Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2005 SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
_Y 23 Sınop Y 24
Edirne PB 26 Samsun Y 24
Kocaelı Y 23 Trabzorı Y 21
Çanakkale PB 27 Giresun Y 21
Izmir PB 29 Ankara PB 24
Manisa PB 29 Eskişehır Y 22
Aydın PB 31 Konya PB 26
Denizlı PB 30 Sıvas Y 22
Zonguldak Y 20 Antalya PB 28 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
29
28
32
34
30
31
27
24
Y 20
Yagışlar Batı Kara-
denız kıy a i r d a ozellık-
le zonguldak ve Bartın
çevrelenrıde ettalı o'a-
cak Havasıcaklığı, yur-
dun kuzeydoğu kesımle-
nnde laz artacak. dığer
yerierde önemlı bır aeğı-
şıklıkolmayaeak Ruzgâr
kuzey ve batı yonlerden
hafif ara sıra orta kuvvet-
te yağış alan yerierde ıse
zaman zaman kuvvetiı-
ce esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
Y
24
23
25
27
23
29
27
29
Münıh PB 27
Berlın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
B
B
PB
B
B
B
B
B
R
28
27
36
27
25
22
28
28
30
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
B
PB
PB
Y
A
14
38
30
37
20
33
25
37
Şam A 35
Açık | Parçalı bulutlu SSf t Çok bulütlu ı Yagmuriıj Kartı 23 Sulu kar , GOK guruttuij
GÜNCEL Cl'NEYT ARCAYÜREK
• Baştaraf* 1. Sayfada
ğı siyasete karşın bu ülkeyle daha sıkı işbirliğine gıt-
mesındekı n^edenlen sıralarken Şam hükümetinin Lüb-
nan'dan aslcer çekmesini Türkiye'nin sağladığını söy-
ledi.
Oysa Lü«bnan'dan asker çekme, ABD ve Fransa'nın
Irak'ta ters düşmelerine karşın Suriye sorununda an-
laşmalan sonucu BM karanyla oldu.
AKP'nin [>oğulu kafaylasaptadığı ve uyguladığı po-
litikalarda olur böyle vakalar. Geçelim!
•••*
Bir başk a olayın bugünlerde Meclis gündemine gir-
me olasıhgı yüksek. CHP, hukümetin Ankara Anlaş-
ması'nı AB'y
e
on y^ni üyeye genişleten ek protokolü
imzalamadan önce Meclis'te görüşülmesini istiyor.
Başbakan ise CHP'nin ek protokolün imzalanma-
sına neden karşı çıktığını anlamadığını söylüyor ve
"Biz bugün& kadar ne yaptık? Niçin yaptık?" diye so-
aıyor. Neler yaptığına bir göz atalım:
Siz, 17 Aralıkta onca uyarıya karşın görüşme tari-
hi alabilmek için AB'ye ek protokolü ımzalayacağını-
zı ve Meclis olayından geçireceğinizi yazıyla taahhüt
ettiniz.
ProtokoJü imzalamamızı dayatırken AB, metinde
Güney Kıb»rıs değil, üye devlet olarak Kıbrıs Cumhu-
riyeti'nin yazılı olacağı biliniyordu.
Iç ve dış çevrelerin ek protokolü imzalamanın ve
Meclis onayından geçirmenin Kıbns Cumhuriyeti'ni
tanıma anlamına geleceğıni söylemesine... sonuçta
KKTC'nin artık silineceğinın, Rumların Türk hava ve
deniz limatnlanna ginme olanağına kavuşacaklarının
bilinmesin* karşın... bu iktidar AB'ye yazılı taahhüt
vermekte bir an duraksamadı.
Protokol imzalayacak, ama Meclis'ten nasıl geçi-
receğini arpacı kumrusu gibı düşünüyor.
• • •
17 Aralık'taki hatasını başan gibi sunuyor. Hatalı
hareketi ana muhalefet de benimsemiş gibi uluslara-
rası diplomasi de yazıyla venlen bir sözü yerine ge-
tirmemenirı olanaksızlığına vurgu yapıyor.
İktidar için elbette onca sakıncalar içeren ek proto-
kolü imzalamaktan kaçınmak artık söz konusu değil.
Bu nedenle karşıtlarına, "Kabul edilmeyecek duaya
amin demenın biranlamı varmı?" diye soruyor.
Bu kafayla bir noktada buluşmayı umut edebilir mi-
siniz?
Düne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına
gelrneyeceğini ifade eden bir şerhin protokole konu-
lacağını söylüyordu, AB, şerhe karşı çıktı. Hükümet
bu konuda "müstakil bir deklarasyona" rıza göstere-
. ceğe benziyor.
Ek protokolle birlikte "iradebeyantnda" bulunacak-
lannı açıkladı. Neymiş o irade beyanı?
Ankara Anlaşması'ndaki ülkeler arasında eşitlik il-
kesine dayanarak "Rumların limanlanmızı, havaalan-
lanmızı, şunu bunu açmamızı istemelehne karşılık KK-
TC'ye uygutanan bütün izotasyonlar kalkmalıfymış)".
Güncel tutarsız ifadelerden sonra görünen köy kı-
lavuz isterniyor. RTE, imzayı basacak, böylece KK-
TC'nin satışında bir namle daha yapacak, ama gru-
bunda ters tepkilerden korktuğu için ek protokolü
Meclis'e ancak 1 Ekim'den sonra getireceğini söylü-
yor.
"Kimse tize zorla yapmayacağımız bir şeyi yaptıra-
maz" diyor RTE. Doğru. Sırtını okşayarak, överek ve
sonra bir dayatmayı kucağına bırakarak... ABD'den
AB'ye kadar bütün Batı, istediğini bu hükümetten alı-
yor, yapmasını istediklerini yaptırıyor bu hükümete...
AL GÖZÜM SETREYLE /IŞILÖZGENTÜRK
Mosumiyetçağı bitmemiş
• BaştarafıA rka Sayfada
başımı okşadı. "Güzelim,
canım" dedi. "şu ülkeyi
dolaşıp dumyorsun. git-
mediğin tnüze, görmedi-
ğin ören yeri kalmadı. va-
siyetimi fazlasıyla yerine
getiriyorsun, sağ ol. Bir
düşünsene. gittiğin kent-
lerde, katıldığın açıkotu-
rumlarda. etkinliklerde
seni heyecanlandıran ne
kadar çok şey yaşadın...
Nasıl olur da nıasumiyet
çağının bittiğini söyler-
sin?" Bir an utandım. an-
nem haklıydı. yoksa bütün
melekler mi haklıydı. bil-
mıyorum. Usulca kalktım,
onu ve babamı yanaklann-
dan öperek uğurladım.
Dans etmeye gidiyorlar-
mış.
Tam onlar gitti. Üstün
Korugan,AriIla Özkınm-
lı, Yaman Okay ve Onat
Kutlar şen şakrak yanıma
geldiler Meğer Onat bir
Laz fıkrası anlatıyormuş,
gülmeleri ondan. Aaila
Ozkırımlı bıraz kızgın,
"Ne demek bu?" diye'sö-
ze başladı "Masumiyet
çağı bitmiş mi? Yapma
Işıl. daha geçenlerde
Mardin'deki. N'usay-
bin'deki kız çocukJannı
anlattın. Onların gözle-
rindeki panltıları ben bi-
le gördünı. sana ne olu-
yor. anlaşılan şu bir tür-
İü geçmeyen zona seni iyi-
ce sarstı. Bana söz ver. ağ-
rıların geçer geçmez de-
nize gideceksin ve sudan
çıkmayacaksın, ben seni
iyi tanınm, o anda masu-
miyet çağına geri döner-
sin." Haklıydı, sözü hemen
Üstün aldı: "'Bu zonayı
ben olmadığım için bir
türlü atlatamadın, her
gün iki kadeh viskiyi re-
çetene yazıyorum, bir da-
ha da öyle masumiyet ça-
ğı bitti gibi cümleler yok.
Masumiyet bu ülkenin
genlerinde var, yukarda
boş durduğumuzu san-
ma. acayip araştırmalar
yapıyoruz."
Dayanamayıp gülmeye
başladım. Onat birden cıd-
dileştı. "*Işıl bize Dosto-
yevskı'nin Suç ve Ce-
za sından ezbere bölüm-
ler okuyan çobanı anım-
sa. Gaziantep Ceza-
evi'nin avlusundaki ts-
maıl Beşıkçi ve diğer
mahkûmlarla geçirdiğim
o bayram gününü unut-
tun mu?" Onat böyle söy-
leyınce kabahatli bir çocuk
gibi susrum. İşte o zaman
Yaman, kahkahayı bastı,
"Hadi canım" dedi.
"şunlara bir tango yapa-
lım da görsünler. unut-
ma. tango masumivetin
ta kendisidir." Yaman' ı kı-
rabılir miyim. başladık tan-
goya, tam o sırada \edat
Ğünyol. elinde bir taş
plakla geldi ve hemen kö-
şede duran, benim bozıık
sandığım gramofonu çalış-
tırdı ve her yer "Sevdim
Bir Genç Kadını" tango-
sunun ıçli nameleriyle dol-
du. Bende bir ağlama, bır
ağlarna.. Birdebaktım,bi-
ri sesleniyor. Sevgi Soysal
değil mi: "Hey, adımlan-
nı yanlış atıyorsun, dik-
kat etsene!" Haklıydı, rit-
mi kaçırmıştım, ne yapa-
lım herkes Sevgi Soysal gi-
bi güzel dans edemez ki .
O arada canım Thilda Ke-
mal balkondan bizleri izle-
yip cınıni vaıdumluyordu
Sonra hepsı gitti. Ve bir
an kendimı turkuvaz bir
denızde yüzerken gördüm.
Yaru başunda bir yunus...
isilozgenturk " superonline.com
an aomursöyleyen Kaplan "BugûnTür-
kiye'ye Hz. Muhammed de gel-
se benim gibi sanık sandalye-
sine oturtulurdu" görüşünü
sa\imdu. Kaplan. Amtkabir ve
Fatih Camisi'ne saldın planla-
nyla hiçbir ilgisi olmadığıru, id-
dialann, 28 Şubat'ın mimarlan-
nın Susurluk'u örtbas etmek
için uydurduklan çirkin bir
oyun olduğunu ifade etti. Du-
ruşmada söz alan saruk a\oıkat-
lan da yargılamarun aceleye ge-
tınldigini, adil yargılamadan
uzaklaşıldıgını öne sürdüler.
Amtkabır'e saldın planlanması
iddiasuıın mahkeme başkanını
etkılediğini öne süren avukatlar,
reddi hâkim talebinde bulundu-
lar. Mahkeme heyeti, "reddi
hâkim" taleplerini, davayı uzat-
ma yönünde yapıldığı gerekçe-
siyle kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, Cumhuriye-
KaplI Baştaraf11. Sayfada
Türkiye'deki laikliğinAvrupa
ülkelerinden farklı olduğunu
söyleyen Kaplan, laikliğin Tür-
kiye'de Müslümanlar üzennde
baskı unsuru oldufunu öne sür-
dü. Terör eylemi gerçekleştir-
mediğini savunan Kaplan, "Biz
'kara ses' değiliz, kan kusan
da değiliz. Hakk'ın ve hakika-
tin sesi olmaya çalışıyoruz"
dedi. Islam devleti kurmanın
her kadın ve erkek Müslüman
için farz olduğunu sa\unan
Kaplan. yazdıklannı ve söyle-
diklerini ceza korkusuyla buda-
mayacağıru, kendisi için önem-
li olanın gayri Islami rej imler ta-
rafından verilecek cezanın de-
ğil. inancı olduğunu kaydetti.
"İmanımı.düşüncelerimi bas-
kı altında tutacak hiçbir engel
tanımıyorum. Karşılığında
gelecek cezaları göze alıyo-
rum. Biz öyle bir Türkiye isti-
yoruz ki Kuran anayasa, şeri-
at kanun, tslam devîet olsun"
diyen Kaplan, "akılları yok e-
den zihniyet" olarak nitelendir-
dıği Kemalizme karşı mücade-
leye devam edeceklerini söyle-
di. Kemalist rejimi reddettiğini
'Veriler cari açığın 20 milyar dolan geçeceğini gösteriyor. Yüreğimiz ağzımızda'
Baykal'dan kırmızı alarm
Mahkemedeki rurumu nedeniyle ceza indiriminden yararlanamayacak.
boyutin kuruluşunda ve yakın tarihte
meydana gelen rejim karşıtı
ayaklanmalan ve olaylan da
anımsatarak karannı açıkladı.
Dini duygulann, özgürlük, in-
san haklan gibi kavramlann iç-
lerinin boşaltıldığma dikkat çe-
ken mahkeme. karannda, "Te-
rör kimden, nereden ve hangi
düşünceden kaynaklanırsa
kaynaklansın insanlık suçu-
dur.Terörle mücadele her ku-
rumun görevidir. Atatürk'ün
laiklikle ilgili açıklamalan ge-
leceğimize ışık rutacakrır" gö-
rüşlerine de yer verdi. Kaplan'ın
lideri olduğuAnadolu Federe Is-
lam Devleti'nin Türkiye Cum-
huriyeti'nin laik düzenini ve
Atatürk'ü hedef aldığmı, anaya-
sayı yıkarak şeriat devleti kur-
mayı amaçladığını kaydeden
mahkeme heyeti, Kaplan"ı
TCK"nın 146 1. maddesi gere-
ğince ölünceye kadar sürecek
müebbet ağır hapis cezasına
çarptırdı. Bir üye hâkimin mu-
halefet şerhine karşın sanığın
yargılama boyunca pişmanlığı-
nın görülmemesi nedeniyle ce-
zasmdan indirim yapılmasına y-
er olmadığına da karar verildi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkânı
Deniz Baykal, bugünkü ekono-
mik verilere göre bu yıl cari açı-
ğın 20 milyar dolann üzerinde
olacağının öngörüldüğünü be-
lirterek "Alarm. Kırmızı
alarm" dedi.
Baykal, Türkiye Müteahhıt-
ler Bırliği tarafrndan düzenle-
nen, "Türk Toplumunda Uz-
laşma Becerisi" panelinin açı-
lışında yaptığı konuşmada, Tür-
kiye'nin makro ekonomisinin
en temel zaaflarmın başmda dış
açık vermesınin geldiğine dik-
kat çekti. Baykal söyle konuş-
tu: "Türk ekonomisi 2004 yı-
lında 15.6 milyar dolar döviz
kanaması yaşadı. Bu, çok özel
koşullan olan. ABD hariç hiç-
bir ülkenin taşıyabileceği,
sürdürebileceği bir tabio de-
ğil. Bunun değişmesi lazım.
Bu yıl hepimiz yüreğimiz ağ-
zımızda bakıyoruz, ne oluyor
diye. Şu anki veriler. bu yıl ca-
ri açığın 20 milyar dolann
üzerinde olacağını gösteriyor.
Alarm. Kırmızı alarm."
Baykal, müteahhitlik sektö-
rünün durumunu değerlendirir-
ken de dünya çapında bir iddia
şansını taşıyan taahhüt sektörü-
nün, Türkiye'de "en sahipsiz.
en kendi kaderine terk edil-
miş, en desteksiz, en kanun-
suz" bır sektör konumunda ol-
maya devam ettiğini söyledi.
Bankacılık sektörünün yabancı
sermayeye açıhnasma da deği-
nen Baykal, "Yüzde 100'ünü
yabancı sermaye yapacaksın
diye bir kural mı var global-
leşmede? Bu, kraldan fazla
kralcılık. AB üyeleri sermaye-
nin yüzde 100'ünü yabancıya
açıyor mu?" diye sordu. Bay-
kal. satılmasma karşı olduğu
ERDEMlR'in özelleştırılmesi-
ne ilişkin olarak da şunlan kay-
detti: "ERDEMfR çok ciddi
kâr ediyor. 630 milyon dolar
geçen yıl kâr etmiş. Türki-
ye'de tek yassı sac üreten en-
tegre tesis. Bunu kinıe sataca-
ğız? ERDEMÎR'in raldpleri-
ne satacağız. Modernleşme ta-
ahhüdünü getirmeyi düşünü-
yor musunuz? Hayır. Ben yas-
sı sac üretemez hale gelece-
ğim. ERDEMtR'in yanında
ISDEMİR, üç liman ve Kınk-
kale Boru Fabrikası'nı vere-
ceğim, Di\Tİği*deki yatakları
vereceğim. Kaça vereceğim?
1-2 Mİlık kânna karşılık vere-
ceğim. Biz buna karşı çıkıyo-
ruz. Başbakan, komünist ül-
keler bile bu özelleştirmeyi bi-
rirdi, biz bitiremedik, diyor.
Komünistlerde oradaki fabri-
kalar serbest piyasa koşullan
dikkate almmadan kunılan
fabrikalardır. Serbest piyasa-
da değeri yok onların. Türki-
ye'deki öyle mi? Bu şirket ka-
mu şirketi bile değil, özel şir-
ket. Komünist ülkelerle ne
alakası var ERDEMİR'in?"
MGK BUGÜN TOPLANIYOR
Güvenlik
anayasası
masadaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Gü-
venlik Kurulu'nun (MGK) bu ay yapacağı top-
lantıda Milli Güvenlik Strateji Beİgesi (MGSB)
ele alınacak. Güncellenmesi ile ilgili çalışmalan
ve yazımı tamamlanan MGSB'nin kamuoyuna
açıklamp açıklanmaması konusu da bu toplantı-
da karara bağlanacak. Heybeliada Ruhban Oku-
lu'nun açılması konusunda parti içinden tepkiler
alan AKP hükümeti, konuyu toplantıda gündeme
getirmeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı başkanlı-
ğuıda bugün yapılacak MGK toplantısına Başba-
kan, Genelkurmay Başkanı. kuv^vet komutanlan
ve diğer ilgili bakanlar katılacak. Toplantıda
güncellemesi tamamlanan MGSB ele alınacak.
Kamuoyunda "Güvenlik anayasası" olarak ka-
bul edilen MGSB, sadeleşririlerek 25 sayfaya
indinldi. Belgenin iç tehdıtler bölümünde irtica,
bölücülük ve aşırı sol gruplann faaliyetleri sıra-
lanıyor. Dış tehditler bölümünde ise Ege'deki ka-
rasulan sorunu, Kıbns, Irak ve Iran yer alıyor.
MGSB'de Kıbns'ın durumu önemli başlıkİar
arasmda değerlendiriliyor. Adarun Türkiye'nin
güvenliği için birinci derecede önemli olduğu ve
buradaki haklardan \-azgeçihneyeceği dile getiri-
lıyor. MGSB'de ilk kez asımetrik tehdıt konulan-
na da dikkat çekiliyor. Belgede. 11 Eylül saldın-
lan sonrası gündeme gelen uluslararası uyuştu-
rucu kaçakçılığı, uluslararası terorizm. insan ka-
çakçılığı gibi tehdit algılamalanna değiniliyor.
Ruhban Okulu gündeme gelebilir
A\Tupa Birliği'nin istemleri arasında bulunan
Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konu-
sunun da hükümet tarafrndan gündeme getiril-
mesi bekleniyor. Hukümetin, okulun açılışını
Yunanistan ıle karşılıklılık ilkesine göre çöz-
meyi planladığı, Ruhban Okulu'nun açılması
karşılığmda Gümülcine Celal Bayar Lisesi'ne
daha fazla Türk öğretmen gönderihnesine bu
ülkenin izin vermesini istediâi savTinuluvor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde okuyan sol görüş-
lü öğrencDer "Sağ-sol çarışması yok, faşist terör var" yazılı pankart açtılar.
Dekana suç duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil
ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde
(DTCF) okuyan sol görüşlü öğren-
ciler, fakültede yaşanan şiddet
olaylannda suçu ve ihmali bulun-
duğu gerekçesiyle Dekan Prof. Dr.
Necdet Adabağ. Ankara Emniyet
Müdürlüğü ve sağ görüşlü bazı öğ-
renciler hakkında suç duyurusun-
da bulundu.
DTCF'de öğrenim gören sol gö-
rüşlü öğrencüer, dün öğle saatlerin-
de, fakülte önünde toplandı. "Sağ-
sol çatışması yok, faşist terör var"
yazılı pankart taşıyan öğrencüer,
"Çeteler dışarı, bilim içeri" slo-
ganı attı. Öğrencüer adına yapılan
basm açıklamasında. 14 ve 16 Ha-
ziran'da yaşanan olaylarda. "bir kıs-
mı okul dışından olan öğrenci gru-
bunun, okul içerisine gizüce getir-
dikleri satır ve bıçaklarla kendile-
rine saldırdıkları, çıkan olaylar-
da 4 öğrencinin yaralandığı" be-
lirtildi. Açıklamada. şöyle denildi:
"Üniversitede yaşanan bütün bu
gelişmelerin tek sorumlusu, üni-
versiteye göz göre göre eli satırlı
katillerin girmesine izin veren, bü-
tün gelişmeler sonrasında biz öğ-
rencilerin isteklerini ve müdaha-
lesini bastırmaya çalışan Dekan
Necdet Adabağ ve Ankara Emni-
yet Müdürlüğü'dür."
Sorumlulann cezalandınrması is-
tenen açıklamanrn ardrndan, grupta-
ki öğrenciler, alkış ve sloganlarla
Ankara Adliyesi'ne yürüdü. Burada
gruptan birkaç kişi, Ankara Müraca-
at ve Suçüstü Cumhuriyet Savcıh-
ğına giderek "AÜ DTCF Dekanı
Prof. Dr. Necdet Adabağ, fakülte-
de görevli özel güvenlik birimi ça-
lışanlan, Ankara Emniyet Mü-
dürlüğü'ne bağlı bazı sivil ve res-
mi polis memurJarı ile 11 öğrenci"
hakkında suç duyurusunda bulun-
du. Çağdaş Hukukçular Derneği
Ankara Şube Başkanı Sait Kıran da
fakülteye "eli satırlı kişileri alan"
güvenlik görevlileri ve amirleri hak-
kmda soruşturma açılması gerekti-
ğini söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Devamında, sağduyuya dayalı çözüm bulmak ye-
rine kendi istediği zeminde değişiklik yapmak!
Bunun özü de başlıkta vurguladığımız gibi, so-
runlan çözmek değil, sorunun parçası olmak...
Daha kestirme deyimle, AKP sorunların parça-
sı haline geldi.
Türk Ceza Yasası'ndaki değişikliğin toplum ka-
tında da kabul görmeyeceği yaşanarak anlaşılıyor.
AKP, neyi nasıl değiştirdiğinin farkında değil!
1 milyon 730 bin öğrenci üniversite kapısında
bekliyor. AKP, buna çözüm bulmak yerine üniver-
sıteleri düğümleyecek türban ve benzeri sorunla-
rı kaşıyor.
Iktidara gelir gelmez, doktoriar için zorunlu hiz-
meti kaldırıp, "Biz süper bir çözüm bulduk" diye
yola çıkan AKR eskisinden daha kötü bir uygula-
mayı başlatmak istiyor. Yaşanan karmaşa için de
"Başlangıçta yanılmışız, başaramadık" demekle
yetiniyor.
• • •
Iç politikada biz bizeyiz. Hani, alıştık, desek ye-
ridir. Iktidarların seçimden önceki görüşü ile se-
çimden sonraki görüşü birbirine uymaz. Ancak
bunu dış politikada da denemeye kalkarsanız, sa-
dece kendinizi değil, ülkenizi dezora sokmuş olur-
sunuz.
Son günlerde bunun acı örneklerini yaşıyoruz.
AKP iktidarı Türkiye'ye iki türlü zarar veriyor:
1 - Türkiye'ye ilişkin kabul edilemez kararlann
alınmasına neden oluyor.
2- Bu kararlara tepki gösterirken sergilediği bi-
çem, ikinci bir sorun yaratıyor.
Almanya'nın Nazi soykırımının yanına bir şey
daha koymak için parlamentosundan geçirdiği
karar aylardır gündemdeydi. Hakkını yemeyelim,
Berlin Büyükelçimiz Mehmet Ali Irtemçelik, ya-
pılan hazırlığın yanlışlıklannı ortaya koymak için
çırpındı. Hükümet üyeleriyse Almanya ile ilişkiie-
rin güzelliğinden dem vurup, AB hedefine yaptık-
ları katkının tadını çıkarmayı yeğlediler.
1915'te Anadolu'daErmenilerekatliamyapıldı-
ğına ilişkin karar çıkınca da Başbakan Erdoğan,
Almanya Başbakanı Schröder'e gönderme ya-
pıp "Ben siyasetçinin omurgalısını severim, ke-
miklisini severim" dedi. Biraz da eklem yerlerin-
den alsaydınız!
Şimdi Almanya Türkiye'ye karşı aldığı kararı an-
latma sıkıntısı çekmesi gerekirken, bizim Başba-
kan'a üzüntülerini gönderiyor!
• • •
Bir iktidara yapılabilecek en büyük kötülük, ba-
şaramadığı şeyleri başarmış gibi göstermektir.
Böyle bir durumda o iktidar, başarısızlıklanna ba-
şarısızlık katacak, en küçük bir eleştiriyi bile haz-
medemez hale gelecektir.
AKP bunu yaşıyor.
Ancak iktidarının ikinci yarısında bazı şeylerin
değiştiğini görmesi gerek. örneğin, hâlâ geçmiş
iktidardan kalan sorunlardan söz etmenin inandı-
rıcı bir tarafı yok.
Biz yine de iyimser bakalım... AKP'nin izlediği
politika Türkiye'yi dünyanın "biricik" ülkelerinden
biri haline getirecek.
O kadar yalnızlaşacağız ki...
Tek ülke olacağız!
Tefc'ledikçe bu özelliğimizi pekiştireceğiz...
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
_L
Fransa'da Türk futbolcu öldürüMü
• Spor Servisi - Fransa'run doğusundakı Moulho-
use kentınde, futbol sezonu sonunda dostluk ama-
cıyla düzenlenen özel bir rurnuvada çıkan kavgada.
Murat Göçürücü (21) isimli Türk genci bıçaklanarak
öldürüldü. Bölge amatör liginin 3 kümesinde de top
koşturan Türk futbolcuyaı öldüren Kuzey Afrikalı
amatör futbolcunun cezaevine gönderildiği belirtildı.
Türk gencının ölum haberinden sonra, Moulhouse
bölgesinde yaşayan yaklaşık 200 kadar Türk. pro-
testo gostensi düzenledı. Türklerin cuma günü de
gösteri düzenlemeye hazırlandıklan öğrenildi.
Almanya'da seri cinayetler
• BERLtN (AA) - Almanya'nın çeşitli kentlerinde
7.65 milımetrelik Cesna marka Çek yapımı bir silah-
la öldürülen 6 Türk ve 1 Yunanlının katillerini bula-
bilmek için polis 30 bın Avro ödül koydu Nürnberg
polisi. daha önce 25 bin Avro olan ödülün son olarak
öldürülen Yunanlının karıl zanlılannın bulunması
amacıyla eklenen 5 bin Avro'yla birlikte 30 bin Av-
ro'ya yükseldığıni bıldirdi. Polis, öldürülen kişilerin
tstanbul'daki bazı belirli firmalarla ilişkisi olduğu
şeklindekı söylenrılerin doğru olmadığıru belirtti.
CHP'de muhaltfler hareketJi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'de 28
Ocak Kurultayı'ndaki muhalif tavrrlan nedeniyle gö-
revden alınan eskı il başkanlan sonbaharda yapılması
planlanan CHP Olağan Kurultayı'na dönük birlikte
hareket etme karan aldılar. Toplantı sonrası 5 eski il
başkanının imzasıyla yapılan açıklamada. kurultaya
giden süreçte. çalışmalan koordine etmek için eski
Genel Sekreter Ertuğrul Günay'ın başkanlığında bir
"temsilciler kurulu" oluşturulduğu ifade edildi.
Üzerine kale düşen çocuk öldü
• tSTANBUL (AA) - Bağcılar'da üzenne seyyar
kale düşen çocuk yaşamını yitirdi Bağcılar Beledi-
yesi'nin açtığı yaz okuluna kaydolan Gökhan U. (13),
verilen giysıleri almak için Mahmutbey Stadyumu'na
gitti Arkadaşlanyla çe\Tesinde oynadıldan seyyar
kalenin üzerine düşmesi sonucu başından yaralanan
Gökhan U, kaldınldığı hastanede kurtanlamadı.
Bir kişiye 112 bin YTL
• ANKARA (AA) - On Numara oyununun bu haf-
taki çekihşinde 10 bilen 1 kişi 112 bin 970 YTL 95
YKr ikramiye kazandı. Şaııslı numaralann 2, 7, 9,
16, 17, 20, 21. 22, 24, 31, 33, 34, 36, 44, 52, 58, 59,
60, 68, 70, 73 ve 75 olarak belirlendiğı çekılişte, 9
bilenler 1207 YTL 20'şer YKr. 8 bılenler 76 YTL
45'erYKr, 7 bılenler 9 YTL 15'erYKr. 6 bılenler 1
YTL 30'ar YKr. hiçbir numarayı doğru tahmin ede-
meyenler de 1 YTL 25'er YKr ikramiye kazandılar.