Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Atatürk'ün isteğiyle kurulan Kadıköy Halk Eğitim Merkezi 60yıldıryurttaşlara ışık oluyor
Halkevleriruhu yaşıyor• "Her yerde her zaman
eğitim" ilkesini temel
alan Kadıköy Halk Eği-
tim Merkezi'nde yetkililer
yetişkinlerin eğitiminin
ulusal gereklilik ve
yurttaş olmanın aynlmaz
bir parçası olarak hayat
boyu devam eden bir
süreç olarak görülmesi
gerektiğini vurguladılar.
GÖKÇE UYGUN
Cumhuriyet döneminin en
önemli aydınlanma kurumlann-
dan olan Halkevleri'nin devamı
niteliğindeki halk eğitim mer-
kezleri, çeşitli alanlardaki faali-
yetleriyle yurttaşlan eğitmeye
devam ediyor. Yetişkin yurttaş
eğitimini temel alan bu merkez-
lerde, çok çeşitli dallarda egitim-
ler veriliyor.
Ulusal eğitim anlayışını be-
nimseyen bu kurumlardan biri
olan Kadıköy Halk Eğitim Mer-
kezi, Atatürk'ün teşvik ve gayre-
tiyle "Kadıköy Halk Eğitim
Merkezi Halfcevi" adıyla 1935'te
kuruldu. Kültürel, ekonomik, si-
yasal ve sosyal alanlardaki inkı-
laplan halka anlatarak çağdaş
medeniyet çizgisine ulaşmak
amacını taşıyan Kadıköy Halke-
T
vi, faaliyetlerini 1953 yılından
bu yana Kadıköy Halk Eğitim
Merkezi adıyla sürdürüyor.
Kadıköy Halk Eğitim Merke-
zi yetkilileri, milli kültürü koru-
mayı, geliştirmeyi ve gençlere
benimsetmeyi hedeflediklerinı
belirterek "Biziın ana politika-
mız, çağdaş tüm toplumlarda ot-
duğu gibi iyi desteklenen ulusal
çapta yetişkin eğitinıidir. Çünkü
bu eğitim, bireylerin olduğu ka-
dar toplumların da hızla değişen
koşullara uyum sağlaması için
gerekfi" diyor. Yetişkinlerin eği-
timinin bir lüks ya da insan ya-
şamının kısa bir dönemiyle ilgi-
li olarak görülmemesi gerektiği-
ni vurgulayan yöneticiler şunla-
n ifade ediyor:
"Vetişkinlerin eğitimi, ulusal
gereklilik ve yurttaş olmanın ay-
nlmaz bir parçası olarak hayat
boyu devam eden bir süreç ola-
rak görülmeİL Bu amaçtan yola
çıkan merkezimiz de kişinin gün-
lük yaşamuu kolaylaştırmanm
vanı sıra ona bilgi ve beceri de
kazandınyor.'"
57 DALDA KURS
"Her yerde her zaman eğitim"
ilkesini temel alan Kadıköy Halk
Eğitim Merkezi'nde, müzik, ya-
bancı dil, spor, tiyatro, dans gibi
Kadıköy Halk
Eğitim
Merkezi'nde müzik,
yabancı dil, spor,
tiyatro, dans gibi
alanlarda toplam 57
dalda kurs veriliyor.
alanlarda toplam 57 dalda kurs
veriliyor. Merkez aynca halko-
yunlan, el sanatlan alanlannda
araştınmalaryapıyor, sergilerve
yanşmalan düzenliyor.
Kadıköy Halk Eğitim Merke-
zi'nde 550 kişilik çok amaçlı ti-
yatro salonu, her türlü spor akti-
vitesinin yapıldığı 700 seyırci
kapasiteli kapalı spor salonu, an-
tika değerinde Osmanlıca, Fars-
ça, Ingilizce, Almanca ve Fran-
sızca eserlerin bulunduğu 10 bin
kitaplık birhalk kütüphanesi, 11
derslik ve 3 atölye yer alıyor.
Çok sayıda ödüle değer görülen
merkezin, 17 ve 13 derslikli iki
de şubesi bulunuyor.
ROL ALTACA
Avrupa, Atatürkçü
eğitimiçökertiyor
tstanbul Haber Senisi - Erol Altaca Okullan'nın
sahibi Erol Altaca, Avrupa'nın Atatürkçü eğitimi
çökerttiğini söyledi. Altaca, Ulusal Sanayici ve Işa-
damlan Derneği'nin yayın organı olan Bildiren
dergisine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin eği-
tim sorunlanyla ilgili görüşlerini açüdadı. Eğitimde
başgösteren çöküşün nedenlerinin 1950'li yıllara
dayandığını belirten Altaca, "1950'de Kemalist bi-
lim yuvalan olan Köy Enstitükri bizi Baü'nın kuca-
ğuıa iten bahaneterte kapatıku. Sonra Atatürk'ün
kurdurttuğu Ankara KoJeji'nin eğitim düi
Türkçeden tngüizceye döndürülerek dili-
mize, eğitimimize ve Atatürk'e ihanet edil-
di 1975'ten sonra Cumhuriyetçi oğret-
menler yetiştiren ilköğretmen okuDan ve
yüksek öğretmen okullan kapaülmışor.
Bunlann yerine hâlâ, daha iyisi bir yana
onlar kadar hatta onlara yakın bir kurum
bile kurulamanuşür" ıfadesını kullandı.
"Bu korkunç kattiamın iilkeye Baü'nuı da-
yatması" olduğuna dikkat çeken Altaca, Atatürkçü,
Cumhunyetçi, milliyetçi, vatansever pedagojik for-
masyonlu öğretmen yetiştirmenin engellendiğini
dile getirdi. Altaca, "Baö, Gaa Mustafa Kemal
Atatürk'ü içine sindirememiştir. Lozan'dan beri
onunla gizh' veya açık bir hesaplaşma içindedir. Baü,
silahla, orduyia yapamayacağuu eğitim sLstemimizi
bozarak ve öğreönensiz bırakarak bizi güdülebilen
bir tophım hatine getirmeyi hedeflemistir" dedı.
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKÎNCÎ
Haydarpaşa'da Troje
Demokrasisi'...
Anadolu'nun Istanbul'la buluş-
tuğu Haydarpaşa-Harem arasını
"Belçika'daki bürosunda" proje-
lendiren mimar Şefik Birkive diyor
ki:
"Projeyi sakiamamnı tek nede-
ni benüz ihale açıhnamasıydı?''
(Vatan-Leyla Umar-15.07.2005)
Mimannuzın özrü kabahatin-
den büyük değil mi?
"Dünya mirasT kentimızin sa-
dece peyzajını değil "kaderini" de
değişrirecek dev bir projeyi "sak-
h gizti" üretmek, acaba hangi çağ-
daş ve demokratik düşüncenin
ürünü olabilir?
Projenin "ihalede açıklanması"
ise mimann "lütfiı" değil? Hangi
ihale "sn-" olarak kalabilir?
Mimanmız şöyle devam ediyor:
"Basmımızda gördüğüm resimler
endişeterimi doğrularu. Ahmet Ça-
lık Bey'le görüştük. Projenin çizi-
mi için harcadığı 500 bin dolançö-
pe atmtş ohryor. Çünkü ben otu-
rup, yeni bir proje çizeceğiınJ'
Bu "yeni" projenin de Ahmet
Çahk'a "pababyamalolacağı''ay-
nı açıklamalan arasında
0
Demek
ki yüz binlerce dolan da bu kez
"kamuoyu duyarhhğr sayesinde
"oturarak" kazanmış olacak!
Birkiye zaten 'tembih'li
Mimann kazancında elbette ki
gözümüz yok ama aslında bu
"giz'lerle dolu proje hazırhğının
Şefik Birkiye'den önce "hükü-
mefin tercihi olduğunu ve mima-
ra da büyük olasılıkla "açıklama-
masT yönünde
"tembürte
bulunulduğunu tahmin etmek zor
değil...
Çünküproje duyulmasın. görül-
mesin, hatta "yasalve demokratik
kurumlar tarafindan incelenme-
sn" diye özel yasa bile çıktı...
Daha önce de çok yazdık, söy-
ledik; 17 Eylül 2004'te TBMM'de
kabul edilen bazı yeni düzenleme-
lere eklenmiş tek maddelık "Hay-
darpaşa Yasas"na göre, bu alan-
dakı "imar ve pbnlama" işlemle-
ri ile birlikte "ruhşat verme" yet-
kdsi bile Kadıköy, Üsküdar ve Bü-
yükşehir Belediyesi'nin elinden
ahndı. Hatta Bayındırhk ve tskân
Bakanlığı'nın onaylayacağı plan-
lann yürürlüğü için, imar huku-
kundaki "halkailanetmeveitiraz-
landeğeıiendinne'' kuralı bile uy-
gulanmayacak...
Böylece Şefik Birkiye ya da o-
nun gibi "gizli işlere" uygun mi-
marlara yaptınlacak plan ve pro-
jeler, hemen tüm "eleştiri'' ve hat-
ta "dava açma" olanaklan da or-
tadan kaldınlmış olarak; dahası,
kenrin belediye meclislerinden bi-
le "kaçınlarak" hemen uygulan-
maya başlanabilecek...
Haydarpaşa üzerindeki işte bu
oyunlar önceki hafta tstanbul'da
ev sahibi olduğumuz "Uluslarara-
sı Mimaıiar Birliği (UIA) Dünya
Mimarhk KongresTnde de gün-
deme geldı.
Kongreden önce yaptığımız;
"geün projenizi dünya mimarlan-
nasergileyinvebu bir daha elegeç-
meyecek e\rensel mimarhk orta-
mının görüşlerini ahn?" davetimı-
ze de sessiz kalan mimar Şefik
Bırkiye ile hükümetin bu "kaça-
mak'" tutumu. sadece şehırcilik
açısından değil. "demokrasi ve
kentii haklan" açısından da değer-
lendırildi.
Sonunda, UIA Genel Kurulu,
bu gibi tutumlann tüm "dünya
kentJerT için ciddi tehhkeler taşı-
dığını saptayarak 120 ülkeden de-
legelerin oybirlığiyle şu karan al-
dı: "Kentleri etküeyecek her türlü
mimarhk ve şehirciMkprojeleri, de-
mokratik,açlkw katdnnayasalar-
la uygulanmahdm.."'
Erdoğan'ın 'sözû' var
Şimdi hem mimar Birkiye "nin.
hem de Başbakan Recep Tayyip
Erdoğannın UIA'nın Istanbul'da
10 Temmuz 2005 günü almış ol-
duğu bu karara "uymalan* geTe-
kiyor.
Çünkü Birkiye de UIA'ya üye
olan 1.3 milyon mimardan biri.
Türkiye'de "meskğini uygulama
yıetkisi'' de Mimarlar
Odası kanahy-
la bu üyeli-
ğine bağlı
olduğun-
dan. UL\ ka-
rannıntaran değil
savunucusu" ohnak zo-
runda...
Erdoğan ise Dünya Mimarlık
Kongresf nin 3 Temmuz 2005 gü-
nü Yedikule Zindanlan'nda yapı-
lan açılış törenındeki konuşmasın-
da, tüm kıtalardan 5000 mımara
ve katılan herkese şu sözü verdi:
"tstanbul'da gerçekleşmesinden
mutluluk duyduğumuz bu kong-
renin sonuçlannı değeriendirece-
KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakia yahoo.com.tr
HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepika mynet.com
O halde öncelikle yapması ge-
reken "İstanbul'uetkileyecekHay-
darpaşa-Harem projesT için dü-
zenlenmiş "demokrasiyi, açıkhğı
ve kaahmcıhğı yok eden" yasayı
geçersizkılmak..
Sonra da sadece Birkiye'nin de-
ğil, başta belediye ohnak üzere
ünrversiteler, odalar ve ilgililerin
hep birlikte "oturmalarmr sağla-
yacak bir "proje demokrasisi''ni
yaşama geçirmek..
oekinciuı cumhuriyetcom.tr
ULAN KIM OYNUY.OR ACABA
SAY1N ECEVirtN
SAÖLIĞIYLA
BE?!..
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN
m ı L.I L;
20 Temmuz tnne.mumtaz-arikan.com
FİKRET MUALLÂ'NIN ÖLÜMÜ..
İX7'PE gt/GÜN, ÛULÜ RSSSAM F/&SET MUALlA
MÜHEMDiSL/t: ÖĞ/SBA/JMt İÇtN GİTTİĞt
'PA İ Ğ i i f
ÇGıNOe &4ŞLAYAM AL/COL 7ZnCOSt/ VE
BA2t J , Ş
SOYUMCA OfJU ETfdLEMİŞTİ. SU HEDEHLe &İR-
tcAÇ KEZ AkllL HA£rAMEL£R.iNt>E TBDAVf GÖSMÛŞ7İI.
YAÇAMIMIN SO/V 2£~ Y/LfA/f F&4NSA '&A <SEÇİ&EM
f=İK&£T MüAUA, RESfAAL£/£/A/tM ÇOĞUAIU Bu OEV-
t F/GÜISA7~if= G6S/M AfJLAyrŞffi/DAM
Ç Ç yA~PfTL4g./A/O4 O/fA-
VU&UMCU(EKSP/ZESYOA/lSr} VE POU/STÖj
BAKIRKÖY2.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK
ARTTIRMAİLANI
Dosya No: 2005/348 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetlen yazılı
mallar satışa çıkanlrnıştır.
Birinci arttırma 29.07.2005 günü 13.40 ile 13.50 saatleri arasında Londra
Asfaltı N: 68 Mılpa merkez binası Merter adresinde yapılacak ve o günü
kıymetlerin yüzde 60'ına ısteklı bulunmadığı takdırde 03.08.2005 günü ay-
nı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar kı artırma bedeli-
nin malın tahmin edilen değerinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin
alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olması \ e bundan baş-
ka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesinın şart olduğu,
mahcuzun satış bedelı üzerinden % oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı
ve satış şartnamesının icra dosyasında görülebıleceği. masrafı verildiği lak-
dirde şartnamenın bir ömeğınin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi al-
mak ısteyenleruı >Tikanda yazılı dosya numarasıyla daıremize başvurmalan
ılanolunur. 13.0^.2005
Muhammen kıymcri Lira: 12.000 YTL.
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve nitelikleri): 23 EY 888 plakalı Fiat maka hususi
otomobil 1.6 ELX 2001 model gece mavisi renginde 0342285 motor, 2
FA18500000381782 şasi nolu sağlam anahtar ruhsat mevcut.
Basın: 34200
VEFAT
Baromuz üyesi
AVUKAT
KÜRŞATTUĞFANTOKER
geçirdiği bir rahatsızhk sonucu vefat etmiştir.
Cenazesi 19 Temmuz 2005 Sah günü ikindi namazmdan
sonra Narhdere Merkez Camii'nden Narudere
Yukan Mezarlığı'na defhedilmiştir.
Ailesine ve meslektaşlanmıza başsağhğı dileriz.
İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI
Nüfus Cüzdammı kaybettim.
Hükümsüzdür.
BEHtYE ERKILINÇ
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Yurttaşlık
Yurttaşın, Nişantaşı'nda bir dişçi randevusu var, ara-
basını Şakayık Sokağı'nda bir kaldınm kenanna park
edip gidiyor. Geri döndüğünde arabasının yanında iki
genç adam durmuş, biri arka sağ kapıya yaslanmış,
karşısındaki apartmana bakıyor. öbürü, yurttaşa, "Beş
milyon" diyor. Yurttaş, "Ne için" diye sorduğunda,
"Park ücreti" yanrtını alıyor. Yurttaş, ödemeye razı, an-
cak karşılığında kasa fişi istiyor. "Fiş yok!" diyor genç
adam. Aynı anda sağ arka kapıya yaslanmış öbürü is-
tifini bozmadan yurttaşa, "Uzatma!" diye sesleniyor.
Yurttaş anlıyor ki pabtıç pahalı, direnirse başına bir "ka-
za" gelecek, para çıkarmak üzere elini cebine atyor.
Her zaman şans kötülere gülecek değil ya, o sırada
sokakta bir polis arabası beliriyor. Yurttaş el sallıyor
arabaya, araba duruyor, yurttaşın şikâyeti üzerine po-
lisler iki "uyanık"ı götürüyorlar.
Olay böylece kapanıyor mu? Hayır, polis arabası
gittikten sonra yurttaşın yanına, götürülen o iki gencin
arkadaşlan oldukları anlaşılan dört kişi yaklaşıyor.
"Yaptığın iş doğru mu" diye sorguluyorlar yurttaşı,
"Çocuklann işinibozdun, sanayakışırmı bu" diye so-
ruyorlar. Yurttaş, adamlann arasında koaımasız kal-
mış. Ne yapsın, ne desin? Alttan alıyor, "hatasını" ka-
bullenmiş görünüyor; isteseler beş değil on milyon ve-
recek, fiş sözcüğünü de ağzına almayacak. Ama
adamlar para istemiyorlar, "Seni bir daha buralarda
görûrsek bacaklannı kıranz" deyip gidiyortar. Ne var
ki burada da kapanmıyor "olay", çünkü adamlar uzak-
laştıktan sonra başkalan çıkıyor sahneye. Bu "başka-
lan" o yurttaş gibi sıradan insanlar, onun gibi yurttaş-
lar yani. "Senin başka işin miyok" diye çıkışıyoriar, ara-
basına binmeye hazırlanan adamcağıza, "Ya şişleyi-
verselerdiseni, değermiydibeş milyona" diyesoru-
yorlar. Yurttaşın alnından boncuk boncukterierdökü-
lüyor, o sokağa geldiğine geleceğine bin pişman, ara-
basına binip olay yerinden uzaklaşırken kafası allak
bullak, doğru mu, yanlış mı yaptığına bir türlü karar ve-
remiyor.
Taksim'i Firuzağa'ya bağlayan, üzerinde Alman
Hastanesi'nin de bulunduğu caddenin adı ezelden
beri "Sıraserviler", cadde tabelasında da böyle yazı-
yor zaten. Fakat Taksim Aianı'nda çevredeki cadde-
leri gösteren mavi işaret oklannda ise caddenin adı "Sı-
raselviler" diye yazılmış. Ortada bir yanlışlık var. Bu
yanlışlığa her gün oradan geçen binlerce, hatta on
binlerce insan tanık oluyor. Fakat hiç kimse umursa-
mıyor. Yurttaş ise bu gibi tuhaflıklara karşı duyariı, "Ge-
lip geçenler neyse, ama orada oturanlar, işyerieri o
caddede olanlarumursarlarbelki" diye düşünüyor. Gi-
dip Sıraserviler Caddesi'ndeki bir otelin müdürü, bir
eczanenin sahibi, bir de gazete bayii ile konuşuyor.
Konuştuklannın üçü de hayretle bakıyor yurttaşın
yüzüne, en açık sözlüsü de gazete bayii, "Sizin baş-
ka işiniz yok mu" diye soruyor tüm iyi niyetiyle. Yurt-
taş artık biliyor ki "Sıraserviler"\ "Sıraselviler" diye
gösteren o yanlış yol işareti ebediyen kalacak Taksim
Aianı'nda.
E 5 karayolu üzerinde Bauhaus adında dev boyut-
ta bir mağaza var. Yurttaş, üzerlerinde fıyat bulunma-
yan iki paspas beğeniyor, bir görevliye fiyatlannı so-
ruyor. "9.90 YTL" diyor görevli. Alıyor, kasaya geliyor,
başka şeyler de almış, ödemeyi yapıyor. Kasa fişini
alınca görüyor ki paspas başına 12.90 YTL ödemiş,
itiraz ediyor. Bölüm yöneticisi olduğu söyfenen bir gö-
revli geliyor kasaya. Yurttaşın beklediği yalnızca bir
"özür"; görevli ise bu sözcüğü hiç duymamış. Yurtta-
şa, fiyatlann o sabah değiştiğine, etiket yazmaya za-
man bulamadıklanna ilişkin bir "öykü" anlatıyor. Yurt-
taş, "Yasaya göre satışa sunduğunuz her malın üze-
rinde fiyat etiketi bulundurmak zorvndasınız," deyin-
ce de "Yok öyle birşey" diye bilgiççe bir yanıt veriyor.
Göz göre göre aptal yerine konulan yurttaşın sesi
yükselince görevli, "Sesiniziyükseltmekle sorunu çö-
zemezsiniz" dedikten sonra, "gidin danışmada para-
nızı iade etsinler" diye ekliyor. "Sorvn, aradaki altı li-
ralık fark değil, sorun sizinki gibi büyüklük iddiasın-
daki bir kuruluşun kural tanımazlığı" diye yanıtlıyor
yurttaş. Ama görevli de, çevreden "Uç beş lira için tar-
tışmaya değmez" diye yurttaşa sitem eden insanlar
da anlamıyorlar ne demek istediğini.
Kısacası "yurttaş" gibi yurttaş olmak giderek zor-
laşıyor bu ülkede.
e-posta; dkavukcuoglu " superonline.com
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4
SOLDANSAĞA:
1/ Taze iken
kabuğuyla
birlikte kuru-
tulmuş fasul-
ye. 2/ 1950'li
yıllarda ülke-
mizde büyük
seyirci topla- 6
yan, Raj Ka- -,
poor'un hem
oynayıp hem
de yönettiği
Hint fikni...
Parlak kırmızı renk-
te bir süs taşı. 3/
"Uydurma söz, ya-
lan" anlamında argo
sözcük. 4/ Asya'da
bir ülke... Eski Mı-
sn-'da güneş tannsı.
5/ Izmir'in Tire ve
Ödemiş ilçelerine
özgü bir tür bilye
oyunu... Anadolu halklarınm en eski ana tannça-
sı... Bir renk. 6/ Toprağı kazıp siper yapnıak. II
Akdeniz yöresinde kendiliğinden yetişen ve do-
kumacılıkta kullamlan bir bitki... 1954'te Metin
Toker tarafindan yaymılanan haftahk haber der-
gisi. 8/ Tabaka... Bir şeye inanarak bağlanış. 9/
Atın eşkin yürüyüşü... Üzerinde fılm çevrilen
stüdyo düzlüğü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Koyun, keçi gibi hayvanlann kuyruklan altuı-
daki kıllara takılıp kuruyan pislik. 2/ Işsiz, ay-
lak... "Samıt" de denilen ve sözsüz oynanan köy
seyirlik oyunlanna verilen genel ad. 3/ Türk mü-
ziğinde 8/8'lik bir usul. 4/Uzak... Radyum ele-
mentinin simgesi. 5/ Arnavutluk'unparabirimi...
Eski dilde su... Halk dilinde ayrana verilen ad. 6/
Ölçüp biçmek. II Yunan abecesinin ilk harfi...
Yankı. 8/ Yemen ve Etiyopya'da yetişen, yaprak-
lan uzun süre çiğnenince sarhoşluk veren bir
ağaç... Ağızda güç eriyen bir cins şeker. 9/Ileti-
şim dizgesi birliği... Ateşli silahlarda namlunun
içindeki helisin çıknıtı bölümü.