29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR/YET 24 TEMMUZ 2005 PAZAF 10 P A Z A R YAZDLARI dishab@cumhuriyet.com.tr 'Bilge Stefan'ı yitirdikA dını "yitirmek'" fiilinin yanına en iri harflerle jrlL yazsam, acaba yokluğunu kendime kanıtlayabüir miyün?... Oostlar, o dağ gıbi, dünyalar güzeli adam, Stefanos Verasimos başıyla sonu arası 15 gün süren, sevgili eşi Udkıs Taşkeser'in deyimiyle "doğa terörii* bir hastalık yrizıinden 19 Temmuz'da vefat etti. Ona her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemde sessizce ve aniden süzülüp gitti. Artık "Bilge Stefan" yok... Ona Büyüklsfcender'den beri Türkiye'nin tanıdığı "En Büj-ûkıMaJiedon" dersek çoğunuza abartılı gelebilir. O ordular yûrütüp ülkeler fethetmedi. Kılıcı, aJdı ve bilgisi; fetihleri, yetiştirdikleri ve ürettikJeriydi. 0 önce olağandışı bir sosyal ve siyaset bilimci, araşnrmacı, düşünür, öğreönen ve eşsiz dürüstlükte aydın bir insandı. 0nun teme] özgünlüğu şu dünya koşullannda Tûrkiye Cumhuriyeö vatandaşı ve gerçek bir Türkiye âşığı oluşu, Türkiye'nin uluslararası bilimsel platforrnlarda eşsiz. tartışmasız en objektıf, en saygıdeğer "yandaşı" kalmasında yatıyordu. Elbetteki birçok resmilerin veya günü zevahiri kurtarmaya çalışanlann paralelinde bir "yandaş"(!) değildi. Böyle de bir kaygısı yoktu. Ama o ne Fransa'daki "Ermeni hassasrvedi enteJektüel teröre" ne de "ucuz Kürt edebiyatına" pabuç bırakmıştı. 0nun girdiği her ortamda herkes -mecazi anlamda- önünü ilikler, sarf edeceği söze bir başka dikkat edip konuşurdu. Yolu hep aydınJıktan yana, pusulası sorgulayan akılcüık, enerji kaynağı araştırmaktı. îlk izlenimde çoğu kişiyi çarpan sert ve dolaylı bakışı, soğuk gözüken tavn, utangaç ve alçakgönüllü kişiliğinin maskesiydi. Yufka yüreği, bilgisini paylaşmaktald olağanüstü cömertliğini zaaf sananlar, onun bilimsel ciddiyetine tosladıklannda yaruldıklannı acı acı anlarlardı. "Hiç künsenin vakti vok. Bir tek benim var~ Nasl reddedeyün çocuklan" derdi. Stefan uzun yıllardır yalnızca Türkiye'den gelen genç yaşh yüzlerce kişinin değil, kendine başvuran, ulaşan her insanın danışmanı, yönlendiricisi, ağabeyiydi. Sabırla dinler, anlatır, açıklar, el verirdi. Onun 24 saati adeta 48 saatti. Yoksa o kısacık hayata onlarca sorumluluk (UNESCO ve Fransız Dışişleri Bakanhğı danışmanlığı, yayınevi editörlüğü, dergi yönetmenliği, hocalık, yazarlık veya örneğin dünyaca ünlü müzdsyen "DJ Dimitri from Paris"in babalığı, özel ve güzel yemek yapmasını seven ev eşhği...), 38 kitap, 90 kolektif kitaba katkı, 2O0'ün üstünde makale, sayısız konferans, ders ve benzerlerini nasıl sığdırabilirdi?.. 30 yıl önce evine ilk kez gittiğimde gözüme çarpan ilk şey, Bacb'ın Barok anlayışla yani bestelendiği devrin enstrümanlanyla Harnoncourt ve Leonhardt tarafindan yeniden yorumlanmış 20-22 kutuluk "Toplu Kantaaan" olmuştu. "iNîpn?" demiştim. Yanıimıyorsam' PARIS UĞURHÜKÜM "Çûnkü orijinali, doğrusu bu. Ben eteştirisel araşûımacı olarak daima doğnmı aramak zorundayım" diye cevaplamıştı. Meraklı okurlanmız hatırlayacak, 1994-99 arasında Istanbul'da Fransız Anadolu Araştırmalan Merkezi'nde müdürlük yaptığı sürede sadece rekor seviyede yayın ve araştırma yapmakla yetinmemişri. Klasik Türk müziğinin eski notalar ve bestelendiği devrin enstrümanlarla yorumlanmasıru sağlayan Fîkret Karakaya yönetimindeki Bezmara Topluluğu'nun lcurulmasına da öncülük etmişti. Paris'te "Kanuni Suftan Sükyman", Versailles'da "Topkapı SarayT sergileri de ağırlıklı olarak onun eseriydi. "OsmarüTnuı da bir Edebiyaü vardır" savıyla Actes Sud yayınlannda Türk Kitaphğı dizisini yaratan da odur... Makedonya ve Girit Rumu atalardan gelip, nasıl mimari ve şehircilik tahsil edip, niye tarihçi ve 8. Paris Üniversitesi Fransız Jeopolitik Enstitüsü'nde kürsü başkanı olduğunu veya Osmanlı mutfağı uzmanlığını merak edenler, şimdilik tek kaynak, Babür Kuzucuoğlu'nun Troya Yayınlan'ndan çıkmış "Paris'te Türkiye Hareteri" kitabını (s 88-95) okuyabilirsiniz. Gerçi hiçbir zaman Yerasimos'un 1966'da akademik kariyer başvurusunu TC Milli Eğitim Bakanlığı'nın niçin reddettiğini(!) anlayamazsınız ama Sayın Aii Kazancıgü'ın deyişiyle "Ayasofya'ya heykeli diİdlmesi gereken (bu eşsiz) insan"ın Fransa ve dünyada kariyer yapmış olmasına neden olduğu için o ilkel anlayışa şükran borçlu olduğunuzu anlarsınız... Sen, bize rağmen bizi seven, zira "biz" olduğunun bizden fersah fersah ileri bilincinde bir "bflge" idin... doğru bildiğini söylemek için değil, doğruyu bulabilmek için konuşurdun. Sen antik Yunan fılozoflan gibi bilgili, soyu tükenmiş Anadolu Mevlevileri gibi arif, o topraklara derin bir tutkuyla bağlı bir Türk gibi Türkiyeliydin. Her zaman saydam, dostuna vefah, bilgini görgünü herkese vermekte sonsuz cömert, sapına kadar dürüst bir insanduı. Bilge Stefan, hayarının tek büyük haksızlığmı 63 yaşında, en verimli çağında 19 Temmuz gecesi saat 23.50'de çok zamansız bir zamanda "bizP, özellikle buralardaİdleri öksüz koyup giderek yapün. Türkiye'yi bir eviadından mahrum bıraktın. Yarın, senin gibi yeri doldurulamayacak Balzac. Bourdieu, Chopin, Eluard, Gay-Loussac, Yıimaz Güney, Melies, Modigtiani, Montand, ıMorrison, VTsconti, \Vllde vd. yanında Pere Lachaise Mezarlığı'nda son yolculuğuna çıkacaksın. Toprağın bol, kişiliğin ve bitmemiş eserin gelecek nesillere örnek olsun... ugur.hukumSparB.com Pekin'de 26 Çinliye 1 köpek düşüyor LEVTLNTULUÇER uûAer her şeyi yedikleri gibi köpek y eti de yiyorlar. Ancak köpek etı. restorana gidildiğinde bir kıymaymışçasına yemeğin içine atılmış bir et parçası olarak insanın karşısına tesadülen çıkmıyor. Yiyenler köpek etinin lezzetli olduğunu söylüyorlar, ama diğer etlere göre pahalı. O nedenle ancak sipariş üzerine masaya gelıyor. Aynca köpek eti her lokantada da bulunmuyor Geçen yıl Güney Kıbns'ta öğrenim gören Çinli PEKINöğrenciler medyaya malzeme olmuşlardı: Başıboş köpekleri kesip yiyen Çinli öğrenciler, bahçeye gömdükleri kemıklerin başkalan tarafindan bulunmasıyla gündeme oturmuşlardı. Anlayacağınız, bızdeki gibi Çin sokaklannda başıboş köpeklere rastlanmıyor! Çin'de her şeyin tescıllenmesi zorunlu. Tıpki arabalann tescıllenmesi gibi. Mesela caddelerde gezen milyonlarca bisikletin her birinin tescilli olması gerekiyor. Çin hükümeti her bisikletten az da bir tescil parası alıyor, ama bu kurala artık pek uyan yok desek de kurallara saygılı Çinlilerin de var olduğunu hatırlatmak lazım. Çin'de kedi-köpek gibi evde beslenen hayvanlar da tescillenmek zorunda. Sadece başkent Pekin'de, tescıllenen kedi-köpek sahiplerinden 80 mihonyuan(13milyon llObin YTL) topİanmış. Hükümet yetkilileri paranın, hayvanlann kuduz aşısı ve işletme gibi giderlerinde kullanıldığııu açıkladılar. Pekin Belediyesfnin bu tescilleme parasıru toplama tarihi çok da eskiye gitmiyor; henûz 9 yıl. Bu tarih itibanyla köpek besleyenlerden alınan tescil parası oldukça yüksekti; 5 büı yuan (825 YTL). Belediye 2003tensonrayeni birkararçıkanp bu miktan 1000 vuana(165 YTL) kadar Filistin'de duvar protestosu Bati Şeria'nın BiKn kö- yüode toplanan \iizkr- ce FilistinJi, Israilü ve uluslararası banşevienv cisi. tsrail'in bölgede in- şa ettiği "gü^enlik du- vannı" protesto ettiler. ABD Başkanı George Bush'un maskelerinide taşrvan evierocüer,Was- hJngtDn'mİsraiTe \vnü- ğidesteğikesmesini iste- diler. Eylemciler, Israil veFUtstin'detemaslarda bulunan ABD Dışişleri BakanıCoDdofcezzaRi- ce'ı da protesto etti. (Fotoğraf: REUTERS) indiriyor. Haliyle, 1000 yuana kadar düşen köpek tescilleme parasının eskiye oranla az olması, Pekinlileri köpek sahibi olma konusunda daha çok kamçılamış gibi. Resmi rakamlara göre Pekin'de kayıtlı köpek sayısı 458 binin üzerinde. Kayıtsız olanlann sayısı belli değil. Pekin'in kayıtlı nüfusu 12.2 milyon. Kaba bir tahminle Pekin'de her 26 kişiden 1 'ine 1 köpek düştüğü ortaya çıkıyor. Yine kayıt dışı köpek sayısını da göz önüne alırsak Pekin'de ne kadar da çok köpek olduğunu anlayabilirsiniz. "Burakamlar Pekin'de neden bu kadar çok" somsuna bir yanıt da acaba Çin'deki tek çocuk poötikası" olabilir mi? Özellikle nineler ve dedeler için bu daha zor olsa gerek! Çünkü onlar sadece 1 torun sevebiliyorlar. Toruna duyulan sevginin evlattan daha çok olduğu söyleniyor, ama sevginin fazla gelip kullanılamayan tarafinı, evde evcil bir hayvana vermenin ne gibi bir zaran olabilir ki? Artık Çin'in zengini de fakiri de evde evcil hayvan besliyor. Yaşlılara dahi dost ve hatta bir nevi torun olan bu köpekler, Pekin'de iyi bir sektör de oluşturmuş. Pekin, 2008 olimpiyatlanna hazu'lanırken eski olan her şey yıkılıyor. Bu, daha çok kent merkezinde böyle. Ancak Pekin'i çevreleyen 2., 3., 4. ringlerden doğru açılmaya başlanıldığında eski ve fakir Pekin daha çok göze çarpıyor. Ilginç olan, bu fakir bölgelerde açılmış olan "pet sbop"Iar. Bulunduklan yer itibanyla göze oldukça çelişküi görünen bu kedi-köpek dükkânlannda her tür hayvan var. Fiyatlar el yakıyor, ama dükkân sahjpleri işlerinden memnunlar. Çin bu nedenle, kedi-köpek konusunda, Türkiye'den Çin'e mal satmanın zorluğunu yaşayan işadamlan için iyi bir pazar gibi görülüyor. Türkiye'de yakın zamana kadar Çin'de kedi-köpek beslemenin "Bir burjuva ahşkanhğı ve yasakoktuğu" bilgisi vardı. Bu bilgınin "komünizmi körüJerne" döneminden kalmış olduğunu belırtmek lazım. Böyle bir yasak hıç olmamış. Türkiye sokaklannda başıboş dolaşıp belediyelerin infaz ekiplerine kurban vermek zorunda kaldığımız kedi ve köpeklerimiz Türkiye'nin yeni döviz girdisi olabilir mi? At etini Türklere yedirip gündemi meşgul eden "at eti gjrişündleri' 1 acaba köpek etini Çinlilere yedirebilecekleri gibi, yavrulannı da Çin pet shop'lanna satıp para yapabilecek yetenekteler mi? Jcventulııcerta hoönaiLcom t 17 temmuz 2005 pazar günü Onur'u kaybettik. Herkesi aydınlatan elektrik o gün bizleri karanlığa mahkum etti. İçinde kaldığımız karanlıkta yaktıkları ışıkla, ayakta durmamıza yardımcı olan, acımızı paylaşan, telefon ve telgrafla arayan, çiçek gönderen, her an yanıbaşımızda olan dostlarımıza, aile yakınlarımıza, kurum ve kurufuş temsilcilerine, öğretmenlerine ve 7-F sınıf arkada^larına teşekkür ederiz. SERPİL-MEHMET-DENİZ GÖZEL 17 temmuz 2005 pazar günü Onur'u kaybettik. Bizimle olarak, telefon ve telgrafla arayarak, çiçek göndererek derin acımızı paylaşan; TMMOB YÖNETİM KURULU' ve BAJKAKI'najZMİR BÖrÜK^EHİR BELEDİYE BA^KANI'na EMO ONUR VE DENETLEME KURULU'na,ELEKTRİK MÜH. 0DA5I YÖNETİM KUKULU'na HAKİNA MÜH. ODASI YÖNETİM KURULU'na,EMO İZMİft ŞUB£ YÖNETİM KUKULU'na, EMO ADANAŞUBE YK'na,EM0ANKAMŞUBEYKna EMOAffTALYAŞUBEYK'na EMO BUR5A JUBE rC'na,EMO DENİZLİ ŞUBE YK'na,EM0 OİYARBAKIR ŞUBE YK'na EMO GAZİANTEP ŞUBE YK'na.EMO İSTANBUL ŞUBE YK na.EMO KOCAELİ ŞUBE YK'na EMO MERSİN ŞUBE YK'na.EMO SAMSUN ŞUBE YK'na,EMO TRABZON ŞUBE YKna TMMOB ANKAKA İL KOORDİNASYON KURULU'na,GEDİZ ELEKTRİK OAGITIM A.Ş İZMİR MÜESSESESİ'ne, ÇEVRE MÜH. OOASI.HARİTA KADASTRO MÜH. ODASI, MAOEN MÜH. ODASI MİMARUR ODASI, İNŞAAT MÜH.ODASI JEOFIZİK MÜN.ODASI, JEOLOjf MÜH. 0DA5I.GIDA MÜH.ODASI, ZİRAAT MÜH.OOASI.GEMİ MÜH.ODASI. TEKSTİL MÜH.ODASI,İÇ MİMARLAR ODASI.MAKİNA MÜH.ODASI.PEYZAJ MIMARLARI ODASI .ŞEHİR PLANCILARI ODASI İZMİR ŞUBELERİNE, KİMYA MÜH.ODASI, 0RMAN MÜH. ODASI EGE BÖLGE ŞUBELERİNE, EMO MANISA.MUGLA.U5AX İL TEMSILCİLİXLERİ'ne,EMO BODRUM İLÇE TEMSİLCİÜĞİ'ne, EMO İZMİR JUBE ÇALIŞANLARIna, OLEYİS EGE BÖLGE BAŞKANUĞC na, SES İZMİR ŞUBESİ'ne.EĞİTİM-SEN 2 NOLU ŞUBESİ'ne,ESM İZMİR ŞUBESİ'ne, İZMİR TABIB ODASI'naJZBETON A.Ş.'ne,ESBAŞ A Ş.'ne.BİRGÜN GAZETESİ VE ÇALIŞANLARI'na, BUCA LİSES) 1970-76 YATILIURI'na,Ö.D.P. İL ÖRGÜTÜ'ne.Ö.D.P. ItARJIYAKA İLÇE ÖRGÜTÜ'ne, KARŞIYAKA İLKÖĞRETİM OKULU'na, 7-F SINIFI'na teşekkür ederiz. MEHMET GÜZEL TMM08 İZMİR IIK00RDINA5V0K KURULU SEKRETERI 175-25: Nemutlu Belçikalıyımdiyene! JT'ederal parlamentoyu 7 bin 100 M? kişi gezdi, askeri geçit törenini ise 100 bin kişi izledi. 21 Temnıuz Perşembe akşamı yapılan ulusal bayram kutlamalan, yoğun ilgi gösterilen Brükserdeki havai fişek gösterisiyle sona erdi. Bundan bir gün önce yapılan dünyanın en büyük bandosunu oluşturma rekor denem esi ise 1000 çalgıcı daha bulunabil seydi, rekor için gereken 11 bin 15 8 rakamına ulaşabilecekti. Olsun, Belçikalılar yine de bu denemeleri yle dünya rekoru kıramadılar ama en azından A\Tupa rekorunu elleri ne geçirdiler. Belçika21 Temmuz' da kuruluşunun 175. yılım kutladj. Kuruluşun 175, federalizmin ise 25. yılı kutlamalanna yıl boyunca çok geniş bir yelpazede düzenle nen bir dizi etkinlikle sahip çıktı. Belçikalılar. Her şeylerini planlı pr ogramlı yapan Belçikalılar, hemen oturup kutlamalan çok önceden bir proje haline getirdiler. Amaç, geç mişe tıkanıp kalmak ve nostaljik bi r şekilde kutlama yapmak değildi. Felsefelerini "gelecek, gençük, buhışmalar ve konukseverük" üzerine oturttular. Belçika tarihinden önemli sayfalann da mecburen tekrar açıldığı kutlamalarda Belçika'nın devlet yapısı, yarahcılığı, girişimciliği ve yeni fıkirlere ve icatlara açıklıgı, sosyal gelişme, kültürel övünç kaynaklan, ülkenin - ^ — . olumlu tanınmasına katkıda bulunmuş tarih yazan Belçikalı sembol kişiler, kısacası Belçika'nın geleceğinı üzerine oturtacağı öğeler dikkate alınmış. Bu nedenle gençleri etkinliklere çekmek en önemli hedef. 175-25 kutlamalan kuşaklar arası ve farklı külrürler arası buluşma için de bir firsat olarak düşünülmüş. 175-25 düzenleyicileri imaj konusunun önemli olduğunu bildilderi için Belçika'nın içeride ve özellikle dışandaki imajını olumlu yönde etkilemeyi de hedefleri arasına koymuşlar. Belçika'nın ne kadar modern ve dinamik bir ülke olduğunu gösterip yabancı yatınmcılan çekmeyi akıl etmiş organizatörler. Kutlamalar 7 ana tema altında topİanmış. Gençlere Belçika'nın siyasi ve idari yapısnıı anlatmayı amaçlayan etkinlikleri kapsayan "Kurumsal ve federal Bcîçtka"; motosiklet geçit töreni, bisiîdet yanşlan ve spor etkinliklerinden oluşan "Belçika hareket etfiyor"; resim, müzik, edebiyat ve sinema gibi kültürel etkinliklerin yer aldığı "Kültürel Beiçtka"; gerektiğinde sokaklara da taşmacak folklor ve geienekleri kapsayan "Folklor ve geieneklerin BekâkasT; Belçika sosyal sisteminin anlatıldığı ve 175 yenilikçi girişimcinin ya da ürünün tanıtıldığî "BeJçika: tcat ve Yeniliklerin ülkea" sergisini içeren "Ekonomik ve sosyal Belçika"; çeşitli kentlerde düzenlenen, 21 Temmuz'da da Brüksel'de finali yapılan "Bdçika dans edjyor" gibi binlerce kişinin birlikte dans ettiği BRÜKSEL ERDtVÇlTKU çok ilginç bir etkinliği de bünyesinde banndıran "Eğlenen Bdçika" ve çevre, gıda, yüzlerce çeşit bira, genç tasanmcılar, spor ve kültür altyapısından yararlanma ve dernekleşme konulannın ele alındığı "Yaşam kalitesinin Bdçikaa". Bayram bitti, ama etkinliklerin bazılan yıl sonuna kadar devam edecek. Yıldönümü çerçevesinde 20-23 Temmuz arasında Brüksel'de dünyanın ilk Tenten Festivali düzenlendiğinı; gerçek boyuttaki 175 rengârenk at heykelinin 21 Haziran-21 Eylül arasında tüm Belçika'yı renklendireceğini iki hafta önce yazmıştım. Yüzlerce etkinlikten beni etkileyen iki tanesini daha yazmadan edemeyeceğim. "Nemutlu Belçikalr>ım diyene" sloganıyla tanıtılan 8 Mart'ta başlayan ve 30 Kasım'a kadar sürecek olan Made- in-Belgium başlıklı sergide müzikten bantkarikatüre, spordan karikatüre, Belçika'nın alanında öne çıkan kişiliİderi ve ürünleri sergilerüyor. Pamuk ipliğiyle birbirine bağlı farklı toplumlan bir arada tutmak için çaba gösteren Belçika'da kral bile bayram konuşmasında "Belçikalılann yüzde 87'sinin bir arada yaşanıak istediğini" gösteren bir kamuoyu yoklamasında ortaya çıkan sonuca sığındı ve "Belçikalılar bötünmek istemiyor" dedı. Hangi koşullarda ve ne anlamda söylendiğini araştırmayanlar tarafindan sanki ırkçı bir söylemmiş gibi haksız yere eleştirilen Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm dheoe" sözünü Belçikalılar yıllar sonra bir birleştirici harç olarak keşfetmişler. Türkiye'ye Belçika modeli önerenlere özellikle duyurulur. Sanki Belçika, çözümü Atatürk modelinde anyor; "Ne muflu Belçikalıvım (fiyene". Tervuren Afnka Müzesi'ndeki "Kongo anılan: Sömürgecflik dönemi" sergisi ile sömürgeci geçmişini gözler önüne serme cesaretini gösteren Belçika, diğer Avnıpa ülkelerine örnek oldu. 1908'de başlayan Kongo sömürgeciliği Belçika "uygarhğı''nın önemli bir parçası. 20. yüzyılın başında 10 milyon kadar Kongolu, zamanın Belçika kralı H. Leopold'ün emrinde öldürüldü. 1960'taisyanlan bastıramayan Belçika, Kongo üzerinde kontrolü kaybetti ve Atatürk'ün emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi örnek alan Patrice Lumumba liderliğindeki Kongo özgürlüğünü ilan etti. 1961 'de ulusal kahraman Lumumba, Belçika'nın bilgisi dahilinde öldürüldü. Belçika küçük ama çok karmaşık bir ülke. Zaten 175-25 kutlamalan Belçika'yı sıradan Belçikalıya anlatmak istiyor. Ortalama bir Belçikaünın "sürekB degişen Belçika'jı'' normal koşullarda izlerne ve anlama şansı yok. Biz nasıl anlayahm!.. GAYRÎMENKULLTV AÇIK ARTTERMA İLANI SAMANDAĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Savı 2OO5 6Satış Satılmasına karar \erilen ga>Timenkulün cınsı. kıjmetı. aded/. e\safi Samandağ ılçesı Kapısuvoı köv-ü, ard Çevlık mevkıınde bulunan 20 ada, 2~" no'lu parsel tapu- da suJu tarla nıtehğindekr 3936 m2 olup, zemınde parselde >ol cephesınde gazıno \e pansıyon olarak kullanılan tek katlı. 550 m2'lik betonarme vapı mevcuttur Yapı şaklaşık 15-20 yıllık olup yer döşemesı karo, kapı \e pencereler ahşap doğrama boyalıdır Yine parse] ıçırıde tek katlı, mesken olarak kullanılan 140 m2"lık. yaklaşık 15-20 yıllık betonarme bına me\cuttur. Parsel ıçensınde muhtelıf meyıe agaçlan mevcuttur. .\rsanın bu konumu ıtıbanyle bına. mey~ve ağaçlan \e arazi değerlen ıle bırlıkte toplam de- ğennin 414.061 00 YTL olarak kıymet takdın bıçılmış \e bu deger üzennden satışa çıkanlmış- tır. tMAR DURUMU. belediye sınırlan djşındadır. SATIŞ ŞARTLARI " 27 no'lu parseiın satışı 20.09 2005 gün saat 14 OO'ten 14 I0'a kadar. Samandağ Be)edı\esı Nıkah Salonu'nda açık arttırma suretı\Ie vapılacaktır Bu arttırmada tahmin edılen kıymetın ° o 60 \ e rüçhanh alacaklılar \ arsa alacaklan mecmuu v e satış masrafla- nnı geçraek şartı ıle ıhale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdu bakı kalmak şanıyla 30 09 2005 günü aynı saatlerde ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttır- mada da bu miktar elde edılememışse gayrunenkul en çok arttıranın taahhüdu saklı kalmak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar ki, arttırma bedehnın malın tahmin edılen kıymetının % 40'ını bulması ve satış ısteyenm alaca- ğına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazia olması ve bundan başka. paraya çeMrme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşe- cektır. 2. Arttırmaya ıştırak edeceklenn tahmin edılen kıymetın °o 20'sı nıspetınde pey akçesi veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın temınat mekrubunu \ermefen lazımdır Satış peşın para ıle- dır. Alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek uzere mehıi verılebılır Tellalıye resmı. ıhale pulu. ta- pu harç ve masraflar alıcıya aıttır. Bırıkmış vergıler satış bedelınden öde'nır 3. Ipotek sahıbı alacaklılaria dıfer ilgıiılenn (*) bu gavnmenkul üzerındekı haklannı husu- sıyle faız \ e masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgeler lie on beş gün ıçınde daıremıze bıl- dırmesı lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakı- lacakJardır. 4 thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelinı vatırmamak suretıjle ıhalenin feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen teklıf ettıklerı bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve diğer za- rarlardan ve a>nca temerrüt faızınden müteselsılen mesui olacaklardır. Ihale farkı \e temerrüt faızı aynca hukme hacet kalmaksızın Daıremızce tahsil olunacak, bu fark \arsa öncelıkle temı- nat bedelınden alınacaktır 5 Şartname. ilan tanhınden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın Daırede açık olup masrafı ve- nldıği takrdırde ısteven alıcıya bir örneğı göndenlebılır. 6. Satışa ıştırak edenlenn şarmameyı gormûş ve munderecatını kabul etmış sayılacakları. başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2005/6 Satış sayılı dos\a numarasıyla Müdürlügümuze baş- vurmaları ilan olunur (lc tf K 126) 14 07 2005 (*) llgıliler tabınne ırtıfak hakkı sahiplen dahıldir. Yönermelık Ömek No 27 Not- tş bu satış ılanı teblıf edilemeyenlere teblığ nitelığmdedir Basın 35109
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear