, Avrupa'nın
aklındaki Kıbns başka. Siz otu-
racaksınız Kıbrıs'la anlaşma
yapacaksınız, anlaşma yapana
kadar da müzakere edeceğiniz
Kıbns'ı tanımıyorsunuz.Avru-
Demlrel'ln vahdettln yorumu
Haber Merkezi - Süleyman Demirel, dün
Ulusal Kanal'da yayımlanan söyleşisinde Bü-
lent Ecevit'in "Vahdettin hain değildir"
açıklamasına ilişkin görüşlerinin soruhnası
üzerine "Bu tartışma benimle Ecevit ara-
sında değil, Ecevit ile Atatürk arasındadır"
dedi. Tarihin bizden yana olanlan ve olma-
yanlan kaydettiğini belirten Demirel, "Biz-
den yana olmayanlan neden yokken akla-
maya çahşmamn anlamı yoktur" dedi.
mirel, "Doğu Avrupa ülkeleri-
nin hepsiAvrupa'nın yeğenleri-
dir, Balkan devletleri kuzenle-
ridir, Türkiye ise Avrupa'nın
yetimidir" dedi. tmza ile olayın
yeni başladığını belirten Demi-
rel, "Pazarük yeni başhyor" de-
nilmesi üzerine "Pazarlık mı,
yoksa kargaşa mı yeni başlı-
yor?" karşılığnı verdi. Demirel,
pa, Kıbns Cumhuriyeti olarak
tanıyor, siz tanımıyorsunuz a-
ma kabul ediyorsunuz. Zorluk-
lan vardır. Bu işin içinden Tür-
kiye'nin nasıl çıkacağmı ben de
merak ediyorum."
Çankaya Köşkü'nden inerken
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve
Genelkurmay Başkam'na bir
mektup yazıp bıraktığını açıkla-
yan Demirel, mektupta terör
olaylanmn yeniden canlanabile-
ceğıni söylediğini belirtti. Terö-
rün artmasım 1 Mart tezkeresi-
nin reddediknesine bağlayan De-
mirel, "Tezkere kabul edilseydi,
Türkiye Kuzey Irak'taki duru-
mu kontrol altına alabilirdi"
dedi. "Türkiye smır ötesi ope-
rasyon yapabilir mi" sorusuna
Demirel. "Yapar da neticeleri-
ne katlanmak şartıyla" karşılı-
ğım verdi. "Sayın Başbakan
BM şarü izin veriyor diyor" de-
nihnesi üzerine "BM şartı izin
falan vermez" yanıtını verdi.
Zeki Sezer: Boyun eğildi
DSP Genel Başkam Zeki Se-
zer, AKP hükümetinin ek proto-
kolü imzalamakla, Kıbns konu-
sunu BM'den AB zeminine çek-
meye çalışan Rumlann politika-
sına boyun eğmiş olduğunu söy-
ledi. Sezer, "Hükümet, Rumla-
nn oyununa geldi. Yakında
Rumlar, AB'de, askerlerinizi
adadan çekin,Anadolu'dan ge-
lenleri geri götürün, diye dayat-
malarda bulunursa şaşmamak
gerekir" diye konuştu.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
AB Kıbns sorununa Atina ve Rum yönetimi pen-
ceresinden bakıyor.
Rum yönetimi lideri bundan böyle AB'nin karar
mekanizmalarında yer alacak olmanın verdiği güç-
le, Türkiye'nin ek protokolü imzalamasının tam an-
lamıyla tanıma anlamına gelmediğini söyleyip ekliyon
"lleride Türkiye 'nin AB sürecini veto edecek ola-
naklara sahibiz!"
Uzun süre AB'nin Türkiye'ye karşı "şımank ço-
cuğu" Yunanistan'dı. AB yöneticileri, "Sevgili Tür-
kiye, biz size her türlü mali yardımı yapacağız a-
ma, lanet olsun Atina veto ediyor. Elimiz kolumuz
bağlanıyor" diyordu. Görünen o ki, onümüzdeki
dönem "şımarık çocuk" Rumlar olacak! Yunanis-
tan da Türkiye'ye "dost" mesajlar verecek:
"Sevgili kardeşim Türkiye; Rumlar, AB yasaları-
na göre hareket ediyor. Istersen sen de o yasala-
ra uy. Benim için değil, senin için!"
• • •
Ankara, Kıbns konusunda hiç bugünkü kadar
Ver'imli politika üretmemişti. AKP iktidannın der-
dini anlatmak için kullandığı tezlerden biri şuydu:
"Bugüne kadar bize uzlaşmaz taraf, çözüm iste-
meyen taraf diyohardı. Biz bunu sileceğiz. Karşımız-
dakiler kaç adım atarsa, biz bir fazlasını atacağız."
AKP iyi atıyor! Adımları yani...
Başbakan'a, yardımcısına soralım:
- Artık bize uzlaşmaz taraf demiyorlar. İyi, gü-
zel. Şimdi bu sözü Rumlar için kullanıyorlar mı?
Bu yönde Rumlara bir baskı yapıyortar mı?
Hayır... Tam tersine görünüm şu:
Türkiye, her biçimde uzlaşmaya hazır olduğu-
nu gösterdiği için onümüzdeki dönemde de yeni
ödünler vermemizi, Rumlann masaya gelmesini
sağlamamızı istiyorlar.
Bir başka deyimle, neredeyse Rumlann uzlaş-
mazlığından da biz sorumluyuz!
Ankara'nın ek protokolü imzalarken yanına iliştir-
diği deklarasyon için şu tanımlamaları yapabiliriz:
Zayıf, utangaç, omurgasız, belirsiz...
Ingiltere, Türkiye'nin bu deklarasyonunu 25 AB
üyesinden en az 5-6'sının kabul etmeyeceğini bil-
diği için sesini çıkarmıyor. Deklarasyona karşı da-
ha sert ve yaptınmla dolu bir AB deklarasyonu
geldiğinde Ingiltere şunu söyleyecek:
Üzgünüz. Biz sizin yanınızda yer aldık ama, her-
kes böyle davranmadı!
• • •
KKTC tarafındaki durumu şöyle özetleyebiliriz:
KKTC'ye inanmayan bir KKTC yönetimi var!
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat (MAT) ve eki-
bi, KKTC'nin tanınması için çaba harcamak şöyle
dursun, bu anlama gelecek açılımları bile reddedi-
yorlar. Onlar için tek çözüm, bir an önce Rum yö-
netimiyle ortak gibi görünen bir anlaşma yapmak.
Rumlar, bunu bildiği için yavaştan alıyorlar. Ben ol-
sam, ben de öyle davranırım. Karşı taraf, koşullan
ne olursa olsun seninle olmak için can atıyorsa, ola-
bildiğince fazla ödün koparmak istemez misiniz!
Ek protokole bu kadar yo-rum yeter!
ankcum(2 cumhuriyet.com.tr
'PKK'ye kar$ı yeterll tavır alınmadı'
Ağooğlu suçladı
İHD reddetü
Istanbul Haber Servisi - Yazar Adalet Ağaoğ-
lu'nun, Emil Galip Sandalcı'yla bırlıkte kurucu
üyesi olduğu Insan Haklan Derneği'ni (ÎHD)
PKK'den yana tavır ahnakla suçlayarak istifa et-
mesi tartışmalara neden oldu. ÎHD'den yaptıklan
açıklamada, "Ağaoğlu'nun ilerişimsizük \e eksik
bilgilenmeye dayalı olduğunu düşündüğümüz
değerlendirmeleri geçiştirilemeyecek ölçüde
önemli ve derneğin ilkeleri ile ilintilidir" demldi.
Ağaoğlu'nun tHD'den istifa mektubunun 30
Temmuz Cumartesi günü Hürriyet gazetesinde ya-
yımlanması, derneğin kimliğini tartışmaya açtı.
Ağaoğlu istifa mektubunda, tHD'nin tek yanlı ırk-
çı-milliyetçi bir tutum takındığını, PKK terörüne
karşı yeterli tavu: ahnadığım savundu. Emil Galip
Sandalcı'nın tHD tstanbul Şube Başkanlığı'ndan
düşürülmesinden sonra derneğin tavnnın değiştiği-
ni belirten Ağaoğlu mektubunda şunlan yazdı:
"Dernek üyeliğinden çekilmemi, ülkemizin
koşullannı göz önünde tutarak hep 'Şimdi sırası
değil' görüşüm çerçevesinde geciktirdim. Ancak
200 aydımmızın imzasını taşıyan 'Kaygılıyız-
Uyanyoruz' bildirisinde, TİHD Başkanlığı'nın
da imzası bulunduğu halde, kamuoyunda
tHD'nin insan haklarını tek yanlı, etnik grupla-
ra ağırhku olarak sahip çıktığı inancının değiş-
mediği izlenimi edindim. Demek ki etnik milli-
yetçilik kışkırtılarımn, örnekse PKK terörünün
yeniden iç banşı tehlikeye attığı bir zamanda
dahi, tHD bu cesareti önleyecek yeterli gayreti
gösterememiş bulunmakta. Kamuoyunda ülke
banşı için olumlu bir fikir yaratamamış
tHD'deki üyeligimin sürmesini, tarihin şu za-
manında artık mazur göremiyor, istifamın ka-
bulünü diliyorum." Ağaoğlu, eski HADEP Genel
Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan'm PKK tarafın-
dan öldürülmesi karşısuıda tHD'nin net tavır ala-
mamasınm da karannda etkili olduğunu söyledi.
iHD'den açıklamada ise Ağaoğlu'nun istifasının
üzüntü yarattığı belirtilerek iHD'nin her türlü res-
mi ve sivil örgütlenmeden, silahlı hareketten ba-
ğımsız bir kuruluş olduğuna dikkat çekildi. Açık-
lamaya şöyle devam edildi: " Ağaoğlu, sadece
web sitemize girmiş olsaydı, başta Fidan'ın öl-
dürülmesi dahil son dönemkrdeki şiddet olay-
lan ile ilgili çahşmalanmızı görebilecekti ve ba-
sına yansıyan suçlamalan yapmayacaktı. tnsan
haklan örgütlerinin haksız suçlamalarla hedef
haline getirilip sindirilmeye çaüşüdığı bir dö-
nemde Ağaoğlu'nun ilerişimsizük ve bilgi eksik-
liğine dayalı bu düşüncelerinin basında yer al-
ması ve söz konusu çabalara daha fazla zemin
hazırlanmış olması da büyük talihsizUkür."