Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2005 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaed
Çanakkale
l:zmır
Manısa
Aydın
Denıaı
PB
B
PB
B
B
B
B
PB
24
27
24
26
31
31
33
31
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
B
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
23
22
20
20
24
25
25
19
Adana Y 30
.Zonguldak PB 21 Antalya PB 30 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkân
Van
Y
Y
B
B
Y
Y
Y
27
29
31
27
26
21
19
Y 15
Yurdun kuzey, ıç ve do-
ğu kesımlen parçalı çok-
bulutlu, Doğu Akdefiız'ın
doğusu, Batı Karadenız kı-
yılan Orta ve Doğu Kara-
denız, Doğu Anadolu, Gu-
neydoğu Anadolu'nun ku-
zeyı ıle Sıvas ve Antep
çevrelen sağanak ve gok
gurultulu sağanak yağışlı
geçecek Hava sıcaklığı
yağış alan yertefde değış-
neyecek, öığer yertefde
bıraz artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
14
17
15
20
18
16
21
22
Münih Y 22 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
PB
Y
PB
23
29
34
25
29
26
29
26
B 22 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
B
PB
Y
Y
Y
PB
18
36
30
32
26
31
15
33
PB 32
Pa'çalı bulutİL Sısl ^ Çok buiutlu , Yagmuriu c\ .*) SJIU kar . Gok gurultûlû
CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafi 1. Sayfada
son değişiklikleri veto ediyor.
Ana muhalefetin serttepki göstemiesinden son-
raki uyarılar, olumlu eleştiriler içeren gelişmeler ik-
t idarın bir kulağındarı giriyor, jet hızıyla öteki ku-
lağından çıkıyor. Kısacası, iktidar kösdinliyor.
• • •
Başbakanlan TCY'yi yeni haliyle bir kez daha
Meclıs'ten geçırerek Çankaya'ya gönderecekleri-
nin işaretlerini verirken bir başka ses, AKP grubu-
nun kaçak (Kuran) kurslar konusunda çok duyar-
lı olduğunu söylüyor, anayasai bilgilerden nasip-
lendiği savıyla Anayasa Komisyonu Başkanlığı'na
getirdikleri Buıtıan Kuzu, kara mizah örneği bir
benzetmeyle kaçağı, gizliyi savunuyor.
Kuzu'ya göre eğitim verme işine her türlü ders
girebılir. Spor, Ingilizce, Almanca dersleri... "Milli
Eğitim 'den izin almadan niye Ingilizce dersi alıyor-
sun diye gel 3 sene yat... Bunu kamuoyu vicdanı
Ikabul ediyormu?" diyor, diyebiliyor.
İktidar kadrolannda kaçak kursların laik Cum-
huriyete vuracağı darbeden söz eden yok. Inatla-
rına mağlup olduklan sorunlarda elmalarla armut-
ları karıştırmayı sanat haline getirdiler.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın denetiminde 4318
nesmı Kuran kursu varmış, bu kurslara kışın 155
bin, yaz aylarında 1 milyon öğrenci devam ediyor-
rnuş... bu gerçeklerin sözünü bile etmeden izbe-
lerde gizlenmiş kaçak Kuran kurslarını yasayla hi-
maye etmeye çalışıyorlar.
Kaçak Kuran demenin millete hakaret anlamı-
n a geldiğini savunan bir hükümet ve başkanı var
fc>aşımızda...
• • •
RTE'nin peygamberler soyundan geldiği ilan
edilmemiştı. Bu da oldu. Meğer RTE'nin özellikle-
ri ve yaşamı Musa Peygamber'in karakteristik
özellıkleriyle paralellik taşıyormuş.
Akif Beki bu savı içeren "Erdoğan'ın Harfleri"
adında bir kitap yazdı, Başbakanına sözcü oldu.
Tanrı nazardan korusun, RTE'nin son açıklama-
larına bakılırsa Beki haklı.
Peygamberlere özgü önsezi yeteneğiyle palav-
radan öyle hayali senaryolar üretiyor ki... örneğin,
şayet "mevcut politikalan" ver kurtul modeliyle
değiştirmeseymiş, Kıbrıs'ta, Suriye'nin Lüb-
nan'daki durumuna düşecek, çık diyecekler, ku-
z u kuzu adadan çıkacakmışız!
Oysa uydurma senaryolann asıl amacı şu: As-
ker çekerek, Türkiye'den giden göçmenlerin dön-
rnelerini, Rumların taşınmazlar üzerindeki hakla-
nnı kabul ederek, bir bakıma Kuzey Kıbrıs'taki hal-
kın azınlık durumuna düşmesine evet diyerek Kıb-
ns'ı terk edeceğimizin ilk işaretlerini böylece ver-
rniş oldu.
Bir yandan Güney Kıbrıs'ı Kıbrıs Cumhuriyeti
kimliğiyle tanımaya hazırlanıyor, öte yandan Ta-
lat'ın verdiği -bu hükümetin de onayından geçen-
ödünler karşılığı ABD Senato heyetinin adaya ge-
lişini, ABD'nın KKTC'yi tanıdığı anlamma geldiği-
n i söylüyor.
RTE ile Gül, AB ile ek protokol anlaşmasının Kıb-
ns Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelmediğini di-
ledikleri kadar yinelesinler; yoldaşları MATalat. ek
protokolde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin adı olacağını
söylüyor, "Korkunun ece/e faydası yok" diyor.
Geçenlerde Dışişleri Bakanı Gül, karşılıkh olarak
hava ve denız limanlarımızı açalım diye öneri gö-
türdü Güney Kıbrıs'a... Bu ve yeni açıklamalar,
son davranışlar bu hükümetin Güney Kıbrıs'ı ta-
nımakla birlikte (AB'den de gelecek baskılarla) ha-
va ve deniz limanlarımızı Kıbns Cumhuriyeti bay-
raklı gemilere, uçaklara açmaya hazırlandığının
göstergesi.
Bugün izlediklerimiz, verdim kurtuldum diyebil-
menin sancılan...
Basbakan Erdoğan:
Çankoya'yı
siyasallaştırmayın
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
siyasi kadrolaşma konusunda hükümeti uyaran
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yük-
lendi. Görevlerinde başanlı kişilenn atamalan-
nı yaptıklannı savunan Erdoğan, "Biz bunları
uzaydan getinniyoruz. Dışandan getirmiyo-
ruz. Zaten şu anda devletin memuru. Anaya-
saya u\gun olmayan bir adını atmadık. Bizi
siyasallaşmakla suçiayanlar dikkat etsinler,
kendileri siyasallaşmasınlar" dedi. Erdoğan.
Uludağda düzenlenen partisinin tlçe ve Ük
Kademe Belediye Başkanlan Toplantısı'na ka-
tıldı. AKP'den önceki belediyelerde o dönem-
deki hükümetler tarafından aynmcıhk yapıldı-
ğını savunan Erdoğan, kendi dönemlerinde
böyle bir uygulamanın söz konusu olmadığını
söyledi. AKP'li belediyelerin de zaman zaman
mağdunyetler yaşadığını kaydeden Erdoğan
bunun nedeninin de "bürokratik oligarşi" ol-
duğunu iddiaetti. Erdoğan konuşmasında Se-
zer'in kadrolaşma konusundaki uyanlan ve
CHP'nin eleştirilerine de yanıt verdi. Belediye
başkanlinnın siyasetle ilgisi olamayacağı yö-
nündelc değerlendirrneleri eleştiren Erdoğan,
"Belediye başkanı siyasetin içinden gelmiş-
tir. Siyasi kadronun elemanı oltnak başka
bir şey.makamı siyasallaştırmak başka bir
şey. AKP'li bu hataya düşmemeli. Makamı
siyasallaştırmamalı" diye konuştu. Kadrolaş-
ma gibı bir amaçlanmn olmadığıiu öne süren
Erdoğan, " Siyasi kadrolaşma yaptığımızı
söyleyeuJer, önce aynaya baksınlar. Bu işleri
önce oılar yaptılar. Buradan CHP'ye sesle-
niyorum. Yıllar yıü, bu ülkede tüm kadro-
larda. kademelerde bunu yaptılar ve acıma-
sızca yıptılar. AKP, bizden önce oluşturul-
muş sııav sistemi ile memuriyete eleman alı-
yor" dedi. Erdoğan, gereksinim olan kadrolara
memurıldıklannı ifade etti.
Örgüt, denetimindeki cami ve kurslarda laik rejime düşman bireyler yetiştirdi
Hizbullah kurslarda büyüdü
MEHMET FARAÇ
Hüseyin Velioğlu'nun öldürül-
mesine uzanan süreçte, Güney-
doğu'da örgüte yönelik operas-
yonlarda alınan sonuçlar bu ger-
çeği dışa vuruyor. Operasyondan
biryıl öncesinde polisin Diyarba-
kır'da denetim altında tuttuğu 150
camide akşam ve yatsı namazla-
n arasında küçük yaştaki çocuk-
lara Kuran kursu adı altında Hiz-
bullah propagandası yapıldığını
devletin tümbırimlen biliyor. Ör-
gütün aym çahşmalan Batman'da
100, Urfa, Mardin, Gaziantep, Si-
irt, Van ve çevresindeki 200 ka-
dar camide "Seyda" adı verilen
görevlilerce yürüttüğü, çocukla-
nn beyinlerini yıkayarak laik re-
jime düşman bireyler yetiştirdiği,
güvenlik birimlerinin arşivlerin-
de yazıyor.
Hizbullah ve türevlerinın Gü-
neydogu'da salt camilerde değil,
özellikle varoşlar ile kırsal alan-
da, gözlerden uzakta, "medre-
se" diye tanımlanan denetim dı-
şı Kuran kurslannı 20 yıl boyun-
ca üs olarak kullandığı da bilini-
yor. Diyarbakır DGM'lerdeki
yüzlerce dosyada örgütün kurs ve
camileri kanlı emelleri için nasıl
HEDEF ÇOCUKLARA ULAŞMAK
Güneydoğu'da "Melle" olarak adlandınlan medrese
kökenli din adamlannın Hizbullah'ın tabanınm
güçlenmesinde kaçak Kuran kurslannı kullandığı,
güvenlik güçleri ve DGM'lerin raporlanna yansıyor.
"tslamın doğuş ve yayüma dönemini" örgütlenme
stratejisi olarak benimseyen Hizbullah'ın. özellikle 1990-
2000 yülan arasında 8-12 ya§ arasındakı çocuklan cami
ve denetimsiz Kuran kurslannda eğiterek örgüte
kazandırdığma ilişkin ciddi bilgiler bulunuyor. Bu bilgiler,
Hizbullah'm sığmaklanyla, Beykoz'daki karargâhta ele
geçirilen on binlerce sayfalık örgüt arşivine dayanıyor.
bir hücre evi gibi kullandığmı
gösteren ifadelerle çarpıcı belge-
ler yer alıyor.
Yine belgeler ve itiraflar. mili-
tanlann silah ve mühımmatlan
depolamak ve eylem sonrasında
gizlemek için örgüt denetimİHde-
ki ibadet merkezlerini pervasızca
kullandıklarmı gözler önüne se-
riyor. Hızbullahçıların bu çalış-
malanyla ilgili ilginç ömekler de
bulunuyor.
Hizbullah'ın ilk şarkıcısı ve ilk
itirafçısı V'ecdi Şeran, Diyarbakır
Emnıyet Müdürlüğü'nde %erdiği
ıfadede, 1989 yılında Hizbullah
sempatizanlanna yönelik propa-
ganda içerikli kasetleri Kuran
kursu verdikleri Diyarbakır'daki
tskender Paşa Camisi'nde kay-
dettıklerini ifade ederek şunlan
söylüyor: "Kasetleri doldurur-
ken caminin ekosundan istifa-
de ettik. Örgüt içindeki ikinci
kasetimi de bu camide doldur-
dum. Üçüncü kaseti hangi ca-
mide doldurduğumu bilmiyo-
rum. Daha sonra bu kasetlere
'Şuheda' adı verildi."
Güvenlik birimlerinin, örgütün
çalışmalanyla ilgili geçmişte
devletin zirvesine sunduklan ra-
porlarda ise özetle şu saptamalar
bulunuyor:
AnafartalarŞehitliği'nedihenleme
Gelibolu Şehitlikleri ttaya Projesi kapsa-
mında belirlenen 24 gerçek şehitlikten biri
olan Büyük Anafartalar Şehitliği yeniden
düzenlenerek ziyarete açıldı. Onanm ve
düzenleme çalışnıalarından doğan masraf-
lan üstlenen AKP Çanakkale Milletvekili
İbrahim Köşdere, açılışta düzenlenen tö-
rende, 250 dönüm arazi>i kapsayan şehit-
likte ziyaretçiler için sosyal tesisler yapıldı-
ğını söyledi. Köşdere, "Büyük Komutan
Mustafa Kemal'in 'Ben size taarruzu değil,
ölmeyi emrediyorum' direktifiyle vatanı
için canını seve seve feda eden 688 şehidin
bulunduğu bu gerçek şehitliğin yapımını
üstlendim. Millervekilleri. halkın yaptırdığı
tesisleri hizmete açar. Ben de bunu değişti-
rerek, 4 ayda yapımını tamamladığımız şe-
hitliği ve sosyal tesisleri hizmete açarak bu
tür projelere öncülük ediyorum" dedi.
Törene Vali Süleyman Kamçı. Eceabat
Kaymakamı Yaşar Karadeniz. Biga Kay-
makamı Ferhat Peşin de katıldı. (AA)
AYŞE SA\TV
ANKARA - AKP hükümeti-
nin, kamudaki vekâleten göre%'-
lendirmeleri "istihdam modeli-
ne dönüştürdüğü" uyansında
bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'i, rakamlar doğnı-
ladı. AKP'nin işbaşına gelmesin-
den sonra 13 bakanlık ve bağlı
kuruluşta 130'umüsteşar, müste-
şar yardımcısı, genel müdür, ge-
nel müdür yardımcısı, daire, ku-
nıl başkanı gibi üst düzey bürok-
rat olmak üzere toplam 2 bin 74
bürokratın vekâleten, 337 bürok-
ratın da "geçici" olarak görev
yaprığı ortaya çıktı.
CHP Bursa Milletvekili Ke-
mal Demirerin bütün bakanlık-
lardaki asil ve vekâleten görev-
lendirilen bürokratlar ile vekâle-
ten atama gerekçelerine ilişkin
soru önergesine 14 bakanlıktan
gelen yanıtlar, AKP hükümeti dö-
neminde devleti adeta "vekil bü-
rokratlann" yönettiğini ortaya
koydu. 14 bakanlık içinde vekâ-
leten görevlendirmelerde 634 bü-
rokrat ile Bayındırlık Bakanlığı
başı çekerken bunu 459 bürok-
ratla Çevre ve Orman Bakanlığı,
440 bürokratla da Milli Eğitim
Bakanlığı izledi. Milli Savunma
Bakanı Vecdi Gönül ise bakanlı-
ğında vekâleten görev yapan bü-
rokrat bulunmadığuıı bildirdi.
AKP dönemindeki bir başka
çarpık tabloyu ise kararnameleri
Sezer'den dönen bazı bürokratla-
rın ilgili bakanlar tarafından
"asilmiş" gibi görevlendirmele-
ri oluşturuyor. Bu çerçe^'ede Içiş-
leri Bakanlığı'nda Müsteşar Şe-
habettin Harput dahil, 3 bürok-
rat Sezer tarafindan asaleten atan-
madıklan halde resmi yazışma-
larda "vekil" sıfatını kullanmı-
yorlar. Vekâleten ya da geçici gö-
rev yapan bürokratlann bakanhk-
lara göre dağılımı şöyle:
• Devlet Bakanlığı (Ali Ba-
bacan): Hazine Müsteşarlığı'na
bağlı Darphane ve Damga Mat-
baası Genel Müdürlüğü'nde 11
üst düzey bürokrat vekâleten gö-
rev yapıyor.
• Devlet Bakanlığı (Kürşad
Tüzmen): 35 bürokrat vekâleten
atandı. 1 bürokrat ise "geçici"
görev yapıyor.
• Devlet Bakanlığı (Abdülla-
tif Şener): Toplam 19 bürokrat.
BDDK'de bir daire başkanı da
geçici görev yapıyor.
• Devlet Bakanlığı (Güldal
Akşit): 3'ü genel müdür olmak
üzere toplam 48 bürokrat.
•Tanm ve Köyişleri: Merkez
teşkilatında toplam 65 vekil bü-
rokrat bulunuyor. Bakanhkta 18'i
merkez teşkilatında olmak üzere
toplam 335 bürokrat da geçici gö-
rev yapıyor.
• Sağlık: Bakanlığın merkez
teşkilatında 3, taşra teşkilatında
77 bürokrat vekâleten görev ya-
pıyor. Bakanlığa bağlı hastane-
lerde toplam 218 bürokrat vekâ-
leten görevde.
• Maliye: 5'i merkez teşkila-
tında toplam 6 vekil bürokrat gö-
rev yapıyor.
• fçişleri: 1 il valisinin de ar-
alannda olduğu 45 bürokrat ve-
kâleten görevde.
• Kültür ve Turizm: Aralann-
da 1 müsteşar, 2 genel müdür, 1
teftiş kurulu başkanının da bu-
lunduğu 92 bürokrat vekâleten
görev yapıyor.
• Milli Eğitim: 1 müsteşar
yardımcısı, 2 kurul başkanı, 7 ge-
"Özellikle gecekondu bölge-
lerindeki cami ve Kuran kurs-
lannı eleman kazandırma yeri
olarak seçen örgüt, çocuklarla
burada temas kurarak uygun
gördüklerini militan olarak ye-
tiştiriyor. Örgüt sorumlulan
cami ve evlerdeki kurslara gi-
den çocuklarla ilgili düzenli
olarak rapor turuyor ve bunla-
n üstlerine Uetiyor.
Raporlarda, öğrencilerle ilgi-
li 'yumuşak huylu, cesur, efendı.
itaatkâr, çalışkan, sert, istekli.
açıkgöz, atık, şakacı, sulu, geve-
ze' gibi değerlendirmeler de y-
er alıyor. Oğrencinin ailesinin
maddi durumu, herhangi bir
tslami gruba bağlı olup olma-
dığı ve karakter yapısıyla ilgili
bilgilerin de sunulduğu rapor-
larda, 'Babası içki içiyor', "Aile-
si inançlannın gereğini yerine ge-
tirmiyor' gibi ifadeler dikkat çe-
kiyor."
"Üst düzeydeki örgüt yetkili-
leri, bu bilgiler doğrultusunda
hangi çocukla 'alaka' kurulup
kurulmayacağına karar veri-
yor. 'Alaka kurulmasf karar-
laştırılan çocuklarla önce nor-
mal arkadaşlık kurarak çevre-
si ile ilişkilerini geliştirmeye ça-
lışıyor. Hedef çocuklara çeşitli
annağanlar vererek 'gönülleri-
ni kazanmak isteyen' sorumlu-
lar, çocuklara daha sonra 'Nur
Dağı'ndaki Çocuk', 'Oğlum Os-
man' gibi kitaplan vererek oku-
malarını sağlıyor. Çocuklara
Kuran alfabesi ile Kuran ders-
leri veren örgüt sorumlulan, bu
romanlardan sonra da oruç,
Peygamber'in hayatı, ve benze-
ri konulardaki kitaplan okuru-
yor. Örgüt yetkilileri, alaka aşa-
masında hedef çocuklara belir-
li yerlerde randevu veriyor, son-
ra da bu randevulara uyan ve
derslere devam edenlere örgü-
tün faaliyette bulunduğu adres-
lerden birini vererek oraya git-
melerini sağlıyor. Gönderildiği
yerin sorumlusuna çocukla il-
gili bilgj veren örgüt üyesi, 'mu-
hasebe aşaması'na geçilmesi ta-
limatını veriyor.
Türkiye'deki diğer dini grup,
cemaat ve siyasi partilerin
olumsuz yanlannın ön plana çı-
kanldığı bire bir görüşmelerin
yapıldığı, 'muhasebe görüşmele-
ri'nde, gerçek lslamın Hizbul-
lah tarafından yaşatılacağı an-
latılarak cemaatleşme fıkri aşı-
lanıyor. Son aşama olan gizlili-
ğin konu edildiği. 'müşavere'de
ise hedef çocuklara kendisine
anlatılanların ailesinden bile
saklanması gerektiği, aksi hal-
de 'îslamın bundan zarar görece-
ği' fikri işleniyor.
Her üç aşamadan da geçen
çocuklan Hizbullah üyesi ola-
rak kabul eden örgüt, daha
sonra yeni üyeye çeşitli görevler
verivor."
13 bakanhkta 130'u üst düzey 2074 vekil, 337 geçici bürokrat görev yapıyor
Devleti Vekiller' yönetiyornel müdür, 7 genel müdür yar-
dımcısı, 4 daire başkanı, 36 il
milli eğitim müdürü, 17 il milli
eğitim müdür yardımcısı, 54 il
milli eğitim şube müdürü, 192 il-
çe milli eğitim müdürü, vekâle-
ten görev yapıyor. Aynca Kredi
YurtlarKurumu'nda 1 genel mü-
dürle birlikte toplam 440 bürok-
rat vekâleten görevde.
• Dışişleri: Dışişleri Bakanlı-
ğı ve AB Genel Sekreterliği'nde
toplam 8 üst düzey bürokrat ve-
kâleten görev yapıyor.
• Bayındırlık ve Iskân: 1
müsteşar yardımcısı, 1 genel mü-
dür, 3 genel müdür yardımcısı, 4
bakanlık müşaviri, 10 daire baş-
kanı, 6 bölge müdürü, 22 il mü-
dürü, 65 il müdür yardımcısı, 220
şube müdürü, 79 kadastro müdü-
rü aralannda olduğu toplam 634
bürokrat vekâleten görev yapıyor.
• Çevre ve Orman: Merkez
teşkilatındaki 2 müsteşar yardım-
cısı, 85 şube müdürünün de ara-
lannda bulunduğu toplam 459
bürokrat vekâleten görev yapıyor.
Taşra teşkilatında 251 şube mü-
dürünün vekil olması dikkati çe-
kiyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Göğsüme gelen çam ağacının tepesindeki kü-
mecik gülümseyerek dinledi beni:
"Meraketme. Doğa kanunlan, insan kanunlann-
dan daha düzgündür. Ne zaman ne yapmamız ge-
rektiğini biliriz..."
Nasıl da seviyorum, onların günlüğünü tutmayı.
Günlükyazıların koşuşturması arasında, arada bir
onlar için açtığım dosyaya girip, notlar düşmeyi...
Bizim kümecik bir elin başparmağıyla işaret
parmağını birleştirince oluşan daire kadar. Doğa-
nın ortasında, ağacın tam tepesinde konforiu bir
daire!
Ortasında ucu sivri mi sivri, dokununca parma-
ğa batacak kadar sert, kalem ucunu anımsatan
biriç hazine var. Onun hemen dibinden kahveren-
giyle karışık bir kozalak boy göstermeye çalışıyor.
Etrafında da 5 tane iç hazinenin küçüğü uç var.
Tümünü bir elin bütün parmaklannı birleştirip ha-
fıf açınca ortaya çıkan görüntüyü anımsatan iğne
yapraklar kuşatıyor.
Işte size kalabalık bir kümecik...
• • •
Lapa lapa kar yağdığı günlerde kümecik ağzına
kadar doluydu. Kış boyu hani hiç büyümediler,
sonbahardaki halleriyle kaldılar desem yeridir. Bir
şubat sabahı donmuş kar birikintilerini hafif zorla-
yarak bile olsa temizleyemeyince hayıflandım.
Nısanda havalann ısındığı günlerde kozalak ha-
fiften yeşile döndü. Üzerindeki benekler sanki bir
19 Mayıs gösterisinin gençleri gibi aynı tonda ve
büyüklükte belirginleşti. Dokundum... Sert mi sert
ama, gövdeye bağlandığı yerin inceliğini görün-
ce elimi ateşten çeker gibi gerildim. Iç hazine par-
mak ucunu andırmaya başladı. En uç kısmı biraz-
cıkyumuşadı. Artık usul usul açılmanın zamanı...
Mayısta aldı mı bizimkileri bir şahlanma. Gün-
den güne görüyorum ama saatten saate değişi-
yorlardır, desem yeridir.
Ortadaki parmağa dönüşen kalem ucu koca-
man bir gövde ucu oldu fırtadı. Yanından da iğne
yapraklar ikişerli gruplar halinde uç verdi. Koza-
lak bıldırcın yumurtasıylatavuk yumurtası arası bir
büyüklüğe ulaştı. Ağacın yazı yakalayan tek ko-
zalağı benim arada bir dokunduğum kozalak ol-
du. Belki de rastlantı ama, geçen bunu keşfedin-
ce nasıl sevindim. O kozalağı ben icat etmiş ol-
sam, bu kadar sevinirdim.
Iç hazinenin etrafındakiler de hafif bir yay çizip
20-25 santim kadar uzadılar ve yaprağa durdu-
lar. Aralanndaki mesafe, yay biçimi o kadar biçim-
liydi ki, gökyüzünde imar planı varmış da milim mi-
lim ona uymalan şartmış gibi, özeniyorlar...
Sonbahann başındaki o küçücük kümecik, ağa-
cı göğüs hizamdan yüzüme çıkardı...
• • •
Artık sonbahardaki kümecikten eser yok. Ora-
sı çam ağacının ana gövdesinin bir parçası hali-
ne geldi. Buradan şahlanıp yükselen iç hazine de
ağacın en uç kısmı oldu.
Şimdi tepede yeni bir kümecik oluştu. Sıra on-
larda. Bayrağı devraldılar. Henüz olup bitenin far-
kında değiller. Kümenin bireylerinin tümü yaşama
gözlerini açmadı. 3 kozalak da kundakta. Geçen
yıl da böyleydi. Biri sona kalmıştı. Bakalım bu yıl
nasıl olacak?
İlk dostluğu onunla kurduğumdan mıdır nedir,
beni şimdi tepedeki yeni kümecik yerine onu ta-
şıyan gövde daha çok çekiyor.
Bir gövde olabilmek, senden sonra gelenleri bir
taç gibi başındatutabilmek, damarlarında kökten
gelen can suyunu taşıyıp sessizce onlara ulaştır-
mak...
Ne güzel, ne onurlu, ne zengin bir yaşam...
ankcum(n cumhuriyet.com.tr
Kaboğlu: Anayasaya aykırı {
Zorunlu din
dersi kaldmlsın
MERSİN/ DİYAR-
BAKIR (Cumhuri-
yet) - Marmara Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi
öğretün üyesi ve eski
TBMM tnsan Haklan
Kurulu Başkanı Prof.
tbrahim Kaboğlu zo-
runlu din derslerinin
anayasaya aykın oldu-
ğunu vurguladı.
Mersin'de Hacı Bek-
taş-ı Veli Demeği'nce
"Zorunlu Din Dersle-
ri ve Anayasa" konulu
panel düzenlendi. Ko-
nuşmacı olarak katılan
Prof. Kaboğlu, "Tür-
kiye'de Alevi, Sünni,
Şafii gibi mezhepler
olmasaydı da zorunlu
din dersleri anayasa-
nın din özgürlüğü il-
kesine yine ters düşer-
di" dedi. Diyanet İşle-
ri Başkanlığı'nın, Ata-
türk tarafından bütün
dınlere eşit uzaklıkta
olması şartıyla kurul-
duğunu belirten Ka-
boğlu, "Aradan geçen
zaman içinde Diyanet,
devlet içinde bir din
devleti özelliği aldı.
Adeta öteki dünya
devleti oldu" dedi.
PirSultanAbdalDer-
neği Diyarbakır Şube-
si, zorunlu din dersleri-
nin kaldırılması için
imza kampanyası baş^
lattı. Şube Başkanı Ca-
fer Koluman, zorunlu
din dersinin bir insan
haklan ihlali olduğunu
sa\-undu.
KOMÜNİST IVfUHTARI KAYBETTİK
ILD - İGD - TKP - TBKP - ÖDP üyesi
Istanbul Ümraniye Alemdar (Alemdağ) eski muhtan
tSKENDER YURTTUTAN (1960)
4 Haziran 2005 günü aramızdan a>Tildı.
ÜNUTMAYACAĞIZ
.\RKADAŞLARI