Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Fotoğpaf
Al Öz, tias gazete
taoğrafçılanndandır. Türk
Fctoğra-ffçılan
Kütüphariesi'nden çıkan son
aibûrnü d e bunun kanıtıdır.
A> yıldızJı camdan bakan
çocuk, tjüm çıplaklıklan ile
ayanüriü altına karşı
çıkan Bergama köylüleri,
pclısçe ağzı tıkanmış kadın,
tasımpatı ve karanfillerle
crülü Uğur Mumcu,
silahlann gölgesinde Irak,
evsız Hintliler, Boğaz'da
tankeryangını... Hepsi
şaşadıklanmızdır,
jaşadıklandır,
jaşananlardır...
Ali öz'e "Neden fotoğraf"
ciyecek olduk,
'Fotoğraf, insana yönelen
sevgimin seslenişi oldu"
aedi. O kadar yalın.
Fotoğraflan gibi...
ISIK KANSl
Psikologlar yasa istiyorPsikologluk genelde sağlık hiz-
metleri kapsamında ele alınır. Oysa
hiç de öyle değil. Trafik psikolojisi var,
endüstri-örgüt psikolojisi var, çevre
psikolojisi, okul psikolojisi var.
Türk Psikologlar Derneği yetkile-
ri, yüzlerce psikoloji mezununun bir-
çok kuruluşta çalışmasına karşın
mesleğin ve temsil ettiği uzmanlık ala-
nının bir standart "tanım'a kavuşa-
madığından yakınıyorlar. Bu durum,
psikologluk görevini üstlenenler ile
onları görevlendirenler arasındaza-
man zaman çatışmalar çtkmasına, di-
ğer yandan da birkaç psikoloji der-
si almış kişilerin psikolog kadrolan-
na atanmasına neden oluyormuş.
Sözgelimi, psikolog olmayıp da psi-
kolog kadrosundaçalıştınlanlar; ha-
talı test sonucu bir çocuğa "zekâ
özürlüdür" tanısı koyabiliyor, zihin-
sel becerileri uygun olmadığı halde
sürücü ehliyeti elinden alınmış biri-
nin yeniden trafığe çıkmasına izin
verebiliyorlarmış.
Türk Psikologlar Derneği'nin ön-
celikli gündemi belli:
"Psikolojinin çeşitli uzmanlık alan-
lannda verilen hizmetlerin koşul ve
esaslannın belirlendiği bir meslek
yasasının acil olarak çıkanlması ge-
rekliliği vardır."
Genkaynaklarıgittigîder
ABD Başkanı Bush, Recep
Tayyip Erdoğan'dan nişasta baz-
lı jeker üreten Cargill'in önünde-
k engellerin kaldınlmasını iste-
mişti.
Istek ikiletilmedi, hatta iki kere
kiletilmedi. önceyıl başında Şe-
ker Kurumu bir Bakanlar Kurulu
karan ile kapatıldı, ardından Car-
g>ll aleyhine açılmış davalan, ve-
rilmiş kararları ortada bırakan
Toprak Yasası çıkanldı.
Şeker Kurumu'nun kapatılma-
stna ilişkin karara karşı dava açan
Şeker-lş Sendikası'nın avukatı
Gökhan Candoğan davayı ka-
zanmakla kalmadı. Açtığı dava-
da, Danıştay'ın, Şeker Kanu-
nu'nun ilgili maddesinin anaya-
saya aykınlığı iddiasıyla Anaya-
Şeker sanayi ölüyon
sa Mahkemesi'ne gitme karan
vermesine de neden oldu. Danış-
tay'ın karartan üzerine AKP ikti-
dan apartoparŞeker Kanunu'nda
değişiklik yapılmasına ilişkin bir
tasan hazıriadı veTBMM'ye gön-
derdi. Tasan ne mi içeriyor? Şe-
ker- Iş'in konuya ilişkin hazıriadı-
ğı rapordan okuyalım:
"Yasa tasansı ile Şeker Kuru-
mu tamamen kaldınlmakta, Şe-
ker Kurulu ise Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı bünyesinde varlığını
sürdürmektedir. Kurumun gö-
revlerinin Sanayi ve flcaret Ba-
kanlığı tarafmdan yerine getiril-
mesi öngörülmektedir. Yasade-
ğişikliğinin bu şekilde yapılması
halinde, bir anlamda Şeker Ku-
rulu'nun özerk yapısı tamamen
kaybolacak ve kota tahsisinin bu
şekilde bakanlık emrinde olma-
sı ile gelecekte sistem tamamen
siyasi etki altına girecektir. Yakın
tarihimiz, bu tür örneklerie dolu-
dur. Hükümet değişiklikleri de
göz önüne alınarak, gelecekte
de bu tür olaylann yaşanabilece-
ği düşünülmelidir.
Böyle bir durumda bu yeni ya-
pılaşma, çok yönlü lobi faaliyet-
ieri ile kotalannı arttıracak olan ço-
kuluslu nişasta bazlı şeker şir-
ketlerinin çıkarlanna alet olacak-
tır. Sonuçta nişasta bazlı şeker-
lerin kullanıldığı transgenetik mı-
sır ithalatı patlayacak, böylece
döviz kaybının yanı sıra pancar
şekeri kotasının önemli bir kısmı
da nişasta bazlı şeker gruplanna
devredilmiş olacaktır. Tasannın
yasalaşması halinde 6 milyon ton
şeker üretim potansiyeli bulunan,
3 milyon ton kurulu şeker üretim
kapasitesine sahip olan ülkemiz-
de şeker üretimi 500-600 bin ton-
lara kadar düşecektir. Başka bir
ifade ile çok kısa zamanda pan-
car şekeri sektörü hemen hemen
bitecektir."
Farkında mısınız, bu vizyoncu-
luk, dervişçilik, tüccarzihniyetçi-
lik çıktı çıkalı şu güzelim ülkenin
çıkanna zırnık iş yapılmryor.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
Sosyal Güvenlik
Yasalarında Dul Aybkları
Günümüzde sosyal güvenlik, çeşitli yasalarla sağlanmakta-
dır. Bu yasalarda, dul aylıgı (kadın ya da erlcek eş) bağlanma-
sına ve dul ayhğının hesaplanmasına ilişkin koşullar değişiktir.
1) 5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'na göre:
Dul aylıklannın kimlere bağlanacağı TC Emekli Sandığı Ya-
sası'nın 66. maddesinde belirtilmiştir.
"Madde 66 - Dul ve yetim ayhklan:
b) tştirakçOerden f3K hizmet müddetleri 10 yd ve daha fazla
otanlardın ölenlerin,
c) Emekli, adi mahıDük veya vazife maluDüğü ayhğı alanlar-
dan (Aybğa müstahak duruma girip de henüzbağlama yapıhna-
nuş olanlar dahil) öknkrin, (_)
Olüm tarihinde bu kanuna göre ayhğa müstahak dul ve yetim-
krine bağbnn?
5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın "Dulve Yetim Ay-
hldan" fle ilgili 68. maddesi, 1985 yılında 3166 sayılı yasa ile
değiştirilmiş ve erkek dul eşlere de dul aylığı bağlanması sağ-
lanmıştr.
Bu mıddeye göre, "ölenin bağlanmış" ya da bağlanacak
"emekti adi maluDuk veya vazife maiuDüğü ayhklannm";
"a) DU kan ve koca için yüzde 50'si, ayhk alan yetimi bulun-
mayanknn dul eşlerine yüzde 75'i (_.)
Ölenn ayhğa müstahak bir dul kan veya kocasi ik bir yetimi
buhınmsı halinde, dul kan veya kocaya yüzde 60, yetimine yüz-
de 30 onns uygulanır.
EmeUi adi maluDük, vazife maluDüğü ayhğı alan veya iştirak-
çi olan (ul eşe yüzde 50 oranmda dul ayhğı bağlanarak ödenir."
Bunagöre kadın ya da erkek TC Emekli Sandığı iştirakçisi
ya da siprtalısı olanlara bağlanan dul aylığının oranı yüzde 50'dir.
2) 50 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'na göre:
"Dukyhğı bağiama koşuDan,yasanm 66. maddesi ile betinen-
miştiıf
"Maıflük TO yaşhhkayhğı ahnakta iken yahut mahıDük ve-
ya yaşhk ayhğı bağlanmasına hak kazanmış ohıp henüz işkmi
tamamnmamtş durumda veya,
b)Rjanmış bulunan malullfik veyayashhkayhğı,sigortahola-
rak çalmaya başlamalan sebebiyle kesilmiş durumda yahut,
c ) Tolam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortah
buluıro, agortahhk süresmin her yıh için ortalama olarak 180
g ü n muflük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödemiş durum-
da, öle sigortahnın hak sahibi kimsekrine ayhk bağlanır."
198/üında 3168 sayılı Yasa ile Sosyal Sigortalar Yasası'nın
" E ş vÇocuklara Ayhk BağJanması" başlıklı 68. maddesi de-
ğiştiriıiştir. Bu değişiklikle ölen sigortalının kadın ya da er-
kelc olasuıa bakılmaksızın:
"•Dcşine yüzde 50'si, ayhk alan çocuğu buhınmayan dul eşi-
tte yfte 75'i (_)
V^) ^ortafanın dul eşi evlenirse ayhğı kesüir. Ayhğm kesOme-
SİEKC > açan evlenme son bulunca ayiık yeniden bağlanır. Son-
r a k i eıden de ayhk ahnaya hak kazanan dul eşe, bu ayhklar-
daam fia olanı ödenir."
3^) 79 sayılı Bağ-Kur Yasası'na göre:
^Ba'Cur Yasası'nın 41. maddesinde kadın-erkek ayınmı ya-
pılnısızın, kimlere dul ayhğı bağlanacağı açıklanmıştır.
**•a lüm tarihinde en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olan,
to) ıhıOük veya yaşhhk ayhğı ahnakta iken yahut yazuı ola-
r a l i iktc bulunup mahıDük veya yaşhhk ayhğı hağtanmaana
h ^ L k Eandıktan sonra ölen,
«r) ğMmış bulunan maluflük veya yaşhhk ayhklan kesflmiş
ol^uıortalüardan ölen,
«!)»az beş tam yd sigorta primi ödemiş olanlardan toptan
ö«Aeıtakbinde buhmmakla beraber, toptan ödeme yapıhna-
-sjtatom hak sahibi kimsekrine yazıh takpleri halinde ay-
Hsahibi dul eşlere bağlanacak dul aylığının oranı yasanm
>. ddesinde belirtilmiştir. Dul ayhğı:
">uleşiçin yüzde 50'si, ayhkalan çocuğu buhmmayanlann
;zde 75'i" bağlanır.
4ıadde uyannca, "Sigortahmn dul eşi e\1enirse aylığı kesi-
r. ğn kesümesine yol açan evlenme son bulunca ayhk yeni-
dğboır. Sonraki eşmden de ayhk ahnaya hak kazanan dul
e=-^«jykklardan fazla olanı ödenir."
Ie«, "cmsiyet'' ayuTmı gözetihneksizin, bütün sosyal gü-
•v"=?okurumlarında erkeklere de "dul ayhğı'' bağlanması sağ-
1
. IT+IT
Tanm ve Köyişleri Ba-
kanlığı, geçen günlerde
Türkiye'nin, Uluslarara-
sı Tanmsal Araştırmalar
Danışma Grubu'na (CGI-
AR) üye olduğunu du-
yurdu. Bakanlığa göre,
buüyelikleTürkiye, "kü-
resel gelişmelehn takip
edilmesi, materyal deği-
şimi ve geliştihlen tekno-
lojilerin transferinde"
önemli kazançlarsağla-
yacak. Bu çerçevede ba-
kanlığın Tanmsal Araş-
tırmalar Genel Müdürlü-
ğü (TAGEM), Bakanlar
Kurulu karan ve merke-
zi ABD'de bulunan ya-
bancı gruba 500 bin do-
larlık aidatın aktanlması
ile CGIAR üyesi oldu.
ÇiftçiSendikalanKon-
federasyonlaşma Plat-
formu sözcüsü veTürki-
ye Tanmcılar Vakft Baş-
kanı Abdullah Aysu,
CGIAR'ın ne olduğunu
araştırmış. örnek veri-
yon
"CGIAR'a bağlı 16
araştırma merkezinden
biridelRRI'dır. 1960'lar-
da Manila merkezli ku-
rulan Uluslararası Pirinç
Araşbrma Enstitüsü (IR-
Rl), yeni pirinç türleri
üzerine çal/şma/aryap-
mış. IRRI'nın iddiası, pi-
rinç ve diğer ürünlerde
yapılan iyileştirmelersa-
yesindeyoksul tüketici-
ler için fıyatlann önemli
ölçüde düşürüldüğü,
binlerce hektariık orma-
nm tarlaya dönüştür-
mekten kurtarıldığı ve
yetersiz beslenen ço-
cuklann sayısının azal-
tıldığıdır.
Ama Filipinler'de ya-
şayanlarise IRRI'yı 'R-
lipinler'deki pirinç ekici-
lerinin felaketi' olarakgö-
rüyor. 'IRRI'nın pirinçye-
tiştirmek için kullandığı
pahalı kimyasal ve böcek
öldürücü girdileri, top-
rağı bozmuş ve çiftçile-
rin geçimlerini mahvet-
miştir.' Fılipinler bu id-
dialannı, Filipin Pirinç
Araştırma Enstitüsü'nün
54 ilin 48'inde toprak-
lann verimliliğini kaybet-
tiği bulgusuna dayan-
dırmaktadır."
Filipinler'de olup bi-
tenler ortadayken TA-
GEM, CGIAR'a hem de
para karşıltğında üye edi-
liyor. TAGEM deyip geç-
meyin. TAGEM'in elinde
biri Ankara, diğeri Iz-
mir'de iki tohum banka-
sı var. Her iki bankada 5-
6 bin adetdolayında bit-
kisel ve hayvansal gen
kaynağı bulunuyor.
Abdullah Aysu'nun bu
konuda söyleyecek bir
iki sözü daha var
"Eğer bu kaynaklan-
mız 'materyal değişimi'
adi altında CGIAR'a ak-
tanlacak olursa, böyle
bir işlemi gerçekleşti-
renlerin neyle itham edil-
mesi gerektiğini de ka-
muoyu belirlemeli."
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakföyahoo.com.tr
HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA hayatepikn mynet.com
BEN SADECE, DÎSK'E 8AĞLI NAKllyAT-t$ SENDIKASIhM
ÜYE OLMAYA KALiaSAN 113 İŞCÎDEN BtRtYtM!..
ÖTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGESÇ k_urgenc(g yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 1 Ağustos tcwu3.mMuntai-arikan.coni
CERİDB-İ UAVADİS
184O'TA BUGUM, 'CE£lC>E-t D G
ZETE, İSTANBUL'OA >MYtML4NAA4y/i) BAŞLA-
Mişrr. /UGtLfz AS/LLI GAZETECI MLLIAM
CHUZCH/U. '/*/ ÇJKAIZDIĞI CE&tDE-/ HAl/ADİS,
2.4 y/L fcAOAe sü/ee ILE, to GÜMPE '
. ÖNCELE& PEIC iLGf
6U GAzer&j mtsjiut
StNPA , OlSAP^Kf MUHA&
Ğ HA8ERLBR NEPENİYLE
, AGÂH EFEAIOİ'Nİfil
AHVAL' f YAY/MLAMAyA KOYULMASfNfH
ARPINDAN, /</' GAZETE AeA&MOA MÜ-
CAPELE OLMUŞ; TH&TTÇMALAR, Ü
OKURLASl MESSüL ETMfÇTf..
Deneyimli öğretmenden
Yaz dönemi sınavları için
matematik dersi verilir.
0 212 247 72 58
EMtRDAĞ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN
EsasNo: 2004/854
Davacı Afyonkarahisar ili, Çay üçesi, Tekke mahalksi, 7 cilt, 178 hanede nüfiısa ka-
yıtlı Bayram ve Emine'den olma, 15.12.1982 doğumlu Gûlay Güney, aynı yerde nüfusa
kayıtlı Hikmet ve Sevim'den olma 26.11.1972 doğumlu tbrahim Güney aleyhine şiddetli
geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılmış olup, yargılaması 13.10.2005 tarihine bıra-
kılituştır. Davalının açık adresi belli olmaması nedeniyle dava dilekçesi ve 13.10.2005 ta-
rih, saat 09.20'ye bırakılan dunışma günü adına Türkiye'de yayınlanan gazetelerden bin-
sınde ilanına karar verilmiştir. Ilanın gazetede yayınlandığı tarihten itibaren 10. gün teb-
liğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunuı. Basın: 36388
SAGNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Irkçı Süpükleniş
Oriana Fallaci "Londonistan" olarak anılan In-
giltere'deki "Islamcı terörün merkez üssünü" bir yıl
önce aynntılanyla yazmıştı...
"Yeni Avrupa ırkçılığının sesi" Fallaci'nin bu ka-
dar çok ilgi çekmesinin bir nedeni de bu. Italyan ga-
zeteci yalnız ırkçılıkla değil, daha önce kimsenin
yapmadığı analizlerie dikkat çekiyor.
2004 bahannda yayımladığı 1 milyon kopya sa-
tan "Aklın Gücü" isimli kitabında, "Avrupa ıslamı-
nın en tehlikeli mevzilerinin Londra'da konuşlandı-
ğını" Fallaci bakın nasıl anlatıyor:
'Londonistan Şeriatçılan'
"Avrupa'daki 'Islamcı atağın' merkezi -nüfusunun
yüzde 10'u Müslümanlardan oluşan Fransa değil,
Ingiltere... Müslüman nüfus Ingiltere'de gerçekte
mütevazı bir yüzde- yüzde 2.5'i geçmiyor. Ancak
ne varki 'Islamcı atağın beyinleri' -ideologlan, din
adamlan, imamlan- Ingiltere'de yaşıyor. Petro-do-
larlaria beslenip Ingiliz siyaset veyayın dünyası ta-
rafından destekleniyohar. Londra'nın en güzelotel-
leriyle malikâneleri şeyhler, emirler, sultanlann elin-
de. Dünyanın en tehlikeli teröristleri de burada ya-
şıyor. Fransa'nınsınırdışı ettiği; Mısır, Cezayir, Fas,
Tunus gibi Müslüman ülkelerin 'iade talebiyle' izle-
rini sürdüğü El Kaide, El Ansarya da Hamas üye-
leriyıllardırburada korunupkollanıyor. Ya 'Ingiliz va-
tandaşı' veya 'siyasi mülteci olduklan' gerekçesiy-
le geri verilmiyorlar. Bunlara Ingiltere'yi mesken
edinen ve entegre olmak konusunda şiddetle di-
renç gösteren sıradan göçmenleri, Pakistanlılan, Af-
ganlan, Ürdünlüleri, Filistinlileri, Sudanlı, Senegal-
li ve Magreblileri ekleyin..."
Bu ekibin Ingiltere'de "Müslüman Panamentosu"
adi altında "bir örgüt" kurduklannı, bu örgütün In-
giltere'nin Müslüman vatandaşlan ve Ingiltere Müs-
lümanlan için -çok hukuklu bir sistem- "şeriat" ta-
lep ettiğini anlatıyor Fallaci.
Merkezi Londra'daki "F/nst>u/yParfr" camisi ola-
rak gösterilen ve bugün kısaca "Londonistan" ola-
rak ifade edilen "Ingiltere'deki Islamın haritası" bu.
Yalnız lngiltere'y
e
değil, tüm Avrupa'ya dehşet sa-
lan "Londra metrosundaki canlı bombalar" da bu
harrtanın ürünü.
Ünlü Islam uzmam Gilles KeppeJ de bu 'canlı bom-
balann" arkasındaki stratejikdönemeci, "siyasi Is-
lamın 1990'lıyıllarda uğradığı yenilgiyle" açıklıyor.
"Mısır ve Cezayir gibi ülkelerde iktidan ele geçire-
meyen Islamcı hareketin" bölünerek ikiye aynldığı-
nı söylüyor Keppel.
Islam ülketerindeki "siyasiIslam projesi" yenni (biz-
deki AKP türü) bir "ılımlı Islam modeline" bırakır-
ken yenilgiyi kabullenmeyen radikaller "El Kaide te-
rörüyle cihat" yolunu seçmiş Keppel'e göre. Ve
199O'lı yıllar sonunda dünya çapında patlama ya-
şayan yepyeni bir teknolojiyle "internette" örgüt-
lenmişler.
Ve 'dijital ümmet'...
Kamikazeler, Keppel ve çok sayıda terör uzma-
nına göre, "internet"te eğitim alıyor ve endoktrine
ediliyor. Ev yapımı bombalann tarifleri, kullanım lo-
lavuzlan, hedef, taktik ve stratejüer, internet srtele-
rinde yayımlanıyor. Islam için "internetin" tarihi bir
sıçrama olduğunu söyleyen Keppel, Islamın 14
yüzyıllık geçmişinde" diyor "Ulema ilk kez safdışı
bırakılıyor. Sakallı ulemalann yerini gençlerin sos-
yalleşme aracı 'internet' ve bir 'video-oyunu' kolay-
lığıyla 'kutsalV yorumlayan kamikazeler alıyor."
Keppel'in "dijital ümmet" adını ve verdiği sanal
dünyadaki bu "c/Tîaf'furyası biryanda, "Londonis-
tan" gibi "kurtanlmış bölgeler" öte yanda... "Eski
Kıta" hiç alışık olmadığı, yepyeni bir "kuşatılmışlık"
duygusu yaşıyor.
Adi üzerinde "Eski Kıta!". Vüzyıllar boyunca birik-
miş kültürü, tarihi, ekonomik imkânlanyla -ne olur-
sa olsun- olaylan kendi "istenci" doğrurtusundayön-
lendirebileceği inancıyla yoğrulmuş olduğu için şaş-
kın. Çok ciddi bir "özgüven bunalımı" yaşıyor. Bu-
na ekonomik krizi, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana
"Batı 'nın ilk kez bölünmesine" yol açan ABD ile iliş-
kileri, "lrakSavaşı"n, Fransa-Hollanda referandum-
lanyla darbe alan elli yıliık "siyasiprojeyi", vizyon yok-
sunu liderieri, ideolojilerin bıraktığı boşluğu ekleyin...
Bu iş sonuçta basit bir "terörle mücadele davası"
olmaktan çıkr/or. Ve Avrupa demokrasilerinin teme-
lindeki en can alıcı ilkelerin kökünden sarsılmasına,
sorgulanmasına yol açan bir mecraya giriyor.
Irkçılar dün Uverpool'da otobüs durağında bek-
leyen "koyu renklibiradamın" baltayla kafasını yar-
dılar. "Koyu renkli birBrezilyalı" da bir hafta önce Lond-
ra metrosunda kafasına 8 kurşun yemişti... Şokun
birini atlatmadan bir yenisiyle karşılaşıyorsunuz. Av-
rupa hakikaten başka bir mecraya sürükleniyor!
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4 5
I I U
iı n ı
6 7 8 9
I I I
tI I I1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDAN
SAĞA:
1/ Uyuşturucu
bir madde. 2/
Muğla'nın bir
Üçesi... Sansa-
bn* da denilen
bir süs bitkisi.
3/ Asaf Halet
Çelebi'nin bir
şiir kitabı...
Utançduyma...
Kaynağı mito-
lojik çağlara
dayanan kirişli bir çal-
gı. 4/tshal... "Karaca-
oğlan der ki taptığım-
-/YıkılmazTann'nın 2
yapuğıyapı".5/Birtür 3
kalın ve ağır çizme. 6/ 4
Gözdesartyaçalarkes- 5
tanerengi... Avrupa Bir- 6
liği'nin kısa yazıhşı... 7
Baryum elementinin 8 I
simgesi. 7/Üstükapa- g|
lı bir at arabası. 8/ No-
tada durak işareti... Kaçmaması için hayvanlann aya-
ğına takılan köstek. 9/ Dolaşmak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Göç, göçme. V "tnsan —'de hayal ettiği müddetçe
yaşar" (Yahya Kemal)... Kenar süsü. 3/Eski Mısır'da
güneş tannsı... Bir yanşın belirli uzaklığı kapsayan bö-
lümlerinden heT biri. 4/ Telefon sözü... Kalın ve kaba
bir kumaş. 5/ "Etehri arasan büıde bir âdem bulamaz-
sın / Âdem görünen —'lan âdem mi sanırsın" (Ziya Pa-
şa)... Yeşil yapraklan yenen bir bitki. 6/Eli işe yatian,
becerikli... Cepte taşınan tütûn kutusu. 7/Avı çok olan
yer... Bir ağaç. 8/ Tahtta hükümdar olmadığı zaman
devleti yönetenkimse... Damızbk erkek sığır. 9/Imtiyaz.