23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA 14- KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr Kaıikatürümüzün büyülü 50 kuşağının öncülerinden Ferruh Doğan'ı beş yıl önce bugün ykirmiştik 'Edebiyataen yakınçizgici' îSEMİKPOROY Karikatürümüzün "büyülü'' 50 • Kuşağı'nın entelektüel ku- ^ ruculanndan Fer- nıhDoğan'ıyıtirelibeşyıl «cldı. Cemal Süreya'nın ^)astd, İstan- İNil gibi bir yüz" dediği Ferruh Do- .gan'm yüziiyle beş yıldır karşılaşmı- yoruz. Fotograflar hariç. Femıh Doğan'ı ammsayınca, arka- «iaşlanylaanımsamakgerek. Yazar, şa- âr, tiyatrocu, sinemacı, çizer arkadaş- lanyla. Öyleydı. Masa kurulur, aka- <lemı başlardı. Ferruh Doğan'ın çele- kilifı, Nevizade görgülülüğü; kırma- «lan. dökmeden tartışmacıhğı masayı etkisıne alırdı. En yaJonJanndan ya- zar TankDursun K. arkadaşının ardın- «ianjöylediyordu: "...Befleği bana ür- kiintü verirdL Unutmaz \e her bir şe- 31aynnölamia haarianü.Arük geçmiş- Ce kahnış.yiizleri bile eskhip yitmiş ni- ce kşileri, Y'aşar Kemal'den bile daha fcüyolü ketimderle, içine az biraz nü- zahın tadı\ia tuzu kaülmış çarpıcıhk yüklü canİı çizgilerle size yeniden ha- tıriatm yeniden aramza getirir onu ve yeniden yaşabnh. Evet' derdiniz içi- nizden; doğru, o öyieydi işte. O, öyle bi- •iydu" •$lmdl 0 bir yaz denlzl' Öliimünden hemen sonra, Çetin AkanFerruh Doğan'ı anarken "_Ge- çenkrde son karşılaşüğımızda, genel bir hayat özettemesi içinde: "Bilemi- yonım iyı mi yaşadık, kötü mü', de- nuştim. Bana biraz sararmış gibi gö- rünen yüzüyle, inançh inançh: *lnan çok ıyi yaşadık bız,' diyor- <tu. lvi yaşamak. emir almadan, emirvermeden sadece sevdiği iş- le uğraşmak anlammda değeıien- dirikliğinde. doğru söytüyordu_ n dıyeyazmıştı. Bcdri koraman, 52 yıllık arka- daşını "...Ferruh Doğan eseriyle kavgacı, hırçmdı; ama özettUderin- de munis, sevecendi. İyi bir karika- türcü, iyi bir düşünürdü. Kannca- j ı ûırirmez, fikren karşı olduğu in- sanlara bile hoşgörülü davranır, de- getü bir yanlannı bulmaya çaiışınk Onu hep aravacagnn-" diyerek uğur- luyordu. Hilmi Yavuz, bir yennde "~Tu- tıafur, şiirden anladığmı zannettiğim edebryat adamlannın çoğudefa gözün- den kaçan' iyi şiir'i Femıh'un (ve, el- bette Ali Ulvrnin!) hemen fark etngj- nin tamğryun. Yaasız ve lejandsız ka- B.1 eş yıldır, bir araya gelebildiğimiz masalarda Ferruh Doğan 'ın anümadığı, yokluğunun ne onulmaz yokluklardan olduğunun söylenmediği bir oturum hemen hiç anımsamıyorum. Bulundukları ortamların düzeyini yükselten insanlar fazla bulunmaz. Ferruh Doğan onlardandı. Onunla vedalaştığımız noktadan uzaklaştıkça yokluğu kendisini daha çok ele veriyor. Ardında albümler, binlerce çizim, soylu bir imza ve anılar bıraktı. Yine de bunlar Ferruh Doğan 'ın varlığının yerini tutabilir mi? Çiçek Pasajf ndaki Sev-lç Lokantası'nda; (soldan) Erdoğan Bozok, Ferruh Doğan, Metin Peker. Tan OraL, Semih Poroy, Ali UKi ve tsmail Gülgeç (5 Mart 1990). I dörtgen önemlidir,' diyor. Ger- çekten onun keskin köşeli çizgile- ri bir kareyi andınr. Ama bu mi- rıiınatistyaklaşurınekübik,nego- tik çağnşunlar uyandınr. Dikkat edilirse Femıh'un kareyi andı- ran o kısa imzası, yani büyük harf F'nin içine onunla birtik- te ofurrulmuş Edcn oluşan o bffineninuasLyanidenıirinsim- gesi oian FE.' onun çizgi anla- yışının anahtan. çizgi felsefesi- nin ipucu ve özeti gibidir..." Cemal Siireya, unutulmaz portre yazılanndan ona ilişkin olanında Ferruh Doğan i2düşü- münü "-^debiyata en yakın çiz- bir yaz denizidir" dıye bitiriyordu. gicL Levantenleriniçinden getirdiği bir Tan Oral, Ferruh Doğanın karika- oturmakalkmagörgüsü varkiogidin- türlerindeki grafik eğilimler üzerine ce belki o da gidecek. Levantenlerin bir değerlendırmesınde şunlan söyler: arasuıda büyiidü ama, aynı zamanda "~Cemal Siireya bir yansında çizerle- "Vatandaş Türkçe konuş!' ya da' Yer- ri nitelendirirken ' Ferruh Doğan'da li malı kullan!' çocuğu. Tramvay deö- rikatürbağlanunda, şiir dili ile karika- tür dili arasuıda bir paraleltik olduğu- nun farkındaydılar ve bu paraleOiği ıs- raria sa>iındular. Ferruh da. Ali Ovi de!_" dedığı, Ferruh Doğan'a vedaya- zısuu, "^Ferruh Doğan öldü. Şimdi o, SL Degüstasyon'a makarna yemek için giderdi Kapıcı Surpik'in tehcir dain- gasınıgordükten sonra sosyalist oJdu_" diye sürdürür. Doğan Hızlan, Ferruh Doğan'ın çiz- gi dünyasının kendisini etkileyişini şöyle diJe getirmektedir "-Ferruh Do- ğan'ın karikatürlerini soerdim. Çün- kü yi7gi«nin ardında, diinyayı algıla- yan/algılatan bir felsefe vartn. Bazı sa- natçılar tüıierinin içinekapanırlar. Git- tikçe de onlara yabancüaşırsmız. Fer- ruh Doğan, karikatürünü bütün sanat- laria, özdlikle edebiyada zenginleştir- dL Onun bir karikatüründen \ola çıka- rak bir yazı otuşturabüirdim_" "Cemal Nadir'ln antltezl' Çok se\'diği dostlanndan Hıfzı To- puz da Ferruh Doğan'dan söz ettiği bir yazısında, onun için "...Karikatüre başladığı dönemde Yusuf Ziya'nın ve Cemal Nadir'in çev- resinde yer alıyordu. ama kısa zaman- da yohınu onlardan ayırdı, bağunsızh- ğıni ilan ettL Cemal Nadir'e karşı çok say^gdıydı ama, onun antkerioWu_" de- dıkten sonra, belki de Ferruh Doğan'ın en önemli yanına \-urgu yapıyordu: "-Hiçbir zaman şoven olmadı, hama- si karikarürler çizmedl Hep banştan, kardeştikten. uluslararası anlayıştan ve devTİmcilikten yana oldu. Ferruh son efli ydda Türk karikatürüne damgası- nı vurmuş örnek >e a>dın bir sanatçı- duu." Fethi\aci ise Ferruh Doğan'ı anar- ken SdahattinHilavlı, CevatÇapan'h, Balıkçı Nuri Akaj'lı cuma masalann- daki konuşmalar boyunca, "-^6111^^ günlük olayian (poütika, sanat edebi- yat, karikatür) nasü dikkade, nasıl ti- tizlikle idediğini gördüm. Bizinı Aka- demi Cuma daki cuma içküerinde haf- tanın ıcmalıni\apnıakFemıh'un 'uh- desi'ndeydL Ferruh, icmali yapok- tan sonradeğişik konulardakonuşma- larvetaruşmalar başiardi-" diyerek Fer- ruh Doğan in dıkkath belleğıne gön- derme yapmaktadır. Beş yıldır, bir araya gelebildiğimiz masalarda Ferruh Doğan'ın anılmadı- ğı, yokluğunun ne onubnaz yokluk- lardan olduğunun söylenmediği bir oturum hemen hiç anımsamıyorum. Bulunduklan ortamların düzeyini yük- selten insanlar fazla bulunmaz. Ferruh Doğan onlardandı. Onunla vedalaştı- ğımız noktadan uzaklaştıkça yokluğu kendisini daha çok ele veriyor. Ardın- da albümler, binlerce çizim, soylu bir imza ve anılar bıraktı. Yine de bunlar Ferruh Doğan'ın varlığının yerini tu- tabilir mi? Fotoğraflar dahil. Afyonkarahisar Caz Festhau. Balkan GitarIrio Grubu'nun konseriyle açıldı. Festival II Haziran 'da bitecek Afyonkarahisar'da cazgünleri başladı AFYDNKARAHİSAR (AA) - Bu yıl beşincisı düzenlenen Aryonkarahisar Caz Fesrivali başladı. 11 Haziran tarihine kıdar sürecek olan festival. Tnermal Resort Oruçoğlu Tesisleri'nde Balkan Gitar Trio Grubu'nun konseriyle açıldı. Festivalin sanat yönetmeni Hiiseyin Başkadem. açılıştaki konuşmasmda. İstanburdaki Caz Festivali'nin on üvüncüsünün yapıldığma dikkat çekerek. Afyonkarahisar'da Caz Ftstivali'run beşincisinın yıpılmasının gurur verici oduğunu söyledi. Havuz bışındaki açılış konserine, Afyonkarahısar Valisi Muzaffer ISek, Bölge Komutanı Tıggeneral HaKt Çakır, Eelediye Başkanı Abdullah Kaptan. Cumhuriyet Başsavcısı henan Sağlam ile çok sayıda dıvetli katıldı. Sanatseverler, ffstival boyunca konserlerin yını sıra çeşitli söyleşiler, ssrgıler ve dia gösterilerini girme fırsatı bulacak. Fîstıval. 11 Haziran Cumartesi ginü Şenm'a LTker'in lonserijle son bulacak. Çıplak Ayaklar Kumpanyası'nm etkinliği bu akşam Taksim Sahnesi'nde IstanbuFda dans söleııi • Bugün sahnelenecek olan, Hollandalı koreograflar Elhout'Handeler tarafından hazırlanan 'Kalon Kakon/Güzel Şeytan',kişisel deneyimler temelinde birtakım tabulan sorgulayan, hareket, dans ve tiyatro öğelerinin bir arada kullanıldığı bir gösteri. Kültür Servisi - Genç ve profes- yonel dansçılardan oluşan Çıplak Ayaklar KıunpanyasTnın bu yıl ilk kez düzenledığı 'PHD ÇıplakAyak' (Performans-Hareket-Dans Çıplak Ayak) adlı etkinliğin ilk gösterimi 'Kalon Kakon' bu akşam 20.30'da IDT Taksim Sahnesi'nde. Gösterim öncesinde, Çıplak Ayak- lar Kumpanyası ekibi tarafindan ko- reograf ve dans öğrermeni Kaya Ö- han a. Türkiye'de modern dansın gelişimine katkılanndan dolayı özel bir 'onurluk' verilecek. 18 Hazi- ran'a kadar sürecek olan etkinlik kapsamında repertuvar gösterimle- rinin yanı sıra dans fihru gösterim- leri, çağdaş dansla ilgili söyleşiler, teknik ve doğaçlama atölye çalış- malan, dans fotoğrafı, enstalasyon- video-performans ve enstalasyon fotoğraf sergilen yer alıyor. Bugün sahnelenecek olan, Hol- landalı koreograflar Elhout/Hande- ler tarafindan hazırlanan 'Kalon Ka- kon/GözelŞeytan', ldşisel deneyim- Çıplak Ayaklar KumpanyasTnın düzenlediği 'PHD Çıplak ler temelinde birtakım tabulan sor- gulayan, hareket, dans ve tiyatro öğelerinin bir arada kullanıldığı bir gösteri. 'Ayna/Mlrror' yeniden Topluluğun geçen yıl 14. Ulusla- rarası Istanbul Tiyatro Fesrivali kap- samında sahnelediği 'Ayna/Mirror', 15 -16 Haziran günleri saat 20.30'da Taksim Sahnesi'nde yeniden İstan- bul izleyicisiyle buluşacak. Çıplak Ayaklar Kumpanyası dansçılarınm kendi işlerinden oluşan karma bir gösteri olan 'KeHmelerir 17-18 Ha- ziran günleri saat 20.30'da Taksim Sahnesi'nde sergilenirken 14 Hazi- ran günü saat 20.30'da ise 'DansBu- luşma-tstanbul Dans Projesi Kuşdi- B' adlı gösten sunulacak. On gün sürecek olan etkinlik kap- samında. yann saat 18.00'de Alc- hera'da ArisNafcı'nın ÇıplakAyak- lar Apartman Projesi 1 (müüs/othen başlıkh dans fotoğraflan sergisi; Kat 1 "de de Candaş Baş'uı 'Gördüğün Her Şey Görmedigindendir' (visib- la ex invisibilibus) başlıklı enstalas- yon fotoğraf sergisi açılacak. Mihran Tomasyan' ın 'Tüıidye Ya- km Tarihi Üzerine' (Vatandaş Türk- çe Konuş) başlıklı enstalasyon-vı- deo-performans denemesi ise 10 Haziran saat 19.00'da Darphane-i Amıre'de. Dans öğrencileri ücretsiz katılacak Etkinlik boyunca, Alchera Stüd- yosu ve Açık Radyo'da Şebnem Ak- (Perfonnans- Hareket-Dans Çıplak Av^k) etkinliği İ8 Haziran'a kadar devam edecek. san, Zeynep Güns'ür. Ayün Kalem tşçen, Bedirhan Dehmen, Prof. Ay- dmTeker, Çıplak Ayaklar Kumpan- yası. Zeynep Tanbay ve Tan Temel söyleşileri var. Şebnem Yüksel, ToJga Ünakh. Em- reÇelik. Candaş Baş, Mihran Tomas- yan. Ash Öztürk, Maral Ceranoğlu, Duygu Güngör, Cem Yılmazer ve KemalYîğitcan' ın atölye çalışmala- nna dans eğitımi alan öğrenciler üc- retsiz olarak katılabilecek. Katılımcı sayısının 15 kişiyle sı- nırlı olduğu atölyelere kahlmak için yerayırtmak gerekiyor. Gösterilerin biletleri ise Taksim Sahnesı ile AKM gişelerinden ve Canbaz Bar'dan sağ- lanabilir. (Ayrıntıh bilgi için: www.ciplaka\ aklar.com Tel: 0212 252 82 76) DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Ulusal Değer Nâzım Hikmet Gün geçmesin ki, kendimizi Nâzım Hikmet'le ilgili bir tartışmanın çevresinde bulmayalım. Bu kez 42. ölüm yıldönümünde Moskova'dan Eskişehir'in Doğançayır beldesine dek pek çok merkezde düzenlenen anma toplantıları, Mi- las'ta yaşanan yasaklama-engelleme olayıyla birleşti. 17 yaşında bir genç, Nâzım Hikmet'in bir şi- irini okuduğu için gözaltına alınıp sorgulandı. Ay- nı olay 64 yıl önce lise öğrencisiyken Atttlâ II- han'ın da başına gelmişti. Nereden nereye... Nâzım Hikmet'i yaşarken hapislerde çürütenler, şiirlerini yasaklayanlar, yurttaşlıktan çıkarıp 'vatan haini' ilan edenler, aynı kafayla eylemlerini sürdürüyorlar. Ne ki, Nâzım Hikmet'in ulusal ve evrensel bir kültür değeri olması gerçeği de değişmez bir biçimde ortada duruyor. Ne denli yasaklansa, engellense de, öteki büyük kültür değerierimizin yanında, her geçen gün daha da yerini alıyor. Anadolu halkı tarih boyunca benimsediği de-. ğerlere kucak açıp onlan kendi bağrında yaşa- tıp bugünlere, yarınlara taşıdı. Yunus Emre yi düşünün, Nasrettin Hoca'yı; ne yaşadıkları yer doğru dürüst bellidir, ne hayatlan. Ama tem- sil ertikleri evrensel insanı değerler halk tara- findan benimsenip yaşatılmıştır. Halk bu sevgi bağını göstermek için kendi köylerine, kasaba- larına onların temsili mezarlarını yapıp sahip çıkmıştır. Nâzım Hikmet'in halkımızla ne denli bütün- leştiğini gösteren çok güzel bir ömeği Yaşar Ke- mal'den dinlemiştim. 1950'lerde gazetemiz Cumhunyet için röpor- tajlaryapmak üzere Anadolu'dadolaşırken, bir gün Erzurum treninin 3. mevkiinde saz çalıp tür- kü söyleyen kör bir halk âşığına rastlamış. Âşıgın söylediği uzun hava, "Senin adını kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım' dizesiy- le başlıyormuş. Yaşar Kemal, bu türkünün kimin olduğunu sor- muş. Âşık, "Adını bilmem ama hapiste yatan büyük bir aşığındır" demiş. Bu olayı 1962'de Paris'te buluştuklannda Nâ- zım Hikmet'e de anlatmış. Şairin ne denli mut- lu olduğunu bir düşünün! • • • Son otuz yıldır kiminedinleyici, kiminekonuş- macı olarak onlarca Nâzım Hikmet toplantısı- na katıldım. Hep tanık olduğum, Nâzım Hikmet'in şiirleri ve düşünceleriyle insanlanmızın her ge- çen gün daha fazla buluşup kaynaşması. Bu yılki etkinliklerden 2 Haziran günü Anka- ra'da Mühendis-Mimar Odalan Birliği'nce dü- zenlenen anma toplantısında konuşma yapan oda başkanları, hayatlarının her döneminde şi- irlerle yaşadıklannın nasıl örtüştüğünü çok et- kileyici bir biçimde anlattılar. İşte böylesi bağ- larla insanlanmızın yaşamında yer edinmiş Nâ- zım Hikmet. 3 Haziran günü Ankara Sanat Tiyatrosu sa- lonunu dolduran heryaştan coşkulu kalabalık- ta da aynı bütünleşmenin heyecanı görülüyor- du. 4 Haziran günü Eskişehir'in Doğançayır bel- desindeki etkinlikler, Nâzım Hikmet adına ya- pılmış temsili anıt mezarın başında büyük bir şenlik havasında gerçekleşti. 'Vasiyet' şiirin- deki gibi, Nâzım'la Kuvayi Milliye şehitleri tem- sili de olsa yan yanaydılar. Çevresinde şiirler okundu, konuşmalar yapıldı, şölen sofraları kuruldu. Aydınından işçisi, köylüsüne dek bütün top- lumla böylesine bütünleşen bir şairi ne kadar yasaklayabilirsiniz? Günümüzde uluslar, insanlıkailesine kazan- dırdıklan kültür değerleri kadar saygı ve kabul görüyorlar. Nâzım Hikmet de ülkemizden çıkıp Türkçe şiirleriyie Japonya'dan Şili'ye dek bü- tün insanlığa seslenebilmiş, kabul görmüş bir değer. Ülkemizi, halkımızı öteki uluslar yanın- da yüceltecek, onurlandıracak bir değer. Ona karşı durmakla bu süreci değiştirebile- ceğini sananlar, yanıldıklannı er geç görecek- ler. turgay <f fisekci.com K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K K Â M l L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear