Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
PB
PB
PB
B
PB
B
B
31
32
30
31
34
35
40
40
Zonguldak PB 27 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
29
26
26
27
32
34
33
31
A 35 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
B
36
33
41
41
38
41
33
29
Y 30
YLrdun kuzey ke-
sımlen parçalı bulutlu,
Rıze, Artvın. Kars ve
Ardahan çevreleri sa-
ğanak ve gök gürultü-
lusağanakyağışlı.dı-
ğer yerler az bulutlu
ve açık geçecek Ha-
va sıcaklığı yağış alan
yerlerde degışmeye-
cek. Diğer yerlerde bı-
raz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
1/
22
22
21
19
26
29
26
Münıh PB 30 Zürth
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
B
B
B
B
2b
30
33
30
31
30
30
34
PB 30 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflis
Kahıre
PB
A
Y
B
PB
PB
PB
B
2/
38
24
36
32
32
25
35
B 39
0Açık <£_3 Sıs % Bulutü ^ ÇOK bulutlu • Yağmuriij Karlı ı Gok gurültulu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
daki bir koridorda baş başa yürürken bizimki sü-
rekli Tony'ciğine bir şeyler anlatıyor. O da Tay-
yip'çiğini dikkatle dinliyor.
Tabii bu manzara karşısında gururlanmamak
olanaksız. Tony Türkçe mi öğrendi yoksa bizim-
ki mi Amerika'ya gide gele Ingilizceyi kavradı.
Doğrusu kestirmek giderek zorlaşıyor. Fakat
Başbakan (hertıalde) Türkçe-lngilizce karışımı
Tarzanca dille Türkiye'nin, örneğin ek protokolü
imzalarken Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gel-
meyeceğini Ingilize anlatıyor.
• • •
Yazılan çizilenlere göre deklarasyon metni ha-
zırdı. Ne ki, Tony ile Tayyip'in açıklamalarından
bu sonucu çıkarmak zor. örneğin gazetecinin
"Ekprotokol konusunda Blair'in kafanızdaki tas-
lak metinle hemfikir olduğunu söyleyebilir misi-
niz" sorusunu RTE, "Hemen hemen diyebilirim"
diye yanıtlıyor.
Bir başka soru; "Metnin biraz daha yumuşatıl-
ması gibi (Blair'in) bir talebioldu mu?" Yanıt: "En
kötü ihtimalle şu andaki taslağa yaklaşımlan bu
şekilde."
Daha başka açıklamalarda da "konuyu iki ülke
dışişleh bakanlannın görûşmekte olduklan" denil-
diğine göre, Ankara'dan ayrılırken Türk heyetinin
çantasında sadece "£>/rfas/a/c" olduğu veancak....
fngiltere ıle yapılacak görüşmelerden sonra dek-
larasyona son şeklinin verileceği sonucu çıkıyor.
Yumuşak mı sert mi? fngiltere, Güney Kıbrıs li-
deri Papadopulos'a Türkiye'ye karşı "yüksek
sesle" konuşmamasını salık verdiği gibi; RTE'den
de deklarasyonda Güney Kıbrıs'ı ve AB'yi kışkır-
tacak sert ifadelere yer vermekten sakınılmasını
istemiş olabilir.
RTE'nin, Blair'le görüşmesinden sonra "...kar-
şı tarafı tahrik edecek, kışkırtacak herhangi bir
yaklaşım içinde, nasıl bugüne kadar olmadıysak,
bugûnden sonra da olmayı düşünmüyoruz" diye
konuşması bu yüzden.
"Karşı tarafı kışkırtmamak!" Bu saptamanın içe-
riği ne olabilir? AB kulisine göre deklarasyonda
"Türkiye, 'sadece Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıma-
dığına' ilişkin birifadeyle" mi yetinecek? örneğin
hava ve deniz limanlarının Güney Kıbrıs gemi ve
uçaklarına kapalı olduğuna değinmeyecek mi?
• • •
Hükümet sadece tanımayla ilgili sorulara yanıt
vermekle yetiniyor. Tanıma olmasa bile protokol-
le ilişkilerin çoğu konularda çarşaflayacağını ve-
ya çarşaflamayacağını kamuoyuna açıklamak
zahmetine katlanmıyor. Zaten soranı da yok ya!
örneğin Baykal, protokolün yürürlüğe girme-
siyle KKTC'nin Türkiye'ye yapacağı ihracattan
yüzde 16 vergi alınacak, diyor. KKTC'nin daha
şimdiden Güney Kıbrıs'ın ekonomik olarak sö-
mürgesi haline dönüşmeye başladığını, fiilen ve
hukuken ticari ambargoya tabi tutulmuş olaca-
ğını söylüyor.
Bizimki Kıbns'ı yitirerek Kıbrıs sorununu çöz-
düğüne inanmış bir Başbakan olarak dönüyor
Londra'dan... Mutlu!
THE TIMES'A AÇIKLAMA YAPTI
Erdoğan:
ABD çaba
göstermiyor
Dış Haberler Servisi - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Kuzey Irak'ta PKK'ye yönelik ön-
lemler konusunda Ankara'nın anlayış ve bek-
lentilerinin bir sının olacağını söyledi. Ingilte-
re'ye yaptığı ziyaret sırasında The Times gaze-
tesine konuşan Erdoğan, Türkiye'nin terörle
mücadelede üzerine düşen tüm sorumluluklan-
nı yerine getirdiğini, aynı kararlı yaklaşımı müt-
tefiklerinden de beklediğini ve PKK ile müca-
delesine destek istediğini belirtti. Erdoğan, Tür-
kiye'nin sınır ötesi operasyonla PKK üyelerini
Kuzey Irak'ta takip etmesine ilişkin tartışmalar-
la ilgili olarak "Açıkça söylemek isterim ki şu
anda ABD'den bu mücadele konusunda bek-
lediğimiz çabayı görmüyoruz. Bu görüşümü-
zü Amerikalı dostlarımıza da söyledik" dedi.
'Anlayış ve beklentinin sınırı var'
Türkiye'nin bu konudaki anlayışının ve beklen-
tisinin belli bir sının olduğunu kaydeden Erdo-
ğan, ABD'nin PPK'yle ilgili çahşmalannı art-
tırma sözü verdiğini harırlattı. Erdoğan, kendisi-
ni terör saldınlanna karşı korumanın uluslarara-
sı hukuka göre Türkiye'nin hakkı olduğunu vur-
guladı. The Times gazetesi, Erdoğan" ın bunu
söylerken ABD'nin 11 Eylül saldınlanndan
sonra Afganistan'da yaptığı faaliyetlere gönder-
mede bulunduğunu savundu. "Bir ülke tehdit
altındaysa bu ülke gerekeni uluslararası ya-
salara uygun olarak yapar" diyen Erdoğan,
"Ben ülke ismi telaffuz etmek istemivorum.
ama biz de herhangi bir diğer ülkenin hakkı-
nı kullanabileceği veya kullandığı gibi kulla-
nabiliriz" şeklinde konuştu.
'Türkiye'ye yardımcı olunmair
The Times gazetesinin dünkü sayısındaki başya-
zıda da Türkiye'ye yardımcı olmanın önemine
değinildi. Türkiye'ye yönelik terör saldınlannın
dikkat çekici olduğu belirtilen yazıda, Erdo-
ğan'ın gazeteye demecinde "Sabnnuzın bir sı-
nın var" dediği hatırlatıldı. Yazıda, Türkiye'de
pek çok reform yapıldığına işaret edilirken re-
formlann memnuniyet verici bir sonuç doğur-
duğu, PKK'nin radikal Kürtler arasında marji-
nal bir noktaya itildiği ve bu durumun örgütü
yeniden şiddete yöneltmiş olabileceği belirtildi.
UMUT davasmda müebbetANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gazetemiz yazarlan Uğur
Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Ak-
soy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un
öldürülmesinin de aralannda bu-
lunduğu çok sayıda olayı kapsa-
yan UMUT davasında, sanık Fer-
han Özmen, ağırlaştınlmış mü-
ebbet hapis cezasına çarptınldı.
Mahkeme, sanıklardan Hasan
Kılıç, Mehmet Ali Tekin ve Ek-
rem Baytap'ın ceza miktan ve
tutuklu kaldıklan süreyi dikkate
alarak tahliyelerine karar verdi.
Davada, ıki sanık 6'şar yıl 3'er
ay, dört sanık 3 'er yıl 1 'er ay, bir
sanık da 3 yıl 9 ay hapis cezasına
mahkûm edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde görülen davanın dünkü
karar duruşmasına, tutuklu sanık-
lar Ferhan Özmen, Hasan Kılıç.
Mehmet Ali Tekin ve Ekrem Bay-
tap, tutuksuz yargılanan Abdul-
hamit Çelik ve Mehmet Şahin
ile sanıİdann avukatlan ve mü-
dahil avukatlan katıldı.
Savcı Salim Demirci, sanıkla-
nn cezalandınlması yönündeki
eski mütalaasını yineledi. Müda-
hil avukatlanndan Halil Sevinç,
savcının mütalaasına katıldıklan-
nı, sanıklann cezalandınlmasını
istediklerini söyledi. Sevinç,
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kış-
lalı, Muammer Aksoy ve Bahri-
ye Uçok cinayetlerini organize e-
den güçler de ortaya çıkanlıp yar-
gılanmadığı sürece, dosyanın
müvekkilleri açısındankapanma-
yacağını belirterek kamu vicda-
nının da tatmin olmayacağını
söyledi. Son sözleri sorulan Fer-
han Özmen, müdahil avukatlann-
dan Sevinç'in "karanlık güçler-
den" söz ettiğini belirterek "Ka-
ranlık güçler varsa. bunlar or-
taya çıkarüsın. Şimdiye kadar
hiç karanlık güç falan ortaya
çıkmadı. Çıksa da biz rahat et-
sek. Beraatimi istiyorum. 6 yıl-
dır ilk defa beraat isteminde
bulunuyorum" dedi.
Ceza indirimi yapılmadı
Mahkeme Başkanı Mehmet
Orhan Karadeniz, samk Ferhan
Özmen'in "Anayasal düzeni si-
lah zoruyla yıkarak, yerine din
kurallanna dayalı devlet kur-
mak için oluşturulan silahlı ör-
güte üye olup, anayasal düzeni
YAVUZ TOPRAĞA VERİLDİ - Mısır'ın Şarm el Şeyh tatil beldesinde düzenlenen
bombalı saldırılarda yaşamını yitiren Safiye Güler Yavuz'un cenazesi dün toprağa verildi.
THY'ye ait uçakla sabah saatlerinde Kahire'den Atatürk Havalimanrna getirilen Yavuz için
Marmara Üniversitesi tlahiyat Fakültesi Vakfı Camisi'nde cenazetöreni düzenlendi. Törene,
Yavuz'un ailesi, yakınlan, iş arkadaşları katıldı. Safiye Güler Yavuz'un cenazesi, öğleyin kı-
lınan cenaze namazının ardından Ümraniye Kocatepe Mezarhğı'nda toprağa verildi. (AA)
Çağla Yalçın da yaşamını yitirdi
Haber Merkezi - Mısır'ın Şarm el Şeyh ta-
til beldesinde düzenlenen bombalı saldınlar-
da yaralanan Çağla Yalçın, tedavi gördüğü
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA)
yaşamını yitirdi. Askeri ambulans uçağıyla
geçen pazar günü Mısır'dan Türkiye'ye geti-
rilen ve GATA Yanık Merkezi'nde tedavi al-
tında tutulan Çağla Yalçın, tüm müdahalele-
re karşın kurtanlamadı.
Çağla Yalçın'ın eşi Bilgehan Yalçın da sal-
dın sırasında yaşamını yitirmişti. Mısır'ın
Şarm el Şeyh tatil beldesinde düzenlenen sal-
dırılarda 5 Türk yurttaşıyla birlikte yaklaşık
olarak 88 kişi yaşammı yitirmişti.
Londra saldınlannı planlayan teröristin yakalandığı ileri sürüldü
9 gözaltıdan 3'ü Türk
Dış Haberler Servisi - tngilte-
re'nin başkenti Londra'da polis, 7
ve 21 Temmuz günleri gerçekleş-
tirilen saldrnlarla ilgili soruştur-
ma kapsamında 9 kişiyi gözaltına
aldı. Bu kişilerden 3'ünün Türk
olduğu öne sürüldü. Saldınlann
beyni olduğunu sanılan Harun
Asvat'ın ise Zambiya'da tutuk-
landığı bildirildi.
Londra'nın Tooting Broadway
semtinde işletmecilik yapan Ah-
met Ali, yanında çalışan 3 Türk
gencin, dün sabah yapılan baskın-
lar sırasında gözaltına alındıklan-
nı söyledi. Gençlerin soyadlannı
bilmediğini belirten Ali, isimleri-
nın, tslam, tbrahim ve Hidayet
olduğunu kaydetti. Islam adlı
Türk'ün soyadının 'Tat' olduğu
öğrenilirken îslam Tat'ın babası
İsmet Tat, oğluyla en son 2 gün
önce konuşruğunu söyledi. Tat,
"Oğlum bu tür olaylara karış-
mış olamaz. Mutlaka bir yanlış
anlama vardır. Birkaç gün için-
de geri dönecekti. Ama bu olay
oldu" dedi.Ağabey Hasan Tat
ise kardeşinin imam hatip lisesi
mezunu olduğunu söyledi.
Amerikan CNN televizyonu-
nun verdiği habere göre saldın-
lann beyni olduğu sanılan Harun
Asvat Zambiya'da tutuklandı.
Habere göre, Pakistan kökenli
Ingiliz Asvat'ı sorgulamak için
aralannda ABD ve îngiltere'nin
de bulunduğu birçok ülke görüş-
melerde bulunuyor.
değiştirmeye cebren teşebbüs
etme" suçundan eski TCY'nin
146 1. maddesi uyannca ağırlaş-
tırümış müebbet hapis cezasına
çarptınldığını bildirdi. Karade-
niz, sanığın eylemlerinin yoğun-
luğu ve sürekliliği, her biri idam
cezasını gerektiren öldürme ve
yaralama eylemlerini gerçekleş-
tirmiş olması ve eylemlerden
sonraki da\Tanışlan, ceza adale-
tinin sağlanması, hak ve nefaset
kurallan göz önüne alınarak, Öz-
men hakkında ceza indirimine y-
er olmadığının kararlaştınldığını
kaydetti. Kamu hızmetlerinden
ömür boyu yasaklanmasına karar
verilen Özmen'in tutukluluk ha-
linin de devamına karar verildi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sa-
nıklar Hasan Kılıç ve Mehmet Ali
Tekin'i silahlı örgütün özel gö-
revli yöneticisi olma suçundan
10'ar yıl hapis cezasına çarptırdı.
Terörle Mücadele Yasası'nın ce-
za arttınmını öngören 5. madde-
si uyannca sanıklann cezasını
15'er yıla çıkaran mahkeme he-
yeti, Kılıç ve Tekin'in duruşma-
daki iyi halleri, sosyal ilişkileri,
eylemlerinden sonraki davranış-
lannı dikkate alarak, cezalannı
12 yıl 6'şar aya indirdi.
Kıhç ve Tekin'e tahliye
Mahkeme, Topluma Kazandır-
ma Yasası'ndan yararlanma istek-
lerini de yerinde bularak, Kılıç ve
Tekin'in cezalannı 6 yıl 3'er aya
indirdi. Mahkeme, ceza miktan
ve tutuklu kaldıklan süreyi dikka-
te alarak, Kılıç ve Tekin'in tahli-
yesine karar verdi.
Mahkeme, Mehmet Şahin, Fa-
tih Aydın, Muzaffer Dağdeviren
ve Abdulhamit Çelik' i, silahlı ör-
güt üyesi olma suçundan 5'er yıl
hapis cezasına çarptırdı. Sanıkla-
nn Terörle Mücadele Yasası'na
göre cezalannı 7 yıl 6'şar aya çı-
karan heyet, iyi hal ve Topluma
Kazandırma Yasası'ndan yarar-
lanma durumlannı dikkate alarak
sanıklann cezalannı 3'er yıl 1 'er
ay 15'er güne indirdi. Mahkeme
heyeti, Yusuf Karakuş'u, suçu iş-
leyiş biçimi ve yoğunluğunu, sos-
yal durumunu gözeterek yeni T-
CY'ye göre 6 yıl hapis cezasına
mahkûm etti. Karakuş'un cezası
önce arttınldı, daha sonra Toplu-
ma Kazandırma Yasası da uygu-
lanarak 3 yıl 9 aya düşürüldü.
'Temyiz edeeeğiz'
Sanıklardan Ekrem Baytap'ı
ise 12 yıl hapse mahkûm eden
mahkeme heyeti, cezayı Terörle
Mücadele Yasası uyannca önce
arttırdı, daha sonra iyi halini dik-
kate alarak 15 yıl hapse mahkûm
etti. Baytap'ın Topluma Kazan-
dırma Yasası'ndan ve yeni T-
CY'nin etkin pişmanlık hükmün-
den yararlanma başvurulan, şart-
lan oluşmadığından reddedildi.
Mahkeme heyeti, aldığı ceza
miktan ve tutuklu kaldığı süreyi
dikkate alarak, ileride mağdur ol-
maması için Baytap'ı tahliye et-
ti. Müdahil avukatlan, karan tem-
yiz edeceklerini açıkladılar. Avu-
katlar, mahkemeye süre tutum di-
lekçesi verdiler.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...Nâm-ı Diğep, 'Hâlis Acanı'!..."
H Baştarafı Arka Sayfada
açmamak için Toplumcu Gerçekçilik' diye
savunuyorlardı; oysa ben yurtdışında sorunu
biraz kurcalayıp tartıştıktan sonra, aslında
Andrey Jdanofun teorisi olan bu tutumun,
sanatçıyı bir parti propagandacısı durumu-
na indirgediğini saptamış; aynca, toplum-
sal diyalektiğin yanı sıra insanlarda bir de
bireysel diyalektiğin bulunduğunu hesaba
katarak, bu türden toplumsal bir sanatın,
sosyalizm'in ruhuna daha uygun olacağına
hükmetmiştim.
Tuhaftır ama gerçektir, Toplumsal Gerçek-
çilik '/Waw'Derg/s/çevresinde, Garip Hareke-
ti'ne karşı gençliğin tepkisi olarak gelişmeye
başladı; aziz dostum Asım Bezirci'nin, bir ara
banayüklenmesinin nedeni buydu; o Toplum-
cu Gerçekçi çizgiye uyarak, Toplumsal Ger-
çekçiligi eleştiriyordu. Oysa Toplumsal Ger-
çekçilik, o sırada iktidar olan partilerin gaze-
telerinde 'Moskova Ajanlığı' olarak nitelen-
mişti. Gençler, bunun üzerine, Toplumsallığı da
bıraktılar, Gerçekçiliği de, sonradan 'Ikinci Ye-
ni' adı verilecek, bir biçim alafrangalığına yö-
neldiler.
Işte, toplumsal diyalektiği olduğu kadar, bi-
reysel diyalektiği de hiçe sayan, bu yeni hare-
kete karşı, Asım'la aynı safta buluştuk ve sa-
vaştık; bu beraberlik şu manada da ilginçti ki,
toplumsallığı önemsediği bilinen öteki iki ya-
zar dostumuz, Memet Fuat ve Fethi Naci,
'Ikinci Yeni' çevresinde kalmışlardı, onu des-
teklediler bile! Bu defa biz dördümüz, aramız-
datartışmaya başladık; sanırım edebiyatımız-
daki en hızlı ve sert kavgalardan birisidir bu; o
tartışmada Asım'la (Bezirci) omuz omuza ol-
mak, doğrusu ya bana, dehşetli keyif veriyor-
du; o, her zamanki zekâsı ve gerçekçiliğiyle,
Toplumsal Gerçekçiliğin, önce sandığı gi-
bi bir sapma ya da kayma olmadığını anla-
mış; toplumun ve insanın diyalektiğini yan-
srtmakta özgür olmak istediğini saptayıp;
sanatı bir kelime oyuncakçılığına ya da bi-
çim cambazlığına dönüştürmek isteyenle-
re karşı, benimle birlikte savaşmak karan-
nı vermişti.
Gelecek kuşaklann edebiyat tarihçileri için,
bu 'fesb/f'in önemli ve yararlı olacağını sanı-
yorum; 'Ikinci Yeni'nin zamanla uğradığı yoz-
laşma ve akıbet, hangi tarafın haklı olduğunu
zaten göstermiyor mu?...)
Söyledlklerl kadar, rahat ve lyl ml?
(Çağrışım/8. "...o yaz, Cengiz7n (llhan)
yazlığında, Çeşme'dey/m; neyle meşguldüm
bilmem, televizyon açık, haberleri veriyor; Sı-
vas'fa bazı kişilerin bir oteli bastığından, içer-
de epeyce aydının mahpus kaldığından bah-
sediyor. Cengiz'/e bakıştık, ikimizin yüzünde
de, aynı kaygı: Sonu fena bitebilir.
"...sonrakihaberterde, içerde mahsurkalan-
ların adlan vehliyor; tahmin ettiğim gibi,
Asım'/n adı da onlann arasındaydı; otelin ate-
şe verildiğini duyunca dehşete düştüm; biliyo-
nım ki aziz arkadaşım, bu türlü serüvenlere
alışkın değiidir, ne fızik yapısı elverişlidir, ne
ruhsalyapısı: O doğru bildiğini doğru söyleyen,
bir aydın savaşçıdır, yangın kundakçılarıyla,
boğuşacak bir insan değil..."
"... tahammülfersa bir bekleyiş başladı, oka-
naldan o kanala geçiyor, yangının seyrini takip
ediyorduk; söndürülebilecek mi, yoksa!.. Ne-
dense onunla yaşadığımız nice olay, sinema
şeridi gibi, gözlerimin önünden geçiyor; hay-
rettir, bu görüntülerde, Asım'/n sadece yüzü
var, iyi niyetligülüşü, kaygı1ı bakışlan; mütevek-
kil, fakat azimli duruşu; mütevazı Anadolu ço-
cuğu halleri, ben okuduğum zaman Nâzım'/n
şiirierini dinleyişi, vs. vs..."
"Sonuç tahmin ettiğim gibi, kötü çıktı: Asım
Bezirci 'yi biryangında kaybetmiştik; günlerce
gözümün önünden, onun dumanlaria, alevler-
le boğuştuğu sahneler gitmedi: Asım Bezir-
ci 'nin sıradan ölmeyeceğini düşündüysem bi-
le, sıra dışılığın bu mertebe alçakça, haksız ve
sebebsiz olabileceği aklıma gelmemiş.)
(...işte böyle Asım kardeşim, cehennemi
sana dünyada yaşattıkları için, ahirette
cennete gönderildiğinden eminim: Nasıl,
orası söyledikleri kadar, rahat ve iyi mi?...)
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ki sonbahardan itibaren sandığın daha sık konu-
şulacağı söylenebilir.
Medya balonuyla yükseklerde uçan AKP'nin
toplum içindeki desteği ne durumda?
Bu sorunun yanıtını en çok AKP'liler merak edi-
yor ve çok sık kamuoyu yoklamaları yapıyorlar. Bu
konuda amatörlükten de sıyrıldılar. Birden fazla bi-
limsel kuruluşları var. Çalışmalarını temelde ikiye
ayırıyorlar:
1- Partinin iç araştırmaları.
2- Parti dışındaki kurumlarayaptırılan araştırmalar.
Kamuoyu yoklamalarındaki inandırıcılık şüphesi
onların da içine düştüğü için anketörler konuştuk-
ları kişinin telefonunu da alıyorlar. Anket çalışması-
nın tamamlanmasından sonra kontrol ediliyor.
AKP yönetimi yaklaşık bir yıl öncesine kadar
sonuçları değişik yollarla kamuoyuna duyuruyor-
du. Şimdi duyurmuyor!
• • •
Anket sonuçlarının gizlenmesinin başlıca nede-
ni, AKP'nin oy oranındaki düşüş. Elimizdeki bilgi-
ler profesyonel araştırma kuruluşlarıyla teması olan
kesimlerden... Görünüm, satırbaşlarıyla şöyle:
- AKP'nin oy oranı yüzde 18'le 25 arasında gidip
geliyor. AKP yönetiminin çok arzu ettiği ve psikolo-
jik bir eşik olarak gördüğü yüzde 30'lar artık yok!
- Saadet Partisi oyunu arttırmaya başladı. Son
anketlerin tümünde yüzde 5'in üzerinde görünü-
yor. Ortalama yüzde 6-7'lik bir orana ulaştı.
- AKP'nin çekirdek tabanı, partinin türban ve
benzeri temel beklentilere yanıt vermesinin gide-
rek güçleştiği görüşünde.
- Genel olarak seçmenler "Türban sorununu ben
çözehm" sözlerınin inandırıcılığını yitirdiğini düşü-
nüyor. Kimi anketlerden türbana dayalı oy oranının
yüzde 1 -1.5 kadar olduğu sonucu çıkıyor.
- Geçen seçimlerde 10 milyon kadar seçmen
sandığa gitmemişti. Yeni bir seçimde en az bu ka-
dar seçmenin yine sandığa gitmeme eğiliminde ol-
duğu dikkati çekiyor.
-1999'da DSP ve MHP'ye, 2002'de de AKP'ye
akan oylar bugün kararsızlar havuzunu dolduru-
yor.
- Barajı geçecek partiler olarak AKP, CHP, MHP
ve DYP görülüyor. Son 3 parti dalgalanmada.
• • •
Yeniden altını çizelim, verdiğimiz rakamlar çeşit-
li araştırma kurumlarının kamuoyu ile paylaşmadı-
ğı, bızim de ikinci elden aldığımız bilgilere dayanı-
yor. Bu rakamların genel gözlemlerimizle tam ola-
rak örtüşmese de yer yer çakıştığını vurgulayalım.
AKP'nin bugün kurduğu iktidar ittifaklan kendi-
sini iktidara taşıyan kesimler değil! Bu yüzden 3
Kasım 2002'de AKP'ye akan oylar ortada geziyor.
Seçim ortamına girilmediği için bu oyların hangi
yöne gideceğini şu aşamada öngörmek olanak-
sız. Ancak o güne hazırlanan büyük bir hareketin
de henüz olmadığını söyleyebiliriz.
CHP, kasıma dek kongreleriyle uğraşacak.
MHP, daha çok içindeki gelişmelerle haber oluyor.
DYP, kongresinden iktidar adayı parti görünü-
mü ile çıkmadı.
Bu durumda AKP'liler de kendilerinde "Bizden
başka kim var" sorusunu sorma hakkını görüyorlar!
ankcum " cumhuriyet.com.tr
PKK, belediye
başkanı kaçırdı
I Baştarafı 1. Sayfada
nı durdurdu. Doğan'ı serbest bırakan grup, daha
sonra arazi yapısı ve bitki örtüsünden yararlana-
rak kırsal alanda Akyürek'i de yanlanna alarak
izini kaybettirdi. Doğan'ın olayı güvenlik güçle-
rine haber vermesinin ardından bölgede geniş
kapsamlı arama-tarama faaliyetleri başlatıldı.
AKP Bingöl Mılletvekili Fevzi Berdibek, Akyü-
rek"in kaçınlmasından endişeli olduklannı belir-
terek "Sivil toplum örgütleri ortak bir dekla-
rasyon yayımlamalıdır" dedi. CHP Bingöl îl
Başkanı Mustafa Kurban ise Akyürek'in her-
kesle arasının iyi olduğunu vurguladı. ÎHD Bin-
göl Şube Başkanı Rıdvan Kızgın. "Kaçırılmayı
ilçe halkının iradesine yönelme olarak değer-
lendiriyoruz" dedi. Kızgın, Tunceli'de kaçınlan
er Coşkun Kırandi'nin serbest bırakılması için
girişimlerin sürdüğü dönemde Akyürek'in kaçı-
nlmasının banşa yönelik çabalan boşa çıkardığı-
m Mirguladı. ifadelerine yer verdi. Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Bayde-
mir, Haşim Akyürek'in bir an önce serbest bıra-
kıhnası çağnsmda bulunarak "Seçilmiş bir be-
lediye başkanının kaçırüması açısından da
kabul edilemez. Bu nornıal vatandaşlann ka-
çınlması anlamına gelmemelidir. Kişinin can
güvenliğinin ihlalidir" diye konuştu.
Londra'da KKTC lehine karar
• LONDRA (AA) - tngiltere'de Yüksek Mahke-
me, belediyenin KKTC'nin otobüslerinin üzeri-
ne verdiği turizm ilanlanna getirdiği yasağı
haksız buldu ve kaldırdı. Belediyenin ulaşım-
dan sorumlu "Transport for London" adlı biri-
mi tarafından konulan yasağı ele alan Yüksek
Mahkeme, belediyenin "resmen tanınmayan
KTC'nin reklamlannın otobüs, tren ve metro
istasyonlan gibi yerlerde gösterihnesinin yanlış
olacağı" yolundaki karannı haksız buldu.
Jankuliev'den açıklama
• tstanbul Haber Servisi - Gazetemizin 16 Tem-
muz 2005 tarihli sayısında yer alan "PKK'nin
yeni geçiş noktası" başlıklı haberle ilgili açıkla-
ma yapan Kazakistan Büyükelçisi Amanjol Jan-
kuliev, ülkesinin PKK'yi terör örgütü ilan ettiği-
ni belirtti. Bu nedenle bu örgütün Kazakistan'da
faalıyet yürütmesinin yasak olduğunu belirten
Jankiiliev, "Kürt Kültür Derneği örgütün kont-
rolünde değiidir. Nadir Nadirov ise ünlü ve say-
gın bir toplum eylemcisidir" diye konuştu.