Catalog

29 HAZİRAN gC05 ÇARŞAMB* CUMHURİYET SAYFA SÖZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu posta@cumhuriyet. com.tr Fax:0 212 513 90 98 Atatürkçü işadamları var! Sayın tlhaı Selçuk 21 Haziran tarihli yazısında *ADD Soros'a başvursun!..'" başlıklı bir yazıyayırnladı Yazı şu cümleerle sonaeriyordu: "ADD (Atatiiıvçü Düşünce Derneğî) gözbe- beğknizbirshil tıphım loıruluşumuzdeğilmi?. Ulkeye yaydmş 534 şubesi yok mu?. Peki bu ADD neden nıeteüğe kurşun aü- yor?_ Bu memiekeCttAtatürkçü işadanu mı yok?.. Galiba en çıkır yol ADD'nin Soros'a baş- vurmasıdır; dernek Amerikan işadammın hu- yuna suyuna giderse ne borcu kalır, ne para sıkmüsı; maJ? SKK'ler gibi başı göğe erer?" Evet "ADD gözbebeğimiz bir shil toplum kuruhışu." Geçenlerde bir okuyucu bu sayfada "Halk CHP'den de ADD'den de umduğunu bula- madL" yolunda bir görüş dile getırdi. ADD'nın bir siyasi parti olmadığını da dik- kate alırsanız, böyle düşünenlerin bile ADD'den bir çözüm beklediği sonucuna va- rabılirsiniz. ADD'nin 534 şubesi olduğu doğru. Bu şu- belerin bir dayanışma ve eşgüdüm eksıklıği içınde bulunduğu da doğru. Galiba toplum- ca uğradığımız umut erozyonundan kurtulma- mızın yolu şubelerimızin dayanışma ve eşgü- düm içınde hareket etmeleri olsa gerek. Bil- diğım kadanyla genel merkez de bu yolda çaba içınde. Başaracağına da inanıyorum. Yine Sayın Selçuk "Bu memlekette Ata- türkçü işadanu yok mu" dıye soruyor. Var? ADD Batıkent Şubesi olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezinı inşa etmek- teyiz. 2500 metrekare kapalı alana sahıp kül- tür merkezinin yapımı için şu ana kadar yak- laşık bir trilyon liralık yatınm yapıldı. Har- canan para yalnızca 150 milyon lira dolayın- da. Pekı bu katkıyı kim yaptı? Elbette Atatürkçü kunim ve kuruluşlar ile Atatürkçü ışadamlan. Türkiye Iş Bankası Batıkent Şubesi'ndeki 51081 numaralı hesabımıza da kültür merke- zinin yapunını desteklemek amacıyla yurdun her köşesınden her gün çeşıtlı miktarlarda ba- ğışlar geliyor. Daha da geleceğine inanıyorum. Birçok işadamı da kaba inşaatı bıten kültür merkezinin iç donanımı ve çevre düzenleme- sı için "Biz ne yapabiliriz" diye soruyoriar. Görülüyor ki bu memlekette "Atatürkçü kurum ve kuruluşlar gibi, Atatürkçü işadam- lan da var." Şımdı bunu dosta, düşmana bir kez daha göstermenin zamanı. Geç olmadan!.. Hamza SAYKAN Marmaray'ın eksileri, artılan Boğaz Tüp Geçiş Projesi Marmara>"ın 2010 yılında trafiği bûyük ölçüde rahatlatması bekenıyor. Ancak Marmaray'ın ha.ata geçebilmesi içinyapılan çahşmalar trafiğı olumsuz yönde etkiliyor. Sirkeci'deki Ankara Caddesi nde yürütülen arkeolojik kazılar nedeniyle trafik tek yönlü olarak akıyor. Gülhane yönünükullanan araçlar, buradakı otellere gelen turist otobüsleri nedeniyle bazen Cağaloğlundan Emınönü'ne bir saate yakın bir sürede inebilıyor Araçlar tramvay yolunu kullanmak zorunda kaldığı için tramvaylar da dakikalarca trafikte beklemek zorunda kalıyor. Trafik sıkışıklığının yanı sıra kamulaştırma ışlemlen de esnafi mağdur edıyor. 1.5 yı lda yapılan 80 trilyon liralık kamulaştırma çalışmalan Sirkeci'de esnafm itırazı ıle karşılaşmıştı. Esnafin, kamulaştırmaya ıtiraz ederek açtığı davalar sonuçlandı ve geçen günlerde Nöbethane Caddesi'ndeki 25 ve 24 adadaki ıki bınatahliye edıldi. Sirkeci Gan'nınö. peronundaki arkeolojik kazılar ise peronun Arkeolojı Müzesı'ne devredümesıyle hız kazanacak. Marmaray projesi Sirkecı- Halkalı arasındakı tren hattını kullanan binlerce yolcuyu da mağdur edecek Çünkü proje kapsamında ıyileştirme ve entegrasyon çalışmalan nedeniyle önümüzdeki yıl tren seferleri Sirkecı'den Kazlıçeşme'ye kadar yapılacak. İstanbul Haber Servisi AKP'ye kim durdiyecek | T7 mekfi Korgeneral Nevzat L-j Bölügirav 23 Haziran tarihli Cumhurhet'teki yazısında, AKP'nin gizB gündemini oluşturan İslamcı uygulamalan hıda gerçekleştirdiğiııi somut örneklerle ortaya koymuş. Bu uygulamalann laik, demokratik rejim için oluşturduğu risklerin "şimdılık" Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi vasıtası ile kKmen önlenebfldiğini, ancak gelecek için kaygılannın oMuğunu belirterek bugün ve geiecekte AKP'\e kimin dur diyeceğini sorduktan sonra ANAP, DYP ve MHP'nin de dinci girişimkrevaruımcı olacaklanru vurşuhıyor. Hal böyle oluııca "çok partili sistem" ve "AB ye üyelik" oyunlan! içinde biz bu gjdişe dur demenin hk de kolay obnayacağmı düsünüyor ve üzülüyonız. Bu düşüncemzdeki en güçlü kanrt iseJ973 teoy oranı yüzde 1 olan "Milli Gcrüş'ün otuzyd gibi bir sürede yâzde 34'e utaşmış ohnasL llhan Selçukm çok anlamb sorusunda irdelediği gibi; " Sıyasal ufkunL türban kavgasına mahkım etmiş bir ülkenin geleceğnden hayır beklenebılir m f Aysel-Sıtkı ERGÜNEY ESNAF MAĞDUR 2010yıbnda tamamlanması beklenen Boğaz tüp geçiş projesi Marmaray için kamulaşürma çabşmalan bölgedeki esnafin bir bölümünü mağdur ediyor. Esnafin, kamulaşnrmaya itiraz ederek açnğı davalar sonuçlandı. geçen günlerde Nöberhane Caddesi'ndeki 25 ve 24 adadaki iki bina tahlrye edildi. Projenin mağdurlan arasuıa Sirkeci- Halkah arasındakı tren hattını kullanan binlerce yoku da kablacak. Çünkü proje kapsamında ryüeştirme ve entegrasyon çahşmalan nedeniyle önümüzdeki yıl tren seferleri Sirkeci'den Kazhçeşme'ye gerçekleştirilecek. (SERKAN YILDIZ) ELEŞTİRİLER • Toktamış Ateş'in, Cumhuriyet okurlannın kendisi hakkındaki eleştirilerine neden böyle kontrolsüz tepki verdiği sanırım pek açık; kendisinin geçmişte ve bugün de devam eden, lslamcılara olan muhabbeti ve tek taraflı hoşgörüsü bilinmektedir. Abdurrahman Dilipak ile kol kola mütebesessim pozlan hafızalardadır. Tarih bunu not etmiştir. Hem Atatürk'çüyüm diyeceksiniz hem ılımlı Islamcılarla kol kola olacaksınız. Bunun adını ben koymuyorum, sizlere bırakıyorum. tsmet Özkan ve Nazmi Kal isimli Cumhuriyet okurlan da bunu tespit etmişler ve sayfanızda "söz okurun" ilkesi ile yayımlamışlardır. Sizi tebrik ediyoruz. Zeynep KURTEŞ • Oral Çalışlar'ın 22 Haziran tarihli "Görmeyenin Jet Ski Kullandığı Olke" başlıklı yazısı, kendisinden kuşkulanmanıa yol açti. tşte yazısından bir alınü: "...türban ise yeni bir giyim tarzı. Bazılanna göre modern îslamcı kadını temsil ediyor. Daha bir havalı, kendini göstermeye yönelik olduğunu söyleyebiliriz..." Çalışlar yansının devamında. "... partiler ya da kurumlar arası uzlaşma sağlanamaz mı?" diye düşüncesini bildiriyor. Doğrusu nasıl bir amaçla bu saürlan yazmış, kuşku içinde kalıyorum. Hele, ertesi günkü gazetenizde Ümit Zileli'nin "Soros Müjdeyi Verdi!" başhklı yazısını okuduktan sonra... Ümit ÇETÎN • Çeşitli medya organlarında programlara çıkarak Cumhuriyet yazan, muhabiri etiketini kullanan insanlar aslında gazetenın ilkelerine tamamen ters, ancak kendilerine dünya nimetlenni kazandıran görüşleriyle ülkemize zarar vermekle kalmıyor; Cumhuriyet gazetesine de zarar veriyorlar. Nurcan TÜFEKÇİ • Gazetemizin her sayfasında görülen hareketlilik son günlerde spora da yansıdı. Geçenlerde Prof. Dr. Burhan Uslu'nun sağlık yazısı, Dr. SedatHayran'ın A\Tupa futbolunu inceleyen makalesi ve en önemlisi Hooijdonk'un özel röportajı müthişti. Diğer gazeteler Cumhuriyet'i kaynak gösterip bunu yayımladı. Bu çizginizin devamını dilerim. İsmet TAŞTEKİN AB'yi değil, kendi birliğimizi istiyoruz... T™ 1 arihinde yeni ve beyaz bir sayfa açmak iste- J- yen genç Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük hayaü Avrupa Birliği. Ama bu hayal sadece bıze göre, oyunbozan Avrupa, herkesin arkadaşı olan; Doğu \ e Batı'yı birbirine bağlayan haylaz çocuğu dışlamayı hâlâ sürdürüyor. Onlara göre büyük bir sorun Türkiye; aşrn nüfiısu, önlenemeyen ekono- mik açığı. eğitiminin yetersizlıği, sosyal sorunla- nyla kendilen için büyük lokma durumunda olan Türkiye'yi boğazlanndan geçırseler dahi sındire- bileceklerinin zor olacağını bıliyorlar. Hem Türki- ye'yi istemiyorlar hem de Türkıyesiz yapamıyor- lar. Onlar için müthiş bir enerjı kaynağı Türkiye. Hadi Türkiye'yi, Avrupa Birhğı'ne aldılar diye- lim... Her şey yoluna mı gırecek? Birhğe gu-dıkten sonra önümüze koyacaklan an- laşmalarla bizden kendi çıkarlannın doğrultusun- da, egemenliğimizı kısıtlayıcı unsurlar isteyecek- ler. Günümüzde hayal ile yaşanmıyor Avrupa ha- yalı kuran kişıler gerçek hayata dönsün. Peki, ya Türkiye hep istenmeyen adam durumunda ohna- sına karşın neden A\Tupa Birliği'ne girebüme ıs- rannı sürdürüyor. Yoksa bu hükümetlerin genel politıkalanndan biri mi?. Acı bir gerçek var ki o da güneşın hiçbir zaman bahdan doğmayacağı. Bahdan ya da doğudan me- det ummayalım. Hiç kimse yüzünü batıya dönme- sın, ashnda sırtuu da bir yere dönmesin. yine öğ- renilecek bir şeyler varsa öğrenelim. Türkıyede doğacak güneş çok; biz Türk milleti olarak ıshsnalar dışında yine medeniyiz, akılcıyız, çalışkanız; birbirimize saygımız ve sevgımiz var. Başkalannın desteğı olmadan da kendi içünizde mut- lubır şekilde yaşayabıliriz. Avrupa Bırliğı'ni değil kendi bırliğinıizi istiyoruz.... HikmetAKKAN Cumhuriyet, sayfalanm CUMOK'lara açıyor. "Söz Okurun " sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilereyer vereceğiz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; iilke yayın yaşamma yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklarına, ülkenin yerel ve genel sorunlarım yansıtmakta önemli işler üstleneceklerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD'nin varoluşlarım hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. posta(cLcumhuriyet.com. tr Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/ÎSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 Atatürk ilkelert ABDveAB A merikalı Prof. Dr. S. Huntington, 24. /\05.2005 günü Istanbul'da yapnğı konuşmada, "Türkiye Islam ülkelerine liderlik yapmalı, örnek olmalıdır. Bunun için, Atatürk'ten mıras kalan çağdaş Türkiye tanımını \e altı temel maddeyi değiştırmesi gerekir" demiş (Cumhuriyet, 25.05.2005). ABD yetküileri de sık sık 'Türkiye ılımlı îslam devleti olmah. Büyük Ortadoğu Projesi içinde tslam ülkelerine liderlik etmelidir" dhoriar. Avrupa Birtigi içinden de Atatürk ilkeierine karşı gelenler var. Günümüzün güçlü kapitaflst devktleri, küresel ekonomi adı alOnda, fakir ülkeleri kendi kapitahst düzenJeri içine almak. kendi ekonomilerine sıkıca bağlamak isrhorlar. Kapitalisder, önce kendi halklanru, tatiL, emeknük, grev gibi sosyal haklar tammadan, düşük ücretle. günde 14-15 saat çabşürarak sömürdüler. Sonra da başka ülkeleri sömürge edinerek sömürdüler. Bugünkü durumlanna bu yolla «eldikr. Şimdi de para ve teknoloji gücüyle fakir ülkeleri sömürmeyi sürdürüyortar. Atatürk'ün önerdiği ve uyguladığı karma ekonomi, kapitalist ve sosyalist ekonomikre karşı sağlam bir seçenek oluşturdu. Atatürk, sömürgecüiği önledi, siyasi, mali, ekonomik, yargısal ve her bakımdan tam bağunsıznk sağiadı. Ekonomide özel girişimi temel aldı. Ülke için önceüği olan işlerden özel girişimin \ apamadüdannı, yapmak için devlet bütçesinden ayırdiğı para>la işletmeler kurdu. Kalkmma>ı planladı. Kendi gücümüzle, kendi insanımızla, kendi gelir kaynaklarunızı değerlendirmeye önceBk verdi Ekonomik işletmeleri ülke yüzeyine yayarak her bölgeyi kalkmdırmma çalışö. Getir dağıhmını adilleştirme>e önem verdi Bunlardan olumlu sonuçlar akh. Bu yolla ülkemizin başka ülkelere ekonomik bagımhhgmı önledi Başka devletierk ancak eşit koşuUarla işbhüği yapD. "Atatürkçülüğü bırakın" diye küreseUeşmeciler, Atatürk'ün alü ok ilkeshie, özeDikle devletçilik ilkesiy le belirttiği karma ekonominin, geri kalmış ülkelere örnek olmasından korkuyorlar. Çünkü de\1etçilik ilkesiyle kendi kendine kalkuıan fakir ülkeler kapitalistlere, küreselleşmeci devletlere bağımb kalmazlar. Çin ve Hindistan gibi büyük ülkeler devletçilik ilkesinden yararianmay a başladılar bile. Turan YILDIRIM Haydi hep beraber i varoşlara Q ayın Ümit Zileü nın Tatlıses Radyo'daki kjprogramını dınlerken 19 Mayıs Gençlik ve Spor BayTamı dolayısıyla yaptığı söyleşide, Göztepe'de Suna> r .\km'ın açtığı oyuncak müzesınden bahsettı. Ben de kutluyorum Sunay Akın'ı bu uğraşısuıdan dolayı. Işte Sunay Akın'ın Göztepe'de açtığı oyuncak müzesi de, o civarda oturan, yüzde 90'ının karnı tok olan ailelerinin çocuklanna hizmet edecektir. Zaten onlann eviennde oyuncaklan dolu. Varoşlardan yan aç yan tok uısanlann çocuklan oraya gelip o oyuncaklan yine göremeyecekler. Biz Osmanlı ve 1950'den sonrası politikalannı tenkit ederken, bızim aydın dedığımiz insanlar da. onlann yanlış politikalannı bireysel olarak yapmaya devam edıyorlar. Eğitim ve kültür yönünden geri kalmış yakın çevresınin içine gıtmiyorlar. Sonra da "Bu ülkenin haM ne olacak?" dıye dert yanıyorlar. "Bayramlarımızı çahyorlar. alternatif bavramlar üretiyoıiar" dıye dert yanacağımıza bütün gücümüzle geri kalmış varoşlara yönelelım. Tek benimle bir şey olmaz demeyelim. Bütün tekler bir araya gelirse mılyonlar olur. Gittiğimiz panel, konferans gibi toplantılarda hayatımızdan örnekler vererek o insanlan harekete geçirelim. Onlann üstünden ölü toprağının ahhnasını sağlayalım. Herkes kendi gen kahnış çevTesinın içine gırsin, oralarda çalışsın. Unutmayalım demokrasilerde herkesın bir oy hakkı var. Yakın çevremizi aydınlatalım, eğıtehm. Başka başka emellere alet etmek ısteyenlere firsat vermeyelım. Haydi hep beraber varoşlarda kurulmuş olan snıl toplum örgütlerine gıdip çahşmaya başlayalım. Bu ülke ancak bu şekilde çahşırsa aydınlık yannlara ka\-uşur. Binlennden bir şey beklemeyelım ilk adımı bizler atalım. Sefer YILMAZ