Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
28
29
28
29
33
33
36
34
Sinop PB 23 Adana A 32
Zonguldak PB 25 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
Y
Y
PB
PB
24
23
24
25
28
28
25
A 33 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
B
S
B
B
PB
PS
30
36
37
34
35
28
25
Y 21
Yurdun kuzey ve ıç
kesımlen parçalı ve çok
bulutlu, Karadenız'in ıç
kesımlen. Iç Anado-
lu'nun kuzeybatısı Do-
ğu Anadoiu'nun Kuzey-
doğusu ıle Afyon
Uşak, Kutahya. Yozgat
ve Rıze çevrelerı sağa-
nak ve gök gürültülu
sağanak yağışlı, dıger
yerier az bulutlu ve açı k
geçecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
23
20
16
23
23
24
29
26
Münih Y 29 Zürih
Berlm
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
Y
PB
B
PB
PB
26
30
31
30
30
26
32
31
Y 29 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
Y
PB
B
Y
Y
B
19
36
24
34
30
30
20
35
A 35
Açık ParçaJı buiuîlu Ss ^ Çok bulutlu ı Yağmjrtu Gok günjltülü
GU]\[CELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1- Sayfada
1 Temmuz'da AB dönem başkanlığı görevini üst-
lenecek olan Ingiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter
VVestmacott ıse aynı gün Bakan Gül'ü yalanladı.
Büyükelçi, Ingiltere'nin dönem başkanlığı sıra-
sında Türkiye ile kimi "müzakere başlıklannın bu
başlıklara i/işkin taramanın brtmesi durumunda açı-
labileceğini", üstelik "bukonudaAnkara'yaheman-
gi birsöz veremeyeceklerini" söyledi.
Ingiltere, AB üyeleri, hatta Türkiye karşıtı ülkeler
bile müzakerelerin 3 Ekım'de başlamasına yanlı.
VVestmacott; "Ancakkk müzakerelerin ilk aşaması-
nın tarama olduğunu, dolayısıyla 3 Ekim'den sonra
tarama süneci başlayacağını veee müzakere başlık-
lannın resrnen açılmasmın bu başlıklara ilişkin tara-
manın yap/lmasından sonra mümkün olabileceği-
n/n"altını çizdi.
Taramaların biryıl süreceği hesaplandığına göre:
Müzakereler -gazetelerin yazdığı gibi- 2006 yılında
başlayacak, demektir.
• • •
Bakan Gül'ün yalan dediği haberlere bir göz ata-
lım: Alman Meclısi'nin Avrupa Komisyonu Başka-
nı Wissmann ayncalıklı ortaklık seçeneğinin çerçe-
ve anlaşmasına geçirılmesını ıstedi.
Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Partiler
Grubu Baş-kanı Martin Schulz, AB'de yaşanan kri-
zin genişleme sürecini uzatacağını bir kez daha vur-
guladı.
Fransa'nın iktidardaki Halk Hareketi Birliği lideri
Nicolas Sarkozy (Içişlerı Bakanı) AB genişleme sü-
recinin askıya alınması, genişlemenin durdurulma-
sının Romanya ve Bulgaristan'ın 2007'de üyeolma-
sından sonra uygulanmasını istedı.
Genişleme sürecınde Türkiye'nin durumunun
farklı olduğunu belirten Danimarka Başbakanı
Rassmussen, Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim'de
başlamasında bir değişıklık yapılamayacağını söy-
ledi ama, "Katılım daha ileri bir tarihe 2025 ya da
2030yılına kayacaktır" dedi.
Bu yalanlama örneklerıni neden yazdık?
• • •
Şu nedenle yazdık. önceki gün Cumhurıyet'te
Mustafa Balbay'ın "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi
(MGSB) üzerinde hükümetin ve askerferin bakış açı-
lannı" açıklayan "Belgede Bunalım" başlıklı man-
şet haberini Bakan Gül, "doğru olmadığını" söyle-
yerek, yalanladı.
MGK'de görüşülen belge üzerinde asker ve sivil
kanat arasında anlaşmazlık çıktığına ilişkin soruyu
yanıtlarken de "Bunlar hayali veya kurgu haberier"
dedı.
Gül'ün bu yanıtından çıkarak öncelikle tam bir
sayfa, evet bir Cumhuriyet sayfası, üstelik sık sa-
tıriı küçük puntolu "hayali veya kurgulu birhaber",
üstüne üstlük bir sayfa yalan ürettiğı için Balbay'ı
kutlamak gerek!
Bakan Gül haberin sadece başlığına göz atmış;
zarımet buyurup 6. sayfadakı ayrıntılı haberı oku-
mamış. Okusaydı:
Haberde askerlerin onayladığı MGSB'dekı ulusal
açıdan son derece önemlı konulan hükümetin ya
tamamen çıkardığını ya da değiştirerek yumuşattı-
ğını... üstelik yorumsal ifadelerle degil, askerlerin
onayladığı metindekı paragrafla hükümetin o pa-
ragrafı çıkararak veya değiştirip yumuşattığı met-
nin belgelerde yer alan ifadelerıyle haberde aynen
yazıldığını görecek ve böylece -belkı- yalanlama il-
letine yenik düşmeyecektı.
Haberi okusaydı Gül; ömeğin -hükümetin kuşa
çevırdtği 300 sayfalık MGSB'de- ulusal sorun ve ko-
nularda AKP'nin ulusallıktan uzak görüşlerıni ege-
men kılan bir metni askerlere kabul ettirmeye ça-
lışmalarının ayrıntılı örneklerıni görecektı.
• • •
Hükümet ve askerler ortak bir metin üzerinde gö-
rüş birliğine varamayınca MGSB görüşmelerı gele-
cek MGK'ye ertelendi. Hükümet, hazırladığı metın-
de kimi değişiklıkler yaparak askeri tatmin etmeye
çalışabiiir iki ay sonrakı MGK'de. Şımdi soru şu: Ge-
nelkurmay Karargâhı, gelecek (veya 3 Ekim'den
sonraki) MGK'de askerlen tatmin etmeye yönehksı-
radan olası değişiklikleri yeterli bulacak mı ve (ko-
mutanın temel ilkesi olan demokratik bir davranış-
la) askerlerin gereken çıkışlarını yeterli görerek hü-
kümetin 21 sayfalık MGSB metnini onaylayacak mı?
PLAN-BÜTÇE'DE KABUL EDlLDl
Özürlüler için
yeni düzenleme
AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özürlülü-
gîin önlenmesi ve özürlülerin sorunlannı çözme-
y e yönelik düzenlemeler getiren yasa tasansı.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda değiştirilerek ka-
bul edildi. Tasanya göre özürlüler aleyhine ay-
rımcılık yapılamayacak; aynmcılıkla mücadele,
özürlülere yönelik politikalann temel esası ola-
cak. Tasanyla yapılan değişiklikler özetle şöyle:
• "Özürlü", "özürlülük ölçürü", "hafifözür-
lü'", "ağır özürlü","bakıma nıuhtaç özürlü",
"korumalı işyeri", "korumau işyeri statüsü",
"rehabilitasyon" gibi özürlülerle ilgili kavram,
sınıflandırma ve mekânlara, uluslararası stan-
dartlarda ortak tanım getirilecek.
•Ûzûrlüler aleyhine aynmcılık yapılamayacak;
arynmcılıkla mücadele, özürlülere yönelik politi-
kalann temel esası olacak.
v t ş e alım sürecinin hiçbir aşamasında özürlüle-
rin aleyhine aynmcı uygulamalara gidilemeye-
cek, çahşan özürlülere diğer kişilerden farklı
muamelede bulunulamayacak.
*/Tiiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması
engellenemeyecek. Özürlülerin eğitim almasını
kolaylaştıracak çalışmalarda bulunmak üzere
VÖK bünyesinde özürlüler danışma ve koordi-
nasyon merkezi kurulacak.
• 200 metrekareye kadar tek konutu olan özür-
lü, emlak vergisi ödemeyecek.
%/ 18 yaşını doldurduğu halde bakacak kimsesi
bulunmayan ve toplam geliri muhtaç ayhğınnı
altnda olan özürlülere 2 kat aylık bağîanacak.
• Görme özürlüler, tanığa gerek olmadan da im-
zaya dayalı işlem yapabilecek.
"28 Şubat' aüşmasıYeşil sermaye komisyonunda AKP'lilerin '28 Şubat talimatıyla mı İslami holdinglerin üzerine
gittiniz' sorusu üzerine eski SPK Başkanı Karacan 'Olay rejim sorunu değildi' yanıtını verdi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM'de "Yeşil serma-
ye" olarak anılan İslami holding-
lerle ilgili olarak kurulan araştır-
ma komisyonunda "28 Şubat"
gündeme getirildi. AKP'liler es-
ki SPK Başkanı Ali thsan Kara-
can'a "28 Şubat yönetiminin
talimatıyla mı bu şirketlerin
üzerine gittiniz?" sorusunu yö-
neltti. Karacan ise, "Onlardan
etkilenmedik. Olay rejim soru-
nu değil. Bu holdinglerin ek-
sikliklerinden kaynaklanıyor-
du" yanıtını verdi.
Eski SPK Başkanı Karacan,
kendi döneminde İslami hol-
dinglerle ilgili olarak yapılanla-
n anlattı. AKP milletvekilleri.
Karacan'a "28 Şubat yönetimi-
nin telkin ve talimatlarıyla mı
bu holdingler konusunda ür-
kek davrandınız? Gereken ka-
yıt altına alma işlemi ve teşvik-
İerin verilmesini sağlamadınız.
Bu şirketlerin üzerine gittiniz"
sorulannı yöneltti. Edinilen bil-
giye göre, Karacan bu sorulara.
"Biz onlardan etkilenmedik.
Hatta 28 Şubat döneminde
SPK yönetiminde Ülker gru-
bundan bir isim vardı. 3 vıllık
görev süresi tamamlanınca t i -
ker grubuna geri döndü. Olay
rejim sorunu değildi. Holding-
lerin eksikliklerinden kaynak-
lamyordu" yanıtını verdi.
Bazı AKP milletvekillerinin,
"SPK sütten çıknıış ak kaşık,
diyebilir misiniz?" sorusunu
yöneltince de Karacan'tn şu kar-
şılığı verdiği öğrenildi: "Bu so-
runuza yanıt veremem, ama,
biz yetkimizi kullandık, yasa-
lar mevzuat ne diyorsa onu
yaptık. Vanlış. holdinglerden
kaynaklanıyordu. Mesela biz
Kombassan'la masava otur-
Pir Sultan
Abdal Derneği
Başkanı Genç.
2 Temmuz
1993'te Sıvas
katliamının
yaşandığı
Madımak
Oteli'nin miize
haline
getirilmesini
istedi. CHP'li
Şimşek ve 52
arkadaşı da bu
yönde yasa
teklifi verdi.
(Fotoğraf: A.-\)
Katliam kurbanları anıhyor
ANKARA (AA) - Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 "te
meydana gelen olaylarda yaşamını yitırenler et-
kinlıklerle anılacaİc. Pir Sultan Abdal Derneği
Başkanı Kazım Genç, Mülkiyeliler Birliği bah-
çesinde yaptığı açıklamada, olaylarda ölen kışi-
leri unutmayacaklannı belirterek "Bağımsızhk.
Demokrasi, Barış. Enıek, İnsan Hakları, Öz-
gürlükler ve Laiklik Mücadele Haftası" kap-
samnıda düzenlenecek etkinlikler hakkında bil-
gi verdi. Madımak Oteli'nin müze haline geti-
rilmesini istediklerinı belirten Genç," 12 yıl son-
ra aynı otelin girişine lokanta açılmış. içeride
et pişirilip yeniyor. Otelin müze haline getiril-
mesi için imza kampanyası başlattık" dedı.
CHP Istanbul Mılletvekilı Berhan Şimşek ve
52 arkadaşı da Sıvas Madımak Oteli'nin "Banş,
Kültür ve Sanat Müzesi" yapılmasuıa ilişkin
yasa teklifi verdi.
duk. Kayıt altına aldık. AnJaş-
ma yaptık. Konulan belirle-
dik. Para toplamayın, üyeleri
deftere kaydedin, dedik. 20
trilyon sermayeleri vardı o za-
man. Önünüze kısa süre sonra
14 trilyon lira daha koydular.
Bizim, para toplamayın koşu-
lumuza uymadılar. Kuralları
bozdular."
AKP'lilerin "Bunun için mi
teşvik başvurulanna olumsuz
yanıt verip Hazine'ye büdirdi-
niz" sorusu üzerine Karacan'ın
"Güven ortamı kalmamıştı"
dediği aktanldı.
[ Bolu'da operasyon
31 mülteci
yakalandı
RUJHATAVŞAR
BOLU - Pakistan'dan Türkı-
ye'ye yasadışı yollardan giren 56
kaçağın A\Tupa'ya ulaşma umu-
du. Bolu Dağı 'nda son buldu. Or-
manlık alana kaçan mülteciler-
den 3 l'i yakalandı.
Pakistan'dan yola çıkarak Iran
üzerinden Türkiye'ye giren 56
Pakistan uyruklu kaçak. Van'da
bağlantı kurduklan kamyon sürü-
cüsüyle, Istanbul'a kadar yolcu-
luk etmek üzere anlaştılar. Şoför-
le kişi başına 7 bin dolara anla-
şan mülteciler kamyonun kasa-
sında 3 gün boyunca yolculuk
yaptılar. Ancak şoför kamyonu
Bolu Dağı'nda bulunan bir din-
lenme tesısınde terk ederek orta-
dan kayboldu. 1 saat boyunca
aracın hareket etmemesinden
şüphelenen mülteciler, ormanlık
alana kaçtılar. Jandarma 31 kişi-
yi yakalarken izini kaybettiren 25
kaçak için operasyon başlatıldı.
Dünya Kültür Profıli'ne göre Türkler, haftanın 20 saatini televizyon başında geçiriyor
Türk halkı okumuyorHaber Merkezi - Dünya Kül-
tür Profıli'ne göre Türkiye, en
çok kitap okunan ülkeler Hste-
sinde gerilerde kalırken, tele\iz-
yon izleme oranında ilk sıralar-
da yer aldı. Araştırmaya göre
Türkler haftada 20 saatini tele-
vizyon başında geçiriyor.
ABD'deki Nop World Culture
adlı araştırma şirketinin raporu,
30 ülkede 13 yaşından büyük 30
bin kişiyle, aralık 2004 ile şubat
2005 arasında yapılan görüşme-
lere dayanıyor. Araştırma, dün-
yadaki okurna. televizyon izle-
me, radyo dinleme ve bilgisaya-
n iş dışı kullanma alışkanhkla-
nnı ortaya çıkarmayı hedefliyor.
Araştırma sonuçlanna göre
Hmtlıler kıtap okuma oranında
ilk sırada yer aldı. Hintliler haf-
tada yaklaşık 11 saat kitap oku-
yor. Hintliler daha çok kişisel
gelişim kitaplarını tercıh ediyor.
Kitap okuma oranında Suudi
Arabistan ve Mısır gibi ülkele-
rin gensinde kalan Türkiye, lis-
tede 20. sırada yer alıyor. Türki-
ye gibi az okuyan ülkeler ara-
sında ABD, Almanya ve Kana-
da da var. En az okuyanlar ise
Koreliler.
Kıtap okuyan ülkeler arasında
alt sıralarda yer alan Türkiye, te-
levizyon izleme ahşkanlığında
üst sıralarda görülüyor. En çok
televizyon izleyen ülke sıralama-
suıda haftada 22.4 saatle Tayland
birinci sırada yer alırken, Türki-
ye. Filipinler ve Mısır'uı ardın-
dan 20.2 saatle 4. sırada yer alı-
yor.
Radyo dinleme konusunda ise
haftada 20.8 saatle Arjantin ilk
sırada yer ahrken, Türkler hafta-
da 13.3 saatle 5. sırada yer aldı.
Bilgisayar kullanma
oranında beşinciyiz
Araştırma, iş dışında bilgisa-
yar kullanma alışkanlıklannı da
ortaya koyuyor. En çok internet-
te gezinen ya da bilgisayar
oyunlan oynayan insanlar Tay-
van'da. Haftada 12.6 saatini
klavye başında geçiren Tayvan'ı
Tayland, Ispanya ve Macaristan
izliyor. Türkiye ise 10.6 saatle 5.
sırada yer aldı. Türkiye, bilgisa-
yar başında geçirdiği vakit ko-
nusunda yedinciliği Polonya ile
paylaşıyor.
Araştırma sonuçlanna göre
Türkiye. televizyon, radyo ve
bilgisayar konusunda dünya or-
talamasının üzerindeyken oku-
ma konusunda ortalamanın al-
tında seyrediyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
âl İâ"...İhtilâl İmâlatçı'sımn 'Ticaref Yolları!.."
• Baştarafı Arka Sayfada
mi veren- İhtilâl Imâlat Ofisi'
açıyorlar. Bunlardan birisinin
Vincent Javert'e ettiği geve-
zelikleri okurken, aklımdan is-
ter istemez bunlar geçiyordu.
Allahaşkına, adamın şu dedik-
lerine bakar mısınız?..
(Tespit/6 "...Srdja Popoviç,
Belgrad'ın göbeğindeki, sa-
hip olduğu Movie Bar'da, 're-
çetenin' püf noktasını şöyle
açıklıyor '...Lenin'in dediği gi-
bi, bir ihtilâlin başanya kavuş-
ması için, üç şey gereklidir. Ör-
gütlenme, örgütlenme, yine ör-
gütlenme!, buna ben bir şey
daha ilâve edeceğim (buraya
dikkat!) bir ihtilâli başanya ka-
vuşturabilmek için, üç şey lâ-
zımdır: gençler, gençler, yine
gençleıi Neden mi? Çünkü on-
lar heyecanlı ve cesur olurlar;
iktidarlann onlann üzerinde
kontrolü zayıftır; zira bu genç-
lerin, nebakmakzorunda oldu-
ğu bir aileleri, ne de kaybede-
cek bir işleri vardır...'
"...işe daha da çok yara-
yan, hınzırca başka birsebep
daha zikrediyor:
'...ne zaman ki herhangi bir
rejim, silâhsız gençleri kendine
hedef edinir, onlan vururya da
hapse atar; karşısında biranda
onların babalannı, büyük baba-
lannı, amcalannı dayılannı, tey-
ze ya da halalarını bulur; kısa-
cası yalnız şunu bunu değil,
herkesi karşısına almış olur; bi-
zim de istediğimiz budur, ama-
cımız bunu sağlamaktır...'
Korkunç bir örnek!
'Movie Bar'daki konuşma-
sına, Srdja Popoviç, korkunç
bir örnek vererek devam edi-
yor; hem de sırıta sırıta:
'...size küçük bir hile öğrete-
yim, istermisiniz? Sertgeçece-
ğe benzerbirgösteride, en öne
genç kızlan koyunuz, hepsine
beyazlar giydiriniz; sonra poli-
sin saldınsını bekleyiniz; sonuç
'garanti'dir; birkaç darbeden
sonra mutlaka biraz -ya da ma-
alesef bir hayli- kan akacaktır;
yâni beyaz elbiselerde, kıpkızıl
lekeler belirecektir. Elbette bu,
fotoğrafçılara mükemmel fo-
toğraflarçekmek imkânını sağ-
layacak, çektikleri resimler,
dünyanın dört köşesinde ya-
yımlanacaktır. Arzu edilmeyen
bir rejimi düşürmek için, bun-
dan âlâsı olamaz!.."
"...Popoviç, İhtilâl Imâlâ-
tı'nın başarılı sonuç vermesi
için, sanki bilgisayar mantığı
gibi, sağlam bir mantık geliş-
tirmiş: 'ihtilal'in bir senaryo-
ya göre gerçekleştirildiğini
belirttikten sonra, demiş ki:
'...seçimlerden aylarca önce,
yeterince heyecanlı ve ateşli
gençlerden oluşmuş, bir grup
oluşturmakgerekiyor. Onlar 'ih-
tilâl"in saldırı mızraklan olacak-
lardır; bir bakıma, 'ihtilal'in
araçlan, tabii bu gruba bir de
isim bulmak lâzım. Ama na-
sıl?'..'
Çok münâsebetslz
birsual!..
Pazara mal üretir gibi üreti-
len bu 'ihtilâlin' bundan
sonraki safhasını, Popoviç'in
rakibi ve başka bir İhtilâl Da-
nışma Bürosu kurmuş olan;
Otpor'un üç büyük liderinden
birisi Aleksandar Mariç'den
dinleyelim, ihtilâl'e bir isim, bir
slogan bulmak bahsinde, uz-
manmış o; üstelik isim filân da
demiyor, düpedüz 'marka' di-
yor, tıpkı ticârette bir mal pa-
zarlayıcısı gibi..
Hay Allah, yoksa halkımız da,
hele gençlerimiz de; son yarım
yüzyılda, bilerek bilmeyerek,
benzer senaryolarda 'rol' mü
almışlardı?
Evet haklısınız, çok münâse-
betsiz bir sual!
SPORLOKALİNİN KURŞUNLANMASI
Çakıcı'ya
48 yıla kadar
hapis istendi
tstanbul Haber Servisi - Ülkücü mafya lide-
ri Alaattin Çakıcı'nın, Karagümrük Spor
Kulübü Lokali'nin kurşunlanmasını azmettir-
diği iddiasıyla yargılandığı da\ada 48 yıla ka-
dar hapsi istendi. Çakıcı'nın da aralannda bu-
lunduğu 11 sanığın, Karagümrük Spor Loka-
li'nin kurşunlanmasına ilişkin, "çıkar amaçh
suç örgütüne yardım etmek, silahla mües-
sir fıil ve ruhsatsız silah taşınıak" suçların-
dan Yargıtay'ın bozma karannın ardından ye-
niden yargılanmasına devam edildi. Istanbul
9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada
mahkeme başkanı, Adalet Bakanhğı Ulus-
lararası Dış llışkiler Genel Müdürlüğü tara-
findan, A\Tisturya adli makamlanndan Çakı-
cı'nın iadesine ilişkin gerekçeli karar mahke-
meye ulaşmadan yargılamamn yapılabilece-
ğine ilişkin yazı gönderildiğini belirtti. Çakı-
cı'nın a\
r
ukatlanndan Muammer Demirtaş
karann anayasaya aykın olduğunu söyledi.
Savcı: Çakıcı cezalandırdı
Duruşmada, cumhuriyet savcısı Selim Berna
Altay da mahkemeye esas hakkındaki göriişü-
nü sundu. Çezaevinde, Çakıcı ile Nuri, Vedat
Ergin kardeşler arasında uyuşmazlık çıkması
üzerine Çakıcı'nın cezalandırmaya karar ver-
diğini ıfade etti. Çakıcı'nın yeğeni Başar Ba-
rış Çakıcf yı arayarak "Karagümrük Loka-
li'ne giderek Ergin soyadlı kişilerin öldü-
rülmesi. diğer şahısların da belden aşağı
kurşunlanması
1
talimatını verdığini kayde-
den Altay. yeğen Çakıcı ve diğer sanıklann da
15 kişinin yaralanmasına neden olduklannı
anlattı. Altay mütalaasında. Alaattin Çakı-
cı'nın "silahla müessir fıile azmettirmek"
suçundan 20 yıldan 48 yıl 9 aya kadar ağır ha-
pisle cezalandınlmasını talep etti. Altay, diğer
sanıklann ise "müessir fiil" ve "ruhsatsız
silah taşımak". "çıkar amaçlı suç örgütüne
yardım ve yataklık etmek" etmek suçlann-
dan 4 yıl 10 ay ile 48 yıl 9 ay arasında değişen
ağır hapıs cezalanna çarptınlmalannı istedi.
Çakıcı: Talimat vermedim
Duruşmada söz alan Alaattin Çakıcı, ceza-
e\inden kimseye emır vermediğini söyleyerek
"Ben organize suç örgütü içinde yokum.
Geçmişte bazı cinayetler, yaralamalar oldu,
ama inanın bana asla namussuzluk yapma-
dım" dedi. Çakıcı, 1999'da çezaevinde kendi-
sini öldürmek isteyenlere silahlan şimdiki
Ankara Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu'nun
verdiğini ileri sürdü. Çakıcı, bu davada yargı-
lanmasuıın nedeninin siyasi kararlarla ilişkili
olduğunu düşündüğünü, ama kimseyi suçla-
madığmı da ifade ederek, o dönemin hükü-
metinin 3 Kasım seçimlerinde kaybetmesinin
ardından tahliye edildiğinı söyledi.
CUMHURBAŞKAM SEZER:
Kara Kuvvetleri
güven veriyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çum-
hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, Türk Kara
Kuvvetleri'nin, yurdun iç ve dış tehditlere
karşı korunması ve bölünmez bütünlüğe yö-
nelen tehlikelerin ortadan kaldınlmasında
sürdürdüğü özverili çabalanyla herkese gü-
ven verdiğini kaydetti. Sezer, Kara Kuvvetle-
ri'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyü-
kamt'a mesaj gönderdi. Çumhurbaşkanlığı
Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre
Sezer, Kara Kuvvetleri'nin, dünyanın ilk dü-
zenli ordulanndan biri olarak tarihi boyunca
sayısız zaferler elde ettiğini, bağımsız, laik ve
demokratik Türkiye Çumhuriyeti'nin kurul-
ması amacıyla verilen savaşımm kazanıbna-
sında yaşamsal rol üstlendiğini belirtti. Sezer,
"Kara Kuvvetlerimiz, banşın ve istikrann
sürekliliğine katkısı ile büyük saygıniık ka-
zanmıştır. Yurttaşlanmızın gözünde kah-
ramanuk ve cesaret simgesi olan Türk Si-
lahlı Ku\Tetleri'nin. dünyanın disiplinli.
iyi eğitim görmüş, donanım düzeyi ve ha-
reket yeteneği yüksek, seçkin ordulanndan
biri durumuna gelmesinde Kara Kuvvetle-
ri'nin payı yadsınamaz" dedi.
Erdoğan: Büyük bir caydırıcı gûç
TBMM Başkanı Bülent Arınç da Kara Kuv-
vetleri Komutanlığf nın, kuruluş tarihinden
bu yana ülke savunmasında ve vatanın bölün-
mez bütünlüğünün komnmasında üstlendiği
tüm görevleri büyük başanyla yerine getirdi-
ğini ve bu konuda her zaman en büyük gü-
vence olduğunu vurguladı. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan da mesajında, Türk
Silahlı Kuv^etleri'nin Türkiye'nin ülkesi ve
ulusuyla bölünmez bütünlüğünün temel gü-
vencelerinden biri olduğunu dile getirdi. Er-
doğan şunlan kaydetti: "Türk Kara Kuvvet-
leri, her an banşın emrinde, vatan savun-
masına hazır, büyük bir caydıncı güçtür."