Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYF* CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA
DM
TSK, Avrupa BirliğVnin aldığı kararlar nedeniyle Türkiye'yeyaklaşımını kuşkuyla karşılıyor
AB 'ye onurlugirmeliyiz
O
nceki bölümlerde açıkladığım mah-
zurlanna rağmen Avrupa Birligi
Türkiye ıçin bır çağdaşlaşma pro-
jesıdir. Toplumun büyük bır bölü-
•nü gıbi Türk silahJı kuvvetleri de Türkiye'nin
onurlu bir şekilde A\nıpa Birliğı 'ne gırmesiru
isternektedir.
A\ıupa Parlamentosu ve AvTupa Birlıği'nın
diğerorganlannın Türkiye ile ılgilı bugüne ka-
ciar aldığı kararlar ve yayımladıgı raporiar ne-
cieni>1e birliğin Türkıye'ye yaklaşımı Tiirk top-
lumımun önemli bır kesımınde olduğu gıbi.
güvenlik güçlerinde de kuşkuyla karşılanmak-
tadır En önemli tereddüt A\Tupa Bırliği'nin
3ZinJıklarlailgıli talepleri nedeniyle ülkemızin
tilusal bütünlüğünün bozulması noktasuıda ya-
şanmaktadır. Bu konudaki hassasiyet sadece
silahlı kuvvetlerle sınırlı değıldır.
Nitekim Gazı Ünn ersıtesi tarafından 69 üni-
versitemızde 130O'ün üzerinde öğretim üyesiy-
l e yapılan ankette. Türkiye "yı bekleyen en
önemli tehlıke olarak ulusal bütünlüğün zayıf-
Laması görülmüştür. Müzakere süreci ıyı yöne-
tilmezse, bılerek veya bilmeyerek venlebılecek
SÜRECİNDE GUVENLİK
EmekH Orgeneral AytBÇ Y A L M A N
41. Kara Kuvvetleri Komutanı Q
taviz ve hakJarla, Türkiye'nin uzun vadede ulu-
sal bırhğıni koruması güçleşebilecektır. Tür-
kiye'nin AB ıçin önemı, Avrupa Bırlığı'nın
Türkiye ıçin öneminden az değildir. Türki-
ye 'nin üye olmasıyla AB' nın sağlayacağı avan-
taj Türkiye'nin elde edecegi avantajdan daha
fazladır. AB bunun bilincınde olmalı veya Tür-
kiye Avrupa'ya bunu iyı anlatmalıdır.
17 Aralık'ta verilen müzakerelere başlama ka-
ran, bugüne kadarkı karar ve raporlara benzer
şekilde Türkiye içın çok önemli olumsuzluk-
lan ıçermektedir.
vrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği'nin diğer
organlarının Türkiye ile ilgili bugüne kadar aldığı kararlar
ve yayımladıgı raporiar nedeniyle birliğin Türkiye'ye
yaklaşımı, Türk toplumunun önemli bir kesiminde olduğu
gibi, güvenlik güçlerinde de kuşkuyla karşılanmakta.
En önemli tereddüt Avrupa Birliği'nin azınlıklarla ilgili
talepleri nedeniyle ülkemizin ulusal bütünlüğünün
bozulması noktasında yaşanmaktadır. Bu konudaki
hassasiyet sadece silahlı kuvvetlerle sınırlı değil.
nün tam üye olsa bile bilahare yapılacak değer-
lendırmelerle mümkün olabileceği, serbest do-
laşım hakkının ya hıç verilmeyeceği veya üye
olduktan çok uzun bır süre sonra venleceğı, or-
dunun siyaset üzenndeki etkinlığinin azaİDİma-
sı gerektiği, azınlık haklannın gelişririlmesi.
anadılde eğıtim hakkı, Müslüman olmayan
azınlıklara ılave haklar verilmesıdır. Bütün bu
ıstekler dıkkate almdığında Türkiye'nin üyeli-
ğinin çok uzun zaman alabileceği. müzakere-
lerin her an kesilebıleceğı, ılave tavızlenn ıs-
tenebileceği ortaya çıkmaktadır.
Bunlann başlıcalan müzakerelerin ucunun
açık olması ve heran askıya alınabılecegi, Kıb-
ns Rum kesımıyle Gümrük Birliğı anJaşması-
nın ımzalanması ve GKRY'nin adanın tümün-
de tek hâkım otonte olarak tarunması, komşu
ülkelerle anlaşmazlıklann adalet dıvanına gö-
rürülme zorunluluğu, Ermenistan'Ia diploma-
tık ilışkiyi başlatma, smın açma ve sözde soy-
kınmı kabul etme, Fırat ve Dıcle sulannın ulus-
lararası bir yönetim tarafından idaresi, hudut-
lann sorumluluğunun silahlı kuvvetlerden ahn-
ması, Türkiye'nin Schengen bölgesine kabulü-
Ulusalbirliğin korunması önemli
AVRUPA'DAN
A
vrupa Birliği'nin Türkiye'den güven-
lik ve Türk Sılahlı Kuvvetleri'yle il-
gili olarak bugüne kadarki ve bundan
sonrakı muhtemel talepleri degerlen-
dirildığinde, eğer an niyet yoksa önemli bır bil-
gi yetersizlığinin v eya maJcsatlı olarak yanlış bil-
gilendirmenın söz konusu olabileceği ortaya çık-
maktadır. Silahlı kuvvetlerle ilgili taleplerin odak
noktasını silahlı kuvvetlenn sivil kontrolünün
güçlendırilmesı ve siyaset üzenndeki etkınliğinın
azaltılması teşkil etmektedir. TSK'nin sıvil kont-
rolü konusunda birkaç aynntı dışında, AB ülke-
lerindeki uygulamalardan farklı değildir. TSK'nin
etkinlıği ise yasalardan çok Türk halkının silah-
lı kuvvetlere olan güven ve sevgisınden kaynak-
lanmaktadır. Türkiye"nin önümüzdekı asgari 20
>il içınde çok güçlü bir silahlı kuvvete ıhtiyacı
vardır Zira çevresınde meydana gelebilecek ge-
lişmeler ve ıçeridekı potansiyel terör tehdıdı her
an silahlı güç kullanılmasını gerektırebilecek ma-
hiyettedir. Silahlı kuvvetlenn gücü sadece perso-
nel sayısı ve silah sistemleriyle sağlanamaz. Mo-
ral vemotivasyon enaz onJar kadar ö'nemlidir. Si-
lahlı kuvvetleri çeşitli şekilde baskı altına alıp
rnotivasyonunu bozmak, silahlı kuvvetlerden çok,
ülkeye zarar verir. Silahlı kuvvetler hükümetin
AB'ye uyum ıçin güvenlik ve doğrudan kendi-
siyle ilgili düzenlemelerin bırçoğunu AB süreci
içinde değerlendirmış, bazılannı da desteklemış-
tir. Bundan sonraki muhtemel taleplerkarşılanır-
ken ulusal bırliğımızın korunması ve TSK'nin >ıp-
ratılmaması hayatı önemı haızdır.
MCK DANIŞMA ORCANI
14 Nisan 2003 tanhinde AB Konseyi tarafın-
dan kabul edilen ve önümüzdeki aylarda yeniden
hazırlanacak Türkiye Için Katılım Ortaklığı Bel-
gesi"nde( 1), *Ordu üzerindeki sivil denerimin
AB üyesi iilke uvgulamalan ile uvumlu hale
getirilmesi için, Milli Güvenlik Kunıhı'mın
işleyişinin bu ülkelerinkine uyarlanması' ıfa-
desi yer almaktadır. Aynca. 24 Temmuz 2003 ta-
nhinde Resmi Gazete'de yayımlanan AB Mük-
tesebatının Üstlenılmesuıe flışkin Türkıye Ulu-
sal Programı'nda, (2) "Mifli Güvtnlik Kuruhı ve
MflH Güvenlik Kumlu Genel SekreterfiğTnin iş-
levieri. anayasa ile ilgili yasa değişiklikleriv le>eni-
den tanımlanandanışma organı niteliğiv le uyum-
laştınlacakür" ifadesı dıkkat çekmektedır.
Yukandakı ıkı belge ile 1998 yılından itibaren
yayımlanan ilerleme raporlannda dikkatı çeken
husus. bır öncekı rapor döneminde belutilen hu-
suslarda Türkıye taraftndan gereklı hukuksal dü-
zenJemelenn uygulamaya konulmasına rağmen
bir sonraki döneme aıt raporda silahlı kuvvetle-
nn demokratik kontrolükapsamında yeni bazı hu-
suslann yer almasıdır.
Savunma harcamalannın tam bır kontrole tabi
olması kapsanunda şu anda yürürlüktekı düzen-
lemelerin yeterli olduğu düşünülmektedir. Bu
harcamaiann denetim ve kontrolünde diğer ba-
kanlık bütçelerinde olduğu gibi, MSB bütçesi de
gerek planlama. gerekse harcama aşamasında
Malije Bakanlığı, Sayıştay ve TBMM denetimi-
ne tabi bulunmaktadır. Aynca, MSB müfettışle-
n tarafından TSK'lerinin tüm harcamalan yıllık
olarak denetlenmektedır. Ilave olarak, ihtiyaç du-
yulduğunda, Geneüaırmay Başkanlığı'nda kay-
nak yönetim ve tetkık kurulu teşkil edılerek de-
netlemeler yapılmaktadır. Aynca. TSK'lennde
tüm harcamalar Maliye Bakanlığı saymanlannın
cnayı ile yapılmaktadır
HUKUKI DUZENLEMELER YAPILDI
MGK'ya ilışkin ilerleme raporlannda belirti-
len anayasal \e diğer hukuki düzenlemelerin ta-
mamı yapılmıştır.
3 Ekım 2005 tanhınden önce AB komisyonu-
nun hazırlayacağı Türkiye ile müzakereler ıçin dü-
2enJenecek "Çerçeve Kâğnh". müzakere başlık-
Lınnın hangı kriterler ile açılıp kapanacagını be-
Lrleyecek, bir defaya mahsus olarak hazırlanacak
M oybırliğıyle Dışışleri Bakanlan Konseyi tara-
fodan onaylanacaktır. Bu nedenle, AB Komis-
\orau ve Parlamentosu tarafından daha önce si-
Uhlı kuvvetlenn kontrolü kapsamında ifade edi-
len hususlardakı mevcut ve yenı düzenlemelerin
önümüzdeki aylarda yeniden hazırlanacak Tür-
kiye Için Katılım Ortaklığı Belgesi ve diğer AB
raporlan ile Türkiye'nın hazırlayacağı kendi ulu-
sal programında açık ve doğru olarak ortaya ko-
nulması önem kazanmaktadır.
TSK Iç Hızmet Kanunu"nun(3) 35'incı mad-
desine göre, TSK'lerinın vazifesi, Türk yurdunu
ve anayasa ile tayın edılmiş olan Türkiye Cum-
hunyeü'ni kollarnak ve korumaktır. Iç Hızmet Ka-
nunu'nun 43'üncü maddesıne göre TSK, her tür-
lü siyasi tesir ve düşüncenın dışında ve üstünde-
dir. Türkiye Cumhunyetı Anayasası"nın(4) 104'ün-
cü maddesuıe göre, Cumhurbaşkaru TBMM adı-
na TSK'nin Başkomutanlığını temsil eder, TSK'nin
kullanılmasma karar venr ve başkanlığmda top-
lanan Bakanlar Kurulu karanyla sıkıyönetim ve-
ya olağanüsrü hal ilan eder ve kanun hükmünde
kararname çıkanr.
AjTica 117'nci maddeye göre, başkomutan
cumhurbaşkanı olup, TBMM'ye karşı Bakanlar
Kurulu, millı güvenliğın sağlanmasından ve si-
lahlı kuvvetlenn yurt savıınmasına hazırlanma-
suıdan sorumludur.
TSK'nin kontrolünde değil
OYAK ve TSK Güçlendirme Vakıflarının kuruluş ve faalıyetleri, TSK'nin demokratik
kontrolü kapsamında gündeme gelen konulardan birisidir. OYAK, TSK personeline ilave sosyal
hizmetler sunmaktadır. Bu kurum. mali ve idari olarak faalıyet gösteren diger kurumlar gibi
hukuki ve ticari kanunlara uygun olarak çalışan bir kuruluştur. TSK mensuplan OYAK'ın daimi
üyeleridir, ancak OYAK'ın yatmm, ücaret yapma, kaynak aktanmı veya herhangi bir şekilde
Türk Silahlı Kuvvetleri ile herhangi bir bağı bulunmarnaktadır. OYAK'ın sahibi olduğu bütün
ait kuruluşlar ile bunlann gelır ve kredi işlemlen, dığer devlet kuruluşlannın tabi olduğu ayru
hukuki düzenlemelere tabi olup bir ayncalık söz konusu değildir. Aynca, OYAK ekonomık
faaliyetlerinin tamamı yürürluktekı vergi düzenlemelerine tabidir. Yukandakı nedenlerle,
OYAK'ın hukuki bir dayanağı obnadığı şeklındekı ıddıalar gerçekçi ohnayıp OYAK tarafından
icra edilen mali faalıyetler de hukuki yetkı ve sırurlamalar içensuıde yapılmaktadır. Avrupa
Ekonomık ve Sosyal Komıtesi (EESC) tarafından hazırlanan raporun 4.3 maddesinde bu husus
açık olarak belirtılmektedir.(6) "OYAK, hiçbir şekilde askeri teçhizat ve malzenıe temini gibi
askeri konulara ilişkin herhangi bir ticari faalij ette de bulunmamakta. tamamen serbest piyasa
koşuüanna göre faaByetgöstermektedir. OYAK'm bu nedenle, doğrudan TSKlerinin kontrofö
amnda olduğunu söylemek de doğru değildir. Aynca, şeflaflığın bir göstergesi olarak OYAK, yıflık
faaliyet raporu yayımlamakta ve bütün kumluşlan her yıl uluslararası denedeme kuruluşlannca
denetime tabi tutubnakta, bu denetimlerin sonuçlan da} ayımlanmaktadır."
DEMOKRATİK KONTROL
TSK'nin
ilişkileri
AB'yle paralel
G
enelkurmay Başkanı, TSK'nin
topyekün komuta-kontrolü.
harbe hazırlığı ve askeri hare-
kâtın etkin bir şekilde sevk ve
ıdaresinden sorumludur. Genelkurmay
başkanının görev ve yetkılerine ait kanu-
na(5) göre görevi, silahlı kuvvetlenn sa-
vaşa hazırlanmasında; personel, istihba-
rat, harekât, teşkilat, eğıtim, öğretim ve lo-
jistik hizmetlerine aıt ilke ve öncehkler ile
ana programlannı tespıt etmektir. Genel-
kurmay başkanı Bakanlar Kurulu tarafın-
dan önenlir. ataması cumhurbaşkanı tara-
fından onaylanır ve başbakana karşı so-
rumludur. Genelkurmay başkanı, savaş
zamanı cumhurbaşkaru namına başkomu-
tanlık görev inı üstlenmektedir. Sahil Gü-
venlik ve Jandarma Genel Komutanlıkla-
n, Içişleri Bakanlığı'na bağlı olup, savaş
zamanı Genelkurmay Baskanlıgı emrine
girmektedır. Milli Savunma Bakanlığı, sı-
lah ve teçhızat temini, seferberlik, asker
alma, sağlık hızmetleri, sosyal haklar. alt-
yapı ve savunma bütçesi gibi konulardan
sorumludur. Bu bağlamda, general'amı-
ral terfilen başbakanın başkanlık yaptığı
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) tarafindan ger-
çekleştirilmekte, YAŞ kararlan cumhur-
başkanı tarafından onaylanmaktadır.
Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üze-
re, TSK'ne verilen görevler anayasa ve il-
gili diğer kanunlarda yer almakta. cum-
hurbaşkanı-başbakan-Bakanlar Kurulu-
Meclıs-TSK arasmdaki ilişki, AB ülkele-
nndekı uygulamalarla paralellik arz et-
mektedir. Türkıye'de Genelkurmay başka-
nının MSB yerine başbakana bağlı olma-
sı, demokratik sistemin işleyışını de olum-
suz yönde etkilememekte. tesis edilen hi-
yerarşık ilışkı TSK'nin demokratik yolla
seçıüniş Meclıs ve hükümet kontrolü al-
tında olduğunu da göstermektedir. Bu ne-
denle, TSK tamamen siyasi otoritenin
kontrolü alnnda olup, demokratik kontro-
lünün olmadığını söylemek gerçeklerle
bağdaşmamaktadır.
Silahlı Kuvvetlerın demokratik kontro-
lü konusunda gündeme getinlen konular-
dan birisi de savunma planlamasıdır. Mil-
li savunma planlama faaliyetlennin yürü-
tülmesüıde Planlama. Programlama ve
Bütçeleme Sistemı (PPBS) kullanılmak-
tadır. Bu sistem. TSK'nin ihtiyaç duydu-
ğu kuv'vet yapısını oluşfurmak, idame et-
tirmek ve harbe hazırhğın devamını sağ-
lamak amacıyla kurulmuştur. Bu sistem,
halen çok küçük farklılıklarla birçok ül-
ke ve NATO tarafından kullanılmaktadır.
(I)- Türkiye içın katılım ortaklığı belgesi,
DPT-ABileIlişkiler GenelMüdürtüğıi. Nisan
2003 (2)- AB müktesebatınm üstlemlmesine
ilişkin Türkiye Ulusal Programı, 24 Temmuz
2004 tarih ve 178 sayılı RG (3) - TSKlç Hiz-
met Kanunu Kanun No 211, 04 01 1961
(4) - TC Anayasası, Kanun No 2709,
18 10.1982 (5) - 1324 sayılı Genelkurmay
Başkanının Görey ve Yetkilerine Ait Kanun
31.07.1970. (6)-REKS/172. OPIN1ONEU-
ROPEANECONOMICANDSOCL4LCOM-
MITTEE, EU-TURKEYRELAT1ONS WTTH
A \7EWTOTHEEUROPEANCOUNCILOF
DECEMBER 2004, 15JULY2004
SÜRECEK
GURAY OZ
Avrupa'da Halkın
İstemediği Ne?
Fransa'da ve Hollanda'da yapılan referandumlar
AB'ciler için bir yıkım oldu. FransızJann, Hollandalı-
lann büyük bir çoğunlukla AB Anayasası'nı reddet-
melerini, Türkiyeli AB'ciler derin bir üzüntüyle kar-
şıladılar, ama yine de "müthiş" görüşleri doğrultu-
sunda yorumlamaktan kendilerini alamadılar.
Bir iddiaya göre, "aşın sağcı ve aşın solcu" Fran-
sızlar ve HollandalılarTürkiye'nin tam üyeliğine kar-
şı olduklan için anayasaya "hayır" demişler.
Ortadakileri de kandırdılar herhalde!
Doğrusunu isterseniz, Avrupa'da hem solda, hem
sağda, hatta ortada Türkiye'nin AB üyeliğine karşı
çıkanlar epeycedir. Ama AB eliti, Türkiye'yi almaya
ya da almamaya halkla birlikte karar verecek değil-
dir. Hele şu son referandum yenilgisinden sonra, da-
ha halksız yöntemler bulacaklanndan emin olabilir-
siniz. Fransa'da ve Hollanda'da anayasa ile Türki-
ye'nin üyeliği arasında bağ kuranlann oranı, bizim
kendilerine hem tersten, hem yüzden hayran AB'ci-
lerimizin sandığından daha düşüktür.
Franselann ve Hollandalılann AB Anayasası'na "ha-
yır" demelerinin nedenı, anayasanın kendisidir.
• • •
Ne var ki bu anayasada?
Neoliberal politikalann Avrupa'nın ebedi sistemi
haline getirilmesi var. Sosyal haklan sıfıriamanın ya-
sal dayanağını yaratma çabası var. Işçileri, köyfüle-
ri, çalışanlan. siyasetin dışına sürme gayreti var. Ge-
rektiğinde, her yere. tıpkı ABD gibi müdahale ede-
bilecek militer bir Avrupa oluşturmanın yollan var.
Peki Türkiye var mı?
Türkiye anayasada da Avrupa'nın yakın günde-
minde de yok. Avrupa açısından Türkiye, sınınn öte-
sinde, ama sıkıca bağlı tutulmasında yarar bulunan
bir ülkedir. Mümkünse yalnız, crfmuyorsaABD ile bir-
likte "kullanılması" gereken, küçümsenmesi ola-
naksız. bu nedenle de dertterinin çogattılmasında ya-
rar bulunan bir coğrafyadır. Avrupa'nın yönetici eli-
ti, şimdi olumsuz sonuçtan azıcık yağ çıkarabilme-
nin peşindedir. "Hayır'ın nedeni Türkiye"'zırvasının
nedeni budur. Böylelikle, sonuçtan hem Türkiye so-
rununu çözebilmek ıçin yararlanabilecekler hem de
hayırcılann gerçekte neye "hayır" dediğini gözler-
den gizleyebileceklerdir. Gizleyebilecekler mi? Zor
görünüyor.
Mızrak çuvala sığmıyor.
• • •
Avrupa eliti, Türkiye'yi, sorunlannı kendi başına çö-
zemeyecek bir "Doğu ülkesi" olarak görmekte ıs-
raıiıdır. Onlar, bu sorunlann (Ermeni sorunu, Kürt
sorunu, Kıbns sorunu, olmazsa daha ekleyebilirter)
Batı'yla birlikte, ama mutlaka Batı'nın isteklerine,
çıkarianna göre çözülmesini isterler. Onlara göre
Doöulu, kendi sorunlannı çözecek yetenekte değil-
dir. Iflah olmaz şarkiyatçının mantığı hep böyle ça-
lışır. Şarkiyatçı, Doğu'da sesini yükselten her mu-
halifi sorun yaratmaya çalışan kışkırtıcı olarak gör-
meye alışıktır. Şimdiki şaşkınlığının nedeni ise, uzun
bir zamandır kurtulduğunu sandığı, kendi içindeki
muhaliflerin, çok önemli bir sorunda taş koyması,
yeniden boy göstermeye başlamasıdır. Teteşının ne-
deni budur. Yana yakıla çare ve sorumlu anyor. Ara-
sın. Şarkiyatçı Avrupalının foyası çoktan meydana
çıkt. Onun kendi halkını da. Doğu halklannı da kan-
dırması artık daha zor olacaktır.
Emperyalist Batı tehlikelidir, ama bilinmez değil-
dir.
Asıl tehlikeli olan ve kendini gizleyebilen şarkiyat-
çı, içimizdeki şarkiyatçıdır.
Ona kısaca, "fikren ve cismen işbiriikçi" diyorlar.
e-posta.guray.ozacumhuriyet.com.tr
"Çevreye saygı' için yünüdulen
• tstanbul Haber Senisi - '•Çevre Haftası"
etkinlikleri kapsamında Kadıköy'de "Çevreye
Saygı Yürüyüşü" yapıldı. Sualtı Temizlik ve
Bilinçlendirme Hareketi, Kadıköy
Kaymakamlığı ve Kadıköy Belediyesi'nin
işbirliğiyle düzenlenen, karilanlann çoğunluğu
öğrencilerden oluşan yaklaşık bin kişinin
yürüyüşü, Suadiye sahilinden başladı. "Doğaya
saygıh olalım", "'Sağlıkh yaşam için saglıklı
çevre" ve atık maddelerin doğadaki kayboluş
sürelerini gösteren "Pil 5000 yıl", yazılı
döviz ve pankartlann taşındığı yürüyüş
Caddebostan sahilinde sona erdi.
Kayıp trilyonlar içîn hapis istemi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kamuoyunda "kayıp trilyon" davası diye
bilinen davada. kapatılan Refah Partisi'nin (RP)
eski milletvekilleri Zeki Çelik ve Ali Güner'in
4 yıl 6 aya kadar ağır hapısle cezalandınlmalan
istendi. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen davada, esas hakkındaki mütalaasını
açıklayan savcı Ünal Izgi, sanıklann il
başkanhğı yaptıklan dönemde usulsüz harcama
belgeleri düzenlediklerini kaydetti.
Lojman cînayetinde yeni gelişme
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa
Güngör'ün millervekili lojmanlannda
öldürülmesinı araştıran komisyon, olayın
kilit ısimlerinden ve Güngör'ün kız arkadaşı
Çiğdem Taşkıran'ın izini buldu. Istanbul'da
yaşadığı belirlenen Çiğdem Taşkıran'ın
bilgisine başvurulacağı bildirildi. ft