23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı PB PB PB PB B B B B 28 29 28 29 33 33 36 34 Sinop PB 23 Adana A 32 Zonguldak PB 25 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB PB Y Y PB PB 24 23 24 25 28 28 25 A 33 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A B S B B PB PS 30 36 37 34 35 28 25 Y 21 Yurdun kuzey ve ıç kesımlen parçalı ve çok bulutlu, Karadenız'in ıç kesımlen. Iç Anado- lu'nun kuzeybatısı Do- ğu Anadoiu'nun Kuzey- doğusu ıle Afyon Uşak, Kutahya. Yozgat ve Rıze çevrelerı sağa- nak ve gök gürültülu sağanak yağışlı, dıger yerier az bulutlu ve açı k geçecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B Y Y Y Y Y Y 23 20 16 23 23 24 29 26 Münih Y 29 Zürih Berlm Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB Y PB B PB PB 26 30 31 30 30 26 32 31 Y 29 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y B Y PB B Y Y B 19 36 24 34 30 30 20 35 A 35 Açık ParçaJı buiuîlu Ss ^ Çok bulutlu ı Yağmjrtu Gok günjltülü GU]\[CELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1- Sayfada 1 Temmuz'da AB dönem başkanlığı görevini üst- lenecek olan Ingiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter VVestmacott ıse aynı gün Bakan Gül'ü yalanladı. Büyükelçi, Ingiltere'nin dönem başkanlığı sıra- sında Türkiye ile kimi "müzakere başlıklannın bu başlıklara i/işkin taramanın brtmesi durumunda açı- labileceğini", üstelik "bukonudaAnkara'yaheman- gi birsöz veremeyeceklerini" söyledi. Ingiltere, AB üyeleri, hatta Türkiye karşıtı ülkeler bile müzakerelerin 3 Ekım'de başlamasına yanlı. VVestmacott; "Ancakkk müzakerelerin ilk aşaması- nın tarama olduğunu, dolayısıyla 3 Ekim'den sonra tarama süneci başlayacağını veee müzakere başlık- lannın resrnen açılmasmın bu başlıklara ilişkin tara- manın yap/lmasından sonra mümkün olabileceği- n/n"altını çizdi. Taramaların biryıl süreceği hesaplandığına göre: Müzakereler -gazetelerin yazdığı gibi- 2006 yılında başlayacak, demektir. • • • Bakan Gül'ün yalan dediği haberlere bir göz ata- lım: Alman Meclısi'nin Avrupa Komisyonu Başka- nı Wissmann ayncalıklı ortaklık seçeneğinin çerçe- ve anlaşmasına geçirılmesını ıstedi. Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Partiler Grubu Baş-kanı Martin Schulz, AB'de yaşanan kri- zin genişleme sürecini uzatacağını bir kez daha vur- guladı. Fransa'nın iktidardaki Halk Hareketi Birliği lideri Nicolas Sarkozy (Içişlerı Bakanı) AB genişleme sü- recinin askıya alınması, genişlemenin durdurulma- sının Romanya ve Bulgaristan'ın 2007'de üyeolma- sından sonra uygulanmasını istedı. Genişleme sürecınde Türkiye'nin durumunun farklı olduğunu belirten Danimarka Başbakanı Rassmussen, Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasında bir değişıklık yapılamayacağını söy- ledi ama, "Katılım daha ileri bir tarihe 2025 ya da 2030yılına kayacaktır" dedi. Bu yalanlama örneklerıni neden yazdık? • • • Şu nedenle yazdık. önceki gün Cumhurıyet'te Mustafa Balbay'ın "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) üzerinde hükümetin ve askerferin bakış açı- lannı" açıklayan "Belgede Bunalım" başlıklı man- şet haberini Bakan Gül, "doğru olmadığını" söyle- yerek, yalanladı. MGK'de görüşülen belge üzerinde asker ve sivil kanat arasında anlaşmazlık çıktığına ilişkin soruyu yanıtlarken de "Bunlar hayali veya kurgu haberier" dedı. Gül'ün bu yanıtından çıkarak öncelikle tam bir sayfa, evet bir Cumhuriyet sayfası, üstelik sık sa- tıriı küçük puntolu "hayali veya kurgulu birhaber", üstüne üstlük bir sayfa yalan ürettiğı için Balbay'ı kutlamak gerek! Bakan Gül haberin sadece başlığına göz atmış; zarımet buyurup 6. sayfadakı ayrıntılı haberı oku- mamış. Okusaydı: Haberde askerlerin onayladığı MGSB'dekı ulusal açıdan son derece önemlı konulan hükümetin ya tamamen çıkardığını ya da değiştirerek yumuşattı- ğını... üstelik yorumsal ifadelerle degil, askerlerin onayladığı metindekı paragrafla hükümetin o pa- ragrafı çıkararak veya değiştirip yumuşattığı met- nin belgelerde yer alan ifadelerıyle haberde aynen yazıldığını görecek ve böylece -belkı- yalanlama il- letine yenik düşmeyecektı. Haberi okusaydı Gül; ömeğin -hükümetin kuşa çevırdtği 300 sayfalık MGSB'de- ulusal sorun ve ko- nularda AKP'nin ulusallıktan uzak görüşlerıni ege- men kılan bir metni askerlere kabul ettirmeye ça- lışmalarının ayrıntılı örneklerıni görecektı. • • • Hükümet ve askerler ortak bir metin üzerinde gö- rüş birliğine varamayınca MGSB görüşmelerı gele- cek MGK'ye ertelendi. Hükümet, hazırladığı metın- de kimi değişiklıkler yaparak askeri tatmin etmeye çalışabiiir iki ay sonrakı MGK'de. Şımdi soru şu: Ge- nelkurmay Karargâhı, gelecek (veya 3 Ekim'den sonraki) MGK'de askerlen tatmin etmeye yönehksı- radan olası değişiklikleri yeterli bulacak mı ve (ko- mutanın temel ilkesi olan demokratik bir davranış- la) askerlerin gereken çıkışlarını yeterli görerek hü- kümetin 21 sayfalık MGSB metnini onaylayacak mı? PLAN-BÜTÇE'DE KABUL EDlLDl Özürlüler için yeni düzenleme AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özürlülü- gîin önlenmesi ve özürlülerin sorunlannı çözme- y e yönelik düzenlemeler getiren yasa tasansı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda değiştirilerek ka- bul edildi. Tasanya göre özürlüler aleyhine ay- rımcılık yapılamayacak; aynmcılıkla mücadele, özürlülere yönelik politikalann temel esası ola- cak. Tasanyla yapılan değişiklikler özetle şöyle: • "Özürlü", "özürlülük ölçürü", "hafifözür- lü'", "ağır özürlü","bakıma nıuhtaç özürlü", "korumalı işyeri", "korumau işyeri statüsü", "rehabilitasyon" gibi özürlülerle ilgili kavram, sınıflandırma ve mekânlara, uluslararası stan- dartlarda ortak tanım getirilecek. •Ûzûrlüler aleyhine aynmcılık yapılamayacak; arynmcılıkla mücadele, özürlülere yönelik politi- kalann temel esası olacak. v t ş e alım sürecinin hiçbir aşamasında özürlüle- rin aleyhine aynmcı uygulamalara gidilemeye- cek, çahşan özürlülere diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamayacak. */Tiiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemeyecek. Özürlülerin eğitim almasını kolaylaştıracak çalışmalarda bulunmak üzere VÖK bünyesinde özürlüler danışma ve koordi- nasyon merkezi kurulacak. • 200 metrekareye kadar tek konutu olan özür- lü, emlak vergisi ödemeyecek. %/ 18 yaşını doldurduğu halde bakacak kimsesi bulunmayan ve toplam geliri muhtaç ayhğınnı altnda olan özürlülere 2 kat aylık bağîanacak. • Görme özürlüler, tanığa gerek olmadan da im- zaya dayalı işlem yapabilecek. "28 Şubat' aüşmasıYeşil sermaye komisyonunda AKP'lilerin '28 Şubat talimatıyla mı İslami holdinglerin üzerine gittiniz' sorusu üzerine eski SPK Başkanı Karacan 'Olay rejim sorunu değildi' yanıtını verdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM'de "Yeşil serma- ye" olarak anılan İslami holding- lerle ilgili olarak kurulan araştır- ma komisyonunda "28 Şubat" gündeme getirildi. AKP'liler es- ki SPK Başkanı Ali thsan Kara- can'a "28 Şubat yönetiminin talimatıyla mı bu şirketlerin üzerine gittiniz?" sorusunu yö- neltti. Karacan ise, "Onlardan etkilenmedik. Olay rejim soru- nu değil. Bu holdinglerin ek- sikliklerinden kaynaklanıyor- du" yanıtını verdi. Eski SPK Başkanı Karacan, kendi döneminde İslami hol- dinglerle ilgili olarak yapılanla- n anlattı. AKP milletvekilleri. Karacan'a "28 Şubat yönetimi- nin telkin ve talimatlarıyla mı bu holdingler konusunda ür- kek davrandınız? Gereken ka- yıt altına alma işlemi ve teşvik- İerin verilmesini sağlamadınız. Bu şirketlerin üzerine gittiniz" sorulannı yöneltti. Edinilen bil- giye göre, Karacan bu sorulara. "Biz onlardan etkilenmedik. Hatta 28 Şubat döneminde SPK yönetiminde Ülker gru- bundan bir isim vardı. 3 vıllık görev süresi tamamlanınca t i - ker grubuna geri döndü. Olay rejim sorunu değildi. Holding- lerin eksikliklerinden kaynak- lamyordu" yanıtını verdi. Bazı AKP milletvekillerinin, "SPK sütten çıknıış ak kaşık, diyebilir misiniz?" sorusunu yöneltince de Karacan'tn şu kar- şılığı verdiği öğrenildi: "Bu so- runuza yanıt veremem, ama, biz yetkimizi kullandık, yasa- lar mevzuat ne diyorsa onu yaptık. Vanlış. holdinglerden kaynaklanıyordu. Mesela biz Kombassan'la masava otur- Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Genç. 2 Temmuz 1993'te Sıvas katliamının yaşandığı Madımak Oteli'nin miize haline getirilmesini istedi. CHP'li Şimşek ve 52 arkadaşı da bu yönde yasa teklifi verdi. (Fotoğraf: A.-\) Katliam kurbanları anıhyor ANKARA (AA) - Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 "te meydana gelen olaylarda yaşamını yitırenler et- kinlıklerle anılacaİc. Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Kazım Genç, Mülkiyeliler Birliği bah- çesinde yaptığı açıklamada, olaylarda ölen kışi- leri unutmayacaklannı belirterek "Bağımsızhk. Demokrasi, Barış. Enıek, İnsan Hakları, Öz- gürlükler ve Laiklik Mücadele Haftası" kap- samnıda düzenlenecek etkinlikler hakkında bil- gi verdi. Madımak Oteli'nin müze haline geti- rilmesini istediklerinı belirten Genç," 12 yıl son- ra aynı otelin girişine lokanta açılmış. içeride et pişirilip yeniyor. Otelin müze haline getiril- mesi için imza kampanyası başlattık" dedı. CHP Istanbul Mılletvekilı Berhan Şimşek ve 52 arkadaşı da Sıvas Madımak Oteli'nin "Banş, Kültür ve Sanat Müzesi" yapılmasuıa ilişkin yasa teklifi verdi. duk. Kayıt altına aldık. AnJaş- ma yaptık. Konulan belirle- dik. Para toplamayın, üyeleri deftere kaydedin, dedik. 20 trilyon sermayeleri vardı o za- man. Önünüze kısa süre sonra 14 trilyon lira daha koydular. Bizim, para toplamayın koşu- lumuza uymadılar. Kuralları bozdular." AKP'lilerin "Bunun için mi teşvik başvurulanna olumsuz yanıt verip Hazine'ye büdirdi- niz" sorusu üzerine Karacan'ın "Güven ortamı kalmamıştı" dediği aktanldı. [ Bolu'da operasyon 31 mülteci yakalandı RUJHATAVŞAR BOLU - Pakistan'dan Türkı- ye'ye yasadışı yollardan giren 56 kaçağın A\Tupa'ya ulaşma umu- du. Bolu Dağı 'nda son buldu. Or- manlık alana kaçan mülteciler- den 3 l'i yakalandı. Pakistan'dan yola çıkarak Iran üzerinden Türkiye'ye giren 56 Pakistan uyruklu kaçak. Van'da bağlantı kurduklan kamyon sürü- cüsüyle, Istanbul'a kadar yolcu- luk etmek üzere anlaştılar. Şoför- le kişi başına 7 bin dolara anla- şan mülteciler kamyonun kasa- sında 3 gün boyunca yolculuk yaptılar. Ancak şoför kamyonu Bolu Dağı'nda bulunan bir din- lenme tesısınde terk ederek orta- dan kayboldu. 1 saat boyunca aracın hareket etmemesinden şüphelenen mülteciler, ormanlık alana kaçtılar. Jandarma 31 kişi- yi yakalarken izini kaybettiren 25 kaçak için operasyon başlatıldı. Dünya Kültür Profıli'ne göre Türkler, haftanın 20 saatini televizyon başında geçiriyor Türk halkı okumuyorHaber Merkezi - Dünya Kül- tür Profıli'ne göre Türkiye, en çok kitap okunan ülkeler Hste- sinde gerilerde kalırken, tele\iz- yon izleme oranında ilk sıralar- da yer aldı. Araştırmaya göre Türkler haftada 20 saatini tele- vizyon başında geçiriyor. ABD'deki Nop World Culture adlı araştırma şirketinin raporu, 30 ülkede 13 yaşından büyük 30 bin kişiyle, aralık 2004 ile şubat 2005 arasında yapılan görüşme- lere dayanıyor. Araştırma, dün- yadaki okurna. televizyon izle- me, radyo dinleme ve bilgisaya- n iş dışı kullanma alışkanhkla- nnı ortaya çıkarmayı hedefliyor. Araştırma sonuçlanna göre Hmtlıler kıtap okuma oranında ilk sırada yer aldı. Hintliler haf- tada yaklaşık 11 saat kitap oku- yor. Hintliler daha çok kişisel gelişim kitaplarını tercıh ediyor. Kitap okuma oranında Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkele- rin gensinde kalan Türkiye, lis- tede 20. sırada yer alıyor. Türki- ye gibi az okuyan ülkeler ara- sında ABD, Almanya ve Kana- da da var. En az okuyanlar ise Koreliler. Kıtap okuyan ülkeler arasında alt sıralarda yer alan Türkiye, te- levizyon izleme ahşkanlığında üst sıralarda görülüyor. En çok televizyon izleyen ülke sıralama- suıda haftada 22.4 saatle Tayland birinci sırada yer alırken, Türki- ye. Filipinler ve Mısır'uı ardın- dan 20.2 saatle 4. sırada yer alı- yor. Radyo dinleme konusunda ise haftada 20.8 saatle Arjantin ilk sırada yer ahrken, Türkler hafta- da 13.3 saatle 5. sırada yer aldı. Bilgisayar kullanma oranında beşinciyiz Araştırma, iş dışında bilgisa- yar kullanma alışkanlıklannı da ortaya koyuyor. En çok internet- te gezinen ya da bilgisayar oyunlan oynayan insanlar Tay- van'da. Haftada 12.6 saatini klavye başında geçiren Tayvan'ı Tayland, Ispanya ve Macaristan izliyor. Türkiye ise 10.6 saatle 5. sırada yer aldı. Türkiye, bilgisa- yar başında geçirdiği vakit ko- nusunda yedinciliği Polonya ile paylaşıyor. Araştırma sonuçlanna göre Türkiye. televizyon, radyo ve bilgisayar konusunda dünya or- talamasının üzerindeyken oku- ma konusunda ortalamanın al- tında seyrediyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN âl İâ"...İhtilâl İmâlatçı'sımn 'Ticaref Yolları!.." • Baştarafı Arka Sayfada mi veren- İhtilâl Imâlat Ofisi' açıyorlar. Bunlardan birisinin Vincent Javert'e ettiği geve- zelikleri okurken, aklımdan is- ter istemez bunlar geçiyordu. Allahaşkına, adamın şu dedik- lerine bakar mısınız?.. (Tespit/6 "...Srdja Popoviç, Belgrad'ın göbeğindeki, sa- hip olduğu Movie Bar'da, 're- çetenin' püf noktasını şöyle açıklıyor '...Lenin'in dediği gi- bi, bir ihtilâlin başanya kavuş- ması için, üç şey gereklidir. Ör- gütlenme, örgütlenme, yine ör- gütlenme!, buna ben bir şey daha ilâve edeceğim (buraya dikkat!) bir ihtilâli başanya ka- vuşturabilmek için, üç şey lâ- zımdır: gençler, gençler, yine gençleıi Neden mi? Çünkü on- lar heyecanlı ve cesur olurlar; iktidarlann onlann üzerinde kontrolü zayıftır; zira bu genç- lerin, nebakmakzorunda oldu- ğu bir aileleri, ne de kaybede- cek bir işleri vardır...' "...işe daha da çok yara- yan, hınzırca başka birsebep daha zikrediyor: '...ne zaman ki herhangi bir rejim, silâhsız gençleri kendine hedef edinir, onlan vururya da hapse atar; karşısında biranda onların babalannı, büyük baba- lannı, amcalannı dayılannı, tey- ze ya da halalarını bulur; kısa- cası yalnız şunu bunu değil, herkesi karşısına almış olur; bi- zim de istediğimiz budur, ama- cımız bunu sağlamaktır...' Korkunç bir örnek! 'Movie Bar'daki konuşma- sına, Srdja Popoviç, korkunç bir örnek vererek devam edi- yor; hem de sırıta sırıta: '...size küçük bir hile öğrete- yim, istermisiniz? Sertgeçece- ğe benzerbirgösteride, en öne genç kızlan koyunuz, hepsine beyazlar giydiriniz; sonra poli- sin saldınsını bekleyiniz; sonuç 'garanti'dir; birkaç darbeden sonra mutlaka biraz -ya da ma- alesef bir hayli- kan akacaktır; yâni beyaz elbiselerde, kıpkızıl lekeler belirecektir. Elbette bu, fotoğrafçılara mükemmel fo- toğraflarçekmek imkânını sağ- layacak, çektikleri resimler, dünyanın dört köşesinde ya- yımlanacaktır. Arzu edilmeyen bir rejimi düşürmek için, bun- dan âlâsı olamaz!.." "...Popoviç, İhtilâl Imâlâ- tı'nın başarılı sonuç vermesi için, sanki bilgisayar mantığı gibi, sağlam bir mantık geliş- tirmiş: 'ihtilal'in bir senaryo- ya göre gerçekleştirildiğini belirttikten sonra, demiş ki: '...seçimlerden aylarca önce, yeterince heyecanlı ve ateşli gençlerden oluşmuş, bir grup oluşturmakgerekiyor. Onlar 'ih- tilâl"in saldırı mızraklan olacak- lardır; bir bakıma, 'ihtilal'in araçlan, tabii bu gruba bir de isim bulmak lâzım. Ama na- sıl?'..' Çok münâsebetslz birsual!.. Pazara mal üretir gibi üreti- len bu 'ihtilâlin' bundan sonraki safhasını, Popoviç'in rakibi ve başka bir İhtilâl Da- nışma Bürosu kurmuş olan; Otpor'un üç büyük liderinden birisi Aleksandar Mariç'den dinleyelim, ihtilâl'e bir isim, bir slogan bulmak bahsinde, uz- manmış o; üstelik isim filân da demiyor, düpedüz 'marka' di- yor, tıpkı ticârette bir mal pa- zarlayıcısı gibi.. Hay Allah, yoksa halkımız da, hele gençlerimiz de; son yarım yüzyılda, bilerek bilmeyerek, benzer senaryolarda 'rol' mü almışlardı? Evet haklısınız, çok münâse- betsiz bir sual! SPORLOKALİNİN KURŞUNLANMASI Çakıcı'ya 48 yıla kadar hapis istendi tstanbul Haber Servisi - Ülkücü mafya lide- ri Alaattin Çakıcı'nın, Karagümrük Spor Kulübü Lokali'nin kurşunlanmasını azmettir- diği iddiasıyla yargılandığı da\ada 48 yıla ka- dar hapsi istendi. Çakıcı'nın da aralannda bu- lunduğu 11 sanığın, Karagümrük Spor Loka- li'nin kurşunlanmasına ilişkin, "çıkar amaçh suç örgütüne yardım etmek, silahla mües- sir fıil ve ruhsatsız silah taşınıak" suçların- dan Yargıtay'ın bozma karannın ardından ye- niden yargılanmasına devam edildi. Istanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme başkanı, Adalet Bakanhğı Ulus- lararası Dış llışkiler Genel Müdürlüğü tara- findan, A\Tisturya adli makamlanndan Çakı- cı'nın iadesine ilişkin gerekçeli karar mahke- meye ulaşmadan yargılamamn yapılabilece- ğine ilişkin yazı gönderildiğini belirtti. Çakı- cı'nın a\ r ukatlanndan Muammer Demirtaş karann anayasaya aykın olduğunu söyledi. Savcı: Çakıcı cezalandırdı Duruşmada, cumhuriyet savcısı Selim Berna Altay da mahkemeye esas hakkındaki göriişü- nü sundu. Çezaevinde, Çakıcı ile Nuri, Vedat Ergin kardeşler arasında uyuşmazlık çıkması üzerine Çakıcı'nın cezalandırmaya karar ver- diğini ıfade etti. Çakıcı'nın yeğeni Başar Ba- rış Çakıcf yı arayarak "Karagümrük Loka- li'ne giderek Ergin soyadlı kişilerin öldü- rülmesi. diğer şahısların da belden aşağı kurşunlanması 1 talimatını verdığini kayde- den Altay. yeğen Çakıcı ve diğer sanıklann da 15 kişinin yaralanmasına neden olduklannı anlattı. Altay mütalaasında. Alaattin Çakı- cı'nın "silahla müessir fıile azmettirmek" suçundan 20 yıldan 48 yıl 9 aya kadar ağır ha- pisle cezalandınlmasını talep etti. Altay, diğer sanıklann ise "müessir fiil" ve "ruhsatsız silah taşımak". "çıkar amaçlı suç örgütüne yardım ve yataklık etmek" etmek suçlann- dan 4 yıl 10 ay ile 48 yıl 9 ay arasında değişen ağır hapıs cezalanna çarptınlmalannı istedi. Çakıcı: Talimat vermedim Duruşmada söz alan Alaattin Çakıcı, ceza- e\inden kimseye emır vermediğini söyleyerek "Ben organize suç örgütü içinde yokum. Geçmişte bazı cinayetler, yaralamalar oldu, ama inanın bana asla namussuzluk yapma- dım" dedi. Çakıcı, 1999'da çezaevinde kendi- sini öldürmek isteyenlere silahlan şimdiki Ankara Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu'nun verdiğini ileri sürdü. Çakıcı, bu davada yargı- lanmasuıın nedeninin siyasi kararlarla ilişkili olduğunu düşündüğünü, ama kimseyi suçla- madığmı da ifade ederek, o dönemin hükü- metinin 3 Kasım seçimlerinde kaybetmesinin ardından tahliye edildiğinı söyledi. CUMHURBAŞKAM SEZER: Kara Kuvvetleri güven veriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çum- hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, Türk Kara Kuvvetleri'nin, yurdun iç ve dış tehditlere karşı korunması ve bölünmez bütünlüğe yö- nelen tehlikelerin ortadan kaldınlmasında sürdürdüğü özverili çabalanyla herkese gü- ven verdiğini kaydetti. Sezer, Kara Kuvvetle- ri'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyü- kamt'a mesaj gönderdi. Çumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Sezer, Kara Kuvvetleri'nin, dünyanın ilk dü- zenli ordulanndan biri olarak tarihi boyunca sayısız zaferler elde ettiğini, bağımsız, laik ve demokratik Türkiye Çumhuriyeti'nin kurul- ması amacıyla verilen savaşımm kazanıbna- sında yaşamsal rol üstlendiğini belirtti. Sezer, "Kara Kuvvetlerimiz, banşın ve istikrann sürekliliğine katkısı ile büyük saygıniık ka- zanmıştır. Yurttaşlanmızın gözünde kah- ramanuk ve cesaret simgesi olan Türk Si- lahlı Ku\Tetleri'nin. dünyanın disiplinli. iyi eğitim görmüş, donanım düzeyi ve ha- reket yeteneği yüksek, seçkin ordulanndan biri durumuna gelmesinde Kara Kuvvetle- ri'nin payı yadsınamaz" dedi. Erdoğan: Büyük bir caydırıcı gûç TBMM Başkanı Bülent Arınç da Kara Kuv- vetleri Komutanlığf nın, kuruluş tarihinden bu yana ülke savunmasında ve vatanın bölün- mez bütünlüğünün komnmasında üstlendiği tüm görevleri büyük başanyla yerine getirdi- ğini ve bu konuda her zaman en büyük gü- vence olduğunu vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajında, Türk Silahlı Kuv^etleri'nin Türkiye'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün temel gü- vencelerinden biri olduğunu dile getirdi. Er- doğan şunlan kaydetti: "Türk Kara Kuvvet- leri, her an banşın emrinde, vatan savun- masına hazır, büyük bir caydıncı güçtür."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear